Mersin Toroslar: Mersin ilinde, şehir merkezinin, kuzeydoğu bölümünü oluşturmaktadır.
GENEL
Mersin Toroslar: Mersin ilinde, yüz ölçümü en büyük ilçedir. Güneyinde Akdeniz, batısında Yenişehir ve Mezitli ilçeleri bulunmaktadır. Mersin ilinin en büyük iki mezarlığı da, buradadır.
İlçe adını, Toros dağlarından almıştır.
GEZİLECEK YERLER
YUMUKTEPE
İlçe merkezinin 1 km. kuzeybatısında, Demirtaş mahallesindedir. Arkeoloji dünyasında özel bir yeri vardır.
Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biridir. Burada, uzun yıllardır sürdürülen kazı çalışmaları, günümüzde de sistemli bir şekilde sürdürülmektedir. Ancak, gerek höyük üzerinde teraslar açılarak yapılan ağaçlandırma ve gerekse hemen yanından geçen Müftü deresinin zaman içindeki taşkınları, höyük üzerindeki kazı alanında ve tabakalarda büyük hasarlara neden olmuştur. Yine höyük üzerinde, sonraki zamanlarda bir kısım mimari yapılar yapılmış olup bu yapılarda, eski kalıntılar devşirme malzeme olarak kullanılmıştır.
Burada, tarihi süreç içindeki ilk yerleşimin: Neolitik dönemde olduğu ve takip eden dönemlerde, sürekli yerleşime açık bulunduğu biliniyor. Hitit, Bizans ve İslami devirlerde de, yerleşim sürmüştür. Bu yerleşim dönemlerine ait, özel buluntular ele geçirilmiş olup, bunlar günümüzde Mersin Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Burada bulunan höyük: 2.5 metre derinliğe inildiğinde, bir kale harabesi ortaya koymuştur ki, bunun bir benzeri, Boğazköy kazılarında Hitit yapılarında görülmektedir. Özellikle Hitit döneminde, Yumuktepe’nin çevresinin surlarla kuşatılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu duvarlar, MÖ.1200 yıllarına kadar, kenti korumuştur. Ancak, bu dönemde, şehirde büyük bir yangın çıktığı anlaşılır.
Bölgede yapılan araştırmalarda: Akdeniz bölgesinde, zeytin ve incirin ana vatanının burası olduğu, üzümün ise daha geç dönemde geldiği anlaşılmıştır.
BELENİŞLİK KALESİ
Soğucak yaylasındadır.
Kale: 2 katlı ve dikdörtgen planlıdır. Dış duvarları ise, kesme blok taşlarla örülmüştür. Giriş kapı açıklığı, zeminden yüksekte olduğundan, buraya kullanıldığı dönemde giriş-çıkış için bir ahşap düzen kullanıldığı düşünülmektedir.
Son yıllarda yapılan onarımlar nedeniyle, kalenin özellikle giriş kısmı özgünlüğünü kaybetmiştir. Orta çağ dönemine tarihlenen kalenin duvarlarının eteklerinde ise, bir kaya mezarı bulunmaktadır.
ÇATAL ÇEŞME
Soğucak yaylasında, Çatal çeşme mevkiindedir.
Burada: Bizans dönemine ait, yapı taşları, devşirme olarak kullanılmıştır. Üzerinde yan yana iki haç bulunan bir blok taş: çeşme duvarının ön yüzüne yerleştirilmiştir. Çeşme, yere düşerek çevreye yayılmış taşların yerine yerleştirilmesiyle restore edilmiştir. Çeşmenin yakınlarında: bir kiliseye ait temel kalıntıları, küçük bir sarnıç ve vaftiz teknesi görebilirsiniz.
SARNIÇ
Soğucak yaylasında, Deriseki köyünde, Sarnıç Mevkiindedir. Bulunduğu konumu nedeniyle, bölgeye sarnıç ismi verilmiştir. Yörede az bulunan arkeolojik buluntudur.
GÖZENE KALESİ
İlçe merkezine bağlı, Gözne Beldesine girişte, yüksek kayalar üzerindedir.
Yapı: 2 bölümden oluşmaktadır.
Doğuda bulunan yapı: biri güneyde ve üçü kuzeyde olmak üzere, 3 burçlu ve dikdörtgen tarzdadır. Kapı eşiği: zeminden, 2 metre yüksekliktedir. Yapıda: 5 tane ışık ve havalandırma deliği görülüyor.
Batıda bulunan yapı: burası 3 pencereli ve 2 kapılı bir kule formundadır. Tavan: yerden çatıyı saran bir kemerle ikiye bölünmüştür.
Evet, kalede çevre düzenlemesi yapılmıştır. Burayı gezebilirsiniz, tarih meraklılarının gezmesini öneririm.
SİNAP KALESİ
Namrun kalesinin 6 km. kuzeyindedir. Bazı yayınlarda, buraya “Kalecik” denildiği de görülür.
Yapı: dikdörtgen planlı ve 4 kuleli ve 3 katlıdır. Ancak: çatısız olan 3’ncü kat hasarlıdır ve gerekli araştırmalar yapılamamıştır. Evet, dikdörtgen planlı olan kalenin her köşesinde, bir kule bulunmaktadır. Kuzeydoğuda yer alan kule haricindekiler, diğer kuleler birbirinin aynısıdır. Kule içlerinde, üst katlara çıkan merdiven basamaklarının izleri görülmektedir. Giriş, muhtemelen doğu duvarı içindedir. Kulenin ikinci katında, 6 adet gözetleme deliği bulunmaktadır.
Kalenin duvarları kısmen yıkılmış, iç yapısı tamamen yok olmuştur. İç duvarlarda kesme taşlar, dış duvarlarda ise moloz taş kullanılmıştır.
Kaleye en yakın su kaynağı: 25 metre kadar güneydeki bir kuyudur. Güney cephede bulunan giriş kapısının üzerinde, boş bir yazıt yeri bulunmakta olup, yazıt bulunamamıştır.
PAPERON-ÇANDIR KALESİ
İlçe merkezine bağlı Çandır köyünün, kuzeybatısında, Ayvagediği yaylasının 7 km. doğusunda, 1450 metre yükseklikte bir plato üzerindedir.
Buranın: Bizans döneminde yapılmış, Papirion veya Papurion kalesi olabileceği düşünülmektedir. 14’ncü yüzyılda, burası, bir dönem Karamanoğulları tarafından da kullanılmıştır. 14’ncü yüzyıl sonlarında ise, Memlükler tarafından ele geçirilmiştir.
Kalenin en öne çıkan özelliği: yapısıdır. Kaleye çıkmak için, yaklaşık 170 basamaklı, kıvrımlı bir merdivenden çıkmak gerekmektedir. İlk merdiven basamaklarının bulunduğu yerin, doğu tarafı duvarlarla korunmuştur. Ancak günümüzde bu duvar yıkıldığı için, yerine demir korkuluk yapılmıştır. Merdivenin birinci kısmının sonunda, yuvarlık pervazlı bir kapı ve bunu takip eden koridor görülür. Bu koridorun duvarları, uçurumun kenarına dayanır. Bu tarz, bölgede pek rastlanan bir özellik değildir. Merdiven basamaklarının yok olan taş basamakları yerine, bazı yerlerde demir basamaklar yapılmıştır.
Zirvede bulunan kale içinde: bir kilise kalıntısı ve 2 katlı bir yapı kompleksi bulunmaktadır. Yapı kompleksinde: büyük odalar, geçiş kapıları, bazı süsleme unsurları ve hatta boya izleri görülebilmektedir. Üst kat odalarına, küçük bir merdivenle çıkılmaktadır. Bu yapı kompleksini çevreleyen geniş alanın duvar kalıntıları, yer yer görülebilmektedir.
Burada bulunan kilise kalıntısının ise, taş işçiliği incelendiğinde, buranın 11’nci yüzyılda yapıldığı kanısını uyandırmaktadır. Apsis kenarındaki yan odalarda, 2 katlı bir görüntü ortaya çıkmış olup, bu durumda, çevredeki yapılarda görülen bir özellik değildir. Buraya yolunuz düşerse, her ne kadar tahrip olmuş olsa da, kilisenin taşlarında yer alan motifleri görmenizi öneririm. Kalenin doğusunda, Kızlar Manastırı denilen bir yer var. Buradaki yapılaşma tarzı da, kilise ile benzerlik göstermektedir.
Evet, kale bunlardan ibaret değil. Ancak, diğer büyük bölümü: yoğun bitki örtüsüyle kaplanmıştır. Yine de, diğer bölümlerde, kullanıldığı zamanlarda, kaledeki sivil halkın ikamet ettiği yerlere ait bazı temel kalıntıları görülmektedir.
KIZLAR MANASTIRI
Çandır kalesinin doğusundadır.
Halk: buraya da kale ismi vermiştir. Aslında bir manastır bulunmaktadır. Yüksek bir tepenin eteğindeki burunda kurulmuştur. Ancak, yapının mimari kalıntılarından çok azı günümüze ulaşmıştır. Özellikle, ana kaya üzerine çekilen set duvarından, hiçbir iz günümüze ulaşmamıştır. Ancak, üzerinde 18 satırlık bir yazıt bulunan kilise duvarı, günümüze sağlam olarak ulaşmıştır. Kilisedeki duvar işçiliği, Çandır kalesindeki kilise yapısına benzerlik göstermektedir.
HANGEDİĞİ KALESİ VE MANASTIRI
İlçe merkezine bağlı, Yavca köyünün 7 km. güneyindedir. Kale, çok tahrip olmuştur.
Kaleyi çıkış için: stabilize bir yol kullanılmaktadır. Kale zirvesinde: orman gözetleme kulesinin doğusundaki kalıntıların bulunduğu bölüme: güneye doğru ilerleyerek ulaşabilirsiniz. Kalenin doğu zirvesinde görebilecekleriniz: merdiven basamakları, duvar kalıntıları, sarnıç, Bizans seramikleri vardır.
ASAR KALE-HİSAR
İlçe merkezine bağlı, Güzelyayla yaylasına giden yol üzerindedir. Yaylaya varmadan buraya ulaşmak mümkündür.
Kale yapısının dış bölümü: kalker, kesme blok taşlarla örülmüştür. Duvar taşlarının iç yüzü düzgündür.
Kuzeybatıdaki kule: bir kalıntı halindedir yani haraptır. Buranın üst katı çökmüş olmasına rağmen, 2 katlı olduğu anlaşılmaktadır. Yapıdaki çökme nedeniyle, mazgallar ve kulenin tepesi, zeminle birleşmiştir. Kulenin yapı ve taş işçiliği, ortaçağ dönemini anımsatmaktadır.
Güneydeki kule odası girişi yıkıktır. Kule odasının iç duvarları, düzgün kesme kalker taşlarla yapılmıştır. Burada, çok süslü ve değişik bir taş ve duvar işçiliği kullanılmıştır.
EVCİLER KALESİ
Çandır kalesinin doğu yamacında, İlçe merkezine bağlı Arslanköy yolunda, 20’nci km. dedir.
Yapı: 3 katlıdır ve dikdörtgen planlıdır. Alt katı: 2 bölümlüdür. Buranın, basit bir iç avlusu ve iç kalesi bulunmaktadır. İç kale: tepenin zirvesindedir. İç avlunun duvarları, güneye doğru alçalmaktadır. Muhtemelen Bizans döneminde yapıldığı düşünülen bu iç avlunun, köşesinde, yuvarlak bir kule görülmektedir.
Mersin şehir merkezi tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.