Sivas Yıldızeli

Sivas Yıldızeli

Ozanları, türküleri, doğal güzellikleri, dokumaları ve otantik kıyafetleriyle meşhurdur.

ULAŞIM

Yıldızeli, Sivas arası uzaklık: 45 km. Yıldızeli, Tokat arası uzaklık: 77 km. Yıldızeli, Akdağmağdeni arası uzaklık: 76 km.

TARİHİ

Yöredeki ilk yerleşim: 1639 yılında Sultan IV Murat’ın Bağdat seferi öncesinde, Sadrazam Kemenkeş Kara Mustafa Paşa tarafından askerlerin konaklama merkezi olarak kurulmuştur. Yerleşimin eski ismi “Yenihan” dır. Bu isim biraz önce belirttiğim gibi buraya yapılan han’dan gelmektedir. Daha sonra ise 1936 yılında, Yıldız dağından esinlenilerek “Yıldızeli” yapılmıştır.

GENEL

İç Anadolu bölgesinde Yukarı Kızılırmak bölümünde kuruludur. Sivas ilinin en geniş arazisi olan ilçesidir. Yüksek ve engebeli bir arazide kuruludur. Kuzeyi ve doğusu dağlıktır. Aynı zamanda İç Anadolu bölgesinin en yüksek rakımlı ilçelerinden biridir. Rakımı ortalama 1400 metredir. Yörede karasal iklim hakimdir. Buna göre yazları sıcak ve kurak, kışları ise sert geçer.

KARA KUCAK GÜREŞ FESTİVALİ

Karakucak güreşleri festivali, her yıl geleneksel olarak düzenlenir. Festivalin amacı: çeşitli aktiviteler düzenlenmek suretiyle, insanların iyi ve hoş zaman geçirmeleri, ilçe merkezine ekonomik canlılık sağlanmasıdır.

PİR SULTAN ABDAL ŞENLİĞİ

Şenlikler, her yıl geleneksel olarak Haziran ayının 28-29 günlerinde, 2 gün süreli olarak, Pir Sultan Abdal’ın doğduğu yer olan Banaz köyünde yapılmaktadır. Şenliklerde: anma konuşmaları, semah gösterileri, söyleşi, panel ve konserler düzenlenir.

YENİHAN BEBEKLERİ

Bu bebekler tamamen el emeğiyle yapılmaktadır. Ahşap üzerine giydirilen bebeklerin kıyafetleri, Yıldızeli bölgesinin folklorik kıyafetleridir.

Sivas Yıldızeli Yenihan Bebekleri

Ancak hepsi birbirinden farklıdır. Burada yapılan bebekler için, 2012 yılında müracaat edilerek patent alınmıştır.

Sivas Yıldızeli Meslek Yüksek Okulu

YILDIZELİ MESLEK YÜKSEK OKULU

Sivas Cumhuriyet Üniversitesine bağlı olarak 1994 yılında kurulmuştur. 1999 yılında ise eğitim başlamıştır. Halen okulda 700 civarında öğrenci eğitim görmektedir.

GEZİLECEK YERLER

 

KEMENKEŞ KARA MUSTAFA MENZİL KÜLLİYESİ

İlçe merkezinde Hükümet Konağının arkasındadır.

Sultan 4’ncü Murat’ın sadrazamı Kemankeş Kara Mustafa Paşa (Doğumu: 1590, Ölümü: 1644) , 1640-1641 yılları arasında buraya bir külliye yaptırır. Külliyede: 1 cami, 1 hamam, 1 arasta (33 dükkandan oluşmaktadır) ve 2 han vardır.  Bu külliyeden günümüze sadece cami ve hamam ulaşmıştır. Hanlar, maalesef 20’nci yüzyıl ortalarına doğru tamamen yok olmuştur.

Sivas Yıldızeli Kara Mustafa Paşa Camii

Kara Mustafa Paşa Camii

Külliyenin güneydoğu köşesindedir. Diğer yapılardan daha yüksek konumdadır. Kuzey-güney doğrultusunda düz bir alana yapılmıştır. Dikdörtgen planlı cami, kuzey-güney doğrultudadır. Sarı kesme taştan yapılmıştır. Tavanı, yuvarlak ahşaplar yan yana getirilerek yapılmıştır. Tavanı: iki büyük ahşap sütun taşır. Kuzeyde: son cemaat yeri vardır.

Asıl ibadet alanı ile arasında ise, kesme taş örgülü, tek şerefeli minare bulunur. Cami, 1870 yılında tamamen esaslı bir onarıma tabii tutulmuş ve günümüze ulaşmıştır.

Sivas Yıldızeli Kara Mustafa Paşa Hamamı

Kara Mustafa Paşa Hamamı

Caminin güneybatısında 10-15 metre uzaklıktadır.  Üzerinde inşa veya onarım kitabesi yoktur. Camiye paralel yapılmıştır. Güney-kuzey doğrultuda, dikdörtgen planlıdır. Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmaktadır.

Sıcaklık: enine planlı ve çift halvetlidir. Sıcaklığın orta kısmı halvetler kubbe ile örtülüdür. Sıcaklığın doğu ve batısı sivri beşik tonozla kapatılmıştır. Ilıklık enine planlı ve iki bölümlüdür. Güneydeki soğukluk ise doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır.

Soğukluğun batı tarafını bir kubbe doğu tarafına iki eyvanın oluşturduğu sivri beşik tonoz örter. Giriş batıya açılır.

Han

Günümüzdeki Hükümet Konağının bulunduğu yerde, daha önce han varmış. Han yıkılarak Hükümet Konağı inşa edilmiştir, handan günümüze güney bölümde sadece bazı duvar izleri kalmıştır.

Böylece Kemankeş Kara Mustafa Paşa’nın inşa ettirmiş olduğu han günümüze ulaşmamıştır. 1928 yılında yöreye gelen Jerphanion, her iki hanın sağlam olduğu görür ve planlarını çıkarır, hanların detaylı mimarisini anlatır.

Kemankeş Kara Mustafa Paşa burada bulunan eski bir hanın yerine, kendisi yeni han yaptırmıştır. Bu eski hanın kitabesi günümüzde Sivas Arkeoloji Müzesindedir. Bu kitabeye göre, eski han: 1331 yılında İlhanlı Hükümdarı Ebu Said Bahadır Han döneminde, Emir Ahı Ahmet Hacı Zeyneddin tarafından yaptırılmıştır.

Arasta

Paşa tarafından, hanlara bitişik 33 adet dükkan inşa ettirilmiştir. Her iki han arasında bulunan dükkanların konumlandırılması ve geçit mekanlarının açık bırakılması değerlendirildiğinde buranın bir arasta mantığıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.

Sivas Yıldızeli Cumhuriyet İlkokulu

CUMHURİYET İLKOKULU

İlçe merkezindedir. 1915 yılında dönemin Sivas valisi Muammer Bey zamanında ilçe merkezine yaptırılmıştır.

 

KARAYOLLARI DİNLENME TESİSLERİ

İlçe merkezi yakınlarında Menteşe ırmağı kenarındadır. İlçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Menteşe ırmağı kenarındadır. Karayolları dinlenme parkı, ırmak kenarında oldukça güzel bir piknik yeri olarak yoğun ziyaret edilir.

Sivas Yıldızeli Eski Pamukpınar Köy Enstitüsü Binası

ESKİ PAMUKPINAR KÖY ENSTİTÜSÜ BİNASI

İlçe merkezinin 5 km kuzeyinde Pamurpınar köyü sınırlarında, Sivas-Tokat karayolundadır.

1941 yılında açılmıştır. Bünyesinde: okul binası, yemekhane, atölye, revir ve yatakhane bulunmaktaydı. Okul binası: dikdörtgen planlı ve iki katlıdır. Her katta 8 tane olmak üzere toplam 16 derslik bulunur.

1942 yılından itibaren normal eğitim yanında, eğitmenler de yetiştirilmeye başlandı. Askerliğini yapmış ve okuma yazma bilen erkekler, eğitime alınıyorlar, Nisan ve Ekim ayı arasındaki dönemde kurstan geçirilerek köylere eğitmen olarak gönderiliyorlardı.

Bu eğitim uygulaması, köylerde oldukça yararlı olmuş, uygulama 1948 yılına kadar devam etmiştir.

1952 yılında Köy Enstitüleri kapatılınca okul Erkek Öğretmen Okulu olur. 1976 yılında ise Öğretmen Lisesi olur. 1997-1998 yılında Yatılı İlköğretim Bölge Okulu olur. Sonuç: Pamukpınar’da yetişen yaklaşık 4000 öğretmen ve sanatçı, bilim adamı gibi değerler, ülkemizin birçok yerine zamanla dağılmıştır.

Sivas Yıldızeli Ilıca Kaynağı

ILICA KAYNAĞI

İlçe merkezine 9 km uzaklıktaki Ilıca köyündedir. Şifalı su köyün sonundadır. Betonarme bir havuz yapılmış, demir borulardan bu havuza su akıyor, biri çok sıcak, diğer ikisi ılıktır.

Sıcak suyu, ziyaretçiler bidonlara dolduruyorlar. Çünkü sıcak suyun tadı, kokusu oldukça güzel, tam anlamı ile çay suyu gibidir. Buzdolabına konulduğunda ise, bu suyun tadı daha da güzelleşiyor.

2002 yılında yapılan analiz sonuçlarına göre, suyun doğal sıcaklığı 35 derecedir. Debisi saniyede 3 litredir. Fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle, su banyo ve içmece olarak kullanılır. Florür içeriğinden dolayı, florür eksikliğinde ve özellikle çocuk, ergenlik çağı ve yaşlılıkta, diş çürüklerini önlemede etkilidir.

Yani içme kürü şeklinde kullanılabilir. Kireçlenme, böbrek taşı ve kan hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ayrıca hareket sistemi, kalp damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıklarında da banyo kürü şeklinde kullanılır. Günümüzde burada basit banyolar mevcuttur.

Sivas Yıldızeli Kümbet Köyü Kalesi

KÜMBET KÖYÜ KALESİ

İlçe merkezine bağlı 20 km uzaklıktaki, Kümbet köyünün güneyinde bir kayalık üstündedir.

Günümüzde, kaleye ait herhangi bir kalıntı kalmamıştır. Yani, özelliğini yitirmiştir. Yüzey buluntularına göre, kalenin Roma döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Ayrıca, kayaların oyulmasıyla yapılmış merdivenli bir tünel vardır.

Tünel dik bir şekilde yeraltına iniyor. Tavanı kavislidir. Tünelin bulunduğu yerin rakımı 1627 metredir. Tünelde bulunan merdiven oldukça geniştir. Muhtemelen tünelin kale işlevsel iken, kalenin altındaki su kaynaklarına gidiyordu.

Veya gizli bir geçit te olabilir. Ancak tünel yarıya kadar toprak ve taş doludur. Yani nereye gittiği bilinmez. Tünelin merdivenlerinden sadece 62 basamak günümüze ulaşmıştır.

 

BAKIRCIOĞLU KÖYÜ

İlçe merkezine 22 km uzaklıktadır.

Bakırcıoğlu Uyuz Çermiği

Köyde, kaya mezarının da bulunduğu mevkide, doğal mağara ve sıcak su kaynağı bulunmaktadır. Burada bulunan traverten yatakları, Türkiye’nin en önemli traverten yatakları arasında sayılmaktadır. Semer tipi travertenlerden oluşmaktadır. Suyun sıcaklığı 36 derecedir. Halk arasında burası uyuz çermiği olarak bilinir. Kaplıca suyu: uyuz hastalığı ve sivilcelere iyi gelir.

Bakırcıoğlu Höyük-Travertenler

Höyükte kükürtlü bir su mevcuttur.

Bu suyun, romatizmal ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ayrıca yine höyükte mağaralar ve dünyada nadir görülen sırt tipi travertenler bulunuyor. Bu travertenler yakın zaman önce sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

 

KEVGÜR BABA

İlçe merkezine bağlı 40 km uzaklıktaki Yolkaya köyündedir.

Horasan’dan Artova’ya gelen Kevgür Baba, buradan bir taş atar ve taşı Yolkaya (eski ismi Çakraz) köyünün 9 km uzağında bir tepeye düşer. Kevgir Baba, buraya gelir ve burada yaşamaya başlar. Günümüzde tepede tek katlı, 2 odalı bir konut vardır.

Kevgür Baba’nın mezarı bu konutun içindedir. Mezarın uzunluğu 3 metre ve genişliği 2 metredir. Burada: ziyaretçilerin oturması veya uyuması için minderler vardır. Binanın bahçesinde ise, kavak ve ardıç ağaçları, bir havuz ve çeşme bulunur.

AKÇAKALE KÖYÜ KALESİ

İlçe merkezine bağlı 44 km uzaklıktaki Akçakale köyünde, köye 500 metre mesafededir.

Küçük kale: üç tarafı dere ile çevrili bir kayalık tepe üzerindedir. Bu yüzden kalenin bulunduğu yer, bir yarımada şeklindedir. Böylece, kaleye üç yönden çıkmak mümkün olmaz, sadece batı yönündeki sırttan kaleye çıkılabilir. 6 metre yüksekliğinde olduğu tahmin edilen sur duvarları, moloz örgülüdür ve bir kısmı günümüze ulaşmıştır. Kale Roma dönemi yapısıdır. Kalede: kuzey bölümde, dereye inen bir su yolu bulunmaktadır, ancak taş ve topraklarla doldurulmuştur.

Sivas Yıldızeli Şeyh Halil Türbesi

ŞEYH HALİL TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı 50 km uzaklıktaki Şeyh Halil köyünde caminin batısındadır.

Önce biraz Şeyh Halil’den söz edelim. Kendisi, halk arasındaki inanışa göre, Horasan’dan gelme bir Selçuklu beyidir. Selçuklu sultanı tarafından kendisine sancak verilmiştir. Bölgede yapılan savaşlarda kafası kesilmiş, kesilen başını yerden alarak türbenin bulunduğu yere getirmiş ve orada vefat etmiştir.

Türbenin kitabesi yoktur, bu yüzden yapılış tarihi bilinmez.

Türbe: dıştan kare planlıdır. Ölçülere 6.20 x 6.20 metredir. Sekizgen kasnaklı ve kubbelidir. Kubbeye tromplarla geçilir. Üstü kubbe ile örtülüdür. İç duvarlarında ve kubbe eteğinde kalem işi süslemeler dikkat çeker. Bu resimler dönemin konularını yansıtacak şekilde manzara, mimari ve natüralist kompozisyonlardır. Dini tarikatlara ait bir takım semboller de burada duvarlarda bulunur. Resimler genellikle pencere hizasındaki duvar boşluklarına yapılmıştır.

Güneyde mihrap nişi vardır. Mihrap içinde ise perde ve kandil motifi bulunur. Nişin batısında bir pano içinde bir köşk resmi ve üzerinde 1858 tarihi yazılıdır. Bu tarih muhtemelen türbenin onarım geçirdiği bir tarihtir. Duvar resminin de bu onarım sırasında eklendiği düşünülür.

Türbenin içinde 5 tane sanduka bulunur. Bunlar Şeyh Halil ve eşi ile çocuklarına aittir. Mihrap ve çevresinde kök boya ile türbe maketi ve çiçek motifleri görülür.

Evet, sonuçta oldukça ilginç bir türbe, türbenin içinde ilginç resimler var, buralara yolunuz düşerse mutlaka görmenizi öneririm.

 

BANAZ KÖYÜ TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı 52 km uzaklıktaki Banaz köyündedir.

Türbenin boyutu: 6 x 6 metredir. Kare planlıdır. Beden duvarları 80 cm kalınlığındadır. Duvarları kesme taştan yapılmıştır. Kubbe moloz taş örgülüdür. Türbe, içten sıvalıdır, mihrap nişi sadedir.

Yapılış tarihi bilinmez, ancak muhtemelen 15’nci yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Bakımsızlık nedeniyle oldukça harap durumdadır. Yapılan tahminlere göre: türbe, çevresiyle birlikte bir dergah, tekke ve sohbet toplantılarının yapıldığı bir toplu yapının parçasıdır.

Çünkü türbenin onarımı sırasında, yakın çevresinde temel kalıntıları bulunmuştur. Ancak, türbede herhangi bir sanduka bulunmamaktadır. Bu nedenle burasının bir mescit olduğu da düşünülebilir.

 

AKÇAKOCA KÖYÜ TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı 59 km uzaklıktaki Akçakoca köyündedir.

Horasan’dan Anadolu’ya üç kardeşi ve bir arkadaşıyla gelmiştir. Kendisi şu an türbesi bulunan Akçakoca köyüne, kardeşlerinden biri Zile, diğeri Sapoğul’a ve arkadaşı da Karalar köyünü makam tutmuştur. Türbe günümüze tamamen yenilerek ulaşmıştır. Türbenin çevresinde, devşirme antik parçalar görülür.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas

Sivas Suşehri

Sivas Suşehri

Cevizi ve ipek halısı oldukça meşhurdur.

ULAŞIM

Suşehri, Sivas arası uzaklık: 144 km. Suşehri, Koyulhisar arası uzaklık: 37 km. Suşehri, Zara arası uzaklık: 58 km. Suşehri, Akıncılar arası uzaklık: 28 km. Suşehri, Şebinkarahisar arası uzaklık: 53 km.

TARİHİ

Yöre oldukça eski bir yerleşim yeridir. Ova kesiminde, eski Sıradur çevresinde, Bakır çağına ait kalıntılar bulunmuştur. Eskişar ve Çataloluk köylerinde ise: Roma ve Selçuklu dönemlerine tarihlenen tören yerleri vardır.

Avşar köyü yakınlarında: Roma İmparatoru, gezgin imparator Hadrianus adına dikilmiş, kilometre taşları yani mil taşları bulunur.

İlçenin eski yerleşim yeri, günümüzdeki yerinden 2 km daha doğuda, Çayırbaşı mevkiindedir. Bu yerleşim yerinin ismi “Bulahi-Bulalliye” dir. Ancak bu yerleşim yeri, depremler sonucu yıkılır ve yerleşim “Andıryas” ismini alarak günümüzdeki yerine taşınmıştır.

Osmanlı döneminde, 1243 yılında yörede önemli bir savaş yaşanmıştır. Bu savaşta: Moğol ordusu (Baycu Noyan komutasında) ve Selçuklu ordusu (II Keyhüsrev komutasında) çarpışmıştır. Selçuklu ordusu, Sultan’ın tecrübesizliği nedeniyle, ova kesiminde ve Kösedağ’da bozguna uğrayarak yenilmiş ve Anadolu Selçuklu devleti yıkılmıştır.

Bu savaş sonucunda, Selçuklu ordusu 3000 civarında şehit vermiş, tüm ağırlıkları Moğolların eline geçmiş ve tarihimize bir kara leke olarak geçmiştir. Ardından Anadolu, Moğollar tarafından yakılıp yıkılmıştır.

Yine tarihi süreçte bir çatışma: 1917 yılında Ruslar karşısında ordumuz geri çekilmek zorunda kalmış ve 3’ncü Ordu Karargahı, Suşehri’ne taşınmıştır. Ruslar, Refahiye ilçesine kadar gelirler ve 1917 yılında Rusya’da Bolşevik ihtilali çıkınca ve ordumuzun kahramanca direnişi karşısında geri çekilmek zorunda kalırlar. 1906 yılında yörede suyun bol olması nedeniyle yerleşime “Suşehri” ismi verilmiştir.

ATATÜRK VE SUŞEHRİ

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk: Erzurum kongresine giderken, 28 Haziran 1919 tarihinde buraya uğramış ve misafir olmuştur. Bu ziyaret sırasında, Suşehri yöresindeki milli mücadele görevini “Mehmet Ali Efendi” ye vermiştir.

Ayrıca “Suşehri Müdafai Hukuk Cemiyeti Şubesi” kurulmuştur. İlçeyi, Erzurum kongresinde temsil etmek üzere Çeçenzade İsmail Hakkı Bey delege olarak görevlendirilmiştir.

SUŞEHRİ MAHALLİ GÜNÜ

Erzurum Kongresi dönüşünde, Atatürk yeniden ilçeye uğrar. Bu gün yani 1 Eylül günü, her yıl geleneksel olarak ilçede “Suşehri Mahalli Günü” olarak kabul edilerek kutlanmaktadır. İlçe çapında şenlikler düzenlenmektedir.

Sivas Suşehri

GENEL

Karadeniz bölgesindedir. Sivas ilinin ilçeleri arasında yüzölçümü açısından en büyük olanıdır. İlçe merkezinin rakımı ortalama 950 metredir. Kelkit vadisinin genişlemesiyle Suşehri ovası oluşur. Ancak Kılıçkaya Barajı yapılınca ova tabanı baraj gölü altında kalmıştır. Yörede Karadeniz ve İç Anadolu geçiş iklimi hakimdir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise daha ılık geçer. İlkbahar ise bol yağmurludur.

NE YENİR

Organik fasulyesi ve tandır kurusu meşhurdur.

Sivas Suşehri Köse Süleyman Ziyareti

KÖSE SÜLEYMAN ZİYARETİ

Her yıl Temmuz ayında, 1243 yılında Selçuklular ile Moğollar arasında yapılan savaşta şehit düşen Kösedağ şehitlerinin anıldığı, toplu ziyaret edildiği “Anma günü” kutlanır. 2812 metre rakımlı Kösedağ’da geleneksel olarak Temmuz ayının üçüncü Cumartesi günü yapılan törenlere, ilçe ve civarından çok sayıda ziyaretçi katılır. Törenlerde kurbanlar kesilir, dualar edilir.

Sivas Suşehri Köse Süleyman Ziyareti

Peki Köse Süleyman kimdir? Yöre halkının inanışına göre, Köse Süleyman bir Selçuklu komutanıdır. Buraya gelenler tarafından, burada taşlarla bir kabir ve namazgah yapılmıştır. Taşlarla yapılmış kabir: 3.40 metre boyunda, 1.30 cm enindedir. Yüksekliği 50 cm dir. Bu mezarın 1 metre uzağında, yine yığma taşlarla yapılmış bir duvar bulunur. Kabrin 15 metre uzağında ise, yığma taşlarla 50 cm yükseltilen bir namazgah vardır.

 

ŞEHR-İ SU KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Temmuz ayının ilk hafta sonunda 2 gün süreli yapılan festival, ilçe stadyumunda yapılmaktadır. Festivalde, konserler düzenlenmekte, havai fişek gösterileri yapılmaktadır. Festivalin amacı, Suşehri ilçesinin tanıtılmasıdır. Ayrıca gurbette olanların buluşturulması düşünülür.

 

KARACAÖREN KİRAZLIPINAR YAYLA ŞENLİKLERİ

Her yıl yaz aylarında gurbette bulunan Suşehirliler, Karacaören Kirazlıpınar yaylasında yapılan şenliklere katılırlar. Bu dönemde ilçe nüfusu iki katına çıkar.

GEZİLECEK YERLER

BALHATUN CAMİİ-BELKIS HATUN

İlçe merkezinde İstanbul caddesindedir.

Burada bulunan ilk camiye ait kitabe, giriş kapısı üzerindedir ve kitabeye göre 1725 yılında ali Paşa kızı Bal Hatun tarafından yaptırılmıştır.

Ancak bu cami, 1938 yılındaki Erzincan depreminde tamamen yıkılmıştır. 1940 yılında ise, yerine günümüzdeki cami yapılmıştır. Kesme taştan yapılan minaresi kuzeybatı köşededir ve tek şerefelidir. Günümüzde, cami ibadete açıktır.

Sivas Suşehri Akçaağıl Çermiği-Kaynağı

AKÇAAĞIL ÇERMİĞİ-KAYNAĞI

İlçe merkezine 6 km uzaklıktaki Akçaağıl köyündedir.

Termal kaynak Suşehri-Koyulhisar kara yolu üzerindedir. Kelkit çayının güney kenarındadır.

Kaynak suyunun sıcaklığı 37 derecedir. Debisi saniyede 1 litredir. Su sıcak olduğundan birçok hastalığa iyi gelmektedir. Suyun şişmanlığa ve kadın hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Burada kadın ve erkeklere ait ayrı banyolar bulunmakta olup halk tarafından büyük ilgi görmektedir. Ancak bölgede modern konaklama tesisleri yoktur.

ÇATAOLUK KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Çataloluk köyündedir. İlçe merkezine 26 km uzaklıktadır.

Kilisenin kitabesi bulunmadığından ne zaman yapıldığı ve yaptıran bilinmez. Zaten, defineciler tarafından her yeri delik deşik edilmiştir, yıkılma tehlikesi bulunmaktadır. Kilisenin günümüzden 700-800 yıl önce yapıldığı tahmin edilmektedir. Kilisenin girişten sonraki bölümü, sivri kemerlidir. Beşik tonozlarla, kayalıkların üzerine oturtulmuştur.

Tamamı moloz taştan yapılmış ve kayalardan yararlanılmıştır. Kilisenin batı yönünde bulunan girişi, tamamen yıkılmıştır. Tonozlu çatısı ise yarıya kadar yıkılmıştır. Kilisenin tabanı: yuvarlak pencerelerin seviyesine kadar dolmuştur.

1989 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Sivas Suşehri Kılıçkaya Baraj Gölü

KILIÇKAYA BARAJ GÖLÜ

İlçe merkezine 28 km uzaklıktadır.

Türkiye’nin sayılı barajlarından biridir ve 64 kilometrelik havzasıyla denizi andırır.

Sivas Suşehri Kılıçkaya Baraj Gölü

Burada yani baraj gölünde: su sporları yapılmaktadır. Baraj gölünde ayrıca tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas

 

Sivas Koyulhisar

Sivas Koyulhisar

Yaylaları, ormanları, doğal domatesi ve ipek halısıyla meşhurdur.

ULAŞIM

Koyulhisar, Sivas arası uzaklık: 180 km. Koyulhisar, Mesudiye arası uzaklık: 34 km. Koyulhisar, Ordu arası uzaklık; 140 km. Koyulhisar, Suşehri arası uzaklık: 38 km. Koyulhisar, Zara arası uzaklık: 96 km.

TARİHİ

Yörenin eski isimleri şunlardır: “Koloneia, Kule-Hisar, Kuyulu Hisar” Batılı kaynaklarda ise, yörenin ismi: “Kaili-Hisar, Kuili Hisar” dır. Rum Pontus İmparatorluğu döneminde yörenin ismi “Koloneia” dır. Malazgirt savaşının ardından, yörede Türk hakimiyeti görüldüğünde ise, yörenin ismi “Muşaz” dır.

1461 yılında Uzun Hasan: bu yöreyi zapt edince Fatih Sultan Mehmet, burayı ele geçirmesi için Şaraptar Hamza Bey’i göndedir. Sonra kendisi de bölgeye gelir, Uzun Hasan tarafından günümüzdeki Yukarıkale köyünün doğusunda yaptırılan kaleyi ele geçirir ve buradan Trabzon yönüne hareket eder.

1939 yılındaki büyük Erzincan depreminde, Koyulhisar tamamen yıkılmış ve sonrasında ilçe yer değiştirerek yeniden yapılanmıştır.

GENEL

Yerleşim: İç Anadolu’nun kuzey doğusunda, batıya doğru uzanan, Kelkit vadisini, kesin bir vadi üzerinde kuruludur. Kelkit vadisi, İç Anadolu ve Karadeniz bölgesinin ayırım hattıdır. İlçe bu hattın kuzeyinde, Karadeniz bölgesinde kalıyor. Bu yüzden, bölgede karasal iklim değil daha ılıman olan bir geçiş iklimi hakimdir. Rakımı ortalama 850 metredir.

NE YENİR

Yaz aylarında madımak, boranlı gibi yemekler tercih edilir. Kış aylarında ise, peskutanlı aşlık, hıngel tercih edilen yöresel lezzetlerdir.

KOYULHİSAR DOMATESİ

Oldukça meşhurdur. Sofralık olarak bilinir. Salça yapımında da kullanılır. Nakliyeye dayanıklı değildir, bu yüzden hasattan sonra hemen tüketilmesi gerekir. Domates, Yukarıkale Mahallesi adıyla özdeştiği için “Kale domatesi” veya “Koyulhisar domatesi” olarak isimlendirilir.

İPEK HALI DOKUMACILIĞI

İlçede köylerde ipek halı dokumacılığı yapılır. Bu bölgede ipek halıcılığın başlaması, yaklaşık 30 yıl öncesine dayanır. Sisorta yöresindeki köylere yayılan ipek halıcılık yöre halkı için geçim kaynağı haline gelmiştir. Sisorta yöresinde ve çevresinde dokunan ipek halılarda, genellikle, çeşni bülbül, bin bir çiçek, dağ çiçeği, hayat ağacı ve benzeri motif ve desenler kullanılır. İyi bir usta tarafından bir ipek halı yaklaşık 4 ayda dokunur. Dokunan ipek halılar, Hereke Halısı ismi ile dokunur ve pazarlanır. Günümüzde ipek halıcılığı, Ballıca ve Aksu köyleridir.

KOYULHİSAR KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Ağustos ayı içinde, Eğriçimen Yaylası Yedigözeler mevkiinde düzenlenir. Festivalde yöresel ses sanatçıları konserleri düzenleniyor. Ayrıca domates ve bal yarışmaları yapılıyor.

Sivas Koyulhisar Duman Baba Etkinlikleri

DUMAN BABA ETKİNLİKLERİ

İlçe merkezine bağlı Dumanlı  Dağ köyündeki 2050 metre rakımdaki türbede, Ağustos ayı içerisinde 1 gün olarak düzenlenir.

Duman Baba, 1071 Malazgirt zaferinden sonra, bölgeye ilk kez gelen Türk ordusu komutanlarındandır. Türbesi: Ordu-Sivas yani Mesudiye-Koyulhisar sınırındadır. Duman Baba türbesinin bulunduğu yerde, festival ve piknik düzenleniyor. Etkinlikler, il, ilçe ve köyler ile gurbetteki Sivaslıları bir araya getiriyor. Etkinliklerde kurbanlar kesiliyor, pilavlar pişirilip dualar ediliyor.

GEZİLECEK YERLER

Sivas Koyulhisar Tarihi Anıt Çeşme

TARİHİ ANIT ÇEŞME

İlçe merkezinde Camikebir Mahallesindedir.  

Çeşme: 1917-1918 yılları arasında, Türk Ordusunun, Koyulhisar halkına bir şükran borcu olarak Koyulhisar Kaymakamı Ordulu Ahmet Rıfat Bey zamanında, Türk ordusu tarafından yaptırılmıştır. Çünkü: Koyulhisar halkı 1’nci Dünya Savaşı sırasında asker nakliyesinde üstün hizmetlerde bulunmuştur.

1916-1917 yıllarında Rusların Erzincan Çardaklı Mevkiine kadar geldiklerinde Koyulhisar halkının tarihe geçecek bir fedakarlığı olmuştur. 98 ton yiyecek maddesini, ilçe halkı sırtlarında Suşehri’ne 24 saat gibi kısa bir sürede taşımışlardır. Koyulhisarlıların bu fedakar davranışlarına General Fehim Paşa teşekkür konuşması yapmıştır.

Kaide üzerindeki ilk taşa, dikdörtgen yuva içine, Osmanlıca kitabe yerleştirilmiştir. Üçüncü taşta: yıldızlı bir arma ve çeşitli şekiller bulunur. Taşın en üstüne ise, kubbe benzetmesi yapılmıştır. Çeşmenin arka tarafından su sarnıcı vardır, ancak şebeke suyu bağlanınca sarnıç devre dışı bırakılmış ve kurumuştur.

Sivas Koyulhisar Şehitliği

KOYULHİSAR ŞEHİTLİK

Şehitlik ilçe merkezinde Camikebir Mahallesindedir.  

İlçe Kurtuluş Savaşından önce işgal görmemesine rağmen, Anadolu’da şehitliği olan nadir yerleşim merkezlerinden birisidir. 1916-1917 yıllarında Rus orduları, Doğu Anadolu’dan yurdumuza girerler. Erzincan ile Suşehri arasındaki Çardaklık Mevkiine kadar ilerlerler.

Cephe gerisinde askeri hastane Koyulhisar’a kurulmuştur. Cepheden gelen yaralı askerlerden şehit olanlar için kış şartları nedeniyle ayrı ayrı mezarlar açılamamış, askerler açılan hendeklere topluca defnedilmişlerdir. Bu yüzden, bu mezarlıkta 1971-1972 yılları arasında “Şehitlik” inşa edilmiştir.

ALEMDAR CAMİİ

İlçe merkezinde Orta Mahallesi Çamlıyaka Mevkiindedir.

Cami, 1830 yılında yaptırılmıştır. Cami, Kurtuluş savaşında hastane ve 1939 yılındaki depremde ise evsiz kalan vatandaşların ikameti için kullanılmıştır. Caminin minaresi, günümüzden 15 yıl önce yıkılmış yerine demirden minare yapılmıştır. Aynı dönemde caminin çatısı değiştirilmiş ve saç malzemeden yeni çatı yapılmıştır.

Sivas Koyulhisar Yukarı Kale-Kale-i Bala

YUKARI KALE-KALE-İ BALA

İlçe merkezine 3.5 km uzaklıkta Yukarıkale mahallesindedir. Mahallenin doğusunda, sarp yamaçlar üzerine inşa edilmiştir. Yukarıda tarihçe bölümünde belirttiğim gibi, kale, Osmanlı korkusuyla Uzun Hasan tarafından yaptırılmıştır. Kalenin güneyinde Kelkit vadisi uzanır ve vadinin içinde Kelkit çayı akar.

Ünlü gezgin Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde bu kaleden söz eder. Yazdıklarına göre: “kalede yüz ev, ambarlar, cephanelik, su sarnıçları, demir kapılı kuyu vardır. Ayrıca, aşağıda bir şehir, cami ve dükkanlar bulunduğundan“ söz eder.

Günümüzde kalenin sadece harabe şeklinde kalıntıları görülmektedir.  Zaten kaleye ulaşmak da oldukça zordur. Kaleye: Yukarı Kale mahallesi tarafından, oldukça dik ve dar bir patikadan ulaşılır. Kalede: iki tane düzlük vardır. Tepe üstündeki düzlük iki kademelidir. En yüksek bölümünde, yapı kalıntıları vardır.

Yaklaşık 25 metre daha aşağıda olan ve daha büyük alt bölümde ise, yerleşim izleri bulunur. Kalenin bulunduğu tepe üzerinde yapılan yüzey araştırmasında, çok miktarda ot olması nedeniyle fazla bir buluntu bulunmamıştır, sadece Osmanlı dönemine ait biraz seramik kalıntısı bulunmuştur.

 

FATİH CAMİİ

Yukarı Kale bölgesindedir.

Yörenin Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinin ardından, Fatih buraya bir cami yaptırır. Caminin yapım tarihi muhtemelen 1461 yılıdır. Bu camiye, imam olarak da Mevlana Celalettin Rumi’nin torunlarından birini görevlendirir. Caminin mali desteği, Cumhuriyet dönemine kadar devlet tarafından karşılanır. Caminin mütevellisi de atanan hatip idi. Bu yüzden camiye bir dönem “Hatipli Camii” adı da verilmiştir. Yörede yaşayanlardan alınan bilgiye göre, bu cami, bir dönem yıkılarak yerine çatılı bir cami yapılmıştır.

 

AŞAĞI KALE-KALE-İ ZİR

İlçe merkezine 4 km uzaklıktaki Aşağı Kale Mevkiindedir.  

Kale, yüksekliği 150 metreye ulaşan, büyükçe ve yola dik inen bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. Kelkit vadisine hakim konumdadır. Savunma ve yerleşim amaçlı kurulmuştur. Kalenin güney ve batı bölümlerinde sur duvarları vardır. Kaleden, aşağıdaki ırmağa inen merdivenler vardır. Günümüzde bu kalenin bazı duvarları yani surları durmaktadır. Ayrıca bazı yapı temelleri görülmektedir. Kalenin bulunduğu yerde yüzeyden toplanan seramiklere göre: kalenin Demir çağı döneminden Osmanlı dönemine kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır.

 

HACI MURAT HANI

İlçe merkezine 8 km uzaklıkta, Aşağı kale Mahallesinde, Suşehri-Niksar karayolu üzerindedir.

Yapı: 100 x 20 metre ölçülerindedir. Tamamı kesme taştan yapılmıştır. Günümüzde, yapının duvarları 3-4 metreye kadar ayaktadır. Üst örtüsü ise 1939 yılındaki depremde yıkılmıştır. Hanın kuzeyinde, ırmak üzerinde eski bir köprünün kalıntıları bulunmaktadır.

 

ESKİ CAMİ

Aşağı Kale mevkiinde, ırmak kenarında, Hacı Murat Hanının kuzeybatısındadır. Temelleri 1-2 metreye kadar görülmektedir. Başkaca bir kalıntı yoktur. Temellere göre dikdörtgen planlıdır. Bu caminin bir iddiaya göre “Fatih Camii” olduğu da öne sürülmektedir.

 

KOYULHİSAR HAMAMI

Aşağı kalenin eteğindedir. Hacı Murat Hanının kuzey batısında, hana 300-400 metre uzaklıkta dağın eteğindedir. Yapım tarihi bilinmemektedir.

Doğu batı doğrultusundaki yapı, dikdörtgen planlıdır. Doğuda enine sivri tonozlu, bir mekan bulunur. Onun batısında dört köşe bir mekan vardır. Doğudaki köşe mekanlar, tonozla, batıdakiler kubbeyle örtülüdür. Tonozlu ve kubbeli mekanların arasında, doğuda kubbeli, batıda tonozlu orta mekan bulunur. Sıcaklık “L” şeklinde iki eyvanlı bir plandadır. Doğu ve batıdaki tonozlu mekanların dışındakilerin üst örtüsü, belli olacak şekilde yıkılmıştır. Yani, hamam yapısı günümüze harap halde gelmiştir.

Sivas Koyulhisar Cam Kümbetli Cami

CAM KUBBELİ CAMİ

İlçe merkezine bağlı 12 km uzaklıktaki Ortaseki köyünde Bostandere mahallesindedir.

Caminin en büyük özelliği: cam kubbeli olmasıdır. Cami, 2014 yılında yaptırılmıştır. Cam kubbe, çatlayıp kırıldığı için tam dört kez yenilenmiştir. Son olarak sekiz kat cam kullanılarak yapılan cam kubbe, kırılmadan yerine yerleştirilmiştir. Kubbenin yapımında yaklaşık 40 ton cam kullanılmıştır. Caminin bir başka özelliği daha var. Camide mezarı bulunan kişi: İslam alimlerinden Bekir Pehlivanlıdır. 2013 yılında ölümünün ardından defnedildiği yere bu cami yapılmıştır.

Sivas Koyulhisar Eğriçimen Yaylası

EĞRİÇİMEN YAYLASI

İlçe merkezine 17 km uzaklıktadır. Yaylaya ulaşım yolu asfalttır.

En az 500 yıllık bir yayla olduğu söyleniyor. Yayla, bir vadi içindedir. Vadinin yamaçları çam ormanlarıyla kaplıdır. Yaylanın rakımı ise, Yedigözeler tepesinde 1800 metredir. Bu tepeden: Kelkit vadisi ve Suşehri ilçeleri görülebilmektedir.

Yayla içinde: saniyede 70 litre debisi olan bir akarsu bulunur. Bu derenin yayla içinde akışından ve derenin çevresinin çayırlık olması nedeniyle yöreye “Eğriçimen” ismi verilmiştir. Yayla, Karadeniz’deki yaylalara benzer ve hatta bazı üstün özellikleri de bulunmaktadır.

Örneğin: buradaki yaylalarda, nem oranı düşüktür. Bir diğer özellik, buradaki yaylalar düzdür. Yayla düz olduğu için, yaylada ata binme kolaydır. Ayrıca yaşlılar yaylada rahat yürür, bisiklete binilebilir.

Evet, yaylanın en büyük özelliği, doğal güzellikleri yanında alt yapısının tamamen halledilmiş olmasıdır. Ancak eski ağaç evlerden oluşan yayla, günümüzde yerini betonarme ve şık evlere bırakmıştır.

Koyulhisar’dan İstanbul başta olmak üzere ilçe dışına göç etmiş aileler, geçmişe duyulan özlemin bir sonucu olarak her yıl 4-5 ay bu yaylada kalırlar. Yaylada her türlü tesis bulunmaktadır.

Hatta yaylanın kuzey bölümünde futbol ve voleybol gibi çeşitli sportif müsabakaların yapıldığı spor tesisleri de bulunmaktadır. Koyulhisarlılar ve şehir dışından gelenler, her yıl burada geleneksel yayla şenlikleri düzenlerler.

Sivas Koyulhisar Sarıçiçek Yaylası

SARIÇİÇEK YAYLASI

Boyalı ve Ortaseki köyünün ortak yaylasıdır ve ilçe merkezine 17 km uzaklıktadır.

Yayla, ismini yaylada bulunan sarıçiçeklerden almıştır. Yaylada ayrıca: göl ve soğuk su pınarları bulunur. Bu gölde, renkli balıklar vardır. Yaylada “Boyalı Köyü Sarıçiçek Yayla Şenliği” yapılıyor. Amaç gerek gurbette ve gerekse köyde yaşayan hemşerilerin birlik, beraberlik ve kaynaşmalarını sağlamaktır.

ARPACIK YAYLASI

İlçe merkezinin kuzeyinde 22 km uzaklıktadır. Yayla: Taşpınar, Kadife ve Hacıilyas köyleri tarafından ortaklaşa kullanılmaktadır.

TEKKE DERESİ MESİRE YERİ

İlçe merkezine 25 km uzaklıktadır. Sisorta yolu üzerindeki derede, doğal alabalık bulunmaktadır. Ayrıca ormanlarla kaplı bölgede soğuk içme suları ve piknik alanları vardır.

KENGERCİK YAYLASI

İlçe merkezinin kuzeydoğusunda 26 km uzaklıktadır.

İkizyaka ve Kadife Akbulut Mahalleleri tarafından ortaklaşa kullanılır. Kengercik yaylasında piknik alanında “Kengercik Yayla Şenliği” düzenleniyor. Şenlikler sayesinde gurbette yaşayanlar, yılda bir kez dahi olsa memleketlerine geliyorlar. Mahalli sanatçıların sahne aldığı şenliklerde ayrıca çeşitli yarışmalar yapılıyor.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas