Ordu Gürgentepe

Ordu Gürgentepe

Gürgentepe, Ordu arası uzaklık 48 km dir. Gürgentepe, Gölköy arası uzaklık 13 km dir.

TARİHİ

Ordu-Sivas kara yolunun 48’nci kilometresinde bulunan 1275 rakımlı bir mevkiiye “Gürgentepe” denir. Uzun yıllar küçük bir yerleşim yeri olarak kalmıştır. Ordu-Sivas karayolunun açılmasıyla gelişmeye başlamıştır.

Ancak, bu yol daha önce yani Osmanlı döneminde 1885 yıllarında kervanların geçmesi için kullanılan bir yoldur. Ormanlık, dağlık ve engebeli bir arazide bulunan bu yol, kış döneminde devamlı kar yağdığı ve asayişin bozuk olması nedeniyle pek yoğun kullanılmamıştır.

İlçenin günümüzde bulunduğu yerde bir han varmış. Bu han uzun yıllar kervancıların dinlenmeleri için bir konaklama yeri olarak kullanılmıştır.

1940-1950’li yıllarda bu kervan yolu, küçük değişiklikler yapılarak motorlu araçların kullanımı için karayoluna dönüştürülmüştür.

Bu esnada, yolun kıyısında bulunan han da civar yerleşim yerlerinin ilgisini çekmiş, Pazar yeri özelliği kazanmıştır. 1955 yılında Belediye kurulur ve “Gürgentepe” ismini alır. 1987 yılında ilçe olur.

Ordu Gürgentepe

GENEL

İlçe Ordu-Sivas kara yolunda önemli bir geçit üzerinde kuruludur. Canik dağları ve Giresun dağlarının kesişim noktasında, sarp ve dağlık bir arazi yapısı hakimdir. İlçe Karadeniz’e yakın olmasına rağmen, Karadeniz dağlarının sahilden itibaren birdenbire yükselmesi nedeniyle, engebeli bir arazi yapısına sahiptir.

Ortalama rakımı 1275 metredir. Yörede Karadeniz iklimi etkileri görülür. Bol miktarda yağış alır. Yılın belli mevsimlerinde sis görülür.

NE YENİR

Buralara yolunuz düşer ve mahalli lezzetleri tatmak isterseniz, şunları önerebilirim: “Pancar çorbası, mısır çorbası, karalahana sarması, mıhlama”

GEZİLECEK YERLER

Ordu Gürgentepe Çamlıca Tepesi

ÇAMLICA TEPESİ

Göller Sağlık Sokaktadır. Gürgentepe-Gölköy kara yolu üzerindedir.

Çamlıca tepesi sosyal tesislerinde bulunanlar şunlardır: “Yürüyüş alanı, seyir terası, serender (ambar), restoran ve kafeterya, kamelyalar, çivisiz ahşap bir cami” Ayrıca: Nisan ve Mayıs aylarında orman gülleri açar.

Orman gülleri: fundagiller familyasından 800 kadar gösterişli çalı türünün ortak adıdır. Türkiye’de Karadeniz kıyısındaki ormanlık alanlarda yetişir. Ayrıca genellikle süs bitkisi olarak da yetiştirilir. Çiçek renkleri: beyaz, sarı, pembe, kırmızı, mor ve mavi arasında değişir. Ancak çiçekli kalma süresi ortalama iki haftadır.

Ordu Gürgentepe Dikenlice Kaya Mezarları

DİKENLİCE KAYA MEZARLARI

Dikenlice Köyünde, Mağara Mahallesindedir. İlçe merkezine uzaklık 20 km dir.

Mezarların Geç Helenistik ve Erken Roma dönemlerine ait olduğu düşünülmektedir. Bir kaya kütlesi üzerindedir.

Burada kayalara oyulmuş 9 tane mezar vardır. Mezarlar tek odalıdır. Mezar odalarına giriş, kuzeydendir. Oval bir açıklıktan mezarlara girilir. Mezar odaları dikdörtgen planlıdır. Mezar odalarının içinde ölülerin konulduğu sekiler vardır.

Ordu Gürgentepe Dikenlice Kaya Mezarları

Giriş kısmı ve mezar odaları oldukça fazla tahrip edilmiştir. Bu anıt mezarların bulunduğu kayanın üzerinde, muhtemelen ticaret yolunu kontrol eden bir kale olduğu tahmin edilmektedir. Maalesef bu tarihi yerler yani mezarlar, halen köylüler tarafından depo olarak kullanılıyor. Yani gidip görmeye kalkarsanız üzülürsünüz, gitmeyin.

Ordu Gürgentepe Eski Köy Saitler Camisi

ESKİKÖY SAİTLER CAMİSİ

Eskiköy’de mezarlık içinde yaklaşık 600 yıllık olduğu tahmin edilen bir cami vardır. Saitler camisi denen bu cami ile ilgili olarak köylülerin anlattığı bir efsane vardır.

Köy halkı cami yapmak için bir araya gelirler. Köyün ileri gelenleri caminin yeri olarak köyün mezarlığını uygun görürler. Kesilen ağaçlardan yapılan keresteler, caminin yapılacağı mezarlığa taşınır. Ancak ertesi günü, mezarlıkta daha önce koydukları keresteleri göremezler.

Keresteler mezarlıktan 100-150 metre uzakta durur bulurlar. Keresteleri tekrar cami yapmak istedikleri yere taşırlar, ertesi günü keresteler yine koydukları yerden 100-150 metre uzaktadır. Bunun üzerine mezarlık girişine bir nöbetçi dikerler.

Adam, gecenin yarısında bir bakar, ak saçlı ve ak sakallı bir adam kağnısı ile gelir ve kalasları eski yerine taşır. Nöbetçi bu gördüklerini köy halkına anlatır ve bunun üzerine cami, mezarlığın içine değil, şimdiki yerine yapılır.

AKKİLİSE

Akmescit mahallesindedir. İlçe merkezine 51 km uzaklıktadır. Kilisenin temel kalıntıları ile Osmanlı döneminden kalma medresenin taş bir duvarı görülebilir.

Ordu Ulubey hakkındaki gezi yazım için   Ulubey

Ordu Gölköy

Ordu Gölköy

Gölköy, Ordu arası uzaklık 62 km dir. Gölköy, Gürgentepe arası uzaklık 16 km. Gölköy, Ulubey arası uzaklık 44 km. Gölköy, Tokat arası uzaklık: 153 km. dir.

TARİHİ

Yerleşimin eski ismi “Hapsamana” dır. Bu ismin, Sümerce olduğu iddia edilmektedir. Osmanlı resmi kayıtlarında ise, 1547 yılında ve 1613 yılında Hapsama yerleşiminden bahsedilir. 1936 yılında Hapsama müstakil kaza olmuş ve ismi değiştirilip “Gölköy” yapılmıştır.

Gölköy yerleşimi ilk olarak, Sınman köyünde kurulmuştur. 17’nci yüzyıl ortalarında ise günümüzdeki yerine geçmiştir. Yeni yerinde, yerleşimi ilk olarak kuran Şıhmanoğlu Hacı Ali Ağa’dır. Torunu Hacı Ali Ağa ise, günümüzde konak olarak bilinen ve surlarla çevrili binayı yaptırmıştır. İlçe ismini, topraklarında bulunan göl ve ilçeyi ikiye ayıran Gölköy ırmağından almıştır. Gölköy ırmağı, Bolaman ırmağının bir koludur. Gölköy, 1936 yılında Ordu iline bağlı bir ilçe olmuştur.

Ordu Gölköy

GENEL

Buranın özelliklerinin başında, ülkemizde en uzun ömürlü insanların burada yaşaması yani yaşam süresinin burada oldukça uzun olmasıdır. Burada ortalama yaşam yaşı 82’ dir. Ayrıca Gölköylü aşçılar, ülkemizde Bolu Mengen’den sonra en çok tercih edilen aşçılardır. Yerleşim yeri, Orta Karadeniz bölgesindedir. İl merkezinin güneyindedir. İlçe sınırlarında iki doğal göl vardır. Bunlar: Ulugöl ve Gök gölüdür.

