Sivas Gemerek

Sivas Gemerek

Doğal güzellikleri, Sızır Şelalesi, Sızır Ormanları ve yaylaları ile öne çıkar.

ULAŞIM

Sivas arası uzaklık: 124 km. Gemerek,  Şarkışla arası uzaklık: 36 km. Gemerek, Kayseri arası uzaklık: 81 km. Gemerek, Sarıoğlan arası uzaklık: 22 km.

TARİHİ

Yerleşimin, 1071 yılında Malazgirt zaferinden sonra bazı Türk boyları tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Yörenin tarihi geçmişindeki en önemli olay: Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman’ın, Nahçivan seferi sırasında burada konaklamış olmasıdır. Bu durum yörede bulunan kitabe ve mezar taşlarından anlaşılmaktadır. Gemerek, 1953 yılında ilçe olur.

GENEL

Yerleşimin rakımı ortalama 1200 metredir. Yörede karasal iklim hüküm sürer. Buna bağlı olarak kışlar soğuk ve yazlar ise sıcak ve kurak geçer.

NE YENİR

Yöreye yolunuz düşerse alabalık ve gilaburu turşusu tatmanızı öneririm.

ÇEPNİLİLER DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA GÜNÜ

Her yıl  Temmuz ayının sonlarında 2 gün süreli olarak Çepni Belediye Başkanlığı ve Dernek tarafından düzenlenir.

Sivas Gemerek Sızır Yayla Şenlikleri

SIZIR YAYLA ŞENLİKLERİ

Yöredeki Sızır Kasabasının kuzey batısı ormanlıktır ve bu bölgede çok sayıda yayla bulunmaktadır. Sızır Yayla Şenlikleri, her yıl geleneksel olarak Temmuz ayının son günlerinde, 3 gün süreli yapılır. Şenliğin ilk günü: Kına gecesi yapılır ve yerel sanatçılar sahne alır. Şenliğin ikinci gününde çeşitli yarışmalar ve etkinlikler yapılır. Şenliğin üçüncü gününde ise, toplu kahvaltı ve ardından çevre temizliği yapılarak şenlik tamamlanır. Ancak yine de şenlikler esnasında gerek yayladaki bitkilerin ezilmesi, tahrip edilmesi ve gerekse şelalenin bilinçsizce kirletilmesi yaratılmaktadır.

GEZİLECEK YERLER

MERKEZ CAMİİ-ŞAHRUH BEY MESCİDİ

İlçe merkezindedir.

Giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesine göre: Dulkadiroğullarından Alaüddevle oğlu Şahruh Bey tarafından yaptırılmıştır. Kitabe: 0.40 x 0.77 metre ölçülerinde, sülüs hatla yazılmıştır. Kitabede yapılış tarihi yazılı değildir.

Cami: 1749 yılında Arslan Paşa oğlu Ahmet Bey tarafından tamir ettirilmiştir. Daha sonra 1822 yılında ise Çapanoğulları döneminde tamir ettirilmiştir.

Caminin mimari özellikleri: dikdörtgen planlıdır. Üstü ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Mihrap: güneydedir ve beşgendir. Son onarımlar sırasında, caminin kuzeyine bir mahfil eklenmiştir. 2006 yılında onarım aşamasında caminin sonradan yapılan minaresi yıkılmış ve aslına uygun olarak kesme taştan yeni minare yapılmıştır.

Caminin minaresi, caminin yanında tek şerefeli, yuvarlak gövdeli ve taş kaidelidir.

Sivas Gemerek Çepni Kilisesi

ÇEPNİ KİLİSESİ

İlçe merkezinde Şehit Binbaşı Mehmet Aras Mahallesi Doğu caddesi üzerindedir.

Kilise, üç nefli, bazilikal plandadır. Doğu-batı doğrultusunda konumlanmıştır. Tek katlıdır. Güneydoğu ve kuzeydoğu köşelerde iki tane şapel vardır. Yapının ana mekanının üst örtüsü, taş beşik tonozludur. Apsis ve yan apsisleri ise yarım kubbeler örter. Yan şapeller, basık beşik tonozlarla örtülüdür. Yapı günümüzde metruk durumdadır. Çeşitli dönemlerde içinde, izinsiz kaçak kazılar yapılmıştır.

İNKIŞLA KÖYÜ

İlçe merkezine 4 km uzaklıktadır.

İnkışla Camii

Caminin giriş kapısı üzerinde kitabe bulunmasına rağmen okunamayacak kadar yıpranmıştır. Sadece köy halkı tarafından söylenenlere itibar edilmekte ve caminin Yozgatlı Safiye Hatun tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Caminin büyük kısmı, günümüze gelmeden önce tamir ettirilmiştir. Yani, orijinalliği bozulmuştur.

