Sivas Akıncılar

Sivas Akıncılar

Akıncılar, kavunu, lezzetli sebzeleri, yaylaları ve diğer doğal güzellikleriyle öne çıkmaktadır.

ULAŞIM:

Akıncılar, Sivas arası uzaklık: 144 km. (bağlantı 3 ayrı yolla yapılmakta olup, Gemin deresi geçidinden uzaklık 144 km. dir.) Akıncılar, Suşehri arası uzaklık: 29 km. Akıncılar, Zara arası uzaklık: 57 km.

TARİHİ

Yerleşim, Osmanlı döneminde Ezbider-i Bala ve Erzibed Zir olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Bunlar Aşağı Akıncılar ve Yukarı Akıncılardır. 1880 yılındaki kayıtlara göre, yörede oldukça çok sayıda Ermeni yaşamaktadır. Ancak, bu Ermeniler, 1915 yılında isyan başlatırlar. Osmanlı yönetimin, isyan çıkaran bu Ermenileri, yörede güvenliği sağlamak için başka bölgelere göç ettirir. İlçe, 1933 yılına kadar Şebinkarahisar’a bağlı bir köydür. 1958 yılında Belediye olur. Yörenin “Ezbider” olan ismi 1962 yılında Akıncılar olarak değiştirilir. 1990 yılında Suşehri’den ayrılarak ilçe olur.

Tarihi ile ilgili son bir not, buranın ismiyle ilgilidir. Söylenenlere göre, burada özellikle keçi besleyerek geçimlerini sağlayan Türkmen boyları yerleşmiştir. Çünkü bunlara ait barınaklar ve keçi ağıllarına rastlanmıştır. Bölgede, orman içinde kalan alanlar ise, tarla olarak kullanılmıştır. Burada ekilen mahsuller, ilk yıllarda oldukça az ürün vermiştir. Bu yüzden kurdukları köye “Az-biter” adını vermişlerdir. Bu kelime zaman içinde değişerek “Ezbider” olarak söylenmeye başlamıştır.

ATATÜRK VE EZBİDER

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk: 29 Haziran 1919 günü, Erzurum’a giderken ve 1 Eylül 1919 günü kongre dönüşünde: Ezbider topraklarına uğrar. Yolda giderken, otomobiline Ezbider Mektebinde muallim olan Sıyrındılı Hoca İsmail Efendiyi alır ve kendisiyle Suşehri’ne kadar yolculuk yapar.

GENEL

İlçe merkezi, Karadağ’ın Kelkit vadisine bakan yamaçlarında kurulmuştur. Samsun-Erzurum kara yolunun 4 km güneyindedir. İlçede Kelkit Havzasındaki Ezdiber ovası dışında hiç düz alan yoktur. Kızıldağ eteklerinde gelişen yayla kültürü vardır. İlçenin ortalama rakımı 1000 metredir. Kuzeyde Kelkit çayı, ilçenin sınırını çizer. Kılıçkaya baraj gölünün bir kısmı, ilçe topraklarında bulunur. Yörede, sert ve soğuk iklim özellikleri görülür. Bu yüzden bitki örtüsü oldukça zengindir.

 

NE YENİR

Buralara yolunuz düşer ve yöresel lezzetlerden tatmak isterseniz “fıtı çorbası, tepsi tava ve piyaz” önerebilirim. Ayrıca “Sebzeli Sivas Kebabı, Sivas köfteri” deneyebilirsiniz.

 

AKINCILAR, KÜLTÜR, SANAT VE KAVUN FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Ağustos ayında düzenlenir. Festival, Kelkit vadisinin yaz mevsiminde bölgede yapılan son festivaldir. İlçenin en önemli kültür etkinliğidir. Yörede yaşayanlar, sıladan gelen yakınları ve hemşerileriyle festival sırasında hasret giderirler.

GEZİLECEK YERLER

Sivas Akıncılar Sultan Süleyman Çeşmesİ- Gönen Çeşmesi

SULTAN SÜLEYMAN ÇEŞMESİ-GÖNEN ÇEŞMESİ

İlçe merkezinde bulunan bu çeşmeye ait kitabe, yapım tarihi olarak 1647 yılını işaret eder. O yıllarda Ezbider, Şebinkarahisar’a bağlı bir köydür.

Sivas Akıncılar Sultan Süleyman Çeşmesi-Gönen Çeşmesi

Kitabede, Osmanlıca şunlar yazar “Karahisar-ı Şarkiye bağlı Ezbider köyü Sultan Süleyman Çeşmesi, bu çeşmenin yapılmasına sebep olan Sultan İbrahim oğlu Sultan Mehmet ……” Evet oldukça ilginç bir çeşme, özellikle kitabesi, buralara yolunuz düşerse uğrayın, suyundan için.

