İstanbul Alışveriş Merkezleri

İstanbul Alışveriş Merkezleri

İstanbul, özellikle 1980’li yıllardan sonra, Batı’daki benzerlerinden çok üstün alışveriş merkezleriyle donatıldı. Bunların, özellik arz edenleri şunlar.

Akmerkez

AKMERKEZ


İstanbul Alışveriş Merkezleri; Etiler-Nispetiye Caddesinde.
1993 yılında hizmete açılmış. 180.000 metre karelik alanda kurulu. 4 katlı. İlaveten: 14 ve 17 katlı ofis kuleleri ve 23 katlı rezidans binası ve oteli var. Otopark: 1500 araç kapasiteli.
1995 yılında, Uluslar arası Alışveriş Konseyi (ICSC) tarafından, Avrupa’nın, 1996 yılında ise, Dünyanın En İyi Alışveriş Merkezi seçilmiş ve bu dalda verilen en büyük ödül olan “ICSC International Design and Development” ödülünün sahibi olmuş. Dünyada, bu iki ödüle sahip olan ilk alışveriş merkezi.

Üçgen alana yayılı olan, dört çarşı, dört de garaj katı olmak üzere, toplam sekiz kat var. Birbirine, ana dolaşım yolu ile bağlantılı, 3 Atrium bulunuyor. 41 yürüyen merdiveni, ikisi panoramik olan, diğerleri de yayalara ve servise açık 32 asansör ile ziyaretçilere rahat ve hızlı bir dolaşım olanağı sunuyor.

Kadın, erkek, çocuk tekstil ürünlerinin yanı sıra, kırtasiye, optik, kuyumcu, oyuncak, spor, ayakkabı, hediyelik eşya dükkanlarının yer aldığı Akmerkez’de, kuaför, döviz bürosu, elektronik eşya, lostra salonu, terzi, ortopedi, sinema, fast-food dükkanları, restoran, kafe, pet shop, süper market gibi farklı ihtiyaçlara yönelik dükkanlar da bulunuyor.

Ayda yaklaşık 2, 2.5 milyon ziyaretçi sayısı var. Hafta sonu, bayram ve yılbaşı arifesinde, günlük ziyaretçi sayısı 100 bin kişiyi buluyor. Öncelikli müşteri kitlesi: Etiler, Levent ve Ulus ile Boğaz kıyılarında oturan ve yürüme mesafesi ile Akmerkez’e yaya olarak gelip giden kişiler.

Bunlar genellikle hafta içi geliyorlar ve günlük ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Dünya ortalaması 2.5 saat iken, Akmerkez’e gelen ziyaretçilerin burada kalış ortalamaları 3.5 saat.

Astoria Alışveriş Merkezi

ASTORİA ALIŞVERİŞ MERKEZİ


İstanbul Alışveriş Merkezleri; Esentepe-Büyükdere Caddesindedir. Ulaşım çok rahat, çünkü Metronun hemen yanında. Her gün saat: 10.00-22.00 saatleri arasında açık. Daha çok iş çevrelerine hitap eder şekilde tasarlanmış gibi.

Levent, Bebek, Ulus, Nişantaşı, Taksim gibi şehrin önemli iş ve sosyal yaşam noktalarına da çok yakın bir mesafede bulunuyor. Ayrıca: Boğaz köprüsü çıkışına da yakın olması nedeniyle, Anadolu yakasında yaşayanların ilk tercihi.

Hafta sonu: 12.00-20.00 saatleri arasında düzenlenen eğlencelerde, ziyaretçileri Astoria’nın herkesçe çok sevilen zürafaları karşılıyor. Sevimli zürafalar, minik ziyaretçilere Astoria Game Center’da bulunan elektronik oyuncaklarda gönüllerince oynayabilmeleri için jeton hediye ediyorlar.

2008 yılında açılan alışveriş merkezi, 5 katlı olup, 25.000 metre kare üzerine kuruludur. Merkezde 110 mağaza, ünlü restoran ve barlar, 10 sinema salonu (özellikle sinema katı çok güzel, tek renk kullanılmış: kırmızı) , spor ve Spa merkezi, 800 araçlık otopark bulunuyor.

Astoria’nın 25 ve 26’ncı katlarında, Boğaz Köprüsünden Adalara kadar uzanan, İstanbul’un muhteşem silüetine hakim dünyaca ünlü restoran : kalite tutkunlarına ev sahipliği yapıyor. Ayrıca: her katta yer alan ve tüm gün servis veren toplam 4750 metrekare büyüklüğündeki ünlü restoran ve kafelerde, gün içinde toplam 3 bin kişi ağırlanıyor.

Kültür şehri İstanbul’un yeni turizm merkezi olmaya namzet bir merkez. Çünkü, hem Kempinski markası hem de tüm dünyanın en fazla beğenilen ve talep gören yerli, yabancı mağazalarını barındırması nedeniyle, alışveriş yapmak isteyen turistlerin de ilgi noktası haline gelecek.

Gün ışığını içine alan 49 metrelik, Avrupa’nın en yüksek ikiz atriyumları, Amerika standartlarında planlanmış geniş rampalara sahip 800 araçlık otopark var. Yılda yaklaşık 6 milyon kişinin ziyaret etmesi hedefleniyor. Kargaşası gürültüsü olmayan, diğer alışveriş merkezlerine göre daha sessiz ve sakin bir yer. Sessiz ve kaliteli.

Atirus

ATİRUS


İstanbul Alışveriş Merkezleri; Büyükçekmece-Fatih Mahallesi, Londra Asfaltında bulunuyor. Atirus, antik çağlarda Büyükçekmece’nin ismi imiş. Büyükçekmece merkezinde, genelde 4-5 katlı binalar arasında, yüksek konumuyla hemen dikkati çekiyor.