İnkışla Hamzalı Camii

Kesme taştan yapılan caminin mihrabı ve duvarları sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Köy halkı tarafından, caminin oldukça eski olduğu ve yanında bir hazine gömülü olduğu söylenmektedir.

SIZIR KASABASI ESKİKÖY ÖREN YERİ

İlçe merkezine bağlı 9 km uzaklıktaki Sızır kasabasının girişinde, Eskiköy ismiyle anılan bir mevkidedir. Buluntulara göre, bu bölgenin çok eski bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bölge: kayalık ve yeşil bir alandadır ve içinde çok sayıda mağara bulunur. Bölgenin doğusunda, “Çağşak” denen mevkide, yaklaşık yüze yakın mağara vardır.

Necip’in İni

Eskiköy mevkiinde bulunan burası: bir “yeraltı” şehrini andırmaktadır. Çünkü mağaranın 25-30 metre kadar içine girilebilmektedir. İçinde ise, odalar bulunur.

Köşkbaşı

Bölgenin güneydoğusundadır. Burada bulunan arkeolojik kalıntıları göre, burada “köşk” olarak nitelendirilen bir yer vardır. Ancak, bu tarihi kalıntının, malzemeleri yani taşları, yörede yaşayan halk tarafından yapılarda devşirme malzeme olarak kullanılmıştır.

Diğer kalıntılar

Sızır kasabasında bunlardan başka: kasabanın kuzeybatısında ormanlık bir alanda Çakaysay mevkiinde su sarnıcı kalıntısı vardır. Bütün bu kalıntılar değerlendirildiğinde, Sızır kasabasının eski bir Roma ve Bizans yerleşimi olduğu kanıtlanmaktadır.

Sızır Kalesi

Günümüzde, kasabanın yerleşim yerinin merkezinde bulunduğu tahmin edilmektedir, çünkü herhangi bir kalıntı kalmamıştır. Tahminlere göre, kasabanın merkezinde bulunan höyük çevresi, çok önceleri su ile çevrilidir.

Bu sular çeşitli nedenlerle çekilmiş yok olmuştur. Roma döneminde, buraya bir kale yaptırılmıştır. Hatta kale Roma İmparatoru Sezar tarafından yaptırıldığı için, yöreye “Sızır” ismi verildiği düşünülür. Kale üzerinde bulunan günümüzdeki mahalle “Kalebaşı” mahallesi olarak isimlendirilir.

Yörenin ismiyle ilgili bir başka söylenti daha var. Bence bu daha akla yatkın bir söylenti. “Bu bölgede bulunan fazla suların çekilmesi sonucu önceleri “Sızar” diye isimlendirilen yöre daha sonra “Sızır” olarak isimlenmiştir.

Sivas Gemerek Sızır Şelalesi

Sızır Şelalesi

Sızır kasabasının yaklaşık 700 metre güneyinde yeşillikler içindedir. Daha doğrusu Çat ormanları içerisindedir.

Şelale, Göksu ırmağı üstündedir. Şelalelin çevresi yeşilliklerle kaplı ve muhteşem güzel bir manzaraya sahiptir. Şelaleyi besleyen sular, yaklaşık 500 metre uzaklıktaki su kaynaklarından çıkar. Şelale, farklı kollardan yaklaşık 20 metre yükseklikten dökülür. Burada küçük bir tesis vardır. Ayrıca, Göksu ırmağında balık tutmak mümkündür. Şelale çevresinde kafe ve restoranlar bulunuyor. Şelale, Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Sivas Gemerek Şahruh Köprüsü

ŞAHRUH KÖPRÜSÜ

Köprü: 14 km uzaklıktaki Karaözü’nün girişinde, Kızılırmak üzerinde, yöredeki tek geçit yeridir. Sivas ilinin ilçesi Gemerek ile Kayseri ilinin ilçesi Sarıoğlan arasındaki bağlantıyı sağlar.

Köprünün yapım tarihi ve yaptıran bilinmiyor.

Ancak üzerinde bulunan tamir kitabesine göre: 1538 yılında Şahruh Bey oğlu Mehmet Han tarafından kölesi Behram eliyle tamir ettirilmiştir. Dolayısı ile bu tarihten önce yapıldığı kesindir. Tamir kitabesi, günümüzde Sivas Müzesindedir. Kayıtlara göre, bu kitabe 4 Ağustos 1928 tarihinde Şarkışla-Gemerek’ten getirilmiştir. Mermer kitabe, 84 x 67 cm ölçülerindedir.

