Tokat Zile

Tokat Zile: Tarihi özellikleri öne çıkan bir yöremiz. Özellikle: Roma İmparatoru Sezar’ın “Geldim, Gördüm, Yendim” deyişinin burada söylenmiş olması, tarihi açıdan ayrı bir özellik katıyor.

ULAŞIM

Turhal’ın hemen yanı başındadır. Zile-Turhal arası uzaklık: 21 km. Zile-Çekerek arası uzaklık: 54 km. Zile-Tokat arası uzaklık: 62 km. Zile-Amasya arası uzaklık: 101 km. Zile-Sorgun arası uzaklık: 102 km.

Tokat Zile

TARİHİ

Yapılan arkeolojik araştırmalara göre: bölge, Tunç ve Demir çağlarından bu yana, iskana açıktır. Ünlü coğrafya yazarı Strabon: “Zile, Ninova melikesi Semiramis tarafından kurulmuştur” der. Semiramis: güzel bir cariye iken; Belh şehrinin kuşatılması sırasında büyük bir yiğitlik gösterir ve bunun üzerine, Asur hükümdarı Ninus’un takdirini kazanır ve hükümdar ile evlenir.

Takip eden süreçte, MÖ. 191 yılında, kocası Ninus’u zehirleyip öldürerek, Asur devletinin yönetimini ele geçirir. Buna göre: Zile, 4000 yılık bir geçmişe sahiptir.

Zile kalesi: Romalı komutan Sula tarafından yaptırılmıştır. Bunun ismine binaen, bölgenin isminin “Sılla”, Zela” ve “Zile” şeklinde, değişerek günümüze kadar ulaştığı tahmin edilmektedir. Bu arada: Maşat höyükte bulunan tabletlere göre: Hitit yerleşim merkezlerinden biri olan “Anzılıa” şehrinin, burada kurulu bulunduğu tahmin edilmektedir.

Evet, tarihi süreç içinde, yörede: Pers, Makedon, Roma ve Bizans egemenlikleri görülür. 1174 yılında ise, Anadolu Selçukluları bölgeyi ele geçirirler.

Tokat Zile

GENEL

Tokat ilinin en büyük ilçelerindendir. İlçe merkezi, bir ovanın tam ortasında yükselen höyüğün çevresinde kurulmuştur. Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biridir.

İlçe merkezinin, denizden yüksekliği: 710 metredir.

İklim: Karadeniz ve İç Anadolu iklimlerinin etkisi görülmektedir. Buna göre: yazları sıcak ve kurak, kışları ise özellikle kar yağışlı ve soğuk geçer.

Yörenin başlıca geçim kaynakları: tarım, hayvancılık ve ticarettir. Zile: Orta Karadeniz bölgesinin tahıl ambarı durumundadır. Üretilen tarım ürünlerinden: buğday, arpa, nohut, mercimek, fığ gibi ürünler, özellikle ihraç edilmek üzere, Samsun ve Mersin limanlarına gönderiliyor. En fazla yetiştirilen şeker pancarı ise, Turhal Şeker Fabrikasında işleniyor. Tüm bunların yanında: ülkemizin en zengin mermer yataklarının burada olduğunu belirtmek şart. Buradan, her gün Tır kamyonlarıyla, Çin’e mermer ihracatı yapılıyor.

Ancak: burada, özellikle: üzüm bağları, meyve bahçeleri, pekmez, leblebi ve kiraz meşhurdur. Zile yemek kültürünün başlıca gıdaları: beyaz pekmez, duru pekmez, salça, sucuk, pestil, bat, sarma, yaprak salamurası, çeşitli komposto ve konserveler, leblebi, kuru yeşim çeşitleri.

Yörenin kültürel faaliyetleri: Kiraz Festivali, Asırlık Zile Panayırı, Güreş Müsabakaları ve Büyük Baş Hayvan Yetiştirme Yarışmalarıdır.

NE YENİR.NE İÇİLİR

Zile’de, pekmez çok meşhur, mutlaka tadın. Bunun yanında yemek düşünürseniz, tek seçenek ve öneri “Tokat kebabı”

NE SATIN ALINIR

Zile yöresinden: mutlaka pekmez satın almalısınız. Yörede, leblebide meşhur ancak, günümüzde leblebinin büyük bölümü dışarıdan geliyor, siz pekmez tercih edin.

