Sivas Zara

Sivas Zara

Zara, Sivas arası uzaklık: 72 km. Zara, Suşehri arası uzaklık: 61 km. Zara, Hafik arası uzaklık: 60 km. Zara, İmranlı arası uzaklık: 38 km.

TARİHİ

Zara-Hafik arasında yapılan arkeolojik araştırmalara göre: Neolitik döneme ait çakmak taşından yapılmış çeşitli (minik uçlar, el değirmeni taşları, hayvan kemikleri) objeler bulunmuştur. Yöre 1398 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.

1888 Osmanlı dönemi Salnamesine göre, 1539 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın bir fermanı ile yöreye Koçgiri Aşireti yerleştirilir ve yöreye “Koçgiri” ismi verilir. Koçgiri, 1868 yılında kaza olur.

Evet, yörenin tarihi geçmişinde bir ayaklanma var. Milli Mücadele sırasında, Koçgiri ayaklanması yaşanır. O dönemde İmranlı’daki nahiye müdürü Haydar Bey’in Kuruçay kazası kaymakamı olması için yapılan talep kabul görmeyince, 1921 yılının 6 Mart ile 17 Haziran tarihleri arasında ayaklanma çıkar. Ancak ayaklanma büyümeden bastırılır. Bölgede Nurattin Paşa komutasında sıkıyönetim ilan edilir.

ATATÜRK VE ZARA

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Sivas’tan Erzincan’a giderken, 28 Eylül 1924 günü eşi Latife Hanım ile birlikte Zara’ya uğrar. Daha sonra 12 Ekim 1924 günü, bu seyahatin dönüşünde Şebinkarahisar’a giderken, yine Zara’ya uğrarlar.

Sivas Zara

GENEL

Yerleşim genellikle Kızılırmak havzasındadır. Kuzey bölümü kara bölgesine girer. Kızılırmak’ın geçtiği ve aynı yönde uzanmış, geniş bir vadidedir. Kızılırmak, ilçe merkezinden geçer ancak daha sonra genişlemeye başlar. Rakımı ortalama 1350 metredir. Havza dışında ise rakım 2000-2500 metreye kadar çıkar.

ZARA BALI

Yörede üretilen balın kendisine has aroma, tat ve görünümü vardır. Çünkü bölgede ballı bitkiler çoktur. Bunlar özellikle: kekik, nane, ballıbaba, taş yoncası ve kevendir. Buralara yolunuz düşerse, bal satın almayı unutmayınız.

ZARA BAL VE KÜLTÜR FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Ağustos ayı içerisinde Zara Festival alanında yapılmaktadır. Festivalde, halk konserleri, buzağı yarışı, karakucak güreşleri, bal standı, sünnet şöleni, yöresel yemek standı, halk oyunları, köy seyirlik oyunları gibi etkinlikler düzenleniyor. Amaç Zara balını ve ilçenin kültürünü il dışına tanıtmaktır.

Sivas Zara

GEZİLECEK YERLER

Sivas Zara Çarşı Camii-Meydan Camii

ÇARŞI CAMİİ-MEYDAN CAMİİ

İlçe merkezinde Çarşı içerisindedir. Cami kuzey güney doğrultudadır. Dikdörtgen planlıdır.

Sivas Zara Çarşı Camii-Meydan Camii

Osmanlı dönemindeki kayıtlarda cami “Zaralızade Mehmet Paşa camisi” olarak geçer. Bu yüzden, caminin Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Yapılış yılı da muhtemelen 1750 yılıdır.

Sivas Zara Çarşı Camii-Meydan Camii

Bodur minare, kuzeybatı köşesindedir. Çift şerefeli bodur minare, kesme taştan yapılmıştır. Minare kaidesinde, minarenin Zaralızade Lütfullah tarafından 1809 yılında yaptırıldığı yazılıdır.

Sivas Zara Konakları

ZARA KONAKLARI

İlçe merkezinde günümüze kadar korunarak gelmiş konak sayısı özel mülkiyettedir ve 6 tanedir. Bunlardan: 1 tanesi Kızılırmak Mahallesinde, 5 tanesi Yenicami Mahallesindedir. Hepsi birbirine yakındır. Bu yüzden, ilçeyi ziyaret ettiğinizde bu konakların hepsini gezme şansı bulabilirsiniz. Bu 6 konak, 1982 yılında sivil mimari olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Sivas Zara Nufgil Konağı

Nufgil Konağı

İlçe merkezinde en iyi korunmuş durumdaki yapılardan birisidir. Ahşap ve iki katlıdır. Girişi sütunludur. Taş duvarlıdır. Bu giriş, ilçedeki başka yapılarda görülmez. Doğu cephesinin ortasındaki bölümde köşk odası yükselir. Üstü kiremit örtülüdür. Söylenenlere göre, konak ilk olarak, Ermeniler tarafından, okul olarak kullanılmak üzere yapılmıştır.

Sivas Zara Seyfullah Paşa Konağı

Seyfullah Paşa Konağı

Temeli yerden 1.10 metre yüksekliğe kadar moloz taştan yapılmıştır. Yapı, iki katlıdır. Üstünde köşk odası bulunur. Köşk odasının ön cephesini süsleyen ahşap sarkmaların bazıları kırılmıştır. Çatı saçla kaplıdır. Birinci kattaki pencereler demir parmaklıklıdır.

Sivas Zara Sami Paşa Konağı

Sami Paşa Konağı

Doğu-Batı yönünde, bahçe içindeki ahşap konak, iki katlıdır. Avluya girişi sağlayan çift kanatlı ahşap kapı, batıdadır. Zemin kat: ahşap dikme araları kerpiç dolgudur. Üzeri sıvalıdır. Kuzey cephede, ahşap bir balkon bulunur. Balkon korkulukları: demir çubuklarla biçimlendirilmiştir. Ön cephenin orta kemeri, diğer kemerlerden daha büyük ve yüksektir. Çatı üstü saç kaplıdır.

Sivas Zara Murat Paşa Konağı

Murat Paşa Konağı

Dikdörtgen planlıdır. Zemin kat duvarları taş örgülüdür. Birinci kat ise ahşaptır. Yapıya: demir korkuluklu, kesme taşlı ve 9 basamaklı bir merdivenden çıkılır. Bu giriş katı: ahşap tabanlı ve tavanlıdır. Koridorun sağ ve solunda odalar vardır. Bu kat okul ve lojman olarak kullanılmaktadır. Girişin karşısındaki çift taraflı merdivenden üst kata çıkılır. Doğu ve güneydeki odalar, günümüzde harap durumdadır. Çatı çökmüş, ahşap dikmeler çürümüştür. Binanın bahçesinde, binaya yaklaşık 10 metre uzaklıkta güzel bir çeşme vardır. Çeşme, kesme taştan yapılmıştır. Dikdörtgen prizma şeklindedir. Üçgen alınlığında “ay-yıldız” bulunur.

Sivas Zara Mehmet Şenol Konağı

Mehmet Şenol Konağı

Ahşap yapı, iki katlıdır. Temeli, yerden 1 metre yükseklikte moloz taştan yapılmıştır. Kuzey ve güney yönünde, girişlerden köşk odasına kadar sundurma vardır. İki ailenin oturduğu bina, beş girişlidir.

Sivas Zara Şehitliği ve Anıtı

ZARA ŞEHİTLİĞİ VE ANITI

1915 yılında, burada konuşlu 36’ncu Piyade Alayı askerleri arasında salgın hastalık başlamış, Zara ilçe merkezinde 3 doktorun çalıştığı bir hastane kurulmuştur. Ancak salgının önü alınamamış ve birçok asker ölmüştür. Bu yüzden, aynı yıl, ölenlerin çok olması nedeniyle ve ayrıca şehit askerleri defnedecek kimse olmadığından (tüm askerler cephelerdedir), her biri 50-60 cenaze alabilen büyük toplu mezarlara gömülmüşlerdir. 1917 yılında toplu mezarların bulunduğu yere bir anıt yapılır. Söylenenlere göre, bu anıt Zara Kaymakamı Osman ve Rum usta Simon Veyani tarafından yapılmıştır. Ancak bu anıt, 1939 yılındaki depremde hasar görür. 1974 yılında hasar gören bu anıt yıkılmış ve yerine Mimar Veli Yıldızhan tarafından ikinci bir anıt yapılmıştır. Günümüzde görülen anıt ise, dikdörtgen planlıdır ve 1987 yılında, aslına benzer şekilde yapılmıştır. Şehitlikte 64 tane sembolik mezar bulunmaktadır.

Sivas Zara Büyük Hamam

BÜYÜK HAMAM

İlçe merkezinde Yenicami Mahallesindedir. Hamam, Klasik Osmanlı hamamları özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır.

 

ŞEYH MERZUBAN TÜRBESİ

İlçe merkezinin güneyinde, 5 km uzaklıktaki Tekke köyü girişindedir.

Şeyh Merbuzan, Horasan erenlerindendir. Halkın inancına göre, Şeyh Merbuzan, Zara yöresinin manevi koruyucusudur. Bu yüzden 700 yıldız, dertlerine çare arayanlar ve çeşitli dilekleri olanlar türbeyi ziyaret ederler. Evet, türbe, Şeyh İbrahim El Aziz cami ile karşı karşıyadır. Türbe kapısı üzerindeki kitabeye göre: 1528 yılında Şeyh Merzuban adına yaptırılmıştır. Türbe, sekizgen gövdelidir ve üstü kubbe ile örtülüdür. Kubbe üstü: piramidal sivri külah ve çinko ile kaplanmıştır.

Türbe içinde bir sanduka bulunur. Türbenin güneyinde bulunan mihrap nişinde: alçıdan yapılmış yaldız boyalı ay-yıldız ve kıvrım motifler görülmektedir. Türbe içinde iki kitabe bulunur. Birinci kitabe: 1792 yılı tarihlidir. Şeyh İbrahim ve Şeyh Mehmet Efendiler tarafından yaptırılan onarım kitabesidir. İkinci kitabe: 1889 yılı tarihlidir. Şeyh Osman, Şeyh Mehmet, Şeyh İbrahim ve Şeyh Mahmut Efendiler tarafından yaptırılan onarım kitabesidir.

Sivas Zara Acısu Köprüsü-Tekke Köprüsü

ACISU KÖPRÜSÜ-TEKKE KÖPRÜSÜ

Zara ilçe merkezine 12 km uzaklıktaki Tekke köyüne girerken Kızılırmak nehrinin bir kolu olan Acısu çayı üzerindedir. Köy merkezine 500 metre uzaklıktadır. Zara-Divriği yolu üzerindedir. Köprünün kitabesi yoktur. Bu yüzden ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmez. Ancak kullanılan mimari malzemeye göre, geç Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Köprü: iki gözlü ve yuvarlak kemerlidir. Köprünün uzunluğu 14 metre, genişliği 4.5 metredir. Korkuluk duvarları vardır. Köprünün 100 metre kadar ilerisinde, Şeyh Merzuban türbesi bulunur.

ŞEYH İBRAHİM EL AZİZ CAMİİ

İlçe merkezine 12 km uzaklıktaki Tekke köyündedir. Cami, büyük bir höyük üzerine kurulmuştur. Caminin muhtemelen türbe içindeki tamir kitabesinde ismi geçen Şeyh İbrahim tarafından, 1792 tarihinde yaptırılmış olmalıdır.  Cami, kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen planlı ve kırma çatılıdır. Harimde, iki büyük ağaç direk ve kuzeyde bir üst mahfil bulunur.

KUŞÇU HASAN DEDE TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı 16 km uzaklıktaki Kuşçu köyündedir. Şeyh Merbuzan müritlerindendir. Kendisinin, kuşların dilinden anladığına inanılır. Ayrıca, Selçuklu sarayında, kuşçubaşı olarak görev yapmıştır. Hasan Dede, bölgeye geldiğinde kuşlarını uçurmuş, kuşları Kuşçu köyü arazisine konunca gelip buraya yerleşmiştir. Böylece Kuşçu köyünün temelleri atılmıştır. Selçuklu Sultanı I Alaaddin Keykubat, köyde onun adına bir cami yaptırmıştır. Caminin kitabesinde: “Hasan-ı Selçukiyle Mülkü” yazılıdır. Cami, Yavuz Sultan Selim döneminde tamir ettirilmiştir.

Sivas Zara Pir Gökçek Türbesi

PİR GÖKÇEK TÜRBESİ

İlçe merkezine 17 km uzaklıktadır.  Söylentilere göre: Şeyh Merzuban ve İmranlı’da yatmakta olan Cogi Baba’nın kardeşidir. Türbe: İlçe merkezine bağlı Akdeğirmen ve Bağlama köyü arasındaki bir dere içindedir. Önceleri, türbenin üstü açıktır. Yakın zaman önce, yöre köylüleri tarafından türbenin üstü örtülmüştür. 25-30 yıl öncesine kadar, her yıl Mart ayının ilk üç Çarşamba gününde, burada törenler düzenlenir ve ziyaretler yapılırmış, sanırım günümüzde bu etkinlik yok.

Sivas Zara Ala Kilise

ALA KİLİSE

İlçe merkezine 26 km uzaklıkta Suşehri yolunda Müslümabat köyündedir.  Kızılırmak nehrini çevreleyen yamaçlardan birinde, günümüzde de ayaktadır. Muhtemelen 800 yıllık olduğu söylenen kilisenin, Rumlar tarafından yapıldığı, daha sonra Ermeniler tarafından kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yapı, doğu-batı doğrultusunda, dikdörtgen planlıdır. Üzerine yuvarlak beşik tonoz örtülüdür. Tek nefli kilisenin doğusunda yuvarlak bir apsis ve iki yanında, üzeri beşik tonoz örtülü hücreler bulunur. Hücreler ve apsis, dışarı taşmaz. Giriş kuzeybatı köşededir. Köye yeni bir cami yapılıncaya kadar, kilise yaklaşık 30 yıl boyunca cami olarak kullanılmıştır. Caminin inşaatı tamamlandıktan sonra kilise, tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

 

TÖDÜRGE KÖYÜ

İlçe merkezine 26 km uzaklıktadır. Köyün yeni ismi “Demiryurt” köyüdür. Tödürge kelimesi: Eski Türk boylarından “Dodurga” nın adıdır. Sivas-Erzincan kara yolu üzerinde, Kızılırmak’ın iki yakası üzerinde kurulmuştur.

Tödürge Köyü Camii

İlçe merkezine bağlı Tödürge (eski ismi: Demiryurt ) köyündedir. Asıl ibadet mekanında bulunan ahşap direklerden birinin üzerinde “Said Ağa 1914” tarihi yazılıdır. Diğer ahşap direklerden birinin üzerinde ise “1916” tarihi yazılıdır. Yapı: kuzey-güney doğrultudadır. Dikdörtgen planlıdır. Tavan ve kadınlar mahfilinde, ahşap üstü ajur tekniğiyle yapılmış süslemeler görülmelidir. Minare, kuzeydoğu köşede ve ahşaptır.

Sivas Zara Tödürge Mağaraları-Zara Kaya Mağaraları

Tödürge Mağaraları-Zara Kaya Mağaraları

Sivas-Erzurum kara yolunun 55’nci kilometresinde, kara yoluna 1 km kadar uzaklıktadır. Kızılırmak nehrinin iki tarafına bakıldığında, sayıları 40-50 civarında olan bu kaya mağaraları görülebilmektedir. Sayıları 100 civarında olan kaya mağaraları, bazı kaynaklara göre, MÖ 1200-750 yılları arasına tarihlenmektedir. Ayrıca, bu mağaraların geçmişte Roma döneminde barınma amaçlı kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Sivas Zara Tödürge Mağaraları-Zara Kaya Mağaraları

Roma döneminden sonra da çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. İnsanlar tarafından oyularak yapılan mağaralar, bazı yerlerde yan yana, bazı yerlerde ise içerisinde küçük odacıklar bulunan çok katlı şekilde düzenlenmiştir. Mağaraların bazı bölümlerinde: gözetleme delikleri bulunur. Ayrıca yine bazı kısımların Horasan harcından yapılmış taş duvarlarla bölündüğü görülür. Yine bazı mağaralarda haç sembolleri görülür. Bu değerlendirildiğinde mağaralarda bir dönem Hıristiyan topluluklarının yaşadıkları anlaşılır.

Sivas Zara Tödürge Mağaraları-Zara Kaya Mağaraları

Evet, geçmişi binlerce yıl öncesine giden bu mağaralar, yakın zaman öncesine kadar yöre halkı tarafından soğuk hava deposu olarak kullanılmıştır. Ancak günümüzde bunlar ziyaret için düzenlenmiştir, yani burayı ziyaret edip mağaraları görebilirsiniz.

Sivas Zara Tödürge Gölü

Tödürge Gölü

Tödürge köyünde Cencin ovasının doğusundadır. Demiryurt gölü olarak da tanınır. Sivas ilinin en büyük gölüdür. Göl genellikle sığdır, büyük bölümünde ortalama derinlik 4 metreyi geçmez.

Sivas Zara Tödürge Gölü

En derin yeri, kuzey kıyısında, 500 metre açıkta, 26 metredir. Dipten kaynayan sularla beslenir. Suyu kireçli ve tuzludur. Denizden yüksekliği yani rakımı 1295 metredir. Gölün bol tuzlu ve kireçli sularında gümüş ve yayın balığı bulunur.

Sivas Zara Tödürge Gölü

Ayrıca yine gölde 17 çeşit balık yetiştiği söylenir. Gölde çok sayıda kuş barınmaktadır. Gölün doğusunda ise iki tane adacık vardır. Bu adacıklar, turnaların uğrak yeridir. Turnalar, sayıları tükenmekte olduğundan koruma altına alınmıştır, avlanmaları yasaktır. Gölde kayıkla gezilebilir. Gölün kıyısında Cumhuriyet Üniversitesi dinlenme tesisleri vardır. Yöre halkı gölün kıyısındaki mesire yerlerini sık sık piknik yapmak için kullanır. Her yıl Haziran ayında burada Sivas Cumhuriyet Üniversitesi tarafından geleneksel “Su Sporları Şenliği” yapılmaktadır.

SÜLÜK GÖLÜ

İlçe merkezine 33 km uzaklıkta bulunan Şerefiye Beldesinin 1 km batısındadır. Göl: sarıçam ormanları içindedir. Dipten kaynayan sular ve gözelerden akıp gelen sularla beslenir. Gölün doğal ortamında yaşayan sülükler: yöre halkı ve ziyaretçiler tarafından toplanır, tedavi amaçlı kullanılır.

Suşehri tanıtımı.

Hafik tanıtımı.

İmranlı tanıtımı.

Sivas tanıtımı.

 

Sivas İmranlı

Sivas İmranlı

Yaylaları ve balıyla meşhurdur.

ULAŞIM

İmranlı, Sivas arası uzaklık: 106 km. İmranlı, Zara arası uzaklık: 38 km. İmranlı, Hafik arası uzaklık: 96 km. İmranlı, Erzincan arası uzaklık: 140 km. İmranlı, Refahiye arası uzaklık: 72 km.

TARİHİ

Yerleşimin ismi “Çit” iken daha sonraları 1890 yılında Sultan II Abdülhamid döneminde “Hamitabat” olmuştur. 1877-1878 Osmanlı Rus savaşında, doğu illeri Ruslar tarafından işgal edilince, o yörelerde yaşayanlar buraya göçmüşler ve yerleşmişlerdir. İkinci göç hareketi, 1911-1912 yıllarında yaşanır. 1911 yılında ilçenin ismi değiştirilmiş ve Ümraniye olmuştur. 1948 yılında Ümraniye ilçe olur ve ismi “İmranlı” olarak değiştirilir.

GENEL

Yerleşim, Kızılırmak vadisinde, Kızıldağ eteğinde kurulmuştur. Genellikle dağlık bir yapıya sahiptir. Arazi genellikle tepelerden oluşmaktadır. Yörenin ortalama rakımı 1650 metredir. Bölgede karasal iklim hakimdir, buna bağlı olarak kışlar soğuk yazlar sıcak ve kurak geçer. Yılın 9 ayı soğuk geçer.

Yörenin en büyük özelliği, ülkemizin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak’ın doğduğu yerdir. Kızılırmak nehri, ilçenin ortasından geçer. Ayrıca: Ankara-Sivas-Erzincan kara yolunun buradan geçmesi, ilçe için oldukça önemli bir özelliktir. Son bir not: yörede Acıdere ırmağında, yüzülebilecek çok güzel göller ve küçük kumsallar vardır.

 

NE YENİR

Türkiye’nin en güzel doğal balı burada üretilmektedir. Mutlaka tadın, satın alın.

İMRANLI KIZILIRMAK KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Ağustos ayında İmranlı Meydanında yapılır. Festivalde birçok konser etkinliği düzenleniyor.

GEZİLECEK YERLER

MERKEZ CAMİİ

İlçe merkezinde, Çarşıbaşı Mahallesindedir. Yörede yaşayanlar tarafından söylendiğine göre, burada camiden önce bir mescit bulunuyormuş. Caminin kitabesi yoktur. Bu yüzden kim tarafından ve hangi tarihte yaptırıldığı belli değildir.

Caminin çatısı saç ile kaplanmıştır. Çatının ortasında kubbe gibi bir bölüm bulunur, bunun da üstü saçtır. Caminin içinde, harimin ortasında, kubbe içi kalem işi süslemeler görülmeye değerdir. Minare üzerinde bulunan bir levhada 1952 tarihi yazılıdır. Minare, iki şerefelidir.

Sivas İmranlı Barajı

 İMRANLI BARAJI

İlçe merkezine 2 km uzaklıktaki Kızılırmak nehri üzerine inşa edilen baraj, 1994-2002 yılları arasında inşa edilmiştir. Akarsu yatağından yüksekliği 49 metredir. Barajda balık yetiştiriciliği yapılıyor. Baraj gölünün çevresinde: piknik alanları bulunuyor. Baraj gölü ve çevresi, 2019 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Sivas İmranlı Koyunkaya Mesire Yeri

KOYUNKAYA MESİRE YERİ

İlçe merkezine 12 km uzaklıktadır. Sivas-Erzincan karayolunun 100’ncü kilometresindedir. Burası çam ormanlarının arasında ve kayalardan çıkan su kaynaklarıyla öne çıkmaktadır. Ayrıca harika bir manzara vardır. Burada piknik yapmak mümkündür.

Sivas İmranlı Sıbyan Mektebi

SIBYAN MEKTEBİ

İlçe merkezine 30 km uzaklıktaki Karacaören köyündedir.

Okul, Sultan 2’nci Abdülhamit emriyle 1904 yılında yapımına başlanmış, ancak 1928 yılında tamamlanmıştır. Osmanlı döneminde çocukların eğitim aldıkları ilkokul olarak kullanılmıştır. Okulda dini bilgiler ve okuma yazma öğretiliyordu.

Yani bir mahalle mektebi gibi kullanılıyordu. İlk mezunları, 3 yıllık eğitimin ardından, 1928-1931 yılları arasında verilmiştir. Yapı: moloz taş kullanılarak, dolgu tekniği ile yapılmıştır. Köşe, kapı ve pencere kemerlerinde kesme taş kullanılmıştır.

Dıştan ters “T” planlıdır. İki basamaklı taş merdivenle çıkılır. Daha sonra, 2015 yılında dönemin valisi Zübeyin Kemelek tarafından yeniden hizmete açıldı. Günümüzde köy konağı olarak kullanılıyor.

Sivas İmranlı Cogi Baba Türbesi

COGİ BABA TÜRBESİ

Çengelli dağı eteklerinde: Cogi Baba, Avşar ve Koçgediği adlı üç köy sıralanıyor.

Cogi Baba Türbesi, Yönören köyü ile Avşar köyü arasında çok güzel kapalı bir binanın içindedir. İlçe merkezine 31 km uzaklıktadır.

Peki Cogi Baba kimdir? Bu konuda iki söylenti bulunmaktadır. Bunlardan birincisi: İslamiyeti yaymak için Anadolu’ya gelen Arap sahabelerden birisidir. Diğer söylenti: Selçuklular, Anadolu’ya girdikten sonra, 12 ve 13’ncü yüzyıllar arasında Selçuklular tarafından bölgede görevlendirilen din alimlerinden birisidir. Evet, kim olduğu hakkında çeşitli söylentiler olmasına rağmen: Cogi Baba’nın gömüldüğü yerdeki türbesi ve çeşme: günümüzde önemli bir ibadet yeri olarak kabul edilmektedir. Her yıl: Türkiye ve Avrupa’nın birçok kişi, buraya ziyarete geliyorlar ve bu geleneklerini her yıl geleneksel olarak Temmuz ayının ilk haftasında festivallerle kutluyorlar.

Burada: gelen ziyaretçilerin kurban kesebileceği bir alan, ayrıca oturup yemek yenebilecek şekilde düzenlenmiş üstü kapalı bir yer vardır.  

COGİ BABA ÇEŞMESİ

Yünören ve Avşar köyleri arasında bulunan yol üstündedir. Yörede yaşayanların inancına göre, Cogi Baba, bu sudan abdest alırmış. Bu yüzden, su Cogi Baba’nın ismiyle anılır. Cogi Baba Türbesini ziyaret edenler, bu sudan içerler ve yanlarında getirdikleri kapları doldurup evlerine, hastalarına götürürler.

Sivas İmranlı Kızılırmak Nehrinin doğduğu alanlar

KIZILIRMAK NEHRİ DOĞDUĞU ALANLAR

İmranlı ilçe sınırları içinde, Kızıldağ’dan doğan Kızılırmak, ülkemizin en uzun nehridir. Kızıldağ yani Kızılırmak’ın doğduğu yerin rakımı 2500 metredir. Kızılırmak nehri ismini içinde tuz ve jips bulunan, genellikle kızıl renkli, kumlu ve killi topraktan alır.

Uzunluğu 1355 km dir. Kızılırmak nehrinin en büyük kaynağı ve kolu olan yer, İlçe merkezine bağlı Kızılmezra köyündedir. Köy ilçe merkezine 42 km uzaklıktadır. Buradan Kızılırmak takip edilerek doğa yürüyüşü düzenleniyor. Kızılırmak kaynağının doğduğu yer, Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

DİĞER TARİHİ ESERLER

İmranlı ilçesinde; Hamdi Atasoy evi, Ali Bey konağı ve Kazan Kardeşler konağı gibi yerler bulunmasına rağmen, bu yerler hakkında maalesef hiçbir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Yani, gidip bunları görün ama ne zaman yapılmış, kim yaptırmış, asla bu konularda hiçbir bilgi bulamazsınız. Bu yüzden bunları görmenizi önermiyorum.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas

Sivas Hafik

Sivas Hafik

Otantik kıyafetleri, dokumaları, nakışlı yün çorapları ve yaşayan gelenekleriyle öne çıkmaktadır. Ayrıca, ilçe aynı ismi taşıyan gölüyle ünlüdür. Ayrıca, göçmen kuşların göç rotasında bulunmasıyla ünlüdür.

ULAŞIM

İlçe, Sivas-Erzincan kara yolu üzerinde kuruludur. Hafik, Sivas arası uzaklık; 37 km. Hafik, Zara arası uzaklık: 61 km.

TARİHİ

Yörede, Hititlerden bu yana yerleşim olduğu tahmin edilmektedir. Burada Osmanlı tarihinin ilk dönemlerine ait bir olay yaşanmıştır. 1230’lu yıllarda Hafik ovasında, Selçuklular ve Moğollar arasında büyük bir savaş olur. Savaşta Selçuklular yenilmek üzere iken, obasıyla buradan geçmekte olan Ertuğrul Gazi, askerleriyle Selçuklulara yardım etmiş ve savaşı kazanmalarını sağlamıştır.

Bunun üzerine, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat, bu yardımı nedeniyle Ertuğrul Gazi’ye ileride Osmanlı imparatorluğunun kurulacağı toprakları yani Söğüt bölgesini vermiştir.

Bu olayın hatırasına, 1915 yılında Türk tarihinde İslamiyet’in kabulünden sonra dikilen ilk heykel olan, Osman Gazi büstü dikilmiştir. Bu büst 1936 yılında kaldırılmış ve halen Sivas Müzesinde sergilenmektedir.

Osmanlı döneminde, 1515 yılında Yavuz Sultan Selim, İran seferine giderken, ordusu ile, günümüzde “Sultan Pınarı” olarak isimlendirilen yerde çadır kurarak konaklamıştır.

Yerleşimin eski ismi “Koçhisar” dır.

1870 yılında ilçe olur. 1926 yılında yörenin ismi değiştirilmiş ve Hafik ismi verilmiştir. Hafik kelimesinin, Ermenice de “kuşlar” demek olduğu söyleniyor.

GENEL

İç Anadolu bölgesinin yukarı Kızılırmak bölümündedir. Rakımı ortalama 1276 metredir. Yörede karasal iklim hakimdir ve buna göre, kışlar çok soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. İlçe topraklarında çok miktarda göl ve ırmak vardır.

Göllerden en büyüğü Hafik gölüdür. İlçede yaşayanların başlıca geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Kızılırmak havzasında bulunması nedeniyle tarım ön planda gelmektedir. İlçe toprakları yeraltı kaynakları yani madenler bakımından da zengindir.

Sivas Hafik Gölü-Koçhisar Gölü

HAFİK GÖLÜ-KOÇHİSAR GÖLÜ

İlçe merkezinin 2 km kuzeyindedir. Yörede “Büyük göl” ismiyle bilinmektedir. Çünkü çevrede bulunan birçok gölün en büyüğüdür.

