Değerli okurlarım: en son bu bölgeye yani Maşukiye-Sapanca-Taraklı’dan oluşan tura Ağustos 2019 tarihinde gittim. Öncelikle bilmelisiniz ki: bu söylediğim tur kesinlikle bir gün içinde yetişmiyor ve özellikle Taraklı, sadece 15-20 dakikalık bir ziyaretten ibaret kalıyor. Yani: bu turu satın alırken, büyük bir yorgunluk ve bazı yerlerin pas geçilmesini kabul etmek durumundasınız.
Bölgeyi anlatmadan önce, önemle belirtmek istediğim bir husus var. Sakın ola: hafta sonu yani Cumartesi ve Pazar günü veya tatil günlerinde buraya gitmeyin. Çünkü inanılmaz bir kalabalık, arabalar, tıkanan trafik, insan seli, inanın giderseniz pişman olursunuz.
Hiçbir düzen yok, temizlik yok, her yer para ama nasıl para, fahiş fiyatlar, araç plakalarına 34, 54 sanırsınız bütün İstanbul buraya akın etmiş, peki sonra ne olmuş, tam bir rezillik, hani bir çok internet sitesinde yazılı ya: Maşukiye, kuş sesleri, cennet hayır, burada kuş sesi duyamazsınız, ama bolca araba sesi ve satıcı sesleri, ATV denen üç-dört tekerlekli motor gürültüsü duyabilirsiniz.
Tabii ben bunları yazınca, bir kısım ziyaretçinin hafta sonu gitmeyeceğini ve sakin olacağını düşünebilirsiniz, ama bu bölgede Araplar (artık turist mi yoksa daimi ikamet eder mi desem bilmiyorum) da çok, yani bence, mutlaka buraları gidip göreyim derseniz: mutlaka hafta içi bir günü tercih edin, en azından hafta sonu yoğunluğunun beşte biri kadar yoğunluk oluyormuş, ben maalesef hafta sonu gittim ve bir kez daha buraya asla gitmem.
Ama yine en başta belirtmek isterim ki, bu yazı sizlere biraz karamsar gelebilir, ama unutmamak gerekir ki, ben gördüklerim ve yaşadıklarımı yazdım, tercih sizin.
Evet: şimdi Maşukiye nedir, burada neler var, insanlar burayı neden tercih eder, bu konuda sizlere bilgi vermek istiyorum.
Öncelikle biraz tarihi geçmiş ve buranın isminden, isminin anlamından başlayalım.
Maşukiye köyü
1865 yılında, Kafkasya’dan buraya göç etmiş Çerkez boyları tarafından kurulur. Bunlar arasında bulunan Murat Bey isimli bir şahsın, köyün kurucusu olduğu söylenir. Osmanlı-Rus harbi sırasında da Batum’dan göçüp gelenler buraya yerleştirilir.
Daha sonraki yıllarda ise, Karadeniz ve Romanya yöresinden göçüp gelenler, yine buraya yerleşirler. Böylece: Çerkezler, Abazalar, Gürcüler, Muhacirler ve mübadele sonucu Yunanistan’dan gelenler, bölgede çok farklı kültürlere sahip bir toplum oluşmasına neden olmuşlardır.
Maşukiye’nin tarihinde ilkler var. Cumhuriyet döneminin ilk kadın belediye başkanı (Leyla Atakan, İzmit Belediye Başkanı) buradan çıkmıştır. Yine, Cumhuriyet döneminin ilk kadın subayı, Maşukiyelidir. Bunların bir anıtını, Maşukiye mahallesi muhtarlığının önünde görebilirsiniz.
Tarihe, devam edelim. Osmanlı döneminde, yukarı da da belirttiğim gibi, burada pek çok Çerkez yaşarmış. Harem için, aşık olunacak kadar güzel kızlar, buradan seçilirmiş.
Bu nedenle buraya “Maşuk köy” ismi verilmiş. Zaman la da “Maşukiye” ismini almış. Yani: “Maşukiye” ismi: aşık anlamına gelen Maşuk kelimesinden gelir. Aşık olan erkeklere “Aşık” ve aşık olan kızlara ise “Maşuk” denirmiş.
Yöre halkının deyişine göre “Buraya gelen aşık olur” imiş. (Elbette günümüzde böyle bir şey yok, buraya gelen sadece sinir olur demek daha uygun)
Yine, buralarda söylenenlere göre “Maşukiye, yıllarca Balayı yeri olarak tercih edilmiştir”. Ama söyledim ya, günümüzde kalabalık ve gürültüden, sanırım balayı için burayı tercih eden yoktur.
Ulaşım
Maşukiye-İstanbul arasındaki uzaklık 120 km ve Maşukiye-İzmit arasındaki uzaklık ise 20 km. dir. İstanbul’dan yola çıkanlar için: Çamlıca gişelerinden, otoyola giriş yapın, İzmit-Adapazarı yolu ile devam ettiğinizde, yaklaşık 1 saat sonra İzmit-Doğu-İzmit-Yalova-Bursa çıkışına geleceksiniz.
Otoyol gişelerinden sağa dönerek, D-100 karayolundan, Adapazarı yönüne çıkın. 500 metre sonra, Kartepe-Sapanca kavşağından sağa dönülerek, Kartepe-Maşukiye yoluna gireceksiniz. 10 km daha ilerledikten sonra, Maşukiye’ye varılmaktadır.
Maşukiye merkezden, Kartepe yönünde biraz ilerledikten sonra, Kartepe yolu üzerindeki “Alabalık vadisine” ulaşılmaktadır.
GENEL
Yukarıda da söz ettiğim gibi: günümüzde burası kalabalık Araplardan geçilmiyor. İşin ilginci buranın esnafı da Arapları tercih ediyor, sırf para uğruna, çünkü Araplar daha rahat para harcıyorlar, malum buraya gelen Araplar, Arapların belli bir gelir seviyesi üstünde olan kesimi.
İlçe sınırları içinden D-100 devlet karayolu ve TEM otobanı geçer. Marmara Bölgesinin: Uludağ’dan sonra en çok ziyaretçi çeken, kış turizm merkezidir. Ancak “Kartepe” sadece kışın güzel, çünkü burada bulunan ağaçlar, büyük yapraklı olduklarından kar yağdığında üzerleri karla kaplanıyor ve tamamen bembeyaz bir görüntü ortaya çıkıyor.
Ayrıca yine kışın buraya çok fazla miktarda kar yağması nedeniyle, kar kalınlığının yer yer 3.5 metreye kadar çıktığı söyleniyor. Ama yazın Kartepe anlamsız bir yer, tamamen çorak bir arazi yapısı görülüyor, yani burası kışın güzeldir.
Maşukiye’nin denizden yüksekliği 111 metredir. Köy ve yakın çevresinde 50’den fazla restoran bulunduğu söyleniyor. Özellikle et-mangal ve alabalık tesisleri yoğundur.
Ne satın alınır
İnternet sitelerinde birçok yerde yazılı olduğunu görünce: burayı ziyaretimde ekşi mayalı köy ekmeği almak istedim, ama bulmak ne mümkün, sadece bir fırında bulabildik, o da sayılı, yani tur da bulunan ve isteyen herkese yetmeyecek şekilde, 8-10 tane ekmek vardı.
Mersu alabalık tesislerinden alabalık satın almayı umduk, ama kalabalıktan bu tesislerin yerini bile bulmak mümkün olmadı. Bir de “Çerkez peyniri” denilmiş, hani burası Çerkezlerin diyarı ya, Çerkez peyniri alalım dedik, bulmak ne mümkün, bir yerde vardı ama tadı rezaletti.
Öte yandan, bir satıcı, yaz döneminde satın almayı düşünenlerin yolda bozulur diye peynir satın almadıklarını söyledi, kışın bu peyniri satıyorlarmış.
Pazar günleri, merkez meydanda kurulan pazarda pek çok sebze ve meyve satıldığı söyleniyor, ne mümkün, Pazar günü gittim, Pazar filan yoktu.
Ne yenir
Tabii Maşukiye, dereler, şelaleler denince akla hemen alabalık geliyor. Hatta: bazı restoranlarda alabalıklar akvaryumlar için de canlı bulunduruluyor. Ayrıca: yine bu yörede, yörenin ormanlık olması nedeniyle mantar öneriliyor, ama önünüze geldiğinde göreceğiniz gibi, bu mantarlar kültür mantarı.
Sonuç olarak: olur da buralarda bir şeyler yemek isterseniz: kiremitte alabalık, köfte veya tavuk tercih edebilirsiniz. Yanında salata ve meşrubat, ardından çay vardır.
Önerim: kesinlikle alabalık ve tavuk tercih etmeyin, köfte tercih edebilirsiniz, kiremitte kaşarlı mantar, şansınız varsa, restoran ücretsiz ikram eder, yoksa bunu da deneyebilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
KAR TEPESİ
İzmit körfezi ve Sapanca gölüne bakan dağın zirvesindedir. Kayak tutkunları için, muhteşem güzel bir ortamdır.
Buraya gitmek için: önce Maşuriye’ye ulaşmanız ve sonrasında 17 km.lik bir yol daha gitmeniz gerekiyor. Ama, orman içinde yapacağınız bu yolculuk, muhteşem güzel ve keyifli. İstanbul’a 1 saatlik uzaklıkta (115 km) bulunması, büyük imkan. Ayrıca: Kocaeli şehrinin su ihtiyacı, buradan karşılanıyormuş.
Kartepe’nin Avluburnu mahallesi sakinliğini karlarla birleştirdiğinde ortaya etkileyici bir manzara çıkıyor.
Yine Kartepe’ye bağlı Eşme ise doğa ile iç içe zaman geçirmek isteyenler için en doğru adrestir.
Aralık ayı sonlarında: burada kayak sezonu açılıyor. Kayak sezonu dışında ise: tenis kortları, voleybol sahaları, 2 çim futbol sahası ile de, spor turizmine çok uygun bir yer. Futbol kulüplerinin bazıları, burada kamp çalışmaları yapıyorlar.
Bölgede: 12 ay hizmet veren, gayet lüks bir otel var. Bu konaklama tesisinde: her türlü imkanlar, ziyaretçilerine sunuluyor.
Evet, gelelim kayak merkezine. Kayak merkezi, özel bir firmaya, 49 yıllığına kiraya verilmiş ve özel sektör tarafından işletiliyor. Merkezde, son derece konforlu bir otel tesisi, ziyaretçilerin her türlü ihtiyacının giderilmesini sağlayacak yapıda düzenlenmiştir.
Zirve: denizden 1650 metre yüksekliktedir. Kasım ayı ortalarında başlayan kar yağışı, Nisan sonuna kadar devam ediyor ve bu dönemde, bölgedeki kar kalınlığı: 2-3 metre civarında oluşuyor.
Kayak Tesisi: 4 tane mekanik kayak tesisi var. Pist alanı: 42 km. 14 pist bulunuyor. Kayağa yeni başlayanlar için kolay pistler olduğu gibi, usta kayakçılar için de, uygun pistler bulunuyor.
Evet, Kartepe: ister yaz sıcağında şehrin gürültüsünden kaçmak için burayı tercih edebilir, isterseniz kış sezonunda kayak yapmak için gidebilirsiniz.
MAŞUKİYE
Maşukiye’ye kendi arabanız ile giderseniz, büyük bir park yeri sıkıntısı yaşamanız kesin. Ama bir şekilde arabanızı bir yerlere park ederseniz, merkez meydana gidebilirsiniz.
Hatta: önce merkez meydanın ilerisinde, yolu takip ederek Kartepe seyir terasına gidin ve rezilliği görün. Muhteşem bir manzara, ama yapılaşma nedeniyle sağı-solu kapanmış, sadece 3-4 metrelik bir boşluktan, muhteşem Sapanca göl manzarasını izlemeye çalışın.
Hatta, burada bulunan kapalı mekanların yani kafelerin ve restoranların, ziyaretçiler gurup halinde geldiğinde kim ne içti kim ne yedi diye gayet sıkı denetim yaptıklarını gözledim, hatta bir şey içip yemeyen birkaç kişiyi, guruptan olmalarına rağmen tesis dışına çıkardıkları yani kovduklarını gördüm ve onlar utanması gerekirken ben utandım.
Siz bu tesislere girmeyin, 3-4 metrelik boşluktan aşağıyı yani Sapanca gölü manzarasını izleyin ve buradan ayrılın.
Sonra: yokuştan aşağıya, merkez meydana gelin. Burada: muhteşem güzellikteki şelalenin bulunduğu yere girmek için giriş ücreti olarak 15 TL istendiğini görün ve şaşırın kalın.
Maşukiye’nin birçok yerinde olduğu gibi (bu kadar papağan nerden bulunmuş anlamadım) papağanlı kişilerin papağanla resim çektirmeniz için sizden para talep etmesini savuşturun.
Oldukça büyük boyutlu papağanları omuz, baş, kol koyuyorlar pat diye fotoğraf, ama bu tuzağa genel olarak Araplar düşüyor, zaten papağan fotoğrafçıları sizin yanınıza gelmiyor, doğrudan hedef Araplar.
Genellikle Karadeniz yöresinde derelerin üzerinde yapılan “Zipline” uygulaması burada da var. Altlı üstlü iki çelik halat çekilmiş ve insanlar bunların üzerindeki oturma yerlerine oturarak bir diğer yöne doğru hızla kayıyorlar ve ardından geri dönüyorlar, neyse ki bu halatların altına koruyucu file çekmek akıllara gelmiş, ücret 25 TL. ilgisini çeken deneyebilir.
