Orhangazi, Bursa arası uzaklık: 45 km. Orhangazi, Gemlik arası uzaklık: 19 km. Orhangazi, İznik arası uzaklık: 41 km. Orhangazi, Gebze arası uzaklık: 58 km. Orhangazi, Yalova arası uzaklık: 29 km. Orhangazi, İstanbul arası uzaklık: 124 km.
TARİHİ
Yörenin en eski bilinen sahipleri Bitinyalılardır. MÖ 74 yılında ise bölgede Romalılar hakimdir. 365 yılında, Orhangazi büyüyerek kent olur. 395 yılında ise, Bizans hakimiyeti vardır. Bu dönemde kentin ismi “Basilinapolis” dir ve bu kent, günümüzde şehrin bulunduğu alanda kurulmuştur. 1085-1097 yılları arasında Anadolu Selçuklu devleti ve 1024-1261 yılları arasında ise İznik Bizans İmparatorluğu egemenliği görülür. Eski Orhangazi yerleşimi, göle daha yakın bir yerdedir.
1332 yılında bölge Orhan Bey tarafından fetih edilir. 1362 yılında, 2’nci Osmanlı Padişahı Orhan Bey tarafından burada yerleşim yeri kurulur. Orhan Bey: bu yerleşim yerinde kendi adına bir cami ve hamam yaptırır, civardaki Türk aşiretlerini buraya toplar. Pazarköy adını alan bu yerleşim, o sıralarda İznik’e bağlıdır. 1879 yılında Pazarköy, bucak olur. 1880’lerde Kafkasya ve Rumeli’den gelen muhacirler buraya yerleşirler.
1893 yılında ise Bursa iline bağlı bir ilçe merkezi olur. Pazarköy’ün ismi, 1913 yılında kurucusu Orhanbey’e istinaden “Orhangazi” yapılır. 20 Eylül 1919 tarihinde, Yunanlılar tarafından yapılan işgal sırasında, Orhangazi tamamen yakılır. Çünkü Yunan işgalinde halkının yurtseverliği nedeniyle düşmanın içeri sokulmasına bir hayli engel olmuşlardır. 10 Eylül 1922 tarihinde ise Orhangazi düşmandan kurtarılır. Ancak kasaba tamamen yakıldığı için, ilçe merkezi bir süre Gürleye taşınır.
1951-1974 yılları arasında, eski Yugoslavya, Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya’dan gelen Pomaklar, ilçe merkezinde Hürriyet mahallesini oluştururlar. Trabzon başta olmak üzere, Doğu Karadeniz bölgesinden de göçler gelir. Takip eden süreçte, özellikle Bursa-Yalova karayolunun öneminin artmasıyla, ilçe son yıllarda hızla gelişim gösterir ve kenarındaki ovanın verimliliği de bu gelişimi hızlandırır.
GENEL
İlçede ekonominin bir kolu tarıma dayalıdır. İlçede önemli oranda zeytin üretilmektedir. Ayrıca ilçede 50 adet ruhsatlı balık teknesi vardır ve ruhsatlı su ürünleri avcılığı yapılmaktadır.
ORHANGAZİ MESLEK YÜKSEK OKULU
Bursa Uludağ Üniversitesine bağlıdır. Belediyeye ait binada faaliyet sürdürmektedir. İlçede 2 öğrenci yurdu (kız-erkek) vardır. Yeniköy semtinde, okul için yeni bir bina yapılmaktadır.
ZEYTİN FESTİVALİ
Her yıl geleneksel olarak Kasım ayının ilk günlerinde İlçe merkezinde zeytin festivali düzenlenir.
ORHANGAZİ GEDELEK TURŞU FESTİVALİ
Geleneksel festival her yıl Ağustos ayı sonunda yapılır.
NE YENİR-NE SATIN ALINIR
Buraya yolunuz düşerse mutlaka İnegöl köfte yiyin, yol kenarındaki zeytincilerden kuru sele zeytin satın alın, Gedelekten ise turşu satın alın.
GEZİLECEK YERLER
ORHANGAZİ TARİHİ HAMAM
Orhangazi ilçesinde 1330 yılında Osmanlı Sultanı Orhan Bey tarafından yaptırılan cami ve hamamdan, hamam günümüze ulaşmış, ancak camiden bir eser yoktur. Cami, 1922 yılındaki işgalde Yunanlılar tarafından yakılarak yok edilmiştir. Caminin minaresi, 1935 yılına kadar sağlam kalmış iken, o dönemin belediyesi tarafından yıkılarak açık alan (Cumhuriyet alanı) yaptırılmıştır.
1993 yılında Cumhuriyet alanının düzenlemesi sırasında, anılan caminin temelleri bulunmuştur. Buna göre, cami 17.50 x 22.50 metre boyutlarında, üzeri kubbeli bir yapıdır. Yok olan caminin yanında bulunan tarihi hamam, Selçuklu ve Osmanlı mimarisi izlerini taşır. Hamam: Orhangazi tarafından yaptırılan külliyeye ait bir yapıdır.
Ancak son derece küçük bir örnektir. İşgal yıllarında cami gibi hamam da tahrip edilmiştir. Hamamın halen içinde bulunan karşılıklı iki kurna, Orhan Bey dönemine aittir. Hatta 1975 yılına kadar faaliyetini sürdürmüştür. Bugün ise, anıt olarak tescil edilerek komuta altına alınmıştır.
NADİR PİKNİK ALANI
Hamzalı yolu üzerinde çam ve meşe ağaçlarıyla kaplı, doğal su kaynağı bulunan bir mesire alanıdır. 2005 yılında hizmete kazandırılmıştır aynı zamanda Orhangazi ilçesinin suyu buradan karşılanır. Orhangazi Belediyesi tarafından düzenlenmiştir. Yaz aylarında oldukça kalabalık olur.
KARSAK DERESİ KÖPRÜSÜ
En az 2000 yıllık olduğu tahmin edilen bu köprü, Karsak Mahallesi altında bulunmuştur. Köprü, Orhangazi ilçesinden gelip Gemlik’te denize dökülen Karsak deresi üzerindedir. Köprü şu anda yoğun bir orman tabakası içinde bulunmaktadır, yani ulaşım oldukça zordur, sanırım bir zaman sonra burayı turizme açarlar ve ziyaretçilerin gidip görme şansı olur.
GÜRLE KÖYÜ (ESKİ KÖY)
Gürle köyü, İznik gölü kıyısında dağlara doğru bir yamaçta kurulmuştur. Karadeniz’i aratmayacak ölçüde yoğun yeşillikler içindedir. Cenevizlilerden itibaren bilinen bu köy, adını o dönemde İtalyanca “mercan” anlamına gelen “Corolla” dan almıştır. Bizans döneminde, burada “Krollo kalesi” varmış. Orhan Gazi, bu kaleyi fetih ettikten sonra, Osmanlıların kuruluş yıllarında Gürle kazası, Bursa-İznik yolu üzerinde önemli bir konaklama yeri olarak kullanılmıştır.
Ayrıca, yine burada Orhan Gazi tarafından, cami, hamam ve handan oluşan bir külliye yaptırılmıştır. Ancak: zaman içinde burası yani Eski köy, önemini kaybeder ve 2 km uzaklıkta “Yeni Gürle Köyü” kurulur. Yeni Gürle köyü, ticaretin geliştiği bir merkez olur ve Eski Gürle köyü: dut ağaçları, enginar tarlaları, zeytinlikler, sokakları ve mimarisi ile görsel bir şölen havasına kavuşur.
Köyde eski bir kilise kalıntısı vardır. Kilise 1882 yılında Yunanistan’dan gelip Gürle köyü yakınında iskan edilen Gayrimüslim Gürle köyünü kuran Ermeniler tarafından yapılmıştır. Kilisenin örtüsü, günümüzde tamamen yıkılmış durumdadır, sadece duvarları görülür.
Temellerine göre kilisenin 31.50 x 13 metre ebatlarında olduğu anlaşılır. Yapının duvarları tuğla ve moloz taşla örülmüş, içinde bir sütun kaidesi vardır. Günümüzde yapının içi: evsizler tarafından işgal edilmiş, ikamet için kullanılmaktadır. Yine Gürle köyünde, eski bir manastır günümüzde hamam olarak kullanılmaktadır.
AKHAREM (ESKİ KÖY)
Akharem köyü, ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Köyün bu ismi almasının sebebi, bir Osmanlı saray ağasının mülkü olmasıdır. 8’nci yüzyılda Bursa şehir sicillerinde köy İznik’e bağlı olarak gösterilmektedir. Köyde ana geçim kaynağı zeytinciliktir. Köyün turistik yönü, tarihi Osmanlı evleri bulunmasıdır.
SÖLÖZ MAHALLESİ
İlçe merkezine bağlı belde, İznik gölünün güney kıyısında, göle 1.5 km uzaklıkta, ilçe merkezine ise 16 km uzaklıktadır. Kasabanın antik coğrafyadaki ismi “Pthapolis” dir. Eski Yunan kaynaklarına göre, Argonotlar’dan Thassos tarafından kurulmuştur. Argonotlar, bu bölgeye geldiklerinde bir mola sırasında, Thassos’un yakın dostu olan Soleis, ümitsiz bir aşk sonucu, kendini Kocadereye atmış ve yaşamına son vermiştir.
Bu nedenle, Kocadere’ye “Soleis” ismi verilmiştir. Thassos’da, derenin kenarında “Pthapolis” ismiyle bir kent kurmuştur. Pthapolis ismi “Apollon yurdu” demektir. Köyde: kuruluşun ardından Soleis’in kardeşleri bırakılmıştır. Günümüzdeki beldenin isminin, Soloeis çayının hemen kıyısında kurulu olması nedeniyle buradan geldiği düşünülmektedir. Osmanlı döneminde kasabanın ismi “Müslüman Sölüz” dür. Sultan Orhangazi, kasabada bir mescit yaptırmıştır. Kurtuluş savaşı sırasında, kasaba kısmen yakılmıştır.
1945 yılında bölgede arkeolojik yüzey araştırmaları yapılmış ve yerleşmenin Kalkaolitik çağa kadar uzandığı anlaşılmıştır. Araştırmada, çok eski yerleşim yeri kalıntısı ve köyün bulunduğu alanda bir höyüğe rastlanmıştır. Köyün içinden geçen derenin civarındaki höyüğün tarihi, taş devrine kadar iner.
GEDELEK KÖYÜ
Gedelek köyü, yeşillikler içinde şirin bir yerdir. İlçe merkezine 6 km uzaklıktadır.
Gedelek köyünün en önemli özelliği turşuculuktur. Burada turşuculuk sektör haline gelmiş, iç piyasa dışında yurt dışına ihracat da yapılmaktadır. Diğer önemli geçim kaynağı zeytinciliktir.
Köyde, üst kesimde çıkan Pınarbaşı suyu önemlidir. Bu su ile, turşu üretimi yapılır, kalan kısmı ile bahçeler sulanır ve suyun kaynağı çevresindeki yeşil alan, piknik yeri olarak kullanılır. Suyun başında tarihi büyük çınar ağaçları bulunur. Bölgede bulunan Dede Bayırı ve Karşı Bayır denen iki tepede ise, iki ermiş dedenin yattığı rivayet edilir.
KATIRLI DAĞI-GÜRLE DAĞI
Katırlı dağının en yüksek tepesi Gürle tepesidir ve 1283 metre yüksekliktedir. İznik gölü kıyısında yükselir. İznik gölünün tüm kıyıları, bir bütün olarak görülebilir. Ayrıca, Gürle dağı, trakking ve dağ sporları için elverişlidir. Ayrıca yine burada yamaç paraşütü yapılır.
ILIPINAR HÖYÜĞÜ
İlçe merkezine bağlı Topselvi köyünde, ilçe merkezine 1.5-2 km uzaklıktadır. İznik gölünün 2 km batısındadır.
Yerleşim alanının çapı 250 metre, yüksekliği 3 ile 10 metre arasında değişmektedir. Alanın toplam büyüklüğü ise 2.5 hektardır. Burada ilk kazılar 1948 yılında yapılmıştır. Burada yapılan kazılarda; geçmişi MÖ 5400 yıllarına dayanan; dünyanın en eski eşyaları ve mezarları tespit edilmiştir. 1987-1995 yılları arasında yapılan ikinci dönem kazılarında da : ilk yerleşim düzeni ve kullanılan aletler ve eşyalar bulunmuştur. Höyükte yapılan kazılarda: tepenin en üstünden ama toprağa kadar 10 tabaka tespit edilmiştir.
1’nci tabaka: MS 6’nci yüzyıl sonu ile MS 7’nci yüzyıl başına tarihlenen ve höyüğün her tarafına kaplayan mezarlık tabakasıdır. Bu mezarlığın, Orhangazi’deki Bizans dönemi yerleşkesine ait olduğu düşünülmektedir. Burada yaklaşık 200 mezar çıkarılmıştır. 3’ncü tabaka: Tunç çağı sonuna tarihlenir, silo ve çöp çukurları bulunur. Aynı dönemde burada bulunan mimari yapılar, Bizans mezarlığı nedeniyle yok edilmiştir.
4’ncü tabaka, yine eski bir mezarlık tabakasıdır. Burada 40 mezar bulunmuş ve mezarlarda hocker biçiminde yatırılmış ölülerin yanında, mezar hediyesi olarak konmuş kap ve bakır nesneler bulunmuştur. Bu mezarlar, MÖ 4 bin yılı sonlarına tarihlenmektedir. 5’nci tabaka, büyük çöp çukurları, çanak çömlek parçaları bulunur. 6’ncı tabaka, MÖ 5 bin yılının ikinci yarısına tarihlenir. 6’ncı tabaka, yangın geçirmiş kerpiç tabakadır. MÖ 5 bin yılının ilk yarısına denk gelir. 10’ncu tabaka: Hacılar ve Fikirtepe kültürünün olduğu son Neolitik çağ tabakasıdır. MÖ 6 binli dönemin sonuna tarihlenir.
İZNİK GÖLÜ
İznik gölünün yüzde 51’lik bölümü, ilçe sınırları içindedir. Yani gölün batısı Orhangazi ilçesi ve doğusu ise İznik ilçesiyle çevrilidir. Göl: doğu batı yönünde 32 km uzunluktadır. Genişliği ise 20 km dir. Gölün en derin yeri 65 metredir. Suyu tatlıdır. Denizden 85 metre yükseklikte olan gölün batısından bir kanal ile Gemlik körfezine akan bir dere bulunur.
Gölde: yayın, kerevit ve sazan avcılığı yapılır. Göl suyu ile, İznik ve Orhangazi ovaları sulanır. Göl çevresinde: doğal güzellikler mesire/piknik yeri olarak kullanılır. Çünkü yoğun yapılaşma yoktur.
KERAMET KÖYÜ
Yalova istikametinden Ilıca’ya Bursa kara yolu kullanılarak gidilir. Orhangazi’ye gelindiğinde şehir merkezindeki ışıklardan sola doğru İznik istikametine dönülür, bu güzergah takip edilerek yol üzerindeki Keramet köyü geçildikten sonra Ilıca’ya ulaşılır. İlçe merkezine 18 km uzaklıktaki Keramet köyünde, doğal ılıca vardır. Doğal bir havuz görüntüsündeki Ilıcada kayaların arasından devamlı kaynayan su bulunur.
Sodalı olarak bilinen bu suyun içinde bulunan mineraller, cilt ve deri hastalıklarına iyi gelir. Ilıca, doğal Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü: İznik gölü ve Ilıca arasında sadece 200 metre uzaklık vardır ve bu özelliği nedeniyle, Ilıca koruma altına alınmıştır. Buraya giderseniz, gerek kaynak suyunu kullanabilir ve gerekse İznik gölü manzarasını izleyebilirsiniz.