 

HATİPOĞLU CAMİİ

İlçe merkezine bağlı Yukarı Mahalle, Bezirhane Sokaktadır. 1852 yılında: 1840’lı yıllarda buraya yerleşen Hatipoğullarının ileri gelenlerinden biri olan İbrahim Efendi tarafından inşa ettirilmiştir. İlçenin en eski camisidir. Söylenenlere göre, caminin yazıtı: Hatipzade İbrahim Efendi tarafından Mekke’den gönderilmiştir.

Sivas Akıncılar Deliklitaş Mağarası

DELİKLİTAŞ MAĞARASI

İlçe merkezinin üst kısmındadır. Mağaranın giriş bölümü 2 metre çapındadır. Mağara içinde 8 metre sonra, tekrar yeraltına doğru inen bir delik bulunmaktadır. Ancak bu delik, zamanla kayaların ufalanmasıyla oldukça küçülmüştür, nereye gittiği bilinmemektedir. Yani mağaranın sırrı henüz çözülebilmiş değildir. Kim zamanında ve ne için yapıldığı bilinmiyor. Çünkü mağaranın bulunduğu Karadağ mevkiinde yaşayanlar, bugüne kadar mağaraya hiç kimsenin girmeye cesaret edemediğini söylüyorlar. Bu yeraltı tünelinin muhtemelen yakınlardaki bir kilise bağlantısı olduğu tahmin ediliyor.

Sivas Akıncılar Göllüce Köyü Kilisesi

GÖLLÜCE KÖYÜ KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı 17 km uzaklıktaki Göllüce köyündedir. Eski ismi “Abana” dır.

1800’lü yıllarda bölgeye gelen Ermeniler tarafından yaptırılmıştır. Net yapım tarihi bilinmemektedir. Tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Yapı: doğu-batı doğrultusunda, dikdörtgen planlıdır.

Yapı genel olarak sadedir yani pek süsleme kullanılmamıştır, ancak apsis tarafından çeşitli haç motifleri görülebilir. Batı cephesinin ortasında bulunan kapının, günümüze kalan izlerine göre, yuvarlak kemerli olduğu tahmin edilmektedir. Apsisin iki yanında, papaz hücreleri bulunmaktadır. Bu papaz hücrelerinin giriş kapıları, yuvarlak kemerli ve oldukça yüksektir.

Günümüzde yapının üst örtüsü ve duvarları büyük oranda yıkıktır. Doğal tahribat yanında, kaçak define arayıcıları da yapıya oldukça büyük oranda hasar vermiştir.

Evet, kilise hakkında bilgi verdikten sonra, Göllüce köyünün bir özelliğinden daha söz etmek istiyorum. Burayı ziyaret edeceklerin bilmesinde yarar var. Göllüce köyünde sulama amaçlı kullanılan bir göl göreceksiniz. Söylentilere göre, bu gölet “Ermeniler zamanında, bir baba-kız, Kızıldağ’dan akan suyun yönünü değiştirmek için bir kanal açarak köye akıtmak isterler.

Aynı dönemde, kızın babası, Yeniköy’ün ağaları tarafından öldürülür. Kuz, babasının vasiyeti üzerine mahkemede suya karşılık davadan vazgeçeceğini söyler. Böylece su kanallardan köye akıtılır. Bu olay köyde “kana kan mı, kana su mu” şeklinde anlatılır. Su, gölet yapılarak sulama amacıyla kullanılmıştır. Gölde “cil” denen bir kamış türü yetişmektedir. Bu kamış türü, eşek ve katır gibi hayvanlara semer yapmakta kullanılır. Ancak günümüzde gölde cil kalmamıştır.

BAHATTİN ŞEYH TÜRBES

İlçe merkezine bağlı 18 km uzaklıktaki, Doğantepe köyünün 3 km doğusundadır. Köyün eski ismi “Bahattin Şeyh” köyüdür.

1886 yılı Osmanlı dönemi Sivas Salnamesine göre: meşhur Allah dostlarından, Kara Yakup Gazi, Şeyh Bahaeddin Veli ve Çoban Dede’nin türbelerinin Akıncılar yöresinde bulunduğu yazılıdır.

Evet, Bahaaddin Şeyh türbesi burada bulunuyor ve civar il, ilçe ve köylerden buraya ziyaretçiler geliyor. Türbenin çevresinde bir çermik yeraltından çıkan su vardır. Bu suyun özellikleri, her zaman yani her mevsim 25 derece sıcaklıkta olmasıdır. Ayrıca bu su içildiğinde: cilt ve mide rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor.

Gelelim yöredeki bir başka yine görülmesi gereken bir yere: burada Şeyh Bahaeddin Veli’nin çilehanesi (inzivaya çekildiği) denen bir mağara bulunuyor. Buraya “mağara dere” denmektedir. Bahattin Şeyh deresi kıyısındadır. Son bir not, Doğantepe köyünde, tarih meraklıları için ilginç gelebilecek bir yapı daha var. Burada Roma-Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen bir kale yıkıntısı bulunmaktadır.

Sivas hakkındaki gezi yazım için  Sivas

Sivas Zara

Sivas Zara

Zara, Sivas arası uzaklık: 72 km. Zara, Suşehri arası uzaklık: 61 km. Zara, Hafik arası uzaklık: 60 km. Zara, İmranlı arası uzaklık: 38 km.

TARİHİ

Zara-Hafik arasında yapılan arkeolojik araştırmalara göre: Neolitik döneme ait çakmak taşından yapılmış çeşitli (minik uçlar, el değirmeni taşları, hayvan kemikleri) objeler bulunmuştur. Yöre 1398 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.

1888 Osmanlı dönemi Salnamesine göre, 1539 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın bir fermanı ile yöreye Koçgiri Aşireti yerleştirilir ve yöreye “Koçgiri” ismi verilir. Koçgiri, 1868 yılında kaza olur.

Evet, yörenin tarihi geçmişinde bir ayaklanma var. Milli Mücadele sırasında, Koçgiri ayaklanması yaşanır. O dönemde İmranlı’daki nahiye müdürü Haydar Bey’in Kuruçay kazası kaymakamı olması için yapılan talep kabul görmeyince, 1921 yılının 6 Mart ile 17 Haziran tarihleri arasında ayaklanma çıkar. Ancak ayaklanma büyümeden bastırılır. Bölgede Nurattin Paşa komutasında sıkıyönetim ilan edilir.

ATATÜRK VE ZARA

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Sivas’tan Erzincan’a giderken, 28 Eylül 1924 günü eşi Latife Hanım ile birlikte Zara’ya uğrar. Daha sonra 12 Ekim 1924 günü, bu seyahatin dönüşünde Şebinkarahisar’a giderken, yine Zara’ya uğrarlar.

Sivas Zara

GENEL

Yerleşim genellikle Kızılırmak havzasındadır. Kuzey bölümü kara bölgesine girer. Kızılırmak’ın geçtiği ve aynı yönde uzanmış, geniş bir vadidedir. Kızılırmak, ilçe merkezinden geçer ancak daha sonra genişlemeye başlar. Rakımı ortalama 1350 metredir. Havza dışında ise rakım 2000-2500 metreye kadar çıkar.

ZARA BALI

Yörede üretilen balın kendisine has aroma, tat ve görünümü vardır. Çünkü bölgede ballı bitkiler çoktur. Bunlar özellikle: kekik, nane, ballıbaba, taş yoncası ve kevendir. Buralara yolunuz düşerse, bal satın almayı unutmayınız.

ZARA BAL VE KÜLTÜR FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Ağustos ayı içerisinde Zara Festival alanında yapılmaktadır. Festivalde, halk konserleri, buzağı yarışı, karakucak güreşleri, bal standı, sünnet şöleni, yöresel yemek standı, halk oyunları, köy seyirlik oyunları gibi etkinlikler düzenleniyor. Amaç Zara balını ve ilçenin kültürünü il dışına tanıtmaktır.

Sivas Zara

GEZİLECEK YERLER

Sivas Zara Çarşı Camii-Meydan Camii

ÇARŞI CAMİİ-MEYDAN CAMİİ

İlçe merkezinde Çarşı içerisindedir. Cami kuzey güney doğrultudadır. Dikdörtgen planlıdır.

Sivas Zara Çarşı Camii-Meydan Camii

Osmanlı dönemindeki kayıtlarda cami “Zaralızade Mehmet Paşa camisi” olarak geçer. Bu yüzden, caminin Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Yapılış yılı da muhtemelen 1750 yılıdır.

Sivas Zara Çarşı Camii-Meydan Camii

Bodur minare, kuzeybatı köşesindedir. Çift şerefeli bodur minare, kesme taştan yapılmıştır. Minare kaidesinde, minarenin Zaralızade Lütfullah tarafından 1809 yılında yaptırıldığı yazılıdır.

Sivas Zara Konakları

ZARA KONAKLARI

İlçe merkezinde günümüze kadar korunarak gelmiş konak sayısı özel mülkiyettedir ve 6 tanedir. Bunlardan: 1 tanesi Kızılırmak Mahallesinde, 5 tanesi Yenicami Mahallesindedir. Hepsi birbirine yakındır. Bu yüzden, ilçeyi ziyaret ettiğinizde bu konakların hepsini gezme şansı bulabilirsiniz. Bu 6 konak, 1982 yılında sivil mimari olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Sivas Zara Nufgil Konağı

Nufgil Konağı

İlçe merkezinde en iyi korunmuş durumdaki yapılardan birisidir. Ahşap ve iki katlıdır. Girişi sütunludur. Taş duvarlıdır. Bu giriş, ilçedeki başka yapılarda görülmez. Doğu cephesinin ortasındaki bölümde köşk odası yükselir. Üstü kiremit örtülüdür. Söylenenlere göre, konak ilk olarak, Ermeniler tarafından, okul olarak kullanılmak üzere yapılmıştır.

Sivas Zara Seyfullah Paşa Konağı

Seyfullah Paşa Konağı

Temeli yerden 1.10 metre yüksekliğe kadar moloz taştan yapılmıştır. Yapı, iki katlıdır. Üstünde köşk odası bulunur. Köşk odasının ön cephesini süsleyen ahşap sarkmaların bazıları kırılmıştır. Çatı saçla kaplıdır. Birinci kattaki pencereler demir parmaklıklıdır.

Sivas Zara Sami Paşa Konağı

Sami Paşa Konağı

Doğu-Batı yönünde, bahçe içindeki ahşap konak, iki katlıdır. Avluya girişi sağlayan çift kanatlı ahşap kapı, batıdadır. Zemin kat: ahşap dikme araları kerpiç dolgudur. Üzeri sıvalıdır. Kuzey cephede, ahşap bir balkon bulunur. Balkon korkulukları: demir çubuklarla biçimlendirilmiştir. Ön cephenin orta kemeri, diğer kemerlerden daha büyük ve yüksektir. Çatı üstü saç kaplıdır.

Sivas Zara Murat Paşa Konağı

Murat Paşa Konağı

Dikdörtgen planlıdır. Zemin kat duvarları taş örgülüdür. Birinci kat ise ahşaptır. Yapıya: demir korkuluklu, kesme taşlı ve 9 basamaklı bir merdivenden çıkılır. Bu giriş katı: ahşap tabanlı ve tavanlıdır. Koridorun sağ ve solunda odalar vardır. Bu kat okul ve lojman olarak kullanılmaktadır. Girişin karşısındaki çift taraflı merdivenden üst kata çıkılır. Doğu ve güneydeki odalar, günümüzde harap durumdadır. Çatı çökmüş, ahşap dikmeler çürümüştür. Binanın bahçesinde, binaya yaklaşık 10 metre uzaklıkta güzel bir çeşme vardır. Çeşme, kesme taştan yapılmıştır. Dikdörtgen prizma şeklindedir. Üçgen alınlığında “ay-yıldız” bulunur.

Sivas Zara Mehmet Şenol Konağı

Mehmet Şenol Konağı

Ahşap yapı, iki katlıdır. Temeli, yerden 1 metre yükseklikte moloz taştan yapılmıştır. Kuzey ve güney yönünde, girişlerden köşk odasına kadar sundurma vardır. İki ailenin oturduğu bina, beş girişlidir.

Sivas Zara Şehitliği ve Anıtı

ZARA ŞEHİTLİĞİ VE ANITI

1915 yılında, burada konuşlu 36’ncu Piyade Alayı askerleri arasında salgın hastalık başlamış, Zara ilçe merkezinde 3 doktorun çalıştığı bir hastane kurulmuştur. Ancak salgının önü alınamamış ve birçok asker ölmüştür. Bu yüzden, aynı yıl, ölenlerin çok olması nedeniyle ve ayrıca şehit askerleri defnedecek kimse olmadığından (tüm askerler cephelerdedir), her biri 50-60 cenaze alabilen büyük toplu mezarlara gömülmüşlerdir. 1917 yılında toplu mezarların bulunduğu yere bir anıt yapılır. Söylenenlere göre, bu anıt Zara Kaymakamı Osman ve Rum usta Simon Veyani tarafından yapılmıştır. Ancak bu anıt, 1939 yılındaki depremde hasar görür. 1974 yılında hasar gören bu anıt yıkılmış ve yerine Mimar Veli Yıldızhan tarafından ikinci bir anıt yapılmıştır. Günümüzde görülen anıt ise, dikdörtgen planlıdır ve 1987 yılında, aslına benzer şekilde yapılmıştır. Şehitlikte 64 tane sembolik mezar bulunmaktadır.

Sivas Zara Büyük Hamam

BÜYÜK HAMAM

İlçe merkezinde Yenicami Mahallesindedir. Hamam, Klasik Osmanlı hamamları özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır.

 

ŞEYH MERZUBAN TÜRBESİ

İlçe merkezinin güneyinde, 5 km uzaklıktaki Tekke köyü girişindedir.

Şeyh Merbuzan, Horasan erenlerindendir. Halkın inancına göre, Şeyh Merbuzan, Zara yöresinin manevi koruyucusudur. Bu yüzden 700 yıldız, dertlerine çare arayanlar ve çeşitli dilekleri olanlar türbeyi ziyaret ederler. Evet, türbe, Şeyh İbrahim El Aziz cami ile karşı karşıyadır. Türbe kapısı üzerindeki kitabeye göre: 1528 yılında Şeyh Merzuban adına yaptırılmıştır. Türbe, sekizgen gövdelidir ve üstü kubbe ile örtülüdür. Kubbe üstü: piramidal sivri külah ve çinko ile kaplanmıştır.

Türbe içinde bir sanduka bulunur. Türbenin güneyinde bulunan mihrap nişinde: alçıdan yapılmış yaldız boyalı ay-yıldız ve kıvrım motifler görülmektedir. Türbe içinde iki kitabe bulunur. Birinci kitabe: 1792 yılı tarihlidir. Şeyh İbrahim ve Şeyh Mehmet Efendiler tarafından yaptırılan onarım kitabesidir. İkinci kitabe: 1889 yılı tarihlidir. Şeyh Osman, Şeyh Mehmet, Şeyh İbrahim ve Şeyh Mahmut Efendiler tarafından yaptırılan onarım kitabesidir.

Sivas Zara Acısu Köprüsü-Tekke Köprüsü

ACISU KÖPRÜSÜ-TEKKE KÖPRÜSÜ

Zara ilçe merkezine 12 km uzaklıktaki Tekke köyüne girerken Kızılırmak nehrinin bir kolu olan Acısu çayı üzerindedir. Köy merkezine 500 metre uzaklıktadır. Zara-Divriği yolu üzerindedir. Köprünün kitabesi yoktur. Bu yüzden ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmez. Ancak kullanılan mimari malzemeye göre, geç Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Köprü: iki gözlü ve yuvarlak kemerlidir. Köprünün uzunluğu 14 metre, genişliği 4.5 metredir. Korkuluk duvarları vardır. Köprünün 100 metre kadar ilerisinde, Şeyh Merzuban türbesi bulunur.

ŞEYH İBRAHİM EL AZİZ CAMİİ

İlçe merkezine 12 km uzaklıktaki Tekke köyündedir. Cami, büyük bir höyük üzerine kurulmuştur. Caminin muhtemelen türbe içindeki tamir kitabesinde ismi geçen Şeyh İbrahim tarafından, 1792 tarihinde yaptırılmış olmalıdır.  Cami, kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen planlı ve kırma çatılıdır. Harimde, iki büyük ağaç direk ve kuzeyde bir üst mahfil bulunur.

KUŞÇU HASAN DEDE TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı 16 km uzaklıktaki Kuşçu köyündedir. Şeyh Merbuzan müritlerindendir. Kendisinin, kuşların dilinden anladığına inanılır. Ayrıca, Selçuklu sarayında, kuşçubaşı olarak görev yapmıştır. Hasan Dede, bölgeye geldiğinde kuşlarını uçurmuş, kuşları Kuşçu köyü arazisine konunca gelip buraya yerleşmiştir. Böylece Kuşçu köyünün temelleri atılmıştır. Selçuklu Sultanı I Alaaddin Keykubat, köyde onun adına bir cami yaptırmıştır. Caminin kitabesinde: “Hasan-ı Selçukiyle Mülkü” yazılıdır. Cami, Yavuz Sultan Selim döneminde tamir ettirilmiştir.

Sivas Zara Pir Gökçek Türbesi

PİR GÖKÇEK TÜRBESİ

İlçe merkezine 17 km uzaklıktadır.  Söylentilere göre: Şeyh Merzuban ve İmranlı’da yatmakta olan Cogi Baba’nın kardeşidir. Türbe: İlçe merkezine bağlı Akdeğirmen ve Bağlama köyü arasındaki bir dere içindedir. Önceleri, türbenin üstü açıktır. Yakın zaman önce, yöre köylüleri tarafından türbenin üstü örtülmüştür. 25-30 yıl öncesine kadar, her yıl Mart ayının ilk üç Çarşamba gününde, burada törenler düzenlenir ve ziyaretler yapılırmış, sanırım günümüzde bu etkinlik yok.

