Şarköy’ün, kumsalının uzunluğu: 60 km. Evet, bu uzunlukta sahil: Türkiye’de yok, yani ülkemizin en uzun sahili. Dünya sıralamasında ise, sahil, bu uzunluğu ile, 12’nci sırada. Bu uzun sahil: deniz, balık, üzüm ve karides merkezi. 2006 ve 2007 yıllarında: denizi ve kumsalın temizliği nedeniyle “Mavi Bayrak” almış. Yaz tatilinde, en iyi kafa dinleyebileceğiniz yerlerden biri. En çok yaz aşkı yaşanılan tatil yeri olarak, hafızalara işlenmiş.
ULAŞIM
Şarköy: İstanbul’a 2.5 saat uzaklıkta. İstanbul-Şarköy arası uzaklık: 218 km.
Tekirdağ’dan sonra, uzanan dağların tepesinde, denizi görmeden geçen 1 saatlik yolculuktan sonra, ulaşılıyor. O dağları geçip ulaşmaya gerçekten değer bir yer. Bu yolun uzunluğu, Tekirdağ-Şarköy arası uzaklık: 93 km. dir. Tekirdağ-Malkara karayolunun 48’nci km. de, Karıştıran mevkiinde, güneye ayrılan 38 km. lik yolla bağlantılı.
Hele deniz kıyısındaki yoldan gelirseniz: sol taraf boğaz ve alabildiğine uçurum. İki arabanın geçmesi, neredeyse imkansız. Bazı yerlerde gerçekten imkansız. Bir araba, diğerini uzaktan görünce, en uygun yerde, onun geçmesini bekliyor. Derken “Uçmakdere” denilen bir yere iniyorsunuz. Özetle: Şarköy’ü Tekirdağ’a bağlayan sahil yolu, yeterince kullanılabilecek durumda değil. Bu sahil yolunun uzunluğu: 68 km. dir.
Şarköy-Gelibolu arasındaki uzaklık ise: 54 km.
ŞARKÖY’DE NE YENİR-NE İÇİLİR
Deniz ürünleri konusunda zengin bir mutfağa sahip Şarköy’de, meşhur karidesi, uğmaç çorbası, kayık yemeğini, peynir helvasını mutlaka tadın. Şarköy şarapları, zaten tüm ülkede meşhur olmuş durumda. Tercihinize göre, tadabilirsiniz.
GENEL
KONAKLAMA
Şarköy’de, birçok konaklama tesisi bulunuyor. Bunun yanında: öğretmen evi var. 120 yataklı. Kalmak için, şartları tutanlara, uygun bir mekan. Birkaç tane daha, resmi kurum misafirhanesi bulunuyor.
HAVASI
Ağustos başı dışında, insanı aptal edecek kadar rüzgarlı olan bir havası var. Kış ve bahar aylarında, gerilerde yetişen ormanlar; Şarköy’e farklı bir hava hissettiriyor.
YOLLARI
Dolaşmaya müsait, incecik yolları var. Küçük evleri ve evlerinin orta gelirli sevimli insanları var.
DENİZİ
Denizi dalgalı ve pek temiz değil. Minicik bir iskelesi var.
DEPREM
Her an şiddetli bir deprem beklenen, bir fay hattı üzerinde kurulu. Marmara çukurları ile Ganoz körfezi arasında, Muratlı ve Çorlu’dan başlayarak, güneybatıya uzanan 3 fay hattı bulunmaktadır. Bundan dolayı, Şarköy-Mürefte-Tekirdağ, Türkiye’nin depreme hassas bölgelerindendir. MTA Enstitüsü tarafından, bölge, birinci derece deprem bölgesi ilan edilmiştir.
MEŞHUR
Şarabı ve zeytini gerçekten çok meşhur. Özellikle: şarabı.