GEZİLECEK YERLER

MAŞAT HÖYÜK

Maşat köyündedir. İlçe merkezine, 20 km. uzaklıkta, güneydedir. Deniz seviyesinden yüksekliği: 886 metredir. Doğu-batı istikametinde uzunluğu: 450 metre, kuzey-güney istikametinde uzunluğu: 225 metredir. Bu ölçüler ile, Orta Anadolu höyükleri içinde, büyük höyük tipine girer. Höyüğün, orta seviyesinin yüksekliği: 28.80 metredir.

Tokat Zile Maşat Höyük

MÖ. 5000 yıllarında, Hititlerin bir kolu, buraya gelerek yerleşmişler ve bir şehir devleti kurmuşlardır. Bu devletin merkezi ise, bu şehir yani Maşat Höyüğün bulunduğu yer olmuştur. Bu şehir devletinin bir kısım kalıntısı, günümüze kadar gelmiş ve o dönemlere ışık tutmaktadır.  Bu şehir devleti, o zamanlar Kayseri şehir devletine bağlı imiş. Höyük: Hitit şehirlerinin bulunduğu: Artova ve Zile bölgesine giden yolların üstünde bulunan, büyük bir merkezdi.

Höyük’te Hitit döneminde kurulan şehrin ismi “Tapikka” dır.

Höyük yöresinde: ilk arkeolojik kazılar, 1945 ve 1982 yılları arasında yapılmış ve bulunan kalıntılar, Tokat Müzesinde sergileniyor. Bunlar içinde: özellikle “yazılı tabletler” öne çıkıyor. Burada: 130  civarında çivi yazılı Hitit tableti bulunmuştur. Bu tabletlerin en büyük özelliği: Boğazköy dışında çok az bulunmuş olan Hitit metinlerini temsil eden tablet olmalarıdır.

Hititlerden sonra, yöreye birçok uygarlık yerleşmiş ve tarihi süreç içinde, burada sürekli bir yerleşim söz konusu olmuştur.

Tokat Zile Maşat Höyük

Bugün höyük yöresinde: yapı harabeleri görülüyor. Bu harabeler, önemli bir şehir kalıntısına işaret ediyor. Ayrıca: bir de Hitit sarayı kalıntısı var. Maşat Höyük’te ortaya çıkan ve bir sınır komutanına ait olduğu anlaşılan konut, en azından iki kenarı sütunlu galerilerle çevrili büyük bir avlu ile bunların gerisinde, bitişik halde inşa edilmiş çeşitli odalardan oluşmaktadır. 

Bu kalıntı: kuzey duvarı, en az 100 metre ve doğu duvarı 80 metre uzunluğunda, muazzam bir bina. Bina: tepenin tabanını oluşturan kayalığın zirvesinin üstüne oturtulmuştur. Demir çağı sakinleri, evlerini tepenin sırtlarına yapmadıklarından, bu bina, çok iyi korunmuş durumda bulunmuştur.

Bina kalıntısında, bugüne kadar ortaya çıkarılan 40 odadan birçoğu, bodrum katına aittir. Ancak, ikinci ve üçüncü katın yangın enkazı, bodrum katını doldurmuştur. Yapının yapım tekniği, Boğazköy ve Alacahöyük yapıları tekniğinin aynısıdır. Yani, burada, Hitit mimarisinin bütün inceliklerini ve mimarlık yeteneklerini görmek mümkün. Çünkü: mükemmel bir işçilik ve planlı ölçülere kesin uyma söz konusudur. Bina yapılmadan önce, inşaat sahasındaki eski yapılar yıkılıp kaldırılmış, inşaat sahasına geniş ve derin temeller atılmıştır.

Kireç taşı temellerin genişliği: 1.5 metreyi geçmektedir. Taşların her tarafı iyi düzeltilmiş ve birbirine dikkatli şekilde alıştırılarak yerleştirilmiştir. Esas itibarıyla yapı malzemesi: kireç taşı, kerpiç ve ağaçtır. Bina: tümü ile, şiddetli bir yangın sonucu tahrip edilmiştir. Taşlar, kirece dönüşmüş, erimiş, binayı her yerde kömür kaplamış, kerpiçler ya sert tuğlaya dönüşmüş veya yeşil, koyu kırmızı curuf halini almıştır.