Sivas Zara Ala Kilise

ALA KİLİSE

İlçe merkezine 26 km uzaklıkta Suşehri yolunda Müslümabat köyündedir.  Kızılırmak nehrini çevreleyen yamaçlardan birinde, günümüzde de ayaktadır. Muhtemelen 800 yıllık olduğu söylenen kilisenin, Rumlar tarafından yapıldığı, daha sonra Ermeniler tarafından kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yapı, doğu-batı doğrultusunda, dikdörtgen planlıdır. Üzerine yuvarlak beşik tonoz örtülüdür. Tek nefli kilisenin doğusunda yuvarlak bir apsis ve iki yanında, üzeri beşik tonoz örtülü hücreler bulunur. Hücreler ve apsis, dışarı taşmaz. Giriş kuzeybatı köşededir. Köye yeni bir cami yapılıncaya kadar, kilise yaklaşık 30 yıl boyunca cami olarak kullanılmıştır. Caminin inşaatı tamamlandıktan sonra kilise, tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

 

TÖDÜRGE KÖYÜ

İlçe merkezine 26 km uzaklıktadır. Köyün yeni ismi “Demiryurt” köyüdür. Tödürge kelimesi: Eski Türk boylarından “Dodurga” nın adıdır. Sivas-Erzincan kara yolu üzerinde, Kızılırmak’ın iki yakası üzerinde kurulmuştur.

Tödürge Köyü Camii

İlçe merkezine bağlı Tödürge (eski ismi: Demiryurt ) köyündedir. Asıl ibadet mekanında bulunan ahşap direklerden birinin üzerinde “Said Ağa 1914” tarihi yazılıdır. Diğer ahşap direklerden birinin üzerinde ise “1916” tarihi yazılıdır. Yapı: kuzey-güney doğrultudadır. Dikdörtgen planlıdır. Tavan ve kadınlar mahfilinde, ahşap üstü ajur tekniğiyle yapılmış süslemeler görülmelidir. Minare, kuzeydoğu köşede ve ahşaptır.

Sivas Zara Tödürge Mağaraları-Zara Kaya Mağaraları

Tödürge Mağaraları-Zara Kaya Mağaraları

Sivas-Erzurum kara yolunun 55’nci kilometresinde, kara yoluna 1 km kadar uzaklıktadır. Kızılırmak nehrinin iki tarafına bakıldığında, sayıları 40-50 civarında olan bu kaya mağaraları görülebilmektedir. Sayıları 100 civarında olan kaya mağaraları, bazı kaynaklara göre, MÖ 1200-750 yılları arasına tarihlenmektedir. Ayrıca, bu mağaraların geçmişte Roma döneminde barınma amaçlı kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Sivas Zara Tödürge Mağaraları-Zara Kaya Mağaraları

Roma döneminden sonra da çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. İnsanlar tarafından oyularak yapılan mağaralar, bazı yerlerde yan yana, bazı yerlerde ise içerisinde küçük odacıklar bulunan çok katlı şekilde düzenlenmiştir. Mağaraların bazı bölümlerinde: gözetleme delikleri bulunur. Ayrıca yine bazı kısımların Horasan harcından yapılmış taş duvarlarla bölündüğü görülür. Yine bazı mağaralarda haç sembolleri görülür. Bu değerlendirildiğinde mağaralarda bir dönem Hıristiyan topluluklarının yaşadıkları anlaşılır.

Sivas Zara Tödürge Mağaraları-Zara Kaya Mağaraları

Evet, geçmişi binlerce yıl öncesine giden bu mağaralar, yakın zaman öncesine kadar yöre halkı tarafından soğuk hava deposu olarak kullanılmıştır. Ancak günümüzde bunlar ziyaret için düzenlenmiştir, yani burayı ziyaret edip mağaraları görebilirsiniz.

Sivas Zara Tödürge Gölü

Tödürge Gölü

Tödürge köyünde Cencin ovasının doğusundadır. Demiryurt gölü olarak da tanınır. Sivas ilinin en büyük gölüdür. Göl genellikle sığdır, büyük bölümünde ortalama derinlik 4 metreyi geçmez.

Sivas Zara Tödürge Gölü

En derin yeri, kuzey kıyısında, 500 metre açıkta, 26 metredir. Dipten kaynayan sularla beslenir. Suyu kireçli ve tuzludur. Denizden yüksekliği yani rakımı 1295 metredir. Gölün bol tuzlu ve kireçli sularında gümüş ve yayın balığı bulunur.