YAMAÇ PARAŞÜTÜ
Şarköy’de, yamaç paraşütü sporunu sevenler için yeni bir çekim merkezi. Şarköy’e bağlı Uçmakdere Köyünde, 2009 yılında, ilk kez, 1.Yamaç Paraşütü Şenliği düzenlenmiş. Paraşütçüler için atlama sahası olarak belirlenen, Postacı Şehitliği Mevkiinden, sahildeki Ayvasıl Mevkiine iniş yapılıyor. Yamaç paraşütüne ilginiz varsa, Şarköy yakınlarda bir fırsat, sizin için.
RÜZGAR SÖRFÜ
Çeşme-Alaçatı gibi merkezlerden daha fazla rüzgar alan Şarköy’de, sörf yapılabiliyor. Haziran aylarında sakin rüzgarı ile , rüzgar sörfü bilmeyenler için de, öğrenim için uygun bir hava ve ortam sağlıyor. Temmuz ortalarında ise, daha profesyonel rüzgar sörfçüleri için, sert rüzgarlar oluşuyor.
GECE HAYATI
Şarköy, diğer tatil yerlerinden çok daha büyük bir ayrıcalığa sahip. Birçok disko ve bar bulunuyor. Eğlenmek için gelen turistlerin tercih ettikleri bir mekan.
TARİHİ
Şarköy’ün batısında: MÖ.6000-3000 yıllarına ait yerleşim yerleri tespit edilmiş. Bu yerleşim yerlerinde: savaş ve günlük kullanım aracı olarak kullanılmış taş baltaların üretildiği ortaya çıkarılmış. MÖ.750-550 yılları arasında, Yunanlılar, Traklar’la karşılıklı anlaşarak, il kıyılarında koloniler kurmuşlardır. Bu koloniler, batıdan doğuya doğru: Heraklea (Eriklice), Hora (Hoşgör), Ganos (Ganoz) ve Bizathne-Panion (Barbaros).
MÖ.168 ve MS.395 yılları arasında, bölgeye Romalılar hakim olurlar. Bu dönemde: Traklar, Roma hakimiyetine uzun süre direnirler. Bizans idaresinde ise 1000 yıla yakın kalan Traklar, bu dönemde, Balkanlardan gelen akınlarla uğraşmak zorunda kalırlar. Hunlar, Avarlar, Slavlar, Peçenekler, Bulgarlar, Haçlılar ve Latinler; Şarköy’un başına sürekli sıkıntı yaratırlar.
Daha sonraki tarihi süreçte, Rumeli’yi fetheden Orhan Bey’in, en büyük oğlu Süleyman Paşa zamanında, “Şehrköy” diye anılan adı, buraya Anadolu’dan göç eden Yörük Türklerinin ağzında, şehirden Şar’a dönüştürülmüş ve “Şarköy” diye söylenmiştir.
GEZİLECEK YERLER
ÇEVRE GEZİLERİ
Haftanın belirli günlerinde, Şarköy’den: Avşa, Marmara Adası ve birçok turistik mekanlara, motor gezileri düzenleniyor.
İĞDEBAĞLAR (ARAPLI)
Üzümü, zeytini ve içimi güzel suyu ile tanınan bir belde. Şarköy’e 5 km. uzaklıkta. Kaymak gibi bir asfalt yoldan, buraya ulaşıyorsunuz.
Bu köyün: her evinden, ova ve deniz görünüyor. Rumlar kurmuş. Milli mücadeleden sonraki değişimde, buradaki Rumlar Selanik’e ve Selanik’teki Türkler ise, buraya taşınmışlar. Uzaktan resim gibi görünen köyün toprak yollarında, zorlukla yürünebiliyor.
Rumlardan kaldığı belli olan taş evler, bakımsız. Ahşap evlerin ya bir, ya iki duvarı kalmış. Köy boş. Evlenenler, zamanla Şarköy’de ev kiralayıp yada satın alıp, köyden ayrılmışlar. Köyde, yalnızca yaşlılar kalmış. Onlar da, kadın-erkek üzüm ve zeytin çapasına gidiyorlar. Her kez tarlasında bir şeyler uğraşıyor. Yani: bunları niye söylüyorum? Köye gittiğinizde, karşılaşacağınız manzara bu.
ERİKLİCE
Denizi, üzümü, balığı ve zeytini ile zenginleşmiş bir beldedir. En önemli tarihi yerleşim yeridir. Burası, piknik yapmaya, deniz üzerinde kaş zıplatmaya, müsait yosun kokulu, esintili sahilinde dalyanı ile dikkati çekiyor. Burada: çok miktarda zeytinlik var. Kıyı boyunca eski zeytinliklerin, üzüm bağlarının üzerine kurulan sitelerde, hareket yok. İnşaatı tamamlanan çok sayıda bina alıcı bekliyor. Kıyı boyunda, çirkin bir yapılaşma var.
UÇMAK DERE
Şarköy ile arasında, 36 km. var. Tekirdağ-Barbaros-Naip-Mermer ve Yeniköy üzerinden gidiliyor.
Harika, doğa manzarasına sahip. Doğal güzellikleriyle, Marmara kıyılarının ender köşelerinden biridir. Eşsiz güzelliği ile, sevimli bir yerleşim merkezine sahip. Restoranları, birçok yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Ağaçlık bir köy görünümündedir.
Kışın ulaşımının zor olması nedeniyle, doğası bozulmamıştır. Ganos dağı eteklerinde yol alırken, Marmara Denizini, hiç bu kadar yüksekten ve böyle bir açıdan görmediğinizi fark edeceksiniz. Karşınızda uzanmış duran Marmara Adası, hemen önünüzde Hayırsız Ada. Birbirini takip eden koyları, üzüm bağları, kızaran kütükler, rengarenk çiçekleriyle doyumsuz bir manzara karşınızda. Şirin mi şirin Yeniköy’ü, anıt çınar ağacını görüp, köyün kahvesinde dinlenip, yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
Burada tarihi kalıntılar da var. Tarihi kalıntılara bakılırsa, köyün tarihi çok eskilere gidiyor. Üzerinde, çift başlı kartal kabartması bulunan lahit taşına benzer bir mermer parçası, zamanında şaraphane olarak kullanılan bir binanın bahçesinde, içki imalinde kullanılan sarnıç, tuğla ve ahşap yapımı Rum evlerinde Grek alfabesiyle kazınmış yazılar, köy girişindeki çeşmede bir yazıt, kahvehanenin karşısındaki bakkalın damını tutan saç kaplı iri konsollar, üzerinde yaprak motifi bulunan ahşap bir tavan göbeği, tarihi bir atmosferin keyfini yaşatıyor.
Daha önce sözünü ettiğim gibi, buradan son yıllarda, yamaç paraşütü yapılmakta.
MÜREFTE
İstanbul’un 227 km. uzağında bulunuyor. İstanbul’dan Mürefte’ye gitmek için: TEM Otoyolunu kullanıp, Kınalı çıkışından, Tekirdağ yönüne devam etmek gerekiyor. Tekirdağ’dan sonra, Karıştıran sapağından Şarköy istikametine doğru gidiyorsunuz. Yolculuk, İstanbul’dan yaklaşık 3.5 saat sürüyor. Şarköy’e ise, yalnızca 13 km. uzaklıkta.
Kuruluşu MÖ.2000 yıllarına dayanan Mürefte, adını “Binbir çiçek” anlamına gelen, Miryefton’dan almıştır. Toprağın bereketi, beldeye bu ismi vermiş. Bölgede, Doluca Tepesi denilen yerde bulunan volkanik dağlan çıkan lavlar, toprak kalitesini arttırmış ve tamamıyla humus olan toprak sayesinde, üzüm bağlarını, Dünya standartlarına çıkarmıştır.
Mürefte, çok temiz ve pırıl pırıl deniz kıyılarına sahip olan bir beldedir. Mürefte kasabasının çok önemli tarihi geçmişi var. En büyük özelliği: üzüm bağları ve şarap sahili tabir edilen bölgesidir. Beyaz şarabı ünlüdür. Türkiye’nin şarap üretiminin % 30’u burada yapılıyor.
