Nil üzerinde, çeşitli adalar Bu adalar da; farklı çekiciliklere sahip olması açısından ilginç. Kuzeyde; Kitchener Adası var.
KİTCHENER ADASI
19’ncu yüzyılın sonlarında: Sudan’daki zaferlerinden sonra, İngiliz ordu mensubu Albay Kitchener’e hediye edilmiş. Ada da: dünyanın dört bir yanından topladığı bitki ve tohumlardan, egzotik “Botanik Bahçeleri” oluşturmuş. Bütün ağaçları, vaha kuşlarıyla kaplı. Bu sukunet, kesinlikle sizi çok etkileyecek. Evet: her gün ziyarete açık.
Adanın güneyinde: Elephantos Adası var.
ELEPHANTOS (ELEPHANTİNE) ADASI
Bu adaya: fil adası deniliyor. Adı: Nil’in yumuşak dokunuşlar ile okşadığı sahildeki kayalardan geliyor.
Bu adada bulunan “Khnum Tapınağı” görülmeye değer. Mısırlılar, koç başlı tanrının onuruna, üzeri altın yapraklarıyla kaplanarak mumyalanmış koçlardan bir nekropolis yapmışlar.
Bunlar: bugün müzede koruma altına alınmış. Ama: taş lahitler, halen tapınakta bulunuyor. Yakınlarda: bir kayanın içine oyulmuş olan “Nilölçer” sayesinde, Nil Nehrinin su seviyesi izlenebiliyormuş ve buna göre, yıllık taşkın uyarıları yapılabiliyormuş. Tarım işçileri, bu sayede, tapınak inşa etmek gibi toplumsal görevlerini yerine getirebilmişler.
Ülkenin birleşmesini amaçlayan savaşta:
Teb ordusunun en büyük gücünü oluşturan gözde Nübyeli krallarık askerlerinin, Teb ordusunda bulunmalarının sebebi: Teblilerin, güney ile başından beri yakın bir ilişki içinde olmalarından kaynaklanmaktadır.
Ağa Han’ın mezarı bu adada. Mezarın hemen altında: yeşil mango ağaçlarının içinde bir villa var.Bu da Ağa Han’ın villası. Kepenkleri, sanki hiç açılmamış ve ebediyen açılmayacakmış gibi kapatılmış.
Ada: her gün ziyaret edilebiliyor.
SEHEL ADASI
Bu adada, kıtlık anıttaşı var. Diğer anıtlarla birlikte, Kral Zoser döneminde yapılmışlar. Ayrıca, bu anıttaşı; Mısır’ın Birinci ve İkinci Çağlayan arasındaki Aşağı Nübye bölgesine, ilk kez onun döneminde egemen olunduğunun bir kanıtıdır. Burada: 1889 yılında Sehel anıtı bulunuyor.Bu anıtta yapılan araştırmalarda: anıttaki oturan insan ve üzerinde göz ifadesinin: “ari” kelimesiyle karşılanıyor. Ari; şekle sokmak anlamına geliyor.
Hiyeroglif incelemelerinde, şekillerden birinde “ari” ya ekleme olarak, oturan bir insan figürünün yanına, yarım daire ve üzerinde göğe uzanmış iki el motifin bulunduğu görülüyor. Yeni şekle: ari-kat denilmiş. Bu ifadenin: “insan yapımı mineralli veya sentetik madde” anlamına geldiği ve piramitlerin bu tür bir madde ile yapıldığına inanılıyor.
Yani: piramitlerin inşasında çalışan işçiler, bazı kireç taşlarını ezip suyla karıştırıyorlar ve hazırlanan bu karışımı: kireç, kaolin kili, sodyum karbonat ve çamur ile birleştiriyorlardı. Bu karışım: piramit inşa edilirken, istenilen her yerde ve şekilde hazırlanan kalıba dökülüyordu. Kuruma tamamlandığında, ortaya, doğal kireç taşlarından ayırt edilemeyecek ölçüde, tonlarca ağırlıkta blok taşlar ortaya çıkıyordu. Bu bir teori. Bu arada: mısır piramitlerinin yani o devasa yapıların nasıl yapıldığı hakkında küçük bir anekdot oldu.
Evet; Sehel adasında
Çok yakın tarihlerde deşifre edilebilen ve tanrılara bir kuple saygı ve sevgilerini sunduktan sonra, koca koca kayaların üzerine yazdıkları hiyerogliflerde böyle bir sır var. Bu sırrın diğer adı: evet, beton tarifi. Adamlar beton döküp, kendi taşlarını yaratmışlar. Tam 29 çeşit element ve ek olarak da Nil çamuru, piramidin yapılacağı yere, kalıplara karışını döküp, taş blok yapmışlar. Uluslar arası büyük beton şirketleri de, bu tarife göre bazı hazırlıklar yapmışlar.
URONARTİ ADASI
Nil’in Semna yakınlarındaki adasıdır. III. Senusret zamanında: buraya bir kale daha yapılır. Yeni kaledeki bir yazıtta: saltanatın dokuzuncu yılda, kuş diyarına düzenlenen bir seferin, suyun düşük seviyesi nedeniyle yarıda kesildiği yazılıdır.
Nil nehri doğu kıyıları tanıtım ve gezi yazısı.
Nil nehri batı kıyıları tanıtım ve gezi yazısı.