İstanbul Bayrampaşa

İstanbul Bayrampaşa

Bayrampaşa, İstanbul’un merkez ilçesi olan “Fatih” e çok yakındır. TEM ve E5 bağlantı yolları oldukça yakındır. Bünyesinde: Otogar, Sanayi Siteleri, Sebze Hali, metro ve metrobüs gibi olanakları barındırmaktadır. En büyük özelliği, her yere yakın olmasıdır. Çünkü Bayrampaşa ilçesinin, İstanbul il merkezine uzaklığı sadece 3 km dir.

TARİHİ

Yerleşim yeri, 1453 yılında İstanbul’un fethi sırasında, Fatih Sultan Mehmet tarafından askeri yığınak ve karargah bölgesi olarak kullanılmıştır.

Daha sonra ise, bölgeye askeri hastane ve kışla yapılmıştır.

1927 yılında, Bulgaristan Filibe şehrinden Anadolu’ya göç eden göçmen gurup, buraya yerleştirilmiştir. Tarım ve hayvancılık üzerine çiftlikler kurulmuş, bağcılık yapılmıştır. 1950’li yıllarda Makedonya ve 1960’lı yıllarda Yugoslavya’dan göçler devam etmiştir. 1955 yılında ise Vatan ve Millet caddeleri yapılırken, evleri istimlak edilenler de buraya yerleşmiştir.

Yörede yaşayanlar tarafından “Sağmalcılar” olarak isimlendirilen bölge, daha sonra Sultan IV. Murat’ın sadrazamlarından Bayram Paşa’nın burada bir çiftlik sahibi olması nedeniyle 1971 yılında “Bayrampaşa” olarak değiştirilmiştir.

Bayrampaşa 1636 yılında Sadrazam tayin edildi. Sultan IV Murat ile birlikte, Bağdat seferine giderken, Şanlıurfa Colb mevkiinde, 1638 yılında hastalanarak öldü. Cenazesi İstanbul’a getirildi, Cerrahpaşa mevkiinde türbesinde gömülüdür.

Günümüzde bölgede tarım yapılmaz, bölge tamamen sanayi tesisleriyle doldurulmuştur.

Eyüp’ün bir ilçesi iken 1990 yılında ilçe olmuştur.

İstanbul Bayrampaşa

GENEL

Genelde, günümüzdeki en büyük özelliği, tarihçe bölümünde de belirttiğim gibi Balkan göçmenlerinin yoğun olduğu bölge Araplar, Suriyeli ve Afganlı göçmenlerin istilasına uğramıştır. Balkan göçmenlerinin bölgeden yavaş yavaş başka yerlere göçtükleri söylenmektedir.

Yine de, burada bolca Balkanlara özgü “Boşnak böreği” satan yer bulunmaktadır.

Yerleşimin merkezi “Demirkapı” caddesidir. Demirkapı caddesi oldukça hareketli ve renkli bir caddedir. Caddenin sağ tarafı “Orta Mahalle” ve sol tarafı “Yenidoğan Mahallesidir. Caddenin aşağı bölümünde: Bayrampaşa Çetin Emeç Stadyumu bulunur. Ayrıca: Bayrampaşa Spor Salonu ve Arda Turan Spor Tesisleri vardır. Daha sonra Bayrampaşa Belediyesi ve Merkez camii, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Merkezi, Bayrampaşa İtfaiyesi, Bayrampaşa Kaymakamlığı ve Kültür Merkezi ile PTT bulunur.

İlginç insanların barındığı bir ilçe olarak göze çarpar, çünkü buradan futbolcu, sanatçı, balet, ressam, oyuncu, şarkıcı her türlü insan çıkmıştır. Otogara yakın olması nedeniyle, göç sirkülasyonu da fazladır.

İstanbul Bayrampaşa Cezaevi

BAYRAMPAŞA CEZAEVİ

Kapalı ceza ve tutukevi yapımına 1955 yılında başlanır. 1968 yılında tamamlanır ve faaliyete başlar. 120 dönümlü arazide kurulu cezaevi, 1210 mahkum kapasitelidir. Daha sonra ise, bazı bölümlerin eklenmesiyle 1760 mahkum kapasiteli olmuştur. Daha sonra ise, kapasite zorlanarak yaklaşık 5500 mahkum ve hükümlü konulmuştur. Cezaevi: koğuş sisteminde ve özel tip, terör ve adli olmak üzere 3 bölümden oluşuyordu.

Cezaevi ilk açıldığında ismi “Sağmacılar Cezaevi” iken 1978 yılında “Bayrampaşa Cezaevi” olarak değiştirilmiştir.

Buranın açılmasıyla, Sultanahmet Cezaevi buraya taşınmıştır. Cezaevi bünyesinde bir de 100 yataklı hastane bulunmaktadır. Mahkumlar için yapılan bu hastane, 1990’yı yıllarda sivil halka da hizmet vermeye başlamıştır. 2003 yılında hastane 200 yataklı hale getirilmiştir. Günümüzde bu hastanede günlük hasta kapasitesi 4 bin hasta olduğu belirtiliyor.

Cezaevi, tarihi süreçte sürekli isyanların çıkmasıyla, firar ve firar girişimleriyle tanınır. Özellikle 19 Aralık 2000 tarihinde “Hayata Dönüş Operasyonu” sonucunda 12 tutuklu ve hükümlünün ölmesiyle, cezaevi ülke gündemine geldi.

İstanbul Bayrampaşa Cezaevi

Ancak cezaevi 2009 yılında Silivri’ye taşınmış ve burası kapatılmıştır. Cezaevinin bulunduğu alanda ise: 327 yataklı yeni bir hastane yapılması planlanıyor. Günlük 8-10 bin hasta kapasiteli olması planlanan hastanede bütün üniteler bulunacakmış.

Yine cezaevi alanına kentsel dönüşüm projesi kapsamında, 2270 konut yapılmıştır.

İstanbul Bayrampaşa İstanbul Büyük Otogarı

İSTANBUL BÜYÜK OTOGARI

Topkapı’da bulunan otogar yetersiz gelince, 1987 yılında buranın yapımına başlanmış ve 1994 yılında hizmete girmiştir. Ancak ilçe sınırları içinde bulunmasına rağmen Otogarın ismi Esenler Otogarıdır. Çünkü Esenler ilçe merkezine oldukça yakındır.

İstanbul’un en büyük ulaşım noktasıdır. 5 bin kişi istihdam edilen otogarda, günlük otobüs kalkış kapasitesi 15 bin civarındadır. Otogarda yaklaşık 168 tane otobüs bilet satış yeri bulunur. 324 firma ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapılmaktadır. Burada yaklaşık 6 bin kişi çalışmaktadır. İşyeri sayısı ise 800 civarındadır. Yani, burası küçük bir köy gibidir, her türlü işyeri bulunmaktadır. Türkiye’nin en büyük ve dünyanın 3’ncü büyük otogarı konumundadır. Son olarak otogarın ismi “15 Temmuz Demokrasi Otogarı” olarak değiştirilmiştir.

İstanbul Bayrampaşa

GEZİLECEK YERLER

İstanbul Bayrampaşa Fatih Parkı

FATİH PARKI

Orta Mahallededir.

Fatih Parkı içinde, Bayrampaşa Belediyesinin bir Sosyal Tesisi bulunmaktadır. Bu sosyal tesise ailenizle birlikte gidebilirsiniz. Burada: uygun fiyatlara yeme içme tesisi bulunuyor. Ayrıca mekan özel günlerde ve toplantılarda da kullanılabiliyor.

BAYRAMPAŞA HOCA HAYRİ EFENDİ MERKEZ CAMİİ

Belediye Başkanlığı binasının karşısındadır.

Mimari olarak, Klasik Osmanlı tarzını yansıtır. Kubbe ve şerefeleri, Edirne Selimiye camine benzemektedir.

İstanbul Bayrampaşa Maltepe Askeri Hastanesi

MALTEPE ASKERİ HASTANESİ

Adını bulunduğu mevkiden almıştır. Yapıldığı dönemdeki ismi Asakir-i Mansure Hastanesidir.

1827 yılında yapılmıştır. Sultan II Mahmut emriyle, civarda bulunan Davutpaşa ve Rami kışlalarındaki asker hastalara hizmet vermek için yaptırılmıştır.

Hastanenin planlanması, kadrosu ve kontrolü, Sultan II Mahmut’un hekimbaşısı olan Mustafa Behçet Efendi tarafından yapılmıştır. Hastanenin mimarı ise, Balyan ailesinden ve Osmanlı Hassa Mimarlarından Krikor Amira Balyan’dır.

Bina 4 cephelidir, orta bölümünde büyük bir avlusu vardır. Ön cephesi tek katlı, diğer cepheler ise iki katlıdır.

Tavanlar oldukça yüksek, odalar ve koğuşlar bölümü geniştir.

Hastane: İstanbul’da 1831 yılında ortaya çıkan kolera salgınında hizmet vermiş, tecrit yeri olarak kullanılmıştır.