Bir arkadaşımız, neden buradaki dükkan ve tesis sahiplerinin sürekli Arapça konuştuklarını, bunların Suriyeli veya Iraklımı olduklarını sordu, hayır, oldukça iyi Arapça konuşan bu kişiler, ülkemiz vatandaşlarıdır.
Sonra: yine burada bolca ATV denen, üç tekerlekli ve çeşitli versiyonları bulunan motorlar var. Bunlarla arazide gezi yapılıyor. 30 ve 45 dakikalık turlar yapılıyor. Kullananların birçoğunun kaskı yok, ayrıca motor sesi ve motorların egzozlarından çıkan gaz, tam bir hava kirliliği rezaleti yaşanıyor, sonra da bazı internet sitelerinde olduğu gibi “kuş sesleri” ve “bol oksijen” hayal. ATV motor sesleri yanında, arabası ile buraya gelen binlerce kişinin, trafik kilitlendiğinde yarattıkları korna sesi gürültüsü, insanlar sıkıntıdan, trafik biraz sıkıştı mı çılgınlar gibi korna çalıyorlar, ARKADAŞLAR BURADA KUŞ KALMAMIŞ Kİ sesi olsun.
Bu üç ve dört tekerlekli motorların biniş ücreti, 100-200 TL. arasında değişiyor, tabii yine bunların başlıca müşterileri Araplar.
Yine merkez meydanda: alışveriş yapmak için birkaç dükkan var, ben burada bir dükkandan şimşir tahta kaşık aldım, 3 tanesi 10 TL.
Malum şimşir özelliği olan bir ağaç türü, dayanıklı ve bakteri tutmaz, el oyma, tam bir el emeği, mutfaklarda işe yarar. Son gittiğimde, fiyatlar uçmuş, şimşir kaşıkların fiyatları tanesi 15-20 TL. olmuş.
Evet: tüm bunları görüp yaşadıktan sonra: bir daha buraya gelmeme kararı vererek, buradan ayrılıyorum.
Bu arada: Maşukiye’de zamanız varsa ve hafta içi bir gün giderseniz, görmenizi önereceğim bir kaç yer hakkında bilgi vermek istiyorum.
Aygır deresi
Kartepe zirvesinden gelip, Maşukiye’ye doğru akar. 15 km uzunluğundadır. Dere kıyısında bulunan patika, yürüyüş yoludur.
Kısa ve orta uzunluktaki yürüyüş parkurları bulunur. Yürüyüş yolu bitince, karşınıza bir küçük şelale çıkar. Ayrıca Aygır deresi kıyısında, birçok restoran bulunuyor.
Alabalık Vadisi
Maşukiye-Kartepe yolundadır. Vadinin içinde, Yazıcılar deresi akar. Derenin akış yönünde ilerlerseniz, derenin oluşturduğu çağlayanları görebilirsiniz. Vadinin her iki yanında, alabalık restoranları bulunuyor.
Soğuksu Piknik Alanı
Bahçecik beldesindedir. Buradan bütün körfez izlenebilir. Burada ağaçlar altında piknik yapılıyor. Ayrıca, buraya ismini veren su içildiğinde “mide rahatsızlıklarına” iyi geldiği söyleniyor. Su: deniz seviyesinden metrelerce yükseklikte, fundalıktan çıkmaktadır.
Kartepe’ye araba ile gitmenizi tavsiye ederim. Yol genellikle normal lastiklerle gidilecek kadar açıktır.
Tren ile gidecekler için Maşukiye durağında değil de Büyükderbent’te inmelerini tavsiye ederim. Zira Maşukiye istasyonu belediye otobüs durağı ile bile kıyaslanamayacak kadar köhnedir. Ayrıca her adapazarı treni Maşukiye’de durmaz.
Daha sonra yukarı çıkmak için (18km) taksi tutmanız gerekiyor. Çıkış 50 TL iniş 50 TL toplam 100 TL istiyorlar. Başka alternatif yok gibi. Adam başı 20 TL isteyen sabah ve akşam bir adet servis olduğunu söylediler. Dolayısıyla tren ile geleceğinize bir araç bulup gelin.
Yukarıda sucuk ekmek 10-12 TL; çay 2,5 TL; kızak saati 20 TL. Dolayısıyla yanınıza bir termos çay ve yiyeceklerinizi yanınızda getirmenizi tavsiye ediyorum. Saatlik kayak kiralama yoktur. Telesiyej fiyatlarını bilmiyorum.
Maşukiye içerisinde daha yukarı çıkmadan alabalık tesisleri filan var. Fiyatlar yukarıya göre daha makul (15 TL vb. porsiyon + ilaveler).
Pistler çok süper değil ama idare eder.