Kandıra’da bir tam gün bulundum. Küçük bir yer, gezilecek yer olarak elbette: kuzeydeki Kefken, muhteşem doğal güzelliğiyle öne çıkıyor. Peki, ilçe içinde ne var derseniz, ben bunu oralı dostlarıma söylediğimde, beni bir hindi çiftliğine götürdüler.
Burada: büyük hindi çiftlikleri var. Ayrıca: belki sizler de, benimle hemfikir olacaksınız ki, Mustafa Kandıralı isimli bir müzik sanatçımız, burası ile özdeşmiş durumdadır.
ULAŞIM
Kandıra’ya, 3 ayrı yönden ulaşmak mümkündür. TEM Otoyolundan, Kandıra sapağına ayrılarak, 35 km. sonra, İlçeye ulaşmak mümkün. Ancak: özellikle tatil günlerinde, Kandıra yolunda, İstanbul ve Kocaeli plakalı araçların yoğunluğu o kadar fazla olur ki, ilerlemek çok zor.
Kandıra’nın il merkezine uzaklığı: 42 km. Kandıra-Adapazarı arası uzaklık: 45 km. Kandıra-Ağva arasındaki uzaklık: 38 km.
TARİHİ
Osmanlı döneminde: İstanbul’un ihtiyacı olan: odun kömürü, tomruk ve tahta buradan karşılanırmış. Milli Mücadele sırasında, I. Dünya savaşında, bölge işgale uğrar. 1918 yılında İngilizler, 1920 yılında ise Yunanlılar bölgeyi işgal eder.
GENEL
Karadeniz sahilinde bulunan bir ilçemiz, ancak ilçe merkezi içeride kalıyor. Sahildeki bölümleri, temiz deniz nedeniyle, özellikle yaz sezonunda büyük turist yoğunluğu alıyor. Kocaeli’nin, Karadeniz kıyısındaki tek ilçesidir. Kıyıda 52 km. lik sahil şeridi vardır.
Ekonomisi: tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri: buğday, mısır, ayçiçeği, şekerpancarı ve yulaf. Ayrıca: elma, üzüm, fasulye ve armut yetiştiriliyor. İlçenin arazisinde küçük tepecikler yoğunluktadır. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 75 metredir. İlçenin iklimi: Karadeniz ve Marmara iklimlerinin etkisi altındadır.
Yazın yağışlar genellikle düzensiz olup, kuzeyden gelen sert rüzgarları, kıyı boyunca uzanan dağlar engeller. Kış, genellikle fazla sert geçmez, yağışlar genellikle yağmur şeklindedir. Kar yağışı azdır. İlçe, ormanlık alanlar bakımından zengindir. Kıyı şeridi boyunca, ormanlık alanlar uzanmaktadır. Genel olarak çam türleri yoğundur.
KANDIRA BEZİ
Kandıra bezi, dayanıklılığı ile biliniyor. İlk kez, Romalılar döneminde dokunmaya başlamıştır. Romalıların “Çalı yırtmaz” dedikleri, çift katlı kandıra bezi: o dönemde, özellikle “yelkenlerde” kullanılmıştır. Ayrıca: nem çekme özelliği nedeniyle, Mısır’da, mumyalama işlemlerinde bile, kandıra bezinin kullanıldığı söyleniyor.
Kandıra bezi: Şile bezinin atasıdır. Köy evlerinde tezgahlarda dokunup, kadın ve erkekler tarafından giysilerin yapımında kullanılmıştır. Ancak, günümüzde pek kullanılmamaktadır.
Çünkü, günümüzde modern giyim tarzları tercih edilmektedir. Köylerde dokunan kandıra bezleri ise: üzerine eski Türk motifleri işlenerek: çay takımı, peçete, masa örtüsü, ceket, pantolon, yatak çarşafları ve mendil gibi objelerde kullanılmaktadır.
Ancak, biraz önce de söylediğim gibi: kandıra bezinin, günümüzde kullanımı gittikçe azalmış ve buna bağlı olarak da bezin üretimi durmuştur. Son yıllarda ise, bu bezin yeniden üretimi için, çalışmalar yapılmaktadır.
KANDIRA YOĞURDU
Yörede beslenen manda sütünden üretilmektedir. Özellikle: Akçaova ve Araman köylerinin süt ürünlerinden üretilen yoğurtların lezzetine doymak mümkün değil. Mutlaka denemelisiniz.
Evet: yoğurtun içinde: üçte iki, manda sütü ve üçte bir oranında inek sütü bulunur. Özel şartlarda ve alüminyum kaplarda mayalanarak yapılır ve aynı kaplarda alıcılara sunulur. Bu yoğurdun öne çıkarılması için: 2000’li yıllardan sonra “Kandıra Kültür Sanat ve Yoğurt Şenlikleri” düzenlenmektedir.
KANDIRA HİNDİSİ
Kandıra yöresinde, siyah renkli hindi yetiştirilmektedir. Burada: 1979 yılında, hindi üretim istasyonu açılmış ve 2002 yılında, maalesef, Tarım Bakanlığı tarafından kapatılmıştır. Bunun üzerine: İl Özel İdaresi tarafından, hindi üretimini teşvik edici çalışmalar yapılmaktadır.
NE YENİR. NE İÇİLİR
Kandıra’da: yazının başında belirttiğim gibi: hindi ve yoğurt meşhur. Yoğurt: içine manda sütü ve keçi sütü katılır ve çatalla yenir.
NE SATIN ALINIR
Burada, buraya has Kandıra bezi üretiliyor. Bu bez, köylerdeki evlerde, tezgahlarda dokunuyor ve üzerine eski Türk motifleri işlenerek, satışa sunuluyor. Satın alabilirsiniz. Bunun dışında, yörede; çeşit çeşit süsleme taşları da var.
Ayrıca: Kandıra’ya giderken, Babadağ mevkiinde, yöresel ürünler satan köylüler göreceksiniz. Bunlardan, bir şeyler satın alabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
KEFKEN-KERPE-CEBECİ-PEMBE KAYALAR
Kefken, Kerpe, Cebeci ve Pembe kayalar ile ilgili, ayrıntılı yazım: yine bu sitede bulunmaktadır.
Kefken-Kerpe ayrıntılı tanıtım yazıma ulaşmak için.
AKÇAKOCA ANIT MEZARI
Kandıra-Kefken yolu üzerinde, Babadağ tepesindedir.
Akçakoca Bey: 1234-1328 yılları arasında yaşamış, Kocaeli fatihi bir zattır. Bu anıt mezarı ise, 1974 yılında yapılmıştır. Anıtın merkezinde, basamakla çıkılan podyum üzerinde, Akçakoca Bey’in mezarı bulunmaktadır. Anıt mezarın çevresi: tel ile çevrilidir.
Mezarın bulunduğu yere giriş: batı yönündendir. Merdivenlerle çıkılıyor. Şekli: bir tavaya benzetilmiştir. Mezar: mermer taşlarla yapılmış ve süslenmiştir. Kuzey tarafı daha ağaçlıklıdır. Ağaçlık ve gölgelik olan bu kesim: piknik yapanlara ayrılmış ve piknik masaları yerleştirilmiştir.