Köprü: kuzey-güney doğrultusundadır. Tamamen açık sarı renkte ve düzgün kesme taşlardan yapılmıştır.

Uzunluğu 155 metre, genişliği ise 5.50 metredir. Sekiz gözlüdür. En büyük kemer açıklığı 12 metredir. Eğim, büyük göz üzerinden yanlara doğru azalarak devam eder. Bu durum, köprüye hoş bir perspektif kazandırır.

Köprüde, doğuda ilk gözün kuzeyindeki kemer üst hizasında, bir taş üzerinde küçük bir kompozisyon vardır. Bir tarafta üzüm dalı kabartması, bir yanında bir aslan kabartması ve diğer yanında ne olduğu anlaşılmayan bir kabartma vardır. Üst boşluklarda 1910 tarihi yazılıdır. Bu tarihte köprü önemli bir onarım geçirmiştir.

Bu kompozisyonun çevresi, kabartma profilli bir çerçeve ile sınırlanmıştır. Burada ortada bulunan, iki yana sarkık üzüm salkımı, asma çubuğunun hayat ağacını sembolize ettiği tahmin edilmektedir. Soldaki aslan kabartması da, iki ayakları üzerine oturmuş, ön ayaklarını kaldırmış,

Selçuklu aslanları geleneğinde tasvir edilmiştir. Ön ayaklarının ileri atılması, Selçuk geleneğinde arma özelliği sayılır.

Yukarı kaldırılan kuyrukların, S şekli çizdikten sonra, bazen hayvan başlarıyla, bazen de palmet, rumi biçiminde sonuçlanması, kökenini Avrasya halvan üslubundan alan, Türk sanatı geleneğine dayanır. Anadolu’da birçok köprü üzerinde bu tür figürlü kompozisyonlar bulunur. Köprüdeki aslan başı amblemi, Dulkadiroğullarının simgesidir.

ÇEPNİ KASABASI

İlçe merkezine 21 km uzaklıktadır.

Çepni Camii

İlçe merkezine bağlı Çepni kasabasındadır. İlçe merkezine 21 km uzaklıktadır. Eski cami veya merkez camisi olarak da bilinir. Cami, giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre: 1530 yılında Kızılkocaoğlu İsa bey tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra 1826 ve 1898 yıllarında onarım yapılmıştır. Bu onarımlar nedeniyle orijinalliğinden uzaklaşılmıştır.

Mimari özellikleri

Caminin iç mekanı: dört eyvanımsı nişlerle genişletilmiştir. Bunlardan en büyüğü güneydedir. Orta kısım: kare planlı çapraz tonozla örtülüdür. Duvarlar, 85 cm yükseklikte, modern ahşap lambiri ile kaplanmıştır.

Tonozun ortasında: sekizgen kaideli kubbecik bulunur. Yan kenarlar: beşik tonoz örtülüdür. Güney kanat, diğerlerinden daha büyüktür. Yapının batısında üç bölümlü cemaat yeri vardır. Mihrap orijinaldir, özellikle alçı süslemeleri görülmeye değerdir. Caminin minaresi, batı bölümdedir. Orijinal minare, çatı üzerindedir. 1959 yılında ayrıca yeni bir minare eklenmiştir.

Çepni Hamamları

İki tane aynı ismi taşıyan hamam vardır. Bunlardan bir tanesi: caminin güneyinde 15-20 metre uzaklıktadır. Büyük olasılıkla caminin vakfıdır. Hamam yapısının yapı elemanları incelendiğinde camiyle aynı dönemde yapıldığı tahmin edilir. Yapı: dıştan iki büyük kubbeli ve dikdörtgen planlıdır. Diğer aynı ismi taşıyan hamam ise; Alabey Mahallesinde Dervişağa bahçesinde, şehir surlarının yapındadır. Ancak bu hamam, günümüzde tamamen harap haldedir. Muhtemelen çok eski olduğu tahmin edilen yapı, üç bölümlüdür. Doğuda tonoz örtülü, kare planlı bir bölüm vardır ve geçişli kubbe örtülüdür. Batıda sıcaklık vardır. Burası dikdörtgen planlıdır, ortasında kubbe ile örtülüdür.

