Kastamonu Tosya

Kastamonu Tosya

Tosya yöresinde söylenen bir deyimle anlatmaya başlayalım. “Dünyada 3 kıta var. Bunlar Avrupa, Asya, Tosya’dır.” Bir anlamda “…. Avrupa “Garp”ı, Asya “Şark”ı, Tosya “Fark” ı simgelermiş.

ULAŞIM

Tosya, Kastamonu arası uzaklık:  77 km. Tosya, Ilgaz arası uzaklık: 44 km. Tosya, Kargı arası uzaklık: 43 km. Tosya, İskilip arası uzaklık: 70 km. Tosya, Ankara arası uzaklık: 218 km. Tosya, İstanbul arası uzaklık: 480 km.

TARİHİ

İlçenin tarihi geçmişi hakkında ayrıntılı bilgi yoktur. Tosya yöresinde yaşayanların, ilk olarak Orta Asya’dan göç ederek bu bölgeye gelip yerleşen Türkler olduğu bilinmektedir.

Tosya yöresi Osmanlı hakimiyetine geçtiği yıllarda küçük bir köy durumundadır. Yine Osmanlı döneminde Tarihi İpek Yolu üzerindeki en önemli kervansaraylardan biri olan Akkuş Mehmet Paşa Kervansarayı burada kurulmuştur.

Bu yüzden Tosya’da kırsalda üretilen sof ve çeltik üretimine bağlı olarak ticaret hızla gelişmiştir. Ayrıca İpek yolunu kullanan kervansaraylara hizmet verildiğinden, burası Gerede-Osmancık arasında önemli bir menzil noktası olmuştur.

Kurtuluş savaşı sırasında Tosya işgale uğramamıştır. Ancak cepheye silah ve mühimmat ikmalinde bulunmuştur. Yüzlerce Tosyalı, İnebolu’dan Haymana ovasına kadar kervanlar halinde gece gündüz cephane taşımışlardır.

Tosya 1864 yılında Belediye, 1926 yılında ise ilçe olmuştur.

İlçe Kuzey Anadolu deprem fay hattındadır. Bu yüzden yörede şiddetli depremler olmuştur. 1943 yılında yaşanan 7.2 şiddetindeki depremde büyük can kaybı olmuştur.

Tosya ilçesi ismini, Bizans döneminde kullanılan yörenin ismi olan “Doccia” kelimesinden almıştır. Yörenin ismi, Türklerin fethinden sonra “Turıya” olarak değiştirmiştir.

Kastamonu Tosya

GENEL

İlçe merkezi: Batı Karadeniz bölgesinde, Ilgaz dağlarının devamı olan Tosya dağı (Gavurdağı) nın güneydoğusundaki düzlükte kurulmuştur. Devrez çayı 6.5 km uzaklıktadır. Şehrin orta yerinden, şehri boydan boya kaplayan yürüyüş yollarıyla düzenlenmiş bir park vardır.

İlçenin orta kesimlerinde, Ilgaz dağları eteklerinden çıkıp Kargı ilçesinde Kızılırmak nehrine karışan Devrez çayı çevresindeki alüvyonlu düzlükler vardır. İlçenin güneybatısında Hıdırlık Tepesi bulunur. Kuzey kesimi çıplak ve yüksek tepelerle çevrilidir.

Yamaç kısımlarında eğim fazladır. Dağlık kesimlerde gür orman örtüsü vardır. İlçenin rakımı ortalama 955 metredir. Yörede geçiş iklimi hakimdir. Çünkü Ilgaz ve Küre dağları deniz etkisini keser. Burada yaşayanların en büyük ekonomik etkinliği tarım yani pirinç tarımıdır.

NE YENİR

Buralara yolunuz düşerse, yerel lezzetlerden başlıca önerim “Tirit” olur. Ayrıca sabah, öğle ve akşam her öğünde ana yemek olan pirinçten yapılan “Tosya Pilavı” yenir. Ramazan döneminde ise, iftarda her gün yenen “caba” vardır.

Kastamonu Tosya Pirinç

PİRİNÇ

Pirinç Tosya’da buğdaygillerden kökleri bol su içinde yetişen bir bitkiden ibaret değildir, burada pirinç sevgidir, emektir, sanattır. Tosya pirinci dünyaca ünlüdür. Ilgaz dağlarından inen Devrez suyu, toprağı pirinç tarımına elverişli hale getirir.

İlçenin güneyinde Devrez vadisinde üretimi yapılan pirinç, kalitesi ve lezzeti ile yurt çapında yerini almıştır. Üretimin yaklaşık yüzde 65 bölümü dış pazarlara satılmaktadır. 1923 yılında, Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, Şapka devrimi için Kastamonu şehrine giderken, Tosyalı çiftçiler, Ilgaz kavşağında onu karşılamışlar ve Tosya yöresine “Pirinç Fabrikası” kurulmasını istemişlerdir.

Atatürk bu isteğe olumlu cevap vermiş ve Cumhuriyetin ilk pirinç fabrikası 1925 yılında Tosya’da kurulmuştur. Bu çeltik fabrikaları, çevre halkına da hizmet vermektedir.

Bugün Tosya’da yıllık 5 bin ton çeltik üretimi yapılıyor. Yörede üretilen “Sarıkılçık” türü pirinç tescil edilmiştir.

AHŞAP KAPI ÜRETİMİ

Ayrıca: ahşap kapı, pencere ve mobilya üretimi de yaygındır. Türkiye’nin ahşap kapı üretiminin yüzde 30 kısmı, Tosya’da üretilir. Günde 12 bin kapı üretimi yapılmaktadır. Bu kapılar 15 ayrı ülkeye ihraç edilir. En önemli özellik ise, bu sektörde yaklaşık 5 bin kişinin çalışıyor olmasıdır.

BAĞCILIK

İlçede bağlarla kaplı alanlar oldukça büyük iken, bir süre hastalık nedeniyle bağların sınırları daralmıştır. Gümelerde üretilen üzümler, yaş olarak yakın illere gönderilir. Ayrıca üzümden pekmez de yapılarak kışın tüketilmek üzere saklanır.

Bağlarda sadece üzüm değil asma yaprağı üretimi de yapılmaktadır. Tosya yaprağı özellikle civar illerde tercih edilir ve burada toplanan yapraklar salamura yapılarak büyük merkezlere gönderilir.

ULUSLARARASI TOSYA KÜLTÜR VE PİRİNÇ FESTİVALİ

Tosya Belediyesi tarafından düzenlenen festival 15 yıldır sürdürülmektedir.

Kastamonu Tosya

GEZİLECEK YERLER

Kastamonu Tosya Abdurrahman Paşa Camii

ABDURRAHMAN PAŞA CAMİİ

Cami ilçenin merkezinde, Hanönü meydanında Öğretmenevi karşısındadır.

1584 yılında Sultan III Murat döneminde Maraşlı Abdurrahman Paşa tarafından inşa edilmiştir. Maraşlı Abdurrahman Paşa’nın bölgede uzun yıllar görev yapmış, önemli bir devlet adamı olduğu tahmin edilmektedir.

Çevreye hakim bir konumdadır. Tosya ilçesinin görüntüsü ile bütünleşen abidevi bir yapıdır. Her taraftan rahatlıkla görülebilir. Mimar Sinan döneminin, merkezi planlı camileri arasında yer alır.

Yapının duvarları kesme taş ve tuğla ile örülmüştür. Üstü dört yarım kubbe ile örtülüdür. Kubbelerde ağızları deliklerle belirlenebilen yerleştirilmiş ufak küpler vasıtası ile akustik ses düzeni sağlanmıştır.
Mihrabın sağ ve sol tarafındaki pencere kenarlarına kaideler arasına yerleştirilmiş, dört tane dönen mermer sütun bulunur. Bu sütunların görevi: caminin herhangi bir bölümünde bir hasar veya göçme olduğunda, terazi vasfıyla sıkışmaları ve dönme özelliklerini kaybetmeleridir. Camiye, kuzey ve batı cephesindeki iki kapıdan girilir.
Kastamonu Tosya Abdurrahman Paşa Camii

Cümle kapısı üzerinde inşa kitabesi vardır. Caminin güney doğu bölümünde, Belediye hamamına bakan bir duvar vardır. Bu duvar, üzerindeki dolgu zeminine rağmen, aksi istikamette eğimli, yani dışa eğimli, adeta yer çekimine karşı koyarcasına inşa edilmiştir.

İnşa tarihinden bu yana da herhangi bir kayma veya yıkılma olmamıştır. Minare: caminin kuzeybatı köşesindedir. Sekizgen kaide üzerinde yükselir. Çokgen gövdeli, eski minare depremde yıkılınca, restorasyon sırasında yeni minare yapılmıştır.

Cami, 1943 yılındaki depremde büyük zarar görmüştür. Daha sonra restore edilerek tekrar açılmıştır. Camide aynı anda 1500 kişi ibadet edebilmektedir.

Kastamonu Tosya Çifte Hamam

ÇİFTE HAMAM

İlçe merkezinde Abdurrahman Paşa camisinin yanındadır. Hamam yapısı, 16’nci yüzyılda Mevlana Selahüttün adlı bir şahıs tarafından yaptırılmıştır. Son duyum, hamamın erkekler bölümü çıkan bir yangın sonucu tamamen yanmıştır.

HALİM BABA ÇEŞMESİ:

İlçe merkezinde İlyasbey Mahallesindedir. Üzerinde su kitabesi vardır. Buna göre, çeşme Karabacak Zade Hacı Abdullah Ağa tarafından 1796 yılında yaptırılmıştır.

DERE ÇEŞMESİ

İlçe merkezinde Dilküşah Mahallesi Zopturoğlu Sokaktadır. Çeşme üzerinde su kitabesi vardır. Kitabeye göre, çeşme 1781 yılında El Hac Ahmet Bey tarafından yaptırılmıştır.

ALİ OSMAN AĞA ÇEŞMESİ

İlçe merkezinde Harsat Mahallesi Tolaçeşme Sokaktadır. Önünde sivri kemer ve muhtelif taşlardan yapılmış ayna taşı vardır. Kitabesine göre Destani Ağanın zevcesi Şerifa Hanım tarafından 1800 yılında yaptırılmıştır. Gelelim en önemli sonucu, öğrendiğime göre bu çeşme yıkılmış, yok edilmiş ve yıkanlar meçhuldür.

Kastamonu Tosya Ali Osman Ağa Çeşmesi

Müze müdürlüğü yetkililerine yapılan ihbar sonucu yapılan araştırmalar sonucunda çeşmeyi yıkanlar bulunamamış, ancak bir kişi, yıkım sonrasında görüp muhafaza altına aldığı kitabeyi yetkililere teslim etmiştir. Kitabe, günümüzde Kastamonu Müzesinde bulunuyormuş.

KARASU ÇEŞMESİ

İlçe merkezinde Şeyh Mahallesi Çaybaşı sokaktadır. Kitabesine göre İbrahim Efendi tarafından yaptırılmıştır.

Kastamonu Tosya Büyük Hamam

BÜYÜK HAMAM

İlçe merkezinde çarşı içindedir. Şifa Hamamı olarak da tanınır. Candaroğullarından İbrahim Bey tarafından 1400’lü yıllarda yaptırıldığı tahmin  edilmektedir. 1932 yılında yangın ve 1943 yılındaki depremde zarar görmüş, sonradan tamir ettirilmiştir.

Kastamonu Tosya Tekke Hamamı

TEKKE HAMAMI

İlçe merkezinde Hocaimat Mahallesindedir.

1637 yılında ölen Seh İsmail-i Ruma tarafından yaptırılmıştır. 

Yapıda moloz taşı ve harç kullanılmıştır. Yapının içerisinde taştan bir aslan ağzından, su akmaktadır. Ayrıca seh kurnası denen bir odası vardır.

Kastamonu Tosya Küçük Hamam-Vikvik Hamamı

KÜÇÜK HAMAM (VİKVİK HAMAMI)

İlçe merkezinde çarşı içindedir. Bir kazı sırasında, kubbe deliği bulunmuş ve hamamın varlığı tespit edilerek çevresi açılmış, hamam ortaya çıkarılmıştır.

Yapılış tarihi olarak muhtemelen 80 yıllık olduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra Vakıflar Müdürlüğü tarafından restore edilen hamamın orijinal hali bozulmuştur.
Kastamonu Tosya Gavur Kayası Kalesi

GAVUR KAYASI KALESİ

İlçede müstahkem bir kale yoktur. Ancak kale isimleri, yer adlarında kullanılmıştır. Muhtemelen bu yerlerde, savunma amaçlı kale olarak kullanılmış olmalıdır.

Gavur kayası kalesi, ilçenin güneyinde, (2.7 km uzaklıkta) Karşıyaka Mahallesinde Çüşçüs Kışlası mevkiindedir. Yukarı Dikmen köprüsünden 2 km yukarıdadır. Devrez çayının kenarında, doğal ve sarp bir kayadan ibarettir. Devrez çayı bir kavis çizerek kaleyi dolanır. Sarp olan ön tarafından kaleye çıkmak mümkün değildir. Sadece kuzeybatı yönünden kaleye çıkılabilir. Kalenin üzerinde daha doğrusu kayalığın üzerinde bina temelleri bulunur. Batısında ise bir kaya mezarı ve bir tünel vardır.

Kaya mezarı:

Yapının güneyinde, Devreze bakan kısımda bir odacık bulunur. Bu odacığın kapısı, dikdörtgendir. İç kısmına dikdörtgendir. Tavanı düzdür ve odanın iki yanında ölü sedirleri bulunur.

Tümülüs:

Mezar odasının arkasında bir Tümülüs bulunuyor. Burada bir zamanlar büyükçe bir yerleşme yeri bulunduğu tahmin ediliyor. Çünkü Bağdat yolu buradan geçiyormuş. Yerleşme yeri mükemmel bir şekilde yapılmış bir yeraltı şehridir. Salon kısmı kerpiçlerle örülmüş ve oval bir kubbelidir. Odalar ise kayaya oyularak yapılmıştır. İçme suyu temin için, yerleşkenin üstüne küçük yağmur olukları yapılmıştır.

Sunak:

Kalenin kuzeybatısında tanrılara sunular adaklar için kullanılan, taştan yapılmış sunak çok ilginçtir. O yıllardaki yani Hitit dönemindeki inanç gereği, bol yağmur ve bereket vermesi için tanrılara bakire bir kız kurban edilirdi.

Kuraklık ve de kıtlık zamanlarında, tanrıları mutlu etmek için önce ayinler düzenlenir, sonra bu ayinlerde ellerine kına yakılan ve güzel elbiseler giydirilen bakire kızlar, şafak vakti güneş doğmaya başladığında tanrılara kurban edilirdi. Zamanla yıpranmış olan bu sunakta, baş koymaya yarayan boyunluk kısmı hala sağlam olarak görülebiliyor.

Tünel

Yukarıda belirttiğim gibi, burada bir de tünel bulunuyor. Tünel, Devrez vadisinin karşısındaki tarım arazilerine açılıyor. Tünelin boyu 4.5 metre ve genişliği ise 4 metredir. 55 basamaklı dik bir kaya tüneli şeklindedir. Bu tünelin yaklaşık 300 metre aşağısında ise bir köprü kalıntısı bulunuyor.

Kalenin doğusunda ve Devrez çayı üzerinde, iki köprü ayağı görülür. Bu ayakların bir zamanlar buradan geçen Bağdat yolu üzerinde kurulu bir köprüye ait olduğu düşünülür. Yani, kale bu yolu korumak için kurulmuş olmalıdır.

Katip Çelebi isimli gezgin, seyahat notlarında burası hakkında şunları yazmıştır “Bu kale, kasabanın yüksekçe bir yerinde, dağ etrafında topraktan yapılmış zayıf bir kaledir. Celali isyanlarının baş gösterdiği zamanlarda, halk tarafından yapılmış olup, halen haraptır. “

BAĞ EVLERİ

İlçe merkezine 5 km uzaklıkta: elma, armut, kiraz, şeftali, vişne, dut, kızılcık, ayva gibi meyve ağaçları ve üzüm bağları bulunan bir yerdir.

ÇÜŞÇÜŞ KIŞLASI KAYA MEZARI

İlçe merkezine bağlı Çüşçüş kışlası mahallesindedir. İlçe merkezine 12 km uzaklıktadır. Mezarlar Geç Helenistik dönem ve Roma dönemine tarihlenir. Mezar düz damlı ve tek odalıdır. Ön cephesi, basit dikdörtgen şeklindedir. Mezar odasında iki ölü sediri vardır.

EMİRLER ŞEHRİ KALESİ

İlçe merkezine bağlı Sofular ve Kuşçular köyleri arasındadır. İlçe merkezine 12.5 km uzaklıktadır. Harabe halindeki kalenin, çevresi surlarla çevrilmiştir. Ancak günümüzde bu surlar da yıkılmıştır. 17’nci yüzyılda bu yöreye uğrayan Polonyalı gezgin Simeon, seyahatnamesinde burada Tosya’ya bakan yüksek bir tepede, Paşanın oturduğu bir kaleden söz etmiştir. Ancak belirttiğim gibi kale günümüzde tamamen harabe halindedir, yani gezilip görülecek bir unsur yoktur.

HARMAN TEPE HÖYÜĞÜ

İlçe merkezine bağlı Sofular köyü arazisindedir. İlçe merkezine 12.5 km uzaklıktadır. Höyüğün yüksekliği 3 metredir. Boyu 50 metredir. Bu höyüğün 50 metre kadar batısında başka bir höyük daha vardır. Her iki höyüğün bulunduğu alana Harman Tepe denir.

YÜCE TEPE HÖYÜĞÜ

Devrez kenarında, İlçe merkezine bağlı Bayat köyünün Taskaynar Mahallesindedir. İlçe merkezine 16 km uzaklıktadır. Daha önce burada yerleşim olduğu daha doğrusu Tosya ilçesinin ilk yerleşiminin olduğu ve daha sonra ise terk edildiği tahmin edilmektedir. Devrez çayı, höyüğün hemen yanından akmaktadır. Höyüğün yüksekliği 6 metredir. Boyu 50 metre eni ise 30 metredir.

Kastamonu Tosya Dipsiz Göl

DİPSİZGÖL

İlçe merkezine 25 km uzaklıktadır. İlçe merkezine bağlı Çiftler köyü sınırları içerisindedir. Tosya-Ankara karayoluna 9 km uzaklıktadır. Yolun tamamı asfalttır, yani ulaşımı kolaydır. Giriş ücretlidir. Gölün orta kısımları, kenarlara göre daha derin olduğu için dipsiz göl ismi verilmiştir.

Kastamonu Tosya Dipsiz Göl

Göl, derelerden beslenir. Orman içinde doğal bir piknik alanıdır. Burada konaklamak için bir otel bulunmaktadır. Yönetmen Pelin Esmer tarafından 2012 yılında burada “Gözetleme kulesi” isimli film çekilmiştir. 2011 yılında burası “Tabiat Parkı” olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

ÇUKURHAN

İlçe merkezine 25 km uzaklıktadır. Burası doğal bir piknik alanıdır. Konaklamak için bungalov tipi evler vardır.

YEŞİLGÖL

İlçe merkezine 28 km uzaklıkta, Sekiler köyünün 3 km doğusundadır. Çevresindeki ormanın göle yansıyan rengi ve göldeki yosunların etkisiyle göl yeşil görünür ve bu yüzden “Yeşil göl” ismini almıştır. Denizden yüksekliği 1570 metredir. Bu şirin ve küçük göl tam bir doğa harikasıdır. Çevresi çam ormanlarıyla kaplıdır. Gölün çevresinde ve yanında piknik alanları yapılmıştır.

Kastamonu Seydiler hakkındaki gezi yazım için  Seydiler

Kastamonu Hanönü

Kastamonu Hanönü

Hanönü, Kastamonu arası uzaklık: 72 km. Hanönü, Taşköprü arası uzaklık: 26 km. Hanönü, Boyabat arası uzaklık: 46 km. Hanönü, Ankara arası uzaklık: 324 km. Hanönü, İstanbul arası uzaklık: 592 km.

TARİHİ

Yörenin tarihi geçmişi hakkında ayrıntılı bilgiler yoktur. Çünkü herhangi bir arkeolojik resmi araştırma yapılmamıştır. Ancak tarihi süreç içinde, her zaman önemli bir konaklama yeri olmuştur. Çünkü ilçeden önemli bir kara yolu geçmektedir. İpek yolu Durağan ilçesinden geçmekteydi ve kervanlar ilçede bulunan handa konaklardı.

Bu yüzden yöreye “Hanönü” ismi verilmiştir. Cumhuriyetin ilanının ardından Hanönü bir köydür. 1988 yılında Taşköprü Gökçeağaç bucağına bağlanır, 1990 yılında ise Kastamonu’ya bağlı bir ilçe olur.

Kastamonu Hanönü

GENEL

Yerleşim yeri, Kızılırmak nehrinin bir kolu olan Gökırmak vadisinde kuruludur. Rakımı ortalama 415 metredir. Yörenin en büyük özelliği, sürekli ilçe dışına göç vermesidir. Yörede bir geçiş iklimi hakimdir ve değişik iklimler yaşanır.

GÖKAĞAÇ KİLİMİ

Bir zamanlar Gökağaç ismiyle tanınan Hanönü ilçesinde, her evde dokuma tezgahı bulunurmuş. Bu tezgahlarda Gökçeağaç kilimi dokunurmuş ve bu kilim yörede meşhur bir türküye de girmiştir.

GEZİLECEK YERLER

Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı

GÖKÇEAĞAÇ HANI

İlçe merkezindedir.

Yapı moloz ve kesme taştan yapılmıştır. 20.50 x 11,10 metre boyutlarındadır. Yüksekliği 3.5 metredir. Duvar kalınlığı 1 metredir. Giriş kısmı tamamen yıkılmıştır. Buradan yuvarlak kemerli bir kapı ile içeriye girilir. Avluda iki sıra halinde dört paye vardır. Bu payeler, hanın içini üç bölüme ayırır. Kemerli pencereleri vardır.  

Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı

2011 yılında Gökçeağaç köyü camisinde ortasından kırılmış ve Arapça yazılı bir taş bulunur. Camideki taşın yazıları Türkçeleştirdiğinde “Bu han gelen geçen yolcuların kalması için hayır amaçlı olarak, Candaroğlu beylerinden İsfendiyar Bey hükümdarlığı zamanında onun eşi Tatlu Hatun tarafından 1437 yılında yapılmıştır.” İbaresi görülür. Evet, han, Osmanlı Kastamonu yöresini ele geçirmeden yaptırılmıştır.

Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı

Evet han yakın zaman önce büyük bir restorasyon geçirmiştir. Bu restorasyonda, neredeyse yıkılmak üzere olan, sadece kalıntılardan ibaret olan han tamamen yenilenmiştir. 18 ay süren restorasyon çalışmalarında: taş duvarlar, Hanoğlu ilçesi dağlarından çıkarılan taşlarla yenilenmiştir.

Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı

Hanın içinde kaplama taşı olarak Kayrak taşı kullanılmıştır. Bu taş tamamen yöreye ait bir tür taştır. Hanoğlu dağlarında katmanlar halinde bulunur. Han çatışı tuğla kaplanmıştır. Çatıda kullanılan tuğlalar, yörenin toprağı kullanılarak özel olarak üretilmiştir. Yani, sonuç olarak restorasyon sırasında, yöreye ait ve doğal olmayan hiçbir malzeme kullanılmamıştır.

Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı

Günümüzde, bu tarihi han, bir koleksiyoncu tarafından toplanmış, Etnoğrafik eserlerin sergilendiği bir özel müze olarak kullanılmaktadır. Handa sergilenen eserler: silah, kama, kılıç, testi, radyo, plak, pikap, Osmanlı dönemine ait çeşitli sikkeler, taş parçalar, mermer heykelcikler, bakır malzemelerdir.

Kastamonu Hanönü Tarihi Evler

TARİHİ EVLER

İlçe merkezinde Atatürk Meydanında, 1920’li yıllarda yapıldığı tahmin edilen yaklaşık 30 adet tarihi ev bulunmaktadır. Bu evler yığma kagir olarak yapılmıştır. Temeller ise taştır. Taşlar iri ve derin bağlantılıdır. Günümüzde bu evlerden bazıları restore edilmiş, bazıları ise kaderine yani yıkılmaya bırakılmıştır.

Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Şelalesi

GÖKÇEAĞAÇ ŞELALESİ

İlçe merkezine 7 km uzaklıkta Gökçeağaç köyü Sarıçalı Mahallesindedir. Ulaşım için patika yol vardır. Burada ardı ardına 3 şelale bulunmaktadır.

Kastamonu Hanönü Akgöl

AKGÖL

İlçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Ormanlık alanda, dağın eşsiz güzelliğinin ortasındadır.  

Kastamonu Hanönü Saray Gölü

SARAY GÖLÜ

İlçe merkezine 20 km uzaklıkta Hanönü-Ayancık sınırındadır. Ulaşımı oldukça zordur. Krater gölü dağın zirvesinde yeşillikler ve orman içindedir. Yayla turizmi açısından oldukça elverişli olan göl, sadece yolunun kötü olması nedeniyle tanınmamaktadır. Gölün hemen yanında, orman içinde yangın gözetleme kulesi vardır, bu kuleden oldukça güzel manzara izlenebilir.

Kastamonu Şenpazar hakkındaki gezi yazım için  Şenpazar

Kastamonu Araç

Kastamonu Araç

İlçe merkezi Kastamonu-Karabük kara yolu üzerindedir.

Araç, Kastamonu arası uzaklık: 45 km. Araç, Karabük arası uzaklık: 67 km. Araç, Safranbolu arası uzaklık: 50 km. Araç, Amasra arası uzaklık: 136 km. Araç, Ankara arası uzaklık: 290 km. Araç, İstanbul arası uzaklık: 450 km.

TARİHİ

Yörenin tarihi kaynaklardaki ilk bilinen ismi “Timanidis” dir. Bölgede tarihi süreç içinde Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Pontus ve Bizanslılar egemenlik kurmuştur. 1105 yılında ise Danişmendliler döneminde Türk hakimiyetine geçilir.1459 yılında ise Osmanlılar bölgeyi ele geçirir. 1866 yılında Belediye olur. 1868 yılında ise ilçe olur.

Tarihi süreçte ilçenin bir başka özelliği, hiç işgale uğramamış olması ancak Kurtuluş Savaşında en fazla şehit verilen ilçe olmasıdır. Peki niye “Araç” ismi? Yöre: Karadeniz ve iç bölgeler arasında, kervanların işlediği önemli bir yol güzergahında olduğu için bu ismi almıştır. Araç ismi, ilk olarak Candaroğulları belgelerinde görülür.

Kastamonu Araç

GENEL

İlçe Batı Karadeniz bölgesinde kuruludur. Rakımı ortalama 640 metredir. İlçede ekilebilir toprak azdır. Köyler ilçe merkezine uzak ve dağınıktır. Bölgede Karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazları sıcak ve kışları soğuk ve karlı geçer. Yörenin havası oldukça güzeldir, oksijen bakımından zengin bir havası vardır. İlçenin büyük bölümü, mera, yayla ve ormanlıktır. Araç Belediyesi tarihi kentler birliğine üyedir.

Kastamonu Araç Rafet Vergili Meslek Yüksek Okulu

ARAÇ RAFET VERGİLİ MESLEK YÜKSEK OKULU

Kastamonu Üniversitesine bağlı olarak 2010-2011 yılında eğitim ve öğretim başlamıştır. Okulda 5 bölüm ve 7 programda, 1119 aktif öğrenci eğitim ve öğretim görmektedir.

AVCILIK

Araç ormanları özellikle yabani domuz ve tavşan avı tercih edenler için yoğun tercih edilmektedir.

NE SATIN ALINIR

Yörede el yapımı ürünler meşhurdur ve özellikle örme sepet ve yayla evi maketi satın alabilirsiniz.

NE YENİR

Buralara yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz “pastırmalı pide, etli ekmek ve kuyu kebabı, süzey kebabı, saraylı (Fırında paça) ” deneyebilirsiniz. Büyük şehirlerde: unlu mamuller, fırın, pasta, börek, yufka gibi imalat ve işletmelerde Araçlı ustalar önemli yer tutmaktadır.

Kastamonu Araç Yaylalar

YAYLALAR

Kastamonu ilindeki en güzel yaylalar, Araç ilçesindedir. İlçe sınırlarında toplam 21 yayla bulunmaktadır. Ormanlar içerisindeki bu yaylaların başlıcaları: Munay, Fındıklı, Sıragömü, Kirazlı, Başköy, İkiornaz yaylalarıdır.

Bu yaylalar: geleneksel çantı tipi evleriyle dikkat çeker. Ormanlık bölgelerdeki yaylalarda: ağaç gövdeleri üst üste yığılarak yapılan bu evler, çivi kullanılmadan birbirine geçme yöntemiyle inşa ediliyor.

İlçe merkezine 17 km uzaklıktaki Fındıklı ve diğer yaylalara ulaşım için: Sıragömü üzerinden Kurşunlu köyüne uzanan yol kullanılıyor.

ARAÇ HACI BEKİR ŞEKERCİLER, PASTACILAR VE YAYLA KÜLTÜRÜ FESTİVALİ

Her yıl Temmuz ayı başında geleneksel olarak düzenlenmektedir. Festival: Fındıklı ve Gölcük yaylalarında yapılıyor. Festivalde: Hacıbekir lokumu ve akide şekeri yapımı gerçekleştiriliyor. Ardından konserler, spor yarışmaları yapılıyor. Festival oldukça yoğun bir programla sürdürülüyor, ilçeyi ziyaret tarihinizi festival düzenleme tarihine getirmenizi öneririm.

Kastamonu Araç

GEZİLECEK YERLER

Kastamonu Araç Şehitliği

ARAÇ ŞEHİTLİĞİ

2011 yılında yapılan Şehitlik, ilçe merkezine bağlı Yenice köyü Köyiçi mevkiindedir.

Kastamonu Araç Abdal Paşa Türbesi

ABDAL PAŞA TÜRBESİ

İlçe merkezindedir. Abdal Paşa’nın asıl ismi “Seydi Mehmet” tir. Kendisi 14’ncü yüzyıl başlarında Konya’dan buraya göç etmiştir. Türbe: 11 x 6 metre boyutlarındadır. Türbede herhangi bir kitabe yoktur. Sadece 1431 tarihi yazılıdır. Burası hakkında anlatılan bir efsane bulunmaktadır. Şöyle ki “Halk türbenin üstünü imece ile kapatmaya karar verir ve örter, buna karşın sabah olduğunda türbenin üstündeki ağaçları çayda bulurlar.”

Kastamonu Araç Harp Müzesi
 

ARAÇ HARP MÜZESİ

İlçe merkezinde bulunan müze, Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği tarafından işletilmektedir. Türkiye genelinde kendi alanında ilk ve tek olan Harp Müzesi, her gün mesai saatleri içerisinde ziyarete açıktır. Müzede sergilenenler arasında: Balkan, Çanakkale ve Dumlupınar savaşlarında yaralanan gazilerin protez bacakları da bulunuyor.

Ayrıca: İstiklal Marşının Ankara dışında ilk kez yayınlandığı Kastamonu Açıksöz Gazetesinin 21 Şubat 1921 tarih ve 123 sayılı nüshasında, Osmanlı Türkçesiyle yazılmış şekli çerçevelenerek müzede sergileniyor.

Kastamonu Araç Harp Müzesi

(Son bir not, müze günümüzde açık mı-kapalımı, bu konuda bilgisi olanların yorum bırakmaları rica olunur )

Kastamonu Araç Tarihi Hamam

TARİHİ HAMAM

İlçe merkezinde Karabük caddesi Çay Sokaktadır. 1902 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir. Üstü kubbelidir ve iki tane yıkanma halveti vardır. Hamam yapısı, 1967 yılında bir yangın geçirmiştir. Daha sonra atıl kalmış kullanılmamıştır. Hamam son olarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve çevre düzenlemesi yapılmıştır.

Kastamonu Araç Tarihi Hamam

Belediye, hamam yapısını Vakıflardan kiralamıştır.

Kastamonu Araç Veznedar Camii

VEZNEDAR CAMİİ

İlçe merkezinde Yeni iplikçi sokaktadır.

Cami 1916 yılında Baş veznedar Halil Bey tarafından yaptırılmıştır. Moloz taştan yapılmıştır. Çatı ahşap üzeri kiremit örtülüdür. Mihrabı Araç mermerindendir. Caminin boyutları: 16 x 14 metredir.

KÖTÜRÜM BEYAZIT CAMİİ

İlçe merkezinde Aşağı Mahallededir. Caminin kitabesi, halen kuzey cephesinde kapının üstünde bulunmaktadır. Mermer kitabede kabartma tekniği uygulanmış, Arapça dört satır halinde celi sülüs yazısı ile yazılı metinde, caminin 1374 yılında Candaroğlu Hükümdarı Kötürüm Beyazıd döneminde yaptırıldığı yazılıdır.

Candaroğlu Beyazıd döneminde, Muhammed bin Uruz tarafından yaptırıldığından dolayı, banisine nisbetle “Uruz oğlu Mehmet Camii” diye de adlandırılır. Caminin boyutları: 17 x 9 metredir. Düz ahşap tavanlıdır. Yanında taş kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli minaresi bulunmaktadır. Günümüzde ibadete açıktır.

Kastamonu Araç Kalesi

ARAÇ KALESİ

İlçenin güneyinde ve Araç çayının kenarında doğal bir kayalık üzerindedir. Oldukça dik bir konumdadır. Tüm ilçeye ve çevredeki çam ormanlarına hakim bir konumdadır.

Kastamonu Araç Kalesi

Doğu Romalılar (Bizans) döneminde inşa edilmiş ve Osmanlı döneminde ise tamir edilerek kullanılmıştır. Kalenin yüksekliği 80 metre kadardır. Alanı ise 150 metre karedir. Kalenin doğu bölümünde, kalenin duvarları yıkılmış ve duvarların yerine köy evleri yapılmıştır.

İç kale bölümü ise, temel ve duvarlarının bir bölümü ile günümüze ulaşmıştır. Kaleye çıkmak isterseniz PTT binasının arkasından yürüyerek çıkabilirsiniz.

Kastamonu Araç Gıcırık Suyu Hamamları

GICIRIK SUYU HAMAMLARI

İlçe merkezine bağlı Mesudiye (eski ismi: Munayrat) mahallesinin 3 km kuzeyinde Bağlar çayı deresinin üst kısmındadır. Burada yerli bir kayada doğal olarak oluşmuş, yan yana birbirine bitişik iki mağara bulunmaktadır. Bunlar Gıcırık suyu hamamları olarak tanınır. Mağaraların girişi: fırın ağzı gibidir.

Ancak içleri geniştir. İki mağaradan biri erkeklere diğeri kadınlara ayrılmıştır. Mağaraların içinde, doğal yıkanma tekneleri yani küvet bulunur. Bu teknelerdeki su, mağaranın tavanından damlayarak gelir. Mağaralarda bulunan travertenler, güneş olmadığından beyaz değil, kaya rengindedir. Ancak bunlar kazındığında, altından beyaz alçı tabakası çıkar.

Burada bulunan suyun: insan vücudundaki kaşıntıyı giderdiği, vücuttaki kabarcıklar ve kızarıklıklar ile sivilceleri yok ettiği söyleniyor. İnsanlar yılın belli dönemlerinde buraya geliyorlar ve suda yıkanıyorlar. Ancak halen mağaraya giden yol oldukça kötü durumdadır.

Kastamonu Araç Akıncılar Köyü Çeşmesi

AKINCILAR KÖYÜ ÇEŞMESİ

İlçe merkezine 3 km uzaklıktaki Akıncılar (eski ismi: Dabrak) köyündedir. Üzerindeki Osmanlıca kitabeye göre, 1820 yılında yapılmıştır. Çeşme taştan yapılmış, sivri bir kemerle süslenmiştir. Tek lülelidir. 2007 yılında Safranbolu yöresinden taş getirtilerek restore ettirilmiştir. Günümüzde halen kullanılmaktadır.

Kastamonu Araç Tatlıca Köyü Camii

TATLICA KÖYÜ CAMİİ

İlçe merkezine 10 km uzaklıktaki Tatlıca (eski ismi: Süzey) köyündedir. 1727 yılında Kıblelizade İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır.

Kastamonu Araç Görkemli Lahit

GÖRKEMLİ  LAHİT

Lahit, ilçe merkezine 11 km uzaklıktaki Kavacık köyü Fındıcak Mevkiinde, 1971 yılında yapılan Tümülüs kazısında bulunmuştur. 6 ton ağırlığındaki lahit, günümüzde Kastamonu Müzesinde sergilenmektedir. Lahit mermerden yapılmıştır.

En büyük özelliği: lahit içinde saçlı ve elbiseli bir kadın iskeleti bulunmuş olmasıdır. İskeletin baş hizasında, içi kemiklerle dolu bir bohça bulunur. Bu da lahidin ikinci defa kullanıldığını gösterir.

Ayrıca baş tarafında, üç adet pişmiş toprak ve biri kırık gözyaşı şişesi bulunmuştur. İskeletin ayak ucunda ise, ince dallardan yapılmış, çürümüş sepet içinde bir tane küçük, iki tane büyük, iki taraflı dört tane ağaç tarak vardır. Ayrıca iki tane ip eğirme aleti, biri kırık, iki tane ağaçta ok, iki tane çürümüş ağaç saplı kıl fırça bulunmuştur.

İNDAŞ MAĞARASI

İlçe merkezine 12 km uzaklıktaki Aşağıoba köyü yaylasındadır. Mağaraya ulaşım kolaydır. Ancak mağara girişi biraz dar ve karanlıktır. Mağara içinde ilerledikçe kocaman bir salona ulaşılır. Mağaranın içinde bir dere akmaktadır. Mağaranın içinde, ışık kaynağını takip ederek tırmandığınızda mağaranın öbür tarafına çıkılıyor.

HİTİT ASLANI

İlçe merkezine 17 km uzaklıktaki Gökçesu (eski ismi Moğsu) köyünde bulunmuştur. Halen Kastamonu Müzesinde sergilenmektedir. Aslan heykelinin ayağı kırıktır.

AKHİSAR (AGSAR) KALESİ

İlçe merkezinin kuzeyinde, 18 km uzaklıktaki Alınören köyünün karşısında Asar dağındadır. Yöreye hakim vaziyettedir. Kalenin uzunluğu 40 metre, genişliği ise 15 metredir. Bizans dönemi yapısıdır. Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. Kalenin bir kısmı tahrip olmasına rağmen günümüzde hale görülebilir niteliktedir. Çünkü duvarlar oldukça geniştir ve duvarların yapımında kumlu kireç kullanılmasıdır. Kaleye çıkmak isterseniz, çok dik ve taşlık bir yolu tırmanmanız gerekiyor. Günümüzde kaleden ayrıntılı bir kalıntı bulunmamasına rağmen, kalenin bulunduğu yer bir seyir terası gibidir, bu nedenle yoğun ziyaret edilir.

TÜMÜLÜSLER

İlçe merkezine 20 km uzaklıktaki Hanözü (eski ismi Geley köyü) köyündedir. Köy arazisinde bulunun bu iki Tümülüs: Anadolu Piramidi olarak adlandırılır. Ancak maalesef höyükler hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Herhangi bir resmi arkeolojik araştırma yapılmamıştır.

Kastamonu Araç Melik Gazi Türbesi

MELİK GAZİ TÜRBESİ

İlçe merkezine 26 km uzaklıktaki Köseler köyündedir. Melik Gazi: Kastamonu ve Araç çevresini, Bizanslılardan alarak Türkleştiren, Danişmend Beylerindendir. 1105 tarihinde vefat etmiştir. Mezarda yatan kişinin boyunun çok uzun olduğu ve kalktığı zaman tüm Safranbolu’yu görebileceği şeklinde rivayetler bulunmaktadır.

Kastamonu Araç Saltuklu Cibiş Kanyonu

SALTUKLU (ÇİBİŞ) KANYONU

İlçe merkezine 29 km uzaklıkta, Saltuklu bölgesinde Kayaboğazı köyüne yakındır. Kanyona ulaşmak için Kayaboğazı köyünden girildikten sonra, Oycalı köyüne doğru devam edilir, Oycalı camisinin yapından Çibiş kanyonuna doğru devam edilir. Araç yolu bittikten sonra kanyona ulaşmak için sadece 10 dakikalık bir yürüyüş yapmak gerekir. Kanyonun girişinde: bir havuz bulunmaktadır.

Kumluk ve çakıllıktan oluşan havuzun derinliği 1.5 metre civarındadır. Kanyonun içine girdikten sonra: dar kanyonun genişliği 2.5 metre kadardır ve bu sulu bölgeyi geçmek için şişme bot kullanmalı ve can yeleği giyerek yüzmelisiniz.
Daha sonra ise, kanyonun kenarlarındaki dik kayalarda, kuş yuvası oyuklarından taş düşme ihtimali yüksektir, bu yüzden başlık yani kask kullanmalısınız. Sonuç, kanyon henüz yoğun bir ziyaretçi akınına uğramamış doğal bir cennettir. Özellikle doğa yürüyüşü yapmak isteyenler tarafından tercih edilmektedir.
Kastamonu Araç Ekincik Türbe Çamı Tabiat Anıtı

ARAÇ EKİNCİK TÜRBE ÇAMI TABİAT ANITI

İlçe merkezine 32 km uzaklıktaki Bektüre köyü Ekincik Mahallesinde mezarlık içindedir. Türbe çamı olarak isimlendirilir. Ağacın muhtemelen 800 yaşında olduğu tahmin ediliyor. Ağacın boyu 25 metre, çapı 1.90 metredir. Çevresinin genişliği ise 5.90 metredir. Dalları normalden daha büyüktür ve kılıç şeklindedir. Dalları eğilmesin diye dallarının altına destek konulmuştur. Dallarının her biri bir ağaç kalınlığındadır. Yörede inanışa göre, bu ağacın dalları koparılmaz ve kozalakları yakılmaz.

AŞAĞI GÜNEY HARABELERİ

İlçe merkezine 45 km uzaklıktaki Karandı köyü ve Aşağı Güney Köyleri arasındadır. Köylere 1 km uzaklıkta, bir aslan heykeli bulunmaktadır. Aşağı Güney köyü, eski su dağıtım sistemi de görülebilir. Okulun üst tarafından bir kaya mezarı bulunur. Tüm bu belirtiler, burada eski bir yerleşim yeri bulunduğunu kanıtlamaktadır.

KAYA MEZARLARI

İlçe bölgesindeki kaya mezarları Kadınca köyü ve Aşağı Güney köyündedir.

Aşağı Güney Köyü Kaya Mezarı (45 km uzaklıktadır.)

Mezar: Geç Helenistik dönemden Roma dönemine kadar uzanan süreçte yapılmış olmalıdır. Beşik çatılı ve çok odalı plan tipindedir. Mezarın ön cephesi yarım sütunlu olarak işlenmiştir. Buradan ana mezar odasına geçiş sağlanır. Mezar odası dikdörtgendir. İçinde: bir tane ölü sediri bulunur. Tavanı düzdür. Bölgedeki diğer mezarlarda görülmeyen bir özelliği ile doğu ve batı duvarı boydan boya geçen mahyalara dik olarak atılan, iki sıra yarım yuvarlak kasetler bulunur.

Kadınca Köyü Kaya Mezarı

Mezar, Geç Helenistik dönemden Roma dönemine kadar uzanan süreçte yapılmış olmalıdır. Düz damlı ve tek odalıdır. Mezarda basit bir cephe uygulanmıştır. Dikdörtgen bir kapıdan girilen mezar odasının içerisinde, kenarlarda ahşap hatıllar görülür. Oda içinde ölü sediri yoktur.

ANDIRAZ-ERENBABA KALESİ

İlçe merkezine bağlı Boyalı nahiyesinin batısında ilçe merkezine 48 km uzaklıktaki Bahçecik (eski ismi Andıraz) köyüne 2 km uzaklıktaki Soğanlı çayı üzerindedir. Kalenin tepesine çıkmak için: Soğanlı çayının yatağındaki Çaykaşı denen yerden çıkılabilir. Günümüzde kale surları oldukça fazla tahrip olmasına rağmen, hala eski ihtişamını korumaktadır.

KÜRE-İ HADİD İSMAİL BEY CAMİİ

İlçe merkezine bağlı 89 km uzaklıktaki bir dağ köyü olan Demirli köyündedir. Köy, 15’nci yüzyılda Candaroğulları zamanında demir çıkarıldığı için Demir Küresi anlamında bu ismi almıştır. Cami, 1451 yılında Candaroğlu İsmail Bey tarafından yaptırılmıştır. Caminin ağaçlarını geyiklerin taşıdığına inanılmaktadır.

Cami halk arasında “Direkli cami” olarak da bilinir. Çünkü cami Orta Asya ve Türkistan geleneğini, Anadolu’da yaşatan kökü süslü ahşap çadır direklerine dayanan bir camidir. Cami: düzgün dikdörtgen planlıdır.

Dıştan oldukça sadedir. Duvarları dolgu tekniğiyle yapılmıştır. Tavan ahşaptır, bindirme tekniğiyle yapılmıştır. Yapıda süslemenin en yoğun olduğu yer mihraptır. Mihrapta alçı ve kalem işi süslemeler görülür. Ana kirişi taşıyan sütunlar üzerinde, lale devrine ait oldukça basit bitki motifleri vardır.

1891 yılında Kastamonu Valisi Abdurrahman Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. Caminin yanında iki yatır vardır. Bunlardan birisi kadın diğeri ise erkektir. Gerek caminin yapılışındaki geyik efsanesi ve gerekse bu yatırlar nedeniyle, burası kutsal kabul edilir. Hıdırellez’de bütün Eflani ve Araç halkı buraya yani cami ve türbeye gelirler.

 Kastamonu Tosya hakkındaki gezi yazım için  Tosya