Manisa Köprübaşı

Manisa Köprübaşı


Burası, Demirköprü barajı ile önem kazanan bir yöremizdir. Bunun dışında, yörenin herhangi bir turizm yatırımı, turizm faaliyeti bulunmamaktadır. Yani, gezecek-görecek tarihi ve doğal güzellikleri var mı derseniz, yaptığım araştırmada ve gittiğimde, Demirköprü barajının yarattığı doğal güzellik dışında, herhangi bir gezilecek-görülecek yer bulamadım.

Bu yüzden, buraya yolu düşen gezginlere: Demirköprü barajı güzelliklerini görmelerini ve özellikle buradaki alabalık çiftliklerinde, kendilerine güzel bir alabalık ziyafeti çekmelerini öneririm.


ULAŞIM

İlçe, Salihli-Demirci kara yolu üzerindedir. Köprübaşı-Manisa arasındaki uzaklık: 120 km. Köprübaşı-Salihli arasındaki uzaklık: 51 km. Köprübaşı-Gördes arasındaki uzaklık: 35 km. Köprübaşı-Demirci arasındaki uzaklık: 50 km.

TARİH

1958 yılında, yörenin en büyük nehirlerinden olan “Gediz” üzerine, taşkınların kontrolü, enerji üretimi ve sulama amacıyla bir baraj kurulur. Demirköprü olarak isimlendirilen bu barajın göl alanında kalan “Borlu” kasabası halkı: bulundukları yerden ayrılmak zorunda kalırlar ve bunların bir kısmı: günümüzdeki “Köprübaşı” yöresine gelerek, buranın oluşumunun ilk temellerini atmışlardır.

Bu yıllarda: günümüzdeki demir köprünün bulunduğu yerde: 2 gözlü, beton bir köprü bulunduğu ve ilçenin isminin buradan geldiği söylenmektedir.

Yerleşim yeri, 1967 yılında Belediyelik, 1991 yılında ise ilçe olmuştur.

GENEL

İlçe arazisinin geneli, son derece engebelidir. Bu engebeli arazinin ortasındaki çanak gibi yerde, yerleşim yeri kurulmuştur.

Yörenin denizden yüksekliği: 250 metredir. Akdeniz iklimi egemendir. Buna bağlı olarak: yazları kurak ve sıcak, kışları ise ılık ve yağışlı geçmektedir.

Yörenin güneydoğusunda, bölgenin en büyük doğal özelliği olan “Demirköprü Barajı” bulunmaktadır. Baraj sahası içindeki ova, bölgenin en düz ve verimli arazilerindendir. Özellikle yaz aylarında, suların çekilmesiyle bu bölgede her türlü tarım yapılabilmektedir.

Yöre insanının en büyük ekonomik etkinliği tarımsal faaliyetlerdir. Genellikle: buğday, arpa, zeytin, haşhaş, çilek, üzüm ve tütün tarımı yapılmaktadır. Özellikle, son yıllarda çilek üretimi önem kazanmıştır. Son yıllarda, baraj gölünde, tatlı su balıkçılığı da öne çıkmaktadır.

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ KÖPRÜBAŞI MESLEK YÜKSEKOKULU

Okul, 1994 tarihinde kurulmuştur. İlk olarak, İşletme Yönetimi programı uygulanmış ve daha sonra: Harita Kadastro ve İşletme-II programları eklenmiştir.

Manisa Köprübaşı

GÜVEÇ YAPIMI

Salihli-Köprübaşı yolu üzerinde bulunan Gökeyüp kasabasında, yaygın şekilde güveç yapımı sürdürülmektedir. Güveç yapımının kadınlar tarafından sürdürülmesi de ilgi çekmektedir. Buraya yolunuz düşerse, güveç kabı almanızı öneririm.

KONAKLAMA

Köprübaşı Öğretmenevi Atatürk Mahallesi. Cumhuriyet Caddesi.no.15 236-5712411

Manisa Köprübaşı

GEZİLECEK YERLER

Köprübaşı ilçesinde, gezilecek yerler olarak yalnızca “Demirköprü barajı” bölgesini yazmak durumunda kaldım. Çünkü, burada iken, yaptığım bütün araştırmalara rağmen, gerek tarihi ve gerekse doğal herhangi bir güzellik olduğu hakkında bilgi edinemedim. Bu yüzden, buraya yolu düşenler, yalnızca Demirköprü Barajı bölgesinde, günübirlik piknik alanı olarak kullanılan yerleri gezip görebilirler.

Manisa Köprübaşı Demirköprü Barajı

          

DEMİRKÖPRÜ BARAJI

Salihli-Köprübaşı ilçeleri arasında, 20’nci km. dedir. Baraj, Gediz nehri üzerinde; 1954-1960 yılları arasında kurulmuştur. 1960 yılında, dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından açılışı yapılmıştır.

Baraj setinin akarsu yatağından yüksekliği: 74 metredir. Barajın gölet sahasında: alabalık üretim çiftlikleri kurulmuştur. Özellikle: Salihli-Demirci arasındaki karayolunda ilerlerken, bu alabalık çiftliklerini görmek mümkündür.

Bu yemyeşil ağaçlar arasında kalan alabalık çiftliklerinde, alabalık satışı yapılıyor ve ayrıca pişirilerek servis yapılıyor. Yani: buradan geçerken, mutlaka zaman ayırıp, kendinize güzel bir alabalık ziyafeti çekebilirsiniz.

Salihli tanıtımı.

Demirci tanıtımı.

Gördes tanıtımı.

Manisa tanıtımı.

 

Kütahya Pazarlar

Kütahya Pazarlar

Pazarlar kiraz ve vişne diyarı, muhteşem lezzetli kiraz ve vişne üretiliyor, peki gezilecek yer var mı, hayır yok.

ULAŞIM:

Pazarlar, Kütahya arası uzaklık: 135 km. Pazarlar, Uşak arası uzaklık: 64 km. Burada ilginç olan, Pazarlar ilçesinin bağlı bulunduğu Kütahya iline, hemen yakınındaki Uşak ilinden daha uzak olmasıdır. Evet, gerçekten Uşak iline çok yakındır. Pazarlar, Şaphane arası uzaklık: 30 km. Pazarlar, Selendi arası uzaklık: 24 km.

TARİHİ:

Pazarlar ilçesinin bulunduğu yer, yöredeki eski yerleşim yerlerinde oturanların mal değişimi yani alış-veriş yaptıkları bir merkez olarak kullanılan yerdir. Zamanla çeşitli sebeplerle bulundukları yeri terk edip buraya göç edenler, Pazarcık yerleşim yerinin ilk yerleşenleridir. 1942 yılına kadar bir muhtarlık olan Pazarcık, 1942 yılından sonra Simav ilçesine bağlanır. 1958 yılında belde olur. 1990 yılında ise ilçe yapılır.

Kütahya Pazarlar

GENEL:

İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 900 metredir. Engebeli bir arazi yapısı hakimdir. Bölgede Ege iklimi hüküm sürer.

Kütahya Pazarlar

PAZARLAR MESLEK YÜKSEK OKULU:

Kütahya Dumlupınar Üniversitesine bağlıdır. 1994 yılında açılmıştır. Halen beş branşta eğitim verilmektedir.

Pazarlar Kirazları

KİRAZ VE VİŞNE:

İlçe topraklarında üretilen vişne ve kiraz: parlak kırmızı renkli, iri taneli ve uzun raf ömürlüdür, bu yüzden yoğun tercih edilir. Toplanan kiraz ürününün büyük bölümü yurt dışına ihraç edilir.

ALTIN KİRAZ VE VİŞNE FESTİVALİ:

İlçede her yıl Haziran ayında düzenlenmektedir. İlk festival 1994 yılında düzenlenmiştir.

GEZİLECEK YERLER:

Maalesef Pazarlar ilçesinde tarihi ve turistik özellik taşıyan herhangi bir yer yoktur.

 Kütahya Hisarcık gezi yazısı hakkında  Hisarcık

Denizli Sarayköy

Denizli Sarayköy

 

Sarayköy denilince aklımda kalan tek özellik Kaplıcalardır. Buralara yolunuz düşerse mutlaka İn Hamamı Kaplıcalarına gidin, özellikçe çamur kürünü deneyin.

 

ULAŞIM

Sarayköy, Denizli arası uzaklık 23 kilometredir. Sarayköy, Aydın arası uzaklık 106 km. Sarayköy, İzmir arası uzaklık 204 km. Sarayköy, Afyonkarahisar arası uzaklık 241 km. Sarayköy, Manisa arası uzaklık: 186 km.

 

TARİHİ

İlçe merkezinin bulunduğu geniş ova, bataklık ve kısmen göl halinde idi ve “Sarıgöl” ismiyle biliniyordu. Zamanla, kuzeyde Buldan yolu üzerinde “Bayramyeri” denen bir adacık oluştu. Bu adacık üzerine “Sarıbey” adında bir aşiret reisi yerleşti.

Aşiret, Oğuz Türklerinden olup, geçimlerini hayvancılıkla sağlayan, sık sık yer değiştiren ve kendilerine Yörük denen bir topluluktur. Sarayköy ismini, bu yöreye ilk yerleşen “Sarıbey” isimli aşiret reisimden almıştır. Bu isim zaman içinde: Sarıgöl ve Sarayköy olarak değişmiştir.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde buranın ismini “Ezineyi Abat” ve “Ezineyi Lazkiye” diye yazmıştır.

1520 yıllarında, Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Saraya mensup ve kendini seyyah olarak tanıtan bir görevli, Acısu köyünde misafir kalır. Ertesi günü yola çıktığında ilçenin eski “Pazaryeri” olarak bilinen yerinde, birkaç kadının mallarını satmak üzere toplandıklarını görür.

Bunun üzerine, Saraya mensup görevli bir ferman hazırlatarak tepe üzerine bir kazık çaktırır. Bu kazık üzerine, yazılı ferman bağlatır ve oradan ayrılır. Altın sarısı ve parlak renkli yazılı bu kağıdı görenler burada haftanın “Cumartesi” günleri Pazar kurulmasının yazılı olduğunu görürler. Bu ferman üzerine, o yıllardan bu yana her Cumartesi günü, ilçede Pazar kurulur. Bu Pazar zamanla tanınır, ünlenir ve hatta Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde bile yazılır.

Evet gelelim ilçenin tarihi geçmişine: 1763 yılına kadar burası bir köydür. Aynı tarihte Aydın iline bağlı bir bucak olur. 1867 yılında Denizli’nin kaza olmasıyla, Denizli iline bağlı bir nahiye olur. 1882 yılında ise Denizli sancak olunca, Sarayköy, Denizli Sancağına bağlı bir kaza olur.

Her yıl 24 Mayıs günü “Milli Mücadeleye Katılış” günü şenlikleri yapılır.

 

Denizli Sarayköy

GENEL

İlçe Aydın dağları ve Menteşe dağları arasında akan Büyük Menderes nehri nedeniyle, aynı ismi alan ovada yerleşmiştir. Bazı köyler ise çevredeki dağ eteklerindedir. İlçe merkezinin kuzeyinden Büyük Menderes nehri geçer. Nehrin suladığı Sarayköy ovası, sulu tarımın yapıldığı verimli bir arazidir.

Özellikle: erik, kayısı ve şeftali üretimi yoğundur. Ayrıca seracılık yoğundur. Yörede Akdeniz iklimi hakimdir. Buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise çok soğuk ve yağışlı geçer. Yöre insanının en büyük ekonomik etkinliği, dokumacılıktır.

Eski zamanlardan bu yana Babadağ ve köylerinde yürütülen dokumacılık, son yıllarda Sarayköy’ün çevre köylerine de girmiştir. Burada genellikle fason ham bez üretimi yapılmak, desen baskılar yapılarak çarşaf ve nevresim halinde piyasaya sürülmektedir. Bölgede yurt dışına ihraç yapılan iki fabrika bulunmaktadır.

 

Denizli Sarayköy Deve güreşleri

DEVE GÜREŞLERİ

Her yıl Ocak-Şubat aylarında geleneksel deve güreşleri yapılarak kış turizminin yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. 

 

Denizli Sarayköy

GEZİLECEK YERLER

 

Denizli Sarayköy Ahmetli Köprüsü

AHMETLİ KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine bağlı Ahmetli Mahallesinde, Büyük Menderes nehri üzerindedir. Bölgedeki en eski köprülerden birisidir. Roma dönemi mimari özelliklerini yansıtır. Dört kemerli olan köprünün uzunluğu 55 metre, genişliği 4.75 metredir. Kemer açıklıkları ise 5.50 metredir.

Köprü yuvarlak kemerli olup tamamen traverten malzemeden yapılmıştır. Kuzey tarafındaki iki kemer, 1’nci Dünya Savaşı sırasında Batı Anadolu’yu işgal eden Yunanlıların Denizli’ye geçişini engellemek amacıyla, Türk kuvvetleri tarafından yıkılmıştır.

Yıkılan kemerler, Cumhuriyet döneminde orijinal ayaklarının üzerinde betonarme tabliyelerle onarılmıştır. Yakın zamana kadar kullanılan köprü, hemen yanına yeni bir köprü yapılmasından dolayı kullanım dışı kalmıştır.

 

Denizli Sarayköy Tren İstasyonu

SARAYKÖY TREN İSTASYONU

İlçe merkezinde bulunan istasyon, 1896 yılında İngiliz Oriental Railway Company tarafından İzmir-Aydın ve Şubeleri Demiryolu Hattı kapsamında yapılmıştır. Alanda idari bina ile ahşap ambar binası bulunur. İdari bina, dikdörtgen planlı, tek katlı, taş örgülü ve kırma çatılıdır.

Ön ve arka cephesinin bir kısmını kaplayan ahşap sundurması batı cephesinden dolanarak U şeklini almıştır. Sundurma ahşap direkler üzerine oturtulmuştur. Yapının kapı ve pencereleri dikdörtgen formlu ve ahşaptır.

Düz sövelerle çevrelenmiş olan kapı ve pencerelerin üzerine tuğladan basık kemerler yapılmıştır. Cephelerinin köşeleri şaşırtmalı şekilde döşenmiş kesme taşlarla hareketlendirilmiştir. İstasyon günümüzde kullanılmıyor.

 

SULTAN SARI BABA TÜRBESİ

 İlçe merkezine bağlı Tekke Mahallesindedir. 18 veya 19’ncu yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Türbe, Anadolu’nun Türkleşmesi sırasında Horasan’dan geldiği söylenen din büyüğü Sarı Baba’ya aittir. Türbe yapısı, orijinalinde birbirine bitişik iki sekizgen planlı odadan meydana gelmektedir.

Ancak bilinmeyen bir tarihte yapılan tadilatla giriş kısmı değiştirilmiştir. Duvarları karkas tekniği üzerine taş malzeme ve harçla yapılmıştır. Yapının çatısı kiremitle kaplıdır. Çatı saçağı kademeli yapısıyla dikkat çekmektedir. Türbenin giriş kısmı üç ahşap sütun üzerine oturtulmuş 2 adet Bursa kemerine benzer kemere sahiptir.

Giriş kapısı oldukça alçak bir noktada olup ahşaptır. Giriş kapısının iki yanında birer adet yekpare taş söve vardır. Kapının üzeri kilitli taşlardan yapılmış basık kemerle çevrilidir. Sanduka odasına, türbedar odasının içinde bulunan oldukça alçak bir kapıdan girilir. Sanduka odasının tavanı, ortasında iç içe yerleştirilmiş yıldız motifleri bulunan işlenmiş ahşap plakayla süslenmiştir.

Her yıl çok sayıda kişinin ziyaret ettiği Sultan Sarı Baba Türbesi, 2012 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir.

 

TEKKE CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Tekke mahallesindedir. 1900 yılında yapılan cami, Osmanlı dönemi mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Caminin bahçesinde Sultan Sarı Baba Türbesi bulunur. Bahçenin bitişiğindeki parselde ise caminin haziresi vardır. Hazirede 1873 ile 1874 ve 1911-1912 yılları arasında mezar taşları bulunmaktadır.

Kare planlı olan caminin duvarları yığma moloz taş olarak inşa edilmiştir. Son cemaat yerinin üst örtüsü, beş adet ahşap sütun üzerine oturtulmuştur. Bu üst örtüde 4 adet Bursa kemerine benzer kemer yer almaktadır. Son cemaat yerinde, üst örtüyü yarıp geçen oldukça yaşlı bir ardıç ağacı vardır. Harime giriş son cemaat yerinin ortasında bulunan dikdörtgen formlu ahşap kapıdan sağlanmaktadır.

Harim kısmının zemini ve tavanı tamamen ahşaptır. Camini mihrabı iki kademeli bir nişten meydana gelmektedir. Mihrap duvarının her iki yanında birer ahşap pencere vardır. Mihrap duvarının sol köşesinde ahşap kürsü bulunur. Mihrap ile duvardaki sağ pencere arasında ahşap minber bulunur. Caminin batı duvarında da iki adet pencere mevcuttur.

Pencereleri dikdörtgen formlu ve ahşaptır. Doğu duvarının tam ortasında bulunan kare formlu küçük pencere açıklığı dikkat çekmektedir. Son cemaat yerinin harim duvarındaki kapının solunda bir pencere daha vardır.

2012 yılında Sultan Sarı Baba Türbesi ile birlikte aslına uygun olarak restore edilen Tekke camisi, günümüzde ziyarete ve ibadete açıktır.

Denizli Sarayköy İn hamamı kaplıcaları

İN HAMAMI ILICALARI

 

Denizli-Aydın karayolu üzerinde, Sarayköy ve Buharkent’e 10 km uzaklıkta, Kızıldere Mahallesine 5 km uzaklıktadır.

Tekke hamamı mevkiinde bulunan kaplıcalar halk arasında “Kokar Hamamı” diye de biliniyor. Termal su, yüzeye yakın bir yerden 90 derece sıcaklıkta çıkıyor ve 38-40 derecede termal tedavilerde kullanılıyor. Öte yandan açılan kuyulardan ve sondajlardan çıkarılan suyun sıcaklığı 140 dereceye kadar çıkıyor ve kaplıca haricinde bu su seraların ısıtılmasında kullanılıyor.

İzmir Bölge Hıfzısıhha Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2004 yılında yapılan analiz sonuçlarına göre, kaplıcada çıkan sodyum bikarbonatlı, sülfatlı kükürtlü, florürlü ve termomineralli suyun kimyasal özellikleri ortaya konulmuştur. Buna göre: Kaplıca: banyo uygulamaları şeklinde değerlendirildiğinde, romatizmal hastalıklardan romatoid, artrit, ankilozon başta olmak üzere kronik dönemlerde kronik bel ağrısı, eklem hastalıkları ve yumuşak doku rahatsızlıklarında etkilidir.

Denizli Sarayköy İn hamamı kaplıcaları

Kaplıca çamur kürleri şeklinde de kullanılır. Bu çamura: turba çamur deniliyor. Çamur organik ve inorganik bileşenlere sahip ve binlerce yılda oluşmuştur. Suda çözülebilen kremsi yapısı sayesinde deriden kolay çıkabilen turba çamur, biomineraller, vitaminler ve diğer pek çok organik madde içeriyor.

Çamur kürleri, özellikle cilt hastalıklarında oldukça yoğun kullanılıyor. Ayrıca mantar, kaşıntı, uyuz, sedef gibi hastalıklarda hızlı ve etkin sonuçlar verdiği söyleniyor. Hatta, bölgeden çıkarılan sudan: kremler, şampuanlar ve sabunlar üretiliyor.

Sonuç olarak, burada iki tane termal otel bulunuyor. Bu tesisler oldukça lükstür.

 Denizli Bekilli gezi yazısı hakkında  Bekilli