Sivas Gemerek Yeniçubuk Köprüsü

YENİÇUBUK KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine bağlı 24 km uzaklıktaki Yeniçubuk köyünde, köyün güneyindedir. Eski Sivas-Kayseri karayolu üzerinde, Gemerek-Yeniçubuk arasındadır. Yapım tarihi bilinmez. Ancak yapı üslubuna göre Osmanlı döneminde yapıldığı düşünülmektedir. Köprü kesme ve moloz taş kullanılarak yapılmıştır. Yuvarlak kemerli ve üç gözlüdür.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas

Sivas Doğanşar

Sivas Doğanşar

Otantik kıyafetleri, zengin kültürü, yaylaları ve doğal güzellikleriyle önem kazanan bir yerdir. Yörede “çatma” denen yerel mimari örneği evler görülmeye değerdir. Ayrıca “Kızıldereli” çadırlarını andıran ve yöreye has olan kıl çadırlar da ilgi çeker.

ULAŞIM

Doğanşar, Sivas arası uzaklık: 95 km. Doğanşar, Hafik arası uzaklık: 52 km. Doğanşar, Zara arası uzaklık: 92 km.

TARİHİ

Yörenin Bizans döneminde kullanılan ismi “İpsile” dir. 1399 yılında Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

1870 yılı öncesinde Tokat iline bağlı yerleşim, bu tarihten sonra Sivas’a bağlanır. İsmi ise “Tozanlı” dır. Tozanlı ismi, Tozan Bey ve aynı isimle anılan bir cemaatten alınmıştır. Tozan Bey, 1455 öncesinde yörede idari ve askeri yetkilidir. Nahiyedeki bir gurup köyün hem malikane hem de divani gelirlerini elinde bulunduruyordu. Tozanlı cemaatinin lideri konumundaydı. 1960 yılında yörenin ismi “Doğanşar” olarak değiştirilmiştir. Doğanşar kelime anlamı: “şehir, memleket” demektir. 1990 yılında ilçe olur.

GENEL

Yerleşim, İç Anadolu bölgesinin kuzey doğusunda, Karadeniz ile İç Anadolu bölgesi arasında bulunmaktadır. Yörede, Karadeniz ile sınır olması nedeniyle yeşillik bir hayli fazladır. Orman örtüsü, Ortaköy civarında iyice artar ve bu ormanlık alanda doğa yürüyüşü yani trekking yapılmaktadır.

NE YENİR

Buraya yolunuz düşer ve yerel lezzetleri tatmak isterseniz “keşkek, kuzu dolması, peskütan ve kuşburnu ekşisi” tatmanızı öneririm.

GELENEKSEL AHMET AYIK KARAKUCAK GÜREŞLERİ VE BAL FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Ağustos ayı içerisinde yapılır.

GEZİLECEK YERLER

 

KARAKAYA KANYONU

İlçe merkezine 3 km uzaklıkta Tekeliçi çayı üzerindedir.

Bölgenin suları: bir zamanlar Cücü tepesinden akarken, ilçe merkezinin bulunduğu yer göl imiş. Ancak sular bir süre sonra, 1447 rakımlı Cücü tepesi ile Tavşan tepesi arasında yeni bir yol edinir ve Ütük köyüne doğru akar.

Böylece yörede zamanla Karakaya kanyonu oluşur. Cücü tepesinden aşağı akan sular, günümüzde 1300 metreden akar. Kanyonun girişi sadece birkaç metredir. Kanyon içinde ileriye gidildikçe genişler ve sonra yine daralır.

Birkaç kilometre sonra bir şelale bulunur. Yeşilırmak nehrinin balıklarının Doğanşar’a çıkışını bu şelale önler. 1970’li yıllarda kanalizasyonlar nehre akmadığından, Tekeli içi deresi temizdir.

Bu yüzden Karakaya boğazının giriş kısmı, Doğanşarlı çocukların yüzme ve piknik alanıydı. 1990’lı yıllarda bu gelenek unutuldu. Sonuç, kanyon doğa yürüyüşü yapmak için son derece elverişlidir.

Sivas Doğanşar Dipsizgöl Şelalesi

DİPSİZGÖL ŞELALESİ

İlçe merkezine 16 km uzaklıkta Doğanşar-Sivas karayolunun kenarındadır. Göl, anayoldan ayrıldıktan sonra Kızıldağ Krom Madeni ve Göğseki ve Tikenli yaylalarına giden yolun hemen 30 metre yakınındadır.

Gölün derinliği muhtemelen 14 metredir. Göl suyundaki mineraller, gölün çevresinde kaya kütleleri oluşturmuştur. Suyun çıktığı alan çöktüğü için, su: kaya kütlesinin 7-8 metre altından yol bularak akmaya başlamıştır. Kaya kütlesinin altından akan su, yaklaşık 200 metre sonra, yine yüzeye çıkar ve şelaleyi oluşturur. Ancak suyun kaya kütlesinin altından akıp gitmesi nedeniyle göl oldukça küçülmüştür. Evet, buraya yolunuz düşerse gölün çevresinde çok sayıda tatlı su gözesi ve çeşme göreceksiniz. Ayrıca gölde balık yetişmektedir.

UZUNBELEN HUBYAR TÜRBESİ

Tokat ilinin Almus ilçesine bağlı Hubyar köyündedir. 44 km uzaklıktadır.

Hubyar Sultan (1500-1580) : önde gelen Alevi ocaklarından birisinin kurucusudur. Hubyar’ın Doğanşar yöresine ne zaman gelip yerleştiği ve kim olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Muhtemelen ilk fetihler döneminde, Hubyar, buraya gelmiştir.

Hubyar Sultan Türbesi buradadır. Türbede sadece Hubyar Sultan yatmaktadır. Oğulları Hüseyin Abdal ve Mustafa Abdal, bu türbeden 40 metre ileridedir. Hubyar Sultan “benim oğlumun türbesi benden yüksek olsun” demesi üzerine Hasan Abdal’ın türbesi yüksek yapılmıştır.

Hubyar isimli yerleşimin ismi 1960 yılında Uzunbelen olarak değiştirilmiştir. 1993 yılında ise yine Hubyar olarak değiştirilmiştir.

Yörede Hubyar ile ilgili inanışların başlıcası şudur “Hubyar bir gece Dedede, Cuma akşamı Doğanşar Ulucamiinde, diğer gecelerde ise, Uzunbelen’deki kabrinde yatmaktadır.”

Evet, Uzunbelen’de bulanan Hubyar Tekkesi, 1955 ve 1982 yıllarında onarılarak güzelleştirilmiştir.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas

Sivas Altınyayla

Sivas Altınyayla

Altınyayla, Sivas arası uzaklık: 90 km.Altınyayla, Şarkışla arası uzaklık: 38 km. Altınyayla, Ulaş arası uzaklık: 45 km.

TARİHİ

Yerleşimin eski ismi “Tonus” dur. Yörede ilk egemenlik kuranlar Perslerdir. Sonra Frigyalılar görülür ve zaman içinde başka medeniyetlerde yörede hakimiyet kurarlar. Lidya döneminde Giges Mezopotamya ve İran ticaretini Ege denizine bağlayan meşhur “Kral Yolu” Tonus’un güneyinden geçer. Yörede yapılan Toprakkale ve Taşkale, Kral yolunun güvenliğini sağlamak için kurulmuştur. 1887-1888 yıllarındaki Osmanlı Rus savaşları sırasında, doğudan göç eden birçok göçmen yöreye yerleşmiştir. Az sayıdaki Hıristiyan nüfus ise, Cumhuriyetin ilanından sonra buradan başka yerlere göçmüşlerdir.

1972 yılında Tonus ismi, Altınyayla olarak değiştirilmiş ve Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1990 yılında ise ilçe olur.

 

GENEL

İlçenin çevresi dağlar ve yaylalarla çevrilidir. İlçe halkı tarım ve hayvancılıkla uğraşır. İlçede karasal iklim hüküm sürer.

GEZİLECEK YERLER

MERKEZ CAMİ

İlçe merkezinde Aydın Mahallesindedir.

İlk yerleşim yeri yani Tonos köyünün ilk camisidir. Kitabesine ve cami direğinde bulunan bir yazıya göre, 1893 yılında inşa edilmiştir. Banisi yani yaptıran ise, Subaşılar kabilesinden Ebu Seyif oğlu Ahmet Ağa’dır. Caminin mimari: Sivaslı Mahmut ve Müştak ustadır.

Cami taş duvarlıdır. Taban ve tavanı ise ahşaptır. Ahşap oymalı ve boyama işlemeli tavanı: 4 ana direk üzerine kuruludur. Yine tavanın ortasında: ortadan kenarlara göre, geometrik bir şekilde, dairesel genişleyen süs kabartması bulunur. Bu kabartma süsten aşağıya kandil sarkar. Ancak günümüzde bu kandilin yerine avize takılmıştır. Minare batıdadır. Taştan yapılmış minare, 58 basamaklıdır. Cami halen ibadete açık olup, aynı anda 400-500 kişi ibadet yapabilmektedir. Cami, 1998 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

SARİSSA ANTİK KENTİ

Sarissa antik kentiyle ilgili ayrıntılı gezi yazımı, yine bu sitede “Sarissa Antik Kenti” ismi altında bulabilirsiniz. Hitit döneminde MÖ 1400-1500 yıllarında önemli bir yerleşim yeridir ve bu yöreye yolunuz düşerse, mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

Sivas Sarissa Antik Kenti Hakkındaki gezi yazım için Altınyayla Kuşaklı Sarissa antik kenti