Sivas Yıldızeli

Sivas Yıldızeli

Ozanları, türküleri, doğal güzellikleri, dokumaları ve otantik kıyafetleriyle meşhurdur.

ULAŞIM

Yıldızeli, Sivas arası uzaklık: 45 km. Yıldızeli, Tokat arası uzaklık: 77 km. Yıldızeli, Akdağmağdeni arası uzaklık: 76 km.

TARİHİ

Yöredeki ilk yerleşim: 1639 yılında Sultan IV Murat’ın Bağdat seferi öncesinde, Sadrazam Kemenkeş Kara Mustafa Paşa tarafından askerlerin konaklama merkezi olarak kurulmuştur. Yerleşimin eski ismi “Yenihan” dır. Bu isim biraz önce belirttiğim gibi buraya yapılan han’dan gelmektedir. Daha sonra ise 1936 yılında, Yıldız dağından esinlenilerek “Yıldızeli” yapılmıştır.

GENEL

İç Anadolu bölgesinde Yukarı Kızılırmak bölümünde kuruludur. Sivas ilinin en geniş arazisi olan ilçesidir. Yüksek ve engebeli bir arazide kuruludur. Kuzeyi ve doğusu dağlıktır. Aynı zamanda İç Anadolu bölgesinin en yüksek rakımlı ilçelerinden biridir. Rakımı ortalama 1400 metredir. Yörede karasal iklim hakimdir. Buna göre yazları sıcak ve kurak, kışları ise sert geçer.

KARA KUCAK GÜREŞ FESTİVALİ

Karakucak güreşleri festivali, her yıl geleneksel olarak düzenlenir. Festivalin amacı: çeşitli aktiviteler düzenlenmek suretiyle, insanların iyi ve hoş zaman geçirmeleri, ilçe merkezine ekonomik canlılık sağlanmasıdır.

PİR SULTAN ABDAL ŞENLİĞİ

Şenlikler, her yıl geleneksel olarak Haziran ayının 28-29 günlerinde, 2 gün süreli olarak, Pir Sultan Abdal’ın doğduğu yer olan Banaz köyünde yapılmaktadır. Şenliklerde: anma konuşmaları, semah gösterileri, söyleşi, panel ve konserler düzenlenir.

YENİHAN BEBEKLERİ

Bu bebekler tamamen el emeğiyle yapılmaktadır. Ahşap üzerine giydirilen bebeklerin kıyafetleri, Yıldızeli bölgesinin folklorik kıyafetleridir.

Sivas Yıldızeli Yenihan Bebekleri

Ancak hepsi birbirinden farklıdır. Burada yapılan bebekler için, 2012 yılında müracaat edilerek patent alınmıştır.

Sivas Yıldızeli Meslek Yüksek Okulu

YILDIZELİ MESLEK YÜKSEK OKULU

Sivas Cumhuriyet Üniversitesine bağlı olarak 1994 yılında kurulmuştur. 1999 yılında ise eğitim başlamıştır. Halen okulda 700 civarında öğrenci eğitim görmektedir.

GEZİLECEK YERLER

 

KEMENKEŞ KARA MUSTAFA MENZİL KÜLLİYESİ

İlçe merkezinde Hükümet Konağının arkasındadır.

Sultan 4’ncü Murat’ın sadrazamı Kemankeş Kara Mustafa Paşa (Doğumu: 1590, Ölümü: 1644) , 1640-1641 yılları arasında buraya bir külliye yaptırır. Külliyede: 1 cami, 1 hamam, 1 arasta (33 dükkandan oluşmaktadır) ve 2 han vardır.  Bu külliyeden günümüze sadece cami ve hamam ulaşmıştır. Hanlar, maalesef 20’nci yüzyıl ortalarına doğru tamamen yok olmuştur.

Sivas Yıldızeli Kara Mustafa Paşa Camii

Kara Mustafa Paşa Camii

Külliyenin güneydoğu köşesindedir. Diğer yapılardan daha yüksek konumdadır. Kuzey-güney doğrultusunda düz bir alana yapılmıştır. Dikdörtgen planlı cami, kuzey-güney doğrultudadır. Sarı kesme taştan yapılmıştır. Tavanı, yuvarlak ahşaplar yan yana getirilerek yapılmıştır. Tavanı: iki büyük ahşap sütun taşır. Kuzeyde: son cemaat yeri vardır.

Asıl ibadet alanı ile arasında ise, kesme taş örgülü, tek şerefeli minare bulunur. Cami, 1870 yılında tamamen esaslı bir onarıma tabii tutulmuş ve günümüze ulaşmıştır.

Sivas Yıldızeli Kara Mustafa Paşa Hamamı

Kara Mustafa Paşa Hamamı

Caminin güneybatısında 10-15 metre uzaklıktadır.  Üzerinde inşa veya onarım kitabesi yoktur. Camiye paralel yapılmıştır. Güney-kuzey doğrultuda, dikdörtgen planlıdır. Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmaktadır.

Sıcaklık: enine planlı ve çift halvetlidir. Sıcaklığın orta kısmı halvetler kubbe ile örtülüdür. Sıcaklığın doğu ve batısı sivri beşik tonozla kapatılmıştır. Ilıklık enine planlı ve iki bölümlüdür. Güneydeki soğukluk ise doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır.

Soğukluğun batı tarafını bir kubbe doğu tarafına iki eyvanın oluşturduğu sivri beşik tonoz örter. Giriş batıya açılır.

Han

Günümüzdeki Hükümet Konağının bulunduğu yerde, daha önce han varmış. Han yıkılarak Hükümet Konağı inşa edilmiştir, handan günümüze güney bölümde sadece bazı duvar izleri kalmıştır.

Böylece Kemankeş Kara Mustafa Paşa’nın inşa ettirmiş olduğu han günümüze ulaşmamıştır. 1928 yılında yöreye gelen Jerphanion, her iki hanın sağlam olduğu görür ve planlarını çıkarır, hanların detaylı mimarisini anlatır.

Kemankeş Kara Mustafa Paşa burada bulunan eski bir hanın yerine, kendisi yeni han yaptırmıştır. Bu eski hanın kitabesi günümüzde Sivas Arkeoloji Müzesindedir. Bu kitabeye göre, eski han: 1331 yılında İlhanlı Hükümdarı Ebu Said Bahadır Han döneminde, Emir Ahı Ahmet Hacı Zeyneddin tarafından yaptırılmıştır.

Arasta

Paşa tarafından, hanlara bitişik 33 adet dükkan inşa ettirilmiştir. Her iki han arasında bulunan dükkanların konumlandırılması ve geçit mekanlarının açık bırakılması değerlendirildiğinde buranın bir arasta mantığıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.

Sivas Yıldızeli Cumhuriyet İlkokulu

CUMHURİYET İLKOKULU

İlçe merkezindedir. 1915 yılında dönemin Sivas valisi Muammer Bey zamanında ilçe merkezine yaptırılmıştır.

 

KARAYOLLARI DİNLENME TESİSLERİ

İlçe merkezi yakınlarında Menteşe ırmağı kenarındadır. İlçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Menteşe ırmağı kenarındadır. Karayolları dinlenme parkı, ırmak kenarında oldukça güzel bir piknik yeri olarak yoğun ziyaret edilir.

Sivas Yıldızeli Eski Pamukpınar Köy Enstitüsü Binası

ESKİ PAMUKPINAR KÖY ENSTİTÜSÜ BİNASI

İlçe merkezinin 5 km kuzeyinde Pamurpınar köyü sınırlarında, Sivas-Tokat karayolundadır.

1941 yılında açılmıştır. Bünyesinde: okul binası, yemekhane, atölye, revir ve yatakhane bulunmaktaydı. Okul binası: dikdörtgen planlı ve iki katlıdır. Her katta 8 tane olmak üzere toplam 16 derslik bulunur.

1942 yılından itibaren normal eğitim yanında, eğitmenler de yetiştirilmeye başlandı. Askerliğini yapmış ve okuma yazma bilen erkekler, eğitime alınıyorlar, Nisan ve Ekim ayı arasındaki dönemde kurstan geçirilerek köylere eğitmen olarak gönderiliyorlardı.

Bu eğitim uygulaması, köylerde oldukça yararlı olmuş, uygulama 1948 yılına kadar devam etmiştir.

1952 yılında Köy Enstitüleri kapatılınca okul Erkek Öğretmen Okulu olur. 1976 yılında ise Öğretmen Lisesi olur. 1997-1998 yılında Yatılı İlköğretim Bölge Okulu olur. Sonuç: Pamukpınar’da yetişen yaklaşık 4000 öğretmen ve sanatçı, bilim adamı gibi değerler, ülkemizin birçok yerine zamanla dağılmıştır.

