Datça Gezilecek yerler

Datça Gezilecek yerler
 

Datça gezilecek yerler: Datça yarımadası, ülkemizin en güzel, tarihi, turistik ve doğal güzellikleriyle dolu olan bir yerdir.

 

Datça Gezilecek yerler Balıkaşıran Mevkii
 

BALIKAŞIRAN MEVKİİ

Datça Gezilecek Yerler: Burası, Datça yarımadasının en dar yeridir. Datça merkeze 40 km uzaklıktadır.

Burada genişlik yaklaşık 1 km. dir. 800 metreye kadar indiği de söyleniyor. Koyun çevresi ormanla kaplıdır. Koyun kıyısı ise çakıllıdır. Bazı yerler sazlıktır.

Burada: sağda Ege denizi, solda ise Akdeniz uzanır. Ancak herhangi bir tesis yoktur. Burada sadece karavan veya çadırla kamp yapmak mümkündür. Ancak herhangi bir tesis olmadığından her türlü ihtiyacınızı önceden karşılamanız gerekmektedir. Ateş yakmak da yasaktır.

Burada elbette bir rivayet bulunmaktadır.

Homeros’un anlattığı rivayete göre “eskiden balıkçılar bir denizden diğer denize geçmek için bu dar yeri kullanırlarmış. Hatta rüzgarlı havalarda, sırtlarında kayıklarını ve eşyalarını bir denizden öbür denize taşırlarmış. Bu yüzden bölge “Kayıkaşıran” olarak da bilinir.

Ancak bunun yanında bir söylenti daha bulunmaktadır. Balıkçıların bu bir taraftan öte tarafa geçmelerini esprili olarak “balıkların bir denizden diğerine atlamaları” şeklinde de betimlerler. Bu yüzden bölgenin ismi “Balıkaşıran” olmuştur.

Balıkaşıran bölgesiyle ilgili tarihi süreçte yine ilginç bir olay vardır. Bu olayı: Knidos kentini anlatırken yazdım, oradan okuyabilirsiniz, ancak kısa bir not: Knidoslular, Lidyalıların karadan yaptıkları saldırılardan korunmak için burayı kazmayı denemişlerdir.

Son birkaç not: yörede yine sıkça söylenen bir söz bulunmaktadır “balıkaşırandan öteye akıllı adam geçmez” Yine bir rivayet “balıkaşıranı aşan, oralara aşık olur bir daha geri dönmek istemezmiş” Biter mi, hayır “Ege’de tutulan bir balık, canlı halde Akdeniz’e bırakılabilirmiş.”

Datça Gezilecek yerler İskele Mahallesi
 

İSKELE MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler: 1947 yılına kadar Datça merkezi Reşadiye Mahallesi iken, İskele Mahallesi olmuştur. Datça’da: resmi kurumlar, sivil kuruluşlar, alışveriş ve eğlence merkezleriyle konaklama tesislerinin birçoğu İskele Mahallesindedir.

 

DATÇA LİMANI

Datça gezilecek yerler: Datça limanında birçok restoran ve otel bulunuyor. Limanda: birçok restoran, kafe, bar, alışveriş mağazaları bulunmaktadır. Ayrıca: bir anfitiyatro vardır.

Datça Gezilecek yerler Liman Demeter Heykeli
 

Demeter Büstü ve Aslan Heykeli

Bunlar: 1850 yılında Knidos kazıları sırasında İngiliz Charles Newton tarafından İngiltere’ye British Museum’a götürülen eserlerin kopyalarıdır.

Datça Gezilecek yerler Liman Aslan Heykeli
 

(Bu iki heykelin hikayesini merak edenler için Knidos antik kenti bölümünü okumalarını tavsiye ederim.)

Datça Knidos

Datça Gezilecek yerler Liman Fok Badem Heykeli
 

Fok Badem Heykeli

Datça gezilecek yerler: Limandaki bu heykel, burayı ziyaret edenler tarafından yoğun fotoğraf çektirilen bir yer olarak tanınıyor.

Peki fok badem? Aydın-Didim ilçesi açıklarında, 2006 yılında henüz 1.5 aylık yavru ve yaralı bir Akdeniz fok yavrusu bulunur.

Bu yavru Foça Fok Rehabilitasyon Merkezinde tedavi edilir ve “Badem” ismi verilerek tekrar denize salınır. Ancak bu dişi fok balığı sık sık Datça’ya gelirdi.

Ancak 2012 yılından bu yana gelmemektedir, izi kaybolmuştur. Bunun üzerine, Datça Belediyesi tarafından Heykeltıraş Elbruz Denge’ye 2012 yılında “Fok Badem Heykeli” yaptırılır ve limana konur.

 

ESKİ KNİDOS-BURGAZ ÖREN YERİ

Datça gezilecek yerler: Burgaz Ören Yeri, Datça merkeze 2 km uzaklıktadır. Deniz seviyesinden 12 metre yüksekte, küçük bir yarımada üzerindedir.

Aşağıda Knidos şehri tarihçesinde belirttiğim gibi, Knidos şehri bugünkü yerine yerleşmeden önce, ilk olarak burada kurulmuştur.

Burgaz ören yerindeki kazı çalışmaları, 1993 yılından bu yana sürdürülmektedir.

Ören yeri: 1400 x 400 metre boyutlarındadır ve deniz kıyısı boyunca uzanmaktadır. Kent, sur duvarları ile çevrilmiştir. Bu sur duvarlarında, düzensiz yamuk dikdörtgen ve çokgen taş örgü teknikleri, karışık olarak kullanılmıştır.

Alanın güneybatısındaki sığ sularda ise deniz surları ve bir kule kalıntısı görülür.

Deniz kıyısında, MÖ 4’ncü yüzyıla tarihlenen iki liman kalıntıları da bulunmaktadır.

Bölgedeki kazılarda en eski olarak, MÖ 8’nci yüzyıla tarihlenen yerleşim katları bulunmuştur.

Burgaz ören yerinin: MÖ 4’ncü yüzyılda kısmen terk edildiği, ancak deniz kenarında depolama ve liman yükleme alanlarının bulunduğu, daha iç kısımlarda ise tarıma bağlı bir yaşamın sürdürüldüğü ve nekropol alanının varlığı anlaşılmıştır.

Datça Gezilecek yerler Plajlar

DATÇA MERKEZDE BULUNAN PLAJLAR

Datça gezilecek yerler: Hepsi de Mavi Bayraklı olan 3 plaj bulunmaktadır. Bunlar:

Hastaneönü Plajı

Taşlık Plajı

Kumluk Plajı.

Her üç plajda da Mavi Bayrak özelliklerinden olan duş, kabin ve cankurtaran gibi hizmetler Belediye tarafından sağlanmaktadır.

Datça Gezilecek yerler Hastane Altı Plajı

HASTANE ALTI PLAJI

Datça gezilecek yerler: Datça merkezinde Devlet Hastanesi binasının tam altında, Öğretmenevi’nin doğusundadır. Bu sahil, Club Datça Tatil köyüne kadar devam ediyor.

Oldukça kolay ulaşılan bir konumu nedeniyle tercih edilmektedir.

Ancak çok fazla geniş ve büyük değildir. Kumsalı küçük çakıllı, denizin ilk girişi de çakıllı, sonrası birkaç metre sonrası kumludur. Deniz ise soğuk, temiz ve berraktır. Sığdır. Bu yüzden, özellikle yüzme bilmeyenler ve çocuklu aileler tarafından tercih edilir. Özellikle sezonda aşırı kalabalık olduğunu unutmamak gerekir.

Datça Gezilecek yerler Kumluk Plajı

KUMLUK PLAJI

Datça gezilecek yerler: Datça merkezindedir. Hastane altı plajından kıyı boyunca limana doğru yürürseniz, Kumluk Plajına ulaşırsınız. Plaj: İlkokulun yanından başlar ve Cumhuriyet Meydanına kadar ilerler.

Plaj yaklaşık 300 metre uzunluktadır.

Sahil tamamen ince kumdan oluşmaktadır.

Deniz ise sığdır ve yavaş derinleşir. Bu yüzden yüzme bilmeyenler ve çocuklu aileler tarafından tercih edilmektedir.

Plajın yanında, trafiğe kapalı kumluk bir yol var. Bu yol boyunca çok sayıda yeme-içme mekanları ve konaklama yerleri bulunmaktadır.

Sahilde dizilmiş bu işletmelerden şezlong ve şemsiye kiralayabiliyorsunuz. Ancak akşam saatlerinde plajı akşama hazırlamak için şezlongları topluyorlar, buna göre akşamüstü saat 4-5 gibi plajdan ayrılmanız gerekiyor. Öte yandan, açık havada, denizle iç içe bir akşam yemeği için oldukça güzel bir tercih olabilir.

Datça Gezilecek yerler Kumluk Plajı

Son bir not: Her yıl Mayıs ayının ilk Pazar günü yapılan “Akdeniz’den Ege’ye Dostluk ve Barış Yürüyüşü etkinliğinde, Akdeniz kıyısındaki Kumluk Plajından toprak testilere doldurulan sular, Ege kıyısındaki “Gereme Koyuna” dökülüyor.

 

TAŞLIK PLAJI

Datça merkezinin batısındadır. Limandan Ilıca Kampinge doğru yürürseniz Taşlık Plajına ulaşırsınız. Plaj yaklaşık 400 metre uzunluktadır. Plaj: adı üstünde irili-ufaklı çakıl taşlarıyla doludur.

Plajın hemen yanından trafiğe kapalı Taşlık yolu geçiyor. Bu yol üzerinde yeme-içme yerleri sıralanıyor. Sahilde, bu işletmelerin şezlong ve şemsiyeleri bulunuyor, bir şeyler yiyip-içmek karşılığında şezlong ve şemsiyeleri ücretsiz kullandırıyorlar.

 

Ilıca Göletİ

Liman bölgesi bitiminde; Taşlık plajının hemen üst tarafında, denizin hemen yanı başında “Ilıca göleti” isimli doğal gölet vardır. Bu göl yörede oldukça popülerdir.

Bu göletten kükürtlü ve sıcak su kaynamaktadır. Suyun kaynadığı yerin çevresi duvarlarla çevrilmiş ve bu küçük gölet oluşturulmuştur. Sular, göletin duvarları arasındaki oyuktan, hızlı bir şekilde denize doğru akıyor. Denizdeki kişiler, bu suyun altında duş alıyorlar. Denize akan bu tatlı su nedeniyle, burada deniz az tuzludur.

Ayrıca: bu gölette koruma altında bulunan ve “doktor balıklar” olarak isimlendirilen bir tür balıklar vardır. Bu balıklar özellikle cilt hastalığı bulunanlar, bu göle girdiklerinde balıklar, ciltteki ölü deriyi yiyerek tedavi ediyorlar.

Kent Park

Taşlık plajın bitimindedir. Datça merkezinin tek yeşil alanıdır.

AZGANLI PLAJI

Taşlık plajından, güney yönde 1 km kadar yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz.

Hava Radar Komutanlığını geçince sola döndüğünüzde, kıyıya çıkılıyor. Güneye devam ederseniz, 1.5 km sonra tertemiz denizi olan bu şirin plajı bulursunuz.

Datça Gezilecek yerler Kargı Koyu

KARGI KOYU

Datça merkeze 3 km uzaklıktadır.

Datça merkezden buraya sık dolmuş ve Belediye otobüsü ulaşımı olmaktadır. Bu yüzden yani merkeze yakın olduğu için sezonda çok fazla kalabalık oluyor. 

Çanak şeklindeki koyun çevresi dağlarla çevrilidir. Koyun doğal güzelliği, okaliptüs ağaçları ve kuzey rüzgarlarına kapalı oluşu çekiciliğini artırmaktadır.

Datça Gezilecek yerler Kargı Koyu

Sahil: çakıllıdır.

Deniz turkuaz rengiyle ilgi çeker. Koy az rüzgar alır ve deniz suyu berraktır. Yüzmeye uygundur. Denizin içi ise kum değil, taştır. O yüzden deniz ayakkabısı kullanmanız önemle tavsiye edilir.

Koyda sahil boyunca: kafe ve restoranlar bulunmaktadır. Bu kafe ve restoranlara ait şezlong ve şemsiyeler vardır.

Ayrıca, yine burada “Halk Plajı” bölümü bulunuyor, buradan ücretsiz yararlanabilirsiniz.

Datça Gezilecek yerler Eski Datça
 

ESKİ DATÇA MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Eski Datça Mahallesi, Datça merkeze 2.5 km uzaklıktadır. Datça ilçesinin en küçük Mahallesidir.

Marmaris üzerinden Datça merkeze gelirken, önce buradan geçiliyor ve sonra limana ulaşılıyor. Mahallenin 3 km güneyinde İskele Mahallesi ve 4 km kuzeyinde ise Reşadiye Mahallesi bulunmaktadır.

Burası, iskele mevkiindeki modern Datça kent merkezinden farklı olarak, eski yapıların çoğunlukta olduğu bir yerdir.

Zaten bu yüzden Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Çünkü Datça yarımadasının ilk yerleşim merkezlerinden birisidir.

Buradaki ilk yerleşimin MÖ 11’nci yüzyıla kadar indiği düşünülmektedir.

Datça Gezilecek yerler Eski Datça
 

Buranın eski ismi “Dadya” dır.

Taş evler, begonvil çiçekleriyle süslenmiş taş sokaklar, renkli dükkanlar, kafe, bar ve restoranlardan oluşmaktadır. Denizden biraz uzak bu bölgede zeytin ve badem ağaçları bulunmaktadır.

Eski yapılar restore edilerek çoğunlukla Eski Datça Otelleri olarak hizmete açılmıştır.

Ayrıca: taş döşeli sokaklarda el sanatlarıyla uğraşan ve ürünlerini satan tezgahlar ve minik dükkanlar doludur. Buralarda Datça’nın meşhur çimdik oyası yapan kadınları izleyebilirsiniz.

Burada: ağaçların altında oturup, serinlemek için buranın meşhur acı bademlerinden yapılan “Datça gazozu” içmelisiniz ve bademli dondurmalardan yemelisiniz.

Eski Zeytin Değirmeni

Burada eskiden zeytinyağı üretiliyormuş. Eski zeytin değirmenlerine “Mengen” ismi veriliyor. Burada bulunan mengen de, 2015 yılında restore edilmiş ve günümüzde turistik tesis olarak kullanılıyor.

Datça Gezilecek yerler Can Yücel Sokak
 

Can Yücel Sokak ve Can Yücel Evi

Datçanın bu bölgesi özellikle şair Can Yücel ile anıldığı için, şairin ismi bu sokağa verilmiştir. Burada “Can Yücel Evi” bulunuyor ve ev günümüzde müze olarak düzenlenmiştir. Can Yücel, hayatının son 10 yılını burada geçirmiştir.

Evin bahçesinde bulunan kütüphanede: Can Yücel’e ait kitaplar, fotoğraflar ve yazarın el yazıları ve daktilosu sergileniyor. Ayrıca ziyaretçiler için bir anı defteri bulunuyor. 

Datça Gezilecek yerler Can Yücel Evi
 

Ancak ev sadece yılda bir gün ziyarete açıktır. (Can Yücel’in ölüm yıldönümü olan 12 Ağustos tarihinde) Çünkü halen evde, Can Yücel’in ailesi kalmaktadır, yani gidip kapıyı çalmamak gerekir. Sadece evin kapısında fotoğraf çektirebilirsiniz.

Datça Gezilecek yerler Datça Orhanın Yeri
 

Can Yücel evini göremezseniz bile, ünlü şairin sürekli gittiği kahve olan “Orhan’ın yerine” mutlaka uğrayın, şaire ait anılar ve şairin yarım kalmış şarabını görün. Orhan’ın yeri: dut ağaçlarının altında oldukça samimi bir yerdir.

Burayı ziyaret ederseniz, patlıcanlı gözleme yemeyi unutmayınız. Bir de “Karabaş otu çayı” denemelisiniz.

Datça Gezilecek yerler Emecik Mahallesi
 

EMECİK MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Emecik Mahallesi, “Alavara Mevkii” olarak da bilinir. Kızlan Mahallesinin ardından, Datça’nın en kalabalık 2’nci Mahallesidir. Yarımadaya girişte ilk köydür. Yani hemen Balıkaşıran’dan sonra gelir. Datça ilçe merkezine 20 km uzaklıktadır.

Emecik dağı, 747 metre yüksekliktedir ve bu dağın çevresi ormanlarla kaplıdır, burada yaban hayatı zengin olmasına rağmen son yıllarda bilinçsizce doğaya bırakılan zararlar maddeler ve yapılaşma nedeniyle yaban yaşamı tehdit altındadır.

Evet, Emecik Mahallesi bu Emecik dağının eteklerinde, tepelerde kuruludur.

öylenenlere göre, geçmişte İspanyol korsanları bu köye cüzzamlıları bırakırlarmış. Köyün havası ve suyu o kadar güzelmiş ki, bu köye bırakılan cüzzamlılar bile iyileşiyorlarmış.

Bölgenin Doğal Sit alanı olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Datça Gezilecek yerler Aktur
 

Datça Aktur

Datça yarımadasının hemen girişinde Emecik köyünde Aktur Sokaktadır.  

Datça merkezine 30 km uzaklıktadır.

Datça Gezilecek yerler Aktur Sahili
 

Site, iki birimden oluşmaktadır. Bunlar: Çiftlik ve Kurucabük koylarıdır. İki birimin arasındaki uzaklık 4 km dir. Her iki birim arasında, site tarafından ücretsiz ulaşım sağlanmaktadır.

Çam ağaçlarıyla kaplı oldukça güzel bir ormanlık doğal alandır.

Datça Gezilecek yerler Aktur
 

Denizin temizliği ve maviliği ilgi çeker.

Burada: şık yazlıklar ve tatil evleri bulunmaktadır. Ayrıca kiralık villalar da bulunuyor. 1 km uzunluğundaki Aktur plajı: Mavi Bayrak ödüllüdür ve her yıl bu ödülü almaya hak kazanmaktadır.

Datça Gezilecek yerler Aktur Sahili
  

Oldukça büyük bir sitedir. Site içinde: banka, sağlık ocağı, eczane, postane, üç tane süpermarket, yelken okulu, beş tane restoran, bar-disco, su altı dalgıç okulu, okuma salonu ve uluslararası bir kampingi bulunmaktadır. (Bu kamping ile ilgili ayrıntılı bilgi aşağıdadır.)

Datça Gezilecek yerler Aktur Kamping
 

Aktur Datça Kamping

Aktur Tatil Köyünün hemen yanındadır.

Datça merkeze 30 km uzaklıktadır. Karavan veya çadır kampı için uygundur. Kamp kurulabilecek 140 alan ayrılmıştır. Alanda 420 kampçı konaklayabilmektedir. Ancak çadır ve karavan kiralama hizmeti yok, yani kendi karavan veya çadırınızı götürmeniz gerekiyor.

Kalabalıktan uzak, çam ağaçlarının altındaki kamp alanında, her türlü ihtiyaç karşılanabilmektedir. Yakınlarda çamaşır makinası, tuvaletler, banyolar, yemek pişirme yerleri bulunmaktadır. Karavan veya çadırlara elektrik hizmeti veriliyor. Ancak bölgede ateş yakmak yasaktır. Yemek yapmak için mutfak kullanılıyor.

 

Özil Kalesi

Mahallenin Özil mevkiinde, kayalık bir tepe üstündedir. Kalıntılar oldukça geniş bir alana yapılmış durumda görülmektedir.