GEZİLECEK YERLER

KONAK-ŞATO VE TARİHİ HAMAM

Gölköy yerleşimini ilk kuran Şıhmanoğlu Hacı Ali Ağa’nın torunu Hacı Ali Ağa tarafından 1600’lü yıllarda yaptırılmıştır.

Kasabaya hakim bir yerdedir. Yapı surlarla çevrilidir. Günümüze kadar birçok onarım görmesine rağmen, hala kalıntıları görülmektedir.

Kalıntılar içinde özellikle hamam dikkat çeker. Hamam Şıhmanoğlu Osman Ağa tarafından yaptırılmıştır. Bahçe içinde, hamamın 52 basamaklı merdivenle inilen kuyusu, halen kullanılmaktadır. Bu su sarnıcı halk arasında “Elli iki badal” olarak bilinir. Sarnıcın 52’nci basamağından inildiğinde, solda kare biçiminde bir su deposu vardır.

GÖKGÖLÜ

İlçe merkezindedir. Yerin altından kaynayan suyla oluşmuş doğal bir göldür. Suyu sodalıdır. Gökgölü çevresine bu doğal güzelliği görmek için gelen turistlerin ihtiyaçları düşünülerek yeme içme yeri ve halkın dinlenmesine olanak sağlayacak düzenlemeler, Belediye tarafından yapılmıştır.

ÇERMİK GÖLÜ

İlçe merkezinin yaklaşık 500 metre kadar güneyinde bir göldür.

Bu gölün sularının, maden suyu özelliği taşıdığı ve özellikle böbrek taşlarının düşürülmesinde etkili olduğu söyleniyor. Burada bir etkinlik vardır. Her yıl 20 Mayıs’ta (Mayıs Yedisinde) tüm çevre ilçe ve beldelerin katılımıyla düzenlenen “Bahar Şenliklerin” de, yöredeki bayanlar, bu kaplıcanın suyu ile şifa bulma ümidiyle ağrıyan yerlerini, kollarını, bacaklarını yıkarlar.

Ordu Gölköy Kalesi

GÖLKÖY KALESİ

Kaleköy Mahallesindedir. Buraya “Hapsamana” kalesi de denir. İlçe merkezine 4 km uzaklıktadır. Ordu ilinin en yüksek kalesidir. Kalenin yüksekliği 150 metredir. Hatta, söylenenlere göre, kalenin çevresi tuzaklarla çevrili olduğundan Ordu ilinde işgal edilemeyen tek yerdir. 

Kale, ana kaya üzerine yapılmıştır. Kalenin Perslerden kaldığı tahmin edilmektedir. Hatta, MÖ 3 ve 4’ncü yüzyıllarda Pers kralı Dara tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. 18’nci yüzyıldan sonra önemini kaybetmiştir. 1455 yılına ait bazı kayıtlarda, yörede Hapsama Kalesinin üs olarak kullanıldığı kayıtlıdır.

Girişi, güneybatı cephesindedir. Tek kapılıdır. Kalenin surlarının büyük bölümü günümüzde yıkıktır. Sadece güneybatı cephesindeki sur duvarları nispeten daha iyi durumdadır. Gözetleme kulesi ve girişindeki kale burcu sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Kale ve çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında, çeşitli dönemlere ait seramik parçaları bulunmuştur. Ayrıca mezar ve sur kalıntıları görülür. Kümbet benzeri bir yapı yıkıntısı da ilgi çeker. Kale 1997 yılında, UNESCO tarafından Dünya Antik Eserler Listesine alınmıştır.

Ordu Gölköy Kalesi

Son bir not, duyduğuma göre kale önceden Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmadığından, kalenin içindeki araziler şahıslar tarafından tapulanmış, bunların kamulaştırılması gündemdeymiş.  

Bir de Tayfun Paşa konusu var. Söylenenlere göre Osmanlı döneminde kale Tayfun Paşa ve askerleri tarafından korunmuş ve bu yüzden kaleye “Tayfun Paşa” kalesi ismi verilmiştir. Bu bir iddia, doğruluğu meçhuldür.

Ordu Gölköy Dereçayır Camii

DEREÇAYIR CAMİİ

Emirler Köyündedir. İlçe merkezine uzaklığı 11 km dir.

Ordu Gölköy Dereçayır Camii

Caminin Selçuklular döneminden önce Canik Türkleri tarafından, pelit ağacı kullanılarak, 6-7 cm lik tahtaların birbirine geçmesi, hiç çivi kullanılmadan, ağaç yontma ve kertme yöntemiyle yapıldığı görülür. Yapının girişi kuzey cephededir.

Giriş kapısının batısında, 1859-1860 tarihleri okunmaktadır. Ancak bu tarihlerin büyük ihtimalle onarım tarihleri olduğu düşünülmektedir. Çünkü caminin yapım tarihinin 13’ncü yüzyıl olduğu düşünülmektedir. Ana giriş kapısı, tek kanatlı ve ahşaptır. Burada ince bir husus var. Caminin giriş kapısı alçaktır, çünkü camiye eğilerek giriliyor yani nefis terbiye ediliyor.

Ordu Gölköy Dereçayır Camii

İç mekanda, bütün duvarlar ahşaptır. Ancak duvarlar sadedir, süsleme bulunmaz. Mihrap, minber ve vaaz kürsüsü ahşaptır. Caminin içinde büyük pencere yoktur. Küçük bir pencereler bulunmaktadır ki bu pencere 1 cm yüksekliğinde ve 2 cm genişliğindedir. Çünkü namaz kılarken insanların önünü görebilmesi ve ışık alabilmek için bu küçük pencereler yapılmıştır.

Ordu Gölköy Dereçayır Camii

Caminin minaresi yoktur. Çatı kiremittir. İç mimarisinde kayda değer bir değişiklik yapılmamıştır. Özellikle oyma figürleri mutlaka görün. Özgünlüğünü korumuş cami, günümüzde halen ibadete açıktır. Sadece giriş bölümüne, sonradan tuğladan ek yapılmıştır. Caminin bahçesinde de tarihi mezarlık bulunur.

ÖZLÜ KÖYÜ KAYA MEZARLARI

Değirmenbükü mahallesinde, dere yatağında bulunan büyük bir kaya kütlesine (bu kaya kütlesine Gülkayası denir.) 2.2 metre taban ölçülerinde ve 1 metre yüksekliğinde mezar oyulmuştur. Halk arasında mağara olarak bilinir. İlçe merkezine uzaklığı 11 km. dir.

Kaya mezarları ile Emirler Dereçayırı camisi arasındaki uzaklık 150 metredir. Buna istinaden, bölgenin çok eski bir yerleşim yeri olduğu düşünülmektedir. Hatta Özlü köyü, 1600’lü yıllara kadar Gölköy bölgesinin merkeziymiş. Köyün eski ismi “Şıhman” köyüdür. Çünkü burada Şıhman oğullarından Hacı Ali Ağa yerleşikmiş, ancak kendisi 1600’lü yıllarda Gölköy merkezde bulunan Konak mevkiine yerleşmesiyle şu an ki Gölköy önem kazanmaya ve merkez olmaya başlamıştır.

ÖZLÜ KÖYÜ ASIRLIK GÜRGEN AĞAÇLARI

Özlü köyü Yeni cami mevkiinde Şıhman mezarlığındadır.

Burada çevresi yaklaşık 7 metre ile 4 metre arasında değişen 5 tane ağaç vardır. Ağaçların kaç yıllık olduğu ile ilgili kesin bilgi yoktur. Halk arasında 1452 yılında bir Osmanlı askeri tarafından dikildikleri söylenir. Ağaçlardan en büyüğünün çevresi 670 cm, çapı ise 213 cm dir. Dört kişi el ele tutuştuğunda ağacın çevresini ancak sarabilmektedir. Ağaçlar tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

AYDOĞAN YAYLASI VE AYDOĞAN TEPESİ

İlçe merkezine 25 km uzaklıktadır.

Tepe 1971 metre rakımlıdır. Orta Karadeniz ve Canik dağlarının en yüksek tepesidir. Aydoğan tepesi, kış turizmi açısından oldukça tercih edilen bir ziyaret yeridir. Tepede 60 metre yükseklikte bir verici bulunmaktadır. Çünkü ülkemizde Sarıkamış’tan sonra en uzun kayak pistine sahiptir. Kar ve çim kayağı pisti için çalışmalar sürdürülmektedir.

Ordu Gölköy Kilisesi

GÖLKÖY KİLİSESİ

Gölköy Mahallesindedir. Kesme taş ve moloz taş kullanılarak yapılmıştır. Üst örtüsü günümüze ulaşmamıştır. Yapıya giriş batı cephesindendir. Ancak kapı açıklığı tahrip olmuş, günümüze ulaşmamıştır.

Ordu Gölköy Ulugöl Tabiat Parkı

ULUGÖL TABİAT PARKI

Süleymaniye köyündedir. İlçe merkezine 15 km uzaklıktadır.

Ordu Gölköy Ulugöl Tabiat Parkı

Ordu ili genelinde önemli bir cazibe yeridir. Aynı zamanda Ordu ilinin en büyük doğal gölüdür. (krater gölüdür.) Gölün çapı yani büyüklüğü yaklaşık 250 metredir. Çevresi ormanlarla kaplıdır.

Ordu Gölköy Ulugöl Tabiat Parkı

Ulugöl Tabiat Parkı, ülkemizin 36’ncı Tabiat Parkıdır. Gölü çevreleyen kayın ormanının her mevsim ayrı bir güzel görüntüsü ortaya çıkar. Özellikle sonbahar mevsiminde yaprakların sararmasıyla oluşan renk armonisi muhteşem güzellikler sunar.

Ordu Gölköy Ulugöl Tabiat Parkı

Yüksekliği 1240 metredir. Gölün uzunluğu 301 metre, genişliği 139 metredir. Çevresi ise 850 metredir. Gölde yaban ördeği avı yapılmaktadır. Ayrıca gölde alabalık yakalanabilir.

Ordu Gölköy Uugöl Tabiat Parkı

Ulugöl tabiat parkında, bu büyük gölden ayrı, iki tane de küçük göl vardır. Bu göller sazlıklarla kaplıdır.

Her yıl, Ulugöl Milli Parkında, Temmuz ayının 3’ncü Pazar günü geleneksel olarak “Ulugöl Şenlikleri” düzenleniyor.

Ordu Gölköy Ulugöl Tabiat Parkı

Ayrıca her yıl 20 Mayıs Şenlikleri kapsamında Ulugöl’de “Durgun Su Yarışları” düzenlenmektedir.

ÇEPEKLİ GÖLÜ

Ulugöl’ün 70 metre güneyinde, Haruniye Mahallesi sınırlarındadır.

Gölün üst yüzeyinde, suyun durgunluğundan kaynaklanan, yüzeyi kaplayacak şekilde, krem renginde, yoğun bir yosun tabakası vardır. İsmini de bu görüntüden almaktadır.

Ordu Gölköy Dibektaşı Bal Ormanı

DİBEKTAŞI BAL ORMANI

Düzyayla mevkiindedir.

Bu arada bal ormanı nedir biraz bahsetmek gerekirse, bal ormanı, arıcılığın biyolojik çeşitliliğinin korunması, gelecek nesillere aktarılması, sürdürülebilir gıda güvenliği ve erozyonun önlenmesi açısından uygulamaya konulan bir süreçtir. Çünkü bal üretiminde Ordu ili ve çevresi ülkemizde 1’nci sıradadır. Bal ormanları arıcıların hizmetine sunuluyor.

Ordu Gölköy Dibektaşı Bal Ormanı

Bal ormanlarında; mor çalı çiçeği, orman gülü, ıhlamur, böğürtlen, kestane, alıç, ahlat, kuşburnu, kekik, dağ çileği, dağ armudu, kuş üvezi, mürver, su pençesi, akağaç, yabani erik, yabani elma, kızılcık gibi yüzlerce çeşit bitkiden arılar bal yapabiliyorlar. Bal ormanlarındaki bitki çeşitliği nedeniyle arıcılar bu alanlara büyük ilgi gösteriyorlar.

Rakımı 1340 metredir. Ormanda: erik, kiraz, elma, ıhlamur, armut, alıç ve akasya türü ağaçlar vardır.

Ordu Gölköy Uluvahta Yaylası

ULUVAHTA YAYLASI

İlçenin en güzel yaylalarından birisidir ve ilçe merkezine 14 km uzaklıktadır.

Ordu Gölköy Uluvahta Yaylası

Deniz seviyesinden 1350 metre yüksekliktedir. Yayla yaklaşık 3 km uzunluğundadır. Genişliği 500 metredir. 5-6 km ileride Ulugöl bulunuyor.

Ordu Gölköy Uluvahta Yaylası

Gölköy deresi bu yayladan doğar ve yaylayı ikiye böler. Her yıl 20 Mayıs tarihi sonrasında ilk hafta sonunda burada geleneksel 3 gün süreli “Uluvahta Yaylası Güreş ve Kültür Şenlikleri” düzenlenir. Bu şenliklere 50 bin kişinin katıldığı söyleniyor. Şenliklerde çadırlar kurulur, halk konserleri düzenlenir.

Ordu Gölköy Yemişken Yaylası

YEMİŞKEN YAYLASI

İlçe merkezine 12 km uzaklıktadır.

Darahta yaylasına gelmeden önce, Yemişken yaylasından geçilir. Yayla, geniş meraları, gür ormanları ile doğallığını korumuş bir yayladır. Burada bulunan Yemişken Kilisesi, yaylada doğal güzelliğin dışında tarihi bir değer de katmaktadır. Yemişken Yaylası, Uluvahta Yaylası ile birlikte doğa yürüyüşü tutkunları için keyifli bir nota oluşturur.

Ordu Gölköy Yemişken Kilisesi

YEMİŞGEN KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Yemişgen Yaylasındadır.

Ordu Gölköy Yemişken Kilisesi

Darahta kilisesinde olduğu gibi ne zaman yapıldığı hakkında bilgi yoktur. Eskiden yörede yaşamış olan Hıristiyan Rumlar tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Kilise, günümüzde çok tahrip olmuştur, ancak yine de turistler tarafından ziyaret edilmektedir.

DARAHTA KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Darahta Yaylasındadır.

Osmanlı döneminde, bölgede yaşayan Gayrimüslimler tarafından yapılmıştır. Ancak hangi tarihte yapıldığı bilinmez. Bölgede Gayrimüslimlerin yaşadığına dair diğer kanıtlar: Gölköy kalesi kilisesi ve Yemişken kilisesidir ancak bunlar zamana yenik düşmüş ve tahrip olarak yok olmuşlardır.

 Ordu Ünye hakkındaki gezi yazım için  Ünye

Ordu Çaybaşı

Ordu Çaybaşı

Çaybaşı, Ordu arası uzaklık 94 km. dir. Çaybaşı, Ünye arası uzaklık 39 km dir. Çaybaşı, İkizce arası uzaklık: 7 km. Çaybaşı, Akkuş arası uzaklık: 40 km.

TARİHİ

1831 yılında Çaybaşı, Ordu ilinin batısındaki Ünye’nin bir köyüdür. 1955 yılında Çilader nahiye olur. 1960 yılına kadar adı “Çilader” köyü olan yöre, 1990 yılında Çaybaşı adını alarak ilçe olur. İlçenin isminin kaynağı: Akkuş’dan doğup gelen Akçay ve Curi çayının oluşturduğu vadilerin ortasında ve bu vadilerin başında olması nedeniyle “çayların başındaki yer” anlamında buraya Çaybaşı ismi verilmiştir.

Çilader köyü hakkında anlatılan bir efsane vardır. “Çilader köyünde Çilağa adında zengin ve zalim bir ağa vardır. Bu adam köydeki işlerini köylülere zorla yaptırırmış. İşlerini yaptırmadan önce adamlara haber salar, adamları köy meydanında duyurularını yaparken “Çilağa der ki ……. “ diye söze başlarlarmış.

Zamanla bu söz “Çilağa der ki, yerine Çilader” olarak söylenir olmuş. 1990 yılında Çaybaşı ilçe olur.

Ordu Çaybaşı

GENEL

Orta Canik dağları üzerinde, engebeli bir arazide bulunmaktadır. İlçe merkezinin rakımı ortalama 560 metredir. Denizden uzaklık ise 19 km dir. Doğusunda Curi çayı, batısında ise Akçay çayı geçer.

Yörede Karadeniz iklimi hakimdir ve buna bağlı olarak her mevsim yağışlıdır. Yazlar sıcak ve yağışlı, kışlar ılık geçer. İlçe topraklarının yüzde 70 bölümü, fındık ağaçlarıyla kaplıdır. Geri kalan kısmı ormanlıktır.

İlçede yaşayanların başlıca ekonomik etkinliği fındık tarımıdır. Başkaca halıcılık yapılır. Halk yazın fındık toplamak için köylere gider ve kışın ise merkeze iner.

GEZİLECEK YERLER

Ordu Çaybaşı Mesire Alanı

ÇAYBAŞI MESİRE ALANI

İlçe merkezine 1 km uzaklıktadır. Rakımı 500 metredir. Özellikle yaz aylarında, ilçe halkı tarafından yoğun olarak tercih edilmektedir, elbette en büyük özelliği ilçe merkezine çok yakın olmasıdır.

KAZANKAYA ŞELALESİ

İlçe merkezine 3 km uzaklıkta bulunan Yenicuma Köyündedir.

Şehir merkezinden Kazankaya şelalesine gitmek isterseniz, 2.5 kilometrelik bölümü araçla gider ve sadece 500 metre yürüyerek şelaleye ulaşabilirsiniz. Burada doğal bir gezi parkuru vardır.

Ordu Çaybaşı İçeribükü Camii

İÇERİBÜKÜ CAMİİ-YENİ CUMA CAMİİ

Yenicuma  Köyündedir.  İlçe merkezine 2.5 km uzaklıktadır.

Çantı denen bir teknikle, çivi kullanmadan yapılan ahşap camilerin en güzel örneklerinden birisidir. Türk ahşap geleneğinin günümüze ulaşan en eski örneklerindendir. Caminin muhtemelen 1864 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Çünkü herhangi bir kitabesi yoktur, sadece iç mekana giriş kapısı üstünde, bir tarih yazılıdır ancak okunaklı değildir. Yerden 50 cm lik taş platform üzerine inşa edilmiştir. Yapı malzemesi olarak ahşap kullanılmıştır.

İki katlıdır. Birinci kat ile ikinci kat arasındaki kirişlerin iç kısmı, değişik geometrik şekilde oymalarla süslüdür. Duvarları 5 cm kalınlığında tahtaların, çivi kullanılmadan birbirine giydirilmesiyle yapılmıştır. Çatısı kiremit kaplıdır.

Minare yoktur. Cami içinde mihrap, minber ve vaaz kürsüsü ahşaptan yapılmıştır ve sade boyalıdır.  Cami günümüzde ibadete açıktır, yani hala kullanılmaktadır.

Ordu Çaybaşı Tekke Köyü Camii ve Haziresi

TEKKE KÖYÜ CAMİİ VE HAZİRESİ-KARGILI CAMİİ

İlçe merkezine bağlı ve 3 km uzaklıktaki Tekke köyündedir.

Cami, aynı ilçede bulunan Çayır camisine benzemektedir. Ancak her iki caminin de yapım tarihi ve yaptıranları bilinmez. Öte yandan, yapılan araştırmalara göre, plan düzeni ve süslemelerine bakılarak caminin 19’ncu yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Daha sonra camide çeşitli tadilatlar yapılmıştır. 1905 yılında camide önemli tadilat yapılmıştır. Ayrıca 1985 yılında ise, harimin kuzey duvarı kaldırılmış, kuzey revak iç mekana dahil edilmiştir. Evet, bu cami diğerlerinden farklı olarak ibadete açık değildir.

Ordu Çaybaşı Manastır Şehitliği

MANASTIR ŞEHİTLİĞİ

İlçe merkezine bağlı Tekke köyü ile Eğribel köyü arasında bulunan Manastır köyündedir. Şehitlik Evliyayanı yöresinde devlet-vatandaş işbirliğiyle yapılmış ve 2007 yılında açılmıştır. 1919-1922 yılları arasında bölgede Ermeni çetelerinin Manastır köyünde yaptığı katliamın en büyük kanıtı olarak bu anıt yaptırılmıştır.

Anıtta, katledilen 15 vatandaşın adı yazılıdır. (Aslında şehit sayısı 17 ancak sadece 15 tanesinin isimleri belirlenmiştir.) Şehitliğin ana kaidesinde kullanılan pirinçten dökülen Ayyıldız Sivas’ta hazırlanmış ve 35 kilodur. Yine anıtta kullanılan tek parça mermer kitabe ise yaklaşık 500 kilo ağırlığındadır.

Ordu Çaybaşı Çayır Mahallesi Camii

ÇAYIR MAHALLESİ CAMİİ

Çayır köyündedir. İkizce-Çaybaşı kara yolu üzerindedir ve ilçe merkezine 4 km uzaklıktadır.

Cami, ilçenin güneyinde bulunan Kargılı ahşap camisiyle benzerlik taşır. Zaten ilçedeki ahşap 4 caminin hepsi Cuma namazına yönelik işlevleri nedeniyle Cuma camii olarak isimlendirilir. Muhtemelen 1867 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Çünkü avluda bulunan çeşmede 1864-1865 ile 1871 tarihleri işlenmiştir. (H 1281 ve 1288) Ancak bu tarihler, cami değil şadırvanın inşa edildiği tarihler de olabilir. Taş bir kaide üzerinde ahşap malzeme kullanılarak yapılmıştır.

İki katlıdır. Caminin tüm iç duvarlarında, tahta lambri kullanılmıştır. Ahşap tavanın ortasındaki tavan göbeğinde işleme bulunur. Minaresi yoktur. Günümüzde ibadete açıktır.

Ordu Çaybaşı Çayır Mahallesi Çeşmesi

ÇAYIR MAHALLESİ ÇEŞMESİ

Kitabesi: bitkisel motiflerin işlendiği hat üzerindedir. Burada toplam beş tane kitabe vardır. Güney yönündeki kitabesinde, 1865 tarihi okunmaktadır. Kesme taş kullanılarak yapılmıştır. Dört cephelidir. Sonradan betondan şadırvan yapılarak çeşme kapatılmıştır. Çeşme gövdesi: bitkisel ve geometrik süslemelerle kaplıdır.

Ordu Çaybaşı Kapılı-Cıngırt Şelalesi

KAPILI (CINGIRT) ŞELALESİ

Kapılı Köyündedir.  İlçe merkezine 18 km uzaklıktadır. İlçede görülmeye değer en güzel yerlerden birisidir. Kapılı mahallesinin eski ismi “Cıngırt” dır. Efsaneye göre: 250 yıl önce buraya ilk olarak Erzincan Kemah ilçesinden Cinoğlu, Kurtoğlu ve Balcıoğlu sülaleleri gelir.

Bunlar tarımsal ürünlerini yetiştirirken sulama için, köyün yakınlarından geçen çayı kullanırlarmış. Halk suyun taşlara vura vura çıkardığı seslerden esinlenerek “Nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun” sorularına “Cıngırt’a gidiyorum veya Cıngırt’tan geliyorum” diye cevap verirlermiş.

Evet gelelim şelaleye. Şelale, kayın ormanları arasındadır. Çok güzel bir doğal yapıya sahiptir.

 Ordu Korgan hakkındaki gezi yazım için  Korgan