Erzurum Olur

Erzurum Olur

Olur, Erzurum arası uzaklık: 161 km. Olur, Yusufeli arası uzaklık: 78 km. Olur, Oltu arası uzaklık: 46 km. Olur, Artvin arası uzaklık: 124 km. Olur, Kars arası uzaklık: 154 km.

TARİHİ

Bölgede bulunan gözetleme kuleleri, kaleler ve kiliseler, yörede çok eski dönemlerden bu yana yerleşim olduğunu kanıtlamaktadır.

Yörenin tarihi süreçte bilinen ilk ismi “Tavusker” dir. Bu isim tarihi kaynaklara göre Kafkasya’da Derbent kesimlerinde yaşayan Saka-İskit Türk boylarından biri olan Ta-Ok’lardan gelmektedir. Bu isim tahminlere göre MS 350 yılında kullanılıyordu.

Olur ismi ise, yörede yapılan Lor peynirinden gelir. Olura gelen devlet büyüklerine, bu lezzetli Lor peynirinden ikram edilirdi ve bu yüzden ilçenin ismi Olor yani Olur olarak belirlenmiştir.

Yerleşim yeri bölgesi, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının ardından, Berlin antlaşması ile savaş tazminatı olarak Ruslara bırakılmıştır. Rus işgali altında geçen 40 yıllık sürenin ardından, 1917 yılında Rus birlikleri işgal ettikleri yerleri ve silahlarını Ermenilere bırakarak geri çekilirler. Ermeniler bu dönemde yörede vahşi bir şekilde gerek mal ve gerekse can olarak katliam yaparlar. Bu vahşet bir süre sonra 28 Mart 1918 tarihinde biter. Her yıl 28 Mart tarihi Ermeni zulmünden kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.

Olur, 1958 yılına kadar Oltu ilçesinin bir nahiyesi iken, aynı yıl Oltu’dan ayrılarak İlçe olmuştur.

Erzurum Olur

GENEL

İlçe Doğu Anadolu bölgesinin kuzey doğusunda yer alır. İlçenin kuzey ve güney istikametinde, sıra dağlar ve bu dağları kesen derin vadiler bulunur. Kuzeyde ise platolar vardır. Ortalama rakım 1327 metredir. Çoruh nehrinin bir kolu olan Oltu çayı ilçe sınırlarından geçer. İklim bakımından Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz iklimleri arasında bir geçiş bölgesidir. Yüksek kesimlerde iklim oldukça serttir ve yoğun kar yağışı görülür. İlçe merkezi ve güney kesimlerde ise iklim daha ılımandır. Yağışlar yağmur şeklinde görülür.

 

NE YENİR

Olur yöresinin meşhur pekmezi “Karnavas pekmezi” denemelisiniz.

Erzurum Olur Karnavas Bezi

KARNAVAS BEZİ

İlçe merkezine bağlı Karnavas mahallesinde dokunan şal, muhteşem güzelliktedir. Karnavas bezi, bir tür pamuklu dokumadır. Genelde kadınların dış örtü bezi olarak kullanılır. Ancak dekorasyon amaçlı örtüler ve mefruşat ürünü olarak da kullanılır. Yöre halkının ifadesine göre, yaklaşık olarak 250 yıldan beri dokunmaktadır. Daha önceleri el tezgahlarında dokunan Karnavas bezi, zamanla sanayi tipi tezgahların çıkmasıyla üretimine bir süre ara vermiştir. Günümüze kalan birkaç dokumacının gayretiyle gelebilmiştir. Evet, bu yörede karnavas bezi ürünlerini görünüz, hatta Karnavas bezi şallarının yurt dışına dahi ihraç edilecek güzellikte olduğunu göreceksiniz.

Erzurum Olur

GEZİLECEK YERLER

 

AŞAĞI KARACASU KALESİ

İlçe merkezine bağlı Karacasu Mahallesi sınırları içerisinde, yüksek bir dağın tepesindedir. Küçük boyutlu ve kare planlı olan kale, moloz ve kırma taşlardan inşa edilmiştir. Kalenin dört duvarının büyük bölümü temel seviyesine kadar yıkılmıştır. Sur duvarı temel izlerinden seçilebilmektedir. Kalenin biri sağlam, diğeri büyük oranda yıkılmış iki burcu günümüze gelebilmiştir. Kesin yapım tarihi bilinmemektedir.

Erzurum Olur Koç Heykelleri

KOÇ HEYKELLERİ

İlçe merkezine bağlı 5 köyde koç heykelleri bulunmaktadır. Bu köyler: Ilıkkaynak, Yaylabaşı, Uzunharman, Ekinlik ve Taşgeçit köyleridir. Bu koç heykelleri: Orta Asya Türk kültürünün Anadolu’ya uzanan kültür halkasındaki eserlerden sadece birkaçıdır. Bu koç heykellerinin içinde dikkati çekenler: Yaylabaşı köyünde ve Uzunharman köyünde olanlardır. Yaylabaşı köyündeki heykelde “Çift başlı kartal” kabartması vardır. Uzunharman köyündeki heykelde isi “Aslan” kabartması bulunur. Heykellerin hangi dönemde yapıldıkları bilinmiyor. Ama muhtemelen Karakoyunlu veya Akkoyunlu döneminden kalmadır.

Erzurum Olur Köprübaşı Gözetleme Kulesi

KÖPRÜBAŞI GÖZETLEME KULESİ

Kule: Ardahan-Olur-Artvin yolunun Olur yol ayrımında, 8 km uzaklıktaki Köprübaşı köyündedir. Buradan Olur’a ayrılan yolun 500 metre uzağında bir tepe üzerindedir. Gözetleme kulesi, Ortaçağ döneminde bu vadiyi denetleyen bir ileri karakol görevi görmüştür. Bölgedeki bütün gözetleme kulelerinin her biri, bir diğerini görebilecek şekilde hakim tepeler üzerine yapılmıştır.

Erzurum Olur Kaplıcalar

KAPLICALAR

Olur Kaplıcaları, ilçe merkezine 9 km uzaklıktadır. Kaplıcalara: Ilıkkaynak ve Sarıbaşak köylerinden geçip, Uzun harman-Yayla başı köy güzergahı takip edilerek ulaşılır.

Erzurum Olur Kaplıcalar

Ilıkkaynak mahallesinde, kaynak suyu yer üstünde buz gibi akarken, yar altındaki sıcaklığı eksi 40 dereceyi geçiyor. Kaplıca sularının iyi geldiği söylenen hastalıklar: romatizmal hastalıklardır.

Erzurum Olur Keçili Kale-Vank kalesi

KEÇİLİ KALE (VANK KALESİ)

İlçe merkezine bağlı Keçili Köyü Vatan Mevkii Vank Tepesinin üst noktasında kuruludur. Köye 12 km uzaklıktaki “Çataksu” köyünden gidilmektedir. Üç yandan kayalarla çevrili kalenin şekli, araziye uydurulmuş üçgen biçimdedir. Halk arasında “Vank Kalesi” olarak isimlendirilir. Vank kelimesinin anlamı “kilise” demektir. Kalenin kitabesi yoktur. Hangi dönemde ve ne zaman yapıldığı belli değildir. Kale, moloz ve kırma taşlardan yapılmıştır.

Kale surlarının kuzey-batı ve güney surları yıkılmıştır. Günümüze; kale duvarlarının bir kısmı ile kale burcu sağlam gelmiştir. Ayakta kalan kısımlarda da tahribatlar mevcuttur. Girişi batıdan sağlanan kale, kareye yakın bir plana sahiptir. Kale içerisinde ana kayaya oyulmuş bir su sarnıcı ile temel seviyeye kadar yıkılmış küçük ebatlı iki kompleks yapı vardır. Hangi dönemde yapıldığı kesin olarak bilinmeyen kalenin, mimari yapısı ve seramik buluntular ışığında Orta Çağdan kalma olduğu tahmin edilmektedir. Kale günümüzde büyük oranda tahrip olmuştur.

Üç yandan kayalarla çevrili kalenin şekli, araziye uydurulmuş üçgen biçimdedir.

Erzurum Olur Vank Kilisesi

Vank Kilisesi

Ayrıca kale yakınlarında Rum-Pontus devleti zamanında onarımlar geçirmiş bir de kilise bulunur. Kilise iki katlıdır. Birinci katında Hıristiyanlığın çevrede yayılışı sırasında, sert kalkerden yapılmış yüz kişilik bir salon bulunur. Salon, kayanın oyulması ile yapılmıştır. İçine 4 sütun yerleştirilerek tavana destek verilmiştir. Sonraki tarihlerde de, kaya oyma kilisenin üzerine kesme taştan ve kiremitli harçtan, bazilika tipte ikinci kat yapılmıştır.

Bazilikanın ortası kubbelidir. Sonraları çeşitli onarımlar geçiren yapıda üzeri çeşitli bitki motifleriyle dekore edilmiş sütun, kapı ve pencere süslemeleri, kilisenin sanat değerini arttırır. Ayrıca Hıristiyanlıkla ilgili çeşitli fresk türü resimler, iç duvarları süslemektedir. Kilisenin çevresinde Hıristiyanlıkla ilgili çeşitli yapılar da yapılmış ve burası bir manastır halini almıştır.

PERTUS ÖREN YERİ

İlçe merkezinin 17 km güneybatısında bulunan Eğlek köyündedir. Köyün güneydoğusunda “Pertus” denen tepe üzerindedir. Pertus şehrinin Rum-Pontus kralı Dikran tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Ören yeri, günümüzde tam bir harabedir, sadece yapıların temelleri görülmektedir.

Erzurum Olur Beğendik Gözetleme Kulesi

BEĞENDİK GÖZETLEME KULESİ

İlçe merkezine 30 km uzaklıktaki Beğendik köyündedir. Gözetleme kulesi, Trabzon Rum Pontus döneminden kalmadır.

ÇATAKSU KÖYÜ TAVUSKER CAMİİ VE KÜLLİYESİ

İlçe merkezine 40 km uzaklıktaki Çataksu (eski ismi Tavusker) köyü Çukur Mahallededir. Buraya Tahta Camii de denir. 12 ve 13’ncü yüzyıllarda: Tavusker mevkiinde Ahılkelek ve Ahıska asıllı Türk Beylerinin oturdukları bilinmektedir. Külliye: bu beyler tarafından, 17’nci yüzyılda yaptırılmıştır. Külliyede: saray, hamam, türbe ve cami bulunur.

Saray

1940’lı yıllarda yıkılmıştır.

Hamam

Sarayın 100 metre ilerisinde bulunmaktadır. Yanında bulunan derenin zaman zaman taşması nedeniyle, o da yıkılmıştır.

Erzurum Olur Çataksu köyü Tavusker Camii ve Külliyesi

Türbe

Caminin 25 metre kadar uzağındadır. Dört yanı açık, altı kesme taş, üstü tuğla kemerler üzerine kubbe ile örtülmüştür. Ortasında: Hamşoğullarından bir kadına ait mezar vardır.

Erzurum Olur Çataksu köyü Tavusker Camii ve Külliyesi

Cami

Cami: çoğunlukla ahşap malzemeden yapılmıştır. Birçok onarım geçirerek günümüze kadar gelmiştir. Dışarıdan basit görünen ve duvar aralarında yer yer ahşap kirişlerin bulunduğu caminin orijinal pencere şebekeleri de ahşaptır. Ahşap boyama ile süslü tavanı, ahşap direkleri, ahşap mihrabı, ahşap müezzin mahfili ile muhteşem bir yapıdır. Kemer içerisinde kitabesi vardır. Kitabeye göre: cami 1671 yılında Derviş Mehmet isimli bir kişi tarafından yaptırılmıştır.

Erzurum Olur Çataksu köyü Tavusker Camii ve Külliyesi

Cami, kare planlıdır. Beden duvarları moloz taştan yapılmıştır. Duvar aralarında hatıllar bulunur. Caminin yanları açık son cemaat yeri, dışta 6 tane direklidir. İç kısımda ise cami duvarları tarafından taşınmaktadır. Son cemaat yerinin batı tarafında saç malzemeli minare uzanır. Camiye giriş sivri kemer içerisine alınmış bir kapıdan sağlanır. Mihrap kısmı ahşaptır. Mihrap, mahfil, ahşap direkler ve tavanın orta kısmında, kök boyadan bitkisel ve geometrik süslemeler yapılmıştır. Camide halen ibadet yapılmaktadır.

Erzurum Olur Yıldızkaya Mağarası-Kivi Mağarası

YILDIZKAYA (KİVİ) MAĞARASI

İlçe merkezine 45 km uzaklıktadır. Bu yolun 30 km bölümü asfalt ve kalan 18 km bölümü ise stabilizedir. Yıldızkaya köyünün 2 km kuzeydoğusundadır. Mağara, yüksek dağ ve kayalıklar altında bulunur. Mağaraya köyden yürüyerek gidiliyor.

Giriş kapısının genişliği, yaklaşık 1.5-2 metredir. Mağaranın giriş kapısı denizden 1700 metre yüksekliktedir. Yüksekliği 0.75 metredir. Mağaranın, 3-4 futbol sahası büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor.

Mağaranın uzunluğu yaklaşık 140 metre ve en geniş yerindeki genişliği ise 43 metredir. Tavan yüksekliği yer yer değişmekle birlikte, güveçlik diye adlandırılan kesinde 40 metreyi geçer.

Erzurum Olur Yıldızkaya Mağarası-Kivi Mağarası

Mağaranın içinde, kalsiyum karbonatça zengin suların, mağara tavanından sızarak içindeki kirecin tavanda birikmesiyle oluşan sarkıtlar, damlayarak tabanda birikmesiyle oluşan dikitler dikkat çekiyor.

Girişten hemen sonra, mağara bir balon gibi genişleyerek ana galeriye geçilir. Bu galerinin uzunluğu 135 metre, genişliği ise 53 metredir. Mağara, giriş kısmından itibaren hızla alçalır. Ana galerinin orta kesimine gelindiğinde tavan yüksekliği 40 metreyi bulur. Bu kesim, tavandan düşen bloklar yüzenden yeniden oluşmaya başlayan kalın dikitler nedeniyle, yöre halkı tarafından güveçlik olarak adlandırılır. Güveçlik olarak adlandırılan sahanın güneyinde, tünel biçimli bir geçitle ikinci salona geçilir. Burası ana galeriye göre daha küçüktür. Mağaranın ulaşılabilir başka salonu olmamasına rağmen burası yöre halkı tarafından odalar şeklinde adlandırılır. Bu salon damlataşları yönünden oldukça zengin olup, güney kesimde yaklaşık doğu-batı yönünde uzanan bir çatlak boyunca sızan sular, damlataşlarından bir perde oluşturmaya başlamıştır. Perdenin gelişimi batıya doğru zayıflamakta önce sütunlara, sonra da sarkıt ve dikitlere geçmektedir. Ancak mağarada çobanlar zaman zaman ateş yaktığı için, sarkıt ve dikitlerin siyahlaştığı görülüyor. Yine mağarada bulanan bazı dikitler, bazı kişiler tarafından kırılmıştır. Salonun kuzey duvarı boyunca sızan sular, burada renkli travertenler oluşturur. Ayrıca, salonun diğer kenarı üzerinde bayrak şekilleri, mağara çiçekleri ve mağara incileri oluşmuştur. Odalar adlı salonun perde ile güney duvar arasında kalan kesimde, küçük bir su birikintisi oluşmuştur. Mağaranın içindeki su çok lezzetli ve buz gibidir. Bununla birlikte mağara içinde belirgin bir su hareketi yoktur. Mağaranın fazla suları buradaki çatlaklardan daha derinlere sızmaktadır. Burası mağaranın en derin yerini oluşturmakta ve girişten eksi 55 metre derinde yer almaktadır.

Yine mağara içinde, dağın yaklaşık 500 metre tepesine kadar çıkan havalandırma bacası vardır. Bu bacadan yoğun bir hava akımı hareketi gözleniyor. Buraya köylülerce yelin gözesi denilmektedir. Bu havalandırma arazinin doğal yapısından kaynaklanmaktadır ve içeride nefes almayı oldukça kolaylaştırmaktadır. Umarım mağara bir gün ışıklandırılır ve ziyarete açılır. Çünkü içerideki oluşumlar oldukça ilginç.

Erzurum tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Erzurum Oltu

Erzurum Oltu

Erzurum Oltu; Oltu taşı ürünleri, Oltu çağ kebabı ve muhteşem tarihi eserleriyle mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yer, mutlaka gidin görün yaşayın, beğeneceğinize eminim.

ULAŞIM

Oltu, Erzurum şehrinin Kars, Artvin ve Ardahan şehirlerine bağlayan ana yol üzerindedir. Oltu, Erzurum arası uzaklık: 116 km. Oltu, Narman arası uzaklık: 33 km. Oltu, Köprüköy arası uzaklık: 87 km. Oltu, Göle arası uzaklık: 67 km. Oltu, Ardahan arası uzaklık: 111 km.

Erzurum Oltu

TARİHİ

Tarihi yaklaşık günümüzden 3000 yıl öncesine kadar giden yerleşim yerinin tarihi süreçteki isimleri şunlardır: Olti, Oltu, Okhti, Oltu.

Günümüzde kullanılan Oltu ismi, Kıpçakların bir boy veya oymağının isminde gelir. Ayrıca 1080 yılında, Emir Ahmet , Oltu’yu fetih ederek Türklerin eline geçmesine sağlamıştır. 1878 yılındaki Ayestefanos antlaşması sonucunda savaş tazminatı olarak Oltu yöresi, Ruslara bırakılır. 1917 yılında Ruslar bölgeden çekilince, Ermeniler gelir. 25 Mart 1918 tarihinde Ermeni işgali bitirilmiştir. Bu yüzden her yıl 25 Mart tarihi Ermeni işgalinden kurtuluş günü olarak kutlanır. İşgalden kurtulduktan sonra 25 Mayıs 1919 tarihinde burada “Oltu Şurası Hükümeti” kurulmuştur. Yani 17 Mayıs 1920 tarihine kadar bağımsız olarak yönetilmiş, 17 Mayıs 1920 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra kendi isteğiyle Türkiye topraklarına bağlanmıştır. 1926 yılında Oldu, ilçe olur.

Erzurum Oltu

GENEL

İlçe Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinin kesişim noktasında kurulmuştur. Rakımı ortalama 1275 metredir. İlçenin ortasından Oltu çayı akar. İklimi bir geçiş iklimidir. Buna göre kışlar soğuk ve karlı, yazlar ılık geçer. Yörede yaşayanların başlıca geçim kaynakları tarım, hayvancılık ve madenciliktir. Orman ürünleri de geçim kaynağı olarak etkilidir.

Erzurum Oltu Taşı-Kara Kehribar Taşı

OLTU TAŞI-KARA KEHRİBAR TAŞI

Oltu denilince, hemen “Oltu Taşı” akla gelir. Erzurum Taşı ve Siyah Kehribar olarak da tanınır. Oltu taşı, sadece Oltu ve çevresinde çıkarılır. Yapılan araştırmalara göre: ağaçların reçinesi, kil ve linyitin karışımdan oluşur. Çıkarılması zordur. Çıkarıldığı ocaklara ulaşım zordur. Kazma, kürek, murç ve çekiç gibi ilkel aletlerle çıkarılır. Rezervi azdır. Fakat işlenmesi kolaydır. Bu yüzden, Oltu taşı değerli bir taş olarak tescil edilmiştir. Genellikle tespih ve takı yapımında kullanılır. Tamamen el işçiliğine dayanan bir sanattır. Negatif enerjiyi toplama özelliğine sahiptir. Oltu taşından yapılan hediyelik eşyalar şunlardır: tespih, kolye, gerdanlık, fincan takımı, yüzük taşı, sigara ağızlığı, pipo, kol düğmesi, küpe, rozet, kravat iğnesi, yaka iğneleri.

Erzurum Oltu Zümrütü

OLTU ZÜMRÜTÜ

Yörede Oltu Zümrütü olarak isimlendirilen bir tür değerli opal taşı da çıkarılmaktadır. Bu taş yeşil renkli, damarlı bir taş türüdür. Ziynet eşyası yapımında kullanılır.

Erzurum Oltu Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi

OLTU BEŞERİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ

Atatürk Üniversitesine bağlı olarak 2014 yılında kurulmuştur. Fakülte 2016-2017 Eğitim Öğretim yılında öğrenci almaya başlamıştır. Okulda 4 bölüm vardır, bunlar: Bankacılık ve Finans bölümü, İşletme bölümü, Maliye bölümü ve Sosyal Hizmet bölümüdür.

Erzurum Oltu Kebabı

NE YENİR

Oltu yöresine yolunuz düşerse ne yenir? Elbette oldukça meşhur ve tanınan “OLTU ÇAĞ KEBABI” yenir. Keçi veya kuzu etinden yapılan bir kebap türüdür. Önceden terbiye edilmiş et, yatık bir şişe geçirilerek odun ateşinde pişirilir. Çağ adı verilen şişler kullanılarak servis edildiği için bu ismi almıştır.

Erzurum Oltu Kırdağ Şenlikleri

OLTU KIRDAĞ ŞENLİKLERİ

Her yıl geleneksel olarak 24-26 Temmuz tarihlerinde yapılır. Yerli halktan, Türkiye’nin her yerinden ve yurtdışından şenliklere binlerce kişi katılır. Şenliklerde: karakucak güreşleri, halk ozanlarının sazlı sözlü atışmaları, konserler, yarışmalar ve foklorik gösteriler düzenlenir. Ziyaretçiler çadır kurarak şenliklere katılırlar. Yöresel ürünler sergilenir, tezgahlarda çağ kebabı ziyafetleri sunulur.

Erzurum Oltu

GEZİLECEK YERLER

Erzurum Oltu Taşhan

TAŞHAN

İlçe merkezindeki yapı, 1561 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde Sadrazam Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Batıya bakan beşik tonozlu giriş kapısı üzerinde, kitabe bulunur. Kitabeye göre: Erzurum’un serhat şehri olması nedeniyle, buraya “ribat” denilmiştir. Ribatlar: sınırları korumak amacıyla, içlerinde 40-50 civarında akıncı birliği bulunan bir çeşit ileri karakoldur. Osmanlı devleti sınırlarının zamanla Tiflis ve Hazar denizine kadar genişlemesiyle, buraya konak, barınak, ahır ve alışveriş sistemi kurulmuştur. Uzun süre kervansaray olarak kullanılmıştır. Cumhuriyetten sonra Oltu taşı ürünlerinin satıldığı çarşıya dönüştürülmüştür. Yapı Osmanlı kervansaraylarından günümüze kalan en güzel örneklerden birisidir. Yolcuların gece gündüz her türlü ihtiyaçlarının karşılandığı bir yer olarak inşa edilmiştir. Kervansarayda: imarethane, mescit, dinlenme yeri, bezirgan dükkanları, deve, eşek, öküz, manda ve atların bağlandığı bölümler bulunur. Ancak bunlar günümüz ulaşmamıştır. Kervansaray: iki katlıdır, dikdörtgen bir avlu içindedir. Kesme taştan yapılmıştır. Revakların arkasına sıralanmış odalar vardır. Avlunun çevresinde 32 oda vardır. Üst katta koridor çevresine sıralanmış basık tonozlu odalar bulunur. Buradaki süslemeler daha sonraki dönemde yapılmıştır.

Kervansaray 1965 yılında önemli bir restorasyon geçirir. Batıya bakan ön cephesi, hafif ileri taşırılmıştır. Altta beşik tonozlu derin bir giriş, üstte de kervansaray yöneticisine ait bir oda bırakılmıştır. Toplam 81 işyeri bulunmaktadır.

Erzurum Oltu Kalesi

OLTU KALESİ

İlçe merkezinde, Oltu çayının çizdiği yay içerisindedir. Savunmaya elverişli ve çok yüksek olmayan bir t epenin üstüne kurulmuştur.

Oltu kalesinin Urartu egemenlik sahasına girdiği zamanlarda askeri amaçlı olarak inşa edildiği düşünülmektedir. 1877-1912 yılları arasında kale, Rusların hakimiyeti altında kalır. 1878 Berlin Antlaşması ile, Oltu, Kars, Batum ve Ardahan ile birlikte Rus Çarlığına bağlanır. 1917 yılında Bolşevik ihtilali ile Ruslar buradan çekilir ve kale Ermenilere bırakılır. 1918 yılında bölge yine Anadolu topraklarına katılır.

Erzurum Oltu Kalesi

İlçenin en ünlü yapılarından olan Arslanpaşa Camisi mezarlığında bulunan vakfıye kitabe parçalarından: kale için para ve buğday vakfedildiği anlaşılmaktadır. Kale, iç ve dış kale bölümlerinden oluşur. Ancak günümüze sadece iç kale bölümü kalmıştır. Düzgün kesme taşla inşa edilmiştir. Güney yönden açılan bir kapısı vardır. Kale, gizli bir su tüneliyle Oltu çayına bağlanır. İç kale: alt yapıyı oluşturan doğal kayalığa uygun bir mimari form gösterir. Yüksek, sarp bir kayanın üzerinde bulunan iç kalenin güneyindeki girişine merdivenlerle ulaşılır. Kuzey yönde iki kule vardır. İç kalenin kuzey ve doğu surlarının birleştiği köşede, sırtını kuzey burca yaslamış, kare planlı Misri Zinnun’a ait bir türbe bulunur. (türbenin kime ait olduğu konusunda kuşkular vardır.) Türbenin tam karşısında bir tünel bulunmakta ve bu tünel Oltu çayına kadar inmektedir. Kalenin güneyinde bulunan bey konutları yıkılmıştır. Kuzeydoğu köşesinde, yonca planlı bir kilise (şapel) kalıntısı vardır. Ayrıca dikdörtgen planlı bir mescit alanı izleri de görülür.

Erzurum Oltu Aslanpaşa Camii

ASLANPAŞA CAMİİ

Oltu çayı kenarındadır.

1664 yılında Çıldır Atabeklerinden Kars Muhafızı Aslan Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimari olarak: Erzurum Lala Mustafa Paşa ve Gürcükapı Camilerine benzerlik göstermektedir. Osmanlı mimari sanatı açısından değerlendirildiğinde ise, Doğu Anadolu’daki en güzel örneklerden biridir. Bir külliye içinde planlanmıştır. Ancak doğudaki medrese hücreleri dışında, külliyenin diğer elemanları yıkılmıştır.

Erzurum Oltu Aslanpaşa Camii

Cami

Kesme taştan inşa edilmiş olan cami, üç gözlü bir son cemaat yeri ve tek kubbe ile örtülü bir ibadet alanından oluşur. Cami: yer yer süsleme unsurlarıyla zenginleştirilmiştir.

Erzurum Oltu Aslanpaşa hamamı

Hamam

Oltu kalesi surları dışındadır. 1664 yılında Aslan Paşa camiiyle birlikte, Mehmet Aslan Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1962 yılına kadar faal bir durumda iken günümüzde yıkılmış durumdadır. Sadece kare bir planı olan soyunma odasının bir kısmı durmaktadır.

Günümüzde hamam tam bir çöp yığını içindeki görüntüsüyle ilgisizlik abidesi olarak durmaktadır. Halbuki, bir zamanlar Sakalara, Selçuklulara, Karahanlılara, Osmanlılara hizmet vermiştir. 2015 yılında restorasyon kararı çıkmasına rağmen, hamam öylece kaderine terk edilmiştir.

 

MISRİ ZİNNUN TÜRBESİ

Oltu kalesi içindedir.

Türbede yatan zat: Çıldır Eyaleti kadısı Zinnun’dur. İsminin ilk bölümünde de yazıldığı gibi, “Mısırdan” gelen büyük bir kişi olduğu düşünülür.

Zinnun isimli bu kişinin şehit oluşuna dair yörede anlatılan bir rivayet var. Şöyle ki “Oltu 17’nci yüzyılda Çıldır Eyaletine bağlı sancak merkezlerindendir. Hacı Ali Paşa, Oltu Sancak Beyi olunca, Celali eşkıyasına ve Oltu’yu tehdit eden Gürcülere karşı Erzurum ve İstanbul’dan yardım ister. Ancak Erzurum’dan gönderilen 2000 kadar yeniçeri, Celali eşkıyasına katılınca, Hacı Ali Paşa, Çıldır Kadısı Zinnun’dan aldığı fetvaya dayanarak, Gürcülerle uzlaşır. Bundan sonra halkın desteğiyle Erzurum’dan gelen soygunculara karşı savaşa başlar. Narman yakınlarındaki ilk çarpışmalarda Hacı Ali Paşa şehit olur, emir komutayı Çıldır’dan gelen Kadı Zinnun alır. Askerin başında bizzat kılıç sallayarak çarpışmalara katılır. Fakat üstün soyguncu kuvvetleri karşısında başarılı olamaz. Üstelik Kesikköprü civarında ağır yaralanarak Oltu kalesine çekilmek zorunda kalır. İç kalede, 1655 yılında şehit olur.” Buraya defnedilir ve türbe yapılır. Hatta, çarpışma sırasında kafası kesildiği halde çatışmaya devam ettiği söylenir ve bu yüzden kendisine “Başını vermeyen şehit” ismi verilir.

Erzurum Oltu Mısri Zinnun Kümbeti

MISRİ ZİNNUN KÜMBETİ

İlçe merkezinde Aslan paşa Mahallesindedir.

Türbe, kapısı üzerindeki kitabeye göre 1226 yılında yapılmıştır. Silindirik gövdeli türbenin üstü, içten kubbe dıştan konik bir külahla örtülüdür. Türbe yöreye özgü kırmızıya yakın ve bej renkli taştan yapılmıştır. Kapısı kuzeydendir. Kümbete beş basamakla çıkılır. Kapı üzerinde kitabesi vardır. Kitabesinde yapım yılı olarak 1226 yazılıdır. Yatanın ismi tahrip edilmiştir. Kümbette: 3 pencere vardır. Bu pencerelerden biri: kaleye bakar. Diğeri sağdaki çeşmeye bakar. Üçüncüsü ise, eskiden değirmen olan yere bakar. Eskiden kale surları içinde kalan bu yerin, hemen arkasındaki büyük bir dağ var, dağın alt tarafında bir tepede bir çocuk aya izi bulunduğu söyleniyor. Yine söylentilerden devam edelim, bir söylenti daha, eskiden bu kümbet içinden kaleye giden bir tünel bulunduğu iddia ediliyor, ancak bu tünel bir süre önce kapatılmıştır. Kadı Zinnun türbesi kale içindedir, burada bulunan kümbete sadece kendisinin ismi verilmiştir. Yani kümbette herhangi bir mezar bulunmamaktadır.

Erzurum Oltu Rus Kilisesi

OLTU RUS KİLİSESİ

İlçe merkezinde Aslanpaşa Mahallesindedir. Kilise hakkında kesin bir bilgi yoktur. Ancak 1877-1878 yıllarındaki Osmanlı-Rus savaşından sonra: Rusların şehri istila ettiği dönemde yapıldığı kabul edilmektedir. Hatta ilk olarak Aziz Prens Alexander Newski adına, Mozdolsky Thirsk kazak birliği tarafından Mart 1882 tarihinde yapıldığı biliniyor. Kilise şehrin eteklerinde, alay ve kışla içerisinde inşa edilmiştir. Kars’ta bulunan halen Fethiye Camii olarak kullanılan eski Rus kilisesi ile aynı mimari tarza sahiptir. Sadece birisi daha siyah taşlardan, birisi daha sarı taşlardan yapılmıştır. Askeri kilise tarzındadır. Başlangıçta büyüklüğü 18 metre iken sonradan 35 metreye ulaşmış ve 250 kişi kapasitelidir. Kutsama töreni 17 Aralık 1909 tarihinde yapılmıştır. Kilisede sadece bir rahip görevliymiş.

Erzurum Oltu Rus Kilisesi

Mimari özellikleri

Kilise haç planlıdır. Dış görüntüsü ile oldukça dikkat çeken bir yapıdır. Kapılar, pencereler ve dışa taşan duvar payeleriyle oldukça hareketli bir yapıda inşa edilmiştir. Cepheler payeler ile kuzey ve güneyde altı, doğu ve batıda ise üçer bölüme ayrılmıştır. Cephelere açılan pencereler 90 x 50 cm boyutlarındadır. Çerçeve görüntüsü sunmaktadır. Batı yöndeki asıl giriş bölümü, saçaktan yukarı taşarak sekizgen kubbe kasnağına kare bir alt yapı oluşturur.

Erzurum Oltu Pernek İriağaç Oğlan Kalesi

PERNEK İRİAĞAÇ OĞLAN KALESİ

Oltu-Olur kara yolu üzerinde derin bir vadiye bakan kayalıklar üzerinde, birbirine 1.5 kilometre mesafede yapılmış iki kale bulunur. Pernek Kız kalesi ve Oğlan kalesi olarak adlandırılan bu kalelerin: İlçe merkezine uzaklığı 25 km kadardır. Kalelerin yapım tarihi hakkında bilgi yoktur.

Erzurum Oltu Pernek İriağaç Oğlan Kalesi

Oğlan Kalesi

Yolun solundaki kayalıklar üzerinde yükselir ve ovadan yüksekliği 100 metreyi bulur. Kalenin 4 burcu ve bir gözetleme kulesi bulunur. Kalenin girişi, kuzeydendir. Kalenin boyutları: 20 x 80 metredir. Çevresi sur duvarları ile çevrilmiştir. İçerisinde: yerleşim amaçlı mekanlar bulunur. Ayrıca: batı surlarına dayandırılmış, bir kilise kalıntısı bulunmaktadır. Kilisenin boyutları: 8 x 20 metredir. Kilisenin üst örtüsü tamamen tahrip olmuştur. Dikdörtgen planlı olduğu, kırmızı kesme taş ve moloz taş kullanılarak yapıldığı izlerden anlaşılır.

Erzurum Oltu Pernek İriağaç Kız Kalesi

Kız Kalesi

Oğlan kalesinin karşısında, Oltu-Olur kara yolunun sağındadır. Oğlan kalesine uzaklığı 600 metredir. Yerden 200 metre yükseklikteki yassı kayalıklar üzerine inşa edilmiştir. Kaleye “Pernek Kız Kalesi” denir. Kaleden aşağıya doğru devam eden güçlü surları, aşağı doğru inildikçe çift kademeli yapılmış, giriş kısmı kuzey yöndendir. Sur duvarları üzerinde görülen değişik yapım teknikleri, farklı dönemlerde onarım gördüğünü gösterir.

Erzurum Oltu Şato (Güney Kale)

ŞATO (GÜNEY KALE)

İlçe merkezine 34 km uzaklıktaki Alatarla (eski adı Hovak) köyündedir. Kale, köyün 2 km güneydoğusunda,  kara yolundan yaklaşık 2 km uzaklıkta, Akdağ eteklerindeki kayalıklar üzerine kurulmuştur. Konumu oldukça stratejiktir.

Tipik Orta Çağ kalelerine özgü konumu vardır. 12’nci yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Bizans veya Gürcü krallardan kalmış olmalıdır. Arkasını dağlara dayayarak savunma hattını güçlendirmiştir. Ön cephede tüm vadiye hakim durumdadır. Kalenin üzerine kurulduğu kayalıklar, vadiden 50 metre yüksektedir. Ön cephe nişlerle hareketlendirilmiştir. İki yandan 2 kule ile desteklenir. Giriş kapısı 25 metre yüksekliktedir. Orta Çağ kalelerinin girişinin hemen üstünde, üçgen biçimli, kızgın yağ dökme menfezleri bulunur. Bu kalede de aynı uygulama devam etmiştir. Ancak bu kalede, bu savunma düzeneği sadece giriş kapısı üstünde değil, batı duvarlarında da görülür. Günümüzde yıkılmış olan diğer duvarlarda da bu tür bir düzenek bulunduğu tahmin edilmektedir.

Yapının planlanmasında arazinin eğimi gereği, iki katlı bir düzenleme yapılmıştır. Alt katlar bodrum olarak kullanılmıştır. Güneydeki dar giriş kapısı bir antreye açılır. Bu antrede iki yanda, düzensiz yuvarlak planlı iki kule vardır. Doğu yönde bulunan burç içinde: duvarda tespit edilen izlere bakılarak buranın iki kat olduğu anlaşılır.

Birinci kat duvarında 50 x 50 x 50 cm boyutlarında, çok sayıda niş tespit edilmiştir. Burası muhtemelen hazine odası olmalıdır. Nişler içerisinde değerli hazinelerin saklandığı düşünülür. Orta avlunun kuzeybatısında, seyir terası amaçlı yerleştirilmiş, üç katlı bir yapı bulunur. Bu denli yüksek yapının sağlam duvarları: kesme taş değil, dere taşı ile yapılmıştır. Bağlayıcı olarak kireç katılmış, çakıl taşlarıyla oluşturulmuş bir harç kullanılmıştır.

Kale: hem ikametgah hem de savunma yapısı olduğu için, Orta Çağ feodal düzeni hakkında bilgiler verir.

Orta Çağda bu tür yapılar, hakimiyet altındaki çevrenin kontrolünü sağlamak için sağlam kayalıklar üzerine kurulmuştur. İçerisinde dini ve siyasi faaliyetler yürütülmüştür

Gelelim günümüze: bence burayı mutlaka gidin görün, masallardan çıkmış gibi bir görüntüye sahiptir. Tavan kısmı tamamen çökmüş olmasına rağmen yan duvarları sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Kalenin içindeki ardıç ağaçları hala sağlam olarak durmaktadır.

Erzurum Oltu Kuzey Kale-Manastır

KUZEY KALE (MANASTIR)

İlçe merkezine bağlı Alatarla (Hovak) köyündedir. Şato yani Güney Kalenin yanında Zivin dağının yamaçlarındadır. Daha çok Kuzey Kale adıyla bilinir. Ancak bu kalenin içinde, 10-11’nci yüzyıllarda bir manastır yapılmıştır. Yani burası aslında bir kale-manastır kompleksidir. Manastıra; bir çan kulesi ve bir zangoç odası da eklenmiş, kale duvarları ile, manastırın güvenliği güçlendirilmiştir. Bu manastırın yaklaşık 200 metre güneydoğusunda, yine Zivin dağı eteklerinde başka bir şapel kalıntısı vardır.

Erzurum Oltu Kineposi Manastırı

KİNEPOSİ MANASTIRI

İlçe merkezine bağlı ve ilçe merkezine 40 km uzaklıktaki Elmadüzü köyünün yaklaşık 500 metre güneyinde bir tepe üstündedir. Ortaçağ Gürcü kilisesi ve manastırıdır.

Manastır kilisesi, kuzeyi dik inen bir kayaya istinat duvarı örülerek yapılmıştır. Mimari özellikleri incelendiğinde yapı 10’ncu yüzyılın ikinci yarısına tarihlenir. Yerel malzeme kullanılarak inşa edilmiştir. Cephelerde kareye yakın dikdörtgen kesilmiş taşlar, oldukça düzgün sıralar halinde yerleştirilmiştir. Derzler kalındır. Üzerleri bazı yerlerde harç sıvalıdır. İşçilik oldukça özensizdir. Kilise, kubbelidir. Dıştan yaklaşık 11 x 9 metre boyutlarındadır. Haç planlı olarak yapılmıştır. Kubbenin tavandaki payelere oturduğu, geçiş elemanı olarak pandantif kullanıldığı tahmin edilmektedir. Kubbe ile örtülü merkez mekanın doğusunda, tonozlu bir yer bulunur. Günümüzde sadece, eksedrası, kuzeydoğu yan mekanı ve kuzeydeki ek mekanların doğu duvarı gelmiştir.

 

DUTLUK HARABELERİ

İlçe merkezine bağlı Dutlu köyü yakınlarındadır. Harabeler Dutlu dağı (Yasak Dağ) yamaçlarındadır. Burası antik şehir olarak kabul edilir. Burada: kilise, hamam ve büyük yapıların kalıntıları vardır, bunlara bakarak buranın önemli bir ticaret merkezi olduğu söylenir. Aralarında 1 km uzaklık bulunan iki mezarlıkta bulunan mezar taşları üzerindeki şekiller ve kabartmalar görülmeye değerdir.

Erzurum Oltu Dikilitaş

DİKİLİ TAŞ

İlçe merkezine bağlı Yolboyu (eski ismi Dölgah) köyü yakınlarında bir kazıda ortaya çıkmıştır. MÖ 9-10’ncu yüzyıllara ait olduğu tahmin edilmektedir. Bulunduktan sonra köyden alınan taş, ilçe merkezinde Meslek Yüksek Okulu bahçesine getirilmiştir. Ancak okul şehir dışında bulunduğu için, herkesin taşı görme imkanı olmuyordu. Bu yüzden taş ilçe merkezinde 25 Mart Gençlik Parkına getirilip yerleştirilmiştir.

Bence keşke getirilmeseydi veya koruma önlemleri alınsaydı. Taşı gördüğünüzde bana hak vereceksiniz, üzerine sprey boya ile yazılan yazıları görünce sinirlenmemek elde değil. Daha da ilginç olanı, dikilitaşın üzerine birileri spiral boya ile yazı yazıyor, birileri de bu yazıları “SPİRAL” ile kazıyarak temizliyor, bu ne demektir, yani taş spiralle kazınırken elbette zarar görüyor. Keşke getirmeseydiniz, çıktığı yerde yüzyıllardır öylece sağlam, tertemiz kalır iken taşın başına gelmeyen kalmamış.

Özellikleri

Üzerinde kabartma ve rölyefler işlenen taşın boyu 5 metredir. Taşın eni ise 2.70 metredir. Ağırlığı 6 tondur. Bunun bir dikili taş olduğu tahmin edilmektedir. Dikilitaşın Neolitik çağdan kaldığı düşünülür. Üzerinde bulunan kabartma ve güneş tasvirleri değerlendirildiğinde, dikilitaşın Saka Türklerine ait olduğu tahmin edilmektedir.

Erzurum Oltu Uzunoluk Mesire Alanı

UZUNOLUK MESİRE ALANI

İlçe merkezine bağlı Gökçedere köyünde Köroğlu Mevkiindedir. İlçe merkezine 17 km uzaklıktadır. Gökçedere köyüne ise 5 km uzaklıktadır.

Oltu ilçesinin tek mesire alanıdır. Ormanlık bir saha içindedir. (ardıç, karaağaç, sarıçam, meşe ve kavak ağaçları bulunur.) Burada: otopark, kır gazinosu, spor alanları, çocuk oyun parkı, kamelyalar, çeşme ve tuvaletler bulunur. Piknik yapmak için oldukça uygundur. Çünkü altışar kişilik 25 tane piknik masası bulunuyor. Orman İşletme Müdürlüğü burayı gayet güzel işletiyor. Burada yine Orman İşletmesine ait 6 yataklı küçük bir dinlenme tesisi bulunuyor.

Erzurum Oltu Gökkuşağı Tepeleri

GÖKKUŞAĞI TEPELERİ

Narman-Oltu arasındadır.

Bölge Alp Himalaya kuşağında yer almaktadır. Renkli tepelerin 45 milyon yıla yakın geçmişi vardır. Bu tepeler iklim şartları ve özellikleri, milyonlarca yıl süren erozyon gibi etkenler sonunda bu doğan hali almıştır. Tepelerin kırmızı rengini veren madde olan demir ve buna benzer minerallerin rüzgar ve erozyon ile birikmesi sonucu oluşmuştur. Oluşumla ilgili yer yer yeşil ve farklı renkler ihtiva eden renklerde söz konusudur. Bunlar da yine içindeki farklı minerolojik bileşenlere dayanmaktadır.

Erzurum Oltu Gökkuşağı Tepelir

Dünyada bu tepelerin benzeri olarak bilinen ve jeoturizme kazandırılmış oluşum, Çin sınırındaki Gökkuşağı dağlarıdır. Çin’in Gansu Eyaletinde bulunan Zhangye Danxia Milli Parkında bulunan Gökkuşağı Dağları, UNESCO Tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Oltu’daki oluşumun, oradan farkı ise daha genç oluşudur.

Erzurum şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Erzurum Narman

Erzurum Narman

Erzurum Narman, Erzurum arası uzaklık: 104 km. Narman-Erzurum arasında iki ana yol ile bağlantı bulunmaktadır. Narman, Oltu arası uzaklık: 33 km. Narman, Köprüköy arası uzaklık; 63 km. Narman, Tortum arası uzaklık: 43 km.

TARİHİ

Bizans döneminde yörenin ismi “Namurvan-Namervan” dır. Araplar döneminde yörenin ismi “İd” dir. 1877-1878 Osmanlı Rus savaşının ardından, bölge Rus hakimiyetine girer. 1917 Bolşevik devrimi neticesinde Ruslar yöreden çekilince Ermeniler, yörede her türlü vahşeti ve katliamı yaptılar. 18 Mart 1918 tarihinde Narman Ermeni vahşetinden kurtulur. Bu yüzden her yıl 18 MART tarihinde ilçenin Ermeni zulmünden kurtuluş günü olarak kutlanır, ancak bu arada hatırlatmakta yarar var, neden bu kurtuluş günleri gerekli sesi getirecek şekilde daha güçlü bir şekilde kutlanmaz? Cumhuriyet döneminde yöre Narman ismiyle anılır ve 1954 yılında ilçe olmuştur.

Erzurum Narman

GENEL

Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinin kesişim noktasındadır. Dağlık bir alandadır. Rakımı ortalama 1650 metredir. Yüksek dağların arasında kaldığı için iklim nispeten ılımandır. Karadeniz iklimine yakın bir iklim tipi görülür. İlçede yaşayanların başlıca geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır.

Erzurum Narman

GEZİLECEK YERLER

Erzurum Narman

PERİ BACALARI

Peri Bacaları, 2012 yılında Türkiye Milli Komisyonu tarafından UNESCO Dünya Geçici Mirası Listesine dahil edilmiştir.

Erzurum Narman

İlçe merkezinin güneyinde, Narman-Pasinler kara yolunun 7’nci kilometresindedir. Peri Bacalarının bulunduğu vadi, Amerika’da Colorado kanyonuna benzemektedir. Buradaki peri bacaları, Ürgüp’deki peri bacalarına nazaran daha kırmızıdır ve daha yaygın bir alana yayılmıştır.

Erzurum Narman

Peri bacaları, rüzgar ve su erozyonunun yıllar içinde kumlu toprağı aşındırmasıyla meydana gelmiştir. Kayalarda bulunan demir elementinin oksijenle tepkiye girmesi sonucu kırmızı renktedirler. Bu yüzden “Kırmızı Periler Diyarı” olarak da adlandırılır.

Erzurum Narman

Evet, burası olağanüstü güzel bir yer, gerçekten buralara yolunuz düşerse peri bacalarını gitmeden sakın bölgeden ayrılmayın, mutlaka buraya zaman ayırın güzelliği doyumsuz bir yer. Ancak, umarım en yakın zamanda, burada mevcut doğal yapıyı bozmadan alt yapı çalışmaları yapılır, özellikle konaklama tesisi bulunmaması büyük bir eksiklik, ama konaklama tesisini getirip tam kanyonun içine yapılmamasını umuyorum.

Erzurum Narman

BEŞ GÖLLER

İlçe merkezine 25 km uzaklıktadır. İlçe merkezinin güneyinde, Oltutepe köyü yaylasına 2 km uzaklıktadır. Değişik büyüklükte beş gölden oluşur. Eşsiz doğal güzellikleri ilgi çeker. Ormanı ve bitki örtüsünün güzelliği ile fotoğrafçılar tarafından yoğun tercih edilir.

KOCAKAYA GÖZETLEME KULESİ

İlçe merkezine bağlı Başkale köyünün 1.5 km doğusundadır. Vadiye hakim yüksek bir tepe üzerinde kurulmuştur. Tepenin morfolojisine uygun olarak yapılmış kalenin bazı sur duvarları ayaktadır. Kale duvarlarının iç ve dış yüzeyleri, düzgün kesme taş kaplama olup, duvar içleri kireç harçla karıştırılmış moloz taş dolguludur. Tepenin etrafını çepeçevre saran sur duvarlarının bazı kısımlarda 4 metre uzunluğunda ve 2.5 metre yüksekliğinde olduğu tespit edilmiştir. Kalenin batı eteklerinde çok sayıda amorf ve profil veren seramik parçalarına ve yoğun yerleşim izlerine rastlanılır. Seramik parçalarından kalenin Erken Tunç Çağından itibaren iskana uğradığı ve Orta Çağa kadar farklı kültürlere ev sahipliği yaptığı düşünülmektedir.

Erzurum tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.