Yozgat Çayıralan

Yozgat Çayıralan

Yozgat ili ilçeleri arasında merkeze en uzak olan ilçedir. Çayıralan, Yozgat arası uzaklık: 110 kilometredir. Çayıralan, Sarıkaya arası uzaklık: 35 km. Çayıralan, Çandır arası uzaklık:  14 km. Çayıralan, Boğazlıyan arası uzaklık: 44 km.

Yozgat Çayıralan

TARİHİ

Çayıralan, Osmanlı döneminde Akdağ nahiyesi olarak anılır. Tarihi Çerkeş Bey’e uzanır. Çerkeş Bey: ilçeyi yazlık yaylalığı olarak kullanmıştır. İlçeyi ilk kuranlar: Türkmen yörükleridir. 1934-1935 yılları arasında yapılan araştırmalarda, Çayıralan yöresinde çıkan “Hitit Kraliçesi mezarı” burada Hititler tarafından bir ön karakol kurulduğu ve yerleşim bulunduğunu belirtir.

Oğuzların Gülhan kolu olan Dulkadiroğulları, önce Maraş-Elbistan yöresine daha sonra bu bölgeye gelerek yerleşirler. Bozok asıllı bu obalar nedeniyle, yöre “Bozok” ismini almıştır. 12-14’ncü yüzyıllar arasında Bozok’un merkezi Akdağ yani günümüzdeki adı ile Çayıralan olmuştur. 1520’lerde bölgede Osmanlı hakimiyeti görülür.

1876 yılında Boğazlıyan ve Akdağmağdeni, ilçe olunca, Çayıralan, Boğazlıyan ilçesine bağlı Çayırşehir adı ile bir nahiye olur. 1892-1936 yılları arasında, Boğazlıyan ilçe idaresi, Uzunlu’da ikamet ettiği için, Çayıralan’da Uzunlu’ya bağlıdır. 1948 yılında ise Çayıralan ilçe olur ve Yozgat iline bağlanır.

Yozgat Çayıralan

GENEL

İlçenin en önemli özelliği, Türkiye’nin tam orta noktasında bulunmasıdır. İlçe arazisi genellikle dağlıktır. Rakımı 1500 metredir. İlçenin bir yanında Akdağ ormanları ve diğer yanında ise Akdağlar bulunur. Engebeli arazi vadilerle parçalanmıştır, yer yer dalgalı düzlükler görülür. En önemli akarsu “Çayıralan özü” dür.

Yahyasaray ve İğdecik baraj göletleri, sulama amacıyla kullanılır. Yörede karasal iklim hakimdir ve buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. Akdağlar, ilçe merkezini sert rüzgarlardan korur. Bitki örtüsü bozkırlardan oluşur. Dağlık alanlarda ise, yağışlar nedeniyle ormanlar yoğundur.

İlçede yaşayanların ekonomik etkinliği: tarım, hayvancılık, arıcılık, fidancılık ve orman ürünleri imalatıdır. İlçe halkının büyük kısmı: Avrupa ülkelerinde işçi olarak bulunmaktadır. Bunlardan ülkeye kesin dönüş yapanlar ve Çayıralanlı olup memuriyet yapıp ardından emekli olanlar, ilçeye gelerek yerleşmektedirler.

ÇAYIRALAN KÜLTÜR VE BAL FESTİVALİ

Her yıl Ağustos ayı başında 2 gün süreli yapılır. Çayıralan Kaynarpınar Çakmak Çetin Mesire alanında kutlanır. Festivalde, yağlı güreşler ve konserler düzenleniyor.

Yozgat Çayıralan Arabaşı

NE YENİR

Çayıralan yöresini yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, ilk önerim “Arabaşı” olacaktır. Diğer önerim ise “Galaboru” dur. Gilaboru çalı şeklinde bodur bir ağaçtır ve kırmızı salkım şeklindeki meyveleri sonbaharda toplanır, su içinde salamura yapılır, bir ay sonra yenmeye hazırdır.

Yozgat Çayıralan

GEZİLECEK YERLER

Yozgat Çayıralan Kümbet, Çerkez Bey Türbesi

KÜMBET, ÇERKEZ BEY TÜRBESİ

Selçuklulardan kalmadır. İlk yapıldığında: bir medrese, mezarlık ve bahçesinde kümbet bulunmaktadır. Ancak bu yapı topluluğundan günümüze sadece kümbet gelmiştir. Medresenin yerine ise bir cami inşa edilmiştir. Caminin ismi, Selçuklu camisi iken, Aşağı Cami olarak değiştirilmiştir.

Yozgat Çayıralan Kümbet Çerkez Bey Türbesi

Türbe

Türbe: 1557-1558 yılları arasında Kırşehir Sancak Beyi olan Çerkez Bey’e aittir. Çerkez Bey’in, 16’ncı yüzyılın ikinci yarısında, burada Tımar sahibi olduğu ve çiftliği bulunduğu bilinmektedir. Türbe: Kümbetli cami olarak bilinen caminin güneydoğusunda ve aynı avlu içindedir. Türbe: kare kaide üzerinde, sekizgen planlıdır. İçten kubbeli, dıştan sivri külahlıdır.

Tamamı düzgün kesme taştan yapılmıştır. Mezar odası ve gövde üzerinde, farklı renkte taşlar kullanılarak güzel bir görüntü oluşturulmuştur. Eyvanın doğu duvarında bulunan kitabeye göre, 1587-1588 yılları arasında yapılmıştır. Kümbetin kuzeyinde: eyvan şeklinde olan sivri kemerli ve beşik tonozlu girişi vardır.

İki yan tarafında: birer taş merdivenli sanduka katının önündeki podyuma çıkılır. Podyum iki kademelidir. Buradan profilli ve kemerli girişi olan mezar odasına inilir. Mezar odası: kare planlıdır. Üzeri aynalı tonoz örtülüdür ve üç mazgal pencere ile aydınlatılır. Kümbet: 2005 yılında tescil edilerek Koruma altına alınmıştır.

Yozgat Çayıralan Dikilitaş Tümülüsü

DİKİLİTAŞ TÜMÜLÜSÜ-TURLUHAN KÖYÜ (ESKİKÖY)

İlçe merkezinin 2.5 km doğusunda bulunan Yassı höyük üzerinde bulunan Tuğul Han (Çayırşehir), günümüzde “Çayıralan” isminin alınmasında etkili olmuştur. Evet, gerilere gidelim: Turluhan köyü: Osmanlı arşiv belgelerinde, 1556 yılında, Bozok Livası Akdağ nahiyesinin köyü olarak görülür.

Kayıtlara göre, köyün ismi “Göbek Pınarı” ve “Turluhan” köyüdür. Köyde yaşayan Hamza’nın babası Turluhan (Tuğlu Han), Göbek Pınarı olan köy için ikinci bir isim olmuştur. Osmanlı döneminde, Turluhan köyü, günümüzdeki “Dikilitaş” mevkindedir.

Köy, daha sonra, orman olan günümüzdeki yerine taşınmıştır. İshaklı höyük (Dikilitaş Tümülüsü) ün tepe noktasında, geçmiş yıllarda yapıldığı anlaşılan bir kaçak kazı çukuru vardır. Tümülüsün çapı 15 metredir ve çevresinde meşe ağaçları bulunur.

Yozgat Sorgun gezi yazısı hakkındaki yazım için Sorgun

Yozgat Çandır

Yozgat Çandır

Çandır, bağlı bulunduğu Yozgat iline 119  km uzaklıktadır. Çandır, Boğazlıyan arası uzaklık: 29 km. Çandır, Çayıralan arası uzaklık: 15 km.

TARİHİ

İlçenin bulunduğu bölgenin tarihi hakkında ayrıntılı bilgi yoktur. Ancak bölgede bulunan kalıntılara göre, buranın bir zamanlar Bizans döneminde bir yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra ise, Selçuklular ve Dulkadiroğlu Beyliği yörede hakimiyet kurmuştur.

Çandır, 1930 yılında Belediye, 1948 yılında Bucak ve 1990 yılında ilçe olmuştur. Çandır isminin kaynağı nedir? Çandır ilçesinin isminin kaynağı “Candır” yani “cana yakın, güzel, değerli” kelimesinden türetilmiş ve “Çandır” olmuştur.

Yozgat Çandır

GENEL

İlçe İç Anadolu bölgesinin Orta Kızılırmak bölümündedir. İlçe merkezi düz bir alana kurulmuştur. Çevresi yüksekliği fazla olmayan tepelerle çevrilidir. Bu tepeler, dere ve çaylarla parçalanarak platolar oluşmuştur. Denizden yükseklik 1225 metredir. En önemli yükselti Gevencik dağıdır. (1608 metre) Bölgede iki akarsu bulunur.

Bunlar: Mera çayı ve Kozan çayıdır. Bu iki çay, ilçede birleşir ve ilçenin batısında bulunan “Uzunlu barajı” na dökülür. Yörede karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve kar yağışlı geçer. Bitki örtüsü olarak bozkırlar hakimdir. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yurtdışında da önemli oranda işçi bulunmaktadır.

Yozgat Çandır

GEZİLECEK YERLER

ŞAHRUH BEY

İlçede, Şahruh bey tarafından yaptırılan birkaç yapı bulunuyor. Bu yüzden, kendisi hakkında kısa bilgi vermek uygundur.

Dulkadiroğlunun son hükümdarı Alauddevle Bozkurt Bey (1479-1515) in oğludur. 1485-1490 yılları arasında yapılan Osmanlı-Memlük savaşında Osmanlı tarafını tutan amcası Şah Budak tarafından, 1489 yılında yapılan bir baskın sonucunda esir edilmiş ve gözlerine mil çekilmiştir.

Ancak mil çekilmesi görmesine engel olmamıştır. Şahruh Bey’in ölmekten kurtulmasının sebebi ise: Şah Budak, sonrasında Alaüddevle Bey yani Şahruh’un babası ile karşılaşır ve yenilir, kaçar. Şahruh Bey’in, babasının bu parlak zaferi nedeniyle ölümden kurtulduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra Kırşehir Beyi olan Şahruh Bey, yörede birçok sanat eseri yaptırmıştır.

Yozgat Çandır Şahruhbey Camii

ŞAHRUH BEY MESCİDİ

İlçe merkezinde, Boğazlıyan-Çandır yolunun kenarındadır. Burası günümüzde “Merkez Camisi” olarak geçer. Mescit: Şahruh Bey tarafından yaptırılmıştır. Yaptırıldığında iki minarelidir. Günümüzde: mescitten sadece batıda bulunan bir minaresi kalmıştır. Mescidin yerine ise, başka bir cami yapılmıştır. Orijinal minare: yuvarlak gövdeli ve kare kaidelidir.

Minare, diğer Dulkadiroğulları minarelerinde olduğu gibi, oldukça kısa bir gövdeye sahiptir. Şerefeye kadar olan kısmı tuğladandır. Yuvarlak, kısa gövdeden iki sıra halinde silmeyle şerefe altlığına geçilmektedir. Şerefe korkulukları ve pabuçluk, çokgen düzgün kesme taştan örülmüştür.

Yozgat Çandır Kümbeti

ÇANDIR KÜMBEDİ (ŞAH SULTAN HATUN TÜRBESİ)

Şah Sultan Hatun: Dulkadiroğulları Beyliği döneminde, Dulkadirli Şehsuvar Bey (1467-1473)in kızı ve Dulkadir Hükümdarı Alaüddevle Bey’in oğullarından Şahruh Beyin eşidir. Babası ve amcasının hükümdar olmaları nedeniyle, saraylarda yetişmiştir. Burada bulunan zarif abide türbe, kendisini çok sevdiği anlaşılan Şahruh Bey’in eseridir.

İçeride bulunan lahdin yanlarında bulunan ifadelere göre, türbe: Şahruhun karısı Şah Sultan’a aittir ve türbe, kocası Şahruh Bey tarafından karısının ölümünden 8-9 yıl sonra yaptırılmıştır. Yani muhtemelen 1500’lü yıllarda yaptırılmıştır. Yapı: Anadolu’da bulunan eyvanlı türbeler içinde en önemli örneklerden birisidir. Çünkü altında kriptası vardır.

Yozgat Çandır Kümbeti

Sade ve düzgün çerçeveli kriptaya: 3 basamaklı bir merdivenle inilir. Kapı çerçevesi, mermer profillidir. Üstü taş kemerli profillerle sivri şekilde sonlanmıştır. Kubbenin ortasında armut veya damla şeklinde sarkıtılmış kilit taşı bulunur. Gövde kısmı, düzgün kesme taştan yapılmıştır. Üzeri piramidal külahla örtülmüştür. Gerek türbede, gerekse eyvan kısmında kullanılan açık kahve ve gri renkteki taşlarla yapılan örgü sistemi, türbenin estetik değerini arttırır.

Birçok mezarlık içinde, çevresi duvarla çevrilerek ayrılan türbe, zarar görmeden günümüze kadar ulaşmıştır. Türbenin içinde, Şah Sultan’ın sembolik lahdi vardır.

Yozgat Sorgun gezi yazısı hakkındaki yazım için Sorgun

Yozgat Boğazlıyan

Yozgat Boğazlıyan

İlçe: Yozgat-Kayseri kara yolu üzerindedir. İl merkezi Yozgat’a uzaklığı Sorgun ilçesi üzerinden 125 kilometredir. Atatürk yolu olarak isimlendirilen yol kullanıldığında ise, Boğazlıyan-Yozgat arası 90 kilometredir. Kayseri-Ankara demiryolu üzerinde bulunan Yeni Fakıllı istasyonu, ilçeye 23 km uzaklıktadır. Boğazlıyan, Kayseri arası uzaklık: 83 km.

TARİHİ

İlçe Boğazlıyanoğulları oymağı tarafından kurulmuştur. Boğazlıyanoğulları, günümüzde de varlıklarını sürdürmektedir. Diğer Bozok Türkmenleri gibi buraya gelerek yerleşmişlerdir. İlçenin ismi de buradan gelir. 1402 yılındaki Ankara savaşının ardından, Timur, Orta Anadolu’da bulunan Kara Tatarları, tekrar Orta Asya’ya sürünce, onların bıraktığı boşluklara Bozoklar yerleşmişler ve bu bölgeye Bozok Yaylası ismi verilmiştir. Bozoklar: genellikle Oğuzların Bayat boyundan gelmedirler. 1773 yılında ilçe Derebeyi olan Mustafa Bey’in çiftliği durumundadır.

Boğazlıyan Kaymakamı Akif Bey, ilçenin bataklık olması nedeniyle, yaz ayları için Uzunlu’ya nakli için Saraydan ferman almış, Askerlik Şubesi Boğazlıyan’da kalmak üzere diğer hükümet erkanının Uzunlu’ya nakletmiştir. Ancak daha sonra, ilçe tekrar Boğazlıyan merkeze taşınmıştır.

Boğazlıyan’da ilk belediye teşkilatı 1879 yılında kurulmuştur. Ancak aynı dönemde, ilçe merkezinde bulunan bataklıktan ve olumsuz çevre koşullarından dolayı, kaza merkezi Boğazlıyan’dan Uzunlu’ya taşınmıştır. 1900 yılında, ilçe merkezi yeniden Uzunlu’dan Boğazlıyan’a taşınmıştır.

1908 yılında ilçede Bidayet Mahkemesi kurulmuştur.

1’nci Dünya Savaşı yıllarında, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey: Ermenilere karşı yapılan tehcir uygulamasında, katliam yapıldığı bahisle, İngilizler tarafından yapılan ısrarları sonucu İstanbul Hükümeti tarafından tutuklanarak, 1919 yılında idam edilir. Ancak hemen 2 yıl sonra, Ankara Hükümeti tarafından kendisi “Milli Şehit” olarak ilan edilmiştir. Tabii burada olayın derinliklerine inmek ve bu idamın ne kadar haksız olduğunu anlamak gerekir.

Balkan ve 1’nci Dünya Savaşı sırasında, Boğazlıyan ilçesinden birçok cepheye eli silah tutanlar gönderilmiş, bunun üzerine köyler savunmasız kalmış ve Ermeni çetelerinin saldırılarına maruz kalmışlardır. Olay, Yozgat Jandarma Taburu tarafından bastırılmış ve Ermeni çeteleri etkisiz hale getirilmiştir. 1915 yılında çıkarılan tehcir kanunu ile, ilçede yaşayan Ermenilerin bir kısmı Suriye’ye göç ettirilmişlerdir.

Bu emir, o sırada Boğazlıyan Kaymakamı ve Yozgaz Mutasarrıf Vekili Mehmet Kemal Bey tarafından yerine getirilmiş, nakiller sırasında kolluk kuvvetlerinin aldığı tedbirlere rağmen, iklim şartlarının olumsuzluğu, eşkıya saldırıları, hastalıklar ve Ermeniler tarafından yakınları katledilenlerin intikam düşünceleri nedeniyle, Ermenilere karşı bir takım ferdi olaylar yaşanmıştır. Bu olaylar, İngilizlerin de şişirmesiyle, Kaymakam Mehmet Kemal Bey’e maledilmiştir.

10 Nisan 1919 tarihinde “Türk Adalet Tarihine Kara bir leke olarak geçen” karar gereği, İstanbul’da idam edilen Kemal Bey’in cenazesi, Kadıköy Kuşdili çayırında bulunan kabristana defnedilmiştir. Boğazlıyanlılar, Kaymakam Kemal Bey’e sahip çıkmışlar, Hükümet konağının önünde, Cumhuriyetin 50’nci yılında anıtını dikmişlerdir.

Kurtuluş Savaşı yıllarında, Boğazlıyan Kuvay-ı Milliye ve TBMM yanında yer almıştır. Ayrıca yine Yozgat yöresinde Çapanoğulları ve diğer isyanlar sırasında da Boğazlıyan halkı isyancıların yanında yer almamıştır. İsyancıların Boğazlıyan’a sokulmaması için silahlı müdahalede bulunulmuş ve 20 Haziran 1920 tarihinde, Boğazlıyan ilçesinden şehitler verilmiştir.

Yozgat Boğazlıyan

GENEL

Boğazlıyan ilçesi, il merkezi Yozgat’ın güneyindedir. Bir ova üzerine kurulmuştur. Bozok yaylası üzerindedir. Bu yüzden, ilçe topraklarının büyük bölümünde tarım yapılır. Deniz seviyesinden yükseklik 1050 metredir. İç Anadolu ile birlikte, ilçenin büyük bölümü, Erciyes volkanının etkisinde kalmıştır. İlçe sınırları içinde bulunan Kozan özü deresi üzerine Uzunlu Barajı kurulmuştur.

Uzunlu barajı sulamada kullanılır. Yörede: karasal iklim görülür. Buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kuru, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. Sıcaklıklar arasında büyük fark olur. Doğal bitki örtüsü bozkırdır. Dağların üzerleri ise çıplaktır. Ağaç toplulukları gelişmemiştir.

Yozgat Boğazlıyan

GEZİLECEK YERLER

Yozgat Boğazlıyan Bahariye Cavlak Kaplıcaları

BAHARİYE CAVLAK KAPLICALARI VE ARKEOLOJİK SİT ALANI

İlçe merkezine 4 km uzaklıkta bulunan Bahariye köyünün güneyindedir. .3 jeotermal kuyudan çıkan kaplıca suyunun sıcaklığı 30-60 derece arasındadır. Su: bikarbonatlı, klorürlü, sülfatlı sular gurubuna girer. Yani oldukça kaliteli bir sudur. Kaplıca sularının iyi geldiği söylenen hastalıklar şunlardır: romatizma, kalp ve kan dolaşımı, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme, beslenme bozukluklarıdır. Kaplıcadan çıkan sular, iki gölcükte toplanır.

Merkezde 3 tesis bulunmaktadır. Bir tanesi: açık yüzme havuzudur. Diğer iki tesis ise: müteşebbisler tarafından yapılmıştır. Biri: 50 oda kapasiteli, Apart termal tesistir. Gölcüklerin güneyinde, 30-40 metre yükseklikte, kayalar vardır. Bu kayaların kuzeye bakan cephelerinde tabii oyuklar görülür. Ancak bu oyukların anlamı bilinmez.

Kayalıkların doğusunda, iki Tümülüs (yayvan tepe) bulunur. Doğudaki büyük tepe: 15 x 20 metre ebatlarındadır. Batıdaki diğer tepe, 80 metre uzaktadır. Bu tepenin ölçüleri de aynıdır. Küçük tepe üzerinde nirengi işareti bulunur. Bu Tümülüslerin doğusundaki büyük tepede, Roma dönemi seramiği bulunmuştur.

Yozgat Boğazlıyan Yazıkışla Tapınağıı

YAZIKIŞLA TAPINAĞI

İlçe merkezine bağlı Yazıkışla sınırları içindedir. Bu bölgede: Hitit ve Roma dönemlerinde yerleşim bulunduğu tahmin ediliyor. Tapınak bölgeye hakim bir tepe üzerindedir. Buranın eski bir yerleşim yeri olduğu düşünülmektedir.

Burada halen bulunan tapınak yapısının ise, 1 veya 2’nci yüzyıldan kaldığı tahmin edilir. Kesme taştan yapılmış yapı: dikdörtgen planlı, üçgen alınlıklı ve geniş saçaklıdır.

Yozgat Boğazlıyan Osmanlı Arması

OSMANLI ARMASI

İlçe merkezinde bulunan eski Askerlik Şubesi giriş kısmındadır. Eski Askerlik Şubesi binası yıkıldıktan sonra, arma uzun yıllar yeni Askerlik Şubesi bahçesinde sergilenmiş, daha sonra Yozgat Müzesine gönderilmiştir. Arma: kahverengi taş üzerine, kabartma olarak yapılmış motif işlemelidir. Üzerinde 1900 tarihi yazılıdır. Eski yani yıkılmış olan Askerlik Şubesi, Sultan Abdülhamit döneminde yapılmıştır.

Yozgat Boğazlıyan Akköprü

AKKÖPRÜ

İlçe merkezine 30 km uzaklıkta bulunan Aşağısarıkaya köyünde, Yozgat yolu kenarındadır. Köprü: Aşağısarıkaya özü yani deresi üzerine kurulmuştur. Günümüzde anılan dere suyu: çok az akmaktadır, köprü yüksek otlar ile kaplanmıştır. Köprünün hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Ancak oldukça estetik bir görüntüye sahiptir. Uzunluğu 17 metredir. İki gözlü ve basık yuvarlak kemerlidir. Gözlerin kemer açıklığı 4 metredir.

Yozgat Boğazlıyan Özler Yeraltı Şehri

ÖZLER YERALTI ŞEHRİ

İlçe merkezine bağlı Özler köyündedir. Yeraltı şehrinin girişini kapatan evlerin 2017 yılında kamulaştırılmasıyla, yeraltı şehrinin girişi açılmıştır. Buranın: MS 300’lü yıllarda yani erken Hıristiyanlık döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir.

Yapılan incelemede, yeraltı şehrinin 218 metre uzunlukta ve 10 odalı olduğu, içerideki havanın solunabileceği tespit edilmiştir. Kazı çalışmaları sonucu 8 odalık bölümü ve bağlantı tünelleri temizlenmiştir. Bu odalar ve tüneller, yöre köylüleri tarafından ağıl ve depo olarak kullanılıyormuş.

KARAKOÇ YERALTI ŞEHRİ

İlçe merkezine bağlı Karakoç köyü girişindeki köprüyü geçtikten sonra, solda, köyün kuzey ucundadır. Yeraltı şehrinin yan yana dizilmiş 3 ayrı girişi vardır. Ancak bunlar giriş kapıları değildir. Çünkü giriş kapıları çökmüştür. Ağız kısımları dolgu olan bu girişlerden, sadece Sabri Gayyur isimli bir vatandaşın evinin altındaki girişten, yeraltı şehrine girilebilmektedir. Bu girişten sonra, dar ve alçak galerilerden sürünerek 10 metre ilerlenir ve sonra ayağa kalkılır.

İlk girilen kısımda küçük bir oda, sonra kısa bir galeri ile salon ve salona açılan batı kısmında iki oda, kuzeyde ise iki galeri vardır. Bu galerilerden birinde 30 metrelik bir mesafeden sonra bir kuyu bulunur. Diğer galeri ise, dolanır ve ilk girilen küçük odaya ulaşır. Tavan kısımları düz kesilmiş, duvarlarda irili ufaklı nişler bulunur. Evet, bunu sizlere anlattım, ama burası henüz turizme ve ziyarete açık değil, umalım bir süre sonra gerekli çalışmalar yapılır ve bu ilginç yer altı şehri turizme açılır.

AŞAĞIHASİNLİ YERALTI ŞEHRİ

İlçe merkezine bağlı Aşağıhasinli köyündedir. Köy üç mahalleden oluşur. Yukarı Mahalle bölümü, kayalık bir arazi üzerindedir. Bu yüzden, yeraltı şehri, Yukarı mahalle denen bölümün altını tamamen kaplamaktadır. Mahallenin altındaki yeraltı şehrine, evlerin altından, üç ayrı bölümden girilir. Ancak bu girişler günümüzde çökmüş durumdadır.

Sadece kuzeybatı bölümünde, bir şahsın evinin altından yeraltı şehrine girilebiliyor ve yaklaşık 100 metre gidilebiliyor. Bu 100 metrelik galeride, 10 metre ara ile iki sürgü taşı bulunuyor. Diğer kısımda ise birkaç galeri ağzı bulunuyor. Bunlar da kısmen kapanmıştır. Evet, diğer yeraltı şehrinde olduğu gibi, burası da turizme yani ziyarete açık değildir, umarım ileride bir gün burayı ziyarete açarlar.

Yozgat Yerköy gezi yazım için Yerköy