Evet: Maşat höyük, tarih meraklılarının mutlaka gitmeleri ve görmeleri gereken bir yer. Çünkü: burayı bugünlerde görmeseniz, muhtemelen 10 yıl kadar sonra yok olacak ve bir daha göremeyeceksiniz. Çünkü: toprak altında, binlerce yıl kalarak günümüze ulaşan kerpiç duvarlar, toprak üstüne çıkarılınca, iklim şartlarından etkilenerek erimeye, dökülmeye, yok olmaya mahkum.

Keşke: bunlar toprak altından çıkarılmasaydı veya çıkarıldı ise de üstlerinin örtülmesi ve bir şekilde önlem alınmasının şart olduğunu düşünmemek elde değil. Ama dedim ya, gerek iklim koşulları ve gerekse kaçak define avcıları buraları yok etmekte, gayet aceleciler. Gidin ve görün, tam bir tarih hazinesi. Düşünün ki, bir zamanlar burada, zamanının büyük medeniyetlerinden biri kurulmuş, insanlar yaşamışlar.

Tokat Zile Kalesi

ZİLE KALESİ

Anadolu’nun bilinen tek dolma kalesidir. Kale bölgesinde, uzaktan baktığınızda, ilk göze çarpanlar: kalenin surları ve saat kulesidir. Kale: Zile ovasına hakim bir ova üzerine oturtulmuştur. Kalenin kim tarafından yaptırıldığı net olarak bilinmiyor. Ama, ünlü coğrafya gezgini Strabon: kalenin, Asur hükümdarı eşi Semiramis tarafından, doğusundaki kayalık bölgeden yararlanılarak, doldurulmak suretiyle yapıldığı söylenmektedir.

Ancak: MS. 1’nci yüzyıldan önce, burada Pontus hükümdarı Mithriadates’in bir şato yaptırdığı ve bu şatonun, yer altı geçitleri ve askeri amaçlı yapılar topluluğu olduğu da varsayımlar içindedir.

Tokat Zile Kalesi

Evet, kalenin içinde: yer altı yolları, geçitler ve askeri amaçlı olarak yapılmış yapılar var. Bunlardan günümüze gelenler ise: çevreye dağılmış Roma ve Bizans dönemlerine ait sütunlar ve kitabeler var. Doğu yönünde ise, kayalara oyularak yapılmış bir amfi tiyatro bulunuyor. Ancak, kalenin en büyük özelliği: burada, Roma imparatoru Sezar tarafından söylenen ve bir taş sütün üzerine yazılarak ölümsüzleştirilen bir söz.

Tokat Zile Kalesi

Yöre: MÖ. 3’ncü yüzyılda, Pontos krallığının denetiminde iken, MÖ.66 yılında, Romalıların eline geçer. Romalı Julius Caesar: MÖ.47 yılında: karısının adı verilen “Zela” şehrinde yapılan savaş sonucunda: Pontos kralı II. Phanakes’i yenilgiye uğratır. Bu savaşı kazanan, Sezar: kale içindeki dikili taşa, şu sözlerini yazdırır: “Veni, Vidi, Vici” yani “Geldim, Gördüm, Yendim”.

Ancak günümüzde görünen taş sütunun aslında imitasyon olduğu ve aslının yakın zaman önce çalındığı söylentileri var.

Ziya Paşa: 1875 yılında buraya geldiğinde, kalenin yuvarlak kemerli kapısının bulunduğu yerdeki kuleyi: Saat kulesine dönüştürmüştür.

Bu arada, kalede bulunan bir mağara ile ilgili de, birçok söylentiler var. Bunlar: mağaranın içinde altın varmış, insan iskeletleriyle doluymuş gibi söylentiler. Tüm bunların yanında: Zile kalesinin tarih sahnesindeki son görüntüsü: Milli Mücadele yıllarında, yani 1920 yılında, Zile’yi basan asilere karşı, Kuvay-ı Milliye bağlı askeri kuvvetlerin, Zile kalesine çekilmiş ve buradan şehri müdafaa etmiş olmaları ile ortaya çıkmıştır. Kalede, neler görebilirsiniz:

Kapı: Kalenin batı cephesindedir. Eni: 5 metre ve yüksekliği: 8 metredir.

Saat Kulesi: Kapının üzerindedir. Kulenin yüksekliği: 10 metre, çapı ise: 2.5 metredir. 1875 yılında, yukarıda söz ettiğim gibi, Ziya Paşa tarafından saat kulesine dönüştürülmüştür. Daha öncesinde, kale muhafızlarının kaldığı bir yer imiş.

Surlar: Surlar muhteşem görüntüsüyle dikkati çekiyor. Bazı yerlerde, yükseklikleri: 10 metreyi geçiyor ve genişlikleri ise: 1 metreden fazladır. Surlar: taştan ve horasan harcından yapılmıştır. Dışarıdan kolayca tırmanılmayacak kadar yüksektir. Ayrıca, dışarıdan yapılacak saldırılarda, mancınıklara dayanacak güçtedir. Burçlar, yarım daire şeklinde, dışa çıkıntılıdır.

Zindanlar: Kale içinde, surlarla bağlantılı olarak, 2 tane zindan var.

Tokat Zile Kalesi

Yer altı Tünelleri: Kale içindeki tünellerden biri: Çekerek suyuna ve diğeriyse: Zile’nin kuzeybatısındaki Saraç köyü yukarısındaki Namlıhisar kalesine kadar uzanmakta imiş.

Tokat Zile Kalesi

Roma Tiyatrosu: Kalenin doğu yamacında, kayalıklar içindedir. Kayalara oyularak yapılmıştır. Oturma yerlerinin ön kısmında, yarım daire bölüm: oyun yeridir.

Tokat Zile Kalesi

Pontus Mezarı: Kuzey yönünde, yalçın kayalıklar üzerindedir. Yerden yüksekliği: 10 metredir. Kayalara oyulmuş, muntazam bir odacık şeklindeki mezar: Koca Kayser adı ile anılır ve Pontus mezarıdır. Ancak, ilginç olan, buraya giden veya çıkan bir yol bulunmaması. Söylentilere göre: Pontus hükümdarı Pharnace: Roma imparatoru Sezar’a yenildiği savaşa gitmeden önce, karısını, bu odaya yerleştirmiş ve savaşta yenildiğini haber alan karısı, kendini kayalıklardan aşağıya atarak intihar etmiştir.

Tokat Zile Anahita Tapınağı

ANAHİTA TAPINAĞI VE ZİLE PANAYIRI

Eski adı “Zela” olan “Zile”, zamanında, tanrı Anaitis Dininin, en ünlü merkeziymiş.

Tokat Zile Anahita Tapınağı

Yani: MÖ. 2000 yıllarında, Frig dinlerinden Anaitisis dininin hac merkezi, burasıdır. Persler zamanında da, ateşe tapan kavimlerce inşa edilen kutsal Anaitis Ateş Tapınağının da, buralarda bir yerde bulunduğu söyleniyor. Zela sikkelerinde, cephesinde dört sütunlu bir tapınak görülmektedir. Kalede, cephesi altı sütunlu ikinci bir tapınak daha vardı. Bugün bunlardan geriye, günümüze kalan hiçbir kalıntı yok.

Her yıl, on binlerce “Anaitisin”, Ekim ayının ilk haftasında, hacı olmak için buraya gelirlermiş. Tapınağın Başpapazı, bu ayda büyük bir törenle taç giyermiş. Başpiskoposun büyük bir gücü varmış. Bu nedenle, Zile krallara bağımlı bir şehir değil, İran tanrılarına adanmış ve Piskopos tarafından bizzat yönetilen bir tapınak gibi kabul ediliyormuş.

Tokat Zile Panayırı

Halk, törenlere “Deyr” demekteymiş ve bu ziyaretler sırasında kurulan eğlence ve alışveriş yerleri “Zile Panayırı” biçimine dönüşmüş ve asırlardır süregelmiştir. Bugün bile, yerel halk, bu panayıra “Deri” demektedir.

Ancak: bugün, yörede bu tapınağın yeri ve izi yok. Ancak, bugünkü hastanenin bulunduğu yerde olduğu tahmin ediliyor. Büyük olasılıkla, geçmiş dönemde, Hıristiyanlar tarafından tamamen yağmalandığı düşünülüyor.

Turhal tanıtımı.

Çekerek tanıtımı.

Sorgun tanıtımı.

Tokat tanıtımı.

 

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.