Sivas Zara Tödürge Gölü

Ayrıca yine gölde 17 çeşit balık yetiştiği söylenir. Gölde çok sayıda kuş barınmaktadır. Gölün doğusunda ise iki tane adacık vardır. Bu adacıklar, turnaların uğrak yeridir. Turnalar, sayıları tükenmekte olduğundan koruma altına alınmıştır, avlanmaları yasaktır. Gölde kayıkla gezilebilir. Gölün kıyısında Cumhuriyet Üniversitesi dinlenme tesisleri vardır. Yöre halkı gölün kıyısındaki mesire yerlerini sık sık piknik yapmak için kullanır. Her yıl Haziran ayında burada Sivas Cumhuriyet Üniversitesi tarafından geleneksel “Su Sporları Şenliği” yapılmaktadır.

SÜLÜK GÖLÜ

İlçe merkezine 33 km uzaklıkta bulunan Şerefiye Beldesinin 1 km batısındadır. Göl: sarıçam ormanları içindedir. Dipten kaynayan sular ve gözelerden akıp gelen sularla beslenir. Gölün doğal ortamında yaşayan sülükler: yöre halkı ve ziyaretçiler tarafından toplanır, tedavi amaçlı kullanılır.

Suşehri tanıtımı.

Hafik tanıtımı.

İmranlı tanıtımı.

Sivas tanıtımı.

 

Sivas İmranlı

Sivas İmranlı

Yaylaları ve balıyla meşhurdur.

ULAŞIM

İmranlı, Sivas arası uzaklık: 106 km. İmranlı, Zara arası uzaklık: 38 km. İmranlı, Hafik arası uzaklık: 96 km. İmranlı, Erzincan arası uzaklık: 140 km. İmranlı, Refahiye arası uzaklık: 72 km.

TARİHİ

Yerleşimin ismi “Çit” iken daha sonraları 1890 yılında Sultan II Abdülhamid döneminde “Hamitabat” olmuştur. 1877-1878 Osmanlı Rus savaşında, doğu illeri Ruslar tarafından işgal edilince, o yörelerde yaşayanlar buraya göçmüşler ve yerleşmişlerdir. İkinci göç hareketi, 1911-1912 yıllarında yaşanır. 1911 yılında ilçenin ismi değiştirilmiş ve Ümraniye olmuştur. 1948 yılında Ümraniye ilçe olur ve ismi “İmranlı” olarak değiştirilir.

GENEL

Yerleşim, Kızılırmak vadisinde, Kızıldağ eteğinde kurulmuştur. Genellikle dağlık bir yapıya sahiptir. Arazi genellikle tepelerden oluşmaktadır. Yörenin ortalama rakımı 1650 metredir. Bölgede karasal iklim hakimdir, buna bağlı olarak kışlar soğuk yazlar sıcak ve kurak geçer. Yılın 9 ayı soğuk geçer.

Yörenin en büyük özelliği, ülkemizin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak’ın doğduğu yerdir. Kızılırmak nehri, ilçenin ortasından geçer. Ayrıca: Ankara-Sivas-Erzincan kara yolunun buradan geçmesi, ilçe için oldukça önemli bir özelliktir. Son bir not: yörede Acıdere ırmağında, yüzülebilecek çok güzel göller ve küçük kumsallar vardır.

 

NE YENİR

Türkiye’nin en güzel doğal balı burada üretilmektedir. Mutlaka tadın, satın alın.

İMRANLI KIZILIRMAK KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Ağustos ayında İmranlı Meydanında yapılır. Festivalde birçok konser etkinliği düzenleniyor.

GEZİLECEK YERLER

MERKEZ CAMİİ

İlçe merkezinde, Çarşıbaşı Mahallesindedir. Yörede yaşayanlar tarafından söylendiğine göre, burada camiden önce bir mescit bulunuyormuş. Caminin kitabesi yoktur. Bu yüzden kim tarafından ve hangi tarihte yaptırıldığı belli değildir.

Caminin çatısı saç ile kaplanmıştır. Çatının ortasında kubbe gibi bir bölüm bulunur, bunun da üstü saçtır. Caminin içinde, harimin ortasında, kubbe içi kalem işi süslemeler görülmeye değerdir. Minare üzerinde bulunan bir levhada 1952 tarihi yazılıdır. Minare, iki şerefelidir.

Sivas İmranlı Barajı

 İMRANLI BARAJI

İlçe merkezine 2 km uzaklıktaki Kızılırmak nehri üzerine inşa edilen baraj, 1994-2002 yılları arasında inşa edilmiştir. Akarsu yatağından yüksekliği 49 metredir. Barajda balık yetiştiriciliği yapılıyor. Baraj gölünün çevresinde: piknik alanları bulunuyor. Baraj gölü ve çevresi, 2019 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Sivas İmranlı Koyunkaya Mesire Yeri

KOYUNKAYA MESİRE YERİ

İlçe merkezine 12 km uzaklıktadır. Sivas-Erzincan karayolunun 100’ncü kilometresindedir. Burası çam ormanlarının arasında ve kayalardan çıkan su kaynaklarıyla öne çıkmaktadır. Ayrıca harika bir manzara vardır. Burada piknik yapmak mümkündür.

Sivas İmranlı Sıbyan Mektebi

SIBYAN MEKTEBİ

İlçe merkezine 30 km uzaklıktaki Karacaören köyündedir.

Okul, Sultan 2’nci Abdülhamit emriyle 1904 yılında yapımına başlanmış, ancak 1928 yılında tamamlanmıştır. Osmanlı döneminde çocukların eğitim aldıkları ilkokul olarak kullanılmıştır. Okulda dini bilgiler ve okuma yazma öğretiliyordu.

Yani bir mahalle mektebi gibi kullanılıyordu. İlk mezunları, 3 yıllık eğitimin ardından, 1928-1931 yılları arasında verilmiştir. Yapı: moloz taş kullanılarak, dolgu tekniği ile yapılmıştır. Köşe, kapı ve pencere kemerlerinde kesme taş kullanılmıştır.

Dıştan ters “T” planlıdır. İki basamaklı taş merdivenle çıkılır. Daha sonra, 2015 yılında dönemin valisi Zübeyin Kemelek tarafından yeniden hizmete açıldı. Günümüzde köy konağı olarak kullanılıyor.

Sivas İmranlı Cogi Baba Türbesi

COGİ BABA TÜRBESİ

Çengelli dağı eteklerinde: Cogi Baba, Avşar ve Koçgediği adlı üç köy sıralanıyor.

Cogi Baba Türbesi, Yönören köyü ile Avşar köyü arasında çok güzel kapalı bir binanın içindedir. İlçe merkezine 31 km uzaklıktadır.

Peki Cogi Baba kimdir? Bu konuda iki söylenti bulunmaktadır. Bunlardan birincisi: İslamiyeti yaymak için Anadolu’ya gelen Arap sahabelerden birisidir. Diğer söylenti: Selçuklular, Anadolu’ya girdikten sonra, 12 ve 13’ncü yüzyıllar arasında Selçuklular tarafından bölgede görevlendirilen din alimlerinden birisidir. Evet, kim olduğu hakkında çeşitli söylentiler olmasına rağmen: Cogi Baba’nın gömüldüğü yerdeki türbesi ve çeşme: günümüzde önemli bir ibadet yeri olarak kabul edilmektedir. Her yıl: Türkiye ve Avrupa’nın birçok kişi, buraya ziyarete geliyorlar ve bu geleneklerini her yıl geleneksel olarak Temmuz ayının ilk haftasında festivallerle kutluyorlar.

Burada: gelen ziyaretçilerin kurban kesebileceği bir alan, ayrıca oturup yemek yenebilecek şekilde düzenlenmiş üstü kapalı bir yer vardır.  

COGİ BABA ÇEŞMESİ

Yünören ve Avşar köyleri arasında bulunan yol üstündedir. Yörede yaşayanların inancına göre, Cogi Baba, bu sudan abdest alırmış. Bu yüzden, su Cogi Baba’nın ismiyle anılır. Cogi Baba Türbesini ziyaret edenler, bu sudan içerler ve yanlarında getirdikleri kapları doldurup evlerine, hastalarına götürürler.

Sivas İmranlı Kızılırmak Nehrinin doğduğu alanlar

KIZILIRMAK NEHRİ DOĞDUĞU ALANLAR

İmranlı ilçe sınırları içinde, Kızıldağ’dan doğan Kızılırmak, ülkemizin en uzun nehridir. Kızıldağ yani Kızılırmak’ın doğduğu yerin rakımı 2500 metredir. Kızılırmak nehri ismini içinde tuz ve jips bulunan, genellikle kızıl renkli, kumlu ve killi topraktan alır.

Uzunluğu 1355 km dir. Kızılırmak nehrinin en büyük kaynağı ve kolu olan yer, İlçe merkezine bağlı Kızılmezra köyündedir. Köy ilçe merkezine 42 km uzaklıktadır. Buradan Kızılırmak takip edilerek doğa yürüyüşü düzenleniyor. Kızılırmak kaynağının doğduğu yer, Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

DİĞER TARİHİ ESERLER

İmranlı ilçesinde; Hamdi Atasoy evi, Ali Bey konağı ve Kazan Kardeşler konağı gibi yerler bulunmasına rağmen, bu yerler hakkında maalesef hiçbir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Yani, gidip bunları görün ama ne zaman yapılmış, kim yaptırmış, asla bu konularda hiçbir bilgi bulamazsınız. Bu yüzden bunları görmenizi önermiyorum.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas