Hanönü, Kastamonu arası uzaklık: 72 km. Hanönü, Taşköprü arası uzaklık: 26 km. Hanönü, Boyabat arası uzaklık: 46 km. Hanönü, Ankara arası uzaklık: 324 km. Hanönü, İstanbul arası uzaklık: 592 km.
TARİHİ
Yörenin tarihi geçmişi hakkında ayrıntılı bilgiler yoktur. Çünkü herhangi bir arkeolojik resmi araştırma yapılmamıştır. Ancak tarihi süreç içinde, her zaman önemli bir konaklama yeri olmuştur. Çünkü ilçeden önemli bir kara yolu geçmektedir. İpek yolu Durağan ilçesinden geçmekteydi ve kervanlar ilçede bulunan handa konaklardı.
Bu yüzden yöreye “Hanönü” ismi verilmiştir. Cumhuriyetin ilanının ardından Hanönü bir köydür. 1988 yılında Taşköprü Gökçeağaç bucağına bağlanır, 1990 yılında ise Kastamonu’ya bağlı bir ilçe olur.
Kastamonu Hanönü
GENEL
Yerleşim yeri, Kızılırmak nehrinin bir kolu olan Gökırmak vadisinde kuruludur. Rakımı ortalama 415 metredir. Yörenin en büyük özelliği, sürekli ilçe dışına göç vermesidir. Yörede bir geçiş iklimi hakimdir ve değişik iklimler yaşanır.
GÖKAĞAÇ KİLİMİ
Bir zamanlar Gökağaç ismiyle tanınan Hanönü ilçesinde, her evde dokuma tezgahı bulunurmuş. Bu tezgahlarda Gökçeağaç kilimi dokunurmuş ve bu kilim yörede meşhur bir türküye de girmiştir.
GEZİLECEK YERLER
Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı
GÖKÇEAĞAÇ HANI
İlçe merkezindedir.
Yapı moloz ve kesme taştan yapılmıştır. 20.50 x 11,10 metre boyutlarındadır. Yüksekliği 3.5 metredir. Duvar kalınlığı 1 metredir. Giriş kısmı tamamen yıkılmıştır. Buradan yuvarlak kemerli bir kapı ile içeriye girilir. Avluda iki sıra halinde dört paye vardır. Bu payeler, hanın içini üç bölüme ayırır. Kemerli pencereleri vardır.
Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı
2011 yılında Gökçeağaç köyü camisinde ortasından kırılmış ve Arapça yazılı bir taş bulunur. Camideki taşın yazıları Türkçeleştirdiğinde “Bu han gelen geçen yolcuların kalması için hayır amaçlı olarak, Candaroğlu beylerinden İsfendiyar Bey hükümdarlığı zamanında onun eşi Tatlu Hatun tarafından 1437 yılında yapılmıştır.” İbaresi görülür. Evet, han, Osmanlı Kastamonu yöresini ele geçirmeden yaptırılmıştır.
Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı
Evet han yakın zaman önce büyük bir restorasyon geçirmiştir. Bu restorasyonda, neredeyse yıkılmak üzere olan, sadece kalıntılardan ibaret olan han tamamen yenilenmiştir. 18 ay süren restorasyon çalışmalarında: taş duvarlar, Hanoğlu ilçesi dağlarından çıkarılan taşlarla yenilenmiştir.
Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı
Hanın içinde kaplama taşı olarak Kayrak taşı kullanılmıştır. Bu taş tamamen yöreye ait bir tür taştır. Hanoğlu dağlarında katmanlar halinde bulunur. Han çatışı tuğla kaplanmıştır. Çatıda kullanılan tuğlalar, yörenin toprağı kullanılarak özel olarak üretilmiştir. Yani, sonuç olarak restorasyon sırasında, yöreye ait ve doğal olmayan hiçbir malzeme kullanılmamıştır.
Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Hanı
Günümüzde, bu tarihi han, bir koleksiyoncu tarafından toplanmış, Etnoğrafik eserlerin sergilendiği bir özel müze olarak kullanılmaktadır. Handa sergilenen eserler: silah, kama, kılıç, testi, radyo, plak, pikap, Osmanlı dönemine ait çeşitli sikkeler, taş parçalar, mermer heykelcikler, bakır malzemelerdir.
Kastamonu Hanönü Tarihi Evler
TARİHİ EVLER
İlçe merkezinde Atatürk Meydanında, 1920’li yıllarda yapıldığı tahmin edilen yaklaşık 30 adet tarihi ev bulunmaktadır. Bu evler yığma kagir olarak yapılmıştır. Temeller ise taştır. Taşlar iri ve derin bağlantılıdır. Günümüzde bu evlerden bazıları restore edilmiş, bazıları ise kaderine yani yıkılmaya bırakılmıştır.
