Tokat Sulusaray

Tokat Sulusaray

Roma döneminde büyük bir şehir merkezinin kalıntılarının üzerine kurulmuş bir İlçemiz. Yani: yurdumuzun benzeri birçok yerinde olduğu gibi, tam bir tarih katliamı ile karşılaşmak isterseniz, tarihi yerleri gezmeyi sevenler için, buraya  mutlaka uğramalarını ve Tokat Müze Müdürlüğünün üstün gayretleriyle oluşturulan açık hava müzesini ziyaret etmelerini öneririm. Başkaca ne var derseniz, yok.

ULAŞIM

Sulusaray, Tokat il merkezine: 69 km. uzaklıktadır. Sulusaray-Artova arasındaki uzaklık: 30 km. Sulusaray-Yeşilyurt arasındaki uzaklık: 11 km.

TARİHİ

Sulusaray bölgesinin tarihi incelenirken: burada, daha önceki yerleşim olan “Sebastopolis” hakkında, tarihi sürecin incelenmesi gerekir.

Sebastopolis kentinin kuruluş tarihi ve kuranı, kesin olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklara göre ise: MÖ.1.yüzyılda kurulduğu yazılıdır. Roma imparatoru Trajan zamanında, şehrin, Capadokya eyaletine dahil edildiği, yazılı kaynaklarda görülmektedir. Bu konudaki kitabe: Capadokya valisi Arian adına, şehrin ileri gelenleri ve halkı tarafından dikilmiştir. Şehrin isminin kelime anlamı: büyük ve azametli şehir anlamındadır.

Sulusaray ilçesi: Mart 1921 tarihinde, Tokat şehrine bağlıdır. 1923 depreminden sonra ise, İlçe merkezinin hasar görmesi üzerine, ilçe merkezi Sulusaray’dan alınarak, Çamlıbel bucağına nakledilir. Bir süre sonra ise, 1 944 yılında, Artova’ya nakil yapılır. 1987 yılında ise, bu kez Yeşilyurt kasabasına bağlanır. 1991 yılında ise, yeniden ilçe olarak fiilen ve resmen faaliyete başlanılır.

GENEL

İlçe merkezi: dağlarla çevrili bir ova üzerinde, Çekerek ırmağının kıyısında kurulmuştur.

Ülkemizin benzer birçok yerinde olduğu gibi: günümüzde 4000 nüfuslu olan Sulusaray kasabası, antik kentin üzerinde kuruludur. Kasabalıların yaşadıkları evlerin köşelerinde ve diğer yerlerinde, antik kalıntılar, yapı malzemesi olarak kullanılmaktadır.

GEZİLECEK YERLER

Tokat Sulusaray Sebastapolis Antik Şehri

SEBASTAPOLİS ANTİK KENTİ

Günümüzdeki ilçe yerleşimi, bu antik kentin üzerine kurulmuştur. Buradaki antik kent ise, ilk Tunç çağından günümüze uzanmaktadır. Ancak, yine de kentin kuruluş tarihi, kesin olarak bilinmiyor. Bazı kaynaklara göre: MÖ.1.yüzyıldan söz ediliyor. Kentin ismi olan “Sebastapolis”: Latincedir ve büyük, ulu, azametli şehir anlamına gelmektedir.

Zamanla, şehir: Roma İmparatoru Traianus zamanında, Kapadokya Eyaletine dahil edilmiştir. Bu konuda: kitabe var. 1987 yılında, Tokat Müze Müdürlüğü tarafından, burada, kurtarma ve sondaj kazıları yapılmıştır. Bulunan mimari parçalardan: buradaki kentin: Roma ve Bizans dönemlerinde, önemli bir yerleşim yeri olduğu ortaya çıkmıştır.

Burada bulunan kalıntılar ile, antik Tokat şehrinin bulunduğu “Comana Pontica”dakiler, büyük benzerlik göstermektedir. Bunun sonucunda: her iki kentin arasında, yakın ilişkiler bulunduğu ve döneminin çağdaş iki kenti olarak öne çıktığı anlaşılmıştır.

Tokat Sulusaray Sebastapolis Antik Şehri Tapınak

TAPINAK

Kuzey doğuda, sur duvarlarına yakın bir yerde yapılan kazılar sonucunda bir yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Doğu-batı yönünde, yarım daire biçimindeki ve büyük apsisli yapı kalıntısının duvarlarının, taş ve aralarında moloz malzeme ile örüldüğü görülmektedir. Tapınağın tabanı, koyu renkli mermer ile kaplanmıştır. Yapının batı tarafında, yine mermer kaplama tespit edilmiştir.

Tapınak olduğu tahmin edilen yapı kalıntısında, ayrıntılı arkeolojik kazılar yapıldığında, kime adandığı ve ne zaman yapıldığı hakkında kesin bilgilere ulaşılabileceği düşünülmektedir. Çünkü, bu yapı, halen kullanılan bir evin altında kalmış durumdadır.

HAMAM

Antik kentin doğusundadır. Ortaya çıkarılan ön plandaki taş duvarların bir bölümünde, yangın izleri görülüyor. Halen duvarlarında kükürt izleri bulunan hamamın, antik dönemde, günümüzde ilçenin 3 km. güneybatısında faaliyette bulunan kaplıca suyu ile çalıştırıldığı düşünülmektedir.

Tokat Sulusaray Sebastapolis Antik Şehri Surları

ŞEHİR SURLARI

Kendin doğusunda yapılan kazılarda ortaya çıkarılan duvar kalıntısı: 17 metrelik boyu ile önem kazanmaktadır. Bu duvar: kesme taşlarla ve harç kullanılmadan yapılmıştır. Duvarı destekleyen, iki tane, dörtgen payanda görülüyor. Ayrıca, duvar üzerinde, 2 adet mazgal açıklığı bulunuyor.

Tokat Sulusaray Sebastapolis Antik Şehri Açık Hava Müzesi

SEBASTOPOLİS AÇIK HAVA MÜZESİ

1987 yılında, Tokat Müze Müdürlüğü tarafından, yörede bulunan eserlerin sergilenmesi kararlaştırılır ve bir açık hava müzesi oluşturulur. Eserler, burada toplanarak, yerli-yabancı turistlerin ziyaretine sunulur. Halen, burada 60 civarında eser sergileniyor. Bu sergilenen eserlerden öne çıkanlar:

Arslan Heykeli: Taştan yapılmıştır. Açık mat kahverengidir. Başı kırılmış olup, sadece yeleleri görülüyor. Ayak üzerinde çizgilerle, hatlar oluşturulmuş. Sol ön küreği üzerinde: ata binmiş süvari kabartması işlenmiş. Bu aslan heykellerinin muhtemelen 2 tane olduğu ve Sebastopolis Sarayının girişinde bulundukları tahmin edilmektedir.

Friz Parçası: Boğa ve Medusa başı işlenmiştir. Medusa canlı olarak işlenmiş, saçları dağınık olmayıp, aşağı doğru sarkıyor. Muhtemelen, MS.2 ‘nci yüzyılda yapılmıştır.

Burada: bunların dışında, birçok firiz, sütun başlıkları ve mimari parçalar sergileniyor.

Tokat Sulusaray Sulusaray Kaplıcaları

SULUSARAY KAPLICALARI

İlçe merkezine, 3 km. uzaklıkta, Ilıca köyü içindedir. İlçe merkezi ve kaplıca arasındaki ulaşımda, herhangi bir sorun yok.

Burada: antik dönemlerden kalan kalıntılar bulunmaktadır. Ancak, 1962 yılında yapılan modern tesisler ve daha sonraki yıllarda ilave edilenler ile, kaplıca kullanıma açılmıştır. Günümüzde burada: yeterli konaklama tesisi bulunuyor. 2 otel, lokanta, gazino ve motel bulunuyor. Ancak, bu konaklama imkanları yetersiz geliyor ve ziyaretçilerin bir kısmı da, çadırlarda konaklıyor.

