Fethiye Ören Yerleri

Fethiye Ören Yerleri: ilk tanıtacağım şehir “Telmessos” dur.

Fethiye Ören Yerleri Telmessos
 

TELMESSOS

Fethiye Ören Yerleri, birinci durak: Telmessos antik kentinin, günümüzdeki Fethiye ilçe merkezi yakınlarındaki Belen’de; MÖ 3 binlerde kurulduğu tahmin edilmektedir.

Şehir antik Likya bölgesinin en batısında, Karia sınırında bulunuyordu.

Telmessos, Lykia bölgesinin bilinen en eski antik kentidir.

Günümüzdeki Fethiye körfezi, antik dönemde Telmessos körfezi olarak adlandırılmıştır.

“Livius” da, körfezin bir yanının Karia ve diğer yanının ise Lykia olduğu yazılıdır.

MÖ 5’nci yüzyıla ait sikkelerde ise, yörenin ismi “Telebehi” olarak geçer.

Ancak şehrin ilk kurucuları hakkında bilgi yoktur.

 

Telmessos İsmi

Telmessos isminin antik çağda Apollon’un oğlu olan Telmessos’dan geldiği tahmin edilir. Antik kentin, güneş tanrısı Apollon tarafından kurulduğuna ve şehre oğlunun ismini verdiğine inanılmaktadır.

Bu isim “Işıklar Ülkesi” anlamına gelmektedir. Çünkü yörede güneşli gün sayısı, yılda 211 gündür.

Şehrin diğer adı olan Telebehi de benzer anlamlar taşımaktadır.

Gelelim, Telmessos isminin efsanesine

Tanrı Apollon, Finike kralı Agenor’un kızlarından birine aşık olur ve aşık olduğu kişinin ölümlü olması nedeniyle, aşkını açıklamaktan çekinir.

Ancak, Apollon, kıza yakın olmak için, kıza bağlı bir köpek olmayı tercih eder.

Çok utangaç olan Kral Agenor’un kızına, küçük ve sevimli bir köpek olarak yaklaşır.

Kız, zamanla kendisine alışınca da, genç bir delikanlıya dönüşür, kızın sevgisini kazanır ve evlenirler.

Daha sonraki dönemlerde ise bir oğulları olur ve ismini Lykia dilinde “Aydınlık Ülke” anlamına gelen Telmessos koyarlar.

Apollon çocuğunu bu yeni kente kahin olarak  tayin eder.

Şehrin tarihi gelişimi

Uzun süre Lykia’ya karşı bağımsızlığını korumuş olan şehir, MÖ 6’ncı yüzyıl ortalarında Pers hakimiyetine girer.

MÖ 5’nci yüzyılda “Delos Birliğine” girer, MÖ 362 yılında ise Lykia’ya katılır. Ardından, Lykia topraklarını hakimiyeti altına alan Perslere geçer ve Karia Saprapı Mausolos tarafından yönetilmeye başlar.

MÖ 333 yılında, bölgede Büyük İskender hakimiyeti görülür. Söylenenlere göre, şehir, kendi isteğiyle Büyük İskender’e teslim olmuştur.

Bir başka söylentiye göre ise: Büyük İskender, donanması ile Telmessos kıyılarında geldiğinden, kumandanlarından Nearkos, o dönemin kent yöneticisi Antipatrides’ten yanlarındaki müzisyen ve esirlerin kente alınmasını ister.

Bu istek kabul edilir. Ancak müzisyen olarak kente girenler, müzik kutularının içlerine sakladıkları silahları çıkararak, gece, şölen esnasında akropolü ele geçirirler.

MÖ 188 yılında Bergama Krallığı bölgede egemen olur.

MS 8’nci yüzyılda şehrin ismi, Bizans İmparatoru II Anastasius onuruna “Anastasiupolis” olarak değiştirilir.

Sonraki 200 yıl boyunca, şehir bu isimle anılır.

MS 10’ncu yüzyıl başlarında ise, şehrin ismi Rumlar tarafından “Makri” olarak değiştirilir. Makri kelime anlamı “uzak şehir” demektir.

Şehrin bugünkü ismi ise, Osmanlı döneminin ilk pilotlarından olan Fethi Bey’in Kahire’ye giderken uçağının 1913 yılında buraya düşmesi nedeniyle 1934 yılında verilmiştir.

 

Kahinlik

Öte yandan, şehrin antik dönemde bir kehanet merkezi olduğu ve kahinlik özelliğinin babadan oğula geçtiği de bilinmektedir. Kahinlerin kayaların üzerine çıkarak Akdeniz’in mavi sularına bakarak kehanetlerde bulundukları düşünülür.

Tarihçi Heredot’a göre: Telmessos şehri bir zamanlar bölgenin önemli bir kehanet merkeziymiş. Lidyalı kral Krezüs, Pers kralı Kyros’a karşı savaşa hazırlanırken: Sardes kentinin çevresini yılanlar sarmış, atlar ise otlamayı kesip yılanlara saldırıp yemeye başlamışlar.

Bunun üzerine, olay Telmessos Kahinlerine sorulmuş ve alınan cevap “Krezüs üzerine yabancı dil konuşan bir ulusun yürümesini beklesin, bunlar ülkeye yayılacaklar, boyunduruk altına alacaklar, yılan toprağın oğludur, at ise savaşçı ve göçebe hayvandır.”

Evet bu kehanet bir süre sonra gerçekleşmiştir. Krezüs, Perslerle yapılan savaşı kaybeder, ancak ölümden kurtulur ve esir alınır, Pers kralı Kyros, onu bir danışman gibi yanında gezdirir.

Fethiye Ören Yerleri Telmessos Anfi Tiyatro
 

Telmessos Amfi Tiyatro

1993 yılında yapılan resmi arkeolojik sondaj kazılarında, toprağın 3-4 metre altında, tiyatronun oturma sıralarını buldular. 1995 yılında ise, tiyatrodan kalabilen tüm kalıntılar gün ışığına çıkarılmıştır.

Türkiye’de denize en yakın ve en eski tiyatrodur. Hemen şehrin iskelesi yanındaydı. Tiyatro, erken Roma döneminde yapılmış ve MS 2’nci yüzyılda onarılmıştır. Tiyatro ilk yapıldığında 6000 seyirci kapasitelidir.

Ancak, günümüzde ise, tiyatroda 2000-2500 seyirci oturabilmektedir. İki oturma gurubu vardır. Üst oturma sıralarının tamamında dolgu malzemesi kullanılmıştır.

Tiyatronun 4 girişi bulunmaktadır, bunlardan sadece 3 tanesi sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Kalan bir tanesi bozulmuştur. Tiyatro, Bizans döneminde arena olarak kullanılmıştır.

Fethiye Ören Yerleri Telmessos Anfi Tiyatro
 

Fethiye Ören Yerleri nden Telmessos günümüzde “Kentsel Sit” alanı olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Ancak, daha önceki bir dönemde, antik tiyatrosunun oturma sıralarında bulunan büyük mermer blokların, Fethiye Limanı yapımı sırasında limanda kullanıldığı rivayet edilmektedir, Fethiye Limanına giderseniz, denizin içindeki büyük taş blokları görebilirsiniz.

 

Lahitler

Günümüzde Fethiye ilçe merkezinde Lykia tipi birçok lahit görülmektedir. Bunlardan bir tanesi Amintas Kaya mezarlarının altındaki sokakta ve bir tanesi de Hükümet Binası ile iskelenin yanındadır.

Fethiye Ören Yerleri Telmessos Lahitler
 

Hükümet binası yanındaki kabartmalı lahit, günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir. MÖ 340 yılına ait olduğu düşünülen bu lahdin kapağındaki kabartmalarda: dörder savaşçı ellerinde kalkanları olduğu halde savaşmakta, uzun giysili bir adam sağ tarafta koltukta oturmaktadır. Yan yüzlerde de figürler vardır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda
 

KADYANDA-CADİANDA

Fethiye Ören Yerleri, ikinci durak Fethiye merkezine 25 km uzaklıktadır.

Üzümlü beldesinin güneydoğusunda, bir tepe üzerindedir.

Tepenin yüksekliği yani rakımı 915 metredir.

Yani Fethiye limanı bölgesine tepeden bakar, muhteşem bir manzara vardır.

Yolun büyük kısmı asfalt, kısa bir bölümü ise stabilizedir. Bu bölüm, çamların arasında bir dağ yoludur, bazı yerleri bozuktur. Burayı orman içinde bir Likya şehri olarak düşünün. Şehir, engebeli bir dağ yamacı boyunca, yarım daire şeklinde konumlanmıştır.

Tanıtıma başlamadan önce söylemek gerekir: buraya mutlaka spor ayakkabısı ile gidin, çünkü yerlerde çam yaprakları var ve oldukça kaygan, ayrıca yanınızda mutlaka su bulundurun.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda
 

Buraya ulaştığınızda, hemen ön tarafta otopark var, aracınızı buraya park edebilirsiniz. Giriş ücretli, müze kart geçiyor.

Şehrin kuruluş tarihinin, MÖ 3 binli yıllara indiği tahmin edilmektedir.

Şehir: Karia ve Likya bölgelerinin arasında kalmış ve her türlü özellikleri barındıran bir kent olarak öne çıkmaktadır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda
 

Fethiye Ören Yerler inden Kadyanda, Likya dilinde “Kadawanti” olarak bilinir.

Pilinus ise şehrin ismini Lykia dilinde “Cadianda” olarak yazmıştır.

Günümüze ulaşan kalıntıların en eskisi: MÖ 5’nci yüzyıldan kalmadır. Ayrıca: Likya bölgesinin, Hekatomnosların kontrolünde olduğu döneme ait bir kitabede, Karya Satrabı Piksodoros’un yaptığı bir bağıştan söz edilmektedir. Bu satrap MÖ 340-334 yılları arasında satraplık yapmıştır. Bu bağış, büyük olasılıkla: Karya şehri olan Kaunos’a karşı girişilen bir harekatta, Kadyandalıların satraba yardım ettiğini ifade etmektedir.

MÖ 168 yıllarında şehrin kendi sikkesini bastırdığı anlaşılmaktadır.

Ancak kent, özellikle Roma döneminde önem kazanır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda
 

Günümüzdeki kalıntılar

Kent, doğal nedenlerle oldukça fazla yıpranarak günümüze ulaşmıştır.

En eski tarihli olarak, günümüze, kenti saran çevre duvarlarının bir kısmı, kaya mezarları ve bazı kitabeler kalmıştır. Kaya mezarları, iri taşlardan oluşur.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Tiyatro
 

Tiyatro

Akropolün güney yamacındadır.

Küçük tiyatronun Caveası (yani seyircilerin oturduğu bölüm) yarım daire şeklindedir.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Tiyatro
 

Ancak bir deprem sonucu yıkıldığı tahmin edilmektedir. Taşların bir kısmı daha sonra kullanılmıştır. Günümüzdeki görüntüsü, tiyatronun bir zamanlar oldukça gösterişli bir yapı olduğunu hissettirmektedir. Tiyatro Roma döneminde de tamir edilerek kullanılmıştır. Oturma sıralarının birinci bölümü oldukça sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Ancak sahne tamamen yıkıktır.  

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Tapınak
 

Tapınak

Akropol bölümünde 5 basamakla ulaşılan bir tapınak kalıntısı vardır. Ancak hangi tanrıya ait olduğu bilinmiyor. Tapınak kalıntısının duvar taşları çevreye yayılmış durumdadır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Agora Ticaret Alanı
 

Agora-Ticaret Alanı-Çarşı

Hemen Tapınak yanındadır. Buranın revaklı çarşı dükkanları yani stoası  tamamen yıkılmıştır. Stoa 82 metre uzunluktadır. Muhtemelen deprem sonucu yıkılmış olmalıdır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Hamam
 

Hamam

Akropol’un kuzey çıkışında, tepeye doğru çıkarken, tepenin kenarındadır.

Stadion un güney tarafına bitişiktir. Roma taş işçiliği görülür. Halen görülmekte olan ışıklı üç odaya bölünmüştür. Batı odası: Roma İmparatoru Vespasian (MS 9-79) banyosu olarak şehirden elde edilen para ile yapılmıştır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Stadion
 

Stadion

Uzunluğu 183 metredir. Genişliği ise 9 metredir. Küçük ama sevimlidir.

Kuzey yönünde, yarışları izleyenler için düzenlenen 6 oturma sırası vardır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Stadion
 

Resmi arkeolojik kazılarda ele geçen yazıtlara göre, Candianda şehrinde “atletizm şenlikleri” düzenleniyormuş.

Evet, dağın tepesinde günümüzden yüzlerce yıl önce koşu yolu yapmışlar. Bu koşu pisti, her yıl Yeşil Üzümlü Köyünde geleneksel olarak Nisan ayında yapılan festivaldeki yarışlarda kullanılmaya devam edilmektedir.

Mabet ve Mezar Odası

Stadion üzerinde, Dor stilinde bir mabet ve mezar odası görülür.

Burada 8 atlete ait bir heykel kaidesi bulunmuştur. Kaidelerden birisi üzerinde “Kadyanda” yazısı bulunmaktadır. Elbette sadece kaideler var, heykeller ortada yoktur, muhtemelen çalınmıştır.

