Bilecik Yenipazar: Yenipazar, il merkezi olan Bilecik iline 74 km uzaklıktadır. Yenipazar, Gölpazarı arası 30 km, Yenipazar Eskişehir arası 66 km, Yenipazar İnhisar arası 27 km ve Yenipazar Mihalgazi arası 32 km. dir.
TARİHİ
İlçenin eski ismi “Kırka” dır. Tarih boyunca çeşitli uygarlıklar tarafından hakimiyet altına alınmıştır. 1323 yılında Osmanoğulları, bölgeyi ele geçirir. Kurtuluş savaşından sonra Söğüt ilçesine bağlanan belde, 1926 yılında bucak olarak Gölpazarı ilçesine bağlanmış, 1988 yılında ise ilçe olmuştur.
GENEL
İlçe merkezinin çevresi dağlarla çevrilidir. İlçe topraklarının rakımı 650 metredir. Dağların tepelerinde ormanlık alanlar bulunur. Geçiş bölgesindedir ve buna bağlı olarak iklim daha çok karasal iklimin hakim olduğu şartlara sahiptir. Bu yüzden gece ve gündüz arasında yüksek sıcaklık farklılıkları vardır.
GEZİLECEK YERLER
İNKAYA MAĞARASI
İlçe merkezine bağlı Karahasanlar köyünün güneyindeki dar ve derin kanyonun sağ üst yamacındadır. Yenipazar’dan Gölpazarı’na giden yolun 12’nci kilometresinde, Esenköy’den güneye ayrılan 6 kilometrelik yol ile Karahasanlar köyüne varılır. Buradan 10-15 dakikalık yürüyüş ile mağaraya varılabilir. Mağara: 1145 metre yüksekliktedir. Mağaranın tavan yüksekliği 40 metreye kadar çıkar. Derinlik -11.5 metredir. Uzunluk 60 metredir. Mağaranın tabanı: kalın bir fosil toprak tabakasıyla kaplıdır. Duvarlarda da küçük oyuntular ve kazıntılar göre çarpar. Mağaranın tarih öncesi dönemlerde iskan edildiği düşünülmektedir.
YENİPAZAR HARMANKÖY KANYONU
Harmanköy kanyonu: İnhisar ilçesi ve Yenipazar arasındadır. 2013 yılında kanyon, koruma altına alınarak “Tabiat Parkı” ilan edilmiştir. Kanyonun uzunluğu yaklaşık 3900 metredir ve kanyon boyunca: irili ufaklı şelaleler, mağaralar ve çevreye saçılan yalçın kayalıklarla tam bir doğa harikasıdır. Kanyon içinde, saf beyaz mermer kayaların şekilden şekle girdiğini görürsünüz.
Yenipazar giriş yüksekliği: 538 metredir. Harmanköy çıkış yüksekliği ise 385 metredir. Kanyonun yüksekliği yer yer 700 metreye kadar ulaşır. Kanyonda: ip açarak iniş aletleriyle inilmesi gereken 18 ve 22 metrelik iki şelale ve pek çok 1-2 metrelik küçük şelaleler vardır. Kanyonun yaklaşık 700’üncü metresinde, sağ tarafta bir patika vardır ve buradan çıkıp, kanyon geçişi bitirilebilir. Çünkü bu çıkıştan sonra 18 metrelik ip inişi gerektiren bir şelale var, onu da geçtikten sonra geriye dönüş mümkün değildir.
Burayı aştıktan sonra kanyonu bitirerek çıkmak gerekir. Kanyon: Yenipazar ilçesinden başlayıp, İnhisar ilçesi sınırlarında bulunan Harmanköy’de bitiyor. Kanyon geçişi 6 ile 12 saat arasında sürüyor. Ancak çıkışın geceye kalmaması için, kanyona erken saatlerde girilmesi önerilir. Kanyonda: trekking, dağcılık, çadırlı kampçılık, mağaracılık gibi aktiviteler yapılabilir. Kanyon boyunca buz gibi sularda, şelalelerden atlayıp, ip inişleriyle kayalar aşılır, dik yarlardan inilir, mağaralardan geçilir. Ancak, burayı yani kanyonu geçmek isterseniz, mutlaka eğitim ve teknik malzeme gerekir. Yani tecrübeniz yoksa kanyon geçişini denemeyiniz.
SÜZMEN GÖLETİ
Gölet, ilçe merkezinin güneydoğusunda, 2 km uzaklıkta, ormanlık alan içerisindedir. 1998-2008 yılları arasında sulama amaçlı yapılan gölet, Süzmen deresi tarafından beslenir. 2 kilometre karelik alanı kaplar. Büyüklüğü ve sakinliğiyle dikkat çeken göletin, en ücra köşelerinde balıkçıl kuşları bulunur. Göletin rakımı 700 metredir. Burada oltanızı alıp balık tutabilirsiniz.
PARMAKKAYA
İlçenin hemen dışında bulunan Parmakkaya, doğal olarak oluşmuş ve görülmeye değer bir güzelliktir.
Savaştepe, Balıkesir arası uzaklık: 24 km. Savaştepe, Soma arası uzaklık: 29 km. Savaştepe, Bergama arası uzaklık: 63 km.
TARİHİ
Bölge MÖ 5 ve 4’ncü yüzyıllarda, kuzey ve güney arasındaki bir yol güzergahında olması nedeniyle oldukça önemlidir. Ticaret kervanlarının uğrak yeri olmuştur. Bugünkü ilçe merkezinin 2 km doğusunda bulunan “Halkapınar” denilen yerde “Kerasai/Kerasa” isimli kent kurulmuştur. Bölge takip eden tarihi süreçte: Persler, Bergama krallığı ve Roma egemenliği altında kalmıştır.
1330 yılında Türkler bölgeyi ele geçirirler. 1354 yılında ise Osmanlı egemenliği görülür. 19’ncu yüzyılda Osmanlı devleti, Yörük aşiretlerini iskana zorlamasıyla Savaştepe bölgesinde bugünkü köyler oluşmuştur. 1949 yılında Lalelik Tepesinde, Savaştepe Anadolu Öğretmen lisesi öğrencileri tarafından “Şehitler Anıtı” yapıldı.
Çomaklı yani Savaştepe cephesindeki kanlı çatışmalar ve Kuvay-ı Milliyeci şehitler adına: belde halkını onurlandırmak için Atatürk’ün teklifi ve TBMM tarafından 10 Ekim 1934 tarihinde eski adı “Giresun” olan beldeye “Savaştepe” ismi verilmiştir. 4 Mart 1954 tarihinde çıkarılan bir yasa ile 1 Haziran 1954 tarihinde Savaştepe, ilçe merkezi olur.
GENEL
İlçe, Balıkesir sanayi bölgesine yakınlığı, Ege denizi ve sahillerine yakın olması sebebiyle, turistik geçit halini alan bir yerdir. Ege Soma Linyit İşletmeleri kömürlerinin taşıma hattı olan demir yolu ve karayolu buradan geçer. İlçe arazisi çok engebelidir. Rakım 253 metredir. İlçenin en dağlık bölümü doğu ve kuzeyidir. Bu dağlık bölgelerde: yabani at ve büyük, küçük baş hayvanlar yaşamaktadır.
İlçenin en verimli toprakları güney batısındadır. Bu topraklar Sarıbeyler barajı tarafından sulanmaktadır. İlçe arazisinde 6 dere vardır. İklim olarak bölgede Marmara ve Ege bölgesi iklim özellikleri görülür. Yazları kurak ve sıcak, kışları soğuk ve yağışlı geçer. İlçe halkının ekonomik durumu tarım ve hayvancılığa dayanır. Tavuk yetiştiriciliği de yoğun yapılır.
PEYNİR FESTİVALİ
İlçeye has Mihaliç kelle peynirinin tanıtımı için yapılan festival, her yıl düzenlenir. Kurtuluş törenleriyle birlikte düzenlenen bu festival, her yıl 4-6 Eylül tarihinde yapılır. Bu festivalde: yağlı güreşler, halk konserleri, toplu sünnetler yapılmaktadır.
NE YENİR
İlçede üretilen peynirler “Mihalıç kelle peyniri” adı altında ülke çapında meşhurdur. Bu sert peynir türüdür, kesit yüzü homojen olmayan delikli bir yapıya sahiptir. Dışta sert bir kabuğu vardır. Bunun alt kısmında, peynire karakteristik bir görümüm veren sarımtırak renkteki orta kısım ve kenarlara doğru gittikçe azalan delik oluşumu gözlenir.
GEZİLECEK YERLER
KAPLICA
Balıkesir-Savaştepe yolunda, 7 km uzaklıkta, Roma döneminden kalma bir kaplıca bulunur. Burası, günümüzde de kaplıca olarak hizmet vermektedir.
PERİ BACALARI
İlçe merkezine 4 km uzaklıktaki Su Çıktı Mevkiinde, Karaçam ormanı içindedir. Peri bacalarının geçmişi hakkında ise herhangi bir bilgi yoktur. Burada her biri birer abideyi andıran irili ufaklı 15 tane taş, çevredeki vatandaşların ilgisini çekince buraya “Peri Bacaları” ismini vermişlerdir. Yöredeki insanlar, buraya piknik yapmaya gidiyorlar.
YAZÖREN MAĞARASI
İlçe merkezine bağlı Konakpınar Mevkiinde bulunan Yazören köyündedir. (uzaklık 15 km. dir)
Girişi oldukça büyüktür. Uzunluğu 3.5 km dir ve ilk 600-700 metresi açık ve geniş çıkışı vardır. Türkiye’nin en uzun 9’ncu mağarasıdır. Mağaranın giriş tavan yüksekliği 25 metredir. Geniş bir bölgenin yüzey suları bu mağaradan boşalır ve bu yüzden yarı aktif bir mağaradır. Kış ve bahar aylarında etkili su akışı olur.
Suyun binlerce yıldır süren bu macerasını mağara duvarındaki izlerden görmek mümkündür. Mağaranın orta kısımlarında sarkıt ve dikitler bulunuyor. Bu olağanüstü oluşumlar, yüzeyden süzülerek mağaraya ulaşan kireçli sular tarafından yaratılmıştır. Son bir not, mağarada oldukça yoğun bir yarasa kolonisi yuvalanmış durumdadır.
Kavak, Samsun il merkezine 50 km uzaklıktadır. İlçe: Karadeniz’i İç Anadolu’ya, güney ve batı Anadolu’ya bağlayan önemli bir yol kavşağındadır. Kavak, Havza arası uzaklık: 35 km. Kavak, Merzifon arası uzaklık: 60 km. Kavak, Amasya arası uzaklık: 79 km.
TARİHİ
Bölgedeki ilk yerleşim ilçenin kuzeydoğusundaki “Kaledoruğu” höyüğünde olmuştur. Daha sonra kıyı bölgesindeki bu alandaki yerleşim, iç kesimlere doğru ilerlemiştir. Höyükte Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait kültür kalıntıları vardır.
En alt katmanda ise Hitit kalıntıları bulunmuştur. Ancak Hitit döneminde burada bir yerleşimden öte, sadece bir Garnizon bulunduğu değerlendirilir.
Samsun Kavak
İlçenin isminin kökeni
15 ve 16’ncı yüzyıl tahrir defterlerinde ilçe “Nefs-i Kavak” olarak tanımlanır. Kavak: Türk destanları içinde mübarek ve kutlu bir ağaç olarak görülür. Aynı zamanda: aşiret, oymak ve cemaat isimlerine yansır.
Kavak ismi, buraya yerleşen Kavaklı yörükan Türkmen soyundan gelmiş olabilir. Bu cemaat Türkiye’de birçok bölgeye yerleşmiştir. Zaten “Kavak” ismine Türkiye’de birçok bölgede rastlanmaktadır.
Samsun Kavak
GENEL
İlçenin denizden yüksekliği 600 metredir. İlçe merkezi ve çevresi oldukça dalgalı bir arazi yapısına sahiptir. Kuzey kesimler daha eğimli olup, Samsun-Ankara karayoluna doğru eğim azalır. Arazi kuzey-güney ve doğu-batı yönlerinde dere yatakları ile parçalanır.
En yüksek dağ Hacılar dağıdır. En önemli akarsu ise Mert ırmağıdır. İklim olarak deniz ikliminden kara iklimine geçiş şeklindedir. Ancak karasal iklim hakimdir. Yazlar ılık ve kışlar soğuk geçer.
Halkın başlıca geçim kaynakları: tarım ve hayvancılıktır. Evet, ilçeye ait son bir not: Kavaklılar birbirlerine bağlılıkları ve örgütlü yaşamlarıyla tanınırlar, hemen hemen her köyde bir dernek bulunur.
NE YENİR
Samsun Kavak Kaz Tirit Yemeği
Kavak Kaz Tirit Yemeği
Tirit kazı, özellikle Kasım-Aralık-Ocak ve Şubat aylarında besiye alınır. Besiye alınan kaza, besi için özel bölüm yapılır. Bu bölümde kaz hareketsiz kalması için çevrilir ve 3-4 hafta beslenir ve vücuttaki toksin maddelerin vücuttan atılması sağlanır. Böylece kaz tirit yemeği için sağlıklı besi haline gelir. Oldukça lezzetlidir, mutlaka denemenizi öneririm.
Samsun Kavak Çakallı Menemen
Çakallı menemeni
Samsun-Ankara karayolunun 30’ncu kilometresinde bulunan Çakallı köyünde, yol kenarı tesislerde yapılan Çakallı Menemenini muhteşem bir lezzettir.
Samsun Kavak Yaşar Doğu
YAŞAR DOĞU
1913 yılında Kavak ilçesine bağlı Karlı köyünde dünyaya gelen Yaşar Doğu, Ata sporumuz olan güreşte, Türkiye’yi birçok uluslararası yarışmada başarıyla temsil etti. Balkan ve Avrupa Şampiyonalarında sayısız birincilikler kazandı.
1948 yılı Londra Olimpiyatlarında Serbest stilde 73 kilo da birincilik kazandı. Üzerinden yarım yüzyıl geçmesine rağmen hala “Sembol Sporcu” olarak anılıyor.
Ben de bir zamanlar, bu ünlü güreşçimizin oğlu Gazanfer Doğu ile tanışma şansına sahip olmuştum.
Samsun Kavak Yaşar Doğu Şenlikleri ve Kutlamaları
YAŞAR DOĞU ŞENLİKLERİ VE KUTLAMALARI
Her yıl Ağustos ayı içinde düzenlenir. Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Yaşar Doğu, 1913 yılında Kavak ilçesinde doğmuştur. İlçede Yaşar Doğu’ya olan büyük sevgi nedeniyle, güreşe de büyük ilgi vardır.
Samsun Kavak
GEZİLECEK YERLER
Samsun Kavak Yaşar Doğu Müzesi
YAŞAR DOĞU MÜZESİ
İlçe merkezinde Emirli mahallesindedir.
Samsun Kavak Yaşar Doğu Müzesi
Milli güreşçimiz Yaşar Doğu’nun yaşamış olduğu evde restorasyon çalışmaları yapılmış ve müze olarak 2017 yılında ziyarete açılmıştır. Evde, Yaşar Doğu’ya ait kişisel eşyalar sergileniyor. Ayrıca, yine Yaşar Doğu anısına, her yıl Emirli mahallesinde güreş alanında geleneksel güreşler yapılmaktadır.
Samsun Kavak Yörgüç Paşa Camisi
YÖRGÜÇ PAŞA CAMİSİ
Cami, Osmanlı döneminde Sultan II Murad’ın vezirlerinden Atabey Abdullah oğlu Yörgüç Paşa tarafından yaptırılmıştır. (Yörgüç Paşa: 1414 yılında Amasya’ya gönderilen Şehzade Murad’ın Lalası olarak görevlidir ve o dönemde Amasya çevresinin idare altına alınmasında önemli rol oynamıştır. Bu bölgedeki görevi sırasında, Amasya ve çevre kazalarda birçok eser inşa ettirmiştir.) Çarşı camisi olarak da bilinir. İlk yapılan cami ahşaptır.
Samsun Kavak Yörgüç Paşa Camisi
Ancak daha sonra yıkılmış ve yerine halkın yardımlarıyla şehrin ileri gelenlerinden Hacı Yusuf tarafından 1911 yılında kesme taştan cami yapılmıştır. Caminin minaresi, 1920 yılında bir Rum usta tarafından yapılmıştır. Ancak bir rivayete göre, minarenin şerefe kısmını, kilise mimarisine benzettiği için, Rum ustanın bir köylü tarafından öldürüldüğü söylenir. Rivayete göre, caminin eskiden kilise olduğu, minaresinin ise kilise kulesi olduğu yönündedir.
Samsun Kavak Bekdemir Köyü Camisi
BEKDEMİR KÖYÜ CAMİSİ
Bekdemir köyü, ilçe merkezine 15 km uzaklıktadır.
Ladikli Hacı Abdullah tarafından 1596 yılında yaptırılmıştır. Daha önce Ladik yolunda olan ve çevre halkının Cuma namazı kılmak için kullandığı caminin, yaklaşık 300 yıl önce buraya köye taşınmış, iç süslemeleri, bitki ve çiçek motifleriyle geometrik desenler taşındıktan sonra yapılmıştır.
Samsun Kavak Bekdemir Köyü Camisi
Bu camiyi, bölgedeki diğer camilerden ayıran özelliği: mihrabın üstünde bal peteklerinin olmasıdır. Caminin mihrabında zamanında arılar bal yapmış ve bu ballar satılarak camiye halı ve gaz lambası alınmış, cami görevlisinin maaşları bal satışından elde edilen paralardan karşılanıyormuş. Arılar caminin dış bölümünden içeri girerek bal yapıyorlar, içerideki kapak açılarak petekler alınıyormuş. Bu peteklerden, yılda 150 kilo bal alınabiliyormuş.
Samsun Kavak Bekdemir Köyü Camisi
Meşe ağacından, balta ile yontularak yapılan cami, çivi kullanılmamış ve giydirme yöntemiyle inşa edilmiştir. Çatısı dört kırma olup, pencereleri giydirmeli ve çivisiz olarak yapılmıştır. Yerden yaklaşık 1 metre yükseklikte, dört taşın üzerinde bulunan caminin çevresi zarar görmesin diye kapatılmıştır.
Samsun Kavak Bekdemir Köyü Camisi
Cami 2013 yılında restore edilmiş, ancak rüzgardan yıkılan minaresi yenilenmemiştir. Caminin çevresinde eskiden bir medrese bulunduğu söylenir. Ancak bu medrese günümüze ulaşmamıştır. Cami, orijinalliğini tamamen koruyarak günümüze ulaşmıştır. Yanına yeni bir cami yapılan Bekdemir Camisi, içinin serin olmasından dolayı sıcak havalarda kurslar için kullanılıyor.
Samsun Kavak Çakallı Taşhan
ÇAKALLI TAŞHAN
Eski Ankara-Samsun yolu üzerinde Çakallı mevkiindedir.
Han 13’ncü yüzyılda inşa edilmiştir. Selçuklu Kervansaraylarının bölgedeki tek örneğidir. Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde İpek yolu üzerinde yaptırılmıştır. Giriş, yüksek bir kapıdan sağlanır.
Cephe düzgün kesme taşlardan harçsız olarak yapılmıştır. Mimari plan olarak karma tip hanlar gurubuna girer. Avlusu yarı kapalıdır. 1650 yılında onarım geçirmiş ve Osmanlı dönemini yansıtan eklemeler yapılmıştır. Giriş portali yanındaki yarım yıldız süslemeler bu dönemi yansıtır.
Samsun Kavak Çakallı Taşhan
Büyük kemer tahminen 10-12 metre yükseklikte, yanlardaki kemerler ise 4.5 metre yüksekliktedir. Üst taraftan yağmur suları akmaya başladığından taşlarda siyahlaşma olmuştur. Yanlarda 12 adet sağda ve 12 adet solda olmak üzere 24 adet küçük bölge vardır.
Hanın, ayakta kalarak günümüze ulaşmış kapalı bölümünün önünde, günümüze ulaşmadan yıkılmış bir avlu daha bulunduğu tahmin edilmektedir. Bir rivayete göre hanın giriş kapısı üzerinde şöyle yazmaktadır “Yedi sefer yıkılsam yapılacak gümüm karşımın karşısında saklı”.
Tarihi süreç içinde handa çok sayıda kaçak kazı yapılmıştır. Yine bir rivayete göre, bir zamanlar İngilizlerin buraya geldiği ve kapının üzerinde ve yazının altında saklı olan altınları alıp götürdükleri söylenir.
Samsun Kavak Çakallı Taşhan
2012 yılında yapı restore edilmiştir. Günümüzde Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen bir restoran bulunmakta olup menemen, kaz tiridi ve gözleme servis edilmektedir.
Han: Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk 25 Mayıs 1919 günü Samsun’dan Havza’ya giderken izlediği “Atayolu” üzerinde bulunur.
Samsun Kavak Kaledoruğu Höyüğü
KALEDORUĞU HÖYÜĞÜ
İlçeye bağlı Yenicami mahallesindedir.
Höyük yaklaşık 25 metre yüksekliktedir. Oval biçimli dik yamaçlı bir tepedir. Güney ve doğu tarafında yüzeye çıkan kayalık bir kütlenin üzerine kurulmuştur. Güneyinde Kavak ovasına hakim durumdadır.
Üzerinde kale kalıntıları görülmektedir. Bölgedeki ilk resmi araştırmalar, 1942 yılında yapılmış ve bölge Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Bu araştırma sonuçlarına göre: burası Bakır Çağında önemli bir yerleşim yeridir.
Hitit döneminde ise stratejik konumu nedeniyle Amasya-Samsun karayolunu denetlemek için bir Garnizon olarak kullanılmıştır. Gömütte ölülerin düzeltilmiş toprak üstüne cenin pozisyonunda yatırıldıkları dikkat çeker.
Ölü armağanları arasında el yapımı siyah, kırmızı, kahverengi, yivli (kazıma çizgili) kaplar, yassa balta, hançer, kemik biz ve ağırşaklar bulunmuştur.