Balıkesir Bigadiç

Balıkesir Bigadiç

Balıkesir Bigadiç: Bigadiç, Balıkesir il merkezine 38 km uzaklıktadır. Bigadiç, Sındırgı arası: 41 km. Bigadiç, Simav arası: 100 km.

TARİHİ

Bölge birçok uygarlık tarafından egemenlik alanı içinde dahil edilmiş, ancak özellikle Karesi Beyliği ve Osmanlılar zamanında iskan görmüştür. Bigadiç tarihi süreç içinde birçok isim almış ve son olarak Bigadiç ismi kullanılmıştır. Karesi Beyliği tarafından imar edilen şehir, bu beyliğin kervan yolları üzerindedir. Ayrıca askeri amaçlar içinde kullanılıyordu.

Osmanlı zamanında bölgenin merkezi büyüyerek önemli bir kültür merkezi oldu. Cami, han, hamam ve medrese gibi birçok eser yapıldı. Meşrutiyet döneminde, yerli halk, mültecilerin iskan edilmesine karşı çıkınca, ilçe statüsü Padişah tarafından Balya’ya kaydırıldı ve uzun yıllar bu şekilde sürdü. 1942 yılında yaşanan deprem sonucunda şehir tamamen harap olunca daha sonra yeniden imar edildi. 1943 yılında ise İlçe merkezine dönüştürüldü.

Bigadiç isminin kökeni

Bugün Bigadiç olarak bilinen yerin ilk ismi “Didi Moti He” dir. Daha sonra Helen dilinde “Samanlar” anlamına gelen “Akhyra” sözcüğüne “Ous” eki eklenerek “Akhyraous” olmuştur. Daha sonra bu isim Bizans döneminde “Bigadia” olarak kullanılır. Bizans’ın son dönemlerinde, Bergama kralının oğlunun ismi olan “Bigados”, ilçeye verilmiş “Bigadiç” isminin kökenidir.

GENEL

Simav çayının geçtiği ilçe, Bigadiç ovasının doğu kenarında kurulmuştur. Oldukça dik meyilli sırtların batıya bakan eteklerindedir. İlçe arazisi, Simav çayının açtığı derin ve yer yer genişleyen küçük ovacık halini almış vadi ve bu vadinin doğusunda bulunan Alaçam dağlarının batıya bakan yamaçlarında yerleşiktir.

İklim olarak: Marmara ve Ege bölgesi iklim geçiş yerindedir. Buna bağlı olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ise zaman zaman kar yağışlı, bazen kurak geçer. Bigadiç ovası yüksek tarım kapasitesine sahiptir. Özellikle sebze üretimi üst seviyededir. Hayvancılıkta ise, yumurta tavukçuluğu ve etlik tavukçuluk yapılan yüzlerce tavukhane vardır.

BOR

1950 yılında bir amatör madencinin topladığı örneklerin kolemanit olduğunun anlaşılması üzerine, yörede “bor” yatakları bulunmuştur. Aramaların başlamasıyla bölge hızla gelişmiş, Türk ve Fransız şirketleri tarafından kısa sürede 17 tane ocak açılmıştır. Türkiye, 1955 yılında dünya Bor üretiminde yüzde 3 olan payını, 1977 yılında yüzde 39 seviyesine yükseltmiş ve günümüzde ABD’nin en büyük rakibi konumuna gelmiştir.

Çünkü Türkiye’de bilinen başlıca borat yatakları, dünya rezervinin yüzde 60-70’ine sahiptir. Türkiye rezervinin yüzde 37’si Bigadiç bölgesindedir. Bor mineral ve bileşikleri, dünyada birçok alanda kullanılmasına rağmen, ülkemiz içinde kullanılması kısıtlıdır.

Balıkesir Bigadiç Eti Bor Bigadiç İşletme Müdürlüğü

ETİ BOR BİGADİÇ İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ

Müessese müdürlüğü, ilçe merkezinin 12 km kuzeydoğusunda Osmanca köyündedir. Cevher üretim faaliyetlerinin sürdürüldüğü burada, üretim tesislerine ilaveten idari tesisler, personel için sosyal tesisler, lojman, misafirhane ve lokal vardır. Tesislerde çalışanlar, ilçe ekonomisine katkıda bulunmaktadır.

YAĞCIBEDİR HALILARI

18’nci yüzyıldan itibaren Karesi Sancağında görülmeye başlayan yağcı Yörükleri, Ahmet Refik Paşa tarafından 1862-1864 yılları arasında Bigadiç’e yerleştirilirler. Bu Yörükler: hayvancılık ve dokumacılıkla meşgul olurlar. Özgün motifleriyle hali, kilim, heybe, çuval, keçe, çul ve kepenek yaparlar. Özellikle halı dokumacılığına yönelmişlerdir. Bigadiç yöresinde en çok Kayalıdere köyünde dokunan Yağcıbedir halılarının en büyük özelliği: renk ve desenleridir.

Desenlerde bazı değişiklik görülse de, renkler yüzlerce yıldır hemen hiç değişmemiştir. En çok talep gören ve üretilen çeşidi yolluklardır. Bunlar çoğunlukla çift kompozisyonludur.

Çeşitli bitkiler ve bazen hayvan motifleri kullanılır. Halıların yüzyıllardır değişmeyen renkleri: gök (lacivert), al (kırmızı), beyaz ve siyahtır. Ancak daha önce bitkilerden elde edilen boyalar yerine, günümüzde daha çok kimyasal boyalar kullanılmaktadır.

Balıkesir Bigadiç

NE YENİR

Yöresel lezzet olarak ilk önerim “Güveç” tir. Beldede her kasap dükkanında bir fırın vardır ve bu fırın odun közü ile kızdırılır. Bu fırınlarda, Bigadiç’e özgü göveç pişirilir. Toprak güveçte hazırlanan yemek oldukça lezzetlidir.

Balıkesir Bigadiç

Yemekten sonra tatlı düşünürseniz, tamamen koyun peynirinden yapılan höşmerim olabilir.

AKKAYA İÇME SUYU

İlçe merkezine 25 km uzaklıkta bulunan Akkaya içme suyu kaynağı, Belediye ve halkın çalışmalarıyla ilçe merkezindeki 150 yerde yapılan çeşmelerden akmaktadır. Akkaya içme suyu, ülkemizdeki memba suları arasında en tatlı olandır.

BİGADİÇ HELVASI

Bigadiç’te geleneksel meslekler arasında helvacılık’da gelmektedir. Tahin helvası yanı sıra susamlı helva ve taş helva, ilçede yapılır. Tahin helvası “Bigadiç helvası” adı altında bütün çevrede satılmaktadır.

GEZİLECEK YERLER

Balıkesir Bigadiç Kasımpaşa Camisi

KASIMPAŞA CAMİSİ

İlçe Merkezinde Belediye caddesindedir.

Kanuni Sultan Süleyman vezirlerinden Cezerizade Kasım Paşa tarafından 1549 yılında yaptırılmıştır. Tamamen kesme taşlardan yapılan cami, birkaç defa tamir olmuşsa da minaresi orijinal hali ile günümüze gelmiştir. Yapıldığı dönemin tüm mimari özelliklerini yansıtan Kasım Paşa Camisinin duvarlarında 1901 tarihli levhalarda hat sanatının değişik örneklerini görmek mümkündür. Cami, günümüze ibadete açıktır. Ancak yakın zaman önce camide bulunan tarihi sancak, caminin kapısının kilidi kırılmış ve çalınmış, sancak daha sonra bir başka caminin bodrumunda bulunmuştur.

Balıkesir Bigadiç Kasımpaşa Camisi

Tarihi sancak, Kasımpaşa camisinin minberinde asılıdır. 1908 yılında Edirne’den getirilen sancak, Bigadiçli muvazzaf askerler tarafından, aralarında para toplayarak Edirne Kız Mektebine yaptırılmıştır.

Balıkesir Bigadiç Yeşilli Cami

YEŞİLLİ CAMİ

İlçe merkezinde: Kuyu Mahallesi Tosunpınarı Caddesindedir.  

1715 yılında Bigadiçli Çavuşzade İsmail Ağa tarafından yaptırılmıştır. Cami düzgün haç planlıdır. Minaresi kuzeydoğuda bulunan caminin son cemaat yeri, 6 sütunludur ve caminin kuzeyindedir. Cami, bugüne kadar üç kere onarım görmüştür.

Balıkesir Bigadiç Müze ve Kültür Evi

BİGADİÇ MÜZE VE KÜLTÜR EVİ

Müzenin bulunduğu bina, 1942 yılında deprem sonrasında Tekel idaresi için yapılmıştır. Bina yeniden düzenlenerek müze haline getirilmiş ve 2001 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Balıkesir Bigadiç Müze ve Kültür Evi

Müze üç bölümden oluşmaktadır.

Kuvay-i Milliye Bölümü: burada Kuvay-ı Milliye Hareketi içinde özel yeri olan Balıkesir’in Bigadiç ayağına ilişkin objeler ve fotoğraflar sergileniyor.

Arkeoloji Bölümü: Burada ilçe merkezine 18 km uzaklıkta bulunan Ancyra antik yerleşim yerine ait kalıntılar sergileniyor.

Etnoğrafya Bölümü: Burada son 200-300 yıllık zaman kesitinde günlük yaşama dair öğeler sergileniyor.

Müzede ilaveten, toplantı salonu, seminer ve sergiler için kullanılan bir salon bulunuyor.

Balıkesir Bigadiç Hisarköy

HİSARKÖY

Hisarköy, ilçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Yolu asfalttır.

Hisar veya Asar: kelime olarak Arapça kökenli birer kelime olup anlamı “eserler” veya “kale” demektir. MS 200 yıllarında bölgede büyük bir deprem yaşandığı ve Hisarköy’deki kentin bu depremde önemli ölçüde zarar gördüğü ve deprem sonrası kentin büyük ölçüde boşaltıldığı düşünülmektedir. Günümüzde, köyün çevresi antik kalıntılarla doludur.

Balıkesir Bigadiç Hisarköy

Ayrıca bir kaplıca tesisi vardır. Köy içinde: tüneller, tonozlu köprü, tiyatro ve yazılı taşlar dikkate alındığında, buranın Roma döneminde, önemli bir kaplıca merkezi olduğu tahmin edilmektedir.

Balıkesir Bigadiç Hisarköy Kaplıcaları

Hisarköy Kaplıcaları

Kaplıcanı bulunduğu bölgede yukarıda söz ettiğim gibi, Roma ve Bizans dönemlerine ait harabeler vardır. 1991 yılında İl Özel İdaresi tarafından yeni modern tesis inşa edilmiştir. Burada bulunan kaplıca suyunun en büyük özelliği: termonineralli su olması ve selenyum ihtiva etmesidir. 98 derece çıkan jeotermal su sayesinde, Bigadiç ilçesinin merkezi ısıtma sistemi 2005 yılında hizmete girmiştir.

Kaplıca olarak kullanılan suların beş tane kaynağı vardır. Bunlardan: kükürtlü olan su kaynağı 58 derece sıcaklıktadır. Çelikli su kaynağındaki suyun sıcaklığı ise 75 derecedir. Çamaşırlık suyu kaynağının su sıcaