TÜRKİYE Gezi yazısı planı rehberi örneği turları butik oteller

Sakarya Arifiye

Arifiye, Adapazarı arası uzaklık 8 km. Arifiye ilçesinden demir yolu da geçmektedir. Yeni gar binası, 2018 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Yüksek Hızlı Tren, burada durmaktadır.

TARİHİ

Arifiye, 1954 yılına kadar Sapanca’ya bağlı bir nahiyedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Arifiyeye yerleşen Osmanlı göçebeleri ile nüfus mübadelesi sonucu Anadolu’ya gelen Müslümanlar, Kafkaslardan gelen Gürcüler, Abaza ve Çerkezler, Balkanlardan gelen Müslüman Arnavut, Boşnak ve ayrıca Bulgaristan, Romanya ve Kırım’dan gelen soydaşlarımız buraya yerleşirler.

Bölgede zenginliği ve yardımseverliğiyle tanınan “Arif Bey’in ismi 1850 yıllarında beldeye verilir ve köyün ismi “Arifiye” olur. 1956 yılında burada Belediye teşkilatı kurulur. 1940 yılında günümüzde “Tank Palet Fabrikası” olarak bulunan yerde Arifiye Topçu Alayı kurulur. Arifiye, 2008 yılında İlçe olur.

GENEL

Marmara bölgesindedir. Sapanca gölünün doğusunda, Adapazarı’nın güneyindedir. Ortalama rakımı 40 metredir. İlçenin kuzeyi ve güneyi topoğrafya eğimi bakımından birbirinden çok farklıdır. Bölgede: irili ufaklı birçok sanayi tesisi vardır. Ulaşım olanaklarının bulunması ve Adapazarı’na yakınlığı nedeniyle iş imkanlarının artması sonucu, Arifiye hızla göç almaya ve nüfusu artmaya başlar. Bölgede Karadeniz ve Akdeniz iklimlerinin ortak etkileri görülür.

Bu yüzden zaman zaman her iki iklim kuşağının ortak özellikleri yaşanır. İlçede geleneksel tarım ve hayvancılık ön planda iken, 1970’li yıllardan sonra giderek azalmıştır. Çünkü yöreye birçok sanayi kuruluşu gelmiştir. Marmara Bölgesinin en önemli oto sanayilerinden birisi Sakarya Ota Sanayi Sitesinin büyük bölümü, ilçe sınırları içerisindedir. Sakarya 1 Numaralı Organize Sanayi Bölgesinin tamamı Arifiye ilçesindedir.

SÜS BİTKİSİ

İlçede süs bitkisi yetiştirilmesi için oldukça uygun olan mikroklima özellikleri görülür. Bu yüzden yoğun olarak süs bitkisi üretimi yapılmaktadır. Dış ve iç mekanların süslenmesinde kullanılan süs bitkileri, genel olarak kent peyzajlarında, konut çevre düzenlemelerinde ve diğer yerlerde kullanılır.

TANK PALET FABRİKASI

Sakarya-Bilecik karayolu üzerinde, Sakarya Şehirler Arası Otobüs Terminali karşısındadır. Ülkemizde bu fabrikayı duymayan, tanımayan çok az kişi olduğu kesindir. Çünkü, bir süre önce, yoğun şekilde ülke gündemine yerleşmiştir. Evet, burada ilk olarak 1940 yılında Arifiye Topçu Alayı kurulur. Burası daha sonra 1’nci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü olmuştur, yani bir anlamda, askeri birliklerin araç ve silah gibi teçhizatının bakım ve onarımının yapıldığı bir yerdir.

Sonrasında, buraya “Tank Palet Fabrikası” kurulmuş ve bu fabrikada TSK gözbebeği “Fırtına Obüs bataryaları” ve de mevcut tankların modernizasyonu sağlanmaya başlanmıştır. Evet bu girişten ve ayrıntılı bilgiden sonra, sonrası hakkında yorum yapmıyorum.

GEZİLECEK YERLER

Sakarya Arifiye Sakarya İl ormanı tabiat parkı

SAKARYA İL ORMANI TABİAT PARKI

Park: Arifiye-Sapanca karayolu üzerinde, Sakarya il merkezine 12 km uzaklıktadır. Dinlenme ve rekreasyon amaçlı düzenlenen parkın bir bölümü, ilçe sınırları içerisindedir.

Sakarya Arifiye Sakarya il ormanı tabiat parkı

Buradan Sapanca gölünün eşsiz manzarası izlenebilir. Park alanında: kalma için bungalov evler, bisiklet, atv, binicilik, mesire ve piknik alanları, kamp yerleri bulunmaktadır.

GÖLBAŞI PARK

Sapanca gölünün doğu kıyısında, ilçe sınırları içinde bulunmaktadır. Bu yüzden Sapanca gölünün muhteşem güzel manzarası izlenebilir. Park alanında: yürüyüş yolları, sosyal tesisler, spor tesisleri, çocuk oyun alanları ve piknik yerleri bulunur.

ADLİYE KALESİ

İlçe merkezine bağlı 15 km uzaklıktaki Adliye Köyünün güneyinde, Sakarya nehri ve Anadolu demiryolu arasındadır. Adliye köyüne 1.5 km uzaklıktadır. Kale, Sakarya nehrinin Geyve boğazından çıktığı stratejik bölgeyi kontrol etmek için yapılmıştır. Kale: yöresel taş malzemeden yapılmıştır. Duvar kalınlığı 2 metredir. Duvarların yüksekliği ise yer yer 6 metreyi bulur.

Yaklaşık 120 x 90 metre ölçülerinde olan kale, dikdörtgen planlıdır. Batı kenarında görülen kemer, 13’ncü yüzyıl Bizans kalelerinde görülen bir teknik olan tuğlalarla tasarlanmıştır. Kalenin nehir tarafındaki duvarı çökmüştür. Zaten aslına bakarsanız kaleden pek fazla eser kalmamış, sadece bir tane duvarı görülebiliyor. Çünkü kalenin iç kısmında kalan bölümlerde halen tarım yapılmaktadır.

KARINCALIDEDE TÜRBESİ

Adapazarı-Eskişehir yolu üzerinde, Adliye köyü yakınlarında, yola bakan yüksek bir tepenin üzerindedir.

Türbe ismini: karıncalarla doğaüstü ilişkiler kuran ve onlarla adeta konuşan bir Türkmen ermişinden almıştır. Söylentilere göre, karıncalar tarafından basılan bir köyün ahalisi, Karınca Baba’ya başvurarak köylerini bu karıncalardan kurtarmasını isterler. Karıncalı Dede, çevreye zarar veren karıncaları konuşarak ikna eder, yanına toplar ve birlikte hayat sürerler.” Yani, hayatını adeta karıncalarla birlikte geçirir.

Türkmen ermişinin vasiyeti üzerine, kayanın üzerine mezarı yapılmış ve zamanla “Karıncalı Dede Türbesi” olarak ziyaret edilmeye başlanmıştır. Türbeyi ziyaret edenler: dileklerinin kabulü için bölgede bulunan ağaçlara bez bağlarlar. Ayrıca karıncaların yemesi için pirinç bırakırlar. Rivayetlere göre: “Eve giren karıncalar için, türbede dua edilince karıncalar ortadan kaybolur” Son olarak: burayı ziyaret edenler, burada piknik yaparlar.

Sakarya Kaynarca hakkındaki gezi yazım için Kaynarca

Sakarya Akyazı

Akyazı, Türkiye’nin ulaşım açısından en şanslı ilçelerinden biridir. E-5 ve D-100 karayolu ile TEM otoyolu ilçeden geçer. İlçe merkezi E-5 yolundan, güneye doğru 10 km içeride kalmaktadır. Akyazı, Adapazarı arası uzaklık: 29 km. Akyazı, Karapürçek arası uzaklık: 12 km. Akyazı, Hendek arası uzaklık: 33 km. Akyazı, Mudurnu arası uzaklık: 60 km. Akyazı, Geyve arası uzaklık: 65 km.

TARİHİ

Romanın ilk dönemlerinde, Bitinyanın Akyazı kesimi, Balat krallarının hakimiyetindeydi. Balat kralı Amintos: MÖ 27 yılında ölene kadar, bölge Romalılar tarafından bir uygu olarak kullanıldı. Bölge, Malazgirt zaferinden sonra Artuk Bey tarafından Selçuklu topraklarına katıldı. Akyazı yöresi, Osman ve Orhan Bey döneminde Osmanlı hakimiyetine girdi. 24 Mayıs 1920 tarihinde, Çerkez Ethem, Akyazı’ya geldi. Akyazı halkı onu kurtarıcı olarak karşıladı. Akyazı, 1944 yılında Kocaeli vilayetine bağlı bir kaza oldu. 1954 yılında Sakarya’ya bağlantı. İlçe ismini, üzerinde kurulu bulunduğu Akova’dan almaktadır. Yazının diğer anlamı ovadır. Yani: Akova, diğer ifadeyle “Akyazı” anlamına gelmektedir.

GENEL

İlçe, Marmara bölgesinin Doğu Marmara alt bölgesindedir. Yörede yaşayan insanların en büyük gelir kaynağı tarımdır. Son zamanlarda yörede seracılığa önem verilmektedir. Orman söylerinde yaşayan Akyazılılar: arıcılık, ipekböcekçiliği ve çilek üretimi yaygındır. Yörede Karadeniz iklimi özellikleri görülür. Buna bağlı olarak bol yağış olur ve yağışlar genellikle kışın kar şeklindedir. Sakarya bölgesinde ilk kar, Akyazı’nın yüksek kesimlerinde görülür. İlçenin güneydoğusunda Keremali dağı ve Göktepe: ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda kerestecilik yapılır.

GEZİLECEK YERLER

KUZULUK KAPLICALARI

İlçenin güneydoğusunda, ilçe merkezine 8 km uzaklıktadır. Termal kaynaklarda suyun sıcaklığı 37-80 derece arasındadır. Suları sodyum sülfatlıdır. Termal tesisler, uzun yıllardır devre mülk veya otel olarak hizmet vermektedir. Kaplıca suları birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. (özellikle, mide, böbrek, karaciğer ve romatizmal hastalıklar, cilt, egzama ve sedef hastalıkları)

Kaynağın içerdiği amonyum değerlerinin uyarı sınırlarının üzerinde olması nedeniyle, içme kürlerinde kullanılmaz. Burada bir de “Kuzuluk Maden Suyu” bulunuyor. Suyun içeriğindeki karbondioksit serbest olarak bulunduğundan içimi kolaydır, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelir.

SÜLÜKLÜ GÖL

Milli Park; Mudurnu-Akyazı yolu üzerindedir.

Bölgede bulunan Tabiat Koruma Alanında irili ufaklı ve farklı renklerde göller bulunmaktadır. Bunlar içinde en büyük olanı “Sülüklü göl” dür. Bundan başka bölgede iki göl daha bulunuyor. Sülüklü göl, turkuaz renklidir. Rakımı 1070 metredir. Göl, yıllar önce meydana gelen heyelan sonucu oluşmuştur. Derinliği 25 metredir. Dibi balçık olduğundan yüzmek ve balık tutmak yasaktır. Ama burada tamamen orman ortamında, yürüyüş, kamp ve diğer çoğu doğa aktivitesi yapabilirsiniz. Özellikle kampçılar tarafından bölge yoğun tercih ediliyor, çünkü tuvalet ve temiz su için çeşme bulunuyor. Bu arada ilginç bir not: göle “Sülüklü göl” deniliyor ya, göle bırakılan balıklar nedeniyle sülüklerin nesli tükenmiş, artık gölde sülükler oldukça azmış.

AKBALIK YARIŞ ALANI:

Sakarya il merkezine 25 km uzaklıktadır. Tem otobanından Akyazı istikametine ayrılarak Akyazı merkezinden Akbalık köyüne ulaşmak mümkündür. Burada engelli at yarışları yapılıyor. Atların cinsi ve koşacakları mesafeye göre, önceden parkurlar hazırlanıyor.

Sakarya Ferizli hakkındaki gezi yazım için Ferizli

Sakarya Serdivan

Üniversite öğrencileri yoğun, tarihi ve turistik yer derseniz, bence burada bulunan Justinyen köprüsünü mutlaka gidin görün, o kadar önemli bir anıt ki, İstanbul-Ayasofya ile yaşıt, diğer yandan yamaç paraşütü sevenler için burada gayet uygun bir paraşüt alanı bulunuyor.

ULAŞIM

Serdivan, Adapazarı arası uzaklık: 5 km. dir. Serdivan, İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı arası uzaklık 129 km. Seldivan, Kocaeli arası uzaklık: 71 km.

TARİHİ

Yerleşim yerinin, ilk olarak 17’nci yüzyılda buraya yerleşen Rumlar tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. İlk adı “Petrades” dir. Zaman içinde “Sardovan” olmuş ve daha sonra “Serdivan” olarak kullanılmaya başlamıştır. Lozan anlaşmasından sonra yapılan nüfus mübadelesi sırasında, Serdivan’da ikamet eden Rumlar buradan ayrılmış, yerlerine Müslüman nüfus gelmiştir. Yeni gelenler, Rumların boşalttığı mekanlara değil, yeni bir alanda kurulan yerleşime yerleşmişlerdir. Daha sonra 1928 yılında Arnavutluk, 1934 ve 1951 yıllarında Bulgaristan ve Yugoslavya göçmenleri gelirler. 1948 yılında ise Karadeniz bölgesinden gelenlerle birlikte beldenin nüfusu hızla artmıştır. 1956 yılında Belediye kurulmuştur. 1980 yılında Belediye teşkilatı kaldırılmış, 1982 yılında yeniden kurulmuştur. 1999 Gölcük depreminden sonra buranın nüfusu hızla artmıştır. 2008 yılında ise İlçe olmuştur.

GENEL

Serdivan Belediyesi, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Metropol alanında bulunan bir ilçedir. Bu yüzden ilk bakışta, farklı bir yerleşim yeri olarak algılanmaz. Sapanca gölünü bir kısmı ilçe sınırları içerisindedir. Doğu Marmara bölgesinde bulunmaktadır. Adapazarı ovasının uç noktalarındaki tepeler üzerine kurulmuştur.

Söz konusu tepelerin tamamı yapılaşmaya uygun değildir. Ancak nispeten zemin yapıları sağlamdır ve sürekli rüzgar almaktadır, nem oranı düşüktür. Yani, buranın deprem bölgesi olduğu düşünüldüğünde, sağlam zemini ile Serdivan çevrede en tercih edilen ilçelerden birisi haline gelmektedir. Yörede Karadeniz ve ılıman iklim hakimdir. İlçe sınırları içinde orman oranı oldukça düşüktür. İlçe içinde, iki tane büyük alışveriş merkezi bulunmaktadır. Evet, ilçenin en büyük özelliklerinden birisi de öğrencilerin burada oldukça fazla sayıda barınıyor olmalarıdır. Çünkü Sakarya üniversitesine yakındır ve depremde en az zarar gören ilçelerin başında gelmektedir.

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ KAMPÜSÜ

1982 yılında kurulan Sakarya Üniversitesi Kampüsü, ilçe sınırları içerisinde, ilçe merkezine sadece 2 km uzaklıktadır. Sakarya Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Kampüsü ilçe içindedir.

GEZİLECEK YERLER

JUSTİNİANUS KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine 8 km uzaklıktadır. Burada ilginç bir durum var, köprünün altından herhangi bir akarsu geçmiyor. Bu yüzden, günümüzden yüzlerce yıl önce yapılan köprünün ne amaçla yapıldığı bilinmiyor. Büyük olasılıkla, yıllar önce köprünün altından Sakarya nehri akıyordu, ancak nehir yatak değiştirince köprü açıkta kaldı. Ancak uzmanlar bu görüşü desteklemiyor, çünkü köprü ile nehir arasında yön farkı var, Sakarya nehri güneyden kuzeye akmaktadır. Köprünün mimari şekline bakıldığında ise, köprünün altından geçen suyun, kuzeyden gelip güneye gitmesi gerekir. Köprü topukları ve sel yaranlarının yönü bunu gösteriyor. Peki cevap nedir? Muhtelif görüşler var. Bu görüşlere göre: köprünün yapım amacı, Sakarya nehri ile Sapanca gölünü birleştirmek ve Marmara denizine bağlamaktı. Böylece Bizans döneminde ticari anlamda Anadolu’ya ulaşım daha kolay olacaktı.

Bizans imparatoru Justinianus tarafından MS 558-560 tarafından yaptırılmıştır. Erken Bizans döneminde, Anadolu’da bulunan en görkemli anıtsal yapılardan bir tanesidir. Köprü yapılış tarihi olarak, İstanbul-Ayasofya ile yaşıttır.

Köprüye önceleri Latince “pons” yani “köprü” denilmiştir. Bundan başka, kendine özgü bir ismi yoktur. Bir zamanlar buralarda yaşayan Rumlar, köprüye “Beş gözlü köprü” ismini vermişlerdir, ancak bugün köprünün beş gözü bulunmamaktadır.

Taş köprü 365 metre uzunluğunda ve 9.80 metre genişliktedir. Toplam 12 kemerlidir.

Köprünün batı ucunda: tak izi vardır. 1838 yılında Laborde isimli bir gezgin tarafından çizilen gravürde köprünün batı ucunda günümüze ulaşmayan bir zafer kapısının bulunduğu görülüyor.

Doğu ucunda ise apsisli bir yapı ve köprüyle ilgili olduğu düşünülen tonozlu müştemilat denen çeşitli yapı kalıntıları bulunmaktadır. Apsisin yüksekliği 11 metre, genişliği ise 9 metredir.

Restorasyon çalışmaları yapılıyor, bu esnada üzerinde haç işareti bulunan bir sütun başlığı bulundu ve Sakarya Müzesinde korumaya alındı. Yıllar içinde kaybolarak toprağa karışan diğer parçaların da bulunması için çalışmalar sürdürülüyor. Son yapılan çalışmalarda: köprünün yakınlarında bir sarnıç ve hamam tespit edilmiştir.

Bu arada, köprü 1999 depremini küçük birkaç çatlakla atlatmıştır.

Köprü, 2018 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesine dahil edilmiştir. Ben bu köprüyü gidip bizzat görmedim, ama en kısa zamanda gitmeyi ve görmeyi planlıyorum, sizler de mutlaka gidin ve görün, gerçekten muhteşem bir anıt, tarihi eser.

SERDİVAN TEPE

Buradan yamaç paraşütü yapılmaktadır. Buraya ulaşım: Sakarya Üniversitesi yolu üzerinden sağlanır.

Serdivan tepesinde yükseklik yaklaşık 230 metredir. Özellikle: pist doğal çimdir ve aynı zamanda 30 paraşüt serilebilmektedir. Bölgede hakim rüzgar: kuzey-kuzeybatı yönündedir.

SERDİVAN GÖLPARK

Gölpark, Sapanca gölünün kuzey kıyısında kurulmuş ve 2013 yılında hizmete açılmıştır.

Serdivan ilçesinin Sapanca gölü kıyısında 8.5 km kıyı şeridi bulunuyor. Burada: çocuk oyun alanları bulunuyor. Gölpark çevresinde: ormanlık alanlar vardır. Sahil şeridinde iskeleler, oturma ve gezinti alanları yapılmıştır. Buralarda, gölün diğer kısımlarına oranla çok daha az yapılaşma görülüyor.

Özellikle: yaz aylarında akşamları göl kıyısında bulunan çay bahçelerinde oldukça güzel zaman geçirebilirsiniz. Ayrıca: gezinti, piknik alanları ve dinlenme yerleri düzenlenmiştir. Burası özellikle İstanbul ve diğer yakın şehirlerin gürültü ve kalabalığından kaçmak isteyenler için ideal.

Sakarya Kocaali gezi yazım hakkında Kocaali