Mürefte civarında, beşi büyük, otuz civarında şarap tesisi var. Türkiye’deki, ilk şarap müzesi, Müreftededir. Bu müzede: eski kollu presler, küfeler, şarap şişeleri, fıçılar, amforalar gibi bir çok orijinal alet sergileniyor. Burada, şarabın tarihsel öyküsüne nostaljik bir tur yapabilirsiniz.
Sahilinde küçük bir meydanı, uzun bir iskelesi ve balık lokantaları, birkaç banka ATM si, bir ilköğretim okulu, bir lise ve bir sağlık ocağı bulunur. Kutman ve Sevilen şarapçılık gibi, birçok firma, orijinallerine sadık kalarak, ön cephesi ve içi yenilenmiş, tertemiz şarap imalathanelerinde, en kaliteli şarapları, konuklarına tattırmaktadırlar.
Bu arada: imalatın yapıldığı tanklar, dekoratif ahşap fıçılar, üretim safhaları da görülebilmektedir. Misafirler, tadım sırasında, satış elemanları tarafından şarap anlatımları ve broşürlerle bilgilendirilirler.
Yazlık bir belde olduğundan, yazın nüfus sayısında artış yaşanır. Daha çok İstanbul ve çevresinden, insanlar rağbet eder. Denizi: derin ve temizdir. Yaz-kış, yeşil kalan zeytin ağaçları ve masmavi denizi, Mürefte’yi, mavi ile yeşilin böyle uyumlu buluştuğu, ender yerlerden biri yapar. Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü burada, ılıman iklim koşullarından ötürü, genellikle zeytin üretimi ve üzüm üretimi yapılır. Buna ek olarak, Mürefte’nin köylerinde, son zamanlarda, kiraz üretimi de ağırlık kazanmıştır.
HOŞKÖY
Şarköy ile arasında 16 km. uzaklık bulunuyor. Kasabanın tarihi önemi oldukça fazladır. Turistler için vazgeçilmez bir güzellik. Evet, buraya gittiğinizde, sizi, denizcilerin dostu, “Hoşköy Hora Feneri” karşılıyor. 1876 yılı Fransız yapımı fener: 96 kristalden oluşmuş. Kendi ekseni etrafında, 360 derece dönerek görev yapıyor.
Bölgenin, ikinci büyük feneri olma özelliğine sahip. Yanına çıkan patikadan geçerek gelince, ufuk hattına bakarken, kendinizi bir nebze olsun kaptan sanabiliyorsunuz. Sahil boyunca yolun kara tarafı, iki katlı yazlıklar sıralanıyor. Yürüyüşe çıkanlar, balık tutanlar, çiçekli bakımlı bahçeler, nostaljik bir hava veren ve klip çekmeye müsait karikatür gibi görünüşe sahip balık dalyanları arasından Mürefte görünüyor.
GAZİKÖY
Eski adıyla “Ganos Kalesi” ve günümüzdeki adıyla “Gaziköy” olan yörede: Bizans uygarlığına ait kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Şarköy ilçe merkezine, 25 km. uzaklıktadır. Köyün, 100 metre yüksekliğindeki yamaçlarında, istiridye kabukları ve balık fosillerine rastlanılması sonucu, buradaki jeolojik devirlerde bir deniz olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan arkeolojik kazılarda, bir tünel ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca: Gaziköy Çeşme Yazıtı ve Koca Çeşme Yazıtı dikkat çekicidir.
SONUÇ
Hafta sonunda veya kısa tatillerde, biraz dinlenmek ve açık havanın keyfini çıkarmak isterseniz, İstanbul’a 230 km. uzaklıktaki Şarköy, sizin için en uygun adreslerden biri. Hele, şaraba ve şarapçılığa da ilgi duyuyorsanız, Şarköy, size güzel şeyler vaat eder. Burada; Şarköy’den başlayıp, Mürefte, Hoşköy, Uçmakdere’ye kadar, 30’a yakın şarap mağazası ve şarap imalathanesini görmeniz mümkün.