Batman Gercüş, Batman il merkezine 59 km, Diyarbakır il merkezine 160 km, Mardin il merkezine 80 km uzaklıktadır.
TARİHİ
Yakup Manastırı Tarihine göre: MS 400 yıllarında Kefergevson’un Gercüş’e yerleştiği söylenir. Ancak yöredeki ilk yerleşimcilerin daha önceki tarihlere kadar gittiği bilinmektedir. Kesin olarak kanıtlanmasa da, Gercüş ilçesinin ilk kurulduğu yer: MÖ 3000 yıllarında, Gıre Tılhabste’dir. Gercüş ovasında, Tılhabste yanında diğer yerleşim yerlerine bakıldığında: Hisar kasabası güneyindeki höyük, MÖ 7000 yıllarına tarihlenmektedir. Gercüş bölgesinde, tarihi süreçte bilinen tek husus Hurrilerdir ve bunların MÖ 3000 yıllarında bölgeye yerleşmiş olmalarıdır. MÖ 1240 yılında bölgede hakimiyet kuran Asurlular, Gercüş’ün de içinde bulunduğu bölgeyi MÖ 774 yılına kadar yönetmişlerdir. Gercüş ovasında bulunan Zoravaya denen yerde bulunan Asurlulara ait mühür ve tablet, Mardin Müzesinde sergilenmektedir. Gercüş, 1926 yılında ilçe statüsü kazanır. 1990 yılında Mardin iline bağlanan ilçe, Batman yeni il statüsü kazanınca Batman’a bağlanmıştır.
Gercüş isminin kaynağı: çeşitli rivayetler vardır. Bu konudaki tek yazılı kaynak, bugün Midyat’a bağlı bir köy olan Barış tepede bulunan “Yakup Manastırı Tarihi” isimli kitaptır. Köyün eski ismi “Şügrin, Selha” dır. Buralarda geçmişte yoğun olarak Süryaniler yaşarmış. Midyat ve civarında “kefer” le başlayan birçok köy ismi vardır. Süryanicede “kefer” köy demektir.
Buna göre: MS 400 yıllarında Şügrin yöneticisi olan Kefergevson, bazı insanları öldürmek isteyince, halkta oluşan tepki yüzünden Şügrin’i terk etmek zorunda kalır. Bugünkü Gercüş’ün bulunduğu yere gelir yerleşir. Gercüş isminin, Kafergevson’dan geldiği söylenir. Çünkü bugün kullanılan ismiyle benzerlik göstermektedir. Bir diğer söylentiye göre, ilçenin isminin kaynağı: “Şahmar” isminden gelir. “Şah” hükümdar-yöneten, “Mar” ise yılan anlamındadır. Buna göre: Şahmar, yılanların hükümdarı, kralı anlamına gelir. Bu da, Gercüş’te yaşayan “yılan efsanesi” nden gelmektedir.
GENEL
Gercüş ilçesi, dağların kuzey eteğinde kurulmuştur. Çevresi dağlarla çevrili, 850 metre rakımlı platoda konumlanmıştır. İlçede karasal iklim hüküm sürmektedir.
GERCÜŞ MEZRONE ÜZÜMÜ
Dünyada şeker oranına en yüksek üzüm türüdür. Kalitesi ve ince kabuğu ile ağızlarda tat bırakan mezrone üzümü, bağlarda toplandıktan sonra özel havuzlarda sıkılarak üretilen şıra yapılıyor.
Sıra dinlendikten sonra özel kazanlarda kaynatılıyor. 4-5 bidon üzüm şırasından, bir bidon pekmez elde ediliyor. Pekmezin dışında cevizli sucuk ve pestil yapılıyor. Ayrıca: sofralık üzüm olarak da kullanılmaktadır.
GEZİLECEK YERLER
İlçe tarihi özelliklerinin pek fazla olmadığı bir yerdir. Buraya yolunuz düşerse özellikle Kırkat göleti mesire alanına uğramanızı öneririm, başkaca bir tarihi yer yok.
TARİHİ HÜKÜMET KONAĞI
Tarihi konak, ilçe merkezinde bulunan tek tarihi eserdir. Yaklaşık 100 yıllık olduğu düşünülüyor. Hisar caddesi üzerinde bulunan ve 1926 yılında ilçe statüsü kazanınca 1927 yılında yapılmıştır. Sonra: Askerlik Şubesi, PTT, Cezaevi, Jandarma karakolu olarak kullanılmıştır. Ancak tarihi bina, 2000 yılında terk edilmiş ve 20 yıldan bu yana atıl durumda durmaktadır. Restorasyon çalışmaları sürdürülmektedir. Yenileme çalışmalarının ardından tekrar Kaymakamlık binası olarak kullanılacakmış.
KIRKAT GÖLETİ MESİRE ALANI
İlçe merkezine 8 km uzaklıktaki Kırkat göleti, 1985 yılında DSİ tarafından sulama amacıyla yapılmıştır. Dicle havzasında bulunmaktadır. Gölet nehir deresi üzerine inşa edilmiştir. Yağışların ardından gölet doluluk oranı yüzde 100 olunca, taşarak adeta şelaleyi andırır.
Gölet kıyısında, 13 dönümlük arazi, mesire alanı olarak düzenlenmiştir. Burada: iskele, giriş kapıları, piknik masaları, kamelyalar, barbeküler, banklar, kıyı ve yürüyüş yolları, çocuk oyun parkı alanları düzenlenmiştir.
AYAK İZLERİ
İlçe merkezine bağlı 25 km uzaklıktaki Çiçekli köyün bulunan kayalıklardadır. Burası “Pike Nebi” vadisidir yani “Peygamber vadisi” olarak bilinir. Köyün kayalıklarında bulunan ayak izleri, bölge halkı tarafından “Nebi’nin ayak izleri” diye isimlendiriliyor. Burada bulunan ayak izlerinin de “Peygamberin ayak izleri” olduğuna inanılıyor. Ayak izlerinin bulunduğu yerin 200 metre yakınında bir kilise kalıntısı bulunuyor.