1853-1856 yılları arasında ise, Kırım Savaşı sırasında Fransız askerlerin tedavisinde kullanılmıştır. Sultan II Abdülhamit tarafından önem verilen hastane, daha sonra 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında da önemli bir merkez olmuş, yatak sayısı 600’den 1000’e çıkarılmıştır. Hastanede, ayrıca tıp ile ilgili kitap ve dergilerin yayımlandığı bir de matbaa bulunuyormuş.

Hastane, 1922 yılında kapatılmış, sonrasında 1928 yılına kadar bir süre okul (Maltepe Askeri Lisesi) olarak kullanılmıştır. Okul olarak kullanıldığı dönemde ilk mezunlarını 1929-1930 yıllarında vermiştir.

Sonrasında ise kışla haline getirilerek 66’ncı Tümen Karargahı olarak kullanılmıştır.

Özellikle giriş kapısı görülmeye değerdir. Rokoko tarzında, mermerden yapılan giriş kapısının üzerinde “Tuğra-i Hümayun” bulunur. Ayrıca Yesarizeda Mustafa İzzet Efendi tarafından yeşile boyanmış 32 beyitlik bir kitabe vardır. Kapıda bulunan ayeti kerime, tıpkı İstanbul Üniversitesi giriş kapısında olduğu gibi, çok uzaklardan bile okunabilmektedir.

1979 yılında askeri birimlerin taşınmasıyla bina Milli Savunma Bakanlığı tarafından Emniyet Müdürlüğüne tahsis edilmiştir. 1986 yılında ise Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü olarak kullanılmaya başlanmıştır.

İstanbul Bayrampaşa Mustafa Paşa Meydan Çeşmesi

MUSTAFA PAŞA (SADRAZAM) MEYDAN ÇEŞMESİ

Edirnekapı-Rami arasında, Topçular camisi yakınındadır. Rami kışla caddesi Cicoz yolu köşesindedir.

Çeşme Sadrazam Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kitabesi beş beyitliktir. Çeşmenin tamir kitabesinde ise, 1886 yılında tamir ettirildiği yazılıdır.

Çeşmenin büyük haznesi adi taştan yapılmıştır. Esas cephesi ise kesme taştır.

Oymalı bir kemeri vardır. Ayna taşı yoktur. Çeşmenin önüne demir parmaklık çekilmiş ve teknesi doldurulmuştur. Buraya ağaç ve sarmaşık ekilmiştir.

İstanbul Bayrampaşa Ferhat Paşa Çiftliği

FERHAT PAŞA ÇİFTLİĞİ

Önce Ferhat Paşa’dan söz etmek istiyorum. Kendisi Arnavut kökenlidir, Enderun’da yetişmiş, aldığı görevlerdeki başarısı nedeniyle yükselmiş ve 1591 yılında Sinan Paşa’nın yerine veziriazam olmuştur. O dönemde Sinan ve Ferhat Paşa arasında sürekli bir çekişme yaşanmıştır. Bu çekişmeler sırasında görev değişikliği yaşanmış, ancak 1595 yılında Ferhat Paşa yeniden veziriazam olmuştur.

Ancak Eflak seferine çıktığında, Sinan Paşa rakibi hakkında yine aleyhinde söylentiler yaymış ve ezeli rakibi olan Ferhat Paşa’nın görevden azledilmesini sağlamıştır. Yerine kendisi geçer. Daha sonra İstanbul’a dönen Ferhat Paşa, korunmak için Litros köyündeki çiftliğine, yani günümüzdeki Esenler ve Bayrampaşa arasındaki arazide bulunan Sarayına saklanır.

Ancak bu onu ölümden kurtaramaz, Yedikule zindanlarına hapsedilir, daha sonra 1595 yılında boğularak idam edilir. 1812 tarihli bir belgeye göre, çiftlikte bulunan Ferhat Paşa’ya ait saray ve müştemilatı harap durumdadır ve tamir edilmesinin çok masraflı olduğu, bu yüzden tamir edilmeyeceği yazılıdır, bu yüzden görkemli saray yıkılıp yok olmuştur.

Evet, bu devasa arazi, 1886 yılında İbrahim Turhan tarafından satın alınarak burada Ferhat Paşa Çiftliği oluşturulur.

İbrahim Turhan, Balkan savaşları yıllarında, Selanik şehrinden “Litros” denen ve o yıllarda bir Rum köyü olan (bugünkü Esenler) yere gelir.

Çiftlik oluşturduktan sonra, bu bölgeye Türklerin yerleşmesine neden olur. Özellikle Balkanlardan gelen göçmenler buraya yerleştirilir. Bu arada çiftlik, düzenli üretim yapılan, canlı bir saha olarak devam eder. Hatta bir dönem, çiftlikte 100’den fazla çalışan bulunduğu söyleniyor.

Balkanlardan gelen göçlerin devam etmesi ve burada tarım ve hayvancılıkla uğraşan ve süt üreticisi olan kişilerin “sağmal inek” beslemeleri nedeniyle, bölgeye 1950’li yıllarda “Sağmalcılar” ismi verilmiştir.

Tabii Bayram Paşa, Ferhat Paşa ve semtin ismi Bayrampaşa. Neden? Çünkü aynı dönemlerde Haseki semtindeki külliyesinde, görkemli türbesinde yatmakta olan Sadrazam Bayram Paşa’nın da burada bir çiftliği bulunuyordu ve bölgeye 1978 yılında onun adı verilmesine karar verildi.

İstanbul Bayrampaşa Ferhat Paşa Çiftliği

Evet, Osmanlı belgelerinde bir zamanlar havası ve eşrafı ve suyu gayet güzeldir şeklinde yorum yapılan, çiftlik bölgesi yemyeşil bir vaha gibidir. Ancak günümüzde yoğun betonlaşma sonucu bu özelliklerini yitirmiştir.

İlk yapıldığında 6 dönüm yani 6 bin metre kare olan çiftlik arazisi, günümüzde yaklaşık 100 bin metre kare civarında kalmıştır. Yani, Ferhat Paşa çiftliği, günden güne erimiş, yok olmuştur.

1980’li yıllarda: İstanbul Sebze-meyve Hali ve hemen yanındaki Kuru Gıda Hali’nin bulunduğu alanın büyük kısmı Ferhatpaşa Çiftliği ve komşusu Cicoz Çiftliği arazisidir. Bu arazinin bir başka bölümüne ise, İstanbul Otogarı inşa edilmiştir. Hatta, otogar ilk yapıldığında ismi Ferhat Paşa Otogarıdır.

1990’lı yıllarda ise, İbrahim Turhan’ın varisleri olan Uluğ ailesi, arazinin kalan bölümlerini Alışveriş Merkezi ve benzeri işletmelerin yapımı için satmıştır.

Ferhatpaşa çiftliğinden kalan son 150 bin metre karelik bölümün, 70 bin metre karelik bölümüne, “Ora Park” adıyla bilinen “Ora İstanbul” inşa edilmiştir. Bu Temalı Park alanında: eğlence merkezi, alışveriş merkezi, otel gibi tesisler bulunmaktadır.

İstanbul Bayrampaşa Ora İstanbul Park

Ora İstanbul Park

Tesisin inşaatına 2008 yılında başlanmış ve 2011 yılında hizmete girmiştir.

Ora Avm’de: ticari alanlar, restoran ve kafeler, 500 kişilik açık hava tiyatrosu, 4 bin metre karelik büyük bir meydan (bu meydanda 40 metre yüksekliğinde bir şato bulunuyor) ve 3 bin araçlık kapalı otopark bulunuyor. Ayrıca  3 ve 4 yıldızlı iki büyük otel de vardır.

400 milyon dolara mal olduğu bildirilen projenin, yılda 13.5 milyon ziyaretçisi olması öngörülüyordu ama olmadı.  Sadece bir yıl açık kaldıktan sonra, mağazalar hedefledikleri satışlara ulaşamayınca, kira sözleşmelerini iptal ettiler.

2013 yılında şirket iflas ettiğini açıkladı. Tabii bu iflasın altında yatan birkaç unsur bulunduğu da söyleniyor. Örneğin: üstü açık bir mekan, yani bütün Avm buz gibi, yemek katında açık kısım var, özellikle yemek katının buz gibi olduğu söyleniyor.

Elbette böyle bir ortamda yemek yiyen bulunmuyor. Tabii yakında Forum İstanbul gibi bir yerin bulunması da buranın gelişmesini veya tercih edilmesini olumsuz yönde etkilemiştir. Bir diğer olumsuzluk ise, mekan tam bitirilmeden açılmış ve bu yüzden insanlar burayı tercih etmemişlerdir.

İstanbul Bayrampaşa Konak

Konak

Ferhatpaşa çiftliğinde günümüzde sadece güzel bir konak bulunmaktadır.

Bu yapı: İbrahim Turhan çiftliği satın aldıktan sonra yaptırdığı konaktır.