Sarnıçlar

Kadyanda, bölgenin en yüksek yerine konuşlandığından, çevreden kanallarla buraya su getirmek mümkün olmamıştır. Bu yüzden şehrin su ihtiyacı yerin altına yapılan büyük su sarnıçlarıyla karşılanıyormuş.

Stadion çevresinde, 4 büyük sarnıç vardır. Tapınağın doğu kesiminde, geniş bir alanın altında inşa edilmiş, birbirine geçmeli, 4 büyük sarnıç bulunmaktadır.

Agora yakınlarında da 1 sarnıç bulunur. Bu sarnıçlar günümüzde bile su tutabilmektedir.

Tüm bu sarnıçlar, kentin antik dönemde su sorununun ne kadar büyük olduğunu kanıtlamaktadır. Hatta, bu su sıkıntısı nedeniyle, sonraki süreçte kentin terk edildiği de tahmin edilmektedir.

Mausoleum

Fethiye ovasına bakan yamaçtadır. Oldukça yüksek temeller üzerine oturtulmuştur. Silindirik çatılıdır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Mezarlar
Kadyanda Mezarlar

Mezarlar

Şehrin kuzey bölümünde 4 tane Lykia dönemine ait mezarlar bulunmaktadır.

Mezarların MÖ 4’ncü yüzyıla ait olduğu tahmin edilmektedir.

Bunlardan üç tanesi, ev tipi mezardır. Ancak günümüze yıkık olarak ulaşmıştır.

4’ncü mezar ise: yekpare yani tek bir parça kayaya oyulmuştur. Buna “Atlı Mezar Anıtı” denir.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Atlı Mezar Anıtı
 

Atlı Mezar Anıtı

Orman yolunun yaklaşık 4’ncü kilometresinde, orman içinde “Atlı Mezar Anıtı” vardır. Anıtın işçiliği oldukça güzeldir. Bu mezar anıtı; MÖ 400 yılına tarihlenmektedir.

Anıtın güney yüzündeki kabartmada: “divana uzanmış bir adam figürü” vardır. Bu muhtemelen mezarın sahibi olmalıdır.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Atlı Mezar Anıtı
 

Kuzey yüzündeki kabartmada ise: “elinde mızrak ve kalkanla, yere dizleri üstüne çökmüş rakibi savaşçıya saldıran bir atlı figürü” bulunmaktadır.

Bu sahnenin: Troya savaşında, Archilleus tarafından öldürülen Troyalı Kahraman Hektor olduğu düşünülmektedir.

 

Salas Anıt Mezarı

Buranın muhtemelen Kadyandalı bir Prens mezarı olduğu tahmin edilmektedir.

Üzümlü köyü ile ören yeri arasındaki bir yamaçtadır. Anıt günümüzde oldukça harap durumdadır.

Dört yönünde de kabartmalar bulunan mezar, tek bir kaya bloğundan kesilmiştir.

Ön yüzünde tek bir kabartma görülür. Ön yüzdeki kabartmanın üzerinde “Salas” kelimesi yazılıdır.

Her iki yan yüzlerde ise, friz halinde ikişer tane kabartma görülür.

Güney yöndeki yan yüzde: altta iki savaşçı düello yapmaktadır. Bunun üstünde birçok figürden oluşan kurban sahnesi görülür.

Kuzey yöndeki yan yüzde: iki kişi düello yapmaktadır. Üst kısımda ise diğer yüzdekinden farklı olarak ziyafet sahnesi görülür.

Bu kabartmalar değerlendirildiğinde, anıt mezarın muhtemelen Karyalı Hekatomnidler ailesinden Kadyandalı bir prensese ait olduğu düşünülmektedir.

Anıt mezar ise, kocası Likyalı Prens Salas tarafından yaptırılmış olmalıdır.

Tarih olarak ise MÖ 400’lü yıllar düşünülür.

Günümüzde Salas kaya mezarı, yer hareketleri nedeniyle içine yapıldığı ana kaya kütlesiyle birlikte yan yatmış olarak bulunuyor.

Bu anıtın bazı parçaları, buradan kaçırılmıştır ve günümüzde Londra British Museum’da sergileniyor.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Sur Duvarları
 

Sur duvarları

Kenti çevreleyen sur duvarlarının bir bölümü, en erken tarihe tarihlenmektedir. Kentin dik yamaçları ve arazinin özelliklerine göre, sur duvarları birçok kez inşa edilmiştir. Bu duvarlardan, güneydekiler günümüze sağlam olarak ulaşmıştır. Tiyatro alanına, istinat oluşturan sur duvarı ise, Helenistik döneme aittir ve kaliteli bir işçilik görülür.

Fethiye Ören Yerleri Kadyanda Nekropol Alanı
Kadyanda Nekropol Alanı

Nekropol alanı

Kentin güney bölümünde, sur duvarlarının dışında kalmaktadır. Kemerli Roma dönemi mezarları her yere dağılmış ve yıkılmış durumdadır. Zaten günümüzde burada yoğun kaçak kazı çukurları bulunmaktadır.

Fethiye Ören Yerleri Gezi yolu
 

Gezi Yolu

Kent kalıntılarında, 1992 yılında resmi arkeolojik kazı çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar sırasında, kent kalıntıları yani ören yerinin rahatça gezilebilmesi için 2.5 km lik bir yürüyüş yolu düzenlenmiştir.

 

Fethiye Ören Yerleri Pinara
 

PİNARA

Fethiye Ören Yerleri, bir diğeri “Pinara”.

Fethiye-Kaş karayolu üzerinde (40’nci kilometrede), Eşen yakınlarında Minare köyündedir. Yoldan 5 km içeriye girilmektedir.

Fethiye ilçe merkezine 45 km uzaklıktadır. Akdağ eteklerindedir.

Giriş ücretsizdir.

Günümüzde harabeler: köyün gerisindedir. Buraya ulaşmak için Minare köyünün girişinden sonra, dik bir rampadan yukarı çıkılır. Bu yol yaklaşık 2 km dir ve stabilizedir. Yani burayı ziyaret etmeyi düşünürseniz, yolun bu son bölümünün oldukça bozuk olduğunu aklınızda bulundurun. Peki bu yol niye bozuk derseniz, bunun cevabı olarak, bölgenin dağlık olduğu ve iş makinalarının buraya girmesinin mümkün olmadığı söyleniyor. Bu yüzden düzgün yol yapılmıyormuş.

Ayrıca yanınızda spor ayakkabısı olmalı, çevre çok ıssız olduğundan yanınızda su veya benzeri içecek ve yiyecekler bulunmalıdır. Son bir not: burayı gezmek için en az 3 saat ayırmalısınız ve çevrenin aşırı ıssız olmasını düşünerek, en geç saat 14.00 veya 15.00 gibi orada olmanız lazım, akşama kalmamak gerekir.

Minare Köyü:

Minare köyünün ismi, üzerinde kuş yuvasına benzeyen mezarların bulunduğu bir kayadan alır. Çünkü bu kaya, minare şeklindedir. Bu kayanın yüzünde yüzlerce oda oyulmuştur. Apartman gibi yükselen bir kaya parçasının üzerine yüzlerce mezar oymuşlar.

Baş döndürücü yükseklikteki, yüksek duvar gibi dik sarp kayasının cephesine, iki bin yıl öncesinin imkanlarıyla, güvercin yuvaları gibi gömüt delikleri açan taş ustaları, günümüzde bile bize, nasıl da inanılmazı başardıklarının göstergesidir. Sırf burada mı, şehrin birçok yerinde bu taş ustalarının ince işçilikleri görülmektedir.

Ancak bu odaların bulunduğu yere günümüzde ulaşmak mümkün değildir. Yani dimdik bir dağ gibi kaya parçasıdır.

Antik dönemde, Likya uygarlığının en büyük ve en öne çıkan şehirlerinden olan “Pınara” şehrinin isminin anlamı Lykia dilinde “Yuvarlak” demektir.

Şehrin ilk kuruluşu hakkında, antik dönem yazarlarından Stephanus Byzantion: “Xantos şehrinin nüfusu çok fazla artınca yaşlılardan bir gurup Kragos Dağının yüksek olan tepesinde bir kent kurup, adını da yuvarlak manasına gelen Pınara ismini verdiler” diye yazmıştır.

Şehrin ilk kuruluşu hakkında yapılan araştırmalarda, ilk kuruluş dönemi “Troya” ya kadar gitmektedir. Çünkü Troya savaşında “Pınaralı Okçu Pandaros” dan söz edilir. Pandaros, Troya’da Sarpedon’un yanında yiğitçe çarpışmıştır. Strabon, kent için “Pandaros’un kızı, yeşil ormanın bülbülü” demiştir.

Antik dönem yazarlarından Strabon ve Stephanos Byzantions: Pınara şehrinin Lykia bölgesinin çok önemli bir kenti olduğunu belirtmiştir.

Kentin ismi Likçe kitabelerde “Pinale” olarak okunmaktadır.

Lykia birliği içinde, 3 oy hakkına sahip olan 6 şehirden birisidir.

 

Kentin tarihi süreci

Pınara: MÖ 333 yılında Büyük İskender’e kapılarını açarak teslim olur.  İskender’in ölümünden sonra ise, şehir Bergama Krallığına bağlanır. Takip eden dönemde ise, Roma imparatorluğunun bir şehri olur. Roma döneminde, şehir imar edilmiş ve canlandırılmıştır.

Ancak MS 141 ve 241 tarihlerindeki depremlerde, şehir büyük zarar görür. Ardından, MS 8’ncu yüzyılda terk edilir. 1957 yılındaki depremde şehir yeniden zarar görür, tepelerdeki kayalar aşağıya kayarak kalıntıların arasına karışırlar.

 

Güzellik Yarışması

Yazılı kaynaklara göre, bölgedeki ilk güzellik yarışması bu şehirde yapılmıştır. Şehirde: Tanrıça Afrodit’e adanan, ilginç mimari özellikleri bulunan bir tapınak yapısı kalıntısı vardır.

 

KALINTILAR

Günümüzde antik şehirdeki kalıntılar arasında: hamam, tiyatro, agora, odeon, kaya mezarları, Yukarı Akropol ve Aşağı Akropol bulunmaktadır.

Uçan mezarlar-Bir Öykü

Likyalılar “Phoenix” isimli kuşun varlığına inanırlarmış. Likya inanışlarına göre: ölen insanın ruhu, başka bir canlıya, özellikle de kuşa dönüşür uçar gidermiş. Vücudu ise öylece kalırmış. Bu inanışı ölümsüzleştiren ise “Phoenix” isimli kuş imiş.

Bu ölümsüz kuşun: renkli tüyleri, altın gibi parlak kanatları, sevimli bakışı varmış. Hep güneşe doğru uçarmış, ancak güneşe yaklaşınca güneş ışınları ile yanar, külleri yere dökülürmüş.  Dökülen küllerinden yeniden doğar ve güneşe doğru uçarmış.

Bu böylece: ölümsüzlüğe doğru, sonsuzluk içinde devam eder dururmuş. Phoenix kuşu, görünmezmiş, ancak ölenin ruhunun görünen, insana yakınlığı ile bilinen güvercin biçimine dönüştüğü düşünülürmüş.

Çeşit çeşit renkleri, adları ile her güvercin ölen bir insanın ruhuna bürünür, gelir anıt mezara konar, orada yaşarmış. Yaşadığı yer, ölmeden önce yaşadığı eve benzemeli, aynısı olmalıymış ki, zorluk çekmesin.

Bir kuş biçiminde: yaşamaya devam eden kral, kraliçe, soylu veya herhangi bir kentli, anıt mezarından tüm kentle birlikte, yaşamını devam ettirirmiş, aynı zamanda kentin denetleyicisi, gözcüsü durumundaymış.

Kentte yaşayanların iyi olmaları için yardımcı olur, tanrılara yakarışlarda bulunurmuş. İşte bu öyküyü dinledikten sonra, çevrenizdeki mezarları daha anlamlı görebilirsiniz.

Fethiye Ören Yerleri Pinara Yukarı Akropol
 

Yukarı Akropol

Şehrin Akropolu, yuvarlak bir kayadadır. Bu kayanın yuvarlak olması nedeniyle, şehre “Pınara” ismi verilmiştir. Pınara ören yerine yaklaştığınızda uzaktan, Yukarı Akropol’ün sarp olan doğu yamacında, kayaya oyulmuş yüzlerce kaya mezarı görülür. Bu ev tipi Lykia mezarlarının, şehre Xanthos şehrinden gelen kolonistler tarafından kullanıldığı söylenmektedir.

Akropole güney cepheden, kayaya oyulmuş bir merdivenle çıkılır.

Akropolün çevresi surlarla çevrilidir ve doğu kısmında Bizans dönemine ait yapı kalıntıları bulunmaktadır. Bu kalıntılar, bölgenin Bizans döneminde de kullanıldığını ifade etmektedir.

Yukarı Akropol yetersiz kalınca, ulaşımın daha kolay sağlandığı Aşağı Akropol devreye sokulmuştur.

Fethiye Ören Yerleri Pinara Prens Mezarı
 
Prens Mezarı

Dere kenarındaki kral mezarlarından bir tanesi oldukça önemlidir. Çünkü bu mezarın alınlığında ve duvarındaki kabartmalar ilgi çeker. Bu kabartmalarda: 4 önemli antik kentin gravürleri vardır. Bu kabartmalarda surlarla çevrili bir kent izlenir.

Bu nedenle, mezar kabartmasındaki kentin Pınara olduğu ve mezarın prense ait olduğu tahmin edilmektedir. Akropol kısmının doğusunda Bizans yapıları bulunmaktadır.

Bunlara bakarak bölgenin Bizans döneminde de kullanıldığını açıklamaktadır. Akropol’un doğusunda ise, Pınara Harabeleri bulunmaktadır. Harabelerde, zengin mimari kalıntılar görülüyor.

Fethiye Ören Yerleri Pinara Mezarlar
 

 

Aşağı Akropol

Burada: Odeon, agora, tapınak gibi yapılar ve çeşitli mezarlar bulunmaktadır.

Kaya mezarlarının büyük çoğunluğunun konut biçiminde olması, Lykia sivil mimarisine ışık tutmaktadır.

Aşağı Akropol’un dik yamaçlarına rağmen, gerek terasın oluşturulması ve gerekse tahkimat açısından sur duvarı ile desteklenmiştir.

Surun güneyindeki kapıdan geçilerek kenti dolaştığınızda, arkasını yamaca dayamış Odeon ve önündeki düz alanda kentin odağını oluşturan Agora görülür.

Aşağı Akropol’un, alt kesiminde Antik Çağda geçirdiği depremler ile büyük zarar gören pilyeli mezarlar ve kayalara oyulmuş pek çok mezar görülür.

Fethiye Ören Yerleri Pinara Mezarlar
 

Surun güneyindeki kapıdan geçerek kenti girilince, arkasını yamaca yaslamış Odeon ve önündeki düz alanda Agoranın, şehir merkezini oluşturduğu görülür. Aşağı Akropolün alt kısmındaki su kaynağı çevresinde, kentin Antik Çağda geçirdiği depremler sonucunda büyük oranda tahrip olmuş pilyeli mezarlar ve kayalara oyulmuş çok sayıda mezar dikkat çeker.

 

Afrodit Tapınağı

Burası Afrodit’e adanmış tapınak diye geçse de kalk şeklindeki kolonları ve önündeki “Phallus” simgesiyle büyük olasılıkla bir aşk evi olarak düşünülebilir. Tapınak kalp planlıdır. Bu tapınak yüzünden şehre “Güzellikler Merkezi” de denilir.

Fethiye Ören Yerleri Pinara Tiyatro
 

Tiyatro

Kaya gömütlerinin yanında, yaklaşık 2000 kişilik tiyatro bulunmaktadır.

 

Fethiye Ören Yerleri Leteon Şehir Girişi
 

LETOON

Fethiye Ören Yerleri, bir diğer antik şehir “Letoon” dur.

Arifler Mahallesi Fethiye-Kaş karayolu üzerinde 65’nci kilometrededir. Kalkan’a 19 km uzaklıktadır. Seralar arasında kalmıştır. Xanthos ve Patara kentleri arasında kalır. Kumluova mahallesi merkezine yaklaşık 400-500 metre mesafededir.

Giriş ücretlidir. Giriş ücreti 12 TL. dir. Oldukça güzel bir giriş yeri bulunmaktadır ve tuvalet buradadır.

Giriş yerinden sonra: antik kentin hikayesinin anlatıldığı bir  sinevizyon gösterisi ve ardından gezi yolunu takip ederek ören yerini gezebilirsiniz. Ancak öğle saatlerinde gezecekseniz, yanınızda mutlaka şapka ve su bulundurmalısınız.

Şehrin kuruluş efsanesi

Bu hikaye, Şair Ovidius tarafından anlatılmıştır.

Tanrılar Tanrısı Zeus: Titanlardan Kios ve Phoibenin kızı Leto’ya aşık olur ve Leto’ya sahip olur. Leto hamile kalır.

Çapkın Zeus’un kıskanç karısı Tanrıça Hera: Leto’yu takip ettirir ve onun Zeus’tan olacak çocuğunu doğurmasına engel olmaya çalışır.

Sonuçta Leto, Anadolu’daki “Lykia” bölgesine kaçar ve Hera’dan kurtulur.

Leto. Delos adasında ikiz çocukları Artemis ve Apollon’u doğurur.

Daha sonra Ksanthos nehrinin denize ulaştığı yere gelip, nehir boyunca, Leto Tapınağının bugünkü bulunduğu yerdeki kaynağa gelinceye kadar yürür. Kaynakta çocuklarını yıkamak ister, ancak yerli halk tarafından engellenir. Bunun üzerine, Leto, yerli halkı “Kurbağa” ya çevirir.

Ancak başka bir söylentiye göre ise, Apollon, “Patara” da doğmuştur.

Evet, Leto adına kurulan “Letoon” antik kendi, Lykia bölgesinin kutsal merkezidir.

Şehrin Tarihi Süreci

Şehirdeki en eski yerleşim izleri, MÖ 7’nci yüzyıla kadar gitmektedir.

Kent, tanrıça Leto’yu onurlandırmak ve ona tapınak inşa etmek için kurulmuştur.

Yani: Likyalıların dinsel ve politik bir alandı, din merkezidir. Ören yerinde bulunan birçok yazıtın da gösterdiği gibi, federal kutsal alan, yönetici güçlerin tüm dini ve siyasi kararlarının halka açıklandığı yerdir.

Daha doğrusu Lykia birliğinin birleşik sunağı durumundadır.

Likya birliğine bağlı olan 23 kentten biridir. Likya birliği şehirlerinin yıllık toplantıları burada  yapılırmış.

Dönemin başkenti Xanthos şehrine 21 km uzaklıktadır yani oldukça yakındır.

Roma döneminde İmparator Hadrianus döneminde kültür merkezi haline gelen şehir, MS 7’nci yüzyılda Arap saldırıları nedeniyle terk edilmiştir.

Arkeolojik Araştırmalar

Fethiye Ören Yerleri nden Letoon şehrinde ilk kazılar, 1962 yılında Prof. Metzger tarafında başlatılmış, Christian Roy tarafından sürdürülmüş ve şehir ortaya çıkarılmıştır.

Bu araştırmalar sonucunda, şehirdeki ilk yerleşimin MÖ 8’nci yüzyıla kadar indiği görülmüştür.

Fethiye Ören Yerleri Leteon Kalıntılar
 


Kalıntılar

Fethiye Ören Yerleri nden Letoon şehrinde 3 tane tapınak vardır. Bu tapınak kalıntıları, 1988 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Tapınaklar

Fethiye Ören Yerleri Leteon
 

Nymphaeum

Tapınakların güneybatısında, bazıları Letonun intikamıyla dönüştürülen talihsiz çobanların olduğu su kaplumbağaları ve kurbağalarla dolu kutsal bir su kaynağına bağlı nymphaeum vardır.

Burası muhtemelen dini bir daldırma töreninde kullanılmış ve Helenistik dönemde yapılmış, Roma döneminde ise yarım daire şeklinde bir havuz eklenmiştir.

Her üç tapınak ta kutsal suya yönlendirilmiştir. Çünkü tapınaklar yapılmadan önce kentte “su” ve “kayalara” tapınılmıştır. Ören yerinin bir kısmı hala suyla kaplıdır. Yer altı suyu tablasının mevsimsel yükselmesi nedeniyle, Letoon kutsal alanındaki anıtlar ve arkeolojik kalıntılar tehdit altındadır. Ancak 2006 yılında su seviyesinin düşürülmesi için su kanalları yapılmıştır.

Özellikle su periler için çeşme inşa edilmiştir.

Çeşme: kutsal suyun bulunduğu alanda, yarım daire şeklindedir.

Klasik dönemde: Hıristiyanlığın kabulünün ardından, Artemis ve Apollon tapınakları sönmüş kireç haline getirilmiş, ancak Leto tapınağı ancak Antik çağ sonunda yıkılmış ve bu yüzden tapınak bloklarının büyük kısmı korunarak günümüze ulaşmıştır.

Hadrian Çeşmesi

Çeşme binası: Tapınağın güney batısında, Nymphe kültüne adanmıştır. Bu çeşmenin doğu kenarında erken Hıristiyanlık dönemi kilisesi bulunmaktadır. Çeşme Roma döneminde İmparator Hadrian onuruna yapılmıştır.

Bazilika-Kilise

Fethiye Ören Yerleri nden Letoon şehrinde, Bizans dönemi kilisesinin kalıntıları, kilisenin MS 6’ncı yüzyılda inşa edildiğini ve 7’nci yüzyıl ortalarında, muhtemelen Arap saldırılarıyla yıkıldığı tahmin edilmektedir.

Yapının nef ve koridorlarının zemini, geometrik desenler ve hayvan figürleriyle süslenmiştir. Ancak günümüzde bunlar görülmemektedir.

Kilisenin nefi, iki koridordan ve altı sütundan oluşan bir sıra ile ayrılmış, 7 bölümden ulaşmaktadır. Nef ve kanal arasındaki bölüm, içine kanal perdesi ve direklerinin yuvalanmış olacağı bir kaide ile açıkça işaretlenmiştir.

Kilisenin bir özelliği: batı ucunda narteks olmamasıdır. Bunun yerine, batıdaki nef ve koridora doğrudan bir atriumdan girilir.

Kazı sırasında çok sayıda içki kabı bulunmuştur. Buna göre, Arkeolog Martin Harrison: kilise üyelerine “Sarhoş Rahipler” ismi verilmiştir. Martin Harrison: Newcastle Tyne Üniversitesinde görevlidir ve buradaki kazıları bir süre yönetmiştir.

Fethiye Ören Yerleri Leteon Leto Tapınağı
 

Leto Tapınağı

En baştaki bu tapınak Artemis’in annesi “Leto” ya aittir. Diğerlerine nazaran en iyi korunmuş tapınaktır. Hatta: boyutları ve heykel süslemelerinin kalitesiyle, Türkiye’deki Yunan mimarisinin en istisnai örneklerinden ve dünyadaki en iyi korunmuş Yunan tapınaklarından birisidir.

Kral Arbinas tarafından MÖ 5-4’nci yüzyıllarda yapılmıştır. Tapınağın yapımında: berrak renkli, mermer yanılsaması yaratan çok ince kireç taşı kullanılmıştır. Zarif bir korint sütun dizisiyle süslenmiştir. Kült odasını iyonik bir revak çevreliyor.

Günümüzde yıkıntıları görülen tapınak ise, bu sözünü ettiğim tapınağın üzerine MÖ 150’li yıllarda yapılmış İon düzeninde bir tapınaktır.

Tapınağın boyutları 30,25 x 15,75 metredir. 6 tane, 11 metre yükseklikte sütun bulunur.

Tapınağın güney kısmında, MS 7’nci yüzyılda terk edilen bir bazilika ve manastır kalıntıları vardır.

2000-2007 yılları arasında Leto tapınağı orijinal ortamında yeniden inşa edilmiştir. 1950’lerden beri yapılan kazılarda bulunan Leto tapınağına ait mimari parçalar, bu projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlamıştır.

Artemis Tapınağı

Ortada bulunmaktadır. Daha küçüktür ve çok da iyi korunmamıştır.

Bu tapınak “Artemis” e aittir ve MÖ 4’ncü yüzyılda yapılmıştır.

Fethiye Ören Yerleri Letoon Apollo Tapınağı
 

Apollon Tapınağı

Doğuda bulunan tapınak ise, Apollon’a aittir ve Dor düzeninde MÖ 4’ncü yüzyılda yapılmıştır.

Günümüzde oldukça harap durumdaki tapınak Helenistik dönemden kalmadır.

Tapınağın cellasında muhteşem bir mozaik bulunmaktadır.

Fethiye Ören Yerleri Letoon Apollo Tapınağı Zeminindeki mozaik
 

Mozaki: taban süslemesi olarak yapılmıştır.

Ortasındaki güneş motifi “Işık ülkesi Lykia” yı, sağdaki Lyra betimlemesi Tanrı Apollon’u ve soldaki ok sadağı ve yay ise Tanrıça Artemis’i sembolize etmesi açısından önemlidir.

Mozaik tapınağın inşa edildiği Helenistik döneme aittir.

Mozaik zemin hava şartlarından olumsuz etkilenmemesi için; bulunduğu Apollon Tapınağı cellasından kaldırılmış ve Fethiye Müzesinde halen sergilenmektedir. Tapınak cellasına ise, mozaik eserin bir kopyası yerleştirilmiştir.

Fethiye Ören Yerleri Letoon 3 dilli yazıt
 

Üç dilli Yazıt

Fethiye Ören Yerleri nden Letoon şehrinde; 1973 yılında Apollon Tapınağı ile doğuda insan eliyle taşlanmış ana kaya arasında, tören yolu güzergahında bulunan ve Fethiye Müzesinde sergilenmekte olan üç dilde yazılmıştır. Apollon Tapınağı yakınındaki Helenistik çöplük alanı içinde bulunmuştur.

Likya’da ele geçen stel: Likçe, Aramice ve Eski Grekçe olmak üzere 3 dille yazılmıştır.

Likya’da ele geçen stel içinde çok özel bir yere sahiptir.

Stelin kesin tarihi için MÖ 337 yılıdır.  

Stelin ön yüzünde 41 satırlık Likçe, yan yüzünde 27 satırlık Aramice ve diğer yan yüzde de 35 satırlık eski Yunanca metin yer alır.

Yazıt hem Krya-Likya ilişkileri, hem Perslere karşı özgürlüğünü yitiren halklarla krallığın ilişkileri, hem de satraplarla Pers büyük kralının ilişkileri üzerine çeşitli ipuçları verir.

Aynı zamanda yazıtın Likya dilinin çözülmesine sağladığı büyük katkının yanı sıra, diğer bir büyük önemi de Likya bölgesinde “Polis” şehir devleti sisteminin varlığını kanıtlamasıdır.

Bu kararname Hekatomnid Sülalesinin, Maussolos’un kardeşi, Karya ve Likya bölgeleri satrapı olan Piksodaros tarafından, Pers Büyük Kralı III Artasarkes’in ilk hakimiyeti yılında MÖ 358 yılında Ksanthos’ta yayınlanmıştır. Bu yıllarda şehirde Pers hakimiyeti vardır.

Karya Tanrısı “Baseleus Kaunios” için bir kült oluşturulması öngörülmektedir.

Kutsal alanın mali ihtiyaçlarının karşılanması, rahiplik kurumu, kutsal alanda hizmet verecek olan diğer kült personeli, bayram günlerinin sayısı ve kurban hediyeleri konularında düzenlemeleri ve uyulması gereken kuralları içeren metin bu kurallara uymayanları tanrıların öfkesinin cezalandıracağı belirtilerek son bulmaktadır.

Bu metinde Piksadoros’un Likya’yı daha kuvvetli bir şekilde Karya’ya bağlama girişimi görülmektedir.

Basileus Kaunios kültü, Büyük İskender ve ardılları döneminde, artık Letoon’da görülmez. Onun yerine Likya’nın geleneksel tanrıları olan Leto, Artemis ve Apollon almışlardır.

Üç dilde stelde Likçe metinlerden de Likya’da şehir devletleri ile şehirler çevresinde yaşayanların ilişkileri hakkında ayrıntılı bilgiler verilmektir.

Arruntii Anıtı

Arruntil anıtı: Lykia’nın ilk senatörü olan Arruntius Claudianus Vespasianus tarafından yapılmıştır.

Ksantos şehrinin ünlü Arruntius ailesine mensup Arruntius: Atlı sınıfa katılmış ve 10 yıl kadar başarılı bir asker olarak hizmet etmiştir.

Fethiye Ören Yerleri Letoon Roma Tiyatrosu
 

Roma Tiyatrosu

Fethiye Ören Yerleri, Letoon Ören yerinin kuzeyinde Stoa ve arkasını kısmen doğal yamaca yaslamış tiyatro bulunmaktadır. İyi korunmuştur. Likya Tiyatroları içinde Caveası (seyircilerin oturduğu bölüm) çok iyi korunmuş olarak günümüze ulaşan örneklerden birisidir. Yapı Helenistik dönemde, yaklaşık MÖ 2’nci yüzyılda inşa edilmiştir. Tiyatronun kapasitesi yaklaşık 7800 kişidir. Orkestrası (erken dönemde koronun şarkı söylediği yer) çapı 20 metredir.

Helenistik gelenekse inşa edilmiştir. Orta bölüm kayaya oyularak şekillendirilmiştir. Yan kanatlar ise bu işlem sırasında çıkan bloklar kurtarılarak inşa edilmiştir. At nalı formundaki Caveanın bir kısmı tepenin yamacına yaslanmıştır.

Evet, MÖ 2’nci yüzyılda inşa edilen Letoon tiyatrosu, Helenistik zamanların en güzel tiyatro yapılarından birisi olarak kabul edilmektedir. Her iki tarafta da girişlere açılan tonozlu geçitlere sahiptir.

Tiyatro kutsal törenler için inşa edilmiştir.

Tiyatro: bir Likya mezarlığından geçen Xanthos’tan gelen yolun sonunda bulunuyor. Güney tarafındaki giriş, 16 maskeden oluşan ilginç bir oymaya sahiptir. Antik dönemde ziyaretçilerin tiyatronun içinden geçmesi sağlanmıştır.

 

SIDYMA

Fethiye Ören Yerleri, bir diğer antik döneme ait şehir “Sıdyma”.

Fethiye-Kaş karayolu üzerinde, Eşen beldesini geçince, Dodurga köyü yakınlarındadır. Dodurga köyünün hemen bitişiğindedir.

Fethiye Ören Yerleri nden Sıdyma şehri Fethiye ilçe merkezine 55 km uzaklıktadır.

Antik kent, Kragos dağı eteklerinde kurulmuş olup, denizden yüksekliği 500 metredir. Ulaşılması oldukça güç bir yere kurulmuştur.

Kalıntılar

Fethiye Ören Yerleri, Sıdyma antik kentinde görebileceğiniz kalıntılar şunlardır: kaya mezarları ve Agorasındaki çeşitli antik sütunlardır.

Ayrıca küçük bir amfi tiyatro bulunmaktadır. Bunun 6-7 tane oturma sırası günümüze ulaşmıştır.

Bunların dışında: su sarnıçları, hamam kalıntısı köyün kuzey tarafında bulunan Likya kaya mezarları ve Dodurga köyünün tarlalarına doğru uzanmış alanlarda çok sayıda lahit mezar vardır.

 

ARSADA-ARAKSA

Fethiye Ören Yerleri, bir diğer şehir “Arsada” dır.

Fethiye ilçe merkezine 40 km uzaklıktadır.

Kayadibi köyünden uzun ve dik bir patika yürünerek ulaşılan Arsa köyü yakınlarındadır. Köyün hemen batısında uzun alçak bir tepe bulunmaktadır. Xanthos vadisinin gerisinde ve günümüzde adıyla Akdağ yamacında kuruludur. Kurulu bulunduğu yerin yüksekliği 900 metredir.

Lykia, Phrygia ve Pisidia sınırları arasında kalmıştır.

Araksa isminin anlamı Luwi ve Karia dillerinde “sunağı olan mabet” demektir.

Lykia yazıtlarında bu kentin ismi “Araththi” olarak geçer.

Kentin ne zaman kurulduğu bilinmez.

Batıya doğru vadiye oldukça dik inen tepenin doğu yamacında, aşağı-yukarı yarı yolda,  2.5 metre kalınlığında taştan örülmüş bir sur duvarı bulunur.

Bu sur duvarının 300 metrelik bölümü sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

Erken Hıristiyanlık dönemine ait olduğu tahmin edilen bu kale, özenle yerleştirilmiş büyük poligonal bloklardan yapılmıştır.

Kente ait yapılardan günümüze ulaşan yapı yoktur.

Ancak köyün içinde ve çevresinde çok sayıda Lykia dönemi mezarı vardır.

Çoğu Gotik Lahit mezar tipindedir ve oldukça fazla tahrip edilmişlerdir.

En az bir tane ev tipi kaya mezarı ve çevrede birçok yontulmuş, yazılı bloklar bulunmaktadır. Yazıtların hepsi kitabedir. Köyün biraz üstünde, kuzeye giden patikanın yanında 2.5 metre yüksekliğinde bir kaya çıkıntısında, bir atlıyı canlandıran bir kabartma görülmektedir.

 

Fethiye Merkezinde gezilecek yerler.

Fethiye Kayaköy ve çevresi.

Fethiye Ölüdeniz.

Fethiye Genel bilgiler.

Fethiye Göcek ve çevresi.

Fethiye Girme Kaplıcaları.

Fethiye Saklıkent.

 

Fethiye Merkez Gezilecek yerler

Fethiye Merkez Gezilecek yerler
 

Fethiye Merkez Gezilecek yerler rotamızda ilk yer “Karagözler Mahallesi” dir.

 

KARAGÖZLER MAHALLESİ

Fethiye Merkez Gezilecek Yerler, ilk Mahalle: Birinci Karagözler ve İkinci Karagözler diye iki kısma ayrılır. Her iki Karagözler bölümleri de, iki ucundaki dik yokuşlarla birbirine bağlanan, denize paralel ikişer sokaktan oluşur. Bu teraslanmış yapısı nedeniyle, evlerin çoğunun önü açıktır ve deniz görür.

Karagözler, yazları serin ve kışları ise oldukça soğuktur. Ancak unutmamak gerekir ki yaz döneminde Fethiye sıcaktan kavrulurken buranın serinliği insanları buraya çekiyor.

Çünkü sırtını dağa vermiştir ve denizin rüzgarı burayı fazla etkilemektedir. Güneyi kapatan tepeler nedeniyle az güneş alır.

Özellikle güneş almayan evlerin, kışın çok soğuk olduğu söyleniyor.

Yörede oldukça fazla İngiliz nüfus bulunuyormuş.

Birinci ve İkinci Karagözler plajlarında, denizde asla dalga olmaz, yüzmek için oldukça idealdir.

Fethiye Merkez Gezilecek Yerler, Karagözler mahallesinde: Kuleli ve Boncuklu gibi koylara ulaşmak oldukça kolaydır. Hatta, Fethiye merkeze, bisiklet ile 3-5 dakikada gidilebilir. Çalış plajı 15 dakika uzaklıktadır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler
 

Fethiye Kürek Yarışları Kamp Alanı

Plajda, Belediyeye ait “Kayıkhane Tesisi” bulunmaktadır. Burada her türlü su sporu yapılabilmektedir. Hatta her yıl geleneksel olarak 9-10 Şubat tarihlerinde burada “Akdeniz Kupası Kürek Yarışları” yapılır. Burada 1000 metrelik parkur bulunuyor.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Aşıklar Tepesi
 

AŞIKLAR TEPESİ

Fethiye Merkez Gezilecek yerler, Fethiye ilçe merkezindeki Aşıklar Tepesi, Karagözler Mahallesinden başlar ve Kesikkapı Mahallesinde biter. Burası bir seyir terasıdır.

Dağ üstünde kalan uzun yol kısmı “Aşıklar Tepesi” olarak isimlendirilir.

Burada özellikle akşamları, Fethiye merkezinin muhteşem bir manzarasını görmek mümkündür.

Tepede, piknik masaları bulunmaktadır.

Gençler genellikle otomobil ve motosikletleriyle çıkıp, ilçeyi kuş bakışı izlemektedirler.

 

CUMHURİYET MAHALLESİ

Fethiye Merkez Gezilecek yerler, Cumhuriyet Mahallesi, şehir merkezinin mahallelerinden biridir.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Balık Pazarı
 

BALIK PAZARI

Fethiye Merkez Gezilecek Yerler den Cumhuriyet Mahallesinde 96 Sokakta bulunan Balık Pazarının ilk kuruluş yılları, 1957 yılına kadar gidiyor. O yıllarda, burada sadece haftanın Salı günleri kurulan bir Pazar var ve pazarda, çevreden gelen üreticiler ürettikleri ve yetiştirdikleri ürünleri satıyorlardı.

Yine o yıllarda, çarşı içinde “Balık Taşı” denen bir yer vardı ve balıkçılar orada kendi tuttukları günlük balıkları satıyorlardı. Daha sonra burası kasapların yoğunlukta olduğu bir yere dönüşünce “Kasaplar Çarşısı” ismiyle anılmaya başlandı.

1999 yılında ise çarşıda balık satan dükkanlar artmaya; kasaplar ve peynir satan dükkanlar yerini balık pişiren meyhanelere bırakıyor.

Ancak aynı dönemde burada Türkiye’de benzeri olmayan bir uygulama da başlıyor.

Burada “balığını al, pişirmesi bedava” diye bir sistem devreye sokuldu.

Çember şeklindeki restoranların ortasındaki avluda: balık pazarı bulunuyor. Balık pazarından satın aldığınız balık tezgahta temizleniyor ve oturduğunuz restorana getiriliyor, burada cüzi bir pişirme parası verdiğinizde balığınız pişirilip size servis ediliyor. Öncesinde ise, oturduğunuz restoranda yöreye has mezeler servis ediliyor. Tabii isteyenler için alkollü içecek servisi de vardır.

Evet, sonuç olarak günümüzde burada açık havada faaliyet gösteren 10 tane balık restoranı bulunuyor.

Evet sonuçta restoranlar, burada balık dışındaki ilave harcamalarınızdan, meze ve salatalar ile ve özellikle içeceklerinizden para kazanıyorlar. Fiyatlar da pek fazla aşırı değildir ama yine de sipariş vermeden önce fiyatları kontrol etmenizi öneririm, aksi halde yüksek faturalar ödeyebilirsiniz.

Mezeler ve salatalar gayet lezzetlidir. Çalışanlar da ilgilidir. Zaten ilçe merkezinde akşam saatlerinde en kalabalık yer burasıdır. Özellikle sezonda burada yer bulmak mümkün değil.

Ama sonuçta burası deniz kıyısı bir yer, balık yemek ve deniz ürünlerinden tatmak da ziyaretçilerin en büyük tercihlerindendir.

Son bir not, balık sevmeyip de ortamı görmek isteyenler de burayı ziyaret edebilirler, balık sevmeyenler için et, köfte ve tavuk gibi değişik ürünler de servis ediliyor.

Evet burası zaman zaman aşırı kalabalık oluyor, burayı ziyaret etmek isterseniz biraz erken gitmenizi öneririm.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Paspatur
 

PASPATUR

Cumhuriyet Mahallesinde 45 Sokaktadır.

Fethiye Marina’dan yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz.

İsmini: yüzyıllardır ortasından akan “Paspatur suyundan” almıştır. Eskiden evlerde buzdolabı olmayan dönemlerde, halk suyu testilere doldurup soğuması için paspatur suyunun içinde bekletirmiş. Çevredeki esnaf ise, gündüz pazardan aldığı meyvesini, kavun ve karpuzunu soğuması için suya koyar, akşam evine soğuk götürürmüş.

Evet, günümüzde ördekli havuzun bulunduğu yere “Paspatur Suyu” deniliyor. Havuzun yanında bir kahve bulunuyormuş. Şehrin eşrafı, bu kahveyi yoğun olarak kullanıyormuş.

Ördekli havuzun yanından kaynayan su, üstü açık kanallarla evlerin önünden geçerek denize bağlanıyordu. Evlerde kullanılan su ise bu kanallara dökülerek denize ulaşıyordu.

Yörede yaygın söylentiye göre: Paspatur suyunu için herkes tekrar Fethiye’ye gelirmiş ve hatta buraya yerleşirmiş.

Ancak, yukarıda belirttiğim gibi evlerdeki kullanılan sular, evlerin önünden geçen kanallara dökülüyormuş yani bu suyun içilmesi, muhtemelen ördekli havuzun yanındaki kaynaktan içildiği tahmin ediliyor, yani hijyen nedeniyle suyun içilmesinin pek mümkün olmadığı söyleniyor.

Gelelim Paspatur kelimesinin anlamına:

Paspatur kelime anlamı “Eski Kent” demektir.

Ancak buranın ismiyle ilgili bir başka bağlantı da söyleniyor. Şöyle ki, 1800’lü yıllarda burada bulunan krom madeni Fransızlar tarafından işletilmektedir, “Paspatur” kelimesi de Fransızca “geçmek, adımlamak, turlamak” anlamındadır.

Fethiye yöresinin en eski yerleşim yeridir.

Burası denize yakın olması nedeniyle, Fethiyeli tüccarların ticarethaneleri buradaymış.

Cumhuriyetten sonra mübadele nedeniyle, Rumlar buradan ayrılınca evlerini boşaltmışlar, bu evlerin bir kısmı bölgede üretilen mahsuller (palamut, tütün, susam gibi) için depo olarak bir kısmı ise marangoz, demirci ve tamirci olarak kullanılmıştır. Tüccarlar tarafından burada depolanan ürünler, bir süre sonra gelen gemilerle başka yerlere gönderilirmiş.

Daha sonra ise bu ahşap cumbalı evler restore edilmiş ve günümüzdeki otantik çarşı oluşturulmuştur.

Çarşının ortasından su kemeri geçmektedir.

Günümüzde burada: hediyelik eşya dükkanları, halıcı ve kilimciler, kuyumcular ve butikler bulunmaktadır. Şemsiyeli sokak oldukça fazla ilgi çekmektedir. Önceki yıllarda yöreye gelen turistler bütün alışverişlerini buradan yaparlarmış. Ancak sonraları Belceğiz, Çalış ve Hisarönü yörelerinde kendi çarşıları açılınca, burası eskisi gibi yoğun tercih edilmez olmuştur.

Ayrıca barlar, restoranlar ve kafeler vardır ve akşam saatlerinde burada yoğun kalabalıklar görülür.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Hamamı
 

Fethiye Hamamı

Burada bir de “Fethiye Hamamı” bulunuyor. Hamam Sokak 4 numaradadır. Hamam Osmanlı dönemi yapısıdır. 1891 yılında yapılmıştır. Günümüzde de hamam olarak hizmet vermektedir.

 

Eski Camii

Caminin 1791 yılında inşa edildiği söyleniyor, yani Fethiye merkezinde günümüze ulaşan en eski yapılarından birisidir. Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmıştır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Kalesi
 

FETHİYE KALESİ

Çarşı caddesinde ilçe merkezine 2-3 km uzaklıkta, kaya mezarlarının yanında, şehre hakim bir tepe üzerindedir. Kaleye ulaşmak için son bölümde 40-50 basamak çıkmak gerekir. Ancak kalenin çevresinde oldukça fazla kayalık alan bulunmaktadır ve bunlar tehlikeli olabilmektedir.

Çoğu burcu ve duvarı yıkık durumdadır.

Kayıtlarda, Roma döneminden kaldığı yazılıdır. Daha sonra ise, MS 15’nci yüzyılda Rodos Şövalyeleri tarafından onarılıp kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Kalesi
 

Kalenin üzerinde oldukça büyük bir Türk bayrağı, şanlı bayrağımız dalgalanmaktadır.

Buraya çıkarsanız, sadece muhteşem güzel bir Fethiye manzarası izleyebilirsiniz. Bunun haricinde kale de sadece, duvarlara oyulmuş birkaç yazı ve tarihi belirsiz birkaç sarnıç bulunmaktadır. Harabeye dönmüş haldeki kalenin ayakta kalabilen kuzey kısmındaki surların temel hizasındaki taşlarından bazılarının Helenistik, bazılarının ise Roma dönemine ait olduğu görülür.

Kalenin yanında “Amintas Kaya Mezarları” bulunmaktadır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Amintas Kaya Mezarları
 

AMİNTAS KAYA MEZARLARI (KRAL MEZARLARI)

Kesikkapı Mahallesindedir. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 10 TL. dir

Kaya Mezarları: Telmessos antik kentinin hemen yanında Fethiye güneyindeki dik kayalık yamaçtadır. Buraya ulaşmak için, yaklaşık 100 basamak çıkmak gerekir. Özellikle en görkemli mezar olan Amintas mezarına ulaşmak için oldukça düzgün merdivenler bulunur.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Amintas Kaya Mezarları
 

Bu kayalara oyulmuş mezarlar, Likya döneminden yani MÖ 4’ncü yüzyıldan kalmadır. Yani Helenistik dönem yapısıdır. Kaya mezarlarından 3 tanesi tapınak tipinde, diğerleri ise sivil mimari örnekleridir. Tapınak tipinde olan 3 mezardan en görkemli olanı: “Harpapos oğlu Amintas” a aittir.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Amintas Kaya Mezarları
 

Amintas Mezarı

Diğerlerine nazaran daha iyi durumda günümüze ulaşan bu mezar, halk arasında “Kral Mezarı” olarak bilinir. Kral mezarının sütunları yıpranmış olmasına rağmen yıkılmamıştır.

Soldaki sütunun orta bölümünde MÖ 4’ncü yüzyıl ve ayrıca: Herpamiasoğlu Amintas” yazılıdır. Ancak, burada ismi yazılı Amintas denen kişinin kim olduğu bilinmemektedir.

Mezar odasına açılan bölümde, dört ana panele ayrılmış bir kapı tasviri görülür. Odanın iç kısmında ise, düz ve kaba işlenmiş bir tavan ve 3 tane kline, yani üzerine ölü yatırılan sedir vardır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Amintas Mezarı
 

Diğer iki mezarın ise: sütunları ve mezar konturları hasarlıdır.

Kaya mezarlar, daha önceki dönemlerde soyulmuş ve Hıristiyanlık döneminde ise insanlar tarafından büyük fiziki zarar görmüşlerdir.

Telmessos antik kenti ve kaya mezarları, tarihi süreç içinde birçok kişi tarafından ziyaret edilmiştir. 1850’li yıllarda ise, Fransız Charles Texier, burayı ziyaret etmiş, anıtların çizimlerini yapmış ve anıtın sol üst köşesine “İsmini” kazımıştır.

 

PATLANGIÇ MAHALLESİ

CEZAYİRLİ CAMİİ

Fethiye Merkez Patlangıç Mahallesinde Cezayirli Hasan Paşa Caddesindedir.

Cami, 1791 yılında Cezayirli Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Hasan Paşa, ayrıca Kemer Köprüsü, yayla yolundaki Paşa Hanı, Yaka köyündeki su kemerleri gibi birçok yer yaptırmıştır.

Hasan Paşa: aslen Fethiye Yaka Kalelidir. Yani Cezayirli değildir. Orada Cezayir Dayısı ünvanı aldığından kendisine Cezayirli Hasan Paşa denilmiştir. Cezayirli olmadığı, Fethiye’nin Kale Köyünde doğmuş ve Türk olduğu bilinmektedir.

 

TAŞYAKA MAHALLESİ

Fethiye ilçe merkezinde, deniz kıyısında olmayan iç kısımlardaki bir mahalledir. Mahalle Ölüdeniz yoluna doğru olan son toplu yerleşim alanıdır. Tepelik ve merkeze uzaktır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Şehit Fethi Bey Parkı
 

ŞEHİT FETHİ BEY PARKI

Bölgenin en büyük parkı, daha önce bataklık olan alana yapılmıştır. Park alanı içinde: 800 metre koşu bandı, 650 metre sahil yolu, 800 metre bisiklet yolu, 5 bin metre karelik çocuk oyun alanları, seyir terası, su ve yel değirmenleri, çeşitli aktivitelerin yapılacağı büyük bir meydan bulunmaktadır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Şehit Fethi Bey Anıtı
 

Şehit Fethi Bey Anıtı

Yüzbaşı Fethi Bey (1887-1914) ilk Türk pilotlarından birisidir. Ayrıca ilk hava şehidimizdir. Fethi Bey ve Sadık Bey: İstanbul-Kahire uçuşunu yaparken, 27 Şubat 1914 tarihinde Şam’ın Taberiye ilçesi yakınlarında uçağı düşerek şehit olur. Mezarı Şam yakınlarında Selahattin Eyyübi Türbesindedir.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Şehit Fethi Bey Anıtı
 

Muğla’nın Meğri kasabasının ismi de, onun anısına “Fethiye” olarak değiştirilir. Anıt, daha önce başka yerde iken, (antik tiyatronun hemen karşısında bulunan parkın içinde) bu park alanında düzenlenen rekreasyon alanına taşınmıştır. Anıt, Helkeltıraş Onur Uslu tarafından yapılmıştır. Yüksekliği 4 metredir. Ağırlığı 2 tondur.

 

FOÇA MAHALLESİ

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Çalış Plajı
 

ÇALIŞ PLAJI

Fethiye merkeze 3 km uzaklıktadır. 10 dakikalık bir araç yolculuğu ile buraya ulaşmak mümkündür. Kumsalın toplam uzunluğu 4 km dir. Yani oldukça uzundur, neredeyse şehir çıkışına yakındır. Bu yüzden bölgede çok fazla sayıda otel ve yazlık ev bulunmaktadır. Çalış Plajı: Çalış Koruma Derneği tarafından işletilmektedir.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Çalış Plajı
 

Çalış isminin kaynağı: Ahmet Gazi isimli bir Osmanlı Komutanının, Çalış sahiline yakın bir yerde katıldığı bir savaş sırasında, düşman saldırıları karşısında direnen bir askere “Dayan baba, biraz daha çalış, düşmanı yenmemize az kaldı” şeklindeki sözlerinden kaynaklandığı söylenir.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Çalış Plajı
 

Deniz

Deniz aniden derinleşiyor, çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler için uygun değildir.

Deniz kum ve ince çakıllıdır, normal derinliktedir. Denizin içindeki taşlar rahatsız edici olabiliyor, bu yüzden deniz ayakkabısı ile girilmesi öneriliyor, çünkü taşlar ile birlikte denizde nadir de olsa olta, kanca vs bulunduğu da söyleniyor.

Burada deniz, Ölüdeniz’e göre daha dalgalı olduğu için deniz suyu biraz bulanıktır. Ancak bu bulanıklık kirlilik değildir.

Körfezin yapısı gereği, deniz sabah saatlerinde durgun, öğleden sonra ise biraz hareketlidir. Saat: 18.00’den sonra da durgundur.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Çalış Plajı
 

Buna bağlı olarak, özellikle yörenin yerlileri, burada sabah saat 10.00’dan sonra denize girmezler.

Çünkü yosunlar ve dalgalar nedeniyle denizin keyfi kaçıyor. Deniz dalgalı olduğu için dipteki kum ve taş kalkıyor ve oturmadan başka yeni bir dalga geliyor.

Bu durumda elbette çevrede birçok alternatifler bulabilirsiniz.

Burada su sporları yapabilirsiniz.

Ayrıca: burada; Nisan ayından itibaren Caretta Carettaların doğumu ve denize yürümeleri görülebilir. Plaj, Caretta Carettaların yumurtalarının korunması için Üniversiteli öğrenciler tarafından iki ay gözlemleniyor. Bu süreçteki barınma ve yiyecek ihtiyaçları ise, yöre halkı tarafından sağlanıyor. Bu dönemde, yavruların denize ulaşabilmeleri için, plaj, akşam saat 19.30 civarında kapatılıyor.

Sahil

Plaj bölümü: geniş ve güzeldir.

Ancak kum değil taşlıktır bu yüzden özellikle çocuklar sahili sevmiyorlar. Çocuklu aileler buna dikkat etmelidir.

Evet: Çalış plajı: Fethiye yöresinde, oldukça bilinen bir yer olmasının yanında, birçok sosyalleşme alanına da sahip olmasıyla öne çıkmaktadır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Çalış Plajı gün batımı
 

Burası, özellikle “Günbatımı” izlenmesi için oldukça uygundur. Banklara oturarak güneşin batışını mutlaka izlemenizi öneririm.

Sahil boyunca: barlar, otel ve restoranlar bulunmaktadır. Sahil boyundaki yürüyüş yolu yani “Kordon” 3 km uzunluktadır.

Akşamları burada yürüyüş yapılmaktadır.

Çünkü burada çok fazla sayıda kafe, restoran, eğlence mekanı ve hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır.

Çalış sahilinde 10 tane beş yıldızlı otel de vardır.

Safari ve tekne turları buradan düzenleniyor.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Çalış Kuş Cenneti
 

Çalış Kuş Cenneti

Çalış Kuş Cenneti, Fethiye girişindedir. Fethiye Belediyesi tarafından “Doğa Park Alanı” ilan edilmiştir.

Her yıl göçmen kuşlar ve flamingolar burada belli bir süre kalmaktadırlar.

Burada şimdiye kadar 222 ile 242 arasında kuş türü sayılmıştır. (Ancak şimdilerde bu kadar kuş türü görülmüyor.) Çünkü: alanın büyük bölümü sazlıktır. Bu bölge, canlılara zarar verilmemesi için koruma altına alınmıştır. Çalışın en ucunda “Sat” diye bir beach club var. Kuş cenneti tarafındaki bu plajın suyu çok daha durgun olduğu için daha temiz duruyor.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Şövalye Adası
 

Şövalye Adası

Çalış plajının karşısındadır. Eski ismi “Meğri Adası” dır. “Meğri” kelime anlamı: “uzak diyar”dır.

Ada ismini, 15’nci yüzyılda burada bulunan Rodos Şövalyelerinden almıştır. Adada: Rodos şövalyelerinin yaptırdığı kale kalıntıları ve sarnıçlar görülmektedir. İki küçük tepeden oluşan adada, antik dönemlerdeki yerleşim, Zeytinli tepenin kuzey ve güney yamaçları ve iki tepe arasındaki düzlükte olmuştur. Zeytinli tepenin kuzey yamacındaki sur duvarları, yaklaşık 1 metre kalınlığındadır. Sur duvarlarının günümüze ulaşan toplam uzunluğu ise sadece 3 metredir. Sonuç olarak, adada günümüze ulaşmış kalıntıların çoğu Bizans döneminden kalmadır ve Bizans döneminde, günümüzde olduğu gibi ada konut alanı olarak kullanılmıştır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Şövalye Adası
 

 

Fethiye körfezini ince uzun ve bir lades kemiği şeklinde kapatır. Fethiye limanını korunaklı hale getirir. Adanın doğusunda Çalış plajı, batısında Kızılada, güneyinde Fethiye ve kuzeyinde açık deniz vardır.

Sessiz ve sakinliğiyle ilgi çeker. Dinlenmek ve kalabalıktan uzaklaşmak için güzel bir yerdir.

Adada birçok canlı türü yaşamaktadır. Buraya geçmek için Çalış sahilinin başında bulunan Şat iskelesi kullanılır. Şat iskelesinden motorlarla buraya ulaşmak mümkündür. Ancak adada inerken merkeze döneceğiniz saati kaptanınızda teyit edin ve bence kaptanınızın cep tel numarasını mutlaka alınız.

Bölgeyi çevreleyen birçok adalar zincirinde yerleşim yeri olan yer adadır. Daha da ötesi ülkemizde yerleşime açılmış nadir adalardan birisi olarak kabul edilir.

Adada günümüzde 4 konaklama tesisi ve 70 bina bulunmaktadır. Çünkü Şövalye adası 1970’li yıllarda imara açılmıştır. Çalış plajı tarafından, deniz altından adaya su ve elektrik gelmektedir.

Bu yüzden özellikle yabancıların ilgisini çekmektedir. Şövalye adası, İngiliz basınında her dönem kendisine yer bulmuştur.

Yabancı turistler, adada bulunan tarihi kalıntıları da gezmektedirler.

Özel plaj alanı ve restoranı vardır. Ancak plaj taşlık ve yanınızda deniz ayakkabısı götürmeniz şiddetle önerilir. Restoran derseniz, fiyatları pahalı, bunu düşünerek restoranı değerlendiriniz.

Ada, 1994 yılında “Doğal Sit Alanı” ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Ördek Adası
 

Ördek Adası

Ördek adası, Çalış plajına 2 km ve Fethiye ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Kuş cennetiyle aynı bölgede olup kuş koruma alanı olarak düzenlenmiştir. Sahil bandının düzenlenmesi sırasında Fethiye Belediyesi tarafından oluşturulan Ördek Adası, ziyarete açılınca, büyük ilgi çekmiştir. Ziyaretçiler, burada bulunan ördekleri beslemektedirler.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Yörük Çadırı Kerimoğlu Müzesi
 

Yörük Çadırı, Kerimoğlu Müzesi

Çalış mevkiinde bulunan müze kıl çadır içindedir. Burada, eskiden yörede kullanılan tüm malzemeler sergilenmektedir.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Yörük Çadırı Kerimoğlu Müzesi
 

Özellikle Yörükler tarafından kullanılan malzemeler bulunuyor. Ayrıca, burada “Yörük Çadırı Restoranı ve Kıl Çadırı Türkü Bar” bölümü bulunmaktadır. Burada diskotek kültüründen ayrı olarak her yöreden halk türküleri söyleniyor.

KESİKKAPI MAHALLESİ

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Müzesi
 

FETHİYE MÜZESİ

Fethiye Merkez Gezilecek Yerler, Kesikkapı Mahallesi 505 Sokaktadır. Müzeye giriş ücretsizdir.

Müzenin çekirdek eserleri, 1960 yılından itibaren toplanmaya başlamıştır. Toplanan eserler, bir depoda korunmuştur. 1987 yılında ise yeni bir müze binası yapılmış ve eserler, ziyarete açılmıştır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Müzesi
 

Müze: 2 salondan oluşmaktadır.

1-Arkeoloji Salonu.

2-Etnoğrafya Salonu.

Arkeoloji Salonu:

Burada sergilenen eserlerin çoğunluğu, seramik gurubu eserlerdir. Eserler: MÖ 3 binli yıllardan, Bizans dönemi sonuna kadar uzanan döneme aittir.

Heykeller

Müzede özellikle 2010 yılında Tlos antik kenti tiyatro kazısında bulunan Roma imparatorları Hadrianus ve Antoninus Pius’un heykelleri görülmelidir.

Kaunos Antik Kenti Figürü-Kaunos Kybelesi

Kaunos antik kentinden çıkarılan bu figür, yarım metre uzunluğundadır. Üstünde: Nike, iki geyik, sekiz aslan ve akrep kabartması bulunmaktadır.

Tringual Stel

Bu bölümdeki en önemli eser, Lykia dilinin çözülmesini sağlayan “Stel” dir. Stel: bir Makedon savaşı sonrasında 2 Atinalının, Kaunoslular tarafından şereflendirilmesine aittir. Bu stel üzerinde, 3 değişik dilde (Likçe, Grekçe, Aramice) yazılmış bir metin bulunmaktadır. Bu stel, klasik çağdaki yöre halkının dili olan Likçe’nin çözümlenerek okunmasında önemli rol oynamıştır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Müzesi Kumrulu genç kadın
 
Kumrulu Genç Kız Heykeli

Müzedeki bir başka önemli obje: “Kumrulu Genç Kız Heykeli” dir. Yanında iki kadın heykeli bulunmaktadır. Bu heykel: Artemis kültürü ile ilgilidir. Ancak en önemli yanı, yörede antik dönemde bir Artemis Tapınağının bulunmasının kanıtlanmasıdır. Ayrıca: Tanrı-Kahraman Kakasbos’a adanan adaklar bulunmaktadır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Müzesi mozaik buluntular bölümü
 
Mozaik Buluntular bölümü

Letoon antik kentinde bulunan Apollon Tapınağının taban süslemesi bulunduktan sonra buraya getirilmiştir. Mozaik panonun ortasında bulunan “güneş” motifi ilgi çekmektedir. Motif: Işık ülkesi Lykia’yı, soldaki ok ve yay Tanrıça Artemis’i ve sağdaki betimleme Tanrı Apollon’u tasvir etmektedir.

Azize Katherina Heykeli

Bu heykel, gemilerin önüne takılırdı ve koruyucu özelliği olduğuna inanılır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Müzesi Etnografya Salonu
 

ETNOĞRAFYA SALONU

Burada, yöreye has çeşitli el işlemeleri, el dokumaları, üç etekler, kaftanlar, gümüş takılar gibi objeler sergilenmektedir.

Bu bölümde, ahşaptan bir “Dastar Tezgahı” sergileniyor. Bu eser, Üzümlü çevresinde dastar dokumacılığında kullanılan bir tezgahtır ve halen çalışır durumdadır.

Fethiye Merkez Gezilecek yerler Fethiye Müzesi açık mekanlar
 

Açık Mekanlar

Müzenin açık mekanlarında: lahit mezarlar, büyük taş objeler ve Izraza anıtı sergileniyor.

Fethiye Ören yerleri.

Fethiye Kayaköy ve çevresi.

Fethiye Ölüdeniz.

Fethiye genel bilgiler.

Fethiye Göcek ve çevresi.Fethiye Göcek ve çevresi

Fethiye Girme kaplıcaları.

Fethiye Saklıkent.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi

Fethiye Kayaköy ve Çevresi
 

FETHİYE KAYAKÖY

Fethiye Kayaköy ve çevresi tanıtımına önce Kayaköy ile başlayacağım.

Fethiye Kayaköy: Fethiye merkeze 8 km uzaklıktadır. Hisarköy üzerinden gidilir, Hisarköy’e 5 km uzaklıktadır. Buraya giriş ücretlidir, giriş 10 TL dir.

İlçe merkezinden cami arkasından kalkan dolmuşlar, her yarım saatte bir buraya servis yapıyorlar ve bu servisler akşam saat: 23.00’e kadar sürüyor. Özel aracınız ile giderseniz, Hisarönü köyünü geçip, çamlar arasından 5 km daha ilerlerseniz, buraya ulaşacaksınız. İlçe merkezinden Kesikkapı Mahallesinden geçen karayolu ile de ulaşmanız mümkündür.

Köyün Likya Uygarlığının en önemli şehirlerinden olan “Karmylassos” kalıntıları üzerine kurulduğu tahmin edilmektedir.

Kaya Kayaköy’ün geçmişi MÖ 3000’li yıllara kadar gitmektedir. Buradaki antik dönem kalıntılarından olan lahit ve kaya mezarları ise, MÖ 4’ncü yüzyıldan kalmadır.

Evliya Çelebi, 17’nci yüzyılda Fethiye’den Eşen yaylasına giderken merak edip incelediği bu kentten “Kaya” olarak söz etmektedir.

Terk edildiği için, köy günümüzde “Hayalet Köy” olarak anılmaktadır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy
 

Karmylassos

Bugün sadece nekropol kalıntıları bulunmaktadır.

Bugün bu bölgenin girişinde “Turabi Mezarlığı” yazısı bulunmaktadır. Bir  zamanlar Levissi köyünün ölü gömme törenleri de burada yapılırmış. Birbirinden farklı inançlara ev sahipliği yapmış yerleşimin ibadet ve cenaze gelenekleri de zamanla iç içe geçmiştir. Lykia’dan devir alınan geleneksel törenler, ayinlerde de kendisini gösteriyordu.

Birkaç çukurdan oluşan mezarlığa: dörtgen bir kapıdan giriliyor. Yanında ise bir şapel var. Ölüler şapelde okunan dualarla buradaki çukurlara gömülüyor. Gelenek gereği 7-8 ay sonra ise kemikleri buradan alınarak “Meryem Ana” ile “Panayia Pirgiotissa Kilisesin” de kemiklik denen bölgelere konuluyordu.

Zaman içerisinde ise bütün köyün kemikleri burada birbirine karışıyordu. Yeniden topluca dua ediliyordu. Friglerden öğrenildiği sanılan bu adet, uzun yıllar sürüyor.

Yaşamda yan yana olan Levissililer ölümde de birbirlerine karışıyorlardı. Evet, ben burayı gezerken bu kemiklikleri gördüm, oldukça ilginç. 

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy
 

Rum Köyü

Geçmişte köyün ismi: “Levissi” olarak bilinirmiş.

Güney Ege’nin en büyük ve en eski Anadolu Rum yerleşkesi burasıdır. Konya’nın Sille Kasabasından gelen Rumların buraya yerleştiği biliniyor.

Köyde 13’ncü yüzyıldan itibaren yerleşim olduğu ve Hıristiyan bir topluluk bulunduğu bilinmektedir. 1922 yani mübadele öncesine kadar köyde 25 bin kişi yaşıyordu.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy
 

Burası eski bir Rum köyüdür.

Yamaca doğru, biri diğerinin önünü; manzara ve ışığını kapatmayacak şekilde, yaklaşık 802 taş konut-ev vardır. Yani Levissi halkı güneşten aldığını kendi arasında pay ediyordu. Toplamda ise diğer binalarla birlikte burada 860 adet yapı bulunmaktadır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy
 

860 binanın: 24 tanesi anıtsal (okul, kilise, kitaplık, şapel, çeşme) dir. 34 tanesi ticaret ve 802 tanesi konut niteliğindedir. Binaların yüzde 80 bölümü, eğimli ve çok eğimli arazide bulunmaktadır.

Evler: düz, toprak damlı, dikdörtgen planlı ve taş konutlardır. Her biri  50 metre kareden daha büyük değildir.

Evler iki katlıdır, alt katları kiler olarak kullanılmıştır. Girişlerinde ise, çatıdan akan yağmur sularının toplandığı, zemin altı sarnıçlar vardır. Evler genellikle iki oda veya tek odalı olarak yapılmıştır. Çok nadiren 3 odalı olanlar vardır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy
 

Evlerin birçoğunda şaraplık ve kuyu bulunuyordu.

Her bir evin içine girdiğinizde, günümüzde solgun mavi tonlarını göreceksiniz. Bu soluk mavi renk, Kayaköy’ün simgeleşmiş bir rengi gibidir.

Evler yamaca yapılmıştır çünkü Rumlar, iyi tarımcı oldukları için ekilir araziye ev kurmamışlardır.

Köy sokakları son derece dardır. Çünkü yerleşim eğimlidir. Sokak tabanları genelde taş döşemeli ve ortaları yukarıdan gelen suyu kanalize etmek için oluklar şeklinde düzenlenmiştir. Arazinin eğim durumuna göre sokaklarda taş basamaklar da görülür. Ancak günümüzde sokak kenarlarındaki evler yıkılmış ve sokak düzenleri bozulmuştur.

Köydeki Yapılar:

Ayrıca, köyde bu evlerin arasına serpiştirilmiş, iki kilise ve 14 şapel bulunur.

Kiliselerin isimleri: Taksiyarhis ve Katopanayi kiliseleridir.

Bunlar: günümüzde çok harap bir durumdadır. Kare planlı taş evlerin, özellikle ahşap kısımları tamamen yok olmuştur. Taş evlerin sadece taş dış duvarları, köşe ocakları, tuvalet ve avluları, sarnıçları, döşemeleri, taşlı yolları günümüze ulaşmıştır. Evlerin döşemeleri, renkli çakıl taşlarıyla süslüdür.

Katopanayi kilisesinin kapısı ise sökülerek götürüldüğü, Fethiye Müzesinde sergilenmektedir.

Yine, köyde: kız ve erkek ilkokulları, eczaneler ve doktor, çok sayıda dükkan bulunuyormuş. Hatta, yine köyde gazete bile çıkarılıyormuş. Güney Egenin en etkili gazetelerinden birisi olan “Karya” gazetesi Kayaköy’de yayınlanıyor ve bölgeye dağıtılıyordu.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy Turabi Çeşmesi
 

Turabi Çeşmesi

Kayaköy’de içme suyu, Kızlar okulunun altında bulunan çeşmeler ve kuyulardan  sağlanıyordu. Bu çeşmelerden “Turabi Çeşmesi” önünden ve yanından geçen yollara revaklı cephe verir. Çeşmenin üstünde, yapımı ile ilgili kitabe vardır.

Bazı kaynaklarda “Kayaköy Eski Rum Çeşmesi” olarak da geçmektedir. Hatta yine bazı kaynaklarda “Hacı Teodara Çeşmesi” diye geçiyor.

Çeşme Kayaköy başlangıcında gelenleri karşılıyor.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy Aşağı Kilise
 

Panayia Pirgiotissa Kilisesi (Aşağı Kilise)

Bir diğer kilise ise, Panagia Pirgiotis Kilisesi (Aşağı Kilise) dir ve iyi durumda olarak günümüze ulaşmıştır. Bu kilise, Donyucak koyuna çıkan yol üzerinde (Soğuksu yolu) Aşağı Mahallededir.

Kilise bahçesine, doğu yöndeki bir kapıdan girilir. Bahçenin güneydoğu köşesinde çan kulesi bulunur. Kuzey doğu bölümünde ise mezarlık vardır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy Aşağı Kilise
 

Bahçe duvarına bitişik üç basamaklı oturma sırası, dini törenlerde ziyaretçilerin oturması için kullanılmıştır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy Aşağı Kilise
 

Yapının yukarı kiliseye göre iyi şekilde korunarak günümüze ulaşmasının en önemli sebebi, 1960’lı yıllara kadar cami olarak kullanılmasıdır.

Atrium, tıpkı yukarı kilisede olduğu gibi, çakıl taşlarından yapılmış mozaiklerden oluşmaktadır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy Aşağı Kilise
 

Pencere ve kapı söveleri beyaz mermerdendir. Dış cephe malzemesi, kesme taştır. Kilisenin güney yüzünde, üst kata çıkan taş merdiven bulunur. Pencere üstlerinde, pencere görünümlü desenler vardır. Duvarlarda, özellikle de pencerelerin üstleri ile tonozlar arası kemer içlerinde, mavi üzerine yapılmış, beyaz alçı kabartma desenler görülür.

Bu kiliseyi ziyaret ediniz ve duvarlarındaki freskler ilginizi çekecektir.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Kayaköy Yukarı Kilise
 

Taksiryarhis Kilisesi (Yukarı Kilise)

Yukarı kilise, yerleşim yerinin ortasına yakın ve hakim bir tepededir. Kırma ve kenarları düzeltilmiş taşlarla, kireç harç kullanılarak yapılmıştır. Dıştan ise kalın ve pembe renkli sıva kaplıdır. Kapı ve pencere çevreleri mermerdir. Yüksek duvarlarla çevrili atrium bölümü, mozaik döşeme kaplıdır.

Ticari alan

Yukarı kilisenin kuzey kesimindeki boş alan ve çevresi, köyün ticari alanını oluşturuyordu. Yapılar tam olarak tanımlanamasa da, kullanıldığı dönemlerde kahvehane, manav, bakkal, kasap, kumaşçı gibi dükkanlar bulunduğu tahmin edilmektedir.

Her 2 kilisenin bugünkü durumu

Her iki kilise de yaklaşık 7 yıldır restorasyon bahanesiyle kapalı tutuluyor. Aslında daha önce ziyarete açık iken, çok çok nadir olarak tuğla, kiremit düşme olayı olmuş, bunun üzerine restorasyon yapılacak denilerek kapatılmış, ancak 7 yıldır hiçbir faaliyet yoktur. Umarım en kısa zamanda restorasyon yapılır ve oldukça yoğun gezilen bu mekanlar ziyarete açılır.

Okul binaları

Köyde, ilköğretim seviyesinde verilen eğitimde, kızlar-erkekler ayrı eğitim görmüşlerdir.

Levissi Kız Okulu: Turabi çeşmesinin hemen üzerindeki yükseltidedir. Kızlar okulu kitabesinde yapıyı Lovisidi kardeşlerin yaptığı yazılıdır ve kitabe, günümüzde Fethiye Müzesinde sergilenmektedir.

Erkekler Okulu: Yukarı Kilisenin kuzey batısındaki tepenin zirvesindedir. 

Öğrenciler daha yüksek seviyedeki eğitim için Rodos, Atina ve İstanbul’a gidiyorlardı.

Yel Değirmenleri

Köyün güneyindeki sırtta bulunan yel değirmeni, denizden gelen rüzgarlara açıktır. Diğer yel değirmeni, Kaya çukurunun güneybatısında, Değirmentepe zirvesindedir. Yel değirmenleri, mimari olarak içten iki katlı, yuvarlak planlıdır, ancak günümüze sadece beden duvarları gelmiştir.

Köyün Boşaltılması-Mübadele Dönemi

Köyde mübadele öncesine yani 1922 yılına kadar, 25 bin kişinin yaşadığı söyleniyor.

Mübadeleden sonra bu kişiler, 30 Ocak 1923 tarihinde bölgeden ayrılarak Yunanistan’a göçmüşlerdir.

Buradan göçenler, Yunanistan’da Atina yakınlarında bir alana yerleştirilmişler, burada kurdukları yerleşim yerine “Nea Makri” yani “Yeni Fethiye” ismini vermişlerdir. Ayrıca “Nea Levissi” yani “Yeni Kayaköy” yerleşimini kurmuşlardır.

Göçmenler

Ardından buraya Batı Trakya’dan gelen Türkler yerleştirilmiştir. Ancak bu göçmenler, buraları pek sevmemişler ve birçoğu başka yerlere göçüp gitmiştir. Bir kısım göçmen ise, köyün önündeki düzlüğe evlerini kurmuşlardır. Günümüzde: köyün önündeki düzlükte 2000 kişi yaşamaktadır. Yamaçtaki, Rumlardan kalma taş evler ise: kapısız ve penceresizdir, ancak bu evler koruma altına alınmıştır.

Ayrıca: 1990 yılında Rodoslu Papaz ve Fethiyeli İmam Ali tarafından: Köydeki Meryem Ana Kilisesinde “Barış ve Dostluk” için dua edilmiştir.

Ayrıca ünlü aktör Russel Crowen’u yönetmeliği ve başrolünü üstlendiği “The Water Diviner” isimli film, 2015 yılında Kayaköy’de çekilmiştir.

Konaklama

Fethiye Kayaköy ve çevresi nde, Kayaköy’de çadırlı konaklama yeri vardır. Çadır dışında ise bungalowlar bulunuyor. Ayrıca, çevrede butik oteller vardır.

Gezi

Fethiye Kayaköy ve çevresi gezimizde, köyün içinden geçen taş döşemeli yolu izleyip, tepeye çıkan, tepedeki şapele ulaşınca Soğuksu Koyunun muhteşem güzel manzarasını görebilirsiniz. Ayrıca: Kayaköy önünde kurulu yeni yerleşim yerindeki köylü kadınlar: gözleme yapıp satıyorlar.

Ayrıca bu yörede, kökboyası tekniğiyle yapılan, özgün renklerdeki “Kaya Halıları” da görüp satın alabilirsiniz. Bir de bu yörede yetişen üzümlerden yapılmış şarapların sunulduğu şarap evleri ve bu şarapların satıldığı yerler de göreceksiniz.

Son olarak Kayaköy yöresinde bolca bulunan “Kendin pişir kendin ye” tarzındaki mangal başı restoranlar ve eğlence yerlerinde mola verebilirsiniz. Özellikle, kapalı bir mekanda, mekan dışına doğru çıkıntı yapan ve buraya mangalların yerleştirildiği çok değişik restoranlar bulunuyor.

Kayaköy Kahvesi

Tepedeki yolculuğunuzu tamamladıktan sonra dik yamaçtan aşağıya indiğinizde Kayaköy Kahvesiyle karşılaşırsınız. Burası, o dönemde Türkler ve Rumların buluşma yeridir. Günümüzde de Kayaköy Meydanında bulunmaktadır.

Sanat Kampı

Kayaköy’ü sanat çalışmalarının yapıldığı “Barış ve Dostluk Köyü” yapma projesi pek tutmamıştır. Burada “Kayaköy Sanat Kampı” var, ama söylediğim gibi pek ilgi çekmiyor. Yerli ve yabancılardan oluşan öğrenciler, çeşitli sanatsal (heykel, seramik, fotoğraf gibi) faaliyetlerle uğraşıyorlar. Atölyede: çömlek de yapılıyor. Hediyelik eşya satılan küçük bir sergi bulunuyor.

 

SOĞUKSU KOYU

Fethiye Kayaköy ve çevresi gezimizin ikinci durağı Soğuksu Koyudur.

Fethiye ilçe merkezine 14 km uzaklıktadır.

Buraya “Soğuk Su Mağarası” da denilmektedir.

Kayaköy yakınlarında bulunan koy: muhteşem manzarası ve denizi ile ilgi çekmektedir. Tekne turlarının vazgeçilmez duraklarındandır.

Buraya, Kayaköy içinden geçen bir yolla yürüyerek yaklaşık 30-35 dakikada ulaşabilirsiniz.

Soğuksu koyu, dünyanın ender doğa alanlarından birisidir. Burası farklı endemik ekosistem araştırma alanıdır. Burada dünyada ender bulunan bitkiler ve çiçekler vardır.

Koyun kenarında bir mağara var. Bu mağarada ise kayalar arasından çıkan soğuk su kaynağı var ve koy ismini buradan alıyor. Kayaların arasında küçük bir havuz gibidir. Deniz oldukça berrak ve tertemizdir.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi gezimizde, Koyda kumsal yok gibi, oldukça küçük ve çakıllıdır.  

Deniz suyu, özellikle soğuk su kaynağı bulunan mağaraya yaklaştıkça soğumaktadır. Deniz suyu sıcaklığı 10 derece civarındadır.

Evet, su oldukça soğuk, denize girerken bunu akıldan çıkarmamak gerekir. Denizde kıyıda kayalıklarda deniz kestanelerine dikkat ediniz.

Herhangi bir tesis yok, burayı ziyaret etmek isterseniz, yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda götürmeniz gerekir.

Evet bir rivayet ile bu konuyu kapatalım “Bu suda 5 dakika kalan 5 sene gençleşiyormuş”

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Afkule Manastırı Yolu
 

AFKULE (HAGİOS ELEFTERİOS) MANASTIRI

Fethiye Kayaköy ve çevresi gezimizin 3’ncü durağı: Afkule Manastırıdır.

Kayaköy’e 3 km uzaklıkta, denize bakan bir yamacın kenarında, yöre halkı tarafından “Afkule” olarak isimlendirilen Haigos Elefterios Manastırı kalıntıları bulunmaktadır. Kısık koyunun batısındadır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Afkule Manastırı
 

Burası Ege bölgesinin “Sümela” sı olarak biliniyor.

Manastır denizden 400 metre yüksekliktedir.

Manastıra günümüzde patika bir yoldan ulaşılır. Karayolu ile belli bir yere kadar gidiliyor, sonrasında orman içinde 2-3 kilometrelik bir patika yolu geçmek gerekiyor. Yol kolay bulunmuyor, tek ipucu: “Likya yolu tabelalarını” takip etmektir.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Afkule Manastırı
 

Buraya gitmeye karar verirseniz, kesinlikle ayağınızda uygun ayakkabı olmalı, yanınızda bolca su bulunmalıdır. Yolun bazı yerlerinin tehlikeli olduğuna da dikkat etmelisiniz.

Manastırın Ayios Elefterios adında bir keşiş tarafından, kayalara oyularak yapıldığı ve bu keşişin ölünceye kadar burada yaşayarak çile çektiği bilinmektedir.

Manastır 10 metrelik bir alanda kayaya oyularak yapılmıştır.

Ancak bu keşiş öldükten sonra, tek katlı olan manastır üzerine bir kat daha ilave edilmiş, su sarnıcı büyütülmüş ve daha kullanışlı hale getirilerek manastır olarak kullanılmaya devam edilmiştir.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Afkule Manastırı
 

Burada oldukça muhteşem bir deniz manzarası izleyebilirsiniz. Hatta güzel bir havada Rodos adası bile görülebilir.

Ancak günümüzde manastırdan herhangi bir iz kalmamıştır.

Afkule’den denize girmek isterseniz, en yakın yer Soğuksu koyudur.

Kilisenin önünden, tepeye doğru yürüyüp, patikadan aşağıya yarım saatte inebilirsiniz. Burada dalış yapılıyor.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler Koyu
 

GEMİLER KOYU

Fethiye Kayaköy ve çevresi gezimizin bir diğer durağı Gemiler Koyudur.

Fethiye merkeze 9 km uzaklıkta “Gemile” bölgesindedir. Kayaköy’e ise 5.5 km uzaklıktadır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler Koyu ve Gemiler Adası
 

Kayaköy’den batıya doğru devam eden çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplı yolun sonundaki küçük koy “Gemile Koyu” dur.

Koya giriş ücretlidir, eğer aracınız ile giderseniz araç başına otopark ücreti alınıyor. Buraya Fethiye merkezden kalkan düzenli dolmuşlarla da gidebilirsiniz.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler Koyu
 

Geniş plajın arkasında, zeytin ağaçlarının altında piknik alanı vardır. Buradaki piknik masaları, ücreti karşılığı kiralanıyor. Plaj kısmında ise, iki restoran ve su sporları merkezi vardır. Koyda deniz genel olarak dalgalı, kumsal ise taşlıktır.

Koyun hemen karşısında “Gemiler Adası” bulunur.

 

Gemiler Adası-Lebissos-Symbola

Fethiye Kayaköy ve Çevreis, Gemiler adası: Ölüdeniz yakınlarında, Soğuksu koyunun karşısındadır.

Anakaradan dar bir deniz kanalıyla ayrılmıştır. Bu kanalın genişliği 400 metre, uzunluğu ise 1000 metredir. Koyun önünde bir kalkan gibi set çekmektedir. Böylece koy, Lodos rüzgarlarına kapalı ve tekneler için korunaklı olur, bir zamanlar korsan gemilerinden saklanmaya yarardı.

Buraya ulaşmak için, Kayaköy yakınlarından Gemile Koyundan, plajdan tekneye binmek gerekiyor.

Adaya giriş ücretlidir, giriş ücreti 12 TL. dir.

Bazı kaynaklarda adanın ismi “Gemile Adası” olarak da geçer. Bazı kaynaklarda ise adanın ismi “Aziz Nikolas” adası olarak geçmektedir. Çünkü Ortaçağ dönemine ait bir denizcilik rehberinde adanın ismi böyle geçmektedir.

Japon Araştırma Ekibi

Adada, 1990’lı yıllarda Japonlar tarafından arkeolojik kazı çalışmaları yürütülmüştür. Kazı başkanı Kazuo Asano’dur. 1995-2003 yılları arasında Fethiye Müze Müdürlüğü ve Japon Osaka Üniversitesi birlikte adada arkeolojik kazılar yapmışlardır.

Bu çalışmalarda, adada bulunan kiliseler numaralandırılmıştır. Ayrıca, Japon arkeoloji ekibinin değerlendirmelerine göre, bu ada Kudüs’e giden haç yolunun üzerindeki kutsal ziyaretgahlardan birisiydi.

Evet ada: Bizans harabelerinin zenginliğiyle ünlüdür.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler adası surlar
 

Ada boydan boya surla çevrilidir. Surlara ait kalıntılar, adanın kuzey sahili boyunca uzanıyor.

Adada: mezar yapıları, 4 tane kilise kalıntısı ve Orta Çağ yerleşimine ait çeşitli kalıntılar vardır. Ancak bunların büyük bölümü günümüzde yıkılmıştır.

Suların altındaki kalıntılar

Kalıntıların bir kısmı, günümüzde su altında da görülebilmektedir. Sahile yakın binalar, özellikle antrepoların bir kısmı, MS 240-241 yılları arasındaki depremlerle oluşan çökmeler sonucu suların altında kalmıştır. Batık kalıntılar, günümüzde 2 metre derinlikte görülebilmektedir.

Ada: MS 5 ile 7’nci yüzyıllar arasında iskan görmüştür.

7’nci yüzyılda ise Arap akınları sonucunda terk edilmiştir. Çünkü Araplar tarafından ada yakılıp yıkılmıştır. Ada halkı ise, bu saldırılar öncesinde daha güvenli olan iç kesimlere kaçmıştır.

Adada çok sayıda dini yapı bulunmaktadır.

Bu durumun, gemi seyahatiyle hac yolculuğu yapanların buraya uğramalarından kaynaklanmaktadır.

Bunların muhtemelen: MS 5 ile 7’nci yüzyıllarda buranın bir dini merkez olduğunu düşündürmektedir.

Adanın en yüksek noktasında bulunan bir kilise (Zirve Kilisesi) nedeniyle Ortaçağ’da “Aya Nikola Adası” olarak da adlandırılmıştır.

Zirve kilisesinde yapılan arkeolojik kazılarda: geometrik desenler ve mitolojik olayların yer aldığı taban mozaikleri bulunmuştur. Kilisenin büyük bir yangın sonucu yıkıldığı tahmin edilmektedir.

Ancak her ne kadar adada çok sayıda yapı bulunmasına rağmen, su yoktur ve bu durum oldukça ilginçtir. Muhtemelen adada bulunan sarnıçlar, yağmur suları ile doluyordu.

MS 12’nci yüzyılda bu topraklara geri dönüş olur. Ancak Nikolaos adası, bu tarihten sonra sönük bir balıkçı köyü olmaktan ileri gidememiştir. Sadece kutsallığına hürmeten ziyaret edilen ve kiliseler çevresine defin yapılan bir yere dönüşmüştür.

Burası, Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Ada günümüzde ıssızdır ve yazın turistler tarafından ziyaret edilmektedir.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler Adası Kiliseler
 
Kiliseler

Adada yapılan resmi arkeolojik kazı çalışmalarında: mevcut kiliseler numaralandırılmıştır.

1 Numaralı kilise

Adanın batısındaki kiliseye, kısa bir yürüyüşle varılıyor.

Zamanın, deprem ve savaşların, toprak kayması yüzünden harap olan kiliseden geriye bir şey kalmamıştır.  Sadece apsis kısmı ve vaftiz binası kısmen tanınlanmaktadır.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler Adası Kiliseler
 
2 Numaralı Kilise

Adanın zirvesine doğru giden patikadadır.

1997 yılında yapılan kazılarda: yapının içindeki toprak ve molozlar temizlenmiş, yapının yer döşemesi ortaya çıkarılmış ve kilisenin planı anlaşılmıştır.

Düzgün taş işçiliğine sahip duvarları ilgi çekmektedir. Bu özenli işçilik nedeniyle, bu kilisenin adanın diğer yapılarından daha önemli olduğu düşünülmektedir.

Günümüzde: kilisenin kubbesi, papazların ayinde oturdukları kademeli sıralar ve ibadet mekanının yan duvarlarının büyük kısmı sağlamdır.

Avlusu tamamen yok olmuştur.

Yan kapı ve apsis yan duvarında, kısmen sağlam kalmış bezemeler görülür.

Apsis yarım kubbesinin mozaikler, pencere üstlerinin freskolarla bezeli olduğu, kilisenin tabanının ise son derece dekoratif mozaiklerle kaplı olduğu görülür.

Kilisenin ibadet mekanında: çok renkli mozaikten bir kabartma dikkat çeker. Bu mozaikte: kalp şeklindeki sarmaşık yaprakları, hurma dalları, kenger yapraklarını kemiren keçi ve boynundan bir ağaca bağlanmış olan boğa betimlenmiştir. (Bu mozaik döşeme, günümüzde Fethiye Müzesinde sergilenmektedir.)

Bunun haricinde: kireç taşından yapılmış, son derece dekoratif kabartma panolar da görülmektedir.

Mozaik panolardan birindeki Yunanca yazıtta: bu döşemenin Makedonyalı bir kuyumcu tarafından hayır olarak yaptırılarak Aziz Nikolaos’a adandığı yazılıdır.

Kilisenin apsis kısmında bulunan bir freskoda “Hossios Nikolaos” yazmaktadır. Buna dayanarak, kilisenin günümüzde Antalya Demre yakınlarında Alacahisar’da (eski ismi Sion) doğmuş ve yaşamış olan Sionlu Aziz Nikolaos’a atfen inşa edildiği düşünülmektedir.

Aziz Nikolaos (Santa Claus)

Hıristiyanlıkta denizcilerin koruyucusu ve bereketin sembolü olarak kabul edilmektedir. Hacı olmak için gittiği Kudüs’ten dönerken, fırtınaya tutulan gemiyi duaları ile batmaktan kurtarması ile birlikte denize düşerek boğulan bir denizciyi dirilttiği anlatılır. Bu mucizeleri nedeniyle denizcilerin koruyucu azizi olarak kabul edilmektedir.

Bu yüzden 2 Numaralı kiliseye “Aziz Nikolaos Kilisesi” ismi verilmiştir. Adada bazı kaynaklarda aynı isimle yani “Aziz Nikolaos Adası” olarak anılmaktadır.

Kilisenin içi, bir dönemden sonra mezarlık gibi kullanılmıştır. Bu yüzden mozaiklerin bir bölümü bozulmuştur. Kilisenin ibadet mekanında, kaba taşlarla çevrili 6 mezar bulunmaktadır. Bu mezarların yanında bulunan sikkelere göre, mezarlar 11 ile 12’nci yüzyıllara aittir.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler Adası kiliseler
 
3 Numaralı Kilise

En görkemli kilise: adanın en yüksek tepesinin üzerindedir. Bu kilise, bir büyük Katedral görünümü vermektedir.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler adası tünel
 
Koridor-Tünel

3 Numaralı kilise ile, 2 Numaralı kilise arasında, yaklaşık 160 metre uzunlukta ve 2.5 metre genişlikte, görkemli bir koridor bulunmaktadır.

Bu tonozlu galerinin çok belirgin olarak bir tören yolu olduğu anlaşılmıştır. Dinsel törenlerde bu dinsel mekanı ziyaret eden hacılar, kutsal eşyaların çevresinde yapılacak tavafa uygun biçimde, düzgün sıralar halinde hareket ederlerdi.

Fethiye Kayaköy ve Çevresi Gemiler adası tünel
 

Mevsimine göre, ziyaretçileri yağıştan veya kızgın güneşten korumak için, galeri üstü kapalı olarak yapılmıştır.

Galerinin batı yönünde, bir anıt mezar ile bazı diğer mezarlar bulunur.

Karacaören Adası

Gemile adasının 150 metre kadar batısında bulunan Karacaören adasında, dumanla işaret vermek için kullanıldığı düşünülen bir baca bulunmaktadır. Bu baca, muhtemelen bir saldırı anında hem Gemile adası halkını hem de Kayaköy halkını tehlikeye karşı uyarmak için yapılmış olmalıdır.

Fethiye ören yerleri.

Fethiye merkez gezilecek yerler.

Fethiye Ölüdeniz.

Fethiye genel bilgiler.

Fethiye Göcek ve çevresi.

Fethiye Girme kaplıcaları.

Fethiye Saklıkent.