Yalıhüyük, Konya arası uzaklık: 97 km. Yalıhüyük, Bozkır arası uzaklık: 20 km.
TARİHİ
İlçe ismini Suğla Gölü (Trogidis, trogitis) kıyısında bulunan höyükten almıştır. Peki “Yalı” kelimesi nereden gelir? Yalı kelimesi de, Çokalar mevkii olarak adlandırılan alanda Roma dönemine ait saray kalıntılarıdır.
Bu bölge, antik dönemde “İsauria” bölgesi olarak bilinmektedir. Bölgenin başkenti ise, bugün Zengibar kalesi olarak bilinen “İsauria” dır.
Günümüzdeki yerleşim yeri: yaklaşık 200 yıl kadar önce toprak kayması nedeniyle bulunduğu yerden ayrılmış ve Suğla Gölü kıyısına taşınmıştır.
İlçe merkezindeki Höyük ve çevresi, Sit alanı olarak ilan edilerek koruma altına alındığından yeni imara kapatılmıştır. Ancak, höyükte bugüne kadar resmi hiçbir arkeolojik araştırma yapılmamıştır. Böylece ilçenin tarihi hakkında resmi bilgiler bulunmamaktadır.
İlçe daha önce Bozkır ilçesinin bir nahiyesi iken, 1972 yılında Belediyelik kurulmuş, 1990 yılında ilçe olmuştur.
Bölgenin tarihine ait son bir not: İlçe merkezinde bir evin duvarında devşirme malzeme olarak bir mezar steli kullanılmıştır.
Bu stel üzerinde yazılı olduğuna göre “Aloueis” adlı bir heykeltıraşa aittir. Ancak, bu anılan kişiye ait, bölgede başkaca hiçbir eser bulunmamıştır. Yani, bu heykeltıraşın o dönemde bölgedeki tek heykeltıraş olduğu düşündürmektedir.
Bunun dışında: ilçe merkezinde eski taş evler ile caminin duvarında da devşirme malzeme olarak kullanılmış eserler ve Belediyenin bahçesinde sergilenen taş eserler bulunmaktadır.
Ayrıca Yalıhüyük ilçe merkezinin çıkışındaki mezarlığın bahçe duvarı üzerinde Arasöğüt köyünden getirildiği söylenen bir tane ostothek kapağı ve yine Yalıhüyük’e bağlı Sarayköy, Arasöğüt ve Çokalar Mevkilerinden getirilen arkeolojik materyaller görülür.
GENEL
Yerleşim yeri engebesiz bir alanda kurulmuştur. Ortalama rakım 1100 metredir. Suğla gölünün hemen yanındadır. Hayat, göl sularının çekilmesiyle oluşan verimli arazilerde yapılan tarım faaliyetleriyle geçmektedir. Yüzölçümü açısından Türkiye’nin en küçük ilçesidir.
İlçenin temel geçim kaynağı tarımdır. İklim olarak karasal iklim hakimdir ve buna göre yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve kar yağışlı geçer. Son bir not: bugün birçok Avrupa ülkesinde Yalıhüyük’lü işçi olarak çalışmaktadır.
GEZİLECEK YERLER
YALIHÜYÜK
Yalıhüyük höyüğü: Yalıhüyük-Seydişehir kara yolunun sağında, Suğla Gölünün tam karşısında eski Saray yerleşim birimidir. Yalıhüyük, muhtemelen MÖ 2000 yıllarına dayanan bir geçmişe sahiptir.
Toprak üstünde yapılan yüzey araştırmalarında bulunan malzemeler değerlendirildiğinde, bunların Eski Tunç Çağı, Helenistik ve Roma dönemlerine ait oldukları görülmüştür.
Ancak höyükte herhangi bir resmi arkeolojik araştırma yapılmadığından net bilgiler yoktur. Sadece höyük, 1988 tarihinde Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
BÜYÜK MERKEZ CAMİİ
İlçe merkezinde Yukarı Mahalle Atatürk Caddesindedir. İlçenin en eski camisidir. Camide bulunan taş üstündeki Arapça kitabeye göre: cami H. 1282 yılında yapılmış olup burada ayrıca amele Ahmet ve Mustafa isimleri yazılıdır. Minaresi ise, H 1296 yılı yapımıdır.
KADİR EFENDİ KONAĞI
Osmanlı döneminde bölgenin Ağası Kadir Ceylani tarafından yaptırılmıştır. Konak Ermeni ustalar tarafından inşa edilmiştir. İki katlı tarihi mekan, oyma işlemeli motiflerle süslüdür.
SUĞLA GÖLÜ
Antik kaynaklarda gölün ismi “Trogitis Limne” olarak geçer. Antik dönem yazarlarından Strabon: Suğla gölü ile ilgili ayrıntılı bilgiler verir. 1963 yılında Solecki ve ekibi, Suğla gölü kıyısında Suberde Hüyük’ü tespit etmişler ve Suğla Gölünün batısında Paleolitik döneme ait izlere rastlamışlardır. Evet, gölün çapı yaklaşık 14 km ve derinliği de 7 metredir. Suları tatlıdır.
Göl: Toros dağlarından gelen kar suları ile beslenir. Yaz aylarında gölün suyu çekilir ve bu alanlarda tarım yapılır.
Gölde: sadece burada bulunan endemik bir tür olan Yağ balığı ve çok sayıda kuş türü ve özellikle kara leylek bulunmaktadır.
Bu yağ balığı hakkında da bir-iki kelime söylemek istiyorum. Söylenenlere göre, bu yağ balığında sindirilemeyen bir yağ olan gemfilotoksin varmış ve bu madde insanlarda ishale yol açıyormuş, denemedim, bu sadece bir söylenti.
ÇOKALAR MEVKİİ
İlçe merkezinde tespit edilen eserlerin bir kısmının buradan getirildiği bilinmektedir. Burası Trogisit yani Suğla gölü kenarındadır. İlçe merkezine yaklaşık 2 km uzaklıktadır. Hafif yüksek bir tepe üzerinde kurulmuş, yerleşim yerine ait kalıntılar görülür.
Yörede, yoğun kaçak kazılar görülür. Buradan bulunan mozaik parçaları, bugün Belediye binasında sergilenmektedir. Bu mozaik parçaları üzerinde beyaz ve mavi renkli tesseralar vardır. Bu veriler değerlendirildiğinde, burada yamaca kurulu ve Trogitis yani Suğla gölüne hakim bir Roma villası bulunduğu tahmin edilmektedir.
SARAYKÖY
İlçe merkezine bağlı Sarayköy: Çokalar mevkiinin yaklaşık 600 metre doğusundadır. Burada aşırı tahribata uğramış bir adet ostothek gövdesi bulunmuştur. Ancak bu köy ve çevresindeki asıl önemli kalıntılar: köy girişinde kanalın üzerinde bulunan ve yakın zamana kadar ayakları korunmuş olan Roma köprüsüdür.
Günümüzde bu alanda, köprüye ait herhangi bir kalıntı yoktur. Köprüye ait olduğu söylenen büyük boyutlu bloklar, su kanalının çevresinde dağınık halde durmaktadır.
ARASÖGÜT KÖYÜ
Ahırlı-Yalıhüyük kara yolunun 2 km güneyinde, Yalıhüyük ilçesinin 2 km doğusundadır.
Burada çeşitli yerlerde antik döneme ait kalıntılar bulunmuştur. Bir ostothek kapağı, Okulun bahçesinde durmaktadır. Bunun üzerinde bölgede sıkça bulunan tipik aslan figürü betimlenmiştir.
Halen Yalıhüyük Belediye bahçesinde bulunan yine saray kalıntısının olduğu ören yerinden getirildiği söylenen iki adet mezar steli bulunmaktadır. Yerel kireçtaşından yapılmış mezar stelinin üzerinde: aşağıda sabana koşulmuş öküz ve gerisinde ayakta onları süren bir erkek figürü betimlenmiştir.
Aynı yerdeki bir diğer mezar stelinde: ayakta betimlenmiş bir erkek figürü, elinde çanta taşır. Yanında ise çam ağacı ve asma yapraklarının dallarının olduğu bir ağaç görülür.
GÖLCÜK YAYLASI
Toros dağlarındadır. Rakımı 1700 metredir. Ormanlık alanı, pınarları ve serin, temiz havasıyla önemli bir piknik ve mesire yeridir. Burada bulunan su kaynağının eski ismi “Çıralı” dır. Yaylada “İngilyazı” isimli bölgede, tarihi lahit mezarlar bulunmaktadır. Ancak bu mezarlar define avcıları tarafından tahrip edilmiştir. Yaz aylarında burada “Gölcük Yayla Festivali” düzenlenmektedir.
Konya Beyşehir hakkındaki gezi yazım için Beyşehir
teşekkürler bilgi sahibi olduk. Daha geniş içeriklerle sayfayı bekliyorum.