Konak, Doğal Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Konakta, son olarak İbrahim Turhan’ın kızı İlk Tük kadın doktorlardan Nesibe Batıyol kalmıştır. 2001 yılında vefatının ardından, burada aileden kimse ikamet etmemektedir.

Konak çevresindeki arazide, halen su deposu, ağıl ve buzhane gibi eski çiftlik faaliyeti yürütülen bazı tesislerin kalıntıları durmaktadır.

İstanbul Bayrampaşa Ferhatpaşa Çeşmesi

FERHATPAŞA ÇEŞMESİ

Çiftliğin biraz uzağında, kuzey doğusunda, Bayrampaşa tarlaları olarak bilinen ama günümüzde sanayi alanı olan Topçular semti civarında, bir cadde üzerindedir.

Kitabesi yoktur. Muhtemelen 1850-1870 yılları arasında yapılmıştır. Kesme taştan Rokoko üslubu ile inşa edilmiştir. Sağlam durumda olarak günümüze ulaşmıştır.

İstanbul Bayrampaşa Şehir Parkı-Park Ada

BAYRAMPAŞA ŞEHİR PARKI-PARK ADA

Bayrampaşa Kocatepe Mahallesindedir. Forum İstanbul Avm’nin 2 km kuzeyindedir.

2003 yılında ziyarete açılan park alanı, yaklaşık 480 bin metre karelik bir alanı kapsamaktadır.

Park alanında iki kapıdan giriş yapılmaktadır. Bunlar: Lunapark girişi ve gölet girişidir.

Park içinde: çok büyük bir yapay göl, köprüler, ufak bir at çiftliği, tenis kortu, basketbol sahaları, koşu pisti, restoranlar, kafeler bulunmaktadır. Ayrıca: birçok ağaç ve çiçekle süslenmiştir.

İstanbul Bayrampaşa Yapay Gölet

Yapay Gölet

Göletteki suyun derinliği yaklaşık 30 cm civarındadır.

At Çiftliği

Burada bulunan çiftlik, açılışında bir at kazası ile uzun süre konuşulmuştur.

Hayvanat Bahçesi

Park alanındaki küçük bir hayvanat bahçesinde sincaplar, iguanalar ve çeşitli maymun türleri görülebiliyor.

İstanbul Bayrampaşa Tarihi Ali Paşa Su Kemeri

TARİHİ ALİ PAŞA SU KEMERİ

Bayrampaşa Yıldırım Mahallesindedir.

Halkalı sularına ait kemer “Şirinkemer” adı ile de bilinmektedir. Ayvalı deresi kolu üzerinde kurulmuş, çift sıralı bir kemerdir. Muhtemelen 1790 yılında inşa edilmiştir. Çünkü: taş bir blok üzerinde “Maşallah” yazısı ve 1205 (1790-1791) tarihleri yazılıdır, ancak bu taş blok, yerinden düşmüş ve kaybolmuştur.

İstanbul Bayrampaşa Tarihi Ali Paşa Su Kemeri

Ayrıca: Ali Paşa kemeri üzerinden, günümüzde viyadük geçmektedir.

Ancak, yakın zaman öncesine kadar, altından dere akan kemerin civarında çeşitli kuş türleri, ördekler ve kazlar bulunuyormuş. Zamanla çevrede inşa edilen dev blok yapılar nedeniyle derenin suları kurumuş, suları kirlenmiş ve ekolojik denge bozulmuştur.

İstanbul Bayrampaşa Forum İstanbul AVM

FORUM İSTANBUL AVM

Kocatepe Mahallesindedir.

250 bin metre karelik alanda kurulu bir alışveriş ve eğlence merkezidir. Avrupa ve Ortadoğu için bölgenin en büyüğü denilir.

İstanbul Bayrampaşa Forum İstanbul AVM

Burada 286 mağaza bulunmaktadır. Ayrıca bazı eğlence merkezleri vardır. Yine, alışveriş merkezinde şık restoranlar, çeşitli fast food markalarına ait yemek yerleri ve popüler kahveler bir arada yer alır. Yiyecek ve içecek noktaları sayısı 50 civarındadır.

İstanbul Bayrampaşa Legoland Discover Center

Legoland Discovery Center

Dünyanın en ünlü eğlence merkezlerinden birisidir. Toplam 3 bin metre karelik alanda: tek çatı altında 5 milyondan fazla Lego parçası ve Lego mağazası bulunmaktadır. Burada: 3-10 yaş aralığındaki çocuklar için yaratıcılık sınır tanımaz.

Merkezde: Lego fabrika turu, Master Model Builder tarafından yönetilen ve her hafta farklı konseptler düzenlenen atölye çalışmaları, 4 boyutlu sinema ve özel etkinlikler bulunmaktadır.

Ayrıca: tüm Türkiye ve dünyanın önemli yapılarının bir arada sergilendiği “MİNİLAND” vardır. “Adult Night” etkinlikleri ile yetişkinlere yönelik eğlenceler de düzenlenmektedir. Son olarak: burada Lego setleri ve gramla satılan Lego parçaları da satın alabilirsiniz.

İstanbul Bayrampaşa Sea Life İstanbul Akvaryum

Sea Life İstanbul Akvaryum

“Sea Life”: dünyada 4 kıtada, 51 farklı noktada hizmet veren, dünyanın en büyük ve en çok ziyaret edilen akvaryum zinciridir.

Sea Life’ın Türkiye’ki merkezi olan burası, Alışveriş merkezi içinde 8 bin metre karelik bir alan üzerine kuruludur.

Burada bulunan sualtı okyanus tüneli, 83 metre uzunluktadır ve Avrupa’nın en uzun su altı tüneli olarak bilinmektedir.

Ayrıca: 51 tane sergi tankında, 5 milyon litre su içinde, 500 türden 15 bin deniz canlısı bulunuyor.

Akvaryumda: 61 köpekbalığı bulunmaktadır ve bunlar 15 farklı türdendir. Bunlar arasında 2 köpekbalığı, en büyük köpekbalığı olarak bilinmektedir. Ayrıca boyu 3 metreden fazla devasa vatozlar da görülebiliyor.

İstanbul Bayrampaşa Funlab

Funlab

Burada uzay konsepti hakimdir. 3 bin metre karelik alan oldukça eğlencelidir. Gerek yetişkinler ve gerekse çocuklar için oyun alanları vardır.

Karta para yükleterek oyunları oynayabiliyorsunuz. Oyunlarda kupon kazanma şansı vardır. Bu kuponlarla çeşitli hediyeler kazanılıyor. Çarpışan arabalar ilgi çekiyor.  
İstanbul Bayrampaşa Jovpark

Joypark

Joypark, eğlencenin ve mutluluğun yaşandığı ve paylaşıldığı ortamlar oluşturuyor. Burada her yaş için eğlence alanları vardır. Bu alanlar: bowling, karaoke, bilardo, video oyunları, kum park, lego park, anında kazan, Sweet land hediye küresi ve Joykids oyun alanıdır.

İstanbul Bayrampaşa Magıc Ice Buz Müzesi

Magic Ice Buz Müzesi

Forum İstanbul içindedir. 2010 yılında ziyarete açılmıştır.

– 5 derece soğutulmuş bir alanda, büyülü bir kutup atmosferi oluşturulmuştur. Böylece yılın her döneminde ziyaretçiler kendilerini kutuplarda gibi hissederler. Hatta, kutupları gezerken üşümemeniz için, girişte özel giysiler veriliyor. Bu giysiler, geziden sonra çıkışta vestiyere iade ediliyor.

Burada bulunan Buz Müzesinde ise; Kuzey Işıkları, İskandinav doğası ve hayvanları, tarihi ve Viking yaşamı ile ilgili bilgiler veriliyor.

İstanbul Bayrampaşa Magic İce Buz Müzesi

Müzede 170 ton buz kullanılmıştır.

Müzede kullanılan mavi renkli buz: İsveç’in Jukkasjarvi bölgesindeki Torne nehrinden getiriliyormuş. Müzenin duvarlarında kullanılan kar ise Türkiye’den sağlandığı söyleniyor.

Müzede: İskandinav heykeltıraşlar tarafından yapılan heykeller görülebiliyor. Ayrıca: günümüzden 1130 yıl önce Vikinglerin İstanbul’a yaptıkları söylenen efsanevi yolculukla ilgili bazı sahneler tasvir edilmiştir.

Efsaneye göre: İstanbul’un ününü duyan Vikingler, 500 savaşçı ile Karadeniz ve ardından İstanbul’a yani o zamanki ismiyle Konstantinopolis’e gelirler. Her ne kadar bu durum bir efsane olarak anlatılsa da, biraz gerçeği yansıttığına dair bir kanıt Ayasofya Müzesinde bulunmaktadır. Ayasofya’da “Halvdan” adında bir Viking askerine ait runik yazı bulunmaktadır.

Bunların yanında yine müzede: İskandinav bölgesine ait hayvan heykelleri, Viking evi, Viking gemisi, Viking dünya haritası görülebilir.

Müze olur da hediyelik eşya satış yeri olmaz mı, elbette var. Son bir not: giriş ücretine dahil olarak Vitamin Bar bölümünde, ziyaretçilere buz bardaklarda meyve suyu ikram ediliyor.

Evet, Buz Müzesi, özellikle çocuklar için mutlaka ziyaret edilmesi önerilen bir yer olarak dikkat çekmektedir.

 

İkea

Forum İstanbul AVM içindedir.

 İstanbul Büyükçekmece hakkındaki gezi yazım için Büyükçekmece

İstanbul Beylikdüzü

İstanbul Beylikdüzü

Beylikdüzü ilçesi, İstanbul il merkezine 35 km uzaklıktadır.

TARİHİ

Bölgenin tarihinin MÖ 7’nci yüzyıla kadar gittiği tahmin edilmektedir.

Sayfiye yeri olarak: Bizans ve Osmanlı dönemlerinde, orduların konaklama yeri olarak kullanılmış, bu yüzden yerleşim yeri kurulmamıştır.

Bölgenin eski ismi “Gardan” dır ve “Bahçe” anlamına gelmektedir.

1924 yılındaki mübadele öncesi burada yaşayan Rumlar, mübadele ile Yunanistan’a göç etmişlerdir. Buraya onların yerine yerleşen Türkler ise, tarım, hayvancılık ve balıkçılık faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Rumların ayrılması ve Türklerin yerleşmesiyle bölgeye “Kavaklı” ismi verilmiştir.

Kavaklı Belediyesi ismi 2002 yılında “Beylikdüzü” olarak değiştirilmiştir. Bu ismin verilmesinin sebebi “Osmanlı döneminde, burada Osmanlı beylerinin avcılık yapmış olmaları, ayrıca Osmanlı beyleri ve yöneticilerinin düzlük bu bölgeyi dinlenme amacı ile kullanmış olmalarıdır.”

Beylikdüzü, 2008 yılında ilçe olmuştur.

İstanbul Beylikdüzü

GENEL

İlçe, Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan E-5 karayolu üzerinde bulunması nedeniyle önemli bir konuma sahiptir.

Denizde 12.4 km kıyı hattı bulunmaktadır. Kıyı şeridi, fazlaca girintili çıkıntılı değildir. Ambarlı ticaret limanı, ilçededir ve böylece ilçenin stratejik önemi artar. Ayrıca yine kıyının doğu kesiminde Haramidere Dolum Tesisleri vardır. Yine bu bölgede, Uluslararası Yat Limanı bulunur.

İlçe merkezi, denizden yaklaşık 150 metre yüksektedir. Bu yüzden, diğer ilçelere nazaran daha nemsiz, rüzgarlı ve temiz bir havaya sahiptir. İlçede yeşil alan oldukça fazladır ve yeşil alan bakımından Avrupa standartlarındadır.

İstanbul Beylikdüzü Ambarlı Limanı

AMBARLI LİMANI

Beylikdüzü ilçe merkezine 7 km uzaklıktadır. Türkiye’nin en büyük konteyner limanıdır. Dünya çapında ise, en büyük 50 liman içindedir. Ambarlı limanının doğusunda “Haramidere Yakıt Dolum Tesisleri” bulunmaktadır. Ayrıca yine aynı yerde “Termik Santral” vardır. Ambarlı limanının yanında “West İstanbul Marina” isimli uluslararası yat limanı bulunur.

İstanbul Beylikdüzü Geleneksel Balık Festivali

BEYLİKDÜZÜ GELENEKSEL BALIK FESTİVALİ

Beylikdüzü ilçesinin yaklaşık sahil uzunluğu 14 km dir. Denizin güzelliğini yaşamak için her yıl geleneksel olarak, Gürpınar sahilde yapılmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü

Festivalde, katılan binlerce ziyaretçiye “balık-ekmek” ve “etli pilav” ikram edilmektedir. Ayrıca 70 balıkçı tekneleriyle denize açılmakta ve balık tutma yarışması yapılmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü

GEZİLECEK YERLER

İstanbul Beylikdüzü Balıkçı Kenan Deniz Canlıları Müzesi

BALIKÇI KENAN DENİZ CANLILARI MÜZESİ

Adnan Kahveci Mahallesindedir. Balıkçı Kenan Beylikdüzü Yaşam Vadisi Tesislerindedir. Müzenin kurucusu İstanbul’un ünlü balıkçısı “Balıkçı Kenan Balcı” dır.

Müzenin Türkiye’de başkaca benzeri yoktur.

Müzede: devasa büyüklükteki vatoz balıkları, orkinoslar ve köpek balıkları başta olmak üzere birçok balığı, mumyalanmış halde görmek mümkündür.

Müzede: 1500’den fazla deniz canlısı ve materyal bulunduğu söyleniyor. Müzede sergilenen balıkların ağırlıklarının toplamı 41 ton imiş.

İstanbul Beylikdüzü TUYAP Fuar ve Kongre Merkezi

TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZİ

İstanbul merkezi: 1996 yılında kurulmuştur. İsminin açık tanımı “Tüm Yapım Fuarcılık Yapım A.Ş.” dir. Kapalı ve açık olmak üzere 145 bin metre karelik alanı bulunmaktadır. Türkiye’de özel sektörün sahip olduğu en büyük fuar merkezidir.

Fuar alanı, her yıl yaklaşık 60 ülkeden katılımcılar ile yaklaşık 2 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır.

Fuar alanında, 630 oda kapasiteli, 5 yıldızlı bir konaklama tesisi de bulunmaktadır. 33 toplantı salonu vardır. Burada, her yıl geleneksel olarak “İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı” düzenlenmektedir.

İstanbul Beylikdüzü Kapıağası Köprüsü

KAPIAĞASI (HARAMİDERE) KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine bağlı Haramidere mahallesindedir. İstanbul il merkezine yaklaşık 36 km uzaklıktadır.

Köprü: İstanbul şehrini Edirne’ye bağlayan eski ticaret yolu üzerindedir. Günümüzde ise, Küçük ve Büyükçekmece gölleri arasında, E-5 karayolu kenarındadır. E-5 karayolu yapıldığında güzergah dışında ve çukurda kaldığında günümüzde kullanılmamaktadır.

Karayolu kavşağı, köprünün etrafını çevrelemiş ve böylece köprü insanlardan uzak izole edilmiş durumdadır. Çevre yolunun ortasında kaldığı için yanında durmak veya yürüyerek köprüye gitmek oldukça tehlikelidir.

Köprünün kitabesi yoktur. Bu yüzden kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmez.

İstanbul Beylikdüzü Kapıağası Köprüsü

Ancak Mimar Sinan’ın yaptığı eserlerin listesinde, bu köprünün de ismi geçer. Bu yüzden muhtemelen 16’ncı yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Sinan’ın İstanbul’da inşa ettiği az sayıda köprüden biridir. Köprü, Haramidere üstüne inşa edilmiştir.

Ancak hangi Kapı Ağasının vakfı olduğu belli değildir. Sivri kemerli üç gözü bulunur. Büyük gözlerin arasında 3 metre kalınlığındaki ayaklarda sel yaranlar bulunur.  Köprünün uzunluğu 69 metre, genişliği 6.30 metredir.

İstanbul Beylikdüzü Yaşam Vadisi

BEYLİKDÜZÜ YAŞAM VADİSİ

Vadi, 1 milyon 200 metre karelik alanı kapsamaktadır ve İstanbul’un kent içindeki en büyük parklarından birisidir.

İstanbul Beylikdüzü Yaşam Vadisi

Oldukça büyük bir alandır. Alanda, 6 farklı etap bulunmaktadır. İlk etap 2017 yılında ziyarete açılmıştır. Bu bölümlerde: yüzlerce ağaç, çiçekler, doğal yapılar ve tören alanı vardır. Ayrıca havuz ve bazı dinlenme tesisleri de bulunur.  Ayrıca: vadi çevresinde Huzur Evi, Öğretmen Evi, Okul ve Belediye hizmet alanları ile Buz pisti bulunuyor. Vadi içinde iki tane biyolojik gölet bulunuyor. 

İstanbul Beylikdüzü Yaşam Vadisi

Bir de iki tane şelale vardır. 6 farklı noktada otopark ve 9 adet kapı vardır. Birinci etap bölümünde, şehitlerin anısına bir Japon bahçesi oluşturulmuştur. 1889 yılında görevlendirilen Ertuğrul Fırkateyninde bulunan 540 askerin şehit olduğu o günün anısına burası oluşturulmuştur.

İstanbul Beylikdüzü Beycity Çarşı

BEYCİTY ÇARŞI

Cumhuriyet Mahallesinde Atatürk Bulvarındadır.

İstanbul’da bulunan semt pazarları içinde, öne çıkan ilk 5 Pazar yerinden birisidir. 2006 yılında hizmete açılmıştır. Burası, bölgede yaşayanların alışveriş yapmaları için düzenlenmiş bir yerdir. Çarşıda: yöresel hediyelikler, sebze ve meyve satan yerler bulunmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü Kavaklı Sahil Parkı

KAVAKLI SAHİL PARKI

Burası antik dönemde oldukça ünlü bir yerdir. Günümüzde ise: spor aktiviteleri, kültürel organizasyonlar burada düzenlenmektedir. Ayrıca: Kavaklı Sahil Parkı, yörede yaşayanlar tarafından yoğun tercih edilmektedir.

Roma Kayıkhanesi

Kavaklı sahilindedir. 2007 yılında, bölgede yat planı ve deniz otobüsü iskelesi projesi düzenleme çalışmaları sırasında çeşitli kalıntıları rastlanmıştır. Bu çalışmalarda: sahilden denize doğru 100 metre ilerideki derinliklerde yaklaşık 1.5 metrelik su seviyesinde “mendirek” kalıntısına rastlanmıştır.

Ambarlı limanının batısındaki bu kalıntı, Roma dönemine aittir. Roma döneminde liman “Angurina” olarak adlandırılıyordu.

Muhtemelen MÖ 4’ncü yüzyıl ile MS 9’ncu yüzyıl arasında kullanılmış olmalıdır.

Günümüzde, yapının bir kısmı görülmektedir, ancak önemli kısmının toprak altında bulunduğu tahmin edilmektedir.

Herhangi bir resmi arkeolojik araştırmanın yapılmadığı yapıda, dıştan görüldüğü kadarı ile 7 bölüm bulunmaktadır. Bunlardan 2 tanesi ambar, 5 tanesi ise gemilerin ya da teknelerin yapıldığı yerlerdir. Burada tahmin edildiği gibi bir gemi yapım atölyesi varsa, bunların ham maddesi yani ağaç ve keresteleri dere ya da lagünler vasıtasıyla sağlanıyordu.

Evet, burası Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü MÖ 4’ncü yüzyıla tarihlenen bu liman, İstanbul bölgesinin en eski limanıdır.

Ancak ayrıntılı bir kazı yapılmadığından henüz burası hakkında net bilgiler yoktur. Muhtemelen: gerek Romalılar, gerek Bizanslılar ve gerekse Osmanlı döneminde, özel amaçlı liman olarak kullanılmıştır. Ayrıca: özellikle İstanbul’un kereste ihtiyacının karşılandığı bir liman ve depo olarak da kullanılmış olduğu düşünülmektedir.

Çünkü bir zamanlar İstanbul’un kereste ihtiyacı: Çatalca ormanları, Mudanya, Erdek ve Lapseki bölgelerinden karşılanıyordu. Deniz yolu ile Ambarlı liman sahasına getirilen tomruklar burada depolanır, işlenir ve sonra karayolu ile İstanbul’a ulaştırılırdı.

Marmara adasından getirilen mermer blokları da burada limana indiriliyor ve sonra işleniyormuş. Bu durum, liman çevresinde ve denizde bulunan mermer parçalarından anlaşılmaktadır.

Burada sürdürülen bu ulaştırma faaliyetlerinin 1500’lü yılların başındaki Büyük İstanbul depreminden sonra sonlandığı düşünülüyor. Yörede yaşayan halk, bu deprem için “Küçük Kıyamet” (Kıyamet-i Suğra) tanımlaması yapmıştır.

Bu depremde: Beylikdüzü sahasındaki yerleşimler ve yapılarda ağır hasar görmüş, Ambarlı limanı bölgesi kullanılmaz hale gelmiştir. Ayrıca: deniz taşmış, taşan deniz suları şehrin surları, Galata ve İstanbul’daki birçok duvarı aşmıştır.

Bu yüzden, Beylikdüzü kıyısındaki yerleşimler, iç kısımlara çekilmiştir.

Evet, sonuç olarak bu büyük deprem, Ambarlı limanı bölgesini de uzun yıllar boyunca kullanılmaz duruma getirmiştir.

İstanbul Beylikdüzü Tepecik Çamlık Piknik Alanı

TEPECİK ÇAMLIK PİKNİK ALANI

Giriş ücretsizdir. Büyükçekmece’deki en ünlü piknik alanıdır. Göl kenarında, çam ağaçları arasında oksijene doyulabilir. Burası, kamp yapmak, piknik yapmak ve barbekü için oldukça uygun imkanlar sunmaktadır.  

İstanbul Beylikdüzü Tepecik Çamlık Piknik Alanı

Burada: piknik masaları, yürüyüş ve bisiklet yolları bulunmaktadır. Ayrıca çocukların eğlenmesi için macera parkı, mangal yakmak isteyenler için mangal üniteleri ve çeşmeler bulunmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü Yakuplu West Marina

YAKUPLU WEST MARİNA

Marmara Mahallesinde, sahil kıyısındadır. Burada: yat acentaları, market, yüzme havuzu, plaj, yelken okulu ve kültür merkezi ile restoran ve kafeteryalar bulunmaktadır. Yani, deniz kenarında yemek yiyebileceğiniz İtalyan ve Meksika mutfakları olan restoranlar vardır. Burada bulunan halk plajında denize girilebiliyor.

İstanbul Beylikdüzü Gürpınar Halk Plajı

GÜRPINAR HALK PLAJI

İstanbul genelinde “Mavi Bayraklı” bir plaj olarak önem kazanmaktadır. Yapılan deniz suyu tahlillerinde, burada rahatlıkla denize girilebileceği tespit edilmiştir. Sahil şeridinde 470 metre uzunluğunda, 3 kademeli beton plaj yapılmıştır. Beton plaj üzerine, belirli aralıklarda 29 tane engelli merdiveni ve belli yerlere 13 tane, denize inen krom kaplamalı çelik merdiven konmuştur.

İstanbul Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi

ATATÜRK KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

2011 yılında hizmete girmiştir. Burada oldukça büyük bir kütüphane, tiyatro ve konser alanları, atölyeler ve sergi alanı bulunmaktadır. Ayrıca, bir kitap kafe vardır. Burada: tiyatro etkinlikleri ve konserler düzenleniyor.

İstanbul Beylikdüzü Malik Ağa Çeşmesi

MALİK AĞA ÇEŞMESİ

İlçe merkezine bağlı Gürpınar Mevkiindedir. Çeşmenin bir diğer ismi “Aşıklar Çeşmesi” dir. Eskiden genç kızlar, ilgi duydukları erkekleri, ancak bu çeşmenin başına su almaya geldiklerinde görebiliyorlarmış. Yani bir nevi tanışma ve beğenme yeri imiş.

Çeşmenin kitabesi yoktur, bu yüzden yapım tarihi ve yaptıran bilinmez.

Ancak muhtemelen Osmanlı döneminde yaptırıldığı ve Rumlardan kaldığı tahmin edilmektedir.

İstanbul Beylikdüzü

Çeşmenin hemen yanında: muhtemelen 300 yıllık olduğu tahmin edilen bir çınar ağacı bulunmaktadır. Çeşmenin bulunduğu sokağa adını veren bu heybetli çınar altındaki kahvehane, mahalle yaşlılarının oldukça yoğun tercih ettikleri bir sohbet ve dinlenme yeridir.

Çınar ağacı ve tarihi çeşme, günümüzde Malik Ağa’nın torunu tarafından işletilen kahvehanenin bahçesindedir. Ağacın gövdesinde büyük bir oyuk görülür. Buna rağmen ağaç oldukça sağlıklı görülmektedir.

Günümüzde çeşme zaman içinde uğradığı tahribat sonucu suyu kesilmiş olarak durmaktadır. Çünkü, hemen yanındaki çınar ağacının kökleri nedeniyle, çeşme bulunduğu yerden biraz kaymıştır.

İstanbul Beylikdüzü Değirmen Burnu Feneri

DEĞİRMEN BURNU FENERİ

İlçe merkezine bağlı Gürpınar sahilindedir. Bulunduğu yere ismini vermiştir.

Fenerin, Cumhuriyet dönemi öncesindeki durumunu bilen yoktur. Yapılan araştırmalara göre, günümüzde görülen fener 1921 yılında inşa edilmiştir. Yüksekliği 8 metredir. Denizden yüksekliği ise, 20 metredir. Fener: yaklaşık 10 deniz mili uzaklıktan görülebiliyor.

İstanbul Beylikdüzü Rum Evleri

RUM EVLERİ

İlçe merkezine bağlı Gürpınar mevkiinde, Cumhuriyet dönemi öncesinde yani mübadeleden önce Rumlar yaşamaktadır. Günümüzde, o dönemde Rumlardan kalma birkaç tane ev bulunmaktadır.

Kilise

Gürpınar Erkek kuran kursunun yanındaki çocuk parkının bulunduğu yerdedir. Yapının yüksekliği 10 metre kadardır. Mübadeleden sonra kilise yıkılmıştır. Kilise kalıntısının bulunduğu parkta, bir de “çitlembik ağacı” bulunmaktadır, ancak yaşı bilinmemektedir.

İlkokul

Rumlardan kalmadır. Günümüzde Beylikdüzü Polis Karakolu binasının hemen arkasındadır. Burası: 1926 ile 1932 yılları arasında kullanılmıştır.

HARAMİDERE AV KÖŞKÜ

Haramidere, D-100 karayolunun kenarındadır.

Burada bulunan ve av köşkü olduğu tahmin edilen yapı kalıntısı, 11’nci yüzyılda Bizans döneminde İmparator Romanos Diogenes tarafından yaptırılmıştır.

Köşk yapısı: Bizans döneminde, Avrupa ile İstanbul şehirleri arasındaki bağlantıyı sağlayan “Via Egnetia” yolu üzerindedir.

Bu köşk yapısı: bir zamanlar bölgede avcılık yapıldığını kanıtlamaktadır.

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ

İstanbul Beylikdüzü Migros AVM

Beylikdüzü Migros AVM

E-5 karayolu üzerindedir. 1997 yılında faaliyete geçmiştir. Burada: 130 mağaza, 1400 araçlık otopark, hipermarket, cafe, restoranlar, fast food mağazaları bulunmaktadır. Toplam 3 kattan oluşur. Alışveriş merkezinde toplam 1200 kişi istihdam edilmektedir.

İstanbul Beylikdüzü Perlavista AVM

Perlavista AVM

Adnan Kahveci Mahallesi Yavuz Sultan Selim Bulvarı üzerindedir. E5 ve TEM bağlantı yolunun hemen yanı başındadır.

İstanbul Beylikdüzü

Tüyap Kongre ve Fuar Merkezine yakındır. Alışveriş merkezinde 125 mağaza bulunmaktadır. Kapalı otopark 1500 araç kapasitelidir.

İstanbul Beylikdüzü Beylicium AVM

Beylicium AVM

E-5 karayolu yan yol üzerinde, Beylikdüzü caddesindedir. 6 Ocak 2006 tarihinde açılmıştır. Beylikdüzü Belediye binası ile komşudur.

Buranın en büyük özelliği: hem kamu kurumlarındaki işlerinizi, hem de alışverişinizi aynı çatı altında yapabilecek olmanızdır. Burada. PTT, İgdaş, Bedaş, ödeme merkezleri, Beylikdüzü Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü, Kariyer Merkezi, Spor Merkezi, Halk oyunları birimleri bulunmaktadır.

Ayrıca 7 ayrı banka şubesi bulunur. Evet alışveriş merkezi toplam 25 bin metre karelik alana kuruludur. 3 katlıdır. 7 sinema salonu, 2 tiyatro sahnesi vardır.

İstanbul Beylikdüzü White Corner AVM

White Corner AVM

Barış Enver Adakent caddesindedir. En alt katında Migros, en üst katında ise sinema bulunmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü Stars-Star City AVM

Stars-Starcity AVM

Temmuz 2016 tarihinde hizmete açılmıştır. CNF Fuar merkezine yakındır.

Outlet konseptiyle tasarlanmıştır. Bünyesinde: dünya markaları ve outlet fiyatlarıyla yıl boyunca yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmektedir.

İstanbul Beylikdüzü

Kapalı otopark 1321 araç, açık otopark ise 650 araç kapasitelidir.

İstanbul Beylikdüzü Sürmen Center

Sürmen Center

Adakent Bölgesi Barış Mahallesinde Atatürk Bulvarındadır.

İstanbul Beylikdüzü Sürmen Center

Günde yaklaşık 10 kişi burayı ziyaret etmektedir. 2001 yılında hizmete girmiştir. 15 katlı ve 60 daireli bloklar arasında geniş bir yerleşim alanında kuruludur. Alışveriş merkezinde 74 mağaza bulunur.

İstanbul Beylikdüzü Kaya Milineum

Kaya Millenium

Eski belediye çarşısı ve hemen yakınındaki akaryakıt bayii yıkıldıktan sonra yapılmıştır. İki büyük ikiz kulede: bürolar, büyük mağazalar, tiyatro salonu, düğün salonu ve cep sinemaları bulunmaktadır. Zemin katta ise, iki katlı otopark bulunur.

İstanbul Beylikdüzü Paradise AVM

Paradise AVM

Yavuz Sultan Selim Bulvarındadır. Yani Beylikdüzü’nün en geniş bulvarı (40 metre) üstündedir. 6 katlıdır. İlaveten altta 2 katlı otopark vardır.

İstanbul Beylikdüzü Marmara Park AVM

Marmara Park AVM

Mevlana Mahallesi Çelebi Mehmet Caddesi üzerindedir. Beylikdüzü ve Esenyurt bölgelerinin ortasındadır. Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezlerinden birisidir.

E5 otoyolu ve TEM otoyolları üzerinde konumlanmıştır. Yani ulaşım kolaydır. 2012 yılında hizmete girmiştir. 4 katlıdır. 3000 kişi istihdam edilmektedir. 250 mağaza bulunur. Otopark kapasitesi 4000 araçtır.

İstanbul Beylikdüzü Marmara Park AVM

Alışveriş merkezinde “Galaksi” teması vurgulanmaktadır. Gezegen modelleri ve özel ışıklandırmalar ile yaratılan uzay atmosferi, alışveriş merkezini benzerlerinden ayırıyor.

 İstanbul Büyükçekmece gezi yazım için  Büyükçekmece

İstanbul Silivri

İstanbul Silivri

Yörenin ismi antik dönemde “Selybria” dır. Doğal bir limanı bulunması nedeniyle önemli ticaret yolları üzerinde konumlanmıştır. Bu yerleşim yeri: günümüzdeki ilçe merkezinin doğusunda, 56 metre yükseklikteki sarp ve dik bir falez tepe üzerinde kurulmuştur. Çevreye hakim bir konumdadır. (Günümüzdeki ilçenin ismi olan “Silivri” bu yörede ilk kurulan yerleşimin ismi olan “Selybria” kelimesinden türetilmiştir.)

Zamanla bu tepenin etrafı surlarla çevrilmiştir. Ancak şehir daha sonra bu surların dışında gelişerek büyümüştür.

Bizans dönemine gelindiğinde ise, Bizans imparatoru Arkadius, eşi Evdoksiya’yı onurlandırmak için Silivri kalesini yaptırdı ve şehrin ismini “Evdoksiyapolis” yaptı. Ancak bu surlar zamanla yıkıldı, yok oldu, çok az kısmı günümüze ulaştı. Burası günümüzde “Fatih Mahallesi” dir.

1912 yılındaki Balkan harbinde 9 ay boyunca Bulgarlar tarafından işgal edildi. Sonraki Balkan harbinde, yöre, Osmanlılar tarafından ele geçirildi. Kurtuluş savaşı öncesinde ise, bu sefer Yunan işgali görülür. Yunan işgali 1922 yılında, Yunanlıların geri çekilmesiyle bitti ve 1 Kasım 1922 tarihinde Silivri, Türk egemenliğine girdi.

İstanbul Silivri

GENEL

Silivri ile İstanbul il merkezi arasındaki uzaklık 68 km. dir. Yerleşim, Marmara denizi kıyısındadır. Deniz kıyısı yaklaşık 45 km dir.

E-5 karayolu, ilçeden geçer. Yörede yükselti yoktur, genellikle az eğimli bir arazide kurulmuştur. Hafif dalgalı düzlükler vardır. İlçede 22 mahalle ve 13 köy vardır.

İstanbul Silivri

SİLİVRİ VE DENİZ

Son yıllarda Marmara denizinin birçok yeri kirlenince, İstanbul yakınlarında denize girilebilecek ender yerlerden birisi Silivri sahilleridir. Silivri denizinin büyük bir bölümü sığdır yani denizde 450-500 metre yürüdüğünüzde boyu geçmez. Yani, derin denizi tercih ediyorsanız, Silivri sahillerini sevmeyebilirsiniz.

Öte yandan, deniz tabanı kumla kaplıdır. Bu durum, özellikle yosunlu deniz tabanını sevmeyen çocuklar için oldukça idealdir ve tercih edilir.

İstanbul Silivri Yoğurdu Yoğurt Festivali

SİLİVRİ YOĞURDU-YOĞURT FESTİVALİ

İlk olarak 1961 yılında yapılmıştır. Uluslararası düzeyde yapılan festival, sahil bölümünde bulunan “Yoğurt Heykeli” olan yerde yapılmaktadır.

Festivale çok sayıda ülkeden folklor ekipleri katılmaktadır. Temmuz ayı sonu ile Ağustos ayı başında, 5 gün süre ile yapılan festivalde: konserlerle birlikte, yoğurt mayalama yarışması, yoğurt yeme yarışması düzenlenmekte ve kazananlara çeşitli ödüller verilmektedir. Amaç: Silivri’nin meşhur yoğurdunu tanıtmak ve ilçeye canlılık kazandırmaktadır.

Öte yandan, Silivri yöresine herhangi bir zamanda yolunuz düşerse mutlaka güveç içinde sunulan yoğurttan tatmayı unutmayınız. Eski bir Yahudi kökenli ailenin sürdürdüğü yoğurt geleneği, günümüzde ise özel bir yoğurt markasıyla üretilmekte ve satışa sunulmaktadır.

İstanbul Silivri Yoğurdu

Özellikle, yine Silivri yöresinde meşhur olan köfte ve yanında yoğurt muhteşem bir menü olacaktır. Tabii yoğurt denince İstanbul’da bir de Kanlıca yoğurdu var, peki aralarındaki fark nedir diye merak edenler varsa, sadece kıvam farkı vardır, yani Silivri yoğurdu, Kanlıca yoğurduna nazaran daha yoğun ve lezzetlidir.

İstanbul Silivri Yoğurthaneler

Yoğurthaneler

Silivri yöresinde 1870’li yıllarda sadece yoğurt üretmek için Rumlar tarafından yapılan “Yoğurthane” binaları bulunmaktaydı. Burada üretilen yoğurtlar, deniz ve kara yolu ile İstanbul’a taşınıyordu. Silivri’de üretilen yoğurtlar manda sütünden üretilmektedir çünkü Türkiye’de en çok manda, Silivri’de bulunmaktadır.

SİLİVRİ KADIKÖY KARPUZ FESTİVALİ

Her yıl Ağustos ayında düzenlen festivalde, yapılan “Geleneksel Karpuz Yarışmasında” sezon boyunca en güzel karpuzu yetiştiren çiftçiler yarışmaktadır. Kadıköy meydanında yapılan yarışma için, aday olan çiftçiler ürünlerini teslim ederler.

İstanbul Silivri Değirmenköy Domates Festivali

SİLİVRİ DEĞİRMENKÖY DOMATES FESTİVALİ

Değirmenköy’de ise, her yıl geleneksel “Domates Festivali” düzenleniyor ve sezon boyunca en iyi domatesi yetiştiren çiftçiler seçilerek ödüllendiriliyor.

İstanbul Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

SİLİVRİ 4 NOLU L TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

Kampüs 938 bin metre karelik alana kuruludur. Kampüste: 1 kapalı spor salonu, 2 açık spor sahası, 8 çok amaçlı atölye bulunmaktadır. Ayrıca eğitim faaliyetleri için 6 tane derslik ve 1 kütüphane vardır.

 

KÜÇÜK SİNEKLİ KÖYÜ

Bir zamanlar burada “Sinekli Aşireti” oturuyormuş, ancak Osmanlı gelince yöreden ayrılmışlardır. Silivri ilçe merkezine 22 km uzaklıktadır. 1956 yılında köy, Büyük Sinekli köyünden ayrılarak Küçük Sinekli adıyla kurulmuştur.

Köy halkı, odunculuk yaparak geçinmektedir. Köyün en büyük özelliği, köyün ortasından demiryolu geçmesidir. 1870 yılında Şark-Rumeli demiryolu hattı kurulmuş ve bu demiryolu hattı, 1883 yılında İstanbul’dan Avrupa’ya bağlanmıştır.

Bu demiryolu hattı günümüzde yoğun kullanılmasa da, köyün hemen içinden geçmektedir. Köyde, genel olarak Bulgaristan’dan gelen göçmenler yaşamaktadır.

İstanbul Silivri Tren İstasyonu

TREN İSTASYONU

Yukarıda sözünü ettiğim demiryolu hattı için, burada Fransızlar tarafından yapılan tarihi tren istasyonu bulunmaktadır.

İstanbul Silivri Sinekli Gölü

SİNEKLİ GÖLÜ

İlçe merkezine bağlı Küçük Sinekli köyündedir. Gölet, tepeleri ağaçlarla dolu iki küçük dağın arasında durmaktadır. Burası: piknik, kamp ve balık tutmak için tercih edilir. Ayrıca çocuklar için oyun alanı bulunmaktadır.

 

BALABAN-ÇANTA MAHALLESİ

1675 yılında burayı ziyaret eden İngiliz gezgin John Covel buranın “büyük bir Rum köyü” olduğunu yazmıştır.

 

FEVZİPAŞA MAHALLESİ

1836 yılında Bulgaristan’dan getirilen bir kısım ailenin buraya yerleştirilmesiyle, burada kurulan yerleşime “Germiyan” ismi verilmiştir. Çünkü bu ailelerin kökeni, Germiyanoğulları Beyliğine kadar gitmektedir.

Daha sonra buraya tepeler üzerinde bulunan değirmenler nedeniyle “Değirmen Mevkii” denilmiştir.  

20’nci yüzyıl başında Rum Ortodoks yerleşimi bir yer olarak bilinmektedir. Ancak burada yaşayan Rumlar, 1915 yılında mübadele nedeniyle buradan ayrılmıştır.

1960’lı yıllarda yörede meydana gelen heyelan nedeniyle, mahalle ikiye bölünmüş, Fevzi paşa ve İsmet paşa mahalleleri olarak yeniden yapılandırılmıştır.

 

İSMETPAŞA MAHALLESİ

İstanbul Silivri Germiyan Kilisesi

GERMİYAN KİLİSESİ

Değirmen Köyünde İsmetpaşa Mahallesindedir.

2 katlı, eski bir Rum kilisesidir. Dikdörtgen yapılıdır. Bazilika tipindedir.

Kilise, Sultan II Abdülhamit döneminde Patrikhane tarafından 1868 yılında yapılmıştır. Ne kadar doğru bilmiyorum ama kilisenin yapımında Sultan II Abdülhamit’in de bir süre çalıştığı söyleniyor.

İstanbul Silivri Germiyan Kilisesi

Ancak mübadele döneminde Rumlar bölgeyi terk edince kilise, bir dönem cami ve ardından okul olarak kullanılmıştır.

Günümüzde ise boştur. Kat döşemeleri çürüyüp döküldüğü için ikinci katı kullanılmamaktadır. Yapının tümü ise, define arayıcıları tarafından talan edilmiş durumdadır. Halen kilise köstebek yuvası gibi delik deşik edilmiş durumdadır. Son aldığım bilgiye göre, çevresi tel örgü ile kapatılarak koruma altına alınmıştır.

 

SEYMEN KÖYÜ

20’nci yüzyıl başlarında, burası kısmen Rum Ortodoks yerleşimidir.

1901 yılında buraya “Cüce Sekban” ismi verilmiştir. Sekban/Seymen, bir tür taşra askeridir. 93 Harbi olarak isimlendirilen Osmanlı-Rus savaşı sırasında, Bulgarlar buraya getirilmiş ve köye yerleştirilmiştir. Böylece, köy önemli bir Bulgar köyü haline gelmiştir.

1858 yılında Bulgarların Osmanlı sınırları dışına çıkarılmalarından sonra ise, köy “Türk çiftliği” olmuştur. Çiftlik olmasından sonra bir kısım Bulgar, 1912 yılına kadar burada kalarak çiftlikte işçi olarak çalışmıştır.

Balkan savaşından sonra ise köydeki Bulgarlar buradan ayrılmış, yerlerine Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımız gelerek buraya yerleşmiştir.

İstanbul Silivri Klassis Golf Kulüp

KLASSİS GOLF CLUB

Altıntepe Mevkiindedir.

Denize oldukça yakındır. 1700 dönümlük bir arazi üzerinde kuruludur. 1994 yılında 1700 dönümlük arazi üzerine kurulmuştur.

1990’lı yıllardan beri faaliyette olan club, gol oynamak veya eğitimini almak isteyenler tarafından tercih edilmektedir. Golf sahası tasarımı, dünyanın en iyi golfçülerinden olan Tony Jacklin’e aittir. Saha: 18 çukurlu, 73 parlık ve 6072 metre uzunluğundadır.

Burada konaklama imkanı da bulunmaktadır.

Klassis Golf And Country Club Otel: Golf Club’a 5 dakikalık yürüme mesafesindedir. Otel tesisi 110 odalıdır.

İstanbul Silivri Seymen Köyü Camii-Bulgar Ortodoks Kilisesi

SEYMEN KÖYÜ CAMİİ-EKSARHİA BULGAR ORTODOKS KİLİSESİ

Sema Sokaktadır.

1858 yılında, köye göçmen olarak gelen Bulgarlar tarafından inşa edilmiştir. Bulgar Ortodoks kilisesi olarak kullanılmıştır ve o dönemdeki ismi “Eksarhia Bulgar Ortodoks Kilisesi” dir. “Eskarhia” Bulgarcada “Hükümdar Vekili” demektir.

Ancak bu bilgilerin doğruluğu kanıtlanamamıştır. Osmanlı resmi arşiv belgelerinde, köydeki lisenin Rum cemaatine mahsus olduğu yazılıdır. Ayrıca, yine bu belgede kiliseye ait plan ve cephe çizimleri vardır.

Devamında ise, yapının 1923 yılında mübadelenin ardından camiye çevrilmiştir. Bu değişim sırasında, çan kulesi, minareye dönüştürülmüştür. Ayrıca apsisi yıkılmış, yerine duvar örülmüştür. İç mekan sıvanmış, üzerine süslemeler yapılmıştır.

1975 yılında ise, bu kiliseden çevrilme caminin yanına, yeni bir cami yapılmıştır.

2007 yılında kilise caminin minaresi rüzgardan yıkılır. 2009 yılında ise yangın olur. Daha sonraki yıllarda çatısı yıkılır. Zeminde yabani bitkiler yetişir.

Yapı, 2011 yılında tescil edilerek koruma altına alınır. Ancak restorasyonu yapılmaz, günümüzde harabe halindedir.

İstanbul Silivri Alibey Mahallesi

ALİBEY MAHALLESİ

Rumelili Ali Bey’in ismi mahalleye verilmiştir. Rumelili Ali Bey: 93 Harbi Osmanlı-Rus harbi yıllarında (1877-1878) yöreye yerleşen Dobruca göçmenlerindendir. Bu varlıklı kesim, kasabanın Müslüman mahallerine yerleştikten sonra, mevcut kalıntılar üzerine Alibey Camiini yaparak yöreyi kendileri için bir yurt haline getirmişlerdir.

Ancak bahse konu bu cami, Bulgar işgali yıllarında diğer birçok dini yapılar gibi tahrip edilmiş veya yıkılarak yok edilmiştir. Takip eden yıllardaki ilgisizlik nedeniyle cami harabe haline gelmiştir.

1938 yılında ise, cami duvarına bitişik olarak bir dispanser yapılmıştır. Bu dispanser yapısı, daha sonra cami kalıntılarını içine alacak şekilde genişletilmiş ve Alibey Camii kalıntıları da yok edilmiştir.

İstanbul Silivri Belediyesi

SİLİVRİ BELEDİYESİ

Turgut Özal Bulvarındadır.

İstanbul Silivri Recep Kaptan Çeşmesi

RECEP KAPTAN ÇEŞMESİ

Alibey, Kırcami ve Kasımpaşa Camiine yakındır. Recep Kaptan sokaktadır. Balkan Savaşlarında şehit düşen Ali isimli bir askerin anısına yaptırılmıştır. Recep Kaptan ise askerin babasının adıdır. Çeşme, günümüzde oldukça fazla tahrip olmuş durumdadır.

 

ALİPAŞA MAHALLESİ

İstanbul Silivri Mustang Range Binicilik Kulübü

MUSTANG RANGE BİNİCİLİK KULUBÜ

Burada: ata binmeyi sevenler için uygun ortam bulunmaktadır. Ata binme yanında, ata binme eğitimi de verilmektedir.

 

İstanbul Silivri Gümüşyaka Mahallesi

GÜMÜŞYAKA MAHALLESİ

İlçe merkezine 24 km uzaklıktadır. Yöreye 1963 yılında Gümüşyaka ismi verilir. Yöre halkının çoğunluğu patriyot (yani Yunanistan göçmeni) dur. Kalan az bir kısmı ise Bulgaristan ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelen göçmenlerdir.

1850 yılında yörenin bir salgın hastalık nedeniyle terk edildiği söylenmektedir. Günümüzde ise, özellikle yaz ve kış aylarında, bölgedeki nüfus hareketleri hızla artar.

İstanbul Silivri Lavanta Festivali

LAVANTA FESTİVALİ

Gümüşyaka köyünde lavanta üretilmektedir.

Her yıl geleneksel olarak Temmuz ayının ilk haftasında “Lavanta Festivali” düzenlenmektedir. Lavanta tarlalarında, hasat döneminde görsel olarak alternatif turizm etkinliği olarak kabul edilmektedir.

Etkinlikler: Gümüşyaka Mahallesinde bulunan Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezinde gerçekleşmektedir. Daha sonra lavanta tarlalarına gidilerek hasat yapılır.

İstanbul Silivri Gümüşyaka Halk Plajları

GÜMÜŞYAKA HALK PLAJI

Merkez 19’ncu caddededir. İlçe merkezine 18 km uzaklıktadır. Bölgedeki en canlı yerlerden birisidir. Plajın dış zemini kum, denizin içi ise taş ve çakıllıdır. Bu yüzden deniz ayakkabısı ile girilmesi önerilir.

PAPATYA PLAJI

Gümüşyaka merkezde bulunan plaj, yöre halkı tarafından yoğun tercih edilen yerlerden birisidir.

 

YENİ MAHALLE

İstanbul Silivri Lunapark

SİLİVRİ LUNAPARK

Yeni Mahallededir.

Park alanında: kule, gondol, çarpışan arabalar, dönme dolap gibi eğlence araçları bulunmaktadır ve özellikle yaz aylarında akşamları kalabalıktır.

 

CUMHURİYET MAHALLESİ

İstanbul Silivri Kikiri Kafe

KİKİRİ CAFE

Cumhuriyet Mahallesindedir.

Burada, Türkiye’nin en büyük kapalı oyun parkı bulunmaktadır.

Tesiste: jetonlu oyuncaklar, zıplama ve tırmanma gibi etkinlik yerleri vardır.

Büyükler için ise, dinlenme alanları ve kafeterya bulunur.

İstanbul Silivri Murat Çeşme

MURAT ÇEŞME

Cumhuriyet Mahallesindedir.

Osmanlı dönemi yapısıdır. Osmanlı döneminde askerlerin konakladıkları yerde inşa edilmiştir. Çünkü: İstanbul’dan farklı şehirlere giden yol üzerindedir.

 

SANCAKTEPE MAHALLESİ

Via Egnatia yolu üzerindedir. Bizanslı tarihçe Kedrenos’un yazdıklarına göre: MS 275 yılında Bizans İmparatoru Aurelianus, bu köyde bir suikaste kurban gitmiştir.

İstanbul Silivri Masal Köy

MASAL KÖY

Sancaktepe Mahallesindedir. Burada: bir hayvanat bahçesi bulunmaktadır. Ayrıca, kahvaltı mekanları vardır. Burada: doğanın ve hayvanların buluştuğu, yemyeşil bahçesi ve leziz organik köy kahvaltısı ve organik spesiyalleri ile unutulmaz bir gün yaşayabilirsiniz.

 

MİMAR SİNAN MAHALLESİ

İstanbul Silivri AVM

SİLİVRİ MAXİ CİTY AVM-SİLİVRİ AVM

Mimar Sinan Mahallesinde, Ahmet Hamoğlu Caddesinde, E-5 karayolu üzerindedir.

1997 yılında, Silivri yöresinin ilk alışveriş merkezi olarak hizmete girmiştir. Merkezde: seçkin mağazalar, rahat ve keyifli cafe ve restoranlar, hipermarketler, çocuk oyun alanları ve ücretsiz müşteri servisleri hizmeti verilmektedir.

Merkezin büyüklüğü 20 bin metre karedir. Mağaza sayısı 200’dür.

 

SEMİZKUMLAR MAHALLESİ

İstanbul Silivri Semizkum Mocamp

SEMİZKUM MOCAMP

Deniz kıyısındaki bu kamp alanında, kamp yapılabilir. Burada 250 metre uzunluğunda plaj bulunuyor. Ayrıca piknik masaları da vardır. Çadırlı kamp dışında, karavan konaklaması ve pansiyon tipi konaklama mümkündür.

 

ORTAKÖY MAHALLESİ

ORTAKÖY TARİHİ CAMİİ

Burası “Aya Dimitros Kilisesi” iken camiye çevrilmiştir.

Kilise 1831 yılında inşa edilmiştir. Tanzimat öncesi dönemde inşa edilmiş tek yapıdır. Yapı 1926 yılında camiye çevrilmiştir. Ancak 1963 yılında köye yeni cami inşa edilmesiyle cemaatin azaldığı ve zamanla kullanım dışı kaldığı anlaşılmıştır. Yapı, daha sonra depo olarak kullanılmaya başlanmıştır. Zaman içinde de harap olmuştur.

1969 yılında yapının apsisi yıkılarak yerine bir çeşme yapılmıştır. 1983 yılında ise, yapı halkın yararına kullanılmak üzere Ortaköy Tüzel Kişiliği tarafından satın alınmıştır. 2007 yılında ise, yapı tescil edilerek koruma alına alınmıştır.

2009-2011 yılları arasında restore edilmiş ve günümüzde cami olarak kullanıma devam edilmektedir. Bu son restorasyonda kilisenin girişine ahşaptan bir ek bölüm yapılış ve bir minare eklenmiştir.

 

KADIKÖY MAHALLESİ

Kadıköy mahallesi, Silivri ilçe merkezine yaklaşık 17 km uzaklıktadır ve 2009 yılında mahalle olmuştur.

İstanbul Silivri Yediveren Kilisesi

YEDİVEREN KİLİSESİ

Kum Sokaktadır.

 

ÇELTİK KÖYÜ

Burada 1901 yılında “Büyük Çeltik Çiftliği” bulunmaktadır. Silistre’nin Uzunca orman bölgesinden gelen göçmenler tarafından burada bulunan çiftlik, köy haline getirilmiştir.

Daha önce burada yaşayan Rumlar, mübadele nedeniyle buradan ayrılmıştır.

 İstanbul Büyükçekmece gezi yazım için  Büyükçekmece