Kaplıca suyunun analizlerinde: çıkış sıcaklığının 55 derece olduğu ve özellikle romatizmal hastalıkların tedavisinde yararlı olduğu tespit edilmiştir.

Tokat Artova

Tokat Artova

Sivas-Samsun arasında trenle ilerlerken, mutlaka görülen bir yer. Tarihi geçmişi yok, burada sadece bir mağara olduğunu duydum, ama bu mağaranın gezilmesi için gerekli tedbirler alınmamış, yani ziyarete tam olarak hazırlanmamış, yine de meraklılarının ilgisini çekebilecek bir yer altı şehri.

Tokat Artova

ULAŞIM

Artova ilçe merkezi, il merkezi olan Tokat’a 36 km. uzaklıktadır. Ulaşımda herhangi bir problem yok. Yaklaşık yarım saatlik bir ulaşım yolu. Artova-Yeşilyurt arası uzaklık: 17 km. Artova-Yıldızeli arası uzaklık: 60 km. Artova-Sivas arası uzaklık: 203 km. Artova-Amasya arası uzaklık: 184 km.

Zaten, demir yolu ulaşımı, ilçenin tam merkezinden geçiyor. Buradan geçen Sivas-Samsun demiryolu, 1932 yılında hizmete girmiş. Bu demiryolu hattında, ilçe merkezinin Sivas’a uzaklığı: 126 km. ve Samsun’a uzaklığı ise: 277 km.dir. Sonuç olarak, her gün istasyona uğrayan trenler, bölgeyi hareketlendiriyor.

Tokat Artova

TARİHİ

Kızılca mahallesinin bulunduğu yerde, MÖ. 500 yıl öncesinde, Kapadokya krallığı zamanında bir yerleşim bulunduğu ve bu yerleşimin, Pontus krallığı tarafından istila edildiği, daha sonraki tarihi süreçte ise, Romalıların saldırılarının görüldüğünü ve son olarak Timur tarafından, yakılıp-yıkıldığı öğrenilmiştir.

Artova, eski kayıtlarda “Artrukova” olarak geçer. Artuk Bey, Büyük Selçuklu sultanı Alpaslan’ın komutanlarından Eksik Bey’in oğludur. Bu komutan, Sivas bölgesine kadar gelmiştir. Artuk Bey’in: Tokat yörelerinde Artukova’da faaliyet gösterdiği ve buradan Orta Anadolu bölgesine geçerek, Bizans ordusu ile çeşitli çatışmalara girdiği ve hatta Marmara kıyılarına kadar ulaştığı yazılı kaynaklardan öğrenilmektedir.

Osmanlılar döneminde ise, Kızılcaköy, bucak haline gelmiş ve 1944 yılında ise, İlçe olmuştur.

1923 yılında, bölgede meydana gelen depremden sonra: Sulusaray ilçe merkezi, tamamen hasara uğrayınca, Çamlıbel nahiyesinin bulunduğu yere taşınır. Ancak, burada gerekli gelişme gösterilemez.

Çünkü, ilçenin birçok köyü, ilçe merkezinin çok uzağında kalır. Bunun üzerine, ilçe merkezi, Samsun-Sivas demiryolu üzerinde bulunan Kızılca nahiyesinin alt kısmında bulunan “Kunduz” tren istasyonuna  taşınır ve istasyonun adı, takip eden dönemde “Artova” olarak değiştirilir. Kızılcaköy: ilçenin mahallesi durumuna gelir. Resmi yapılar ise, tren istasyonun arkasındaki düzlüğe yapılır.

 

GENEL

İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği: 1170 metredir. İklim olarak ise, genellikle yörede, karasal iklim hakimdir. Kasım-Nisan ayları arasında, Tokat ilçe merkezinde genellikle yağmur yağarken, Artova ilçe merkezinde kar yağışı görülür.