Karaincir Tatil Köyünden sonra kaleyi görmek isterseniz, yamaçlara tırmanmanız gerekir. İlginç olan husus, kalıntıların hemen yakınına bir Tatil Köyü yapılmış olmasıdır. Tepenin biraz ilerisinde, Apollon kutsal alanı bulunmaktadır.

Kalede ilk Knidos şehri döneminden kalma sur duvarları ve yapı kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca, Bizans döneminde de ilaveden sur ve duvarlar yapılmıştır. Bizans dönemindeki yapıları ayırt eden en önemli özellik Horasan harçla örülmüş olmalarıdır. Sonuç olarak, antik dönemde burası önemli bir yerdir.

Datça Gezilecek yerler Sarı Liman Apollon Kutsal Alanı
 

Sarı Liman-Apollon Kutsal Alanı

Marmaris-Datça karayolu üzerinde, Emecik köyü yakınlarında, Emecik dağı eteklerinde, Sarı Liman çevresinde bazı kalıntılar görülmektedir.

Alanda 1998-2006 yılları arasında arkeolojik araştırma kazıları yapılmıştır.

Bu çalışmalarda, kazı alanında Knidos-Dor kökenli bir şehir bulunduğu tespit edilmiştir.

Kutsal alan: doğusuna denizi alacak şekilde, eğimli bir yamaca kurulmuştur. Ve kademeli üç terastan oluşmaktadır.

Bunlar: Yukarı Teras, Helenistik Dor Tapınağı ve Aşağı Teras araştırılmıştır.

Datça Gezilecek yerler Sarı Liman Apollon Kutsal Alanı
 

Alt Teras

Burada çeşitli yapılar vardır. Burada bulunan buluntulara göre, kutsal alan MÖ 7’nci yüzyıldan itibaren MS 7’nci yüzyıla kadar bir  kült merkezi olarak kullanılmıştır.

Yukarı Teras

Burada Erken Bizans dönemine ait Büyük Bazilika ortaya çıkarılmıştır. Bazilika: 20 x 14 metre boyutlarında, üç neflidir. Doğusunda içten yuvarlak, dıştan beş cepheli bir apsisi, batısında ise bir narteksi vardır.

Orta Teras. Helenistik Dor Tapınağı

Orta Teras’ta, Helenistik dönemde Dor düzeninde inşa edilmiş Apollon Tapınağı ve sunak bulunmaktadır.

Burada doğu-batı yönünde konumlandırılmış yapının cephesi, doğuya bakar.

Tapınak: klasik Dor tapınaklarında görüldüğü gibi, 3 basamaklı bir yükselti üzerinde konumlanmıştır.

Ancak tapınak yapısı oldukça fazla tahrip olmuş durumdadır. Çünkü yapıya ait pek çok mimari blok, kutsal alandaki diğer yapılarda ve geç dönem kilisesinde devşirme olarak kullanılmıştır.

Alanda bulunan çok sayıdaki mimari parça değerlendirildiğinde, tapınağın Helenistik dönemde inşa edildiğine karar verilmiştir.

Tapınak kalıntılarının güneydoğu köşesinde bulunan Apollon rahiplerine ait bir yazıtta, Kutsal Alanın Apollon’a adandığı düşünülmektedir.

Ayrıca: yine tapınağın güneybatı köşesinde, MÖ 4’ncü yüzyıla ait bir Knidos sikkesi bulunmuştur. Buna göre, tapınağın MÖ 3’ncü yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilir.

Tüm bu buluntular ışığında, buranın Heredot yazıtlarında adı geçen “Apollon Tapınağı” olduğuna karar verilmiştir.

Knidos bölgesinde Apollon’un 2 farklı sıfat altında tapınımı görülmektedir. Bunlardan ilki, Heredot tarafından söz edilen “Apollon Triopios” dur.

Bir diğer sıfat ise “Karneios” dur. Bu sıfata Peloponnesos ve tüm Dor dünyasında rastlanmaktadır.

Tarihçi yazar Heredot’un yazdığı mitolojik bir öyküye göre: Kaneios; Zeus ve Europa’nin oğlu olan ve Apollon ile aşk yaşayan kişidir.

Knidos ve tüm 6 kentte yaşayan ve Dor Hexaopisi’ne bağlı Dor halklarının en coşkulu ve büyük bayramları, yaz mevsiminin son ayına da ismini veren “Karneia” şenlikleridir.

Bu şenliklerde: geleneksel koşu yarışmaları, müzik, şiir ve tiyatro yarışları düzenlenir. Kazananlara çeşitli ödüller verilir. Başlangıçta ödül olarak “Üç ayaklı kazan” verilirdi. Ancak bir kural vardı, kazanan ödülü tapınağa bağışlamak zorundaydı. Yani, ödül kutsal alan dışına çıkarılamazdı.

Datça Gezilecek yerler Sarı Liman Apollon Kutsal Alanı
 
Buluntular ve Sonuç:

Kazılarda elde edilen buluntular ise: Mısır, Fenike, Etrüks kökenli ithal malların tanımlandığı geniş bir hinterlandı kapsamaktadır.

Şimdiye kadar Doğu Yunan üretimi olarak bilinen ancak Knidos malı olduğu kesinleşen, kireç taşı ve pişmiş toprak figürler ile çanak-çömlek ürünleri oldukça fazla zengin çeşitlilik göstermektedir.

Kutsal alanda bulunan epigrafik veriler ve adak eşyaları oldukları anlaşılan değerli eserler, özellikle Arkaik çağda, Emecik Kutsal Alanının Apollon ile ilişkilendirilmesini sağlamıştır.

Kazılarda, ayrıca MÖ 8’nci yüzyıla tarihlenen tapınma eşyaları, pişmiş toprak ve yerel kalker taşından yapılmış heykelcikler bulunmuştur. Bulunan bu heykelcikler arasında, 80 cm uzunluğunda ve başı kopmuş bir erkek heykeli dikkate değerdir.

Bu buluntular, Marmaris Arkeoloji Müzesine teslim edilmiş ve halen orada sergilenmektedir.

Datça Gezilecek yerler Sarı Liman Apollon Kutsal Alanı

Emecik kutsal alanının, hem yeni ve hem de eski Knidos’a hizmet verdiği düşünülmektedir.

Kutsal alanda bulunan buluntular, alanın MS 12’nci yüzyıla kadar kesintisiz kullanıldığını göstermektedir.

Ancak Emecik kutsal alanı, özellikle MÖ 7 ile 6’ncı yüzyıllarda yaşamıştır. Kutsal alanda bulunan Apollon Tapınağı, bu tarihlerde Dor düzeninde inşa edilmiştir.

Ancak sonraki dönemde, tapınağın üzerine kilise inşa edilmiş ve tapınak yapısı çok fazla tahrip edilmiştir.

 Evet, kazı çalışmaları sürdürülürken, Tapınak ve çevresinde önceki ve sonraki dönemlere ait başka tapınak ve kilise izleri bulunmuştur.

Sonuç, yöreyi ziyaret ederseniz, bence mutlaka zaman ayırın ve bu kutsal alanı gidin gezin görün.

 

PLAJLAR

Datça Gezilecek yerler Karaincir Koyu
 

Karaincir

Datça ilçe merkezine 15 km uzaklıktadır. Koya ulaşmak için Aktur ve Karaincir minübüslerini kullanmak gerekir.

250 metre uzunluğundaki plaj ise ince kumludur.  Plajın genişliği ise 3 ile 25 metre arasında değişmektedir.

Koyda ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz tesisler bulunmaktadır. Sahil, şezlong ve şemsiye kiralayan tesisler tarafından işgal edilmiş durumdadır. Ancak zaten küçük olan koy, izinsiz şemsiyeler yüzünden adım atılamaz hale gelmiştir. (Son aldığım bir bilgiye göre, bu şemsiyeler kaldırılmış ve sahil açılmıştır.)

Koyda deniz sığdır, bu yüzden özellikle çocuklu aileler tarafından tercih edilir. Hatta Datça’nın birçok yerindekinin aksine, deniz burada ılıktır. Yüzmek için deniz içinde biraz yürümek gerekiyor.

Kuzey rüzgarlarına kapalı olması ve çevresinde yiyecek-içecek tesislerinin bulunması nedeniyle tercih edilmektedir.  

Koyda, sahilin ilerisinde ise Karaincir adaları bulunuyor.

Datça Gezilecek yerler Karaincir Tatil Köyü
 

Plajın üst bölümünde: 600 konutlu yazlık bir site (Karaincir Tatil Köyü) ve kamping bulunuyor. Sitenin hemen kuzeyinde, Marmaris-Datça karayolu geçiyor. Kamping alanında ise karavan ve çadır kampı bulunuyor.

 

Güllük plajı

Datça merkeze 15 km uzaklıkta, Marmaris istikametindedir. Buraya ulaşmak için, karayolundan sonra sahile doğru 500 metre yürümek gerekiyor.

Karaincir koyundan bir önceki koydadır.

Perili köşk ve Adaburnu Gölmar Tesisleri burada bulunmaktadır.

Plajın hemen karşısında ise yakın adalar vardır.

Plaj: iri kumludur. Deniz ise çabuk derinleşir. Bu yüzden yüzme bilmeyenler için uygun değildir. Sonuç olarak, sakin ve sessiz bir ortam arzulayanlar tarafından tercih edilmektedir. Son bir not: 28 Haziran 2017 tarihinde Güllük mevkiinde bir orman yangını çıkmıştır.

Datça Gezilecek yerler Perili Köşk
 

Perili Köşk Plajı

Datça merkezinin doğusundadır. “Adaburnu” olarak da bilinir. Datça merkeze 15 km uzaklıktadır.

Çevresinde Güllük plajı ve Adaburnu Gölmar tesisleri bulunmaktadır. Öbür yanında ise Karaincir koyu bulunmaktadır.  

Peki neden böyle bir isim verilmiştir. Söylenenlere göre, burada çok önceleri bir köşk yapılmış ve rüzgar nedeniyle köşkten uğultular geliyormuş ve bu yüzden yöreye “Perili Köşk” ismi verilmiştir.

Datça Gezilecek yerler Perili Köşk
 

Şu anda yani günümüzde de burada sadece bir yapı bulunuyor ve otel olarak kullanılıyor. Bu ev “Muğla Evleri” mimari stili kullanılarak yapılmıştır.

En büyük özellik: yörenin rüzgarlı olmasıdır. Bu rüzgar, yörede bir uğultu yaratıyor ve bu uğultu, perilerin fısıltısı gibi değerlendiriliyor.

Datça Gezilecek yerler Perili Köşk
 

Evet, burası genelde sakin ve kalabalıktan uzak bir ortamdır. Denizin dibi kum ve oldukça sığdır. Özellikle ada ile plaj arası çok aşırı sığdır.

Deniz çok temiz ve berraktır. Ancak burayı ziyaret etmek isterseniz, yanınızda şemsiye bulundurmanızda yarar var, çünkü burada şezlong ve şemsiye bulunmuyor.

Sahilin hemen karşısında bir ada bulunuyor. Sahilden, adaya geçmek için, deniz içinde bir yol bulunuyor ancak bu yolun gizli olduğu söyleniyor. 

Datça Gezilecek yerler Alavara Koyu
 

Alavara Koyu-Meriç

Emecik koyundan sonra, orman içinden buraya ulaşan toprak yol oldukça bozuktur. Ege denizi yani Kuzey yakasının doğal güzelliği olan bir yeridir. Çam ağaçlarıyla kaplı, çok güzel bir yerdir. Burası genellikle doğa yürüyüşçüleri tarafından yoğun kullanılıyor.

Alavara kalesi

Kale oldukça yüksek ve sarp kayalık bir yerdedir, yani ulaşımı oldukça sıkıntılıdır. Zaten, kale hakkında herhangi bir bilgi de bulunmuyor.

Datça Gezilecek yerler Kızlan Mahallesi
 

KIZLAN MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Kızlan Mahallesi, Datça-Marmaris karayolundaki köy, Datça merkeze 8 km uzaklıktadır. Datça girişinde, yel değirmenleri görüldüğünde, 100 metre sonra sağda “Kızlan Mahallesi” tabelası görülmektedir.

Datça yarımadasının en kalabalık köyüdür. Aynı zamanda en serin yeridir. Çünkü köy sırtını dağlara yaslamıştır.

Datça Gezilecek yerler Kızlan Mahallesi
 

Köy ismini: “Kızıl alan” yani “Kırmızı toprak” tan almıştır.

Köyün başlıca özelliği: hem Akdeniz ve hem de Ege denizinde kıyı şeridi olan bir yer olmasıdır. Datça’nın en uzun iki sahil şeridine sahiptir.

Datça Gezilecek yerler Kızlan Mahallesi
 

Köyün Akdeniz’e açılan güney kıyıları: yarımadanın en çok rüzgar alan bölgesidir ve windsuf yapmaya oldukça elverişlidir. Burada sörf eğitim merkezleri bulunmaktadır.

Burada, konaklamak için küçük tesisler bulunmaktadır.

Ayrıca: burada bulunan 2 zeytinyağı fabrikasında, organik zeytinyağı üretimi yapılmaktadır.

Her yıl Mayıs ayının ilk Pazar günü: geleneksel olarak yapılan “ Akdeniz’den Ege’ye Dostluk ve Barış Yürüyüşü” yapılmaktadır.

Bu yürüyüş Kızlan köyünde bitmektedir. Yürüyüşün bitiminin ardından, köyde şenlikler düzenleniyor. Yürüyüşte: Akdeniz’den Kumluk Plajından sembolik olarak toprak testilere doldurulan su alınarak Gereme Katıyalı bölgesinde Ege denizine dökülmektedir.

Datça Gezilecek yerler Kızlan Yel Değirmenleri
 

Kızlan Yel değirmenleri

Değirmenler, Datça merkeze 10 km uzaklıktadır.

Datça yarımadasında bulunduğu tespit edilen 28 tane yel değirmeninden 6 tanesi burada, Kızlan köyünün girişinde bulunmaktadır.

Değirmenler, karayolu ile köy arasındadır ve aralarındaki uzaklık oldukça azdır.

Bunlar, hafif yükseltiye sahip bir tepeden, düzlük alana doğru arka arkaya sıralanmıştır.

Değirmenler, muhtemelen 1900’lü yılların başında yakın çevrede yaşayan varlıklı Rumlar tarafından yaptırılmıştır. Yörede bulunan diğer değirmenler fazla faaliyette bulunmadıklarından, Kızlan değirmenleri, yıllarca yarımadanın ihtiyacını karşılamıştır. 1950’li yıllardan sonra ise motorlu değirmenler çıkınca, bu yel değirmenlerine olan ilgi azalmış ve terk edilmişlerdir.

Yel değirmenlerinin hepsi dairesel plandadır.

Değirmenler 3 katlıdır. Üst katı buğday öğütmek, orta katı buğdayı depolamak ve giriş katı ise ağırlama ve teslimat için kullanılmıştır.

Yel değirmenlerinin çapları 6 metredir. Yükseklikleri ise 5.5 metredir. Duvarları: moloz taştan yığma olarak yapılmıştır. Taş işçilikleri oldukça güzeldir. Duvarların kalınlığı yaklaşık 1 metre civarındadır.

Değirmenlerin girişleri genellikle güney yönündedir. Taş kemerli kapılarının yüksekliği 170 metre civarındadır. Değirmenlerin çatısı konik biçimindedir ve genellikle çinkodur. İçlerindeki mekanizma ise, tamamen ahşaptan yapılmıştır.

1,2, 3 ve 4’ncü sıradaki değirmenler, uzun süredir kullanılmıyor ve bu yüzden kısmen yıkık durumdadır. Yel değirmenlerinin mülkiyeti özel kişilere aittir. Ancak restore edilerek korunmaları sağlanmamaktadır. 5 Numaralı değirmen restore edilmiş ve günümüzde konut olarak kullanılmaktadır. Buraya girmek yasaktır.

6 Numaralı değirmen Hazineye aittir. 2009 yılında Datça Kaymakamlığı tarafından restore edilmiş ve kiraya verilmiştir. Günümüzde lokanta olarak kullanılmaktadır. Ancak bu lokanta “Turizm Otelcilik Okulu” tarafından işletilmektedir. Deniz manzaralı hoş bir ortam bulunmaktadır.

En tepede bulunan değirmen içinde, orijinal değirmen sistemini, çarklarını, ahşap malzemeleri görüp fotoğraflayabilirsiniz. Ancak boş ve bakımsız olan değirmenleri görebilmek için otların arasında biraz yürümeniz gerekiyor.

 

Datça Wineyard

Değirmenaltı Mevkiindedir. Marmaris yolu üzerindedir.

Bölgenin şarap üreticisidir. Burada Datça’nın yerel şarabını tadabilirsiniz.

Taştan inşa edilmiş bir yel değirmeni çevresinde kurulu, konaklama tesisi ve bağlardan oluşan muhteşem güzel manzaralı bir tepede bulunmaktadır. Manzarası nedeniyle, gün batımı ve şarap tadımı için yoğun tercih edilmektedir. Yani, özellikle gün batımını izlemeye gitmelisiniz.

Burada: bir etkinliğe katılarak bir bağ turu yapabilir ve ardından üretim tesislerini görebilir, peynir tabağı alarak şarap tadımını deneyiniz. Ancak unutmamak gerekir ki, gezim için en geç saat 16.00’da burada bulunmanız gerekiyor. Daha sonra şarap satın alabilirsiniz. Öneri isteyenler için “ballı şarap” düşünülebilir.

 

PLAJLAR

Datça Gezilecek yerler Gebekum
 

Gebekum Kumul Alanı

Datça yarımadasının güney kısmında, Kocadağ’ın güney sahilindedir. Datça merkeze 4 km kala, Perili köşk tabelasından sapıp yaklaşık 1 km toprak yoldan ilerleyerek buraya ulaşabilirsiniz.

Kumluk alan: Sörf Tatil Köyü ve Yolluca Ada arasında: 7 km uzunluğunda ve 200-400 metre arasında genişliktedir.

Bu kumluk alan “Koruma” altına alınmıştır. Çünkü bir zamanlar buradan inşaatlar için kum alınıyormuş. Günümüzde burada sahilden kum almak kesinlikle yasaktır.

Çünkü buraya has bir özellik var. Kumsal, rüzgarın etkisiyle kendisini çoğaltıyor ve yayılıyor. Yani bir bakıyorsunuz kumda kendi kendine tepecikler oluşuyor. Bir bakıyorsunuz başka tepeler oluşuyor.

Ayrıca: bu kumul hareketleri nedeniyle, hemen karşısındaki adaya, denizden yürüyerek ulaşmayı sağlayacak şekilde bir sığlık alan oluşmuştur.

Sonuç olarak bu kumul: binlerce yıl önce, deniz hareketlerinin yöredeki kara tabakası ile etkileşimi sonucunda oluşmuştur.

Kumluk alanın, 6 milyon yaşında bir fosil kumulu olduğu söyleniyor.

Kumsalda 5 tanesi endemik olmak üzere 100’den fazla bitki türü yaşamaktadır. Bunlar: ağaç, çalı, odunsu ve otsu bitkilerdir. Kumulda, 19 kuş türü belirlenmiştir.

Burada sörf yapılan turistik tesisler bulunmaktadır. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi, koyda rüzgar eksik olmuyor.

Datça Gezilecek yerler Gereme
 

Gereme

Kızlan köyüne 7 km uzaklıktadır. Ege tarafındadır.

Yolu topraktır. Zaten bu toprak yol, rüzgar güllerine ulaşmak ve ormancılar için yapılmıştır.

Koyda herhangi bir tesis veya yapılaşma yoktur. Bu yüzden yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda getirmeniz gerekiyor.

Koy, piknik yapmak için uygundur. Çünkü koyun hemen dibinde orman bulunmaktadır. Yani ön taraf uçsuz bucaksız deniz, arka taraf ise ormandır.

Denizi ise oldukça güzeldir ama taşlıktır. Hatta o kadar fazla taşlık ki denize girer veya çıkarken kayıp düşme olasılığı vardır.

Deniz hemen derinleşmiyor, bu yüzden çocuklar için uygundur. Sahil de taşlıktır.

Burada çadırlı kamp ta yapılmaktadır ancak ateş yakmak yasaktır.

 

Katıyalı

Gereme’den devam ederseniz, Katıyalı piknik alanına ulaşırsınız.

Burada: sakin ve berrak denizde, denize girmekte mümkündür. Buranın en büyük özelliği: her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Akdeniz’den Ege’de dostluk ve barış yürüyüşünün” burada tamamlanmasıdır.

 

Kızlanaltı Plajı

Burgaz Uzun Azmak ve Gebe kum koruma alanı arasındaki plajdır. Marmaris-Datça karayolunu kullanarak buraya ulaşmak mümkündür. Karaincir ve Aktur dolmuşlarıyla buraya ulaşmak mümkündür.

Kızlanaltı köyüne ait araziler nedeniyle “Kızlanaltı Plajı” ismini almıştır.

Yay biçiminde uzanan kumsalı oldukça güzeldir. Ancak oldukça uzun olan bu sahil şeridinde bir işletme yoktur. Bu yüzden şezlong, şemsiye veya soyunma kabini yoktur.

Tüm sahil kumdan oluşur. Deniz yavaş yavaş derinleşmektedir. Uygun ve güçlü rüzgarlar nedeniyle, özellikle wind sörf meraklıları buraya tercih etmektedirler.

 

REŞADİYE MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Reşadiye Mahallesi Datça’nın ilk yerleşim merkezidir. Mahalle ilk olarak 1908 yılında kurulmuş ve ilk kurulduğundaki ismi “Elaki” dir. Cumhuriyetin ilanının ardından, 1928 yılında yöre “Datça” olarak isimlendirilmiş ve bu mahalle ise “Reşadiye Mahallesi” ismini almıştır. Mübadele dönemine kadar, bu mahallede Türkler ve Rumlar bir arada yaşamışlardır.

1947 yılına kadar ilçe merkezi olan Reşadiye Mahallesi, daha sonra yerini İskele Mahallesine bırakmıştır.

Ancak burası “Kentsel Sit Alanı” olarak ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Bu yüzden: eski yerleşim büyük ölçüde korunmuştur.

Kıyılı olmayan, iki katlı taş evlerin ve tarihi konakların bulunduğu turistik bir yerdir.

Burada: dev çınar ağacı bulunan meydanlar, begonviller, incir, dut, zeytin ve badem ağaçları bulunmaktadır. Bu köyde: muhteşem bir konak bulunmaktadır.

Burada havuzlu ve saunalı turistik konaklama tesisleri bulunmaktadır.

Datça Gezilecek yerler Mehmet Ali Ağa Konağı
 

Mehmet Ali Ağa Konağı-Kocaev

Osmanlı dönemi Muğla Valisi Mehmet Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Giritli Ali Ağaki: Datça yarımadasını, Osmanlı Sultanından dirlik olarak alınca, yöreyi kolayca denetleyebileceği bir merkez oluşturur. Reşadiye Mahallesinin en tepesine (o dönemde Datça’nın merkezi Reşadiye Mahallesidir.), denize doğru bakan görkemli bir konak yaptırır.

Takip eden dönemde konak, Ali Ağa’nın mirasçıları tarafından “Tuhfezadelerin malikanesi” olarak anılır.

Çünkü “tuhfe” Arapçada “armağan” demektir. Yani, buranın atalarına bir armağan olarak verildiğini belirtmek istemişlerdir.

Datça Gezilecek yerler Mehmet Ali Ağa Konağı
 

Bugün görülen konak, 1800’lü yılların başında, Tuhfezade Mehmet Ali Ağa’nın babası tarafından yaptırılmıştır. O yıllarda Ağa, aynı zamanda Rodos’un belde yöneticisidir. 1950’li yılların başında, aileden hayatta kalan olmayınca, konak ve diğer miras, Tereke Hakimi tarafından, satışa çıkarılır, birkaç kez el değiştirir, tütün deposu, sinema, okul ve düğün salonu olarak kullanılır. Ancak bu dönemde kısmen yıpranır. Son olarak 2000’li yıllarda yine konak bir aile tarafından satın alınır.

Datça Gezilecek yerler Mehmet Ali Ağa Konağı
 

Akdeniz mimarisinin özelliklerini yansıtmaktadır. Bölgede “Kocaev” olarak da bilinmektedir.

Konak: geniş bir arazi içinde, iki katlı olarak düzenlenmiştir.

Yapının zemin katı: taş duvarlarla örülmüştür.

Datça Gezilecek yerler Mehmet Ali Ağa Konağı
 

Birinci kat ise ahşap direklere oturtulmuştur. Ahşap malzeme ve taş birlikte kullanılmıştır. Burada hol ve beş oda bulunur. Odalarda külahlı ocaklar vardır.

Bu katta, bir de “Osmanlı hamamı” bulunmaktadır. Hamam, külhanlı ve kubbelidir.

Muhteşem tarihi konak: 2002-2004 yılları arasında restore edilerek 18 odalı bir butik otele dönüştürülmüştür.

Datça Gezilecek yerler Mehmet Ali Ağa Konağı
 

Otel günümüzde oldukça yoğun tercih edilmektedir. Çünkü büyüleyici bir ortam sunmaktadır.

 

Reşadiye Camii

Reşadiye Mahallesi bir tepenin eteklerine yayılmış durumda iken, bu cami, tepenin en üst noktasında yapılmıştır. Cami, Osmanlı mimari stilini yansıtır, tek kubbelidir. Caminin avlusu, teraslar halinde aşağıya doğru inmektedir. Yükseklik nedeniyle oldukça rüzgarlı bir ortamdadır.

Datça Gezilecek yerler Olive Farm
 

Olive Farm Güller Dağı Çiftliği

Olive Farm: 1995 yılında bir Amerikalı tarafından kurulmuştur.

Kuruluş amacı: burada üretilecek kaliteli zeytinyağı ve yan ürünlerini, Amerika’ya göndermektir. Ancak 2005 yılında kurucu Amerikalı yaşlanınca, burayı bir İstanbullu kişiye satmış ve Amerika’ya geri dönmüştür.

Veeeee, gelelim bir başka iddiaya ki ben bu iddianın doğru olduğunu düşünüyorum. Knidos tanıtım yazımı okursanız, orada 1967-1977 yılları arasında bir Amerikalı Profesor olan Iris Lowe isimli kadının kazı yaptığı ve bu kazılarda bulduğu pek çok eseri yurt dışına kaçırdığı anlatılmaktadır.

Iris Lowe’in kazı izni, 1977 yılında bu durumun anlaşılması üzerine iptal edilir. Bunun üzerine, 1995 yılında yine bir Amerikalı, Richard Rosenberg yöreye gelir.

Reşadiye köyünde Güllerdağı çiftliği adı altında geniş bir arazi satın alır ve Türk vatandaşlığına başvurur, kabul edilir ve Reşat adını alır.

Zeytinciliğe başlar, kurduğu şirket kanalı ile Amerika’ya zeytin ürünleri göndermeye başlar, ancak sonradan anlaşılır ki, zeytinyağları arasında, yüzlerce tarihi eseri gizleyerek yurt dışına kaçırmıştır.

Yoksa bir Amerikalı, buralarda ne işi var, bir de tam Irıs Lowe’in bölgeden ayrılmasının sonrasında….

 

Datça Gezilecek yerler Olive Farm
 

Evet, Olive Farm: 500 dönümlük bir arazi üzerine kurulan burada zeytin ağaçları bulunmaktadır.

Datça Gezilecek yerler Olive Farm
 

Burada: günümüzde organik zeytinyağı, sirke, zeytin ağacından yapılan ahşap oyuncaklar, mutfak eşyaları, doğal reçeller, pekmez, sabun ve zeytinyağı bazlı doğal bakım ürünleri üretilmektedir.

Ayrıca, arazide bulunan bir çiftlik evinde hem konaklama, hem de alışveriş yapma imkanı sunulmaktadır. Konaklama yerinde 13 oda bulunmaktadır.

 

HIZIRŞAH MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Hızırşah Mahallesi, Datça’nın merkeze yakın köylerindendir. Köyün merkeze olan uzaklığı 5 km dir.

Arşivlere göre, 1911 yılındaki bir belgede köyün ismi “Batı” iken “Hızırşah” olarak değiştirildiği yazılıdır.

Kıyıdan uzak, Datça ovasının batısında ve iç kesimde bulunmaktadır.

Çevresi, yüksek dağlarla çevrilidir ve bu dağların arasındaki vadilerde badem tarımı yapılmaktadır.

Merkezde ise, Akdeniz mimarisinin hakim olduğu yörede, eski yapılar ve dar sokaklar yoğunluktadır.

Badem, bal, zeytin üreticiliği ve ipek dokumacılığı yapılmaktadır. Burayı ziyaret ederseniz ipek böceği yetiştiriciliği ve dokuma atölyelerini mutlaka ziyaret ediniz.

Burada konaklama imkanı yoktur, genellikle yerel halka yakın olmak isteyenler tarafından ziyaret edilmektedir.

Datça Gezilecek yerler Hacetevi Tepesi
 

Hacetevi Tepesi

Hızırşah Mahallesi, sırtını 355 metre yükseklikteki Hacetevi Tepesine dayamıştır.

Burası “Çare yeri” olarak da anılmaktadır. Neden “Çare yeri”?

Yöre halkının inanışına göre: burada 70 metre karelik bir alanda, çevresi taşlarla çevrili 3-4 tane çukur bulunmaktadır.

Bu çukurlarda dilek tutarak yaklaşık yarım saat uyumak ve uyurken görülen rüya, yaşlılara yorumlatılıyormuş.

Hacetevi tepesine çıkan yollara bilgi panoları yerleştirilmiştir. Panolarda hem yol tarifi hem de Hacetevi ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Patika yollar yeniden düzenlenmiştir.

Ancak burayı ziyaret etmek isteyenler için de uyulması gereken kurallar bulunuyor. Şöyle ki: Hacetevi tepesine gündüz çıkılır, çıkmadan önce abdest alınır, yanında su ve yiyecek götürülür. Sonra çukurlardan birinin içine uzanılır ve rüyaya yatılır.

Dönüşte aynı yoldan dönülmez. Götürülen yiyeceklerden artanlar, hayvanlar için bırakılır. Yarım veya bir saatlik uykuda görülen rüyalar, köyün yaşlılarına anlatılır ve yorumları istenir.

Günümüzde tepeye yerli ve yabancı turistler, hastalar, hamileler ve öğrenciler çıkıp dilek tutuyorlarmış.

Burada: antik dönemden kalma tarım terasları vardır. Bu tarım terasları, antik dönemden günümüze kadar fazla bozulmadan gelebilmiştir. Bu terasların, MÖ 4’ncü yüzyıldan itibaren, özellikle bağcılık faaliyetlerinde kullandığı anlaşılmaktadır.

Çünkü bu tarım terasları, özellikle yörenin en büyük çanak-çömlek ve özellikle amfora üretimi yapılan Kiliseyanı atölyelerine oldukça yakındır. Teraslarda üretilen şaraplar, bu atölyelerde amforalara doldurularak muhtemelen dış pazarlara gönderilmiştir.

 

Hızırşah Yel Değirmenleri

Değirmenyaka Mevkiinde 2 tane yel değirmeni vardır. Ancak bu yel değirmenlerinin günümüze sadece beden duvarları ulaşmıştır. Değirmenlerden bir tanesinin beden duvarlarının örgüsü, Hızırşah Kilisesinin duvar örgüsüne benzemektedir. Bunların Rumlar tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Değirmenler zamanla işlevlerini kaybetmiş ve terk edilmişlerdir.

Datça Gezilecek yerler Hızırşah Mahallesi İpek Dokuma Atölyesi
 

İpek Dokuma Atölyesi

2009 yılında Datça Kaymakamlığı tarafından hayata geçirilen “Hızırşah köyü” Geleneksel El Sanatları Yaşatma ve Geliştirme Projesi ile ipek böceği yetiştiriciliği tekrar yaşatılmaya çalışılmıştır.

Proje kapsamında, Hızırşah Mahallesindeki eski bir okul binası, Kaymakamlık tarafından onarılarak İpek Dokuma Atölyesine dönüştürülmüştür. Buraya yine proje kapsamında dokuma tezgahları alınmıştır.

Evet, burada ipekli kumaşlar dokunuyor. Dokunan kumaşlar, ceviz, gelincik, karadut gibi bitkilerle boyanıyorlar. Boyanan ipekli kumaşlar: gömlek, şal, bluz, masa örtüsü, elbise gibi ürünlere dönüştürülerek atölyede ziyaretçilere satışa sunuluyor.

 

Antik Seramik ve Amfora Yapım Atölyeleri

Mahalle merkez yerleşiminin 1 km doğusunda Kilise yanı mevkiindedir.

Antik Knidos şehri, şarap üretimi ve üretilen şarapların Akdeniz ve Karadeniz’deki büyük pazarlara dışsatımı yapılmasıyla ünlüdür.

Bölgede şarap üretiminin gelişmesine bağlı olarak şaraplar için amfora ve seramik atölyeleri yapılmıştır. Bu atölyelerden birisi de yukarıda belirttiğim gibi Kiliseyanı mevkiindedir.

1980 yılında Hızırşah köyü için açılacak yeni yol inşaatı harfiyatında, köyün yaklaşık 700 metre uzağında çeşitli amfora yapım atölyeleri bulunmuştur.

1986-1992 yılları arasında burada resmi arkeolojik kazı çalışmaları yapılmıştır.

Bu kazılarda: yörede büyük seramik fırınları, sarnıç, yıkama havuzları ve değişik üretim artığı parçalar bulunmuştur. Ardından bölge Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Yörede bulunan fırınlar:  Arkaik, Helenistik ve Roma dönemine aittir ve çanak-çömlek üretiminde kullanılmıştır.

Burada bulunan fırınlardan birinin; MÖ 4’ncü yüzyıl sonu ile MÖ 3’ncü yüzyıl başına ait, çoğu mühürlü olan amphoralar deposundan oluşmuş, daha eski bir dolgunun ortasına yapıldığı anlaşılmıştır. Bu fırın daha çok amfora üretiminde kullanılmıştır.

Antik döneme ait Reşadiye çömlekçileri, amforalar haricinde günlük seramikler de üretmişlerdir. Bunlara ait örnekler, kazılarda ele geçirilmiştir.

Datça Gezilecek yerler Hızırşah Camii
 

Hızırşah Camii

Mahalle yerleşiminin 700 metre doğusunda yol kodundan 5-6 metre yüksektedir. Selçuklu Camii olarak da bilinir. Cami günümüzde köyün dışında bulunmaktadır. Muhtemelen köy, eskiden cami çevresinde kurulu iken, sonradan bugünkü yerine taşınmıştır.

Caminin kitabesi yoktur.

Menteşoğulları Beyliği döneminde, MS 13 ile 15’nci yüzyıllar arasında yaptırılmıştır. Tek kubbeli cami, kare planlıdır. Beylikler dönemine ait mimari özellikler taşır. Son cemaat yeri, ana kubbede olduğu gibi, kiremitle kaplanmış üç küçük kubbe ile örtülüdür.

Caminin ismi neden “Hızır Şah” dır? Hızır Şah, 1400’lü yıllarda yaşayan ve bu bölgede vefat eden bir din bilginidir. Hızırşah’ın bu bölgeye yerleşim, bölgeyi İslamlaştırdığı tahmin edilmektedir.

Cami, birçok kere restore edilmiş ve 2013 yılında ibadete açılmıştır. Ancak restorasyonlar sonucunda cami, orjinalliğini tamamen yitirmiş ve yenilenmiştir. Caminin haziresinde çok sayıda mezar vardır.

 

Hızırşah Kilisesi

Datça merkeze 3 km uzaklıktadır. Caminin 400 metre doğusundadır.

Eski ismi “Taksiarhon kilisesi” dir. Günümüzde mülkiyeti Datça Belediyesine aittir.

Kilisenin, 1850’li yıllarda, burada daha önce bulunan bir kilise yıkılarak üzerine yapıldığı tahmin edilmektedir. Kilise inşaatında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Kilise, Cumhuriyet sonrasındaki mübadele dönemine kadar Rumlar tarafından kullanılmış, Rumlar bölgeden ayrılınca bir süre arkeolojik parçaların saklandığı bir depo olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise 2015 yılında Belediye tarafından restore edilerek “Kültür ve Sergi Evi” olarak ziyarete açılmıştır.

Datça Gezilecek yerler Papazın İni
 

Papazın Evi-Papazın ini

Hızırşah köyünde, Yarık dağının kuzey yamacındadır. Oldukça dik bir yamaçtadır. Kireç taşının oyulmasıyla yapılmıştır. Ancak bu kaya oyuğunun önü duvarla örülmüştür. Önceleri burası bir gömü alanı olarak kullanılmış, daha sonra ise kutsal bir yer olmuştur.

Yörede yaşayanlar tarafından bilinen ismi “Papazın İni” dir. Mağaranın içinde Hıristiyanlık dönemine ait fresk türü bir duvar resmi bulunmaktadır. Resim: toprak ve saman karışımı bir harç üzerine yapılmıştır. Alt kısımları oldukça fazla tahrip edilmiştir. Resmin merkezinde, bir taht üzerinde Meryem ve kucağında çocuk İsa vardır.

 

Batır Kalesi

Mahalle yerleşimini doğudan çevreleyen 142 metre yükseklikteki Batır Tepesi üzerindedir. Kale kalıntılarının bulunduğu bölge, 1 ve 3’ncü derece arkeolojik Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Ancak herhangi bir arkeolojik araştırma yapılmamıştır.

 

KARAKÖY

Datça gezilecek yerler, Karaköy Datça yarımadasının Ege tarafındadır. Datça merkeze uzaklık 8 km dir. Turizmden çok tarımla geçinen bir yerleşim yeridir. Bu yüzden konaklama tesisleri azdır.

 

Körmen Kairos Marina

2019 yılında tamamlanan bu marinada birçok tekne barınmakta ve bakımları yapılmaktadır. Marinanın yanındaki iskeleden “Bodrum” feribot seferleri yapılmaktadır.

Datça Gezilecek yerler Mesudiye Mahallesi
 

MESUDİYE MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Mesudiye Mahallesi Datça merkeze 18 km uzaklıktadır.

Datça Gezilecek yerler Mesudiye Mahallesi
 

Datça’dan sonra muhteşem güzel çam ağaçlarıyla kaplı ve bol kıvrımlı bir yoldan buraya ulaşılır. Datça’nın en çok ziyaretçi çeken ve en hareketli yeridir. Yarımadada en çok konaklama tesisi burada bulunmaktadır. Bu tesislerin birçoğu küçük işletmeler şeklinde düzenlenmiştir, bungalow tipi konaklama yerleri de bulunmaktadır.

PLAJLAR

Datça Gezilecek yerler Hayıtbükü
 

Hayıtbükü

Sezon zamanı oldukça fazla kalabalıktır. Denizi temiz ve sığdır. Kumsal: kum ve küçük çakıl karışımıdır. Kumsal fazla büyük değildir. Bu yüzden özellikle çocuklu aileler tarafından tercih edilmektedir. Çevresinde, sahilin hemen arkasında kafe, çay bahçesi, pansiyon ve marketler sıralanmış durumdadır.

Bunların hemen kıyıdaki şezlonglarını kullanmak için, menülerini tatmanızı yani biraz para harcamanızı istiyorlar ve bu durumda şezlongları ücretsiz kullandırıyorlar. Yani, sahilde şezlonglar üst üstü yığılmış gibi duruyor.

Yani sahil bir şezlong bükü gibi görünüyor. Sonuç derseniz, plajın büyük kısmı işletmelere kiralanmış ve bu işletmeler tarafından plaj, şezlonglarla doldurulmuştur, oldukça kalabalık bir yer, tercih sizin.

Datça Gezilecek yerler Kızılbük
 

Kızılbük-Gabaklar

Hayıtbükü yanındaki yokuştan yürüdüğünüzde, aşağıda bu gizli kalmış muhteşem güzel koyu görebilirsiniz. Burada: palmiyeler ve hurma ağaçları denize karışır. Datça merkeze 20 km uzaklıktadır.

Burası, yörenin en güze ve en temiz denizine sahip olmasıyla ünlüdür. Manzarası da harikadır.

Uzun zaman gizli kalmış olan bu koyda, günümüzde bir tesis bulunmaktadır. Bu tesiste: konaklamak için ahşap evler ve bungalovlar bulunmaktadır. Buraya çadır kurup kamp yapmak da mümkündür. Kampçılar arasında çok popüler bir yerdir.

Datça Gezilecek yerler Ovabükü
 

Ovabükü

Hayıtbükü ile Palamütbükü arasında kalıyor. Yolu biraz sıkıntılıdır. Yol virajlı ve gidiş-geliş tek şerittir. Ovabükü, Datça merkeze 15 km uzaklıktadır.

Sakin bir yer olarak dikkat çeker. Yani sessiz ve kalabalık olmaması en büyük özelliğidir.

Ancak buranın denizi iyi yüzme bilenler için uygundur, yani çocuklu aileler için denizi uygun değildir. Kıyıdan birkaç adım attıktan sonra deniz derinleşiyor, hemen boy oluyor. Ayrıca, deniz biraz dalgalıdır.

Deniz suyu ise oldukça uygun sıcaklıktadır. Ne bunaltıyor ne de üşütüyor.

Datça Gezilecek yerler Ovabükü
 

Ancak sahili taşlıktır, bu yüzden mutlaka deniz ayakkabısı giymenizi öneririm.

Kıyısında küçük pansiyonlar bulunmaktadır. Ancak bu işletmeler, sahili şezlonglarla doldurmamışlardır, yani gerekirse kendi plaj sandalyelerinizi kullanabilirsiniz.

Eğer bu işletmelerden yiyip içip hizmet alırsanız, işletmelerin şezlong, şemsiye, duş ve tuvaletini ücretsiz kullanabiliyorsunuz.

Burayı ziyaret ederseniz, özellikle lezzetli gözlemeleri mutlaka tadınız.

 

 SINDI MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Sındı Mahallesi, Datça merkeze 20 km uzaklıktadır.

Datça yarımadasında kıyısı bulunmayan bir yerleşim yeridir. Dağlar arasındadır ve denizle bağlantısı yoktur. Tepelerin arasına gizlenmiş konumdadır. Burada yoğun tarım faaliyeti sürdürülmektedir.

Ayrıca: yürümeyi sevenler için doğa yürüyüşü parkurları bulunmaktadır. Burayı ziyaret ederseniz, Sındı Tarımsal Kalkınma Kooperatifinden, yöresel ürünler (badem ürünleri, zeytin, zeytinyağı, bal gibi) satın alabilirsiniz.

 

YAKA MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Yaka Mahallesi, Datça merkeze 22 km uzaklıktadır. Datça merkezi, Knidos’a bağlayan yol üzerindedir.

Yarımadanın içlerindedir. Eğimli bir arazide kurulduğu için hane sayısı da azdır. Ancak evlerin tümü güneydeki vadi ve vadinin gerisindeki deniz manzarasına yönlendirilmiştir.

Köyün nüfusu, bugün büyük oranda kıyı kesimine yani Palamutbükü sahiline yerleşmiştir. Zaten mahallenin muhtarlığı da Palamütbükü’ne taşınmıştır.

Çünkü: Yaka Mahallesi kıyılarında, günümüzdeki Datça’nın en ünlü koyu Palamutbükü koyu bulunmaktadır.

Datça Gezilecek yerler UKKSA
 

UKKSA

UKKSA: Uluslararası Knidos Kültür ve Sanat Akademisidir.

Köyün içinde bulunan merkezin bahçesi heykellerle doludur. Burası “Datça Açık Hava Heykel Müzesi” olarak kullanılmaktadır.

Datça Gezilecek yerler Heykel Müzesi
 

Yüzlerce yıllık muhteşem zeytin ağaçlarının arasında: sanatçı Nevzat Metin’in eski okul binası restore edilerek, sanatçı ve sanatseverlere kapılarını açmıştır.

Bahçeye serpiştirilmiş yüzlerce heykel, resim, seramik ve fotoğraf sergileri bulunmaktadır. Burada ayrıca sanat kampı, atölye etkinlikleri düzenlenmektedir.

Datça Gezilecek yerler Palamutbükü
 

PALAMUTBÜKÜ

Datça merkeze 25 km uzaklıktadır. Datça’nın Akdeniz’e bakan bölümünde konuşlanmıştır.

Gerek karayolu ve gerekse tekne ile ulaşmak mümkündür. Zaten günü birlik gezi teknelerinin başlıca uğrak yerlerinden biridir. Datça merkezden buraya dolmuşlarla da ulaşabilirsiniz.

Neden Palamutbükü? 19’ncu yüzyıl başlarından itibaren bölgede palamut ağacı meyvesinin (pelit) ticareti yapılmaya başlanır. Zaman içinde palamut ağacının kerestesinin de değerlendirilmesiyle beraber bu faaliyet kereste ticaretine döner.

Ancak günümüzde yöre halkı tarafından bölgede arıcılık ve hayvancılık yapılmaktadır. Bu yüzden yöreye “Palamutbükü” isim verilir.

Burada küçük bir liman ve uzunca 2 km uzunlukta bir kumsal vardır. Bu sahilin bazı kısımları kumlu, bazı kısımları ise çakıl taşlıdır.

Denizi taşlık ve oldukça temiz yani berrak ve soğuktur. Ancak hemen derinleşiyor, bu yüzden çocuklu aileler için uygun değildir.

Denizde boyunuzu geçen yerde bile, denizin içindeki çakılları ve yüzen balıkları rahatlıkla görebiliyorsunuz. 25 metre derinlikteki netliğe sahip su da zıpkınla balık avcılığı yapılmaktadır.

Sahil boyunda, küçük restoranlar, kafeler ve konaklamak için pansiyonlar bulunuyor. Bu işletmelerin şezlong ve şemsiyeleri hemen önlerinde sıralanmaktadır.

Sahilin az ilerisinde, bir ada bulunmaktadır. Adanın ismi Palamutbükü Adasıdır. Üzerinde yaşam yok, çorak bir adadır.

Datça Gezilecek yerler Kumyer Kalesi
Datça Kumyer Kalesi

Kumyer Kalesi

Kalenin bulunduğu Kumyer mevkii, antik dönemde Knidos antik kenti için önemli bir yerdir. Günümüzde bulunan kale kalıntılarının, Roma ve Bizans döneminden kaldığı tahmin edilmektedir.

 

CUMALI MAHALLESİ

Datça gezilecek yerler, Cumalı Mahallesi, Datça merkeze 25 km uzaklıktadır.

Halkın büyük kısmı badem ve zeytin tarımıyla uğraşmaktadır. Palamutbükü’nün liman kısmındaki bazı turistik işletmeler, Cumalı Mahallesine aittir. Ayrıca: bölgenin doğal arazi yapısı nedeniyle, ilginç yürüyüş parkurları bulunmaktadır.

 

Çeşme Mahallesi

Knidos’dan Palamütbükü’ne inen yol üzerindedir.

Yöre sakinleri tarafından “Çeşmeköy” olarak da bilinir. Neden “Çeşme Mahallesi” ismi verilmiştir? Mahalle bir çanağa benzer, bu çanağın en alt kısmında bir meydan ve meydanda mahalleye adını veren bir çeşme bulunmaktadır.

Ancak bu çeşmenin yapılış tarihi ve yaptıranı bilinmemektedir. Ancak muhtemelen 1938 yılında Mehmet Bilgili isimli bir usta tarafından yapıldığı düşünülmektedir.

Cumalı Mahallesi merkezine 2 km uzaklıktadır. Cumalı Mahallesinden, nüfus ve bina yoğunluğu bakımından daha büyüktür ve ticaret daha canlıdır.

1983 yılında burada liman hizmete açılınca, özellikle yat turizmi hızla gelişmiştir.

Datça Gezilecek yerler Çeşmeköy Camii
 

Çeşmeköy Camii

Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Cami restore edilmektedir. Ancak bu restorasyon projesi, “Tarihi Kentler Birliği” tarafından düzenlenen 2015 yılı proje dalında başarı ödülü kazanmıştır.

 

Çeşmeköy antik köprü

Köprüye ulaşmak isterseniz, Çeşmeköy meydanından yaklaşık 700 metre yürümeniz gerekiyor. Antik döneme ait kemerli köprünün, Helenistik dönem yapısı olduğu düşünülüyor.

 

YAZI

Datça gezilecek yerler, Yazı Mahallesi, Datça yarımadasının en batısındadır. Datça merkeze 29 km uzaklıktadır.

Bölge: kentsel sit alanı statüsünde koruma altındadır.

Burada: zeytincilik, badem ve bal üretimi yapılmaktadır.

En büyük özelliği: Knidos antik kentine en yakın yerleşim yeridir. Knidos harabelerine giden yol, buradan geçmektedir.

Buraya yolunuz düşerse, bademli incir tatlısını mutlaka tadınız.

 

DATÇA YARIMADASINDA AKDENİZ TARAFINDAKİ KOYLAR

 

LİNDOS

Datça’nın en doğusundaki en güzel koylardan birisidir. Datça sınırı burada bitmektedir ve Marmaris’e geçilir.

Lindos koyuna gitmek için, Çatı koyuna giderken kullanılan toprak yoldan geçmek gerekir. Bu yolun uzunluğu yaklaşık 2 km dir. Koyun çevresi tamamen çam ağaçlarıyla doludur ve deniz ulaşımı daha kolay ve rahattır.

Datça Gezilecek yerler Hurmalıbük
 

HURMALIBÜK

Burada çok sayıda Datça Hurması ağacı bulunduğundan bu ismi almıştır. Buraya genellikle tekne gezileriyle geliyorlar, karadan ulaşım çok azdır.

Deniz yolu ile buraya ulaştığınızda, hurma ağaçlarının nasıl orada ulaştığına şaşkınlıkla izleyeceksiniz. Ağaçların sanki oraya özellikle dikildiğini tahmin edeceksiniz.

Hurmalıbük alanında, yürüyüş yolları bulunmaktadır. Ancak bu parkurlar: engebeli ve zordur. Bu yüzden, genellikle tekne turları ile burası ziyaret edilmektedir. Denize gelince, tertemiz ancak rüzgar alır.

GÜNLÜCEK BÜKÜ

Hisarönü körfezindedir. Hurmalıbük koyundan hemen sonra gelmektedir. Günlücek kıyıları boyunca, 10 civarında büyüklü küçüklü bük vardır.

ÇİFTLİK KOYU-KURUCABÜK-KOVANLIK

Marmaris-Datça arasında olan bu birbiriyle yan yana olan üç koy, Datça merkeze 30 km uzaklıktadır. Her üç koyda da tatil siteleri bulunuyor. Koylar, tamamen çam ormanlarıyla kaplıdır. Deniz: kumludur. Site içinde: haftanın belirli günlerinde bulunan Pazar ilgi çeker.

Datça Gezilecek yerler Armutlu su koyu
 

ARMUTLU SU KOYU

Armutlu burnunun kuzeyinde, dağların içinde kalmış küçük bir koydur.

Kıyısı çam ağaçlarıyla kaplıdır. Koy, mavi yolculuk tekneleri tarafından ziyaret edilir. Karadan ise, Kargı koyu yürüyüş patikasından buraya ulaşmak mümkündür. Deniz suyunun oldukça berrak olması nedeniyle, yörede “Akvaryum Koyu” olarak isimlendirilmektedir.Datça yarımadasında mükemmel dalış alanlarından birisidir.

GÖKLİMAN

Armutlusu koyunun hemen arkasındadır. Bu iki koyu bir kara parçası birbirinden ayırmaktadır. Gökliman koyu da “Akvaryum koyu” olarak isimlendirilmektedir. Kapalı bir koydur, deniz oldukça berraktır.

İNCEBURUN KOYU

İnceburun: Kızlan ile Karaköy arasındadır. Buraya sadece deniz yolundan ulaşmak mümkündür. Yani günlük tekne turlarıyla buraya gidebilirsiniz.

İnceburun’da fener bulunuyor. Küçük koy, fenerin batısındadır.

Knidos’tan başlayıp, doğuya doğru uzanan dağların, çam ağaçlarıyla denize ulaştığı yerdedir. Koyda, herhangi bir işletme ve tesis yoktur.

Ancak, burada oldukça temiz olan deniz, koyun açıkta bulunması nedeniyle derindir.

Son bir not, İnceburun koyunda oldukça fazla arı bulunmaktadır ve arı saldırılarından korunmak için mutlaka tedbirli olmanız ve burada bir şeyler yiyip içmemeniz önerilir.

DOMUZ ÇUKURU-DOMUZBÜKÜ

Burada sadece tekne ile ulaşmak mümkündür ve Datça merkeze tekne ile 1 saat uzaklıktadır. Karayolu ulaşımı yoktur. Bu yüzden tur teknelerinin uğrak yeridir.

Uzun sahili: kum ve çakıllıdır.

Deniz suyu oldukça temiz ve berraktır.

Sadece bir tane doğa ile uyumlu konaklama tesisi bulunuyor. O tesiste de sadece bungalovlar bulunuyor.

Burada konaklarsanız, geceleri: muhteşem ve çok yıldızlı bir gökyüzü ile hemen karşıdaki Sömbeki adasının ışıklarını izleyebilirsiniz.

Çevrede yürüyerek ulaşılan bir mağara ve değişik şekillerde kayalıklar bulunmaktadır.

Ayrıca: burası yaklaşık 4-5 saatlik doğa yürüyüşü yapmak için tercih ediliyor.

Datça Gezilecek yerler Dilek Mağarası
 

Dilek Mağarası

Buraya küçük bir tekne ile girmek mümkündür. Ancak genellikle günübirlik tur tekneleri mağaranın yakınına kadar yaklaşabiliyorlar ve tur programlarında mutlaka bulunuyor.

Burada denizin derinliği: 12 metre civarındadır. Burada yüzülmekten ziyade herkes para atarak dilek tutuyor. Buraya metal para atıp, dilek dilenmektedir.

KURUBÜK

Datça’da enfes koylardan birisidir.

Koyda denize girmek oldukça keyifli olmasına rağmen, hiçbir işletme, tuvalet, duş gibi tesisler yoktur. Yani buraya huzur bulmak isteyenler geliyor. Deniz için deniz ayakkabısı kullanmak şarttır. Öğleden sonra günübirlik ve mavi tur tekneleri yanaşıyorlar. Yukarıda belirttiğim gibi herhangi bir işletme yok, yanınızda mutlaka su getirmeyi unutmayınız.

Datça Gezilecek yerler Akçabük
 

AKÇABÜK

Akçabük Kamp Alanı: oldukça güzel manzaralara sahip bir alandadır. Toplamda 50 dönümlük arazide, kendi çadırınızı kurabilir veya işletmenin kurduğu çadırları kullanarak konaklayabilirsiniz.

Hatta, büyük aile çadırları da vardır. Kamp alanında elektrik yoktur, acil hallerde sadece güneş enerjisinden elektrik temin edilmektedir. Kamp alanının denizi ise oldukça temizdir. Sahil kumludur.

Kamp alanında yiyecek satın almak mümkün değildir, bu yüzden burayı konaklamak için tercih ederseniz yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda getirmeniz şarttır.

BAĞLARÖZÜ

Datça merkezden, Knidos’a varmadan 6-7 km öncedir. Buraya ulaşmak için: Knidos yolundan aşağıya doğru, toprak yolda 1 km kadar yürümek gerekiyor.

Burada piknik yapıp denize girmek mümkündür. Denize gelince, denizi taşlıktır.

DATÇA YARIMADASINDA EGE DENİZİ TARAFINDAKİ KOYLAR

BÜYÜK ÇATI VE KÜÇÜK ÇATI KOYLARI

Datça gezilecek yerler: Bu koylara karadan ulaşım yoktur, sadece denizden ulaşım mümkündür.

Birbirlerine oldukça yakın bu koylar genel olarak Çatı Koyları diye tanınır.

Datça ilçe merkezine 45 km uzaklıktadır ve Gökova körfezine bakmaktadırlar.

Datça yöresinde Bördübet Limanına yakındırlar ve koyların çevresi yemyeşil çam ve günlük ağaçlarıyla çevrilidir. Burada doğa ile baş başa huzurlu anlar geçirebilirsiniz. Rüzgara karşı korunaklı olan koylarda genellikle yatlar ve mavi tur tekneleri demirlemektedir.

MURDALA

Datça gezilecek yerler: Datça ilçe merkezine 38 km uzaklıktadır. Koya giden yollar Cumalı köyünden geçer. Ardından 10 km boyunca, bozuk ve toprak bir yoldan ilerlemek gerekir.

Murdala koyunda ise, tepelerde çam ve sandal ağaçları, düzlüklerde ise zeytin ve incir ağaçları bulunur. Yeşilin her tonunu barındıran doğa harikası koyda sahilin bir kısmı kayalık, bir kısmı ise kumluktur. Koyda site şeklinde yapılaşma bulunmaktadır.

DEĞİRMENBÜKÜ

Yazı Mahallesinden, 6-7 km uzaklıktadır. Yolu toprak, taşlık ve bozuktur. Sahilde piknik yapıp denize girebilirsiniz.

Datça hakkında genel bilgiler, tarihi ve ulaşımı

Datça Knidos gezisi.

 

Datça

 

Datça


Muğla Datça; Akdeniz kıyısında, küçük ve şirin bir kasaba. Dağların ve şelalelerin arasından kıvrılarak uzanan bir yoldan; çam, zeytin, badem ve narenciye ağaçlarının eşsiz güzelliği ve mis kokuları arasından geçerek ulaşılıyor.

 

ULAŞIM

Marmaris-Datça arası uzaklık: 67 km. Yaklaşık 1 saat yolculuk yapmak gerekir. Bir zamanlar: Marmaris-Datça arasında 372 tane viraj sayılıyormuş. Son 10 yılda, Marmaris-Datça yolu genişletildi ve rahat seyahat edilebilir hale getirildi. Artık: 372 viraj yok. Yolun tamamı asfalt ve geniş.

Datça’ya uçakla gitmek isterseniz: Dalaman Havaalanına iniş yapmanız gerekir. Datça-Dalaman Havaalanı arası uzaklık: 160 km. dir. Bodrum Havaalanından, Datça’ya gelirseniz, havaalanından sonra Bodrum üzerinden feribot ile Datça’ya gelebilirsiniz. Yolculuğunuz yaklaşık 2 saat sürer.

Datça-İzmir arası uzaklık: 330 km. dir. Ulaşım zamanı ise, yaklaşık 4 saattir. Datça-İstanbul arası, otobüsler ile 14 saat yolculuk yapılıyor.

Datça-Ankara arası uzaklık: 830 km. ve Datça-Bodrum arası uzaklık ise: 245 km. dir.


GENEL

Doğanın bozulmadığı, cennetten bir yer olup, stres ve üzüntüden uzak bir yaşam isteyenler için, ideal bir yerdir. Ege denizi ile, Akdeniz’i buluşturan 235 km. lik sahil bandında, pırıl pırıl, masmavi, akvaryum niteliğinde, 52 irili-ufaklı koya sahiptir. Büyük yerleşim yerleri ve sanayi tesisleri yoktur.

OKSİJEN

Dünyada, oksijeni en yüksek yerler içinde, ikinci gelmektedir. Bu nedenle: astım ve kalp rahatsızlığı çekenler kişiler için, ideal bir yerdir. Kuzeyden esen sıfır rutubetli rüzgar sayesinde, yaşam çok rahat bir şekilde geçirilir. Tarihi geçmişte de, Datça Yarımadasının, insanları iyileştirdiği rivayet edilmektedir.

Datça


DENİZ

Denizde sörf yapabilir, yüzebilir ve dalabilirsiniz. İlçede: 7 mavi bayraklı plaj bulunmaktadır. Bunlar: Aktur Tatil Sitesi Plajı, Aktur Kamping Plajı, Karaincir Plajı, Hastane Altı Plajı, Billurkent Tatil Sitesi, Periliköşk Plajı.

GÜNEŞ

365 günün, 300 günü güneşli geçmektedir.

DATÇA HURMASI

Bu ağaç tam 65 milyon yıl geçmişten gelen bir tür. Yarımadanın en ücra köşelerinden birinde karşınıza çıkıverir.

EL SANATLARI

Datça’nın en değerli el sanatı: iğne oyasıdır. İğne oyası yapımında kullanılan, has ipeğin istenildiği gibi bükülerek pişirilmesiyle elde edilir.

Bu ipek ipliklerden, iğne ile motifler elde edilir veya büyük eşya örtüleri yapılır. İğne oyası bu örtüleri, Cumartesi günleri kurulan pazar yerinden, butiklerden ve hediyelik eşya satan dükkanlardan satın alabilirsiniz.

Ayrıca: İlçe merkezine, 3-5 km. uzaklıktaki köylerdeki evlerden de satın alabilirsiniz. Evet, Datça’dan ne satın alalım? İğne oyası.

DATÇA’NIN 3 B’Sİ

Datça üç “B” siyle ünlü derler. Balı, bademi ve balığı. Oysa, Datça’nın ününe ün katan bir şey varsa, bu da yolların sapalığı olmuştur.

Halkının: çıkmaz sokak diye tanımladığı, kuzeyini Ege, güneyini Akdeniz almış. Bu kadar bakir ve vahşi bir doğaya sahip olmasını, aslında büyük ölçüde coğrafi sıkıntılara borçlu.

BADEM

Datça bademi, Türkiye’nin en lezzetli bademidir. En kalitelisi: Nurlu, en kolay yeneni, kabukları ince olan Dişli bademdir. Bademin dış kabukları, yeşil ve taze iken yenilenine çağla denir. Datça bademi, günümüzde, dünyanın en iyi bademi olarak kabul edilmekte olup, ikinci sırada Amerikan bademleri gelmektedir.

TARİHİ

Datça’nın binlerce yıl önceye dayanan tarihi, hala araştırılıyor. Oldukça, fazla sayıda arkeolojik kalıntı barındıran yarımada, tarih boyunca önemli uygarlıklara yataklık etmiştir. Bunlardan en önemlisi: Knidos antik kentidir. Yarımadada bulunan, yakın döneme ait 28 kilise kalıntısı, bölgenin aynı zamanda, mistik bir kökene sahip olduğunun kanıtıdır.

Evet, Datça, önce Kayralıların, MÖ.1100 yılından sonra da Dorların egemenliği altında kalmıştır. Dorlar, Hexapolis Birliği altında, 6 şehir kurmuşlar. Bu şehirlerden biri olan, Knidos, Datça Yarımadası üzerine kurulmuş ve birliğin merkezi olmuş.

Pers saldırılarına (MÖ.546) karşı koymak için, Dorlar, Balıkaşıran denilen yerde kanal açarak yarımadayı, ada yapmak istemişlerdir. Ancak, umulduğundan daha sert ve keskin çıkan kayalar, çalışanların el ve yüzlerinde yaralar açınca, tanrıların gazabına uğradıklarına inanarak vazgeçmişlerdir. Persler dostça karşılanmışlar. Perslerden sonra, Datça Yarımadası, Atinalıların, Romalıların ve 1282 yılında Germiyanoğullarından Menteşe Bey’in yönetimine geçmiştir.

Datça: 1390 yılında, Yıldırım Beyazıt tarafından, Osmanlı İmparatorluğuna katılmış, Sultan Reşat zamanında, adı Reşadiye olarak değiştirilmiştir. Cumhuriyet döneminde ise, Datça adını almıştır.

Datça Knidos
Knidos

KNİDOS

Yarımadanın ucunda bulunuyor. Tarihçi Diyotoros: Knidos’ta yaşayanların, Teselya’dan gelen göçmenler olduğunu ileri sürüyor. Burada yapılan kazılarda: yöredeki yerleşimin başlangıcının, MÖ.7’nci yüzyıla tarihlendiğini açığa çıkarmıştır.

Knidos’lular, MÖ.4’ncü yüzyılın ortalarına kadar Datça’nın kuzey doğusundaki yarımadada yaşamışlar, sonra da bugünkü yere yerleşmişlerdir.

Heredot’a göre: Sparta’lılar, Knidos’u, bir koloni kenti olarak kurmuşlar. Zamanla, güçlü bir konuma gelen Knidos, komşu kentleri: Lindos, Kamiros, Italyysos, Kos, Halikarnasos ve Delos ile birlikte Dor Hexapolisini oluşturmuşlardır.

Fenikeliler ile denizcilikte yarışacak kadar ilerlemişlerdir. Bunun sonucu olarak da: Lipori’de, kendine ait bir koloni, Miletos’un Nil deltasındaki koloni kenti Naukratis’de de: imalathane kurmuşlardır.

Knidoslular, gün geçtikçe genişleme politikası güden Lydialılara karşı, bir önlem olarak, Yarımadayı karadan ayıracak kanalın yapımına başlarlar. Ancak; MÖ.546 yılındaki Pers saldırısı nedeniyle tamamlayamazlar. Persler; Knidos’a zarar vermezler.

MÖ.540 yılında, diğer İon kentleriyle birlikte, Delphi’de bir hazine binası yaptırırlar. Bu yüzyılda Knidos, şarap ihraç eden önemli bir ticaret merkezi konumuna gelmiştir.

İskender’e boyun eğmişler, bundan sonraki dönemlerde de, Knidos’un ismi tarihte pek geçmemiştir. Roma İmparatorluğu ile Seleukos Kralı III. Antiokhos arasındaki savaşta, Roma’nın tarafını tutmuş, bu nedenle de Bergama Krallığına katılmıştır.

Bizans döneminde, sönük bir yerleşim olarak varlığını sürdürür. Bir süre piskoposluk merkezi olur, MS.7’nci yüzyılda tamamen terk edilir.

Datçada gezilecek yerler

Datça Knidos gezisi.

 

Marmaris Çevresi

 

 

Marmaris Çevresi

 BELDİBİ

Marmaris çevresi ilk görülecek yer, Marmaris ilçesine girerken, sağda, vadi boyunca uzanan bir yerleşim yeridir. Merkeze 1 km uzaklıktadır.  1995’li yıllara kadar ormancılık ve sebzecilikle geçinen belde köy, hızla gelişerek konut alanına dönüşmüştür. Tüm Marmaris çevresinde olduğu gibi, burası da ormanlık tepelerle çevrilidir.

 

Marmaris Çevresi Physkos antik kenti

 Physkos-Filyos

Marmaris çevresindeki bu antik yer, Beldibi bitişiğinde Asar Tepesindedir.

Physkos Karia dilinde “Doğakenti” demektir. En büyük özelliği, bu kentin “Marmaris” in eski ismi olduğu söyleniyor.

Marmaris Ovasında, Marmaris koyuna yakın bir tepede kurulan yerleşim, geçmiş dönemlerin günümüzde yaşayan tek yerleşim birimi olarak önem kazanmaktadır. Kent diğer Karia kentleri gibi, sarp dağ tepelerine ve yamaçlarına kurulmuştur. Kent, kendi adına para basacak kadar önem kazanmıştır.

Burası küçük bir köy olmakla birlikte, Rodos devletinin Efes gibi Asya’daki önemli kentlerle ticaretini bu limandan sağlaması önemini arttırmıştır. Yani, Karia bölgesinin önemli bir liman kentidir. Efes şehrinin Doğu Akdeniz’e açılan limanı olarak kullanılmıştır.

Phsykos, Rodos devleti zayıflayınca önemini kaybetmiştir.

Menteşe Beyliğinin de yerel ticaret limanı olmuştur. Limanı, Osmanlılar, Rodos’a karşı askeri deniz üssü olarak kullanmışlardır. Liman olarak tekrar canlanması, turizm sayesinde olurken, askeri işlevi Karaağaç Koyu (Aksaz Deniz Üssü) almıştır.

Günümüzde, antik kentin Akrapol sur duvarları günümüze ulaşmıştır. Başkaca kalıntı yoktur. Çünkü liman kıyısındaki bir kent olması nedeniyle, buradaki kalıntılar deniz yoluyla taşınarak başka yerlerde kullanılmıştır.

 

Physkos antik kenti Armutalan
 

 

ARMUTALAN

Marmaris çevresi; Armutalan Marmaris ilçe merkeze 2 km uzaklıktadır. Bu yüzden ulaşımı oldukça kolaydır.

İsmini, bir zamanlar burada oldukça bol olan “Armut” ağaçlarından almıştır.

Beldenin çevresi ormanlarla çevrilidir. İyi bir çevre düzenlemesi vardır.

Burada: otel, lokanta, oyun ve spor salonları ve eğlence yerleri bulunmaktadır. Ayrıca: burada yürümek, bisiklete binmek, köpekle gezinti yapmak için gerekli alan ve parkur düzenlemeleri yapılmıştır. Kaya tırmanışı meraklıları için ise, uygun kayalık alanlar vardır.

 

Marmaris Çevresi Milli Parkı
 

 

GÜNNÜCEK MİLLİ PARKI-PİKNİK ALANI

Marmaris çevresi Günücek Milli Parkı, Sarıana mahallesinde Mustafa Münir Elgin Bulvarındadır. Yani Marmaris ilçe merkezine 2 km uzaklıkta Netsel Marina’nın ilerisindedir.

Piknik alanı: Orman İdaresi tarafından düzenlenmiştir. Günlük kişi kapasitesi 3000 bin kişidir.

1996 yılında “Milli Park” olarak ilan edilmiştir. 300 dönümlük park alanında: sincap, kedi, yaban eşeği ve 50 tür kuş bulunmaktadır. Yaban domuzu da görülür.

Burada, dünyada benzeri çok az görülen Sığla yani Günnük ağaçlarının bulunduğu “Günlük ormanı” vardır. Yerel halk, Sığla ağacına Günnük Ağacı derler. Sığla ağacı kıyı bölgelerinde görülür.

Bu ağaçların yapraklarında elde edilen sığla yağı, ilaç ve parfümeri sanayiinde kullanılmaktadır.

Burada piknik ve yürüyüş yapabilirsiniz. Çünkü parkın içinde ahşap yürüyüş yolları vardır. Ayrıca: gölet, piknik ve kamp alanları ve anıt ağaçlar bulunur.

Ayrıca yine burada yazın suları iyice azalan bir dere bulunmaktadır. Deniz kıyısında ise küçük bir plajı vardır.

Ayrıca: piknik alanında plaj ve kamp alanı vardır.

 

Marmaris Çevresi İçmeler
 

 

İÇMELER

Marmaris çevresi İçmeler, Marmaris ilçe merkezine 8 km uzaklıktadır.

Marmaris merkezden sonra turizmin en fazla geliştiği koy “İçmeler” dir. İçmelerde turizmin gelişmesinin başlıca nedeni Marmaris’e yakınlığıdır.

Koyun ilk yerleşim yeri: kıyıdan içeride, ovanın etrafını çevreleyen dağa birleştiği yerde kurulan Gölenye köyüdür. Köy, kıyıdan içeride kurulmuş, ortasından Gölenye deresi ve Kocadere’nin geçtiği Gölenye ovası tarıma ayrılmıştır.

1969 yılında koyun kuzeyinde yapılan bir motel, 1980’li yılların başına kadar Marmaris’in en tanınmış konaklama tesisi olmuştur.

1981 yılında Marmaris-İçmeler karayolunun tamamlanmasıyla, koyun kuzeyinde Pamucak mevkiinin 1987 yılında turizm merkezi ilan edilmesiyle burada konaklama tesislerinin yapımına başlanmıştır.

Daha sonra Turizmin boş bulunduğu ovada, 1982 yılından itibaren hızlı bir gelişme görülür ve ismini güneyde Mesozoik kalkerleri ve ovanın kontakt noktasından çıkan kaynaktan alan (içme) İçmelerde turizm hızla gelişmiştir.

İçmeler, küçük bir köy iken “turizm köyü” şeklinde ovada yeniden kurulmuş ve bütün ovayı kaplamıştır.

Evet, içmeler, aileler arasında popüler bir tatil beldesidir.

Burada çok sayıda otel bulunmaktadır. Ancak çevre düzenlemesi oldukça güzeldir ve yeşili ve çiçeği bol yürüyüş yolları da vardır. Plajı ise geniştir.

Her türlü su sporunun yapılabildiği geniş ve kaba kum körfezi ile dramatik çam kaplı dağların barınağında yuva yapar. Sular sığ ve sakin olduğundan özellikle çocukların denize girmesi için güvenli bir yerdir.

“İçmeler” ismi: önceleri burada bulunan şifalı içmelerden gelir. “Hazım” sistemine iyi geldiği söylenen bu içmeler, günümüzde mevcut değildir. 

Beldenin girişinde bir park vardır. Bu park botanik bahçesi gibidir.

İçmeler beldesini ortadan ikiye bölen dere, düzenleme yapılarak güzelleştirilmiştir.

Derenin iki yakasında: hediyelik eşya satıcıları, elişi sergi tezgahları bulunmaktadır.

Günümüzde: İçmeler beldesi, kıyıyı içeriden izleyen karayolu boyunca yapılan konaklama tesisleriyle Marmaris ilçe merkeziyle birleşmiş durumdadır.

 

Marmaris Çevresi Taşhan
 

 

TAŞHAN VE KEMERLİ KÖPRÜ

Marmaris çevresi, Taşhan ve Kemerli köprü, ilçe merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta İskele başı semtindedir.

Taşhan ve Kemerli köprü, 1552 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır.

1993 yılındaki selde yıkılmıştır.

 

 

HALICI AHMET URAY ETNOĞRAFYA VE ARKEOLOJİ MÜZESİ

Marmaris çevresi, Halıcı Ahmet Uray Müzesi, Çamlık köyü Taşhan Mevkiindedir.

Marmaris’te özel bir Etnografya ve Arkeoloji Müzesi bulunuyor.

Müze: Marmaris-Muğla karayolu üzerinde, Marmaris ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. 2019 yılında ziyarete açılmıştır.

3000 metre karelik kapalı alanda açılan müzede sergilenen eserler: aynı zamanda bir koleksiyoner olan turizmci ve halıcı Ahmet Utkay’a aittir. Ahmet Utkay: 1966 yılında ilçeye gelmiş, ticarete atılmış, eğitim ve kültüre değer veren birisi olarak tanınmaktadır.

Müzeyi ise 2005 yılında kurmuştur. Müzede 3500 parça arkeolojik ve etnografik eser sergileniyor. Bu eserlerin çoğunluğu Osmanlı dönemine ait: ibrik, halı, kilim, çini soba, takı, antik sütun başı gibi objelerdir.

İki bölümlü müzenin arkeoloji bölümünde değişik tarihi dönemlere ve uygarlıklara ait tarihi çanak, çömlek, testi, heykel, para, sikke gibi her türlü arkeolojik eserler, etnografya bölümünde ise, Utkay’ın 50 yıldır köy köy gezerek bir araya getirdiği halı, kilim, ahşap tavan oymaları, mermer musluk başlıkları, silahlar ve yöresel kıyafetler sergileniyor.

Gelelim işin en ilginç yanına. Müze için kot farkı nedeniyle yıkım kararı verilmiştir. Urkay tarafından gerekli düzeltmeler yapılmasına rağmen, bürokratik engeller sürdürülünce, Ahmet Urkay müzeyi memleketi olan Denizli’ye Karahayıt bölgesine taşımıştır. Yani, yukarıda birkaç satır ile tanıtmaya çalıştığım müze, günümüzde yok.

 

Marmaris Çevresi Karacasöğüt Koyu
 

KARACASÖĞÜT VE KARACASÖĞÜT KOYU

Marmaris-Muğla karayolunun 11’nci kilometresindeki Karacasöğüt yol ayırımından sapıp, çamlar arasında uzanan yol izlendiğinde, eşsiz Gökova sahillerine varılıyor. İlçe merkezine toplam uzunluk 24 km dir. Ormanlık alan ile deniz arasındaki bir koydur.

Buradaki deniz temiz ve dibi kum ve yosunludur. Karacasöğüt limanı mavi yolculuk teknelerinin önemli uğrak yerlerinden birisidir. Burada küçük bir marina ve 50 yatlık bir iskele bulunmaktadır. Ayrıca yelken okulu ve tesisler vardır.

 

Karacasöğüt Şelalesi

Karacasöğüt şelalesi ve Karacain mağarası için Karacasöğüt’ten Okluk koyuna giderken 2-3 km sonra sağa ayrılmak gerekir. Şelale 25 metreden dökülüyor. Altında doğal bir havuz bulunuyor.

 

Karacain Mağarası

İki bölümden oluşmaktadır. Bunlar: Somalıkaya Düdeni ve Suçıktı bölümüdür.

Somalıkaya Düdeni’nin ana giriş noktalarından biri de buradadır. Mağaranın galerilerine sadece lastik bot ile girilebiliyor. Mağaranın uzunluğu 421 metredir. Mağara içinde 2 göl vardır. Evet, mağara amatör gezginler için uygun değil, mutlaka rehber alınmalı, uygun teçhizatla girilmelidir.

Karacasöğüt köyünün yaklaşık 2 km güneydoğusunda, Altınsivrisi Tepesinde Euthena antik kent kalıntıları bulunmaktadır.

 

Okluk Koyu

Karacasöğüt’ün Okluk Koyunda, 1989 yılında Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından yazlık konut yaptırılmıştır. Köşk, 16 dönemlik arazide kurulu, 4 oda ve 1 salondan oluşmaktadır. Turgut Özal, yapıldıktan sonra 4 yıl boyunca yaz tatillerinde burayı kullanmıştır.

Turgut Özal, 1993 yılında vefat edince konukevi boş kaldı. Ancak, bu konukevi nedeniyle, uzun yıllar bölge “Sıkı koruma” statüsüne alınmış ve girişler yasaklanmıştır.

Ancak bölge “Genel Koruma” statüsüne sokulmuş ve Jandarma karakolu kurulmuştur. Ardından koy tatilcilere ve teknelere açılmıştır.

Zaten yazlık konut, Özal’dan sonraki hiçbir Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmamıştır. Ancak koyda, hala Jandarma askerleri devriye geziyorlar.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine bağlı iki görevli, köşkün arazisinde görev yapmaktadır.

 

Marmaris Çevresi Euthene antik kenti
 

 

Euthene antik kenti

Euthene antik kentine ait kalıntılar, Karacasögüt yakınlarındadır. Burada tepeye yaklaştıkça Nekropol alanı, sur kalıntıları, kaya mezarları ve sarnıçlar görülür. Tepede ise, antik döneme ait bir tapınak izleri bulunmaktadır.

 

Marmaris Çevresi Yalancı Boğaz
 

 

YALANCI BOĞAZ

Marmaris çevresi, Yalancı Boğaz, Marmaris ilçe merkezine 11 km uzaklıktadır.

Marmaris ilçe merkezinden bakınca bir boğaz gibi görünen yere, halk “Yalancı Boğaz” ismini vermiştir.

Marmaris ilçe merkezine 8 km uzaklıktadır.

Burada 800 metre uzunluğunda, doğal bir set, “Nimara/Cennet” adasını karaya bağlar. Bu set: Yat Limanı ve çekek yeri olarak hizmet veren işletmeleri barındırmaktadır.

Efsaneye göre: bir gemi kaptanı, fırtınalı havada, burayı körfeze açılan boğaz zannedip gemisini karaya oturtmuş ve daha sonra buraya “Yalancı Boğaz” ismi verilmiştir.

Buranın en büyük özelliklerinden birisi de, ağaç yapımı gulet tekne yapım yerleri yani tersanelerinin bulunmasıdır.

 

AKTAŞ

Sahilden, Yalancı Boğaz’a giderken yolun 3’ncü kilometresinde, ufak bir yerleşim alanıdır. Adını, deniz kıyısındaki yüksek ve ak bir kayadan almıştır. Kuzey yönü, ormanlık tepelerle çevrilidir. Gürültüden uzak, sakin bir beldedir. Plajın kumu ise ince kumdur. Marmaris şehir gece manzarasının en güzel görüntüsü buradan alınıyor. Kalınabilecek bir  kaç motel vardır.

 

Marmaris Çevresi Cennet Adası
 

 

CENNET ADASI/NİMARA YARIMADASI/YILDIZ ADASI

Marmaris çevresi, Cennet adası ilçe merkezine 12 km uzaklıktadır.

Marmaris’in karşısında boylu boyunca “Cennet Adası” yani “Nimara Yarımadası” uzanır. Yani ada olarak isimlendirilmesine rağmen aslında bir yarımadadır.

Buraya günübirlik tekne turlarıyla gidilmektedir. Ancak Marmaris merkezine 8 km uzaklıktaki Yalancı Boğaz’a kadar araba ile gidip, oradan yürüyerek de buraya ulaşmak mümkündür.

Cennet adasının hemen önünde küçük Bedir Adası bulunur.

Marmaris merkezden kalkan teknelerin yanaştığı iskele çevresinde, çardak lokantaları ve kafeler bulunuyor.

 

Adada patika yollar, şehir kalabalığından uzak ve doğa ile baş başa olmak isteyenler için ideal yürüyüş güzergahları oluşturmaktadır. Manzara çok güzeldir.

Yarımadanın en yüksek tepesinde antik kent kalıntıları vardır. Ancak bu antik kente yol yoktur. Ulaşım patika yollardan olmaktadır. Ancak bu antik kenti görmek isterseniz yaklaşık 1.5 saatlik bir yürüyüş yapmanız gerekir.

 

Marmaris Çevresi Nimara Mağarası
 

 

Nimara Mağarası

Nimara Mağarası: Cennet adasındadır.

Ancak, mağarayı bulmak oldukça zordur, mağarayı bulmak için mutlaka bir rehber bulunmalıdır. Mağaraya önce tırmanarak ve sonrasında ise çalılıklar arasında güçlükle yürüyerek ulaşılır. Ancak mağara galerisinin oldukça geniş ve göz alıcı sarkıt ve dikitleri, bu zahmeti çekmeye değerdir.

Mağaranın 20 bin yıllık olduğu söyleniyor. Ancak sanırım bu biraz abartılıdır. Bu mağaranın antik dönemdeki kullanım durumu, tepede bulunan antik kent ile bağlantılıdır.

Evet, yaz aylarında mağaranın dışarısı fazlaca sıcak iken, mağaranın içi serin olmaktadır. Tavan bölümünden, içeriye serin sular damlıyor.

 

Marmaris Çevresi Çubucak Orman Kampı
 

 

ÇUBUCAK ORMAN KAMPI-TABİAT PARKI

Marmaris-Datça kara yolunda 21’ncü kilometrede Hisarönü körfezi kıyısındadır.

Temiz havalı, nispeten serin ve denizi pırıl pırıl bu koylar, arabasıyla Datça’ya gidenler için uğranılacak güzel yerlerdir.

Burada orman içi kamp ve karavan alanı bulunmaktadır. Çadır ve karavan ile kamp yapabilirsiniz. Aynı zamanda günübirlik giriş içinde uygundur.

Orman içinde olmakla birlikte 1000 metre kıyı şeridi vardır.

Kamp alanında: günlük ihtiyaçlarınızın pek çoğunu karşılayabilir, spor, eğlence aktivitelerine yönelik etkinliklere katılabilirsiniz. Kamp alanında bir kafeterya bulunuyor.

Ancak sezonda çok kalabalık olduğunu unutmamak gerekir. Çadırlar oldukça yakın yani dip dibe kuruluyor. Kamp alanının önündeki deniz de duyduğuma göre taşlık imiş. Ha bir de, sivrisinek ordusunu unutmamak gerekir, oldukça rahatsız edicilerdir.

 

Marmaris Çevresi Osmaniye Köyü
 

 

OSMANİYE KÖYÜ

Marmaris çevresi Osmaniye köyü, Marmaris ilçe merkezine 21 km uzaklıktadır.

Bozburun yarımadasının iç kısımlarda kurulan üç köyden birisidir.

Yarımadanın kuzey kısmında ve doğu yarısındadır.

Osmaniye köyü 12 mahalleden oluşur. Bunlardan 11 tanesi, Yarımadanın en yüksek dağı olan Palamut dağının kuzeydoğuya ve güneye doğru alçalan yamaçlarındadır. Osmaniye köyünün “Kumlubük Mahallesi” ise, aynı isimli koyda, kıyıdan içeride kurulmuştur.

 

Marmaris Çevresi Bal Evi
 

 

Marmaris Bal evi

Osmaniye köyündedir.

Marmaris’in en özel yanlarından birisi de çam balıdır. Çünkü bütün yarımadayı saran yemyeşil çam ormanları bulunmaktadır. Bu yüzden çam balı, Marmaris için çok önemlidir. Özellikle Marmaris Osmaniye köyünde elde edilen çam balı, muhteşem lezzettedir.

Osmaniye, aslında yörede turizmden en az olumlu etkilenen yerdir, ancak Osmaniye’de yoğun çam balı üretimi yapılmaktadır.

 

Marmaris Çevresi Bal Evi
 

Sadece bu kıyılarda üretilen bu balı tatmak ve tarihini öğrenmek istiyorsanız, bu küçük müzeyi ziyaret etmelisiniz.

Burada balın öyküsü mutlaka ilginizi çekecektir. Burada: meşhur çam balı ile birlikte çiçek balı, harnup (keçiboynuzu) balı ve arı sütü de satılıyor. Ayrıca: özel çam balı, propolis, arı sütü, polen karışımı yaptırabilir, yoğurtlu ballı tatlıdan tadabilirsiniz. Hatta ballı gazoz deneyebilirsiniz.

 

Marmaris Çevresi Turunç
 

 

TURUNÇ

Marmaris çevresi Turunç, Bozburun yarımadasının doğusundadır. Eski bir balıkçı kasabasıdır.

Marmaris ilçe merkezine 25 km uzaklıktadır. İçmelerden sonra Marmaris’in en popüler tatil beldesidir.

Buraya: sakin bir tatil beldesi olan İçmelerden, dağların çevresinden kıvrılan dik ve dolambaçlı bir yol ile ulaşılır. Ayrıca deniz yolu ile de ulaşılmaktadır.

Denizden 500 metre içeride Osmaniye köyünün bir mahallesi olarak kurulan Turunç, 1987 yılında Dereyüzü ve Asarcık mahalleleriyle birlikte köy olmuştur. Kıyıda turizmle başlayan yapılaşma, iç kısımlara genişleyerek Turunç’un ilk kuruluş yeriyle birleşmiştir.

Marmaris-Turunç karayolunun 1990 yılında asfalt olmasıyla burada da turizm hızla gelişmiştir. Turunç ovasının çevresi kireçtaşından oluşan tepelerle bütünüyle çevrilidir ve ortasından Zümbüllü dere akar.

Yerleşme ilk olarak ovanın batısındaki dağın eteğinde başlar.

1986 yılında, Osmaniye köyünün bir mahallesi olan Turunç, köyden ayrılmış ve 3 mahalleli müstakil bir köy olmuştur.

Turunç, mükemmel mavi denize ve doğal bir limana sahiptir. Turunç koyu, denizin berraklığı ve plajın temizliği ile “Mavi Bayrak” almaya hak kazanmıştır. Plaj kumlu değil çakıl taşlıdır.

Turunç evleri, koyun etrafında kümelenmiştir.

Suyu, kumu, çevresi ve denizi temiz bölgede doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz.

Ayrıca: safari turlarına ve su altı dalışlarına katılabilirsiniz.

Buradaki konaklama birimleri, bazı iyi mutfaklı özelliklere sahiptir ve genellikle aile tarafından işletilen küçük oteller bulunmaktadır.

Ana cadde, birkaç müzikli bara sahip ve acil ihtiyaçların karşılanacağı sayıda mağaza bulunmaktadır.

 

Marmaris Çevresi Kumlubük
 

Kumlubük Mahallesi

Buraya Turunç bölgesine 6 km uzaklıktadır. Turunç’tan sonra gelen sahil kasabasıdır. Marmaris ilçe merkezinden deniz yolu ile de ulaşılmaktadır.  Koyun güney tarafındadır.

Kumlubük, Turkuaz renkli sularıyla ünlüdür. Bu yüzden bölgenin en gözde plajlarından birisidir. Koyda sahil uzunluğu yaklaşık 2 km dir.

Burada oldukça güzel bir kumsal ve balıkçı lokantaları bulunmaktadır. Bu balık restoranları oldukça ünlüdür.

Koyun arka bölümlerinde ise konaklama tesisleri bulunur. Bu yüzden koyda oldukça fazla kişi bulunmaktadır. Oteller, hem denize yakın ve hem de dağ yamaçlarında yapılmıştır.

 

Mağara

Kumlubük sahilinden, güneydoğu yönünde yapılan yürüyüşlerde bir mağara ile karşılaşılır. Bu mağaranın, muhtemelen günümüzden 5 bin yıl önce yerleşime sahip olduğu sanılmaktadır. Mağaranın girişi 4 metre yüksekliktedir. İçinde: galeriler, sarkıtlar ve dikitler bulunur.

 

Marmaris Çevresi Amos
 

Amos

Turunç’tan yürüyerek 1 saat, Kumlubük’den ise yarım saat uzaklıkta “Asarcık Tepe” dedir. Kumlubük merkezinin kuzeyindedir.

 

Önemi

“Amos” kelimesi, Helenistik dilde “Ana Tanrıça Tapınağı” anlamına gelmektedir. Öte yandan yerleşim alanının ismi Helence’de “kum” anlamına gelir. Helenistik dönemde “Samnaios” ismi ile anılan Tanrı Apollon bu kentin baş tanrısı sayılır.

 

Kent kalıntıları

Kent, Helenistik dönemden, Bizans dönemine kadar sürekli yerleşim görmüştür. Antik kent “Hisar Burnu” isimli bir tepe üzerinde kurulmuştur. Bu tepe, kara ve deniz trafiğini takip etmek için oldukça uygun bir konumdadır.

Kentin kurulu olduğu tepenin çevresinde, çokgen ve yer yer düzenli sıralar oluşturan teknikte örülmüş sur duvarları bulunmaktadır. Bu sur duvarlarının yüksekliği yaklaşık 4 metre ve kalınlığı ise 2 metredir.

Helenistik döneme ait sur duvarlarının kuleleri ve kuzey kapısı, oldukça iyi korunarak günümüze ulaşmıştır. Sur duvarlarıyla çevrili alan içinde: tiyatro, tapınak, yapı terasları ile anıtlara ait heykel kaideleri bulunmaktadır.

Sur duvarlarının dışındaki tepe alt yamaçlarında ise, değişik tiplerde bölgeye özgü mezar anıtları görülür.

 

Amos Tiyatrosu

Tiyatro yapısı, antik kentten günümüze sağlam olarak gelebilmiştir. Tiyatronun 1300 kişilik olduğu tahmin edilmektedir. Amos, Rodos Peraiası yani karşı yakası içinde, Sedir adası ve Kastrobos ile birlikte tiyatrosu olan üç yerleşim yerinden birisidir.

Buradaki tiyatro, benzerlerine nazaran daha küçüktür. Tek kademeli tiyatro, denizden 88 metre yukarıda kurulmuştur. Amos tiyatrosu, diğerlerinden daha iyi durumdadır ve kazı çalışması yapılmamıştır.

Ancak, günümüzde tiyatronun oturma yerleri 5.18 metre yükseklikteki yan duvar ve sahne evinin üç odası ayırt edilmektedir. Orkestrası ise, oldukça iyi korunmuştur.

Sahne binası, 3 bölümden oluşur. Orkestra ile iki parça halinde, her törenden önce yapılan Dionysos’a kurban sunma işlevini tasvir eden bir altar bulunmaktadır.

Oturma sıraları düz yapılmıştır ve 20 tanedir. Sahne binasının boyutları; 20 ve 40 ayak boyutlarında olacak şekilde dikdörtgendir. Sahne binasının yüksekliği ise, 14 ayaktır.

 

Diğer Buluntular ve Yazıtlar

Tepenin kuzey yamacındaki küçük bir terasta, 1948 yılında MÖ 3’ncü yüzyıl sonları ile 2’nci yüzyıl başlarına tarihlenen 3 tane arazi kiralama kontratı içeren yazıtlar bulunmuştur.

Kentte bulunan yazıtlardan, MÖ 2’nci yüzyıl başlarında kentte Rhodos yönetimi tarafından tarımsal bir organizasyon başlatıldığı anlaşılmaktadır.

Yine bu kira kontratlarından anlaşıldığına göre, Amos halkı kendi topraklarını Rodoslulara kiralamışlardır.

Ayrıca kiranın ödenmesi konusunda talimatlar, kefil bulunması ve arazinin geliştirilmesi gibi şartlar yazılıdır. Kiracı, en az bir kulübe inşa etmek, bir bağ yetiştirmek, incir ağaçları dikmek ve tahıl yetiştirilecek alan oluşturmak zorundadır.

Bunların yerine getirilmemesi halinde para cezası öngörülmüştür. Yazıtta, kiracı tarafından yapılmaması gerekenlere de yer verilmiştir. Cezai işlemi, arazideki ağaçların kesilmesi ve halka ait alana taşınması, araziye ölü gömülmesi halinde de geçerlidir.

Ayrıca yine bu yazıtlarda, Amos halkının Apollon’a “Apollo Sarnios” adıyla tapındığı anlaşılmaktadır. Bölgenin başlıca tarım ürünleri arasında üzüm ve incir bulunduğu görülür. Bununla birlikte, belli oranda da tahıl yetiştirilmektedir.

Amosun tipik bir Karia kenti olduğu günümüze ulaşan kalıntılarla birlikte inanç geleneği ile de desteklenmektedir.

 

Tapınak

Dolayısı ile, kent surları içinde “Apolon” a ait bir tapınak bulunmaktadır. Akropol batısında Apollon Tapınağına ait kalıntılar görülebilir.

Nekropol

Kentin nekropolü ise, kuzeydeki küçük koyun yamaçlarına doğru yayılmıştır.

 

Marmaris Çevresi Bayır Köyü
 

BAYIR KÖYÜ

Marmaris çevresi Bayır köyü, Marmaris ilçe merkezine 26 km uzaklıktadır.

Bozburun yarımadasının iç kısmında, dağların yamaçlarında kurulmuştur. Ancak bu köyün Çiftlik Mahallesi kıyıdadır.

Bayır köyünün en büyük özelliği: anıt ağaç yani tarihi çınar ağacıdır.

Bu dev çınar ağacının yaklaşık 2 bin yıllık olduğu söyleniyor. Anıtsal çınar ağacı köyün sembolüdür.

Burada: köy meydanında bulunan tarihi çınar ağacının altındaki açık kahvehanelerden birinde biraz oturup bir çay veya köpüklü ayran içmenizi öneririm. Hatta, gözleme de yiyebilirsiniz.

Anıt ağacın çevresindeki dükkanlardan: köye has kavrulmuş yer fıstığı, çam balı ve keçiboynuzu pekmezi satın alabilirsiniz.

Evet, bu çınar ağacı çok özeldir. Efsanelere göre: çınar ağacının çevresinde bir tur atmak, ömrü uzatırmış.

Evliya Çelebi tarafından bu bölge şöyle tarif edilmiştir “Geçit vermez, her türlü vahşi hayvanın yaşadığı dağlar”

Burası televizyonda izlenen “Saklıköy” isimli diziye ev sahipliği yapmasıyla da tanınır.

Son bir not: Bayır köyü, tüm yakın çevreye ve hatta Muğla merkeze kadar birçok yere kendine özgü bal üretip gönderiyor.

 

Marmaris Çevresi Eski Yağhane Müzesi
 

Eski Yağhane Müzesi

Yörenin şifa kaynağı zeytin, defne ve kekik yağlarının çıkarıldığı atölye “Eski Yağhane” ismiyle bir müzeye dönüştürülmüştür. Giriş ücretsizdir.

 

Marmaris Çevresi Eski Yağhane Müzesi
 

Müzede: 1930’lardan yakın zaman öncesine kadar olan süreçteki bütün üretim araçları sergileniyor. Hatta: 1942 yılında taş sistemden ahşap burgulu ezme sistemine geçilen dönemdeki üretim aracı da ilgi çekiyor.

Ayrıca: burada görülen bazı mektuplara göre, köyden Amerika’ya zeytinyağı gönderildiği anlaşılıyor. Bu konu, 1968 yılına tarihlenen bir mektupta açıkça görülmektedir. Bunların dışında, müzede: giysiler ve daha pek çok malzeme sergilenmektedir.

 

Çiftlik Mahallesi ve Çiftlik Koyu

Bayır köyü bölgesinin en yüksekteki köylerinden birisidir. Bir tarafta Çiftlik koyuna, bir taraftan Turgut ve Selimiye plajlarına, yaklaşık 10 dakika uzaklıktadır. Ancak Marmaris merkezden buraya ulaşmak için 2 saatlik bir yolculuk yapmak gerekir.

Bayır’dan Söğüt’e giderken: asfalt yol üzerinde yaklaşık 1 km sonra Çiftlik ayırımı vardır. Ayrımdan sonra Çiftlik koyuna doğru iniş başlar. Bir yanda Çiftlik koyu, arkanızı döndüğünüzde ise Hisarönü körfezi görülmektedir.

Burada her taraf çepeçevre çam ormanıdır.

Koya indiğinizde ise, pırıl pırıl ve tertemiz bir deniz bulunmaktadır. 10 metre derinlikte deniz içindeki taşları saymak mümkündür. Ancak deniz sığ değildir yani orta derecede çabuk derinleşen bir kıyı yapısı vardır. Bu durum özellikle çocuklu aileler için sorun yaratabilir.

Evet, ulaşımın sıkıntılı olması nedeniyle buraya genellikle sadece günübirlik tekne turları uğramaktadır.

Çiftlik koyunda, iri kumlu plaj bulunmaktadır.

Çiftlik koyunun girişinde küçük bir ada bulunmaktadır. Bu ada özel mülkiyete aittir ve izin almadan girmek yasaktır. Ada 2000 yılında satışa konulmuş ve banka borcu nedeniyle icra gelmiş ve ardından satışa çıkarılmış ve ünlü bir iş adamı tarafından satın alınmıştır.

Ada sahile 500 metre uzaklıktadır. Üstünde, 30 yıl önce yapılan bir konut, iskele ve helikopter pisti bulunmaktadır.

Adanın güney cephesi Rodos adasını, batı cephesi ise Çiftlik koyunun mavi ve yeşil denizini görmektedir. Evet bu ada olması nedeniyle koyda dalga olmuyor.

Çiftlik köyü: genellikle jeep türü araçlarla yapılan safarilerde tercih edilmektedir.

 

Gebekse

Çiftlik koyunun uç noktasında: Gebekse koyu: dalmak veya yüzmek için tercih edilmektedir. Ancak buraya tekneyle gidilmektedir.

Koyun uç kısmında bir kiliseye ait olduğu düşünülen tarihi kalıntılar bulunmaktadır.

Burası daha çok, Mavi yolculuk tekneleri tarafından tercih edilmektedir.

Küçük bir kumsal ve bir çardak lokantası bulunmaktadır.

 

Katranlı Çengirek-Keçibükü Mağarası

Bayır ve Söğüt arasında kalan bölgede, Çengirek isimli ilginç bir mağara bulunduğu söyleniyor.

“Armelya” olarak anılan bölgedeki mağara, resmi kayıtlarda mevcut değildir.

Yöredeki köylülerin söylediklerine göre, mağara duvarlarında hangi döneme ait olduğu bilinmeyen duvar yazıları ve girişinde sunak olduğu düşünülen kalıntılar varmış.

 

Syma

 “Syma” isminin kelime anlamı, Luwi ve Karya dillerinde “kutsal/güzel pınar” demektir.

Truva’yı kuşatan Akha ordularının hekimi Podaleirios; Kria kralının kızı Syrna ile evlendikten sonra Kria kralı, onlara Bozburun yarımadasını hediye etmiştir. Podaleirios da burada kurduğu kentlerden birine eşi “Syrna” nın ismini vermiştir.

Günümüzde: Bayır köyünün 2 km kuzeydoğusundaki Yoncaağız Tepesi üzerindeki kalıntıların bu kente ait olduğu tahmin edilmektedir.

Syma yerleşim yeri: Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.

Ancak Helenistik dönemde, kent “Asklepios Mabedi” ile ünlenmiştir. Ancak resmi arkeolojik kazı çalışmaları yapılmadığından mabedin yeri kesin olarak bilinmemektedir.

Muhtemelen günümüzde Bayır köyü merkezinde, caminin bulunduğu alanda, antik kente ait, Sağlık Tanrısı Asklepios’a adanmış bir tapınak bulunduğu tahmin edilmektedir.

Ancak, tapınaktan günümüze herhangi bir kalıntı kalmamıştır. Son dönemde yapılan kazılarda, cami yakınlarında Asklepios’un sembolü olan “Yılanlı Taş” bulunmuştur.

Ancak tapınağı yeri net olarak bilinmiyor. Yılanlı Taş, günümüzde caminin girişinde görülebilmektedir.

Syma şehrinin Akropolü ise, günümüzdeki köyün 2 km kuzeydoğusunda, Yocaağız Tepesindedir.

Akropolis’e bugün de, Bayır köyü içinden antik taşlı yolu kullanarak gitmek mümkündür. Bu yolculuk yaklaşık 30 dakika sürer.

Akropolis’de: antik dönemdeki kente ait bir kısım kent suru, mezar kapak taşları ve yapı kalıntıları görülebilir.

Antik kente ait bir kısım taş ise, günümüzdeki Bayır mezarlığındadır.

 

Marmaris Çevresi Bördübet Koyu
 

BÖRDÜBET KOYU-AMAZON KOYU

Marmaris çevresi Bördübet koyu ilçe merkezine 28 km uzaklıktadır.

Bördübet İngiliz askerlerinin koyduğu bir isimdir. “bird the bed” yani “kuş yatağı” anlamına gelen kelime, zamanla “Bördübet” e dönüşmüştür.

Çevredeki en güzel ve bakir koylardan birisidir.

Orman ve denizin birleştiği yerdir.

Burada “Kız kumu plajı” ve “Bayır köyü” vardır.

Sadece bir kamping ve butik otel vardır.

Koy ve çevresi, 1. Derece doğal Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır, her türlü yapılaşma yasaktır.

 

Marmaris Çevresi Aksaz

AKSAZ

 

Marmaris çevresi Aksaz, Marmaris ilçe merkezine 29 km uzaklıktadır. Aksaz; yerli ve yabancı turistlerin pek bilmediği bir yerdir.

Çünkü burası bir askeri bölgedir ve bu yüzden giriş kontrollü yapılmaktadır. Yani yabancıların buraya girmesi kesinlikle yasaktır, bölgeye sadece askeri personel ve aileleri sokulmaktadır.

Buranın biraz ilerisinde ise, yine askeri bir kamp alanı (Aksaz kampı) bulunmaktadır.

Evet: muhteşem güzel çam ağaçlarının arasından ilerleyen yol bitiminde, Aksaz koyunda yeşil ve mavinin birleştiği yerde, askeri tesisler bulunuyor. Yol virajlı, iniş ve çıkışlıdır.

 

Marmaris Çevresi Turgut Köyü
 

TURGUT KÖYÜ

Marmaris çevresi, Turgut köyü, Marmaris ilçe merkezine 33 km uzaklıktadır.

Turgut köyü ve Marmaris arasındaki ulaşım: Orhaniye ve Hisarönü üzerinden sağlanmaktadır. Yolun uzunluğu 33 km dir.

Turgut Köyü: komşu Orhaniye ve Selimiye köyleri arasında, üç yanı tepelerle çevrili, deniz seviyesinde bir ova üzerinde kuruludur. Deniz kıyısından 1 km içeridedir.

Çünkü: Turgut Bükünde yerleşmeye ve tarıma uygun olmayan kıyı boş bırakılmış ve köy merkezi kıyıdan içeride kurulmuştur. Değirmenyanı mahallesi, güneyde Delikyol limanının iç kısmında kuruludur.

Roma ve Bizans dönemlerinde köyün adı “Ella” dır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise “Turgut” ismini almıştır.

Çevresi bölgenin karakteristik ağacı olan “Kızılçam” ile kaplıdır.

Köyün bahçeleri: zeytin, portakal, mandalina, limon, badem, incir, ceviz, dut, nar, avokado, muz ve okaliptüs ağaçlarıyla doludur.

Marmaris’in kırsal mahallesi, doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenler tarafından tercih edilmektedir.

Turgut Vadisi: eskiden denizmiş ve zamanla alüvyonlarla dolmuştur.

Çünkü bir derenin denize döküldüğü Turgut Köyü kıyısı sazlık olduğundan turizmde talep görmemiştir. Kıyıda 1 otel ve 2 lokanta bulunmaktadır.

Günümüzde, kıyıdan 3 kilometre uzaklıktaki kuyularda, midye kabukları görülmektedir.

Turgut köyü: şelaleleri, plajı, narenciye bahçeleri ve el dokuması halılarıyla ünlüdür. Ayrıca, birçok doğal ve tarihi zenginlik barındırıyor.

Evet: köy, Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

 

Koy

Köy merkezine 2 kilometre uzaklıkta koy ve plaj bulunmaktadır. Bu koyda: Bizans döneminden kaldığı düşünülen bir kilise ve üç odalı hamam kalıntısı bulunmaktadır. Sahilin sağ yanında ise, deniz börülcesi yetişmektedir.

 

Marmaris Çevresi Turgut Şelalesi
 

Turgut Şelalesi

Turgut köyüne ise 15 dakikalık bir yürüyüş mesafesindedir.

Bölgenin en çok ziyaret edilen mesire alanıdır.

Şelale: vadi boyunca sık bir bitki örtüsü içinden akan derenin, 5-6 metre yükseklikten sularının dökülmesiyle oluşur ki, yaz aylarında derenin suları iyice azalmaktadır.

Şelalenin çevresinde: çam ve amber kokulu sığla ağaçları bulunmaktadır.

Şelalenin döküldüğü yerde bir gölcük bulunmaktadır. Gölcüğün derinliği 2-3 metre arasında değişir. Bu gölcükte yüzmek mümkündür.

Şelalenin hemen yakınında çardak lokantaları bulunmaktadır.

Şelalenin çevresi aynı zamanda “Kaplan Kelebekleri” nin üreme alanıdır.

Turgut köyünden, şelaleye doğru giden yolun üzerinde, sağ taraftaki yamaçta, piramidal görünümlü bir anıt mezar bulunmaktadır. Mezarın alçak girişi çökmüştür. MÖ 4 veya 3’ncü yüzyıla ait bir yazıttan anlaşıldığına göre, mezar “Diagoras” isimli bir savaşçıya aittir.

 

Hydas antik kenti

Köyün güneydoğusunda 3 km uzaklıkta, denize dik inen dağların üzerinde kurulu bir yerleşim yeriymiş.

Hydas şehrini kuranların Minos-Miken kültürünü benimsemiş göçmenler olduğu tahmin edilmektedir.

Ege ve Akdeniz arasındaki ticaret yollarını kontrol etmesi açısından önemli bir konumdadır.

Bozburun yarımadasında varlıkları bilinen ancak bugüne kadar literatürde sadece yarısı bulunan 18 tane kale yerleşiminden sadece birisidir.

 

Turgut Kalesi

Hydas Akropolü: Turgut Kalesi olarak da bilinmektedir. Akropol, köy yakınlarında yaklaşık 300 metrelik bir tepede bulunmaktadır. Kalenin 300 metre yakınına kadar araçla çıkılabiliyor. Kalan bölümde ise yürümek gerekiyor.

Kalenin duvarları kısmen yıkılmıştır. Buradaki kalıntılar arasında: kent kapıları, kale duvarları ve sarnıç görülebilir.

Kalenin üstünden: Orhaniye ve Hisarönü koylarının muhteşem güzel manzarası izlenmektedir.

 

Marmaris Çevresi Çağ Baba Türbesi
 

Çağ Baba Türbesi

Marmaris çevresi, Çağ Baba türbesi, Turgut Mahallesine hakim bir noktada, kayaların üzerinde bulunmaktadır ve geniş bir alanı yüksekten görmektedir. Buraya ulaşmak için yaklaşık 10 dakikalık bir tırmanış yapmak gereklidir.

Turgutköy’de bulunan bu piramit tipi mezar yerel halk arasında: “Çağ Baba Türbesi” olarak tanınmaktadır. Ziyaretçiler burada dua edip adaklar adamışlardır.

Eskiden yörede askere giden gençler, mezar içinden alınan bir avuç toprağı askerlikleri boyunca yanlarında taşıyor, askerden sağ salim gelirlerse toprak tekrar mezara dökülüyormuş.

Çocuğu olmayanlar, hastalıkları olanlar buraya gelerek “Çağ Baba” diye seslenerek yardım bekliyorlarmış.

Bazı günler, caminin yanında festival havası ortamında yemekler yapılıyor, kurbanlar kesiliyor ve bu yemekler, anıt mezarın yanına çıkılarak insanlara sunuluyormuş.

 

Marmaris Çevresi Çağ Baba Türbesi
 

Ancak arkeologlar tarafından yakın zaman önce yapılan araştırma sonucuna göre: buranın MÖ 3’ncü yüzyılda Savaşçı Diagoras ve eşi Aristomakha’ya ait bir pirimit mezar olduğu öğrenilmiştir.

Bu piramit mezar, ülkemizde tekdir.

Yapının yüksekliği 6 metredir. İç boyutu ise 3 metre karedir. Tavanı kubbe şeklindedir. Bu yapı tipi ile, Bodrum’dan bulup Londra British Museum’a kaçırılan Mousoleum’a  benzetilmektedir.

Piramit mezarın yazıtında şunlar yazılıdır.” Siz beyaz dişli hayvanlar, her zaman size öngörülen yerde kalın. Çünkü ben en yukarıda her şeyi gözetleyeceğim ki hiçbir korkak adam gelip de mezara zarar vermesin.

Çünkü bu savaşta ölen “Diagoras” isimli bir adamın ve örnek çocuklar yetiştirmesiyle kocasına sadakat anlayışıyla herkesten üstün, babasının Aristomakha olarak isimlendirdiği tanrılarla kıyaslanası karısının mezarıdır.”

 

Marmaris Çevresi Çağ Baba Türbesi
 

Evet, bu yazıtı okuduktan sonra, mezarda defineciler tarafından yapılan kaçak kazılar sonucu verilen hasarı görüyorsunuz, defineciler mezarın sadece taban kısmını kazmakla kalmamış, kapısının iç tarafında bulunan bazı taşları da almışlar ve duvarına zarar vermişlerdir. Şaşırmamak elde değil.

 

Marmaris Çevresi Bozukkale
 

BOZUKKALE-LORYMA

Marmaris çevresi Bozukkale, Marmaris ilçe merkezine 54 km uzaklıktadır.

Bozburun yarımadasının en güneyinde, Karaburun’u geçince Değirmenburnu ile Kaleburnu arasında kalır. Loryma antik kenti, Asar tepe üzerindedir. Bozburun merkeze yürüyerek 45 dakika uzaklıktadır.

Bu koy, denizciler arasında “Bozuk Bükü” olarak da isimlendirilir. Serçe limanından buraya sadece küçük teknelerle ulaşılmaktadır. 

Eski ismi “Loryma” dır. Karia döneminde, MÖ 10’ncu yüzyılda Rodos Peraiasının yani karşı yakasının merkezi olan Loryma kenti burada kurulmuştur.

Ancak ayrıntılı ve yeterli bilgi yoktur.

Luwi ve Karia dillerinde kelime anlamı “Kum Halkı” demektir. Yani, antik dönemde yörede yaşayanlara “Kum Halkı” deniliyordu.

Burada az sayıda kalıntı bulunmaktadır.

Ancak kentin kurulduğu tarih ve kent ile ilgili hiçbir bilgi yoktur. Sadece ilk çağ yazarlarından bazıları tarafından, Rodos’un karşısında bir “Karşıyaka” ülkesi olarak ismi geçmektedir.

Ünlü coğrafyacı yazar Strabon ise, burası hakkında “Karia’da Physkos’dan sonra gelen, engebeli bir kıyı şeridi” olarak söz etmiştir.

Yine yazar Stephanos, “Rodos’da Loryma isminde bir liman olduğundan” söz eder. Sonuç olarak; Loryme şehri hiçbir zaman önemli bir şehir olmamıştır.

 

GÜNÜMÜZE KALAN KALINTILAR

Çevreye yayılmış durumdaki kent surları parçaları ve bazı mezar taşları görülür. Bunlarla birlikte Akropol üzerinde ve yamaçlarda yapılan yüzey araştırmalarında, Eski çağlara ait kalıntılar bulunmuştur. Bunlar düşünüldüğünde, yöredeki yerleşimin MÖ 2000’li yıllara kadar gittiği düşünülür.

Deniz kıyısından Akropol’e çıkışta, yamaçta sur duvarları ve dikdörtgen planlı burç kalıntıları görülebilir.

Ayrıca: kayalara oyulmuş yazıtlardan, şehrin Rodos’a has bir tanrı olan “Zeus Atabyrios” a adandığı öğrenilmiştir. Ancak şehirde, bir mabet olup olmadığı bilinmemektedir.

Ancak: Asar tepesinden çevrenin muhteşem güzel manzarasını izleyebilirsiniz.

Bozukkale körfezi, oldukça korunaklı bir koydur. Bozburun yarımadasında liman olmaya en uygun olan Loryma koyu, arkasının dağlık oluşu nedeniyle hinderland ile bağlılık sağlanamamış ve tarihi dönemlerin askeri deniz üssü olarak kalmıştır.

Tarihi süreçte, coğrafi konumu ve liman girişinin darlığı nedeniyle, MÖ 395 yılındaki Peleponnes Deniz Savaşlarında bu liman Atina gemileri tarafından kullanılmıştır.

MÖ 395 yılında, Atinalı kumandan Karor: Knidos savaşından önce gemilerini burada toplamıştır. Takip eden süreçte, MÖ 305 yılında Antigonos’un oğlu Demetrios’da Rodos’a karşı yapılan saldırı hazırlıkları için bu limanı seçmiştir.

Ayrıca: İngiliz deniz haritalarında buraya “Oplosika Bükü” ismi verilmektedir, yani eskiden burada kıyıda bir tersane bulunmaktadır.

Ege denizinde seyreden bütün yatlar, Bozukkale körfezini durak yeri olarak kullanırlar. Koyda, günümüzde mavi yolculuk teknelerine ve yatlara hizmet veren 3 lokanta bulunmaktadır.

Loryma antik kentinin kalıntıları ise, koyun giriş noktasında, körfeze hakim konumdaki tepenin üstünde makilikler arasındadır.

Günümüze ulaşan en önemli kalıntı: kaledir.

 

Kale

Koya hakim, oldukça geniş alana dağılmış kalıntılardan, günümüze ulaşan en etkileyici yapı Burunbaşı üzerinde bulunan iyi korunmuş kaledir. Kalenin uzunluğu 120 metre ve genişliği 10 metredir. Kalenin duvarları ise 3 metre kalınlığındadır.

Körfez girişini korumak için yapılmış kale, iyi durumda ve ziyarete açıktır.

Peki neden “Bozukkale” ismi verilmiştir?

Muhtemelen, kalenin bir yanının eksik olması nedeniyle bu ismin verildiği düşünülmektedir.

Karşılıklı surlarla, dikdörtgen şeklinde uzanan kalenin 9 tane dikdörtgen kulesi vardır. Burçlar yıkılmış olmasına rağmen, 9 burçtan köşedekilerin yuvarlak plan düzeninde oldukları anlaşılmaktadır.

Günümüzde, kuzeydeki çıkma kule görülebilir.

Kaleye çıkarsanız, koyda, muhteşem bir manzara izlemek mümkündür. Hatta: 20 km uzaktaki Rodos adası da görülebilir.

Akvaryum Koyu

Marmaris çevresi Akvaryum koyu: Zeytin adasındadır. Buraya sadece tekneler ile gidilebiliyor.

İlginç bir yapısı olan koy: görüntü olarak travertenleri andırıyor. Koyda bulunan beyaz kayalar, tamamen doğal bir oluşumdur. Uzmanlar, bu durumun oluşmasında suda bulunan yüksek minarellerin etkili olduğunu söylüyorlar.

Çünkü, Akvaryum koyu doğal yeraltı sularının aktığı bir yerdir. Bitki örtüsü de bu durumdan etkilenmiştir.

Bozburun yarımadasında yüzmek için en çok tercih edilen yerlerin başında gelir. Konaklama seçeneği yoktur, bu yüzden sadece günübirlik geziler için tercih edilmektedir.

Suyu biraz soğuk ve deniz oldukça berraktır. Koyda 300 çeşit balık bulunduğu söyleniyor. Bu yüzden şnolkerle dalış yapılması tercih ediliyor.

 

Marmaris Çevresi Kameriye Adası
Kameriye-Kamelya Adası-Camelia Adası

Marmaris çevresi, Kameriye adası, Bozburun-Selimiye arasındadır. Selimiye köyünün 2 km uzağında Hisarönü körfezindedir. Buraya ulaşım sadece Selimiye köyünden tekne ile sağlanmaktadır.  Zaten günübirlik tekne turlarının genelde ilk durakları burası oluyor.

Adada bugün sadece yabani keçiler ve eşekler bulunuyor, yani günümüzde adada insan yerleşimi yoktur. Tekneler adaya yaklaştığında, özellikle eşek kıyıya iniyor, bir kayanın üstündeki su kabına, teknelerden içmesi için su konuluyor.

Adanın çeşitli yerlerinde, eski Rum evi kalıntıları görülmektedir. Muhtemelen 1923 yılındaki mübadeleden sonra ada boşaltılmıştır.

Burada: oldukça eski olduğu düşünülen bir Bizans dönemine ait manastır bulunmaktadır. Manastırın MS 1 veya 2’nci yüzyıldan kaldığı düşünülüyor.

Günümüzde bu manastırın sadece duvarları kalmıştır. Ancak manastırın içinde bir Hz İsa freski bulunmaktadır. Ancak son olarak bu freskteki İsa’nın gözlerinin oyulduğunu duydum.

Ancak bitişiğindeki bölgede özel bir alan bulunmaktadır. Burada: manastıra ait, üç renkli bir mozaikten oluşan mozaik panel bulunmaktadır. Beyaz, siyah ve pembe renkli yuvarlak taşlardan işlenmiş mozaikler oldukça güzeldir. Keşiş ve inananların dua etmek için kilisenin içine ve dışına sığması sağlanmıştır.

 

Marmaris Çevresi Kameriye Adası Manastır
 

Evet, manastırın yanındaki bu mozaik panoyu mutlaka görün. Zemine döşenen bu tür döşemeye “Miatra” denir.

Manastır yapısının hemen yanında yüzlerce yıllık olmasına rağmen, hala meyve veren bir zeytin ağacı bulunmaktadır. Bu zeytin ağacının kiliseden daha eski olduğu söyleniyor.

Ziyaretçiler bu zeytin ağacına dilek dileyerek bez parçaları asarlar. Sadece bez parçalarımı hayır, ziyaretçiler ne bulurlarsa asmışlar. Örneğin: tuvalet kağıdı, peçete, kurdele ve benzeri.

 Kameriye adası, 1995 yılında 1’nci derece doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Adanın çevresindeki deniz oldukça temiz ve berraktır. Bu yüzden özellikle dalış turizmi için tercih edilmektedir. Adanın doğu kıyısında ise plaj bölümü vardır.

 

Marmaris Çevresi Bozburun
 

BOZBURUN

Marmaris çevresi Bozburun, Marmaris ilçe merkezine 55 km uzaklıktadır.

Yolculuk yaklaşık 50 dakika sürmektedir. Marmaris-Datça karayolunu kullanarak buraya ulaşabilirsiniz. Hisarönü köyünün hemen yanı başındadır. Ayrıca: İçmeler-Bayır üzerinden, güneye yönelerek de buraya ulaşmak mümkündür.

 

Marmaris Çevresi Bozburun
 

Bozburun Datça yarımadasına paralel uzanmaktadır.

Tam karşısında, Symi isimli Yunan adası vardır.

Tarihi süreç içinde, buranın ismi: Daraçya, Karya Kersonessos, Rodos Peraiası ve Trakheia olarak anılmıştır.

Anadolu’nun yerli kavimlerinden olan Karyalılarla yerleşime açılan yarımada, ilk olarak MÖ 12’nci yüzyıldan itibaren Batı Anadolu kıyılarını etkisi altına alan göç olaylarından etkilenmiştir.

Yarımada Rodos’a yakınlığıyla adanın anakarası olarak yani Rodos Peraiası yani “Karşıyakası” olarak bilinen kent: bir zamanlar oldukça büyükmüş ve Atina vergi mükelleflerinden biriymiş ve MÖ 5’nci yüzyılda burada kent, kendi adına sikke bastırmıştır.

 

Marmaris Çevresi Bozburun
 

14 ve 15’nci yüzyıllarda Orta Anadolu’da Moğol istilasından kaçan Boz Obası Türkmenlerinden bir gurup buraya yerleşince, bölge de Bozburun olarak anılmaya başlanır.

BOZBURUN VE SÜNGERCİLİK

Bozburun, aynı zamanda Türkiye’nin başlıca bir süngerci köyüdür.

Kayalıktır, verimli toprakları yoktur zaten bu yüzden “Bozburun” ismi verilmiştir.

Zaten tarihi süreçteki isimlerinden birisi olan “Trakheia” da, kelime olarak “taşlık/kayalık” demektir. Güney bölümde kireçtaşlarından oluşan arızalı topoğrafya vardır.

 

Marmaris Çevresi Bozburun
 

Yarımada dağlık olduğu için, iç kısımlar yerleşim birimleri için uygun değildir. Bayırköy yerinde Syma, Taşlıca köyü yakınlarında Phoiniks, Asardibi mevkiinde Kasara denen yerleşimler iç kısımlarda kurulmuştur.

Syma İncedere koyu, Phoiniks Bozuk kaya, Kasara Serçe koyu ile kıyıyla bağlantı kurmuştur. Kıyıda bulunan yerleşim birimleri, sadece gemilerin açık deniz rüzgarlarından korunarak demirlemesine uygun koylar değil, güvenlik nedeniyle bu koydaki hakim tepeyi yerleşim alanı olarak seçmişlerdir.

Doğu kıyılarında bilinen üç yerleşim yerinden Loryma, Amos ve Physcos bu şekilde bir koya hakim alçak bir tepe üzerinde kurulmuştur.

 

Marmaris Çevresi Bozburun Gulet Yapımı
 

Yarımadanın doğusunda, yüksek kıyılar denize dik bir şekilde iner ve rüzgarlara karşı korunaklı az sayıda koy bulunmaktadır. Doğu kıyılarının yerleşime en uygun koyu, güneyde açık deniz rüzgarlarına karşı gemilerin demirleyeceği, günümüzdeki ismiyle Bozuk Limandır.

Koyun güneybatısındaki yüksek tepe, çevreyi gören kale yapmaya uygun konumuyla Loryma kentinin kuruluş alanı olmuştur.

Bu koy Rodos’a yakınlığı, çok sayıda geminin barınmasına uygun genişliği ve arkasının dağlık oluşundan dolayı, güvenlik sağlamış, stratejik açıdan tarihsel süreç içinde askeri deniz üssü olarak kullanılmıştır.

Koyun eski ismi “Oplothiki” yani Helence anlamı “askeri alan, silah deposu” dur. Arsenal isimleri de bunu yansıtmaktadır.

Yarımadada yaşayan Rumlar, 1923 yılında Yunanistan’daki Türlerle mübadele edilince, yarımada bütünüyle Türk kültürünün etkisi altına girmiştir.

Bu dönemdeki Rumca isimler Türkçe isimlerle değiştirilmiştir. Rena-Hisarönü, Alexi-Osmaniye, Kirvasil-Orhaniye, Losta-Selimiye, İlia-Turgut olarak değiştirilmiştir.

 

Marmaris Çevresi Bozburun Gulet Yapımı
 

Gelelim günümüze

Büyüleyici bir ortama sahiptir ve aynı zamanda çam, çiçek ve kekik balı ile ünlüdür. Zeytinyağı üretimi de oldukça yaygındır. Nane, kekik ve adaçayı bitki olarak da toplanmaktadır. Özellikle Türk turistler tarafından huzurlu atmosferi nedeniyle tercih edilmektedir.

Bozburun merkezinde, şirin ve ufak pansiyon ve restoranlar bulunmaktadır. Ama merkezin en büyük özel yapısı Merkez Camiidir. Ancak burada daha çok yat ve gulet tersaneleri vardır.

Hatta her evin bahçesinde bir marangoz atölyesi görebilirsiniz. Çünkü her bir bahçede tekne yapılıyor.

Bu teknelerin boyları çok değişiktir, 20-30 metre uzunlukta bile tekneler yapılmaktadır. Yani, günümüzde yöredeki gezilerde kullanılan motorlu guletler burada yapılmaktadır.

 

GULET

Buranın bir diğer özelliği: bir “gulet” ormanı olmasıdır.

Gulet ismi: Venedikli tüccarlardan gelen “Goleta” sözcüğünden çevrilmiştir.

Guletler: günümüzde kamarası bol olarak yapılıyor ve az salmalı olduğu için sığ koy ve adalara rahatlıkla yanaşabiliyor.

Evet, Gulet ormanında her boydan, ağırlıktan ve renkte guletler bulunuyor. Burada taşlama, matkap sesleri, vernik ve zımpara tozları yoğundur.

Ayrıca, günümüzde Bozburun’da “Su Ürünleri Kooperatifi” nin işlettiği 50 yat kapasiteli bir barınak bulunmaktadır.

Günümüzde Bozburun 2 Yunan adasına komşudur. Güneyde 17 km uzaklıkta Rodos adası ve batıda ise 7.5 km uzaklıkta Simi adası bulunmaktadır.

Yine günümüzde, Bozburun bölgesinin en güzel yeri “Doğu Rıhtımı” dır. Burada bazı evler ve oteller bulunuyor ve bunlara karadan ulaşım yoktur. Limandan teknelerle ulaşılabiliyor.

Son derece lüks, dünya jet sosyetesinin ziyaret ettiği korunaklı bu cennet köşesine, tanınmayan tekneler yanaştırılmıyor. Paparazzilerden uzak kalmak isteyen ünlüler, bu yazlık mekanı yoğun tercih ediyorlar.

 

Uluslararası Bozburun Gulet Festivali

Her yıl Ekim ayında yapılır. Festival kapsamında: Bozburun halkı guletlerini sergilerken bir taraftan da yarışlar düzenleniyor.

 

Tavşanbükü Koyu

Marmaris çevresi, Tavşanbükü koyu, Değirmenburnu doğusundaki koyun ortasında Tavşanbükü adası bulunmaktadır. Marmaris ilçe merkezine 35 km uzaklıktadır.

Koyun sadece batı ve doğu yönü girişe uygundur. Ancak ada ile kara arasındaki kısım oldukça sığdır. Burayı özellikle günübirlik gezi tekneleri yoğun ziyaret ederler.

Tavşanbükü mevkiindeki Hisarönü Körfezine hakim plaj “Mavi Bayraklı” dır. Plaj: 450 metre uzunluğunda ve 12 metre genişliktedir.

Tavşanbükü mevkiinde, şehir hayatından kaçarak elektriksiz, televizyonsuz yaşayan, kaynak suyu kullanan, küçükbaş hayvan yetiştiren ve adeta Robinson hayatı yaşayanlar bulunmaktadır. Koyun karşısındaki adaya kano ile gidip tavşanları besleyebilirsiniz.

 

Marmaris Çevresi Tavşan Adası
 

Tavşan Adası

Şu anda burada yeni bir yapılanma varmış. Çünkü bu ada: Türkiye’nin en iyi ve en pahalı otellerinden birinin sahibine aittir. Otelin yıldız konuklarının eğlencesi için buraya getirilen tavşanların günümüzde 150 civarında bulunduğu söyleniyor. Tekne ile adaya yanaşan ziyaretçiler tavşanları besliyorlar.

 

Marmaris Çevresi Ada Boğazı
 

Ada Boğazı

Marmaris çevresi, Ada boğazı, Bozburun bölgesinde bakir kalmış Adatepe mevkiindedir. Doğu tarafında Kızılada, batışa Kiseli Ada ve kuzeyinde kara bulunur. Her iki adann kuzey burunları ve kara sınırı arası sığdır.

Bozburun bölgesinin en ünlü koyudur.

 

Marmaris Çevresi Ada Boğazı
 

Burası masmavi denizi ve tertemiz sularıyla tercih edilmektedir. Hatta, buranın deniz suyunun “Maldivler” den farsız olduğu söyleniyor.

Ayrıca koyda sürekli bir tatlı esinti vardır. Güneşin her haline göre, deniz tüm renklerini sunar. Denizin dibi kumdur. Deniz oldukça sığdır.

 

Marmaris Çevresi Ada Boğazı
 

Adada ise, antik kalıntılar, keçiler ve tavşanlar bulunuyor.

Sonuç olarak, buranın tek kötü yanı, özellikle Pazar günleri, teknelerin aşırı kalabalık olarak yarattıkları trafik yoğunluğudur. Tekneler adeta buldukları yere demirliyorlar ve yüzecek yer kalmıyor.

 

Marmaris Çevresi Taşlıca Köyü
 

TAŞLICA KÖYÜ-PHOİNİKS ANTİK KENTİ

Marmaris çevresi Taşlıca köyü, ilçe merkezine 72 km uzaklıktadır.

Taşlıca köyü: Bozburun’da karayolu ile ulaşılan en uzak köydür. Yarımadanın güneyinde, iç kısımda, tepelik bir alanda kuruludur. Daha önce Aşağı Taşlıca ve Böğüş Mahalleleri varken, bunlar sonradan boşaltılmıştır.

 

Marmaris Çevresi Taşlıca Köyü
 

Söğüt köyünden 5 km uzaklıktadır ve yolu güzeldir.

Oldukça geniş bir alana yapılmıştır. Köyde kendiliğinden biten 7-8 çeşit incir vardır. Ayrıca dev harup ağaçları görülmektedir. Keçi peyniri de ünlüdür.

Köy: sürgün sonucu buraya gelmiş Tatarlar ile kurulmuştur. Köyün iklimi, Akdeniz iklimi etki alanı içindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.

 

Marmaris Çevresi Taşlıca Köyü
 

Köy merkezinin 4 km uzağında, Asar Tepesi üzerinde bir antik kentin kalıntıları bulunmaktadır. Bu antik kent yani Phoiniks (Phiniki) kenti: Bozburun yarımadasının güneyinde, en yüksek tepenin eteğinde kurulmuştur.

Kent, zaman içinde Feneket ve Fenaket adıyla da anılmış, son olarak Taşlıca köyü olarak isimlendirilmiştir. Feneket ismi ise, sadece Yeşilova körfezindeki bir adada kalmıştır.

Karya kenti olduğu düşünülen burada, şehir meydanı yani Agora ile bazı mezarlar sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

KÖYDEKİ ANTİK KENT KALINTILARI

Köy ile antik kent kalıntıları arasındaki patika yolda, önce antik dönem mezarlarıyla karşılaşılır. Agora ise, Taşlıca ile Asar Tepenin ortalarında, çukurdadır. Tepeye çıkarken ise, oldukça iyi durumdaki bir yapı kalıntısı ve ardından kentin ana nekropolisi yani mezarlığı ve mezarlar görülür.

Kentin Akropolisi ise, Asartepe’dedir. Asar Tepe’de kalıntılardan çok çevrenin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. 

Ayrıca, günümüzde görülen, taşların üst üste dizilmesiyle yapılan teras sistemi, muhtemelen Karyalılardan günümüze ulaşmıştır. Antik tarım teraslarının bulunduğu bölgeler, aynı zamanda burada Karya, Helenistik, Roma ve Selçuklu dönemlerinde yerleşim bulunduğunu kanıtlamaktadır.

 

Marmaris Çevresi Kırkkuyular
 

Kırkkuyular

Marmaris çevresi, Taşlıca köyünden, Serçe Limanına giden yol üzerinde “Kırkkuyular” mevkii bulunmaktadır. Burada bir zamanlar “Sindilli” adında bir Rum köyü bulunuyormuş. Zamanla şartlar elverişsiz olunca günümüzdeki Taşlıca köyünü kurmuşlardır.

Ancak Kırkkuyular mevkiinde hala Sindilli köyünden kalma taş evlerin yıkık dökük kalıntıları bulunmaktadır.

Burada bulunan Rumlardan kalma kuyular, su kıtlığı çekilen yörede yerleşimcilerin su ihtiyacını karşılamıştır. Burada günümüzde de elinde bidonları ile su dolduranları görebilirsiniz.

Rivayete göre, köyde 41 tane sarnıç varmış. Bu sarnıçlardan 40 tanesi bulunmuş ve bulunamayan 41’nci sarnıcın içi ise altın dolu imiş. Elbette bu 41’nci sarnıç bulunamamıştır.

 

Marmaris Çevresi Serçe koyu ve limanı
 

Serçe Koyu ve Limanı

Marmaris çevresi, Serçe koyu, Bozburun yarımadasında karadan gidilebilen son noktadır. Taşlıca köyüne 9 km uzaklıktadır. Buraya gitmeye niyetlenmeden önce şunu bilmeniz gerek, burası Selimiye köyünden yaklaşık 40 km uzaklıktadır yani karayolu ulaşımı oldukça sıkıntılıdır, çünkü yol gayet çetindir ve uçurum kenarları, dağ yollarıyla doludur.

Taşlıca köyünün içinden geçen yolu takip ederek Serçe koyuna ulaşmak mümkündür. Yolun sonu Serçe Limanına çıkıyor.

 

Marmaris Çevresi Serçe koyu ve limanı
 

Yüksek kayaların arasına gizlenmiş bir koydur. Bu yüksek kayaların arasında, nadir de olsa bodur meşeler ve yabani zeytinler bulunmaktadır. Koyun kuzey doğusunda, batıya uzanan kıyısı, baş taraftan sonra iyice yükselen tepelerle devam eder.

Özellikle Mavi Tur tekneleri tarafından burası tercih edilir. Burada denizden gelen teknelere hizmet veren bir kıyı lokantası bulunuyor.

Liman, en sert hava koşullarında teknelerin sığınabileceği bir yer olarak önem kazanmaktadır. Türkiye’nin en korunaklı limanı olduğu söylenmektedir. Burası oldukça sığ bir limandır. Bu limandan hemen aşağıda ise Rodos adası bulunmaktadır.

Koyda iki yönde bulunan limanlardan, kuzeyde bulunan “Serçe Limanı” ve güneyde bulunan ise “Akça Liman” dır. Koyun çevresi tepelerle çevrili olduğu için rüzgar almaz.

 

Marmaris Çevresi Serçe koyu ve limanı
 

Derin koy, güneye doğru alçalarak çakıl bir plaja bağlanır. Burada denizin dip görünümü oldukça güzeldir, su çok temiz ve soğuktur.

Evet, bu güzel yerde yüzmek bir başka keyiftir.

Bizans Gemi Batığı

Serçe Limanı denilince ilk akla gelen: liman civarında suyun altında bulunan bir Bizans dönemine ait batık gemidir. Bu batık 11’nci yüzyıla tarihlenmektedir ve batıktan çıkarılan eşyalar, günümüzde Bodrum Sualtı Müzesinde “Cam Batığı” bölümünde sergilenmektedir.

 

Marmaris Çevresi Kasara antik kenti
 

Kasara Antik Kenti

Marmaris çevresi, Kasara antik kenti, Marmaris-Datça arasında, Bozburun yarımadasının güney ucundaki Serçe Limanı körfezinin kenarındadır.

“Kasara Antik Kenti”; Karya dilinde “Büyük Güzel Köy” demektir.

Ancak burada herhangi bir arkeolojik araştırma yapılmamıştır. Öte yandan, antik tarihçi yazarlar da burası hakkında herhangi bir bilgi vermemişlerdir.

Bu yüzden, kent hakkında hiçbir bilgi yoktur. Sadece Helenistik ve Roma dönemlerine ait olduğu tahmin edilen birkaç duvar parçası görülmektedir.

 

Marmaris merkezi gezisi.

 

Marmaris-Datça karayolu gezisi,