E-5 karayolu üzerinde bulunması büyük avantaj. E-5 kara yolundan alışveriş merkezine yaya girişler için alt geçit, araçla girişler için ise 700 araç kapasiteli kapalı otoparka tünelle direkt bağlantı kurulmuş. 2005 yılında hizmete açılmış. 56.000 m. karelik bir alan üzerinde kurulu.

Büyükçekmece gölü ile Marmara Denizinin kesiştiği noktada, 2005 yılı sonunda kurulan merkezde: giyim, elektronik, hediyelik eşya üzerine, 80 mağaza, restoran-kafe, 4 adet sinema salonu, çocuk oyun alanları, kapalı otopark bulunuyor.

Pek çok teknolojik üstünlüğe sahip Atrius Alışveriş Merkezinde, Jet grouting ve fore kazıklar üzerine inşa edilmiş radye temel sistemi, bilgisayar destekli bina yönetim sistemi, merkezi ısıtma, soğutma, taze hava ve egzoz tesisatı, klima sistemi, uluslar arası standartlarda ısı, ses ve su izolasyonu, bilgisayar destekli yangın algılama ve ihbar etme, söndürme ve güvenlik sistemi gibi üstün özellikler bulunuyor.

Atrium

ATRİUM


İstanbul Alışveriş Merkezleri; Ataköy’de, 9-10 Kısımda bulunuyor. 1980 li yılların ikinci yarısında, ülkemizde ve özellikle İstanbul öncülüğündeki büyük illerimizde Batı normlarını taşıyan modern anlamdaki Büyük ve Toplu mağazacılık hareketinin başlamasıyla Ataköy’de kurulan merkez, İstanbul’un açılış sıralamasına göre, ikinci büyük alışveriş merkezi.

Alışveriş merkezi, 12000 metre kare kapalı alanda, 3 katlı olarak kurulmuş. Çeşitli markalardan oluşan 207 mağaza, yeme-içme alanları, sinema salonları, açık ve kapalı otoparklar bulunuyor. Özellikle: Ataköylülere hizmet veriliyor.

Aymerkez

AYMERKEZ


İstanbul Alışveriş Merkezleri; Büyükçekmece-Mimarsinan’da E-5 Kara yolu üzerinde bulunuyor. 2002 Ağustos ayında açılmış.

24.000 metre karelik kapalı alanıyla, Türkiye’nin ilk inlet ve Outlet alışveriş merkezi statüsünde kurulmuş. 35.000 ana ürün gurubunu, müşteri beğenisine sunuyor.

Sezon ürünlerinin yanı sıra, sezon dışı ürünlerinin de aynı anda sunulması, çok geniş bir gelir aralığına hizmet verilmesini sağlıyor. Ürün yelpazesinde, Türkiye’nin ve dünyanın 70’ten fazla ünlü markasının sunumunu gerçekleştiriyor.

Türkiye’de, fabrika satış mağazalarında, büyük oranda taksitlendirme imkanı sunulmuyor. Sunulan mağazalarda ise, 2 yada 3 taksitlendirme yapılıyor. Bu tür satışların nakit ihtiyacını gidermeye dönük olarak yapılması, taksit sayısının düşük tutulmasına neden olmaktadır.

Aymerkez, bu açıdan İnlet-Outlet konseptinde, 6 taksit avantajını sunan tek alışveriş merkezi özelliğini taşıyor.
Merkezde 2000 araçlık otopark bulunuyor.

Capacity

CAPACİTY


İstanbul Alışveriş Merkezleri; Bakırköy-Fişekhane Caddesinde kurulmuş.
2007 yılı sonunda açılan 4 katlı alışveriş merkezi, 180 mağaza var. Bu mağazalarda: giyimden, elektroniğe, spordan hobiye, ünlü markalar bulunuyor.

Merkez bünyesinde, ayrıca: kafe-restoranlar, sinema salonları ve 2400 araçlık otopark bulunuyor.

Capitol

CAPİTOL


Altunizade. Mahir İz Caddesinde kurulmuş. 1993 yılında kurulmuş. Hem bir alışveriş ve hem de bir yaşam merkezi.

Anadolu yakasının ilk alışveriş merkezidir. 74.000 metre karelik alan içinde, 140 dünya markasının mağazaları, restoran ve kafeleri, kültür-sanat aktiviteleri ve özel etkinlikler ile ziyaretçilerine hizmet veriyor. 15 yaşına giren merkez, 14 sinema salonu ile Türkiye’nin en büyük sinema kompleksi olan “Capitol Specrtum 14” , kapalı mekanda bir ilk olan ve müzikle senkronize gösteriler sunan havuz “Dancing Fountain” ile dikkat çekiyor. Capitol ayrıca “Valet Parking” hizmeti de sunuyor.

Uluslar arası Alışveriş Merkezleri Konseyi ICSC tarafından, 27 Nisan 2006 tarihinde, “Yenilenen Alışveriş Merkezleri” dalında, “Avrupa’nın En İyi Projesi” seçilmiş. Ayrıca: Birleşmiş Markalar Derneğinin (BMD) düzenlemiş olduğu 2005 yılı Alışveriş Merkezleri ve Mağazalar Yılbaşı Tasarım Yarışmasında, “Nahıllar ve Kartopları” projesi ile de birinci seçilmiş.

Carousel

CAROUSEL


İstanbul Alışveriş Merkezleri: Bakırköy’de, Halit Ziya Uşaklıgil Caddesinde kurulu. 1995 yılında hizmete açılmış. Günlük ziyaretçi sayısı 50 bin üstünde.

ICSC “Jean-Louis Solal Pazarlama Ödülü” sahibi alışveriş merkezinde, 100’ün üzerinde mağaza, yeme-içme mekanı, AFM Sinema Salonları, tam teşekküllü Acıbadem Hastanesi bulunuyor. Ayrıca: dört büyük bankanın şubesi var.

İç mekanın ortasında yer alan, merkeze adını veren atlıkarınca ve özürlüler için kolaylık sağlayan tasarımıyla dikkati çekiyor. Alışveriş yapanlara, ücretsiz otopark ve servis imkanı da sağlanıyor.

Cevahir

CEVAHİR ALIŞVERİŞ VE EĞLENCE MERKEZİ


İstanbul Alışveriş Merkezleri; Şişli Büyükdere Caddesinde kurulu. Merkezin mimarlığını: Mimar Ayşe Cevahir üstlenmiş.

1997 yılında yapımına başlanmış; Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezi. 6 katlı ve toplam 358.000 metre karelik alan üzerine kurulu. Merkez içinde 300 mağaza, 30 fast-food ve 14 restorandan oluşan yeme-içme alanları, 12 sinema, 1 tiyatro salonu, çocuklar için 58 bin m. kare alana yayılmış eğlence merkezi, 22 asansör, 856 yürüyen merdiven, 2500 araçlık otopark bulunuyor.

Avrupa ve Ortadoğu’da, ilk defa, paslanmaz çelik kolonlar, merkezin inşasında kullanılmış. Alışveriş merkezinin 2500 m. karelik dev cam çatısı, dünyanın en büyük saatini taşıyor. Saat üzerinde bulunan rakamların her biri 3 metre uzunluğunda.

Çatı altında: alışveriş merkezinin ortasında ve tüm katların odak noktasında peyzaj ve havuzla desteklenen dev hidrolik sahne bulunuyor. 25 metreye kadar yükselebilen sahne, şovlar ve tanıtımlar için kullanılıyor. Bina cephesine yerleştirilen 60 metre karelik dev ekranda, haberler ve reklamlar yansıtılıyor.

Türkiye’ye ilk kez gelen markaların da yer aldığı merkezde, giyimden, teknolojiye, dekorasyondan markete kadar tüm başlıklarda, yerli ve yabancı ürünler sunan mağazalar var. Eğlence merkezinde roller-coster, 25 metre yükseklikte serbest düşüş kulesi, bowling salonu, zaman makinası, masal dünyası gibi 23 ünite yer alıyor.

Merkezde: 4300 metre kare Migros hipermarket, 7500 metre kare Koçtaş Yapı Market, Türkiye’de ilk mağazasını açan, Avrupa’nın dev departman mağazası 4500 m. kare ile Debenhams, 5800 m. kare Tepe Home, 2300 m. kare Zara, 6800 metre kare YKM, yine Türkiye’de ilk mağazasını açacak olan Avrupa’nın dev elektronik ve hi-tech ürünler marketi, 2300 metre kare ile Medimax bulunuyor.

Eğlence merkezi: 11 bin m. kare büyüklüğünde: Roller Coaster, çarpışan arabalar, dönme dolaplar, atlı karıncalar, bowling, çocuk eğlence alanları ile hem yetişkinler için, hem de çocuklar için büyük bir çekim noktası.

Metroyla alışveriş merkezinin kapısına kadar gitmek mümkün.

Flyinn

FLYİNN ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ


Florya, Harman Sokakta kurulu.
Türkiye’de tek, dünyada ikinci panoramik görünüme sahip olan alışveriş merkezi 47.000 metre kare kapalı alana ve 15.300 metre kare kiralanabilir alana sahip. Florya’nın girişinde, Atatürk Havalimanının tam karşısında, 5 dakika mesafe uzaklıkta yer alan merkezde, giyimden teknolojiye çeşitli ürün seçenekleri, fast-food mekanları, sinema salonları, süpermarket ile toplam 69 mağaza bulunuyor.

Toplam 16.500 m. kare alanda, 3 katlı kapalı otoparkın yanı sıra 9.500 metre karelik açık otoparka sahip olan merkez, yalnızca alışveriş değil, popüler bir buluşma noktası olarak eğlence, kültür-sanat etkinlikleri, kutlamalar, imza günleri ve özel günler için de vazgeçilmez bir mekan.

Galleria

GALLERİA


Ataköy, Bakırköy Sahil yolunda bulunuyor. 1988 yılında açılmış. Yıllarca rakipsiz olarak hizmet vermiş. Türkiye’de alışveriş merkezlerinin tarihi, burası ile başlıyor. Türkiye’nin ilk alışveriş merkezinin bünyesinde, 112 mağaza, 22 yeme-içme mekanı, buz pisti, bowling alanı, 12 sinema salonu, 2000 araçlık otopark ve oto yıkama alanı var.

Dünyanın önde gelen markalarını bir araya getiren vitrinleri, çeşitlilik ve hizmet anlayışıyla kısa sürede büyük ilgi görmüş. Özellikle, hafta sonlarında neredeyse bütün İstanbulluların aktığı bir merkez haline gelmiş.

Tam ortasındaki buz pateni pisti, özellikle gençlerin ve çocukların büyük ilgisini çekiyor. Haftalık ortalama ziyaretçi sayısı: 300 bin kişi.

İstinye Park

İSTİNYE PARK


İstinye’de, İstinye Bayırı Caddesinde kurulmuş. Farklı mimarisi ve tasarımı var.
2007 yılında açılan alışveriş merkezi, ağaçlandırılmış açık alanlar ve kapalı mekanları, nostaljik Pazar yeri ile özgün bir mimariye sahip.

Merkezde ünlü markaların bulunduğu 300 mağaza, 12 adet sinema salonu, kafe-restoranlar, Hillside City Club, çocuk eğlence alanı ve 3000 araçlık otopark bulunuyor. Gün ışığına izin veren cam kubbesi, ağaçlandırılmış açık alanları, bir şehir meydanı formunda tasarlanan alışveriş caddesi özelliklerine anlam katıyor.

İstanbul’da toplam 200 ün üstünde modacıyı bir araya getiren tek alışveriş merkezi İstinye Park’ta: uzman eğitmenler eşliğinde spor yapma imkanı da bulunuyor. Sinema salonunda: İstanbul’un tek 3 boyutlu IMAX teknolojisine sahip sinema salonu var.

İstinye Park’ın açık alanda yer alan Park bölümünde: Türkiye’deki alışveriş merkezlerinde bir ilk olan alışveriş caddesi var.

Bu cadde: yeşil park alanı, su ve lazer oyunlarıyla bezenmiş havuzu, dünya modasına öncülük eden mağazaların sıralandığı sokakları ile bir şehir meydanı konseptinde tasarlanmış. Burberry, Chloe, Coach, Etro, Gucci, Hugo Boss, Louis Vuitton, Paul Smith gibi dünya markalarının yer aldığı bu meydana otomobil ile girmek ve valet parking hizmetlerinden yararlanmak mümkün.

Türk ve dünya mutfağından lezzetler sunan kafe ve restoranlar, Alışveriş Caddesini, daha da özel kılarken, alışveriş merkezinin diğer blokları ile bütünlük oluşturan Bulvar bölümü, başlı başına farklı bir kimliği olan, çağdaş bir kapalı alışveriş merkezi olarak dikkati çekiyor.

Yüksek, gün ışığını süzen tavan tasarımı, bu bölüme doğal bir atmosfer kazandırırken, GAP, Park Bravo, Mango, Paul-Shark, La Perla gibi giyim markalarının yanı sıra, Esse, Darty, Teknosa gibi elektronik eşya, Zara Home ve Chakra gibi ev ve dekorasyon mağazaları da yer almış.

Geleneksel Türk mimarisinden esinlenilerek oluşturulan Pazar yeri, İstinye Park’ın ayrı bir özel mekanını oluşturuyor. Caddeye bakan dış cephedeki konumuyla nostaljinin ağır bastığı bu bölümde, kasaptan manava, balıkçıdan baharatçıya kadar pek çok seçeneğin en kaliteli örneklerini bir arada bulabilirsiniz.

İstinye Park’ta: konser, defile gibi pek çok gösteri ve etkinliğin gerçekleştirileceği Meydan bölümü, yeni bir sosyal merkez oluşturuyor. Sinema, çocuk, eğlence ve yiyecek alanlarının bulunduğu bu bölüm, kentin sosyal merkezini İstinye Park’a taşıyor.

Bu bölümde bulunan Sanat Evi, İstinye Park ziyaretçilerini sanatla buluşturuyor. Doğuş Oto Galerisinde ise antika otomobiller meraklıları ile buluşuyor.

Kanyon

KANYON


Levent Büyükdere Caddesinde kurulmuş.
Mimari tasarımı ile dikkati çeken merkez, 37.500 metre kare alana kurulmuş. 2006 yılında açılmış. Kanyon, 4 katlı ve açık havada yer alan sokaklar boyunca sıralanmış mağazalardan oluşuyor.

Kış aylarında ısıtılan yürüyüş alanları, doğal malzemeler, yeşillik ve su ile şekillendirilmiş.

Türkiye’ye ilk kez gelen “Harvey Nichols, Canbipel, Douglas, Wegamama” gibi, 40 ithal markaya ev sahipliği yapan merkezde, 160 mağaza, restoran-cafe-bar, 9 adet sinema salonu, spor ve sağlık merkezi, 2300 araçlık otopark bulunuyor. Metro ile, direkt ulaşım imkanı var.

Evet, Kanyon’da katları ayrı ayrı inceleyeceğiz.
2’nci Kat: Tüm aileye hitap ediyor. Aralarında bir süpermarket, bir semt pazarı, Teknosa, Sony, Apple gibi elektronik mağazaları, Mandarina, Duck, Accesorize, Paşabahçe gibi kadına yönelik ev ve aksesuar mağazaları ile, Mothercare, Natalys gibi dünyaca ünlü çocuk mağazalarının yer aldığı bir mağaza karması sunuluyor.

Ayrıca, bu katta yer alan açık meydan ise, canlı performanslar, sokak gösterileriyle sürekli bir sürpriz unsuru.

1’nci Kat: Kentli, dinamik, genç. 15-35 yaş arasına hitap eden yenilikçi, sıra dışı markaların yanı sıra, canlı DJ performanslarının yapılacağı, teknoloji odaklı bir dinlenme alanı da yer alıyor.

Zemin Kat: Müşterilerine en iyi kaliteyi ve en iyiyi, çağdaş bir yaklaşımla sunacak mağazalara ayrılmış. Türkiye’nin ve dünyanın en önde gelen markaları burada. Modanın kalbi burada.

1’nci Kat: Restoranları, kafeleri, barları, spor mağazaları, kitapevi, sinemaları ile serbest zamanlar için vazgeçilmez seçenekler sunuluyor. Teknolojiye yakın, kent yaşamını seven, profesyonel iş yaşamının dışında da kendine özgü uğraşıları olan, dünyayı tanımak isteyen ve yaratıcılığa önem verenler, burada aradıklarını bulabilirler.

Optimum Outlet

OPTİMUM OUTLET VE EĞLENCE MERKEZİ


Kadıköy Yenisahra İstiklal sokakta kurulmuş. 2008 yılında hizmete açılmış. Anadolu yakasının tam merkezinde. 541 m. karelik buz pisti ile rakiplerine fark atmış durumda. İnşaat alanı: 136.000 metre kare ve kiralanabilir alan ise 46.000 metre karedir.

Burası: Anadolu yakasının kalbi Kadıköy’de yılda yaklaşık 15 milyon ziyaretçiye hizmet ediyor. Çağdaş ve sıcak mekanları ile, sosyal kent yaşamını yeniden yorumlayan merkez, diğer outletlerden farklı olarak outlet konseptini şehrin merkezine yani ayağınıza getiriyor. Alışveriş alışkanlıklarınızı değiştirecek.

Toplam 163 mağaza var. Bu mağazalarda Türkiye’nin ve dünyanın en önemli markalarının yeni sezon ve outler ürünleri bulunuyor. Foodcourt katı: 2500 kişi oturma kapasitesine sahip. 1600 araçlık ücretsiz otopark var.

Anne ve babalar güzel bir ortamda alışverişin keyfini yaşarken, çocuklarının bakımını ve mutluluğunu emanet etmek üzere Sihirli Eller Çocuk Kulübü var.

Profilo

PROFİLO ALIŞVERİŞ MERKEZİ


Mecideyeköy Cemal Sahir Caddesinde kurulmuş. Daha önce, Profilo buzdolabı fabrikası olan bina, yenilenerek alışveriş merkezine dönüştürülmüş. Tamamen işyerleriyle kaplı olan Mecidiyeköy’ün soğuk ve resmi havasını değiştirmeye çalışıyor.

Çeşitli sektörlerde, 198 mağaza ve seçkin markalar, 7 sinema salonu, 20 hatlı bowling,16 masalı bilardo salonu, 1500 araç kapasiteli ücretsiz otopark hizmeti veriliyor. Ayrıca: 1 ayrı tiyatro salonu (bu salon Tiyatro İstanbul adı ile Gencay Gürün yönetiminde faaliyetlerini sürdürüyor) , 2200 m. karelik alan üzerine kurulu kapalı yüzme havuzlu, sport club, 43 tane fast-food restoran ve kale bulunuyor.

Merkezde: defileler, dans gösterileri, Latin müzik ve piyano dinletileri, imza günleri, PAM resim, dans kursları, ücretsiz sağlık seminerleri, PAM çocuk kulübü, sosyal sorumluluk projeleri, çeşitli dernekler ile eğitim projeleri, çeşitli animasyonlar ve Profilo Kültür Merkezi etkinlikleri gerçekleştiriliyor.

Profilo yönetimi, 17 Ağustos Marmara Depreminden sonra, Arama Kurtarma Derneği AKUT için, merkezin giriş katında, oldukça büyük bir salon tahsis etmiş. Dernek, halen faaliyetlerini bu salonda sürdürüyor.

Tekzen

TEKZEN


Bakırköy Merter Çırpıcı Yolu üzerinde kurulmuş.
1994 yılında hizmete açılmış. Organize yapı market sektörünün öncüsü olarak, Türk-Alman iş ortaklığında GÖTZEN unvanıyla kurulan şirket, 1999 yılından itibaren TEKZEN unvanıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

Türkiye çapında, çeşitli yörelerde 81 mağaza ile en yaygın yapı market zinciri olmuş.

Türkiye’de ilk kurulan yapı market unvanını taşıyan TEKZEN: ev, yapı, hobby ve bahçe market olmak üzere toplam 60.000 metre kare satış alanı üzerinde, on binlerce ürün çeşidi ve yüzlerce iş ortağı ile reel sektör dinamiğini temsil ediyor.

Zeminden çatıya kadar, bir evde ihtiyaç duyulacak her şeyi müşteriye sunan TEKZEN, günümüzde kendi işini kendin yap kavramlarının Türk insanında yer etmesi için, büyük gayret sarf ediyor.

Tepe Nautilus

TEPE NAUTİLUS


İstanbul’un en gözde semtlerinden Kadıköy-Acıbadem Fatih caddesinde kurulmuş. 2002 yılında hizmete açılmış.

Her kategoride geniş marka seçme seçeneği, 1500 kişi kapasiteli kafe ve restoranlar, eğlence ve spor tesisleri, 8 adet sinema salonu, 2700 araçlık ücretsiz otopark ve 170.000 m. karelik alışveriş alanlarını bünyesinde bulunduruyor.

Tepe Grubu tarafından hizmete açılan ve “Perakende Günleri 2004” kapsamında verilen “Maksimum Özel Ödülleri” ne layık görülen merkez, haftada ortalama 250.000 kişiyi ağırlıyor.

Merkez, deniz konsepti ile ayrışıyor. Alışveriş denizi Tepe Nautilus, farklı konsept ve önerilerle öne çıkmış. Neden Nautilus? Nautilus, dünyada 500 milyon yıldır yaşamını sürdüren, ender canlılardan biridir.

Çok az canlının yaşamını sürdürebildiği 476 metre derinlikte bile yaşayabiliyor ve kabuğu mükemmelliği temsil ediyor. Bu yönü ile, Rönesans’tan günümüze pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuş.

Etkinlikleri, akvaryumları, düzenli olarak gerçekleştirilen sergileri, dönemsel süslemeleri ile alışverişin yanı sıra yaşayan bir mekan. Her tarza, her yaşa ve her beğeniye hitap eden, ulusal ve uluslar arası markalar var. Farklı tatlardaki restoranlar, kafeler ve fast-food alanları da bulunuyor.

Merkez içindeki tüm alanlarda, kablosuz internet olanağı bulunuyor. Hava koşullarına göre otomatik ısıtma ve soğutma sistemleri sayesinde yazın serin, kışın sıcak bir ortam oluşturulmuş. Haftanın beş günü, canlı müzik dinletisi var.

İstanbul günlük gezi planı hakkındaki yazım için. 

 

 

İstanbul-Günlük Gezi Planı-Gezi Yazısı

İstanbul günlük gezi planı: Bu gezi planının, yani bu sayfanın, sitede bulunan diğer sayfalarla bağlantısının sağlanması gerekiyor. Yani; örneğin, burada Topkapı Sarayını gezin derken, sitenin diğer bir sayfasındaki “Topkapı Sarayı” ayrıntılı gezi planını çıkarmanız gerek, yoksa elbette burada yalnızca bir yüzeysel plan söz konusu olur. Ayrıntıyı; yine siteden bulmanız ve çıkarmanız gerekiyor. Ayrıca bu plan bir öneridir. Tercihleri ve seçimleri, İstanbul’daki zamanınıza ve ilgilerinize göre siz yapacaksınız.

Evet; ülkemizin en güzel şehirlerinden biri; İstanbul. Bu arada: ben şu ana kadar 54 ülke gezdim, inanın İstanbul gerçekten birçok ülkenin birçok şehrinden daha güzel.

İstanbul’un Güzellikleri

Her ne kadar; yoğun trafik ve kalabalık ta olsa, insanların asla vazgeçemediği, binlerce yıldır yaşamın her kesimine ev sahipliği yapmış, güzellikler diyarı. UNESCO tarafından 2010 yılı, “Dünya Kültür Mirası Kent” listesine alınan, geçmişi ile iç içe yaşayan kültür kentimiz. İşte; bu kenti, yabancılar bizlerden çok iyi tanıyorlar ve hala İstanbul olarak değil de, belki de bazı şeyleri kabullenmek istemediklerinden “Konstantinapolis” olarak isimlendiriyorlar. Hayır. Bu kent, her ne kadar yüzlerce yıl; Roma ve Bizans egemenliğinin hüküm sürdüğü bir kent olarak kalmış olsa da; yüzlerce yıldır da, Türk egemenliği altında. Kentte; her ne kadar Roma ve Bizans kültür varlığı olsa da, o ölçüde ve hatta daha fazla Türk kültürüne ait eserleri görmek mümkün.

Burada; amacımız; İstanbul’da yaşayanlar için; belki de her gün önünden veya yakınından geçtikleri yapıları tanıtmak. İstanbul dışında yaşayanlar için ise; İstanbul’a geldiklerinde, en güzel şekilde ve en kısa sürede: günlük tur planları yapmalarına yardımcı olmak. Yani: İstanbul’da nereye gidelim, nereyi görelim, ne satın alalım, ne yiyelim, ne içelim, gezi planı nasıl yapalım, gezi güzergahımız ne olsun ve benzeri gibi tüm sorularınızın yanıtlarını, burada bulabileceksiniz. Bilgisayarınızdan alacağınız bir çıktı ile; çok güzel bir gezi rotası/planı yapabilir ve bu rota üzerindeki tüm eserleri, müzeleri; atlamadan, unutmadan, geçmeden görebilirsiniz. Evet; iyi geziler. İstanbul’u önce biz çok iyi tanıyalım, sonra yabancılara tanıtalım.

Yalnız; unutulmaması gereken hassas bir husus var. Gerek yabancı turistler ve gerekse bizler için, kutsal mabetlere/camilere girerken; kıyafet zorunluluğunu unutmayalım. Kolsuz kıyafet, kısa etek, şort gibi kıyafetler ve başı açık olarak ibadethanelere girilmemesi gerekiyor. Bu konuda tedbirli olunmasında yarar var, hatırlatırım.

1.GÜN

İstanbul gezi planı: Bu günlük gezide görülebilecek yerlere ait ayrıntılı bilgileri: yine bu sitede: İstanbul, Eminönü, Kumkapı sayfasında göreceksiniz.
İstanbul’daki 1.günümüzde, bulunduğunuz veya kaldığınız mekandan; herhangi bir vasıta ile; Galata Köprüsünün hemen ayağının bulunduğu yerdeki Eminönü Meydanına gelin.
Eminönü Meydanında; çiçekçiler çarşısı ve meydanda bir süre durduktan sonra; Yenicami’ye ve Mısır Çarşısına girin. Mısır Çarşısına mutlaka zaman ayırın. Yenicami’ye de girmenizi öneriyorum. Ama yine de tercih sizin. Mısır çarşısından çıktıktan sonra; Bankalar caddesine doğru yürüyün. Köşede Hidayet Cami var. Buradan sonra: Ankara caddesine çıkın. Karşınıza: Sirkeci Garı çıkıyor. Buradan: Mimar Kemalettin Caddesine ilerliyorsunuz ve karşınızda: Sansaryan Hanı. Yola devam ediyoruz, Hamidiye Caddesine geliyoruz. Burada: Abdülhamit Türbesi var. Türbenin karşısında: Vakıf Han. Mimar Vedat Bey Sokağından ilerliyoruz ve karşımıza Büyük Postane çıkıyor.
Evet, Büyük Postanenin önündeki caddeden, sola doğru yürüyoruz ve Ankara caddesine geliyoruz. Buradan: deniz yönü aksine doğru yürüdüğümüzde: İran Başkonsolosluğu Binası. Buradan: Türkocağı Caddesine girin; İstanbul Erkek Lisesi Binası.
Buradan tekrar geri dönüyoruz. Kazım İsmail Gürkan caddesine giriyoruz. Burada karşımıza: Cağaloğlu Hamamı çıkıyor. Cağaloğlu’nda, Yerebatan caddesinin sağ yanında.
Sonra; Alay Köşkü caddesi ve burada Beşir Ağa Camisi var. Sonra ise: Alay köşkünü göreceksiniz.

Gülhane Parkı

Gülhane Parkı girişinin hemen karşısında: Zeynep Sultan Cami var.
Yokuştan yukarı doğru yürüyün. Karşınıza: Cafer Ağa Medresesi gelecek. Buraya girip, bir süre dinlenebilirsiniz.
Sonra, daha yukarı yürüdüğünüzde, Yerebatan caddesinin başında, Yerebatan sarnıcı karşınıza çıkıyor. İşte, buraya mutlaka girin. Buraya, 1 saatinizi ayırın. İçeride gerçekten hoşunuza gidecek bir ortam var.
Yerebatan sarnıcından sonra; Sultanahmet meydanına dönüyorsunuz. Divanyolu caddesi üzerinde: Firuzağa cami var. Cadde üzerinde, Klot Farer sokağa girin. Solda parkın altında, ikinci bir kapalı su sarnıcı karşınıza çıkacak. Binbirdirek sarnıcı. Buraya da mutlaka girin ve gezin diye öneriyorum.

Klot Farer sokaktan aşağıya doğru yürüyün. Karşınıza Keçecizade Fuat Paşa Cami ve Türbesi çıkacak. Buradan, biraz daha aşağıya yürüdüğünüzde ise, sağdan Su Terazisi sokağa girin ve sağa dönün. Karşınıza: Sokullu Mehmet Paşa Cami çıkacak.
Caminin karşı kapısından çıkışta: Özbekler Tekkesi. Sonra: Şehit Mehmet Paşa Sokakta, tam karşıda, Çardaklı Hamam, hamamın hemen sağına dönünce, Küçük Ayasofya Cami görülecek.

Küçük Ayasofya caminden sonra: denize doğru yürüyün. Sola dönünce, Çatladıkapı. Sarayburnu’na doğru ilerleyin, Bukaleon sarayı kalıntıları. Sonra tekrar geri dönün ve Kadırga Limanı Meydanına geliyorsunuz.

Evet, burası son durak. Bu gezi: en iyi şartlarda; 8-9 saatlik bir zamanınızı alacak ve mutlaka yorulacaksınız. Ama, daha önce de söylediğim gibi; bu plan sizlere bir öneri. Bu gezilecek yerleri; yine bu sitede bulunan: Eminönü, Kumkapı sayfasından inceleyin, mutlaka görmek istediklerinizi işaretleyin ve ona göre rotanızı belirleyebilirsiniz. Benim önerim: yani mutlaka görmenizi önereceğim yerler: Yenicami, Mısır Çarşısı, Yerebatan Sarnıcı, Binbirdirek Sarnıcı, Küçük Ayasofya Camii.

2.GÜN

Evet, İstanbul günlük gezi planı: bugün gezimizi; yine bir tarih hazinesi olan ve açık hava müzesi statüsündeki bir alanda sürdüreceğiz: Sultanahmet meydanı. Bulunduğunuz yerden, herhangi bir vasıta ile; Sultanahmet meydanına ulaşıyorsunuz.

Meydanda; önce, Alman Çeşmesini görüyoruz.

Sonra; Dikilitaş, yılanlı sütun ve örme sütunu görüyoruz. Sonra ise: Türk ve İslam Eserleri Müzesine giriyoruz. (Buraya kadar olan gezi rotamızdaki objelere ait ayrıntılı bilgiyi; yine bu sitemizde, İstanbul, Sultanahmet Meydanı başlığı altından çıkarınız)

Müzeden sonra ise, sıra: muhteşem bir yapı, yabancıların Mavi Cami olarak isimlendirdikleri Sultanahmet camisinde. (Burası hakkında ayrıntılı bilgiyi, yine bu sitede, İstanbul, Sultanahmet camii başlığı altında bulacaksınız) Gününüzün, büyük ihtimalle, yarısı bu mekanlarda geçti.

Ayasofya

Öğleden sonraki bölüme; Ayasofya Müzesini gezerek başlayın. Buraya mutlaka bolca zaman ayırın. Bir zamanlar, dünyanın sekizinci harikası olarak nitelenen bu yapı, kesinlikle ilginizi çekecek. (Ayasofya ile ilgili ayrıntılı bilgiyi, yine sitede, İstanbul, Ayasofya Müzesi başlıklı yazıdan alabilirsiniz.) Daha sonra ise; Aya İrini demek istiyorum, ama burası kapalı, yani gezme şansınız yok. Belki; önünde, yapıyı izlemek için, birkaç dakika ayırabilirsiniz. Bir sanat etkinliğine denk gelirseniz, Aya İrini’nin içini görme şansınız olur.

3.GÜN

Evet; İstanbul günlük gezi planı: inanın, ben sizin yerinizde olsam, bugünü, yani tam günü; yalnızca Topkapı Sarayı/Müzesi için ayırırım. Çünkü: burayı, acele etmeden, tadını ala ala gezmek şart. Bulunduğunuz yerden, uygun bir araç ile (taksi öneriyorum) Topkapı Sarayı’na gidin, girin ve akşama kadar, yorulana kadar, orada gezin.
Büyük keyif alacağınıza, güzel bir tarih hazinesini keşfetmenin mutluluğunu yaşayacağınıza inanıyorum.

4.GÜN

Evet, bugün yine müzeler turu var. Fazla yorulmayacaksınız, ama göreceğiniz eserler; tarihi süreç içinde, sizleri başka alemlere götürecek.

İstanbul Arkeoloji Müzesi

Bugünkü; plan; İstanbul Arkeoloji Müzelerinin gezilmesi. Bu müzeler: üç tane. Arkeoloji Müzesi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk. Evet; bu üç müze; kesinlikle bir tam güne yakın zamanınızı alabilecek durumda. Gerek Topkapı Sarayı içinden ve gerekse Gülhane Parkından buraya ulaşmanız mümkün.

5.GÜN

Evet, bugün sizlere; daha değişik, tarih dışında bir tur önereceğim. Bugün; kaldığınız yerden, bir şekilde Beyazıt Meydanına gidiyorsunuz. Burada; Çemberlitaş ve Beyazıt kulesini görüyorsunuz ve sonra Kapalıçarşı’ya giriyorsunuz. Evet; dünyanın en eski ve büyük yapılı kapalıçarşı’sı. Burada; güzel ve ilginç bir gün geçireceksiniz ve sanırım özellikle kapalıçarşı; tüm gününüzü alacak. Çünkü; büyük bir mekan.

6.GÜN

Evet, İstanbul günlük gezi planında, bugün size; Haliç istikametini önereceğim. Bu gezi planında: Cibali, Fener, Ayvansaray, Balat, Eyüp semtlerini görebilirsiniz. Bu gezi planında; dini yerler ağırlıkta. Özellikle; Eyüp Sultan Türbesi, Müslümanlar için büyük önem taşımakta. Fener Rum Patrikhanesi ise, Ortodokslar için önemli. Bu arada; Pierre Loti kahvesine uğrayacağız. Evet, zamanınıza göre; bu günü, buralara ayırabilirsiniz. Tercih sizin.

Taksim Cumhuriyet Anıtı

7.GÜN

Evet, İstanbul günlük gezi planında, bugün sizlere; Taksim, Beyoğlu ve İstiklal Caddesinde gezi önereceğim. Bulunduğunuz yerden, herhangi bir araç ile Taksime ulaştığınızda geziniz Taksim Meydanından başlayacak ve Beyoğlu, İstiklal Caddesinde devam edecek ve son olarak Galata Kulesinde bitecek.

Galata Kulesi

İyi geziler diliyorum.

8. GÜN

Bilmiyorum, belki gün sayısı fazla gelmeye başladı. İstanbul’da bu kadar zamanınız olmayabilir. Ama, sonuçta bu gezi planları sizler için bir öneri. Gezilecek yerleri değerlendirip, içlerinden seçim yapabilir ve bu gezi günlerini daraltabilirsiniz. Bugün için örneğin size Dolmabahçe Sarayını gezmenizi önereceğim. Normal şartlarda; yaklaşık 4 saat civarında tutacak gezi süresi, İstanbul’daki zamanınıza göre daha kısaltılabilir.

İstanbul Kuruluş Efsanesi

İstanbul Kuruluş Efsanesi

Yunanistan’ın Megara kentinden yola çıkanların amacı; yeni bir koloni kurmaktır. Kralları ise; Kral Byzas. Ancak; bunların geleneklerine göre; yeni bir kent kurmadan önce, Delphi şehrindeki kahinlerin görüşü alınmaktadır. Bunlar da, yola çıkmadan önce kahine danışırlar. Kahin; ” körlerin ülkesinin karşısına ” yerleşmelerini söyler. Kral Byzas ve adamları; buraya geldiklerinde, daha önce yine Megara’lılar tarafından kurulan Khalkedon (Kadıköy) kentini bulurlar.

Hemen karşısında olan ve her bakımdan daha uygun konumdaki Sarayburnu’na yerleşmeyip de buraya yani Kadıköy’e yerleşenlerin; olsa olsa kör olmaları gerektiğini düşünürler. Kral Byzas; aradıkları yeri bulduklarını düşünür. Karşı sahilde; eğimli bir araziye, Marmara’ya, Boğaza ve Haliç’e hakim konumdaki Sarayburnu’na yeni kenti kurar. Adını ise, kendi adından hareketle “Byzantion” koyar.

Bir başka efsane ise şöyle anlatılır. Bosphorus (Boğaz) adını, Tanrılar Tanrısı Zeus’un çapkınlığından ve karısı Hera’nın kıskançlığına kurban olan, güzel İo’nun hikayesinden alır.

İstanbul Kuruluş Efsanesi;

Zeus; Argos kralının kızı İo’ya aşık olur. Ancak, karısı Hera’dan çekinmektedir. İo ile birlikte olduktan sonra, onu, beyaz bir ineğe çevirerek karısı Hera’nın hışmından korumak ister. Hera ise olanları bilmektedir. Önce; ineğin başına, 100 gözlü bir bekçi diker. İo, bu engeli Zeus ve Hermes vasıtasıyla atlatır. Hera, bu sefer ineğin başına bir at sineği musallat eder. Zavallı İo; bu at sineğinden kurtulmak için, bütün antik dünyayı gezer durur.

Bu arada; İstanbul Boğazından geçer ve burası İnek/Öküz geçidi (Bosphorus) adını alır. Ancak; Hera, hamile olan İo’ya acır ve at sineğini ensesinden alır. İo; Asya yakasındaki sahilde bir kız çocuğu dünyaya getirir. Adını; Keroessa koyar. Bu kızın; daha sonra, deniz tanrısı Poseidon’dan “Byzas” adında bir oğlu olur. Byzas’da doğduğu yere, bu kenti yani İstanbul’u kurar.

Bunları niye anlattım? Sonuçta; İstanbul yurdumuzun en büyük kentlerinden biri. Tarihi süreç içinde, çok önemli rol oynamış bir kent. Her ne kadar efsane desek de; buranın kuruluşu mutlaka, bu iki anlatılan efsane ile bağdaştırılmaktadır. Özellikle; yabancılar ve ülkemizdeki bazı uzantıları; bu güzel şehrimizde, boğaza hala Bosphorus demekte, İstanbul’a ise hala Byzantion, Kostantinapolis gibi, antik çağa ait değimleri kullanmaktadırlar. Sebep? Bilinçli mi kullanılıyor? Bilmiyorum, bu deyimlerin temelinde Helen daha doğrusu yunan etkileri görülmekte. Ama aradan asırlar geçmiş, hala o binlerce yıl öncesi isimleri kullanmak niye?