Denizli Bozkurt

Denizli Bozkurt

Bozkurt, Denizli arası uzaklık: 52 km. Bozkurt, Dinar arası uzaklık: 89 km.

TARİHİ

İlçe, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında, Balkanlardan Anadolu’ya göç eden muhacirler tarafından kurulmuştur. Kurulduğu yıldan, 1955 yılına kadar köy statüsünde bulunan yerleşim, 1955 yılında bucak ve 1956 yılında Belediyelik olur. 1990 yılında ise ilçe olur. İlçenin isminin kaynağı: 1930’lu yıllarda ovanın ortasında bu istasyonda konaklayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün buraya Bozkurt ismini verdiği tahmin ediliyor.

Bozkurt ismini almadan önce, yerleşim “Hamidiye” ve “Mamudiye” isimli iki köyden oluşmaktadır. Sultan II. Mahmut döneminde yerleşenler köylerinin ismini Mahmudiye, Sultan II. Abdülhamit döneminde yerleşenler ise köylerinin ismini “Hamidiye” koymuşlardır.

Denizli Bozkurt

GENEL

İlçe bağlı bulunduğu Denizli ilinin doğusundadır. İlçe topraklarının büyük kısmı Hambat ovasındadır. Hambat ovası: güneyde Maymun dağı, kuzeyde Söğüt dağları ile çevrilidir. Bu coğrafya, antik dönemlerden beri geçit yoludur. Efes’ten Pamfilyaya giden antik Roma yolu, Konya-Beyşehir-Eğirdir-Laodikea-Ayasuluk’a giden Bizans yolu buradan geçer.

Hambat ovası ismini: Bozkurt ilçesi ile aynı ovayı paylaşan, komşu Çardak ilçesinde bulunan Anadolu Selçukluları döneminde I. Alaaddin Keykubad tarafından 1230 yılında yaptırılan Han-Abad Kervansarayından alır. Yörede karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. İlçenin en büyük özelliklerinden birisi de, bisiklet sayısının fazla olmasıdır. İnsanlar bir yerden bir yerlere giderken genellikle bisiklet kullanırlar ve hatta bisiklet sayısının insan sayısından fazla olduğu söyleniyor.

NE YENİR

Muhacir Somunu

İlçeye özgü lezzetlerden biri olan muhacir somunu, Balkanlarda yaşayan Türklerin Anadolu’ya göç ederken beraberlerinde getirdikleri tatlardan birisidir. Bu somunun üretimi, ilçenin genelinde yapılmaktadır. Daha çok ev halkının günlük ihtiyacını karşılamak için yapılan bu ekmek, mikro ölçekli olarak ticari amaçla da üretilmektedir. Katkısız hamurun mayalanmasıyla yapılan muhacir somunu, kendine has özellikleri bulunan toprak fırınlarda ateş görmeden fırının kendi ısısıyla pişirilir.

Fırının ısıtılmasında talaş, çalı, pür gibi çabuk alev alan ve hemen geçen malzemeler kullanılır. Ekmeğin mayasından kaynaklı olarak kendisine has hafif ekşimsi bir tadı bulunur. Bunun sebebi hazır maya yerine ekşi maya kullanılmasıdır. Muhacir somunu aynı zamanda geç bayatlama özelliğine sahiptir.

Un, patates, su ve maya karışımından üretilen Muhacir Somunu’na peynir suyu da katılarak daha besleyici ve lezzetli olması sağlanır. Somuna patates katılmasının sebebi ise erken bayatlamasını önlemektir. Çörek otu olarak da pişirilen bu ekmek fırından yeni çıktığında tereyağı ile kahvaltıların vazgeçilmez tadı olur.

NE SATIN ALINIR

Avdan Bardağı

Bu ahşap testinin içinde su yazın sıcakta serin kalır. Aynı zamanda suyu içenlerin burunlarına nefis çam kokusu gelir. Oyulup şekil verilen bardağın sızıntı olmayacak şekilde alt kısmı ağaç kabuğu ile doldurulur. Dikkat edin, fiyatı yüksek diye kızmayın, çünkü bir usta günde sadece birkaç bardak yapabiliyor. Bence satın alın, mutlaka beğeneceksiniz.

Denizli Bozkurt Ters Lale

TERS LALE

Buraya gelen ve yerleşen muhacirler, Bulgaristan Deliorman bölgesinden, ters lale soğanı getirmişlerdir. Sadece 1000 metrelik rakım üzerindeki topraklarda yetişen bu çiçek, 1400 metre rakımlı yayla köyünde: Hambat, Dazkırı ve Baklan ovasında, düz damlı kerpiç evlerin arasında yetişmektedir. Her yıl Nisan ayında bu köyde (Hayrettin köyü) ters lale şenlikleri düzenleniyor.

Tuşaya, Ağlayan gelin gibi isimlerle de anılan ters lale, Hıristiyanlarda, Hz İsa’nın çarmıha gerildiği gün, üzüntüden boyunlarını büktüklerine inanıldığı için kutsal kabul ediliyor. Müslümanlarda ise nektarlarını döktükleri için ağlayan lale olarak görülen bu hüzünlü çiçeğin her dalında ters büyüyen dört lale bulunuyor. Çiçeklerin boyu 50-60 cm kadar büyüyebiliyor.

TERS LALE (TUŞAYA) YAYLA ŞENLİĞİ

Her yıl Nisan ayında Hayrettin Mahallesinde düzenleniyor. Şenlikte konserler düzenleniyor, halk dansları topluluğu gösteriler yapıyor.

Denizli Bozkurt

OFOROAD YARIŞLARI

2015 yılında ANDOFF Ankara kupası 2 Yarışı “Birsen Çelik” etabı, Bozkurt ilçesinde yapılmıştır. Yarış, Türkiye’nin en ünlü ofroad sporcularının katılımı ile ilçenin Poligon mevkiinde bulunan doğal parkurda yapılmıştır. Etabın yapıldığı parkur, iş makinesi değmeden tamamen doğaldır.

GEZİLECEK YERLER

Denizli Bozkurt Tren İstasyonu

BOZKURT TREN İSTASYONU

İlçe merkezinde, Sütlaç-Kaklık-Goncalı demiryolu uzatma hattı üzerindedir. 1902 yılında İngiliz Oriental Railway Company tarafından yapılmıştır. Alanda istasyon binasının yanı sıra, hangar, kantar binası ve tuvalet bulunur. Ayrıca hareket memurunun ikamet edebilmesi için tasarlanmış küçük bir lojman vardır.

İstasyon binası: enine dikdörtgen planlı, tek katlı ve kırma çatılıdır. Hangar binası, dikdörtgen planlı, ahşap ve tek katlıdır. Yapının çatısı beşik çatı şeklinde, iki yöne eğimli ve saç kaplıdır. Kantar binası, Cumhuriyet döneminde eklenmiştir. İstasyon binası, 1990’lı yılların başında restore edilmiştir. Günümüzde kullanılmıyor.

Denizli Bozkurt Tutluca Meydan Çeşmesi

TUTLUCA MEYDAN ÇEŞMESİ

İlçe merkezine bağlı Tutluca Mahallesi meydanındadır. Görkemli bir köy çeşmesidir. Cumhuriyet dönemi eseri olan çeşme, betondan yapılmıştır. İki kısımdan oluşan çeşmenin her iki kısmında da beton aharı mevcuttur. Çeşmenin ana kısmının ortasında, ay-yıldız motifi ile bitkisel motif bulunur.

Ana kısım, orta bölüm üzerinde yükseltilmiş dikdörtgen kaideli ve yuvarlak kemerli bir kürsüye sahiptir. Kürsünün sağında ve solunda birer adet eğimli simetrik yükseltiler bulunur. Yükseltiler ile kürsü arasındaki kısımlar, çite benzer bağlantılarla kapatılmıştır. Çeşmenin ana kısım üç cephelidir.

Diğer kısmı dikdörtgenler prizması şeklinde, üzeri beton süslemeli çatıyla örtülü bir yapıya sahiptir. Diğer kısmın sadece ön cephesinde üç adet musluk vardır. Bu cephede basit bitkisel motifler dikkat çeker. Çeşmenin tamamı 2014 yılında yenilenmiştir. Bu aşamada yapı tamamen kırmızı ve cam göbeği yeşil renklere boyanarak üzerine kaplumbağa motifleri işlenmiştir. Çeşme günümüzde kullanılmaktadır.

Denizli Bozkurt Çarşı Camisi

BOZKURT ÇARŞI CAMİSİ

İlçe merkezinde Mahmudiye Mahallesi Atatürk Bulvarı Belediye binası karşısındadır. Cami: dikdörtgen planlı, kırma çatılı bir camidir. İki şerefeli bir minaresi vardır. İç mekanda ahşap tavanda iki tavan göbeği bulunur. Cami: güzel ahşap işçiliği ile göze çarpar.

Denizli Bozkurt Kısık Kanyonu

KISIK KANYONU

İlçe merkezine bağlı İnceler köyünün kuzey doğusunda, köye 7 km uzaklıkta Emir çayının doğduğu yerdedir. Kanyon bu coğrafyanın büyüleyici güzelliklerinden biridir. Zaman zaman su ile buluşur. Bir zamanlar buradan kervanlar geçiyormuş. Acıpayam-Tavas ilçeleri arasında geçit olarak kullanılmış. En derin yeri 4 metre ve yüksekliği 200 metredir.

Tabanı geçirgen kum ile kaplıdır. Bu geçirgen tabaka, kanyon içerisindeki 5 metreden başlayıp aşağılara inildikçe 150 metreye kadar uzanır. 1800’lü yıllarda kanyona raylar döşenmiş ve dağdan, Beylerli’deki ağaç fabrikasına ağaçlar taşınmış. (Ray izleri hala görülebilmektedir.) Kurtuluş savaşı sırasında da kanyon silah ve cephane taşımak için kullanılmıştır.

Denizli Bozkurt Karagöl

KARAGÖL

Bozkurt-Çambaşı köyünün güneybatısında, köye 1250  metre uzaklıkta, ormanlık alandadır. Bir heyelan ve set gölü olan Karagöl olarak bilinen mesirelik alanda, çeşitli su kaynakları, kar ve yağmur suları ile beslenen küçük bir göl bulunur. Bu göl kıyısında, asırlık ağaçlar, su kuşları ve sazlıklar bulunur. Gölün çevresi mesire alanı olarak düzenlenmiştir ve bahar-yaz aylarında bölge halkı tarafından yoğun olarak ziyaret edilir.

Denizli Bozkurt Çambaşı Tapınağı

ÇAMBAŞI TAPINAĞI

Bu Tümülüs, ilçe merkezine bağlı Çambaşı bölgesindedir. 1081 rakımlı tepede bulunan bu Tümülüs, günümüzde Bozkurt ve Çardak ovalarına bakar. Tümülüs: Frigya bölgesinde, MÖ 7’nci yüzyıldan bu yana kullanılan tipik tonozlu Tümülüs mezar tipindedir. Tümülüs: kuzey-güney doğrultusunda uzanır.

Batı duvarı define avcıları tarafından tahrip edilmiştir. Mevcut yüksekliği 6.5 metredir. Tümülüsün üzerinde: küfeki taşından yapılmış dromos, ön oda ve mezar odasından oluşur. Duvarlarında herhangi bir fresk izi yoktur. Tümülüs bölgesinde bulunan seramikler, buranın bir Roma dönemi yapısı olduğunu izah eder. Mezar odasının örgü tekniği de bu görüşü destekler.

Denizli Bozkurt Gökdirekler

GÖKDİREKLER

İlçe merkezinde İnceler mahallesinde bulunan mezar taşları ve ahşap mezar başlıkları ilginçtir. Avdan köyünde bir bayır üzerindeki mezarlıklarda da ahşap mezar başlıkları bulunmaktadır. Eski Türk kültüründe: gökyüzünün, göğe gerilmiş bir çadır olduğuna ve bir direği olduğuna inanılır, bu gökdireklerin bunu ifade ettiği söylenir. Bu mezar başlıklarında, yörede kutsal kabul edilen ardıç ağacı kullanılmıştır. Güzel kokusunun dualarla birlikte ölenlerin ruhlarına ulaşılacağı düşünülmüştür.

 Denizli Sarayköy gezi yazısı hakkında  Sarayköy

Kütahya Aslanapa

Kütahya Aslanapa


Kütahya şehir merkezine çok yakındır. Ancak, bu şirin ilçemizde, gitmeden önce ve gittiğimde, yaptığım tüm araştırmalara rağmen, herhangi bir turizm aktivitesi, doğal veya tarihi güzellik hakkında bir bilgi ve belge bulamadım ve gittiğimde de yaklaşık 1 saat kalıp, ayrıldım, çünkü söylediğim gibi, herhangi bir turizm aktivitesi yok, daha da ötesi, ilçenin kurumsal yapıları, turizm kelimesi hakkında en ufak bir bilgi ve belge verme gereği hissetmemişler, yani: çevresinde birçok tarihi kalıntı bulunan bu yöremiz, inanıyorum ki, bir kısım doğal ve tarihi turizm özelliklerine sahiptir ama en büyük sıkıntımız, burada da gündeme geliyor: Tanıtım yok, ilgi yok.

ULAŞIM

İlçe, Kütahya-Gediz karayoluna 5 km. uzaklıktadır.
Aslanapa ilçesi, bağlı bulunduğu Kütahya il merkezine, 40 km. uzaklıktadır. Aslanapa-Çavdarhisar arasındaki uzaklık: 24 km. Aslanapa-Altıntaş arasındaki uzaklık: 33 km.

TARİHİ

Bölgenin en eski yerleşim yerlerinin başında gelmektedir. Yöredeki ilk yerleşimin, MÖ.3000-2500 yıllarına kadar indiği düşünülmektedir.
Özellikle: ilçe merkezine bağlı “Karadiğin” ve “Ortaca” köylerinde: 6 adet Tümülüs bulunmakta olup, bunların, MÖ.6’ncı yüzyıla ait oldukları bilinmektedir. Göynükören köyündeki taş ocaklarının ise, Roma döneminde kullanıldığı ve buralardan taş kesildiği anlaşılmıştır.

Yöre: Bizans dönemin sonrasında, Türkler ve Germiyanoğulları ve ardından Osmanlılar tarafından ele geçirilmiştir. Osmanlı döneminde ‘Gireği” olarak isimlendirilen bölgenin ismi, daha sonra “Aslanapa” olarak değiştirilmiştir. Çünkü: Azerbaycan ve Nahçıvan civarında yaşayan, İl Deniz oğullarından Meraga Emiri “Arslan Apa” sülalesinden bir gurup Türkmen: bulundukları yerden çıkarak, buraya gelip yerleşmişlerdir ve yörenin isminin, bunlardan geldiği bilinmektedir.

1967 yılında Belediyelik ve 1987 yılında ise, İlçe konumu verilmiştir.
1982 yılına gelindiğinde bu kez: Bayat köyü bölgesinde: 20 milyon yıl öncesine ait “fosil” kalıntıları bulunmuştur. Bu kalıntılar, günümüzde Kütahya Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Kütahya Aslanapa

GENEL

Yöre, denizden 980 metre yüksekliktedir. Coğrafi özellikleri bakımından ise: dağlar, yaylalar ve ovalarla kaplı bulunduğu görülür. Bitki örtüsü ise, makilik ve ormanlıktır. Yörenin iklim özellikleri, karasal ağırlıklıdır. Ancak: Ege bölgesi ve İç Anadolu bölgesi iklim özellikleri de bölgeyi etkilemektedir. Yani, bir geçiş iklim sistemi egemendir.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Aslanapa yöresinde, yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, ilk öneri “tarhana” çorbasıdır. Bunun dışında: hindi, kaz ve tavuk eti ile hazırlanan yemekler de önerebilirim.

GEZİLECEK YERLER

Yazının başında da belirttiğim gibi, Aslanapa yöremizde, maalesef gezilecek-görülecek yer öneremiyorum.

Kütahya tanıtımı.

 

Uşak Sivaslı

Uşak Sivaslı

Sivaslı denilince, akla hemen çilek gelir. Özellikle yaz aylarında, buraya yolunuz düşerse, dalından koparılan taze çilekleri tadabilirsiniz.

Sivaslı ilçesinin belli başlı merkezlere uzaklığı şöyledir: Sivaslı-Uşak arası uzaklık: 34 km. Sivaslı-Denizli arasındaki uzaklık; 120 km. Sivaslı-Afyon arasındaki uzaklık: 148 km. Sivaslı-Manisa arasındaki uzaklık: 227 km. Sivaslı-İzmir arasındaki uzaklık: 245 km. Sivaslı-Ankara arasındaki uzaklık: 405 km. Sivaslı-İstanbul arasındaki uzaklık: 538 km.dir.

İlçe: Uşak-Denizli karayolu üzerinde bulunmaktadır. 1953 yılında Uşak’in il olmasıyla burası da ilçe statüsü kazanmıştır.

TARİH

Hititlerden bu yana, burada yerleşim olduğu bilinmektedir. Hititlerden sonra Frigyalılar, yörede egemen olurlar. Kurulan şehirler ise, Roma ve Bizanslılar tarafından da kullanılmışlardır. Daha sonra, MÖ.670 yıllarında, Lidyalılar görülür.

Milas ve Efes şehirlerinden başlayıp, başkent Sard kentinden geçerek, Uşak-Ahat üzerinden Orta Anadoluya ulaşan kral yolu, yörenin en ünlü tarihi özelliğini ortaya koyar. Kral yolu, ilçe topraklarından geçerek, Karahallı bölgesindeki Cilandıras köprüsüne ulaşır.

Bölgede daha sonra, Persler ve akabinde Büyük İskender’in egemenliği görülür. MÖ.132 yılında ise, Romalılar bölgeye egemen olurlar. Roma hakimiyeti, 500 yıl sürer. Daha sonra Bizans egemenliği ve 1072 yılında, yani 700 yıl sonra, bölgede: Türkler görülür.

Yaklaşık 100 yıl, Germiyanoğulları Beyliği ve 1391 yılında, Yıldırım Beyazıt eliyle, Osmanlı imparatorluğuna geçiş.

1920 yılında, iki yıl süren, Yunan işgali görülür.

Son olarak ilçenin isminin nereden geldiğine bakacak olursak: Sivaslı ilçesinin isminin “Sebaste” kelimesinden Türkçeleştirilerek geldiği düşünülmektedir. Sivas ilinin ismi de, aynı şekilde, o şehrin antik ismi olan “Sebaste” kelimesinin, Türkçedeki ifadesinden başka bir şey değildir.

Her iki şehir de, İmparator Augustus tarafından kurulmuştur. Başka bir söylentiye göre ise: eski dönemlerde Çivril ve Banaz arasında bir kervan yolu bulunmaktadır. Bu kervan yolu üzerinde, Sivaslı ilçesinin bulunduğu yerde bir kervansaray vardır.

Buraya bakan şahıs “Sivas” ilinden gelip, buraya yerleşmiştir. Çevreye yerleşen Türkler, vakit geçirmek için “Haydi Sivaslı’nın yanına gidelim” şeklinde konuşurlar ve Sivaslı’nın hanının bulunduğu bu yer, bugün “Sivaslı” olarak bilinir olur.

Uşak Sivaslı

GENEL

İlçenin rakımı: 1050 metredir. Orman yönünden zengin sayılmaz. Genelde, düzlük olup, hafif engebelidir. Arazi verimlidir. Topraklarından, Menderes nehrinin bir kolu olan, Banaz Çayı geçer.

İlçe, ikinci sınıf deprem bölgesindedir.

Buradaki hakim iklim örtüsü, karasal iklimdir.

Ekonomi: tarıma ve hayvancılığa dayanır. Meyvecilik ve sebzecilik te önemli yer tutar. İlçede, en fazla yetiştirilen meyve: çilektir. İlçede bulunan 400 çiftçi ailesi, yaklaşık 2500 dekarlık alanda çilek yetiştirir ve yıllık 4000 ton çilek hasadı yapılır.

İlçeye bağlı: Özbeyli ve Eldeniz köylerinde, mermer ocakları var. Çıkarılan mermer taşları, işlenmek üzere Afyon şehrine gönderilmektedir. Bu mermer ocaklarının, Romalılar döneminde de kullanıldığı anlaşılmıştır.

Uşak Sivaslı

ÇİLEK FESTİVALİ

Festival, her yıl Mayıs-Haziran aylarında, çilek üretimini teşvik amacıyla yapılıyor. Festival süresince: çilek tanıtımı, en iyi çilek yetiştirme yarışması, çilek güzeli ve çilek çocuk güzeli seçimleri yarışmaları, yöre sanatçılarının müzik programları, şiir, kompozisyon, türkü söyleme yarışmaları, halk oyunları gösterileri gibi etkinlikler düzenlenmektedir.

NE YENİR

Yöreye özel yemekler şunlardır. En başta Tarhana Çorbası gelir. Sonra: Haşhaş sürtmesi, yöreye has bir et yemeği olan gümlü, bulgur ve mercimeğin karıştırılarak pişirilmesiyle yapılan alacatene.

GEZİLECEK YERLER:

Uşak Sivaslı Sebaste Antik Kenti

SEBASTE ANTİK KENTİ

Uşak il merkezinin 35 km güneydoğusunda, Sivaslı ilçesi Selçikler Beldesi yakınlarında, Banaz Çay’ının (Senaros) suladığı geniş bir ova üzerindedir.

Selçikler Beldesinde, köyde, tepe mahallesinde, bir höyük bulunmuştur. Burada yapılan araştırmalarda, yerleşim alanında, MÖ. 4 bin yıllarında yerleşim izleri bulunmuştur.

Sivaslı ve Selçikler arası: antik “Sebaste” kentinin kalıntılarını barındırır. Yani, merkez ilçe bile, Sebaste ören yeri üzerinde kuruludur. Kentin en önemli dönemleri, Romalılar zamanına rastlar.

MÖ 20’de, İmparator Augustus tarafından, imparatora sadık anlamına gelen “Sebaste” adıyla, çevredeki köylerin bir araya getirilmesiyle şehir kuruldu.

Kurulduğu dönemde: imparatorluğun en önemli 12 kentinden biriymiş.

MS 6’ncı yüzyılda, Phrygia Pakatiane bölgesine bağlı bir piskoposluk merkezi haline geldi. Bu dönemde, kentte büyük bir kilise inşa edildi. Bu yapı, 10’ncu yüzyılda bir kubbe ile örtülerek genişletildi ve iki büyük bazilika ile çeşitli şapellerden oluşan bir kilise kompleksi haline dönüştürüldü.

Uşak Sivaslı Sebaste Antik Kenti

1966-1978 yılları arasında yapılan kazılarda, kentin piskoposluk merkezi olduğu dönemden kaldığı düşünülen iki kilise, tiyatro ve Roma hamamına ait kalıntılara rastlandı.

Nekropol alanı köyün güneyinde Çingil çayının etrafındadır. Bu alanda mezarlara ve üç büyük tümülüse rastlandı. Augustus’tan III. Gordianus’a kadar uzun yıllar boyunca şehir kendi sikkesini bastı. Sikkelerin üzerinde baş tanrı Zeus, Dionysos, ana tanrıça Kybele, Ay tanrısı Men ile bazı imparatorların portreleri işlendi.

Evet, gelelim günümüze, Sebaste yakınlarından geçerseniz, mutlaka zaman ayırın ve burayı ziyaret edin.

Antik kent kalıntıları içinde: günümüzde: 2 kilise, 1 hamam ve çok sayıda höyük ve geniş yerleşim alanı dikkati çekiyor. Kilise: 6.yüzyıla tarihleniyor. 10.yüzyılda onarılmış ve üstü kubbe ile örtülmüştür.

Ayrıca, mezarlarda bulunmuştur. Kiliseler ve mezar kalıntılarının çevresi, duvarla çevrilmiştir. Büyük kilise kazısı sırasında bulunan, bir Bizans sikkesi, kilisenin terk ediliş tarihini vermesi açısından önem taşıyor. Aynı tabakada bulunan Selçuklu kandili ve sikkesi, kiliselerin, daha sonraki tarihlerde, Selçuklular döneminde de kullanıldığını kanıtlamaktadır.

Yukarıda belirttiğim gibi, köyün güney tarafındaki Çingil Çayırının çevresinde, nekropol sahası bulunmuştur. Ayrıca, üç Tümülüs görülür. Bunlardan ikisi mezarlığın yanında, diğeri de Yıldıztepe Mahallesinin bulunduğu bölgededir. Bu Tümülüslerde yapılan kazı, sondaj ve araştırmalarda, çok eski dönemlere ait buluntular ele geçirilir. Ancak, bu Tümülüslerin daha önceki tarihi dönemlerde de açılarak tahrip edildikleri görülür.

Ancak: bakımsızlık ve yetkililerin ilgisizliği nedeniyle, tarihi eser kaçakçılarının ilgisi büyük. 1966 yılında yapılan bir kısım kazı sonucu, şehrin bazı tarihi alanları gün yüzüne çıkarılmış ama yine de büyük bölümü toprak altında.

Bölge, 1983 yılında, I. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescil edilir. Bu arada çıkarılan arkeolojik eserler ise, Uşak, Afyon ve İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir. Özellikle, yeni Uşak Arkeoloji Müzesinde, buradan bulunmuş oldukça ilginç buluntular görülebiliyor.

Uşak Sivaslı Hacim Sultan Türbesi

HACİM SULTAN TÜRBESİ

Hacım Sultan Zaviyesi, Uşak ilinden 35 km uzaklıktaki, Sivaslı ilçesine bağlı Hacım köyü mezarlığı ortasındadır. Uşak’ta bilinen en eski Bektaşı zaviyesi Hacım Sultan’dır. Zaviye, Germiyanoğlu İ. Yakub Bey tarafından, H.721/m.1321 yılında Hacım Sultan köyünde yaptırılmıştır. Bugün bu köy, Uşak iline bağlı Sivaslı ilçesi sınırları içinde yer almaktadır.

Germiyanoğulları Beyliği dönemine ait olan Hacım Sultan Zaviyesi, Osmanlıların bölgeyi ele geçirmesiyle birlikte hiçbir tahribata uğramamış, vakıf şartlarına uygun biçimde bölgedeki faaliyetlerine devam etmiştir. Zaviyeden günümüze sadece türbe ulaşmıştır. Fakat köyde yaşayan ihtiyarların söylediklerine göre, türbenin karşısında eskiden bir takım binaların bulunduğu ve bunların bir deprem sonrasında yıkıldığı anlaşılmaktadır.

Yani, zaviye binası ve müştemilatının yakın zamana kadar ayakta olduğu tahmin edilmektedir. Türbenin duvarlarında veya içerisinde, yapılış tarihini gösteren, net bir ibare bulunmamaktadır. Hacım Sultan Türbesi, sekizgen ana mekan ve önünde bulunan dikdörtgen giriş yerinden meydana gelir. Türbede, tavana asılı bulunan ve Hacı Bektaş tarafından Hacım Sultan’a verilen “Batın kılıcı” yerine sembolik olarak asılmış bir  demir kılıç (aslı tahtadan) bulunmaktadır.

Türbenin içinde, Hacım Sultan’a ait sanduka da yer alır. Türbede, sandukanın altında, asıl mezarın bulunduğu yerden “Çile Tepesi” diye bilinen yere ulaşan gizli bir tünel bulunmaktadır. Bu tünelin, diğer kolları ise farklı yerlere çıktığı, köy ahalisi tarafından anlatılır. Bugün, bu tünelin giriş yeri betonla kapalıdır, tüneller ise kullanılmamaktadır.

Uşak Banaz ilçesi gezi yazısı hakkında  Banaz