Kastamonu Hanönü Gökçeağaç Şelalesi
GÖKÇEAĞAÇ ŞELALESİ
İlçe merkezine 7 km uzaklıkta Gökçeağaç köyü Sarıçalı Mahallesindedir. Ulaşım için patika yol vardır. Burada ardı ardına 3 şelale bulunmaktadır.
Kastamonu Hanönü Akgöl
AKGÖL
İlçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Ormanlık alanda, dağın eşsiz güzelliğinin ortasındadır.
Kastamonu Hanönü Saray Gölü
SARAY GÖLÜ
İlçe merkezine 20 km uzaklıkta Hanönü-Ayancık sınırındadır. Ulaşımı oldukça zordur. Krater gölü dağın zirvesinde yeşillikler ve orman içindedir. Yayla turizmi açısından oldukça elverişli olan göl, sadece yolunun kötü olması nedeniyle tanınmamaktadır. Gölün hemen yanında, orman içinde yangın gözetleme kulesi vardır, bu kuleden oldukça güzel manzara izlenebilir.
Kastamonu Şenpazar hakkındaki gezi yazım için Şenpazar
İlçe merkezi Kastamonu-Karabük kara yolu üzerindedir.
Araç, Kastamonu arası uzaklık: 45 km. Araç, Karabük arası uzaklık: 67 km. Araç, Safranbolu arası uzaklık: 50 km. Araç, Amasra arası uzaklık: 136 km. Araç, Ankara arası uzaklık: 290 km. Araç, İstanbul arası uzaklık: 450 km.
TARİHİ
Yörenin tarihi kaynaklardaki ilk bilinen ismi “Timanidis” dir. Bölgede tarihi süreç içinde Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Pontus ve Bizanslılar egemenlik kurmuştur. 1105 yılında ise Danişmendliler döneminde Türk hakimiyetine geçilir.1459 yılında ise Osmanlılar bölgeyi ele geçirir. 1866 yılında Belediye olur. 1868 yılında ise ilçe olur.
Tarihi süreçte ilçenin bir başka özelliği, hiç işgale uğramamış olması ancak Kurtuluş Savaşında en fazla şehit verilen ilçe olmasıdır. Peki niye “Araç” ismi? Yöre: Karadeniz ve iç bölgeler arasında, kervanların işlediği önemli bir yol güzergahında olduğu için bu ismi almıştır. Araç ismi, ilk olarak Candaroğulları belgelerinde görülür.
Kastamonu Araç
GENEL
İlçe Batı Karadeniz bölgesinde kuruludur. Rakımı ortalama 640 metredir. İlçede ekilebilir toprak azdır. Köyler ilçe merkezine uzak ve dağınıktır. Bölgede Karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazları sıcak ve kışları soğuk ve karlı geçer. Yörenin havası oldukça güzeldir, oksijen bakımından zengin bir havası vardır. İlçenin büyük bölümü, mera, yayla ve ormanlıktır. Araç Belediyesi tarihi kentler birliğine üyedir.
Kastamonu Araç Rafet Vergili Meslek Yüksek Okulu
ARAÇ RAFET VERGİLİ MESLEK YÜKSEK OKULU
Kastamonu Üniversitesine bağlı olarak 2010-2011 yılında eğitim ve öğretim başlamıştır. Okulda 5 bölüm ve 7 programda, 1119 aktif öğrenci eğitim ve öğretim görmektedir.
AVCILIK
Araç ormanları özellikle yabani domuz ve tavşan avı tercih edenler için yoğun tercih edilmektedir.
NE SATIN ALINIR
Yörede el yapımı ürünler meşhurdur ve özellikle örme sepet ve yayla evi maketi satın alabilirsiniz.
NE YENİR
Buralara yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz “pastırmalı pide, etli ekmek ve kuyu kebabı, süzey kebabı, saraylı (Fırında paça) ” deneyebilirsiniz. Büyük şehirlerde: unlu mamuller, fırın, pasta, börek, yufka gibi imalat ve işletmelerde Araçlı ustalar önemli yer tutmaktadır.
Kastamonu Araç Yaylalar
YAYLALAR
Kastamonu ilindeki en güzel yaylalar, Araç ilçesindedir. İlçe sınırlarında toplam 21 yayla bulunmaktadır. Ormanlar içerisindeki bu yaylaların başlıcaları: Munay, Fındıklı, Sıragömü, Kirazlı, Başköy, İkiornaz yaylalarıdır.
Bu yaylalar: geleneksel çantı tipi evleriyle dikkat çeker. Ormanlık bölgelerdeki yaylalarda: ağaç gövdeleri üst üste yığılarak yapılan bu evler, çivi kullanılmadan birbirine geçme yöntemiyle inşa ediliyor.
İlçe merkezine 17 km uzaklıktaki Fındıklı ve diğer yaylalara ulaşım için: Sıragömü üzerinden Kurşunlu köyüne uzanan yol kullanılıyor.
ARAÇ HACI BEKİR ŞEKERCİLER, PASTACILAR VE YAYLA KÜLTÜRÜ FESTİVALİ
Her yıl Temmuz ayı başında geleneksel olarak düzenlenmektedir. Festival: Fındıklı ve Gölcük yaylalarında yapılıyor. Festivalde: Hacıbekir lokumu ve akide şekeri yapımı gerçekleştiriliyor. Ardından konserler, spor yarışmaları yapılıyor. Festival oldukça yoğun bir programla sürdürülüyor, ilçeyi ziyaret tarihinizi festival düzenleme tarihine getirmenizi öneririm.
Kastamonu Araç
GEZİLECEK YERLER
Kastamonu Araç Şehitliği
ARAÇ ŞEHİTLİĞİ
2011 yılında yapılan Şehitlik, ilçe merkezine bağlı Yenice köyü Köyiçi mevkiindedir.
Kastamonu Araç Abdal Paşa Türbesi
ABDAL PAŞA TÜRBESİ
İlçe merkezindedir. Abdal Paşa’nın asıl ismi “Seydi Mehmet” tir. Kendisi 14’ncü yüzyıl başlarında Konya’dan buraya göç etmiştir. Türbe: 11 x 6 metre boyutlarındadır. Türbede herhangi bir kitabe yoktur. Sadece 1431 tarihi yazılıdır. Burası hakkında anlatılan bir efsane bulunmaktadır. Şöyle ki “Halk türbenin üstünü imece ile kapatmaya karar verir ve örter, buna karşın sabah olduğunda türbenin üstündeki ağaçları çayda bulurlar.”
Kastamonu Araç Harp Müzesi
ARAÇ HARP MÜZESİ
İlçe merkezinde bulunan müze, Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği tarafından işletilmektedir. Türkiye genelinde kendi alanında ilk ve tek olan Harp Müzesi, her gün mesai saatleri içerisinde ziyarete açıktır. Müzede sergilenenler arasında: Balkan, Çanakkale ve Dumlupınar savaşlarında yaralanan gazilerin protez bacakları da bulunuyor.
Ayrıca: İstiklal Marşının Ankara dışında ilk kez yayınlandığı Kastamonu Açıksöz Gazetesinin 21 Şubat 1921 tarih ve 123 sayılı nüshasında, Osmanlı Türkçesiyle yazılmış şekli çerçevelenerek müzede sergileniyor.
Kastamonu Araç Harp Müzesi
(Son bir not, müze günümüzde açık mı-kapalımı, bu konuda bilgisi olanların yorum bırakmaları rica olunur )
Kastamonu Araç Tarihi Hamam
TARİHİ HAMAM
İlçe merkezinde Karabük caddesi Çay Sokaktadır. 1902 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir. Üstü kubbelidir ve iki tane yıkanma halveti vardır. Hamam yapısı, 1967 yılında bir yangın geçirmiştir. Daha sonra atıl kalmış kullanılmamıştır. Hamam son olarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Cami 1916 yılında Baş veznedar Halil Bey tarafından yaptırılmıştır. Moloz taştan yapılmıştır. Çatı ahşap üzeri kiremit örtülüdür. Mihrabı Araç mermerindendir. Caminin boyutları: 16 x 14 metredir.
KÖTÜRÜM BEYAZIT CAMİİ
İlçe merkezinde Aşağı Mahallededir. Caminin kitabesi, halen kuzey cephesinde kapının üstünde bulunmaktadır. Mermer kitabede kabartma tekniği uygulanmış, Arapça dört satır halinde celi sülüs yazısı ile yazılı metinde, caminin 1374 yılında Candaroğlu Hükümdarı Kötürüm Beyazıd döneminde yaptırıldığı yazılıdır.
Candaroğlu Beyazıd döneminde, Muhammed bin Uruz tarafından yaptırıldığından dolayı, banisine nisbetle “Uruz oğlu Mehmet Camii” diye de adlandırılır. Caminin boyutları: 17 x 9 metredir. Düz ahşap tavanlıdır. Yanında taş kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli minaresi bulunmaktadır. Günümüzde ibadete açıktır.
Kastamonu Araç Kalesi
ARAÇ KALESİ
İlçenin güneyinde ve Araç çayının kenarında doğal bir kayalık üzerindedir. Oldukça dik bir konumdadır. Tüm ilçeye ve çevredeki çam ormanlarına hakim bir konumdadır.
Kastamonu Araç Kalesi
Doğu Romalılar (Bizans) döneminde inşa edilmiş ve Osmanlı döneminde ise tamir edilerek kullanılmıştır. Kalenin yüksekliği 80 metre kadardır. Alanı ise 150 metre karedir. Kalenin doğu bölümünde, kalenin duvarları yıkılmış ve duvarların yerine köy evleri yapılmıştır.
İç kale bölümü ise, temel ve duvarlarının bir bölümü ile günümüze ulaşmıştır. Kaleye çıkmak isterseniz PTT binasının arkasından yürüyerek çıkabilirsiniz.
Kastamonu Araç Gıcırık Suyu Hamamları
GICIRIK SUYU HAMAMLARI
İlçe merkezine bağlı Mesudiye (eski ismi: Munayrat) mahallesinin 3 km kuzeyinde Bağlar çayı deresinin üst kısmındadır. Burada yerli bir kayada doğal olarak oluşmuş, yan yana birbirine bitişik iki mağara bulunmaktadır. Bunlar Gıcırık suyu hamamları olarak tanınır. Mağaraların girişi: fırın ağzı gibidir.
Ancak içleri geniştir. İki mağaradan biri erkeklere diğeri kadınlara ayrılmıştır. Mağaraların içinde, doğal yıkanma tekneleri yani küvet bulunur. Bu teknelerdeki su, mağaranın tavanından damlayarak gelir. Mağaralarda bulunan travertenler, güneş olmadığından beyaz değil, kaya rengindedir. Ancak bunlar kazındığında, altından beyaz alçı tabakası çıkar.
Burada bulunan suyun: insan vücudundaki kaşıntıyı giderdiği, vücuttaki kabarcıklar ve kızarıklıklar ile sivilceleri yok ettiği söyleniyor. İnsanlar yılın belli dönemlerinde buraya geliyorlar ve suda yıkanıyorlar. Ancak halen mağaraya giden yol oldukça kötü durumdadır.
Kastamonu Araç Akıncılar Köyü Çeşmesi
AKINCILAR KÖYÜ ÇEŞMESİ
İlçe merkezine 3 km uzaklıktaki Akıncılar (eski ismi: Dabrak) köyündedir. Üzerindeki Osmanlıca kitabeye göre, 1820 yılında yapılmıştır. Çeşme taştan yapılmış, sivri bir kemerle süslenmiştir. Tek lülelidir. 2007 yılında Safranbolu yöresinden taş getirtilerek restore ettirilmiştir. Günümüzde halen kullanılmaktadır.
Kastamonu Araç Tatlıca Köyü Camii
TATLICA KÖYÜ CAMİİ
İlçe merkezine 10 km uzaklıktaki Tatlıca (eski ismi: Süzey) köyündedir. 1727 yılında Kıblelizade İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır.
Kastamonu Araç Görkemli Lahit
GÖRKEMLİ LAHİT
Lahit, ilçe merkezine 11 km uzaklıktaki Kavacık köyü Fındıcak Mevkiinde, 1971 yılında yapılan Tümülüs kazısında bulunmuştur. 6 ton ağırlığındaki lahit, günümüzde Kastamonu Müzesinde sergilenmektedir. Lahit mermerden yapılmıştır.
En büyük özelliği: lahit içinde saçlı ve elbiseli bir kadın iskeleti bulunmuş olmasıdır. İskeletin baş hizasında, içi kemiklerle dolu bir bohça bulunur. Bu da lahidin ikinci defa kullanıldığını gösterir.
Ayrıca baş tarafında, üç adet pişmiş toprak ve biri kırık gözyaşı şişesi bulunmuştur. İskeletin ayak ucunda ise, ince dallardan yapılmış, çürümüş sepet içinde bir tane küçük, iki tane büyük, iki taraflı dört tane ağaç tarak vardır. Ayrıca iki tane ip eğirme aleti, biri kırık, iki tane ağaçta ok, iki tane çürümüş ağaç saplı kıl fırça bulunmuştur.
İNDAŞ MAĞARASI
İlçe merkezine 12 km uzaklıktaki Aşağıoba köyü yaylasındadır. Mağaraya ulaşım kolaydır. Ancak mağara girişi biraz dar ve karanlıktır. Mağara içinde ilerledikçe kocaman bir salona ulaşılır. Mağaranın içinde bir dere akmaktadır. Mağaranın içinde, ışık kaynağını takip ederek tırmandığınızda mağaranın öbür tarafına çıkılıyor.
HİTİT ASLANI
İlçe merkezine 17 km uzaklıktaki Gökçesu (eski ismi Moğsu) köyünde bulunmuştur. Halen Kastamonu Müzesinde sergilenmektedir. Aslan heykelinin ayağı kırıktır.
AKHİSAR (AGSAR) KALESİ
İlçe merkezinin kuzeyinde, 18 km uzaklıktaki Alınören köyünün karşısında Asar dağındadır. Yöreye hakim vaziyettedir. Kalenin uzunluğu 40 metre, genişliği ise 15 metredir. Bizans dönemi yapısıdır. Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. Kalenin bir kısmı tahrip olmasına rağmen günümüzde hale görülebilir niteliktedir. Çünkü duvarlar oldukça geniştir ve duvarların yapımında kumlu kireç kullanılmasıdır. Kaleye çıkmak isterseniz, çok dik ve taşlık bir yolu tırmanmanız gerekiyor. Günümüzde kaleden ayrıntılı bir kalıntı bulunmamasına rağmen, kalenin bulunduğu yer bir seyir terası gibidir, bu nedenle yoğun ziyaret edilir.
TÜMÜLÜSLER
İlçe merkezine 20 km uzaklıktaki Hanözü (eski ismi Geley köyü) köyündedir. Köy arazisinde bulunun bu iki Tümülüs: Anadolu Piramidi olarak adlandırılır. Ancak maalesef höyükler hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Herhangi bir resmi arkeolojik araştırma yapılmamıştır.
Kastamonu Araç Melik Gazi Türbesi
MELİK GAZİ TÜRBESİ
İlçe merkezine 26 km uzaklıktaki Köseler köyündedir. Melik Gazi: Kastamonu ve Araç çevresini, Bizanslılardan alarak Türkleştiren, Danişmend Beylerindendir. 1105 tarihinde vefat etmiştir. Mezarda yatan kişinin boyunun çok uzun olduğu ve kalktığı zaman tüm Safranbolu’yu görebileceği şeklinde rivayetler bulunmaktadır.
Kastamonu Araç Saltuklu Cibiş Kanyonu
SALTUKLU (ÇİBİŞ) KANYONU
İlçe merkezine 29 km uzaklıkta, Saltuklu bölgesinde Kayaboğazı köyüne yakındır. Kanyona ulaşmak için Kayaboğazı köyünden girildikten sonra, Oycalı köyüne doğru devam edilir, Oycalı camisinin yapından Çibiş kanyonuna doğru devam edilir. Araç yolu bittikten sonra kanyona ulaşmak için sadece 10 dakikalık bir yürüyüş yapmak gerekir. Kanyonun girişinde: bir havuz bulunmaktadır.
Kumluk ve çakıllıktan oluşan havuzun derinliği 1.5 metre civarındadır. Kanyonun içine girdikten sonra: dar kanyonun genişliği 2.5 metre kadardır ve bu sulu bölgeyi geçmek için şişme bot kullanmalı ve can yeleği giyerek yüzmelisiniz.Daha sonra ise, kanyonun kenarlarındaki dik kayalarda, kuş yuvası oyuklarından taş düşme ihtimali yüksektir, bu yüzden başlık yani kask kullanmalısınız. Sonuç, kanyon henüz yoğun bir ziyaretçi akınına uğramamış doğal bir cennettir. Özellikle doğa yürüyüşü yapmak isteyenler tarafından tercih edilmektedir.Kastamonu Araç Ekincik Türbe Çamı Tabiat Anıtı
ARAÇ EKİNCİK TÜRBE ÇAMI TABİAT ANITI
İlçe merkezine 32 km uzaklıktaki Bektüre köyü Ekincik Mahallesinde mezarlık içindedir. Türbe çamı olarak isimlendirilir. Ağacın muhtemelen 800 yaşında olduğu tahmin ediliyor. Ağacın boyu 25 metre, çapı 1.90 metredir. Çevresinin genişliği ise 5.90 metredir. Dalları normalden daha büyüktür ve kılıç şeklindedir. Dalları eğilmesin diye dallarının altına destek konulmuştur. Dallarının her biri bir ağaç kalınlığındadır. Yörede inanışa göre, bu ağacın dalları koparılmaz ve kozalakları yakılmaz.
AŞAĞI GÜNEY HARABELERİ
İlçe merkezine 45 km uzaklıktaki Karandı köyü ve Aşağı Güney Köyleri arasındadır. Köylere 1 km uzaklıkta, bir aslan heykeli bulunmaktadır. Aşağı Güney köyü, eski su dağıtım sistemi de görülebilir. Okulun üst tarafından bir kaya mezarı bulunur. Tüm bu belirtiler, burada eski bir yerleşim yeri bulunduğunu kanıtlamaktadır.
KAYA MEZARLARI
İlçe bölgesindeki kaya mezarları Kadınca köyü ve Aşağı Güney köyündedir.
Aşağı Güney Köyü Kaya Mezarı (45 km uzaklıktadır.)
Mezar: Geç Helenistik dönemden Roma dönemine kadar uzanan süreçte yapılmış olmalıdır. Beşik çatılı ve çok odalı plan tipindedir. Mezarın ön cephesi yarım sütunlu olarak işlenmiştir. Buradan ana mezar odasına geçiş sağlanır. Mezar odası dikdörtgendir. İçinde: bir tane ölü sediri bulunur. Tavanı düzdür. Bölgedeki diğer mezarlarda görülmeyen bir özelliği ile doğu ve batı duvarı boydan boya geçen mahyalara dik olarak atılan, iki sıra yarım yuvarlak kasetler bulunur.
Kadınca Köyü Kaya Mezarı
Mezar, Geç Helenistik dönemden Roma dönemine kadar uzanan süreçte yapılmış olmalıdır. Düz damlı ve tek odalıdır. Mezarda basit bir cephe uygulanmıştır. Dikdörtgen bir kapıdan girilen mezar odasının içerisinde, kenarlarda ahşap hatıllar görülür. Oda içinde ölü sediri yoktur.
ANDIRAZ-ERENBABA KALESİ
İlçe merkezine bağlı Boyalı nahiyesinin batısında ilçe merkezine 48 km uzaklıktaki Bahçecik (eski ismi Andıraz) köyüne 2 km uzaklıktaki Soğanlı çayı üzerindedir. Kalenin tepesine çıkmak için: Soğanlı çayının yatağındaki Çaykaşı denen yerden çıkılabilir. Günümüzde kale surları oldukça fazla tahrip olmasına rağmen, hala eski ihtişamını korumaktadır.
KÜRE-İ HADİD İSMAİL BEY CAMİİ
İlçe merkezine bağlı 89 km uzaklıktaki bir dağ köyü olan Demirli köyündedir. Köy, 15’nci yüzyılda Candaroğulları zamanında demir çıkarıldığı için Demir Küresi anlamında bu ismi almıştır. Cami, 1451 yılında Candaroğlu İsmail Bey tarafından yaptırılmıştır. Caminin ağaçlarını geyiklerin taşıdığına inanılmaktadır.
Cami halk arasında “Direkli cami” olarak da bilinir. Çünkü cami Orta Asya ve Türkistan geleneğini, Anadolu’da yaşatan kökü süslü ahşap çadır direklerine dayanan bir camidir. Cami: düzgün dikdörtgen planlıdır.
Dıştan oldukça sadedir. Duvarları dolgu tekniğiyle yapılmıştır. Tavan ahşaptır, bindirme tekniğiyle yapılmıştır. Yapıda süslemenin en yoğun olduğu yer mihraptır. Mihrapta alçı ve kalem işi süslemeler görülür. Ana kirişi taşıyan sütunlar üzerinde, lale devrine ait oldukça basit bitki motifleri vardır.
1891 yılında Kastamonu Valisi Abdurrahman Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. Caminin yanında iki yatır vardır. Bunlardan birisi kadın diğeri ise erkektir. Gerek caminin yapılışındaki geyik efsanesi ve gerekse bu yatırlar nedeniyle, burası kutsal kabul edilir. Hıdırellez’de bütün Eflani ve Araç halkı buraya yani cami ve türbeye gelirler.
Ağlı, Kastamonu arası uzaklık: 47 km. Ağlı, Seydiler arası uzaklık: 18 km. Ağlı, Şenpazar arası uzaklık: 46 km. Ağlı, Ankara arası uzaklık: 300 km.
TARİHİ
Ağlı ve çevresinde tarihi süreçte, Bizanslılar, Danişmendler, Çobanlar ve Candaroğulları egemenlik kurmuştur. Yörenin tarihi geçmişiyle ilgili bir rivayet var. Şöyle ki “1853-1856 yıllarında yapılan Kırım Savaşı sırasında, Osmanlı ordusunun yanında, Mısır-Şam-Arabistan-Fas ve Tunus’tan, başlarında komutanlarıyla birlikte askeri birlikler katılmıştır.
Savaş sonrasında bu Fas ve Tunus’tan gelen askerler bu bölgeye yerleştirilirler. Muhtemelen, ilçede günümüzde Tunus Tepesinde türbesi bulunan Mehmet Tunusi Efendi de bunlardan biri olabileceği düşünülmektedir.
İlçe ilk olarak Kale yakınlarında eski Pazar denen bir yerde kurulmuştur. Günümüzdeki yerine 1905 yılında yerleşmiştir. Burada 1918 yılında Belediye teşkilatı kurulur ve 1990 yılında ilçe olur.
Kastamonu Ağlı
GENEL
İlçe Seydiler ve Cide arasında kurulmuştur. İlçenin büyük kısmı ormanlarla kaplı olup, yerleşim dar bir vadide gerçekleşmiştir. Deniz seviyesinden yükseklik 1100 metredir. Gerek Ağıl ve gerekse köylerin bulunduğu yerlerin oldukça fazla engebeli olması nedeniyle tam bir şehirleşme yani planlı yapılaşma söz konusu değildir.
Yani modern yapılar oldukça azdır. Yörede Karadeniz iklimi hüküm sürer, buna bağlı olarak yazlar ılık ve yağmurlu, kışlar sert ve kar yağışlı geçer. Kış mevsimi oldukça uzun geçer. İlkbahar mevsimi yaşanmaz. Sonbahar ise yine soğuk geçer. Bitki örtüsü ormanlardan oluşur.
Kastamonu Ağlı Sinan Kayık Kızak Yarışları
AĞLI SİNAN KAYIK-KIZAK YARIŞLARI
Ağlı ilçesinde 500 yıldır süren bir gelenek bulunmaktadır. Yarışlar “Sinan Mahallesi”nde yapıldığı için Sinan Kayık yarışları deniliyor. Kayık ismi verilen atalardan kalma kızakların her birinin ayrı hikayesi olduğu söyleniyor. Bu yarışlar, tek kişilik kızak yarışlarıdır. Yarışların yapıldığı pistler özel hazırlanır.
İki ayak genişliğindeki beton pistte bulunan karlar, ezilir, daha sonra sulandırılır ve buz zemin oluşturulur. Kızak üstünde sırt üstü yatarak başlanan yarışlar sırasında, yarışmacılar 80 km hıza kadar ulaşırlar. Yarışı kazanmanın tek şartı, olabildiğince uzak noktaya ulaşmaktır.
Çünkü, pistin yarısından itibaren eğim yukarı doğru olur. Pistin inişi 155 metre ve çıkışı 165 metredir. Karşıda en çok gidebilen kızak şampiyon oluyor.
Evet yarışlar yeterli kar olduğunda genellikle Şubat ayının ilk 15 günü içinde yapılmaktadır.
Kastamonu Ağlı Kültür ve Yaz Şenlikleri
AĞLI KÜLTÜR VE YAZ ŞENLİKLERİ
Her yıl Temmuz ayında, geleneksel olarak düzenlenen şenliklerin bir diğer ismi “Kale Şenlikleri, Panayır, Türk-Tunus Dostluk Günleri” dir. Şenlik programında: Mehteran ekibi, Sepetçioğlu ekibi, Kale ağası seçimi, Paraşüt yarışmaları, kütük kesme, yoğurt yeme, çuval ve halat çekme yarışmaları yapılır. Şenliklere Tunus Büyükelçiliği yetkilileri ve Tunus’dan gelen bir kısım misafir de katılır.
AĞLI PANAYIRI
Yörenin geleneksel ve en eski ve en meşhur kültürel faaliyetidir. İlçe halkı bu panayırda eğlencenin yanı sıra kışlık alış verişini yapar. Yetiştirdiği küçük ve büyük baş hayvanları pazarlar. Panayır 3 gün sürer ve çeşitli eğlenceler ve yarışlar düzenlenerek tamamlanır.
NE YENİR
İlçede bulunan et lokantaları, bölgede oldukça büyük üne sahiptir, bence yolunuz düşerse bu et lokantalarına uğramayı ihmal etmeyin.
Kastamonu Ağlı
GEZİLECEK YERLER
Kastamonu Ağlı Kalesi
AĞLI KALESİ
Kale, ilçenin batısında bulunan bir dağ üzerinde kuruludur. Çevresinde: kaya sıraları bulunmaktadır ve etekleri ormanlarla kaplıdır.
Bizans döneminde kalenin ismi “Şabbat kalesi” dir. Kale komutanı olan Şabbat, kaleyi kuşatan Selçuklu askerleri ölsünler diye dereye zehir döktürür ve bu yüzden kalenin ismi Türkler arasında “Ağulu” yani “Zehirli” olur. Kale, Selçuklu Türkleri tarafından uzun uğraşlar sonucu ele geçirilir.
Kastamonu Ağlı Kalesi
Gelelim günümüze
Kaleye çıkmak için: kalenin kuzeyinde, kepez denen bir kaya parçası ile aralarındaki boyun noktasından yol vardır. Kalenin zayıf noktası burası olduğundan, buraya sur duvarları yapılmıştır. Bu sur duvarlarının kalınlıkları 1 metredir. Günümüzdeki yükseklikleri 3 metredir. Kalenin tepesinde bir düzlük bulunur.
Kastamonu Ağlı Kalesi
Burada 3 tane su sarnıcı vardır. Bunlardan 2 tanesi günümüze sağlam olarak ulaşmış, 1 tanesi yıkılmıştır. Kalenin ilçeye bakan kısmında ise mağaralar vardır. Bu mağaralardan en büyük olanı, güney bölümündedir ve kaleden 10 metre aşağıdadır. Bu mağaranın içinde çeşitli yollar ve mezar odaları bulunur. Kalenin batı bölümünde de bir mağara bulunur. Bu mağaranın ortasında iki tane su mahzeni vardır.
Kastamonu Ağlı Tos Türbe Tepesi-Fas Tarlası
TOS TÜRBE TEPESİ-FAS TARLASI
İlçe merkezine bağlı Tunuslar köyünde bulunan Toslu Tepe (Tunus Tepesi) çevreye hakim konumdadır ve 1325 metre yüksekliktedir. İlçe merkezine 9 km uzaklıktadır.
Önce biraz tarihi geçmişe gidelim: Rivayetlere göre, bir zamanlar bu bölge düşman istilasında iken Kırım Savaşından dönen Tunus ve Faslı askerler, komutanları Muhammed Tunusi ile birlikte, düşmanı yenerler ve buraya yerleşirler.
Ancak bu çatışmalarda Muhammed Tunusi de şehit olur ve köy üzerindeki tepeye gömülür. Yine bu çatışmalarda şehit olan askerler de Tunus tepesinin güneydoğu yamacına yani şu anki ismiyle Fas Tarlası diye bilinen yere gömülürler.
(Günümüzde bu yüzden Fas Tarlasında ekin ekilmez, tarım yapılmaz.) Tepenin çevresi daha önce taş duvarlarla çevrili olmasına rağmen, günümüzde bu duvarların büyük kısmı yıkılmıştır. Tepenin etekleri ağaçlık, üstü ise düzlük alandır.
Kastamonu Ağlı Tos Türbe Tepesi-Fas Tarlası
Bu düzlük alanda: bir türbe vardır. Türbenin uzunluğu 5 metre, genişliği 3 metredir. Türbe yeri kalın ağaçlarla çantı sistemine göre, 1.20 metre yükseklikte çevrelenmiştir. Mezar yerinin hemen yanında, büyük anıtsal nitelikte bir ağaç bulunmaktadır.
Alan üzerinde ve çevresinde herhangi bir yazılı kitabe veya yazılı taş yoktur. Köyde yaşayanlar tarafından türbenin Mehmet (Muhammed) Tunusi Efendi’ye ait olduğu öne sürülmektedir. (Bu arada önemli bir husus, mezar yeri maalesef define avcıları tarafından deşilmiştir.)
Kastamonu Ağlı Tos Türbe Tepesi-Fas Tarlası
Günümüzde, mezarın yakınlarında anıtsal bir mezar yapılmıştır. Törenler burada düzenlenmektedir.
Kastamonu Ağlı
KAÇAK KAZI VE ELE GEÇENLER
Yörenin tarihi geçmişinin zenginliğine bir örnek olması açısından yapılan bir kaçak kazıdan söz etmek istiyorum.
Selmanlı Mahallesi yakınlarında yapılan bir kaçak kazıda; Roma dönemine ait muhtemelen MS 2 ile 3’ncü yüzyıllar arasına tarihlenen bir tümülüste mezar odasına girilmiştir. Mezar odası bulunan mezar kubbeli şekilde yapılmış olup kapak kısmının ayakucu tarafındaki duvarın üzerinde taş oyulmuş, kabartma ve renkli bir resim yapılmıştır.
Rölyefe göre: ölenin bir asker olduğu anlaşılmaktadır. Ölen erkeğin kucağında miğfer, kılıç ve sağ elinde de yerde “meduza” (yılan saçlı kız) resmi olan bir kalkan tuttuğu görülmektedir. Ölen askerin, altın taçtan dolayı bir komutan olduğu tahmin ediliyor.
Askerin karşısında eşi bir koltukta oturmakta ve ikisi arasında bir erkek ve bir kız çocuğu oynuyorlar. Eşinin arkasında ise bir başka kadın ayakta duruyor.
Bu resmin değerinin oldukça fazla olduğu düşünülüyor. Çünkü yapıldığı andan itibaren günümüze kadar korunarak orijinal haliyle gelmiştir. Mezar odasında ilaveten maddi değeri oldukça yüksek çeşitli takılar ele geçirilmiştir. Ancak özellikle fresk oldukça önemlidir çünkü korunmuşluğu bakımından şu ana kadar bulunan en güzel fresktir.
Kastamonu Ağlı
Fresk, kabartma şeklinde yapılmış ve sonra boyanmış ve günümüze kadar aynı özelliğini koruyarak gelmiştir.
Sonuç: burada kaçak bir kazı sonucunda bu kadar değerli eserler ele geçiriliyorsa resmi arkeolojik kazı çalışmaları yapılsa demek ki daha muhteşem eserler bulunabilecektir.
Evet, kaçak kazı sonucu ele geçirilen eserler yakalandıktan sonra Kastamonu Müzesine sevk edilmiş, umarım en kısa zamanda sergilenmeye başlar, bu yöreye yolum düştüğünde mutlaka Kastamonu Müzesine uğrayıp bu freski görmek istiyorum.
Bu arada, ülkemizde maalesef bu kaçak kazılar sonucu birçok tarihi eser çalınıyor, talan ediliyor, ama genellikle bunları çalanların kendi aralarında anlaşamamaları veya yakın çevresinin kıskanması sonucu yapılan ihbarlar da olmasa birçok tarihi kalıntımız ortadan kaybolacak.
Kastamonu Şenpazar hakkındaki gezi yazım için Şenpazar