Sivas Yıldızeli Ilıca Kaynağı

ILICA KAYNAĞI

İlçe merkezine 9 km uzaklıktaki Ilıca köyündedir. Şifalı su köyün sonundadır. Betonarme bir havuz yapılmış, demir borulardan bu havuza su akıyor, biri çok sıcak, diğer ikisi ılıktır.

Sıcak suyu, ziyaretçiler bidonlara dolduruyorlar. Çünkü sıcak suyun tadı, kokusu oldukça güzel, tam anlamı ile çay suyu gibidir. Buzdolabına konulduğunda ise, bu suyun tadı daha da güzelleşiyor.

2002 yılında yapılan analiz sonuçlarına göre, suyun doğal sıcaklığı 35 derecedir. Debisi saniyede 3 litredir. Fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle, su banyo ve içmece olarak kullanılır. Florür içeriğinden dolayı, florür eksikliğinde ve özellikle çocuk, ergenlik çağı ve yaşlılıkta, diş çürüklerini önlemede etkilidir.

Yani içme kürü şeklinde kullanılabilir. Kireçlenme, böbrek taşı ve kan hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ayrıca hareket sistemi, kalp damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıklarında da banyo kürü şeklinde kullanılır. Günümüzde burada basit banyolar mevcuttur.

Sivas Yıldızeli Kümbet Köyü Kalesi

KÜMBET KÖYÜ KALESİ

İlçe merkezine bağlı 20 km uzaklıktaki, Kümbet köyünün güneyinde bir kayalık üstündedir.

Günümüzde, kaleye ait herhangi bir kalıntı kalmamıştır. Yani, özelliğini yitirmiştir. Yüzey buluntularına göre, kalenin Roma döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Ayrıca, kayaların oyulmasıyla yapılmış merdivenli bir tünel vardır.

Tünel dik bir şekilde yeraltına iniyor. Tavanı kavislidir. Tünelin bulunduğu yerin rakımı 1627 metredir. Tünelde bulunan merdiven oldukça geniştir. Muhtemelen tünelin kale işlevsel iken, kalenin altındaki su kaynaklarına gidiyordu.

Veya gizli bir geçit te olabilir. Ancak tünel yarıya kadar toprak ve taş doludur. Yani nereye gittiği bilinmez. Tünelin merdivenlerinden sadece 62 basamak günümüze ulaşmıştır.

 

BAKIRCIOĞLU KÖYÜ

İlçe merkezine 22 km uzaklıktadır.

Bakırcıoğlu Uyuz Çermiği

Köyde, kaya mezarının da bulunduğu mevkide, doğal mağara ve sıcak su kaynağı bulunmaktadır. Burada bulunan traverten yatakları, Türkiye’nin en önemli traverten yatakları arasında sayılmaktadır. Semer tipi travertenlerden oluşmaktadır. Suyun sıcaklığı 36 derecedir. Halk arasında burası uyuz çermiği olarak bilinir. Kaplıca suyu: uyuz hastalığı ve sivilcelere iyi gelir.

Bakırcıoğlu Höyük-Travertenler

Höyükte kükürtlü bir su mevcuttur.

Bu suyun, romatizmal ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ayrıca yine höyükte mağaralar ve dünyada nadir görülen sırt tipi travertenler bulunuyor. Bu travertenler yakın zaman önce sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

 

KEVGÜR BABA

İlçe merkezine bağlı 40 km uzaklıktaki Yolkaya köyündedir.

Horasan’dan Artova’ya gelen Kevgür Baba, buradan bir taş atar ve taşı Yolkaya (eski ismi Çakraz) köyünün 9 km uzağında bir tepeye düşer. Kevgir Baba, buraya gelir ve burada yaşamaya başlar. Günümüzde tepede tek katlı, 2 odalı bir konut vardır.

Kevgür Baba’nın mezarı bu konutun içindedir. Mezarın uzunluğu 3 metre ve genişliği 2 metredir. Burada: ziyaretçilerin oturması veya uyuması için minderler vardır. Binanın bahçesinde ise, kavak ve ardıç ağaçları, bir havuz ve çeşme bulunur.

AKÇAKALE KÖYÜ KALESİ

İlçe merkezine bağlı 44 km uzaklıktaki Akçakale köyünde, köye 500 metre mesafededir.

Küçük kale: üç tarafı dere ile çevrili bir kayalık tepe üzerindedir. Bu yüzden kalenin bulunduğu yer, bir yarımada şeklindedir. Böylece, kaleye üç yönden çıkmak mümkün olmaz, sadece batı yönündeki sırttan kaleye çıkılabilir. 6 metre yüksekliğinde olduğu tahmin edilen sur duvarları, moloz örgülüdür ve bir kısmı günümüze ulaşmıştır. Kale Roma dönemi yapısıdır. Kalede: kuzey bölümde, dereye inen bir su yolu bulunmaktadır, ancak taş ve topraklarla doldurulmuştur.

Sivas Yıldızeli Şeyh Halil Türbesi

ŞEYH HALİL TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı 50 km uzaklıktaki Şeyh Halil köyünde caminin batısındadır.

Önce biraz Şeyh Halil’den söz edelim. Kendisi, halk arasındaki inanışa göre, Horasan’dan gelme bir Selçuklu beyidir. Selçuklu sultanı tarafından kendisine sancak verilmiştir. Bölgede yapılan savaşlarda kafası kesilmiş, kesilen başını yerden alarak türbenin bulunduğu yere getirmiş ve orada vefat etmiştir.

Türbenin kitabesi yoktur, bu yüzden yapılış tarihi bilinmez.

Türbe: dıştan kare planlıdır. Ölçülere 6.20 x 6.20 metredir. Sekizgen kasnaklı ve kubbelidir. Kubbeye tromplarla geçilir. Üstü kubbe ile örtülüdür. İç duvarlarında ve kubbe eteğinde kalem işi süslemeler dikkat çeker. Bu resimler dönemin konularını yansıtacak şekilde manzara, mimari ve natüralist kompozisyonlardır. Dini tarikatlara ait bir takım semboller de burada duvarlarda bulunur. Resimler genellikle pencere hizasındaki duvar boşluklarına yapılmıştır.

Güneyde mihrap nişi vardır. Mihrap içinde ise perde ve kandil motifi bulunur. Nişin batısında bir pano içinde bir köşk resmi ve üzerinde 1858 tarihi yazılıdır. Bu tarih muhtemelen türbenin onarım geçirdiği bir tarihtir. Duvar resminin de bu onarım sırasında eklendiği düşünülür.

Türbenin içinde 5 tane sanduka bulunur. Bunlar Şeyh Halil ve eşi ile çocuklarına aittir. Mihrap ve çevresinde kök boya ile türbe maketi ve çiçek motifleri görülür.

Evet, sonuçta oldukça ilginç bir türbe, türbenin içinde ilginç resimler var, buralara yolunuz düşerse mutlaka görmenizi öneririm.

 

BANAZ KÖYÜ TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı 52 km uzaklıktaki Banaz köyündedir.

Türbenin boyutu: 6 x 6 metredir. Kare planlıdır. Beden duvarları 80 cm kalınlığındadır. Duvarları kesme taştan yapılmıştır. Kubbe moloz taş örgülüdür. Türbe, içten sıvalıdır, mihrap nişi sadedir.

Yapılış tarihi bilinmez, ancak muhtemelen 15’nci yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Bakımsızlık nedeniyle oldukça harap durumdadır. Yapılan tahminlere göre: türbe, çevresiyle birlikte bir dergah, tekke ve sohbet toplantılarının yapıldığı bir toplu yapının parçasıdır.

Çünkü türbenin onarımı sırasında, yakın çevresinde temel kalıntıları bulunmuştur. Ancak, türbede herhangi bir sanduka bulunmamaktadır. Bu nedenle burasının bir mescit olduğu da düşünülebilir.

 

AKÇAKOCA KÖYÜ TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı 59 km uzaklıktaki Akçakoca köyündedir.

Horasan’dan Anadolu’ya üç kardeşi ve bir arkadaşıyla gelmiştir. Kendisi şu an türbesi bulunan Akçakoca köyüne, kardeşlerinden biri Zile, diğeri Sapoğul’a ve arkadaşı da Karalar köyünü makam tutmuştur. Türbe günümüze tamamen yenilerek ulaşmıştır. Türbenin çevresinde, devşirme antik parçalar görülür.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.