İlçe merkezi, ikinci derece deprem bölgesindedir. Arazinin büyük bölümü dağlıktır. Köyler, dere kenarlarında toplanmıştır.

Artova ilçesi, tarihi kalıntılar bakımından çok zengin bir yer değil. Bunun sonucunda, turizm gelişmemiş. Boyunpınar köyün yöresinde, kalkolitik döneme ait bir kısım bulunmuş olup, resmi arkeolojik araştırmalar yapılmamış, bölge Sit alanı ilan edilerek, koruma altına alınmıştır.

 

GEZİLECEK YERLER

 

BOYUNPINAR YER ALTI ŞEHRİ

Boyunpınar köyünün, 500 metre kuzeyindedir. Ana kaya blokuna oyularak yapılmıştır. Buradaki yer altı yerleşimi, erken Hıristiyanlık döneminden kalmadır. 1995 yılında, Tokat Müzesi tarafından burada yapılan temizlik çalışmaları sonucu; ziyarete açılmıştır.

Halk arasında, Horun mağarası olarak bilinmektedir. Mağaranın dışındaki bölümde, yıllar önce bir Ermeni köyü bulunduğu söyleniyor, ancak bu konuda herhangi bir bilgi ve belge yok.

Yerleşimde: 3 kat var. Bu katlarda, 3 koridor bulunuyor ve bunlar dışında: salonlar, küçük odalar ve bir de küçük tapınak var. Ancak, meraklıları için şunları belirtmekte yarar var, mağaraya daracık bir ağızdan yani girişten giriliyor ve içeride ışık yok, el feneri ile gezilebiliyor.

Ancak, içeride havasızlık veya kötü herhangi bir koku durumu yok, yani hava akımı var. Define arayıcıları tarafından mağaranın içinde birçok yerde tahrifat yapılmış.

Tokat Yeşilyurt

Tokat Yeşilyurt

Yeşilyurt, Tokat arası uzaklık: 56 km. Yeşilyurt, Artova arası uzaklık: 20 km. Yeşilyurt, Sulusaray arası uzaklık: 12 km. Yeşilyurt, Yıldızeli arası uzaklık: 55 km.

TARİHİ

Yörede kurulan yerleşimin ilk adı “Musaköy” dür. İlk yerleşimciler ise 1877-1878 Osmanlı Rus savaşında buraya gelen göçmenlerdir. Ardından, 1932 yılında Sivas-Samsun demir yolunun buradan geçmesiyle yerleşenlerin sayısı hızla artmıştır. 1949-1950 yılları arasında yörenin ismi “Arabacı Musaköy” dür. 1982 yılında kasabanın ismi “Yeşilyurt” olarak değiştirilir. 1984-1986 yılları arasında, yörede yapılan konutlara Afgan göçmenleri yerleşir. 1987 yılında ilçe olur.

GENEL

İlçe, Yeşilırmak’ın kolu olan Çekerek ırmağının suladığı verimli odadadır. Yörenin rakımı ortalama 1050 metredir. Bölgede geçiş iklimi hakimdir. Yazları sıcak, kışları ise soğuk geçer. Ormanlık alanlarda, meşe, sarıçam ve çınar gibi ağaçlar yaygındır. Yörede yaşayanların başlıca ekonomik etkinliği tarımdır.

GEZİLECEK YERLER

Tokat Yeşilyurt Tren İstasyonu

TREN İSTASYONU

İlçe merkezinde, Yüzüncü yıl, Atatürk bulvarındadır. 1932 yılında Sivas-Samsun demir yolu açılınca, istasyon binası yapılmıştır.

Tokat Yeşilyurt Şehitlik

ŞEHİTLİK

Yeşilyurt şehitler abidesinde, İstiklal Savaşında şehit düşen 1 Süvari Binbaşı ile 1 Topçu Üsteğmen’in kayıtları vardır.

Şehit Süvari Binbaşı Şemseddin Bey: 1882 Sivas doğumludur. 17 Kasım 1920 tarihinde Musa köyü yakınlarında asiler tarafından şehit edilmiştir. Anılan günü akşamı, Sulusaray yakınlarında Arabacı Musa köyünde Milli Mücadeleye karşı gelen asilerle yapılan çatışmada, Pınarbaşı mevkiinde kendisi ile beraber 1 Topçu Üsteğmen, 1 erbaş ve 4 erler birlikte şehit edilmiştir.

Aynı çatışmada şehit düşen Üsteğmenin ismi Zekeriya Şinesi’dir ve 1884 doğumludur. Kırşehir nüfusuna kayıtlıdır. Diğer şehit olan erbaş ve erlerin künyeleri yoktur, o yüzden isimleri bilinmiyor.

Evet çatışmada şehit olan askerler, şehit oldukları yere defnedilmiş ve defnedildikleri alana bu anıt yaptırılmıştır. Son bir not: bu şehitlerin yakınları varsa, bu satırları okuyan yakınları varsa, yakınlarının Yeşilyurt Belediyesine müracaat etmeleri bekliyor.

KUŞÇU KÖYÜ KUŞÇU HÖYÜK

Köy, ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Arıkyeri mevkiindedir.

Köyün güneybatısında, Arıkyeri mevkiinde fırın tepesinde, yüksek yığma tepe bulunmaktadır. Bu tepenin üzerinde, mağaraya benzer çukurlar vardır. Bu çukurlar kazıldığı zaman: küp, kiremit, kül ve duvar gibi kalıntılar ortaya çıkmaktadır. Sonuç, Arıkyeri mevkiindeki Kuşçu Höyüğü, 2015 yılında, 1’nci Derece Arkeolojik Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

GÜMENEK-KILIÇLI KÖYÜ HÖYÜK-COMANA ANTİK KENTİ

Yeşilırmak’ın kuzeyinde, Comana (günümüzdeki ismi: Gümenek) höyüğü, bu yörenin en önemli antik yerleşim merkezidir. Anadolu’nun ilk çağlardaki önemli yerleşim merzelrenini ve saha adlarını gösteren haritalara bakıldığında, iki ayrı yerde “Comana” adını taşıyan yerleşim merkezi görülür.

Bunlardan birisi güneyde Adana’nın Tufanbeyli ilçesinin Şarköy sınırları içindeki “Kapadokya Komanası” ve diğeri ise kuzeyde Pontus devleti sınırları içinde kalan “Pontus Komanası” dır. Pontus Komanası, Tokat il merkezinin 10 km kuzeydoğusunda, Niksar-Almus kara yolu kavşağında Kılıçlı (Gümenek) köyü yakınlarındadır.

Bu antik yerleşmenin kuruluş tarihi kesin olmamakla birlikte MÖ 4’ncü yüzyıldan itibaren Persler, Hellenistik, Pontus, Roma, Bizans döneminde varlığını sürdürmüştür. 1940 yılında Kozova’yı sulamak için yapılan regülatörün inşaat kazılarında, Hellenistik ve Roma dönemlerine ait Comana antik kentinin yapı taşları bulunmuştur.

Comana höyüğü çevresinde ortaya çıkan yerleşme kalıntılarına bakılarak antik kentin höyük tepesi ile Yaylacık dağı etekleri arasında, geniş bir yer kapladığı söylenebilir. Persler zamanında Anaitis mezhebinin önemli bir merkezi olan Comana, Hıristiyanlığın yayılması ile önemini yitirmiş, deprem ve diğer tahribatlar yüzünden toprak yığını haline gelmiştir.

Comana Pontika’da (günümüzdeki Gümenek, Kılıçlı köyü) tanrıçanın onuruna düzenlenen festivallere, Ön Asya’nın her tarafından binlerce insan gelirdi. Bunlar dini görevlerini yerine getirirken, bölgenin halkı ile ticaret yapmaktaydı.

Tokat Sulusaray Hakkındaki gezi yazım için  Sulusaray