SİLİVRİ FATİH MAHALLESİ
İstanbul Silivri Fatih; eski kale surları içindedir. Kale surları içindeki bu yerleşim Fatih Mahallesi ve Yahudi Mahallesi olarak ayrılmıştır. Fetihten sonra, bölgeye Türkler yerleştirilmiş ve Türkler, Rumlar, Yahudiler ve Ermeniler hep birlikte ve bir arada yaşamaya başlamışlardır. Ancak Cumhuriyetin hemen ardından, mübadele nedeniyle, Rumlar bölgeyi terk etmişlerdir. Bu mübadeleden önce, bölgede 3 Rum ve 1 Ermeni kilisesi vardı. 1960’lı yıllarda ise 1 Yahudi Havrası bulunuyordu. Günümüzde ise, bunların sadece kalıntıları vardır.
FATİH CAMİİ-ALEXİOS APOKAUKOS KİLİSESİ
İstanbul Silivri Fatih: Fatih Camii Sokaktadır.
Eskiden kilise olarak yapılmış ve kullanılmıştır.
Kilise olduğu dönemdeki ismi “Alexios Apokaukos Kilisesi” dir. Kilise, bölgedeki dini mimari eserler arasında tarihi ve kültürel önem açısından en öne çıkandır. Çünkü Bizans imparatorluğunun son dönemlerinde yapılmış ve Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fetih etmesinin ardından vakıf haline dönüştürülmüştür.
Ancak bu kilise yapısı bakımsızlık nedeniyle yıkılmıştır ve yerine 20’nci yüzyılda cami yapılmıştır.
Bu cami de, Balkan savaşları sırasında terk edilmiş ve 1980’lerden sonra ise onarımı yapılarak tekrar cami olarak ibadete açılmıştır.
Alexios Apokaukos kilisesinin ihtişamlı sarnıcı: kilisenin hemen altındadır. Bu sarnıç, boyutlar olarak kiliseden daha büyüktür. Kilise, bu sarnıcın üzerine inşa edilmiştir. Sarnıcın boyu toplam 45 metredir. Sarnıcın iki yan duvarı, temel olarak kabul edilmiş ve kilisenin kuzey ve güney duvarları örülmüştür.
Evet, günümüzde sarnıç görülebiliyor. Hatta özenli işçiliği hemen göze çarpıyor. Sarnıcın içinde ise: Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli eserler korunmaktadır.
ÇANTUĞA RUM KİLİSESİ-ALEXİOS APOKAUKOS KİLİSESİ
Fatih Camii Sokaktadır. Günümüzde burada adı geçen kilisenin sarnıcı bulunmaktadır.
Kilise: bölge halkı tarafından “Papazlı kilise” veya “Şaraphane kilisesi” olarak tanınır. “Deveciler Hanı” da denilmektedir.
Yapı, mübadele ile bölgeden ayrılmış Rumlardan günümüze sağlam olarak gelebilmiş bir kilise olması açısından önemlidir.
Yapı: tescil edilerek koruma altına alınmıştır.
Günümüzde boş durmaktadır.
BEŞLİ YONCA HAVUZU
Soğukkuyu Sokaktadır. Bu süs havuzu, beş yapraklı yonca şeklindedir. Oldukça sade olan bu havuz, bulunduğu sokağın simgesi haline gelmiştir.
SELYMBRİA KALESİ
Kale sokaktadır.
İlçe merkezinden buraya araçla ulaşılmaktadır.
Kalenin: hangi tarihte ve kimler tarafından inşa edildiği bilinmemektedir.
Kale, dikdörtgen şekilde yapılmıştır. Güney bölümünde denize inen kayalıklar bulunduğundan sur duvarı yapılmamıştır. Diğer üç cephesi, sur duvarlarıyla kapatılmıştır. Batı cephesindeki sur duvarları günümüze ulaşmamıştır. Güney bölümde, liman bağlantısı için oluşturulmuş bir kapı bulunuyordu. Kalenin asıl kapıları, kuzey cephesindeydi. Kalenin kuzey yönde bulunan kapısı: İstanbul ile Adriyatik arasındaki “Via Egnatia yolu”na açılmaktadır.
Evet, daha sonraki süreçte, mevcut kale, MS 6’ncı yüzyıldaki Büyük İstanbul depreminde hasar görünce İmparator Justinyen tarafından onarımı yaptırılmıştır.
Daha sonraki süreçte, 741 yılında İmparator Constantinus, kale surlarını tamir ettirmiştir.
Silivri kalesi surları, İstanbul depreminde büyük zarar görünce, 1481 yılında ise, Sultan Beyazıt tarafından onarım görmüştür.
Daha sonraki dönemde ise, surlar önemini yitirmiş ve herhangi bir onarım yapılmamıştır.
Evet günümüzde kaleyi gezebilirsiniz.
SİLİVRİ KALE PARKI
Şaban Demiray Caddesindedir.
Silivri Belediyesine ait, kalede Sosyal Tesisler bulunmaktadır.
Ayrıca, park alanında: açık hava müzesi, restoran ve sahne bölümleri bulunuyor.
Açık hava müzesi bölümünde: kalenin iç kısmında bulunan saraya ait kalıntıları görmek mümkündür. Ancak bunların bir kısmı günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergileniyor.