Isparta Atabey; Antik çağda, önemli bir yerleşim yeri. Ayrıca: Selçuklular döneminde, yapılışından sonra 700 yıl boyunca eğitim verilen Ertokuş Medresesi, yörenin önemini ortaya koyuyor.
ULAŞIM
Atabey ilçesinin, Isparta il merkezine uzaklığı: 24 km. dir. Eğirdir yolu üzerinde, sola sapılarak 12 km. ilerleyince, İlçeye ulaşılıyor.
TARİH
İlçe, antik çağda: Ağrai veya Agpia olarak isimlendirilmiştir. MÖ. 334 yıllarında, Büyük İskender’in egemenliği, bölgede hissedilir. Ölümünden sonra ise, I. Antiochos Soter tarafından bu bölgede kurulan: “Seleukeia” kenti, ilçenin güney batısındaki Bayat köyü sınırları içindedir.
Seleukeia şehri: bölgenin Roma egemenliğine girmesinden sonra: MÖ.164 yılında, İmparator Claudius döneminde “Claudioseleuceia” adını alır. Daha sonra ise, “demirden” anlamına gelen “Sidera” ön adını alarak: Seleukeia Sidera olarak isimlendirilir.
1224 yılında, Selçuklular bölgede görülür. Antalya Valisi Mubarizüddin Ertokuş, bölgeyi ele geçirir. Konya-Antalya güzergahındaki yerleşimlerden biri olan “Agros (Atabey)” a önem verilir. 1224 yılında, Ertokuş tarafından, burada bir Medrese yaptırılır. Bu medrese, Osmanlı eğitim sistemi içinde, 13.yüzyıl başlarına kadar faaliyetini sürdürür.
16.yüzyıl başlarında, dört mahalleden oluşan merkez, aynı yüzyılın sonlarında büyük bir gelişme göstererek, kasaba olur.
Özellikle: 16.yüzyılda, buranın Pambuklu köyünde yetiştirilen pamuğun işlenmesi sonucu, dokunan ve Osmanlı ülkesinde “donluk”denilen kumaş; oldukça iyi Pazar bulur. 1869 yılında, Agros nahiyesinde, 14 mahalle bulunmaktadır.
Cumhuriyet döneminde, 1926 yılında ise, TBMM kararı ile, İlçe, Atabey ismi ile anılmaya başlanır. 1953 yılında Bucak ve 1960 yılında ise İlçe statüsüne getirilir.
Atabey ismi, Selçukluların kumandanlarına verdikleri bir unvandır.
GENEL
İlçe merkezinde: Çayırlı Mescit adında bir mesirelik ve dinlenme yeri ile, Belediye önünde bir dinlenme parkı var. Ayrıca, 1995 yılında, faaliyete geçen “Okuf Göleti” çevresi: dinlenme ve piknik için ayrılmış, burada ayrıca olta balıkçılığı da yapılabiliyor.
Atabey ilçesinin en büyük özelliklerinden biri de: Süleyman Demirel’in doğum yeri olan “İslamköy” kasabasının buranın sınırları içinde olmasıdır.
İlçe ekonomisi: tarım ve hayvancılık ağırlıklıdır.
GEZİLECEK YERLER
ERTOKUŞ MEDRESESİ
Medrese: 13.yüzyılda Selçuklu hükümdarlarından Ertokuş Bey tarafından yaptırılmış ve 700 yıl boyunca, ilim ve kültür merkezi olmuştur. Burada: astronomi ve tıp alanında eğitim verilmiştir. Medresenin yapımında kullanılan bazı taşlar: Atabey ve Bayat’taki harabelerden getirilmiştir. Ancak: hiçbir bağnaz düşünceye yer vermeden, bu taşlar üzerinde bulunan Roma ve Bizans simgeleri, işaretleri silinmemiş, kazınmamıştır.
Medrese: dış avlu, iç avlu ile türbe ve medrese odalarından oluşur. Odaların üzeri kubbelidir. İç avluda bir havuz ve üstünde, ortası açık bir kubbe var. Bu kubbe: yarım kemerlerle dört adet sütuna dayanmaktadır. Dinlendirici su sesi eşliğinde, ders ve araştırma yapılması sağlanmıştır. Giriş kapısının karşısında: mescit ve dershane görevini üstlenen, ana bir eyvan bulunmaktadır. Buradaki taş mihrap: Anadolu Selçuklu eserlerinin nadir örneklerindendir.
Mescit ve dershane olarak kullanılan bölümden: sivri kemerli, üç kapı ile türbeye geçilir. Bu kapıların medrese ilk yapıldığında olmadıkları ve yakın zamanda açıldıkları biliniyor.
Birçok fermanda, Agros Medresesinin tasdiki ile, kaydının bulunması, Medresenin ilim bakımından ülke çapında ne derece önem taşıdığını anlatmaktadır. Öğretime başladığından itibaren, Medresede pozitif ilimler okutulmuştur. Bu medresede bulunan ve 629 yıl önce yazıldığı bilinen bir kitapta gösterilen “Ay ve güneş tutulması” şekilleri, bugünkü okullarda okutulan Astronomi kitaplarındaki bilgilerle aynıdır. Tıp alanındaki birçok hastalık ta, bugünkü dille tanımlanmış ve çareleri de belirtilmiştir.
1877 Konya Vilayet Salnamesine göre: Medresede, 51 öğretmen bulunduğu, 344 kız ve 443 erkek öğrencinin eğitim gördüğü yazılıdır.
1993 yılında restore edilmiştir.
AGRAE ANTİK KENTİ
İlçe merkezinde bulunmakta olup, günümüzde ilçe merkezinin altında kalmıştır. Birkaç mimari parça dışında, anılan kentten günümüze herhangi bir kalıntı kalmamıştır. Agrea; Bizans döneminde bir piskoposluk merkezi olarak kullanılmıştır.
SELEUKEİA SİDERA
İlçenin güneyinde, Bayat köyü yakınındadır. Suriyeli kral Seleukos I tarafından kurulmuştur. Kuruluş tarihi olarak: MÖ.312-280 yılları arasındaki dönem düşünülmektedir. Roma imparatoru Cladius döneminde ise (MS.41-54) ise şehrin adı değiştirilmiş ve Claudia Seleukeia olmuş ve daha sonra bölgede aynı ismi taşıyan şehirlerle karışmaması için, sonuna Sidera (demir) takısı eklenmiştir.
1933 yılında, burada bir arkeolojik kazı yapılmıştır. Bu kazılar sonucunda: surlarla çevrili yukarı kent ve yukarı kentin kuzeyinde, yamaca oturtulmuş tiyatro ortaya çıkarılmıştır. Tiyatronun oturma sıraları kısmı tahrip olmuştur. Sahne binasına, yanlardan girişi sağlayan tonozlu giriş ayaktadır.
Yukarı kentin güneybatısında, Helenistik döneme ait bir tapınak podyumu var. Bunun alt kısmında: 20 metre uzunluğunda tünelle inilen bir sarnıç, günümüze kalmış. Yukarı kentin, kuzeybatı yamacında, geniş bir mezarlık alanı var. Mezarlıkta: sanduka mezar ve bol miktarda mezar odası bulunuyor. Oda mezarların içi; kayaya oyulmuş ve tavanı yuvarlak tonozludur. Mezarlık içine: 2-3 basamakla iniliyor. Mezar odasının girişinde: iki yanda, ölülerin yatırıldığı kısım, ortada ise mezar hediyelerinin konulduğu seki bulunuyor.
İSLAMKÖY DEMİREL EVİ VE DEMOKRASİ MÜZESİ
İslamköy’de bulunuyor. Türkiye Cumhuriyetinin 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in doğduğu Ata evi. Müze: bir külliyenin tam ortasında bulunuyor. Külliyenin diğer yapıları ise: Süleyman Demirel’in ninesi Şehriban Hatun adına yapılmış cami, kütüphane, araştırma merkezi, şadırvan, hediyelik eşya satış yeri, lojman, çeşme, Demirel evi, köy evi gibi üniteler bulunuyor. Ancak, bunların bazıları yapım aşamasında. Müze ise tamamlanmış ve kısmen ziyarete açılmış.
Müzenin girişinde duygusal bir yazı var. “Ey ziyaretçi, Süleyman Demirel Demokrasi Müzesini dikkatli gez. 50 yıllık medeniyet mücadelesini, sende sez. Kafanı kaldır, kerpiç evleri, yeşil ovayı gör. Böylece: Türkiye-Köy-Demirel ve Demokrasi arasındaki ağını ör”
Bunun dışında müzede: Süleyman Demirel’in 55 yıllık siyasi hayatına ilişkin belgeler, fotoğraflar bulunuyor. Müzenin büyük kubbesi Demirel’in cumhurbaşkanlığını, 7 kubbesi ise, başbakanlıklarını simgeliyor. Bunların dışında: Demirel’in 1949 yılından, 2000 yılına kadar geçen dönemdeki yurt dışı gezileri, bu geziler dolayısıyla ortaya çıkan belgeler, fotoğraflar ve 10 bine yakın hediye sergileniyor.
Müzenin girişinde: Demirel’in heykeli ve önünde de seçim sandığı bulunuyor.