Genişliği yaklaşık 2 kilometredir. Derinliği ortalama 6 metredir. Göl dipten kaynayan sularla beslenir. Ortasında bir adacık vardır.

Kış döneminde, göl yaklaşık 4 ay buzla kaplıdır. Tüm çevresi sazlıktır. Gölde birçok balık türü bulunmaktadır.

Sivas Hafik Gölü-Koçhisar Gölü

Gölün en büyük özelliği, kuş cenneti olmasıdır. Kuşların göç yolunda bulunduğundan birçok kuş burada gölün kıyısındaki sazlıklarda konaklamaktadır. Göl kıyısında, su samuru, nesli tükenme tehlikesinde olan vaşak, kuğu gibi yaklaşık 150 kuş türü barınmaktadır.

Göl güzel ve temiz doğası ile çevrenin en güzel mesire alanlarından birisidir. Gölün çevresinde çeşitli mesire alanları ve 3 tane tesis bulunmaktadır.

Gölün çevresine bir sahil yolu yapılmıştır. Ayrıca piknik alanları, gölün ayağı üstüne taş kaplama tarihi Mostar Köprüsü tarzı bir köprü yapılmıştır. Göl, tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

NE SATIN ALINIR

Bu yöreye yolunuz düşerse, Hafik çorabı ve Hafik halısı almayı düşünebilirsiniz.

HAFİK KÜLTÜR TURİZM VE GÜREŞ FESTİVALİ

Her yıl Temmuz ayı içinde geleneksel olarak düzenlenmektedir. Festival 3 gün sürer. Festivalde: çeşitli sanatçıların yer aldığı konserler ve güreş müsabakaları düzenlenir. Güreşler 3 kategori ve 15 dalda yapılır. Kazananlara para ödülleri verilir.

Sivas Hafik Tozanlı Kültür ve Doğa Festivali

TOZANLI KÜLTÜR VE DOĞA FESTİVALİ

İlçe merkezine bağlı Tozanlı Deresi Beykonağı köyüne yaptırılmak istenen mermer ocağına karşı, köylüler “Tozanlı Kültür ve Doğa Festivali” düzenliyorlar. Festival, mermer ocağı yapılması planlanan Beykonağı köyü Melek Dede mevkiinde yapılıyor.

GEZİLECEK YERLER

Sivas Hafik Osman Gazi Büstü

OSMAN GAZİ BÜSTÜ

Tarihçe bölümünde de bahsettiğim gibi, Osman Gazi büstü, Türkiye’de uygulanan ilk heykel çalışmasıdır. Büst: 1914-1918 yılları arasında, Sivas Valisi Muammer Bey direktifleriyle, Hafik Kaymakamı Nebi Bey tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra, bugünkü Cumhuriyet ilkokulunun 300 metre yakınına, bir sütun üzerine dikilmiştir.

Büstün boyu 91 cm ve eni 50 cm dir. Üzerine dikildiği sütunun yüksekliği ise 8 metredir.

Evet, bu büst ve üzerinde bulunduğu sütun, 1936 yılında Sivas Valisi Nazmi Toker tarafından yıktırılmıştır. Büst: Hafik Belediyesi deposuna kaldırılmış, 1943 yılında buradan alınarak Sivas Müzesine götürülmüştür.

Büstün bulunduğu ve yıktırılan sütunun başlık kısmı ise, Hükümet Konağı önüne getirilmiş ve üzerine Atatürk büstü konulmuştur. Sütunun diğer bir parçası ise, müezzinlerin ezan okuması için Hafik Çarşı camisi önüne yerleştirilmiştir.

Sivas Hafik Eski Koçhisar Mektebi

ESKİ KOÇHİSAR MEKTEBİ

İlçe merkezinde Sivas caddesindeki yapı, 1915 yılında, Sivas Valisi Muammer Bey tarafından Koçhisar Mektebi olarak yaptırılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise adı Cumhuriyet İlkokulu olarak değiştirilmiştir.

Birinci Ulusal Mimarlık dönemi özelliklerini taşıyan yapı, taşrada olması nedeniyle ilgi çeker. Yapı: doğu ve batısından çıkıntı yapan, U planlıdır. Kesme taştan yapılmıştır. Tek katlıdır. Simetrik planlıdır.

Yapı, bir süre Cumhuriyet ortaokulu ek binası olarak ve daha sonra ise Öğretmenevi olarak kullanılmıştır. Yapı, günümüzde kütüphane olarak kullanılmaktadır.

HÜKÜMET KONAĞI

İlçe merkezinde: Tepe Mahallesindeki yapı, son Osmanlı dönemi idari yapılarından birisidir. Kitabesi yoktur. Günümüzdeki bina, 1925-1927 yılları arasında yapılmıştır. Ancak, bu tarihten daha önce de 1873 yılında burada bir ahşap Hükümet Konağı binası vardı.

Mevcut hükümet konağı, bir yangın sonucu yanıp yok olunca, yeni hükümet konağı yapılmıştır. Bina, iki katlı ve kiremit çatılıdır. Bodrum yerden 1.20 metre yüksekliktedir. Bina, 1979 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

1989 yılında ve son olarak 2005 yılında restore edilmiştir. Bu restorasyonda beden duvarları dışında tamamen yenilenmiştir. Günümüzde Kaymakamlık olarak kullanılan yapıda, zemin katında bir konferans salonu ve üst katta ise Makam ve çeşitli odalar bulunur.

DİREKLİ MAĞARASI

İlçe merkezi sınırları içindedir. Mağara oldukça dik bir yokuşun tepesindedir. Mağara: insan eliyle yontulmuştur, çünkü çekiç izleri görülür. Mağara yontulurken, tam ortada bir sütun bırakılmıştır. Bu yüzden mağaraya, direkli mağara denir. Tam ortada bulunan sütunun 30 cm üstünde, çentikli bir daire görülür. Bu dairenin içine, güneş figürü işlenmiştir. Mağaranın zemini muntazam işlenmiştir. Mağaranın 50 metre ilerisinde, zirvede bir kaya mezarı bulunur.

 

PILIR HÖYÜK

İlçe merkezine 3 km uzaklıkta, Hafik gölü içinde bulunan küçük bir ada görünümündedir. Gölün orta bölümünde yükselir.

Çevresi sazlıklarla çevrilidir.

Burada: Neolitik döneme ait (MÖ 8000-5000) önemli bir buluntu tespit edilmiştir. Buna göre, göl yüzeyine dikili kazıklar üzerine evler yapılmış ve bir yerleşim yeri oluşmuştur. Bu yerleşim yeri, daha sonra Kalkolitik dönemde de yani MÖ 5000-3000 yılları arasında da devam etmiştir. Yani, Pılır Höyük, Anadolu’da bu tarz yerleşmenin tek örneğidir. Höyük, 1990 yılında Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

LOTA GÖLLERİ

İlçe merkezine 3 km uzaklıktadır.

Sivas-Erzurum kara yolunun kuzeyindedir. Burada göller topluluğu vardır. Bu göller, ilkbaharda yağışlar başlayınca suların kabarmasıyla birleşirler. Dipten gelen kaynaklarla da beslenirler ve oldukça derindirler. Göllerde değişik balık türleri bulunmaktadır.

BEYDİLİ KÖYÜ

İlçe merkezine 12 km uzaklıktaki Beydili köyü yakınlarındaki kayalık alanda, peri bacası şeklinde doğal bir kaya bulunmaktadır. Bu kayalık, yöre halkı tarafından “Taş Anıt” olarak isimlendirilir. Yine bu köyün mezarlığında da ilginç mezar taşları dikkat çeker.

DÜZYAYLA KİLİSESİ

İlçe merkezine 13 km uzaklıktaki Düzyayla köyündedir. Köyün eski ismi “Horhun” dur.

Kilise köy merkezindedir. Duvar ve üst örtüsünde yıkılmalar ve dökülmeler olmasına rağmen, iyi durumda günümüze ulaşmıştır. Kilise, dikdörtgen planlıdır, Apsis dışa doğru yarım yuvarlak çıkıntılıdır. Moloz taş ve örgü duvar tekniğiyle inşa edilmiştir.

Bazı duvar taşları üzerine haç motifi işlenmiştir. Batı duvarında, eksende bulunan kapı açıklığından girilir. Kilisenin içinde, çok sayıda yazıt bulunur. Giriş kapısının üstündeki yazıtta tarih olarak 1761-1762 yazılıdır. Ancak bu yazıtın bir mezara ait olduğu düşünülür, çünkü kilisenin 19’ncu yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.

BAKIMLI KALESİ

İlçe merkezine bağlı 22 km uzaklıktaki Bakımlı köyü, Kaleboynu mevkiindedir. Köyün eski ismi “Fertelli” dir. Kale, köy yerleşimine 3 km uzaklıktadır. Önündeki Sancaktar deresi vadisine hakim konumdadır. Batı kesimi kayalıktır. Kalede yapılan yüzey araştırmalarına göre, bulunan seramikler burada Helenistik ve Roma dönemi yerleşimi bulunduğunu gösterir.

KEMİKTEPE HÖYÜĞÜ

İlçe merkezine bağlı 32 km uzaklıktaki Küpecik köyündedir.

Höyük, köyün yaklaşık 500 metre kuzeyinde, çayırlık bir alandadır. Höyüğün yüksekliği 4 metredir. Çapı ise 20 metredir. Bu ölçülere bakılarak küçük bir yerleşim yeri olduğu söylenebilir. Höyüğün yüzeyinde toplanan seramikler, höyükte MÖ 3 bin yıllarında yerleşim bulunduğunu kanıtlamaktadır.

DURULMUŞ KÖYÜ

Köyün eski ismi “Gevre-Gavra” köyüdür. İlçe merkezine 34 km uzaklıktadır.

Kalemköy Mağaraları

Durulmuş köyünün yaklaşık 500 metre güneyindedir. Kızılırmak’ın güneyinde yükselen kayalık tepe üstünde: buranın Bizans döneminde kullanıldığına dair kalıntılar bulunmaktadır. Bunlar: kaya sığınakları, nişler, sarnıç ve kayalık yüzeye oyulmuş nişler içinde kabartma veya kazma şeklinde yapılmış haç motifleridir. Yüzeyde yeşil sırlı Bizans dönemi seramikleri bulunmuştur. Kızılırmak ile tarım yapılan düzlükte ise, yine temel kalıntıları bulunmaktadır.

Sivas Hafik Durulmuş Köyü Deliktepe Höyüğü

Deliktepe Höyüğü

Höyükte insan yapımı bir tünel bulunuyor. Tünel, büyük bir tepenin üzerindedir ve uzaktan bakıldığında delik gibi görülür. Tepenin eteklerinden yaklaşık yarım saatlik bir tırmanıştan sonra deliğin girişine ulaşılır. Ancak tünelin kim tarafından ve ne zaman ve ne amaçla yapıldığı bilinmiyor. İçeri doğru giden tünel, yaklaşık 40 derecelik eğimle ilerliyor ve 150 basamaklı bir merdiven bulunuyor.

Aslında bu merdiven daha uzun ama 150 basamaktan sonrası toprak ve kayalarla doldurulmuş olduğundan nereye kadar gittiği bilinmiyor. Tünelde toplam 35 metre derinlik ve 56 metre uzunluğa kadar gidilebiliyor. Evet herhangi bir başkaca araştırma yok ama elbette söylentiler var. Söylentilere göre, tünelin yeraltın da bulunan bir yeraltı şehrine gittiği iddia edilmektedir.

GÜNYAMAÇ KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı 36 km uzaklıktaki Günyamaç köyündedir. Kilise, köy camisinin 100 metre doğusundadır. Yapım tekniği değerlendirilerek muhtemelen 19’ncu yüzyıl sonunda yapıldığı düşünülmektedir. Moloz taşla dolgu duvar tekniğiyle yapılmıştır. Dıştan dikdörtgen planlıdır. Giriş, güney duvarındaki açıklıktandır.

KÖROĞLU MAĞARALARI

İlçe merkezine bağlı 41 km uzaklıktaki  Çimenyenice köyündedir.

Mağaralar, Çimenyenice köyünün yaklaşık 1-1.5 km doğusundadır. Burada, Köroğlu Tepelerinin bulunduğu alan, doğal kayalık bir alandır. Bu alanda bulunan kayalıkların yamaçlarına oyulmuş odacıklar bulunur. Bunlara çıkmak için ise, yine kayaya oyularak basamaklar yapılmıştır. Kayalık alanın üst kısmında ve eteklerinde, daha önce burada yerleşim bulunduğuna dair seramik ve cam kalıntılar bulunmuştur. Bunlar değerlendirildiğinde, yerleşim alanının: Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanıldığı tahmin edilmektedir.

OSMAN NURİ KOÇAK EVİ

İlçe merkezine bağlı 43 km uzaklıktaki Alçıören köyündedir. Köy merkezinde bulunan yapı, kare planlıdır. Güney cephesinden girilir. Girişin iki yanında, kare şeklinde iki oda bulunur. Batısında ise bir ocak ve iki yanında ambarlar vardır. Oda ve mutfak olarak kullanılan bölümlerin duvarlarında, kalem işi süslemeler vardır. Bazı bölümlerde ise baskı tekniğiyle alçı bezeme yapılmıştır.

GÖKDİN KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı 47 km uzaklıktaki Gökdin köyündedir. Kilise, köy merkezindedir. Ancak oldukça ilginç, kilise iki şahsın ortam malı durumundadır ve bu yüzden ortadan duvarla ikiye bölünmüştür. Günümüzde samanlık olarak kullanılmaktadır ve oldukça fazla tahrip olmuştur. Yapının beden duvarlarının üstünde, çok sayıda haç motifi bulunmaktadır.

Sivas Hafik Tuzluhisar Kilisesi

TUZHİSAR KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı 49 km uzaklıktaki Tuzhisar köyündedir. Kilisenin bulunduğu arazi, köyde özel bir şahsa tapuludur.

Dağların içinde ve yerleşim yerlerine uzak bir mevkidedir. Kilisenin bulunduğu yere araç ile ulaşmak imkansız, dik bir yürüyüş yolu takip edilerek buraya ulaşılıyor. Köyün bulunduğu arazide, bu kilise haricinde çok sayıda mağara bulunmaktadır. 18’nci yüzyılda yapıldığı düşünülen kilise, üç sahınlıdır. Bazilikal planlıdır.

Boyutları 13.70 x 20.20 metredir. Kesme taştan yapılmıştır. Beden duvarı kalınlığı 1.40 metredir. Yapıya 1.80 metre açıklıktaki bir kapıdan girilir. Sütunlar birbirine sivri kemerlerle bağlanmıştır. Günümüzde sadece batı cephesindeki duvarda çatlamalar bulunmaktadır.

Ahşap çift kanatlı kapıdan içeri girilir, sonra 6.50 metre boyundaki bir orta sahan bulunur. Sahan yanlarında 3.70 metre ebatlarında iki sahan daha bulunur. Silindirik gövdeli, 1.85 metre yükseklikteki üç sütun, bu sahanları meydana getirmiştir. Sütunlar, demir gergilerle birbirine bağlanmıştır.

Yukarıda belirttiğim gibi, kilisenin bulunduğu arazi özel bir şahsa aittir. Kişiler, kilise binasını zarar vermeden kullanmaktadırlar. Hatta bir ara kiliseyi camiye çevirmek istemişler, ancak yörede yaşayanlar tarafından kabul görmemiştir. Kilise, 1987 tarihinde tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

TUZHİSAR MANASTIRI

Manastır binası, Tuzhisar köyü ile Küpecik köyü arasındaki Tuz ocaklarının üzerindedir.

Bulunduğu yerin rakımı 1600 metredir. Manastır: 2 metre kalınlığında bir duvar içinde, bir kilise ile birlikte bulunur. Biraz daha yüksekte, manastıra ait mezarlık kalıntıları vardır. Manastır binasından günümüze sadece birkaç duvar kalıntısı gelmiştir.

Manastır bölgesinde mermer bir parça bulunmuştur. Bu mermer parça üzerinde kabartma yazı ile yazılmış Ermenice bir metin bulunmaktadır. Çünkü manastır binasının bulunduğu yerde kaçak kazılar o kadar yoğun yapılmıştır ki, bölge tanınmaz hale gelmiştir.

BENLİKAYA KÖYÜ MEZARLIĞI

İlçe merkezine bağlı 60 km uzaklıktaki Benlikaya köyünün mezarlığı oldukça ilgi çekicidir. Burada çok sayıda mezar ile baş ve ayak taşları görülür. Mezarlıkta bulunan sandukaların yüzlerinde: dikdörtgen pano oluşturularak içine kahve tepsisi, kahve fincanı, cezve, kama, kılıç, leğen, ibrik, makas, fişeklik, elinde mızrak tutan süvari ve kuş gibi figürler işlenmiştir. Ayrıca yıldız gibi geometrik figürler de bulunur.

GÜLPINAR KÖYÜ KAYA YERLEŞİMİ

İlçe merkezine bağlı 75 km uzaklıktaki Gülpınar köyündedir. Mağaraların bir derenin kenarında bulunması, korunaklı olması nedeniyle, muhtemelen Demir çayı (MÖ 1200-100) dönemine ait olduğu tahmin edilmektedir. Kaya yerleşimi, köy yakınlarında bulunan kayalıktadır. Yerleşimin ortalama yüksekliği 2.17 metredir. Boyutları ise, kuzey güney yönünde 7.90 x 3.20 metredir. Dikdörtgen planlıdır. Alt katın batısından, merdivenle ikinci kata çıkılır. Üst kat da dikdörtgen planlıdır.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas