Afyonkarahisar Çobanlar

Afyonkarahisar Çobanlar

Afyonkarahisar Çobanlar: Küçük bir yer, tarihi ve turistik özellikleri pek ön plana çıkarılmamış, çıkarılmamış dedim çünkü ilçenin tarihi ve turistik yönü hakkında kaynaklarda hiçbir bilgi yok, burada genellikle termal kaplıca ön planda, bir de Göynük beldesinde Akşemsettin türbesi olduğu söylenen yer var, Bolu ili Göynük ilçesinde de Akşemsettin ile ilgili aynı iddialar var, yorum yapmayacağım, malum bazı değerler, Anadolu’da birkaç yer tarafından birlikte paylaşılıyor, bir zamanlar Çorum Alacahöyük’te bulunan Hititlerin meşhur “Güneş Kursu” nun Ankara Belediyesi tarafından simge yapılması gibi. (daha sonra bu simge Çorum’a iade edilmiş, Ankara Belediyesi simgesi iptal edilmiştir.) Sonuç olarak buralara yolunuz düşerse, tarihi kalıntı bulamayabilirsiniz, bence Termal Kaplıcalara gidin, oldukça modern ve güzel bir tesis.

ULAŞIM

İl merkezine 25 km uzaklıktadır. İlçe Konya karayoluna 6 k m ve Çobanlar Tren istasyonuna ise 4 km uzaklıktadır.

Afyonkarahisar Çobanlar

 

GENEL

İlçe düz ve geniş bir arazi üzerinde konuşlanmıştır. Orta dereceli yüksek dağlar arasında kalır. Deniz seviyesinden yükseklik 990 metredir. İlçe merkezinde tipik Osmanlı yapısını andıran avlulu evler bulunmaktadır. Ancak eski yapı bu kerpiç evler, 2002 tarihindeki depremde ağır hasar görmüş, oturulamaz hale geldiklerinden daha sonra yıkılmışlardır. İlçede İç Anadolu ve Ege bölgesi iklimleri görülür. Türkiye’nin en iyi domatesi burada yetiştirilir ve yetiştirilen domateslerin büyük bölümü yurt dışına ihraç edilir.

TARİHİ

Akarçay kenarındaki höyük, bu bölgede eski Tunç çağından başlayan bir yerleşim bulunduğunu gösterir. Bir söylentiye göre: Danişmentlileri oluşturan Avşar boylarından Süleymanlı koluna mensup bir gurubun bu bölgeye yerleştiği, Çobanlar, Işıklar ve Sülümenli beldelerinin bu oymak tarafından kurulduğu, hatta kurucuların kardeş olduklarıdır. Danişmentlilerin dağılmasıyla onlara bağlı birçok oymak ve boy, baştan başa özellikle batı Anadolu başta olmak üzere Anadolu’nun birçok yerine dağılmışlardır. Çobanlar halkının kökenini bu aşirete mensup olduğu, hatta birkaç kitapta Çobanların 1151 yılında fetih edildiği yazılıdır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında vergi kayıtlarında Çobanlar isminin Çobanlar-ı Kebir (Büyük Çobanlar) olarak adlandırıldığı görülür. İlçe 1926 yılında nahiye yapılmış ve 1955 yılında belediye olmuş ve 1990 yılında ilçe olmuştur.

GEZİLECEK YERLER

Afyonkarahisar Çobanlar Termal Kaplıca

 

ÇOBANLAR TERMAL KAPLICA

2015 yılında hizmete giren termal kaplıca 5000 metre kare kapalı alana sahiptir. Bayanlar ve erkekler olmak üzere 2 bölümdür. Her bölümde ayrı ayrı olmak üzere zemin katta termal havuz, termal havuz içinde jakuzi, şelaleler ve havuz kenarında şezlonglar vardır.

Afyonkarahisar Çobanlar Termal Kaplıca

Türk hamamı kısmındı ise göbek taşı, kese odası ve banyo için kurnalar, sauna, buhar odası vardır. Termal havuz bölümünde buharlaşma oluşmaz çünkü tesiste iklimlendirme sistemi vardır. Kaplıca suyunun özellikle romatizmal hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.

Afyonkarahisar Çobanlar Göynük Beldesi

 

GÖYNÜK BELDESİ

İlçe merkezine 15 km uzaklıkta, il merkezine ise 39 km uzaklıktadır.

Göynük kelimesinin anlamı: güneşte yanmış, acısı olan, elemli, üzüntüden ağlar duruma gelmiş, kızarmış, hicran, ızdırap, keder ve hararet gibi anlamlara gelmektedir.

Göynük beldesi civarında, önemli Frig şehirlerinin kurulduğu tahmin edilmektedir. Tarihi kaynaklar ve bu bölgede bulunup, günümüzde Afyonkarahisar Müzesinde sergilenen bazı buluntular, bu fikri doğrulamaktadır.

Tekke

Köyde bulunan tekke, Yargeldi Sultan (köydeki inanışa göre Akşemsettin) tarafından kurulmuştur. Yargeldi Sultan, Osmanlı dönemi kayıtlarında İnlice köyü (bugünkü adıyla Seydiler) kurucularındandır ve 13’ncü yüzyılda yaşamıştır. Hacı Bektaşı Veli’nin öğrencilerinden Seyyit Hasan Basri’nin yakın arkadaşıdır.

Kara kuyu

Rivayete göre: Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin, Hicaz’a gitmek üzere 1458 yılında yola çıkmış, bugünkü Göynük köyünün bulunduğu yere geldiğinde yanındakiler iyice susadıklarını belirtmek için “Göynüdük” demişlerdir. Akşemsettin elindeki asayı yere üç defa vurmuş, oradan temiz, sol, soğuk su fışkırmıştır. Susayanlar kana kana içmişlerdir. O suyun başında konaklamışlar, ancak o sırada Akşemsettin hastalanıp ölmüştür. Vasiyeti üzerine oraya gömmüşlerdir. Kara kuyu hala bol ve temiz suyu ile köylülerin susuzluğunu giderir. Özellikle Ramazan ayında her aile oruçlarını Kara kuyunun suyu ile açmak ister, kuyu başında kalabalık kuyruklar olur.

Akşemsettin Türbesi

Göynük köyünde Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin’in mezarı bulunduğu söyleniyor. Burada ben daha önce Bolu şehrinin Göynük kazasında da Akşemsettin türbesi bulunduğunu ve hatta yılın bir döneminde Akşemsettin şenlikleri düzenlendiğini biliyorum, bu yüzden burada da gerek beldenin isminin Göynük olması ve gerekse Akşemsettin türbesinin bulunması, bilmiyorum, sanırım Akşemsettin, bu iki yöre arasında paylaşılıyor, yorum yapmıyorum. Ancak burada bulunan Akşemsettin Türbesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından “Dinsel yapı” olarak tescillenmiştir.

 

KOCAÖZ KASABASI

Bu kasabanın eski ismi Fekeli’dir. Kasaba il merkezinin 36 km doğusundadır. İlçe merkezine ise 6 km uzaklıktadır. Bolvadin ilçe merkezi ise 25 km uzaklıktadır.

Yapılan çevre incelemelerinde, beldenin tarihinin Arkaik döneme kadar uzandığı bilinmektedir. Nehir kenarında bulunan mezar höyüklerinin Bronz çağından kaldığı düşünülmektedir. Antik çağda, Anabura kasabası buradaydı.

Afyonkarahisar Çobanlar Anabura-Anabora

 

Anabura-Anabora

Şehir kalıntılarında yapılan çevre incelemesinde tarihi Arkaik devre kadar uzanmaktadır. Frig vadisinin önemli şehirlerinden olan Anabura, Roma döneminde de gelişmiş ve bölgenin en önemli şehirlerinden birisi haline gelmiştir.

Bu şehrin harabeleri, Ilıca mevkiindedir. Akşehir’in Ulupınar köyündeki yaylada tek parça 30 cm yükseklikteki kaya üzerinde Antıocheia-Anaboyria yazılı sınır yazısı, Anabora şehrinin sınırlarının Yalvaç’a kadar uzandığını gösterir.

Afyonkarahisar Çobanlar Anabura-Anabora

Şehir harabeleri, kaya mezarlar, çeşmelerdeki Grekçe kitabeler ve mimari parçalar, buranın tarihinin birer vesikasıdır. Feleli Molla oğlu çeşmesi aynasında, Roma dönemine ait mezar steli vardır. İstiklal Mahallesindeki İzzetlerin çeşmesindeki Grekçe kitabe, Roma dönemine ait olup, bu harabelerden gelen mimari parçalardır.

Afyonkarahisar müzesinde bulunan Artemis heykeli buradan çıkmıştır. Ancak böyle yazmama rağmen, Afyonkarahisar arkeoloji müzesinde bu heykeli bulup göremedim, resmini çekemedim, yani Artemis heykelleri genellikle Efes yöresinden çıkar, burada Artemis heykeli, keşke görseydim veya bir resmi olsaydı, sizlerle paylaşırdım. Evet hani üst kısımda buranın yani Anabura kentinin, Frig ve devamında Roma döneminde çok önemli bir şehir olduğunu belirttim ama inanın daha fazla bilgi, ayrıntılı bilgi yok.

Yeraltı şehri

2003 yılında çiftlik yapımı için temel kazılırken bir yeraltı şehri bulunmuştur. Yeraltı şehrinde incelemelerde bulunan Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi yetkilileri, MS 2 ile 4’ncü yüzyıla tarihlenen yer altı şehrinin 8 kat olduğu, ancak 2 katını gördüklerini söylemişler, gerekli temizlik çalışmalarından sonra ayrıntılı bilgi sahibi olunacağını söylemişlerdir. Ancak aradan geçen yıllara rağmen burada herhangi bir araştırma yapılmamış ve yeraltı şehrinin girişi toprakla kapanmıştır. Evet isterdim ki, size bu yeraltı şehri hakkında ayrıntılı bilgi vereyim ve siz de gidin burayı görün, ancak gitmeyin, görmeyin, çünkü tüm uğraşıma rağmen hiçbir bilgi bulamadım, yetkililerin mazereti sağlam, ödenek yok. Sadece bilginiz olsun, olur da ileride burayı turizme açmaya niyetlenirlerse bir gittiğimizde umarım görürüz, veya bir gören olursa bilgi verirse seviniriz.

Afyonkarahisar şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Düzce Gölyaka

Düzce Gölyaka

Düzce il merkezine 20 km uzaklıktadır. İlin en batı ucunda, İstanbul’a 200 km. Ankara’ya 250 km uzaklıktadır. Kuzeyde ve güneyde bulunan Bolu ve Köroğlu dağlarının uzantısı olan sıra dağlar arasında kalır.

Gölyaka: yemyeşil doğası, yaylaları, şelaleleri, gölleri, ormanları ve yerel yaşam tarzı ile hafızalarda iz bırakacak bir bölgedir. Öne çıkan turizm potansiyelleri: Güzeldere şelalesi Tabiat Parkı, Efteni gölü, Kardüz yaylası Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi, Yanık, Unluk ve Kızık yaylaları, Kültür Park, Toptepe ve Muhap Dede Türbesidir.

GEZİLECEK YERLER:

Düzce Gölyaka
Düzce Gölyaka

Bakacak Şelaleleri:

Gölyaka ilçesi Bakacak köyü Değirmendere mevkiinde bulunan Bakacak şelaleleri ard arda sıralı 6 şelaleden oluşmaktadır. Gölyaka ilçe merkezine 6 km uzaklıkta bulunan şelalelerden ilki çevresinde mesire alanı yapımı çalışmaları devam etmektedir. Şelale çevresi doğa yürüyüşü için uygundur.

Efteni Gölü ve Kuş Cenneti:

Efteni gölü, Elmacık dağı silsilesinin eteğinde, Düzce ovasına ait akarsu ağının birleştiği ve Büyük Melen kanalıyla Karadeniz’e döküldüğü ekolojik bir ağın düğüm noktasındadır. Gölyaka ilçesinde bulunan Efteni gölü, ilçe merkezine 5 km ve il merkezine 25 km uzaklıktadır. D-100 karayoluna 15 km, TEM otobanına ise, 10 km uzaklıktadır.

Efteni gölü ve çevresi, sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve su kaynakları nedeniyle, hayvan yaşamı için uygun bir ortam yaratır. Koruma sahası içindeki sazlık alanlar, açık su yüzeyleri, bataklıklar ve çamur düzlükleri gibi farklı ekolojik nitelikteki habitatlar, başta su kuşları olmak üzere değişik türden çok zengin bir hayvan hayatının barınmasını sağlamaktadır. Efteni gölü ve çevresinde en önemli fauna elemanlarını su kuşları oluşturur. Efteni gölü, 35’i kalıcı olmak üzere 150 tür kuşa ev sahipliği yapmaktadır.

Kuzeybatı-güney rotasındaki (Trakya-Boğaziçi-İç Anadolu) göç yolu üzerinde bulunan alan, Türkiye’de ender görülen ya da nesli tükenmekte olan kuş türlerini barındırmaktadır. Kuşların göç yolları üzerinde önemli bir konaklama ve beslenme sahası olan Eftani gölü, özellikle kışları Avrupa’da yaşayan ancak daha güneye inemeyen bazı göçmen kuşların kışlama ve bazı kuş türlerinin kuluçla alanıdır.

Bu nedenle, göç mevsiminde değişik türden çok sayıda kuş gözlenebilir. Efteni gölü koruma sahasında bulunan diğer kuş türleri ise: nesli tükenme tehlikesi altında olan kuğu, turna, mezgeldek, toy, Sibirya kazı, küçük karabatak, boz ördek, çıkrıkçın, kaşıkçın, potansiyel tehdit altında olanlar: yeşilbaş, fiyu, bekri, kılkuyruk, mazar, pasbaş, elmebaş’tır.

Çevredeki kuş türlerinin izlenebilmesi için 1 adet seyir terası vardır. Leylekler, yaban ördekleri, tepeli beyaz balıkçıllar, angut, sakarmeke, kuğular, gölün gediklilerinden olup, kolay görünenler arasında yer alırlar.

1992 yılında Orman Bakanlığı Milli Parklar Av-Yaban Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü tarafından, av ve yaban hayvanlarının muhafazası, göçmen türlerinin göç yollarının güvence altına alınması, yaşama ortamlarının korunması, geliştirilmesi, iyileştirici tedbirlerin alınması, barınma, beslenme ve uygun yaşama koşulları sağlanması amacı ile koruma statüsüne alınmış ve avlanma yasaklanmıştır.

Av yasağı dışında, olta balıkçılığı yapılabilen Eftene gölünde, karabalık, sazan, turna, tahta balığı, kızılkanat, karakanat, dikenlibalık, kadıncık, yılanbalığı, akbalık ve Tatlısu hamsisi yaşamaktadır.

Eftene gölü kuş türlerinin yanı sıra bünyesinde ender bitki türlerini barındırmaktadır. Nilüfer, süsen, düğün çiçekleri, kamış, nane, su mercimeği bitkilerinin yanı sıra, söğüt, dişbudak, kızılağaç, çınar gibi sucul karakterli ağaçlar da göçe ilk çarpan bitkilerdir.

Efteni gölü, trekking, olta balıkçılığı, bitki ve kuş gözlemciliği ve foto-safari aktiviteleri için oldukça uygundur.

 

Torkul Göleti ve Yaylası:

Uğurköyü sınırları içinde bulunan Torkul Göleti ve Yaylası, il merkezine 34 km uzaklıktadır. Torkul Göleti: 1251 metre yükseklikte bulunan Torkul yaylası içinde volkanik çöküntüden oluşmuş, 5 bin metre kare alana sahip tabii bir gölettir. Alanın tamamı 78 bin metre karedir. Gölet çevresinde bulunan kayın, köknar, gürgen, kestane, akağaç, karaçam gibi ağaçların panaromik görüntüsü eşliğinde piknik, olta balıkçılığı, foto safari, çadır kampı yapılabilir. Torkul ve Odayeri Yaylaları arasındaki 6 km mesafede trekking turları yapılıyor.

Düzce Gölyaka
Düzce Gölyaka

Kardüz Yaylası:

Kardüz yaylası, Gölyaka ilçe merkezine 28 km ve Düzce il merkezine 48 km uzaklıktadır. D-100 karayoluna 38 km ve en yakın yerleşim yerine 19 km uzaklıktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1830 metre olan yaylanın alanı ise 180 hektardır.

Düzce’nin en yüksek noktalarından biri olan Kardüz Yaylası, kış turizmine adaydır. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezine uygun özellikte olan Kardüz Yaylasında kışın kış sporları yapmanın yanı sıra meraklıları için, jip safari, foto safari, dağ bisikleti, trekking, at binme ve kampçılık aktiviteleri yapılıyor.

Kardüz yaylasının, kış turizmi, spor turizmi, kongre-seminer ve yayla turizmine kazandırılması için Düzce Valiliği ve ilgili kurumlarla alanda yapılabilecek turizm ve sportif faaliyetlerin belirlenmesi, alt yapının hazır duruma getirilmesi ve hali hazırda vatandaşın kullanımında olan alanlara dair çözüm önerilerinin geliştirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmış, Bakanlar Kurulunun 06.10.2013 Tarih ve 28787 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan olunmuştur.

Her yıl Temmuz ayında, geleneksel Kardüz Yayla Şenlikleri düzenleniyor. Halkoyunlarının oynandığı, güreş ve yürüyüşlerin yapıldığı şenliklere, Türkiye’nin dört bir yanından yoğun bir katılım gerçekleştiriliyor.

Düzce Gölyaka

Güzeldere Şelalesi ve Tabiat Parkı:

Güzeldere Şelalesi ve Tabiat Parkı, 22.76 hektarlık alanı kaplar. İl merkezine 18 km, Gölyaka ilçe merkezine 11 km uzaklıkta, Güzeldere köyündedir. Rakım 630 metredir. Mesire yeri olarak 1993 yılında, Tabiat Parkı olarak ise 2011 yılında tescil edilmiştir.

Güzeldere köyünden geçen Bıçkı deresi üzerinde bulunan şelale: 120 metre yükseklikten dökülen suyun doğal coşkusunu dev kayın ve gürgen ağaçlarıyla bütünleştirerek muazzam bir görüntü sağlar. Kışın beyaz yorganını örten, ilkbaharda ise ormangülleriyle canlanan Güzeldere’nin en görkemli zamanı ilkbahar ve güz mevsimidir. İlkbaharın ve sonbaharın renk cümbüşüne dönüşen tonları bir tabloya benzetiliyor. Güzeldere şelalesi, doğal peyzaj bitki örtüsü, piknik alanları, düzenlenmiş orman içi dinlenme yerleri ve yürüyüş parkurları ile bölgenin önemli doğal değeridir.

Düzce Gölyaka

Pürenli Yaylası:

Düzce il merkezine 28 km uzaklıktadır. Rakımı 1400 metredir. Düzce, Efteni gölü veya Güzeldere şelalesi yolundan ulaşılan Pürenli yaylası, doğanın coşkusunun renk cümbüşü ile kaynaştığı, su seslerinin kuş seslerine karıştığı bir yaylalar bütünüdür. Mudurnu ile sınır olan yayladan Abant’a, Odayeri yaylasına, Samandere şelalesine ve Kardüz yaylasına ulaşmak mümkündür.

Düzce Gölyaka

Toptepe:

Düzce ovasının kuş bakışı izleneceği en güzel noktalardan biridir. Gözlem terasında Efteni gölünün muhteşem manzarasını izleyebilir, kır gazinosunda yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Toptepe, Düzce ilinin zengin turizm potansiyellerine yakınlığı ile dikkat çeker.

Düzce Gölyaka

Kültür Park:

İlçenin önemli turizm potansiyellerinden biridir. İlçe merkezine 2 km uzaklıktadır. Gölyaka Kültür Parktaki 790 bin metre karelik alan, Bakanlar Kurulu kararı ile turizm merkezi ilan edilmiştir. Yöre halkının mesire alanı olarak kullandığı kültür park: hava sporları, doğa yürüyüşü, çadır ve karavan kampı, bisiklet ve foto safari aktiviteleri için oldukça uygundur.

Düzce Gölyaka

Muhap Dede Türbesi:

Muhapdede köyü sınırları içindedir. Köy merkezi ile Kadife kale arasında kalan yol güzergahı üzerindedir. Köye 3 km uzaklıktadır.

Akçakoca gezi yazım için  Akçakoca

Düzce Çilimli

Düzce Çilimli

 

İlçe, doğuda ve güneyde Düzce Merkez ilçe, batıda Cumayeri, güneydoğuda Gümüşova, kuzeyde ise Akçakoca ilçeleriyle çevrilidir. İlçenin üçte birlik bölümü ormanlık alandır. İlçede inanç turizmi açısından önem arz eden Şeyh Aliyyü-l Muslihiddin Hazretleri, oğulları ve torunları türbeleri bulunmaktadır.

Düzce Çilimli

Tepeköy Camisi:

Tepeköy’de bulunan cami, dikdörtgen planlı, ahşap çatkılı tuğla örgülü ve kırma çatılıdır. Cami yazıtında 1954 yılında yapıldığı belirtilmektedir. Caminin çinko kaplı minaresi vardır. Caminin ahşap minber ve mihrabı yanında tavan ve balkon bölümünde ahşap işçiliği görülür. Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiştir.

Düzce Çilimli

Şeyh Muslihiddin ve Oğulları Türbesi:

Rivayete göre: Şeyh Muslihiddin’in 1484 yılında doğduğu ve Horasan’dan geldiği sanılmaktadır. Soy itibarı ile Zeynel Abidin Oğullarından Bakir/Bakir oğlu, Yahya/Yahya’nın soyundan geldiği söylenir. Anadolu’ya gelerek Ankara’da Hacı Bayram Dergahında ve İstanbul Fatih Külliyesinde ilim tahsilinde bulunan Aliyyül Muslihiddin, Kastamonu’da meftun bulunan Şeyh Şaban-ı Veli ile tanışıp arkadaş olmuştur.

1526 yılında İstanbul-Ankara yolculuğunda, Bolu’nun Elmalık köyünden geçerken büyük İslam mutasavvıfı Halveti Tarikatı pirlerinden Şeyh Tokat-i dergahına uğrayarak 12 sene kalmış, Tokat-ı’ye hizmet etmiştir.

Sonra Çilimli ilçesi, Yukarı Karaköyüne gönderilir. Buranın o günkü ismi “Kokabeli” dir. Kendisi bir süre burada kalmış ve burada vefat etmiş, vefat ettiği yere türbesi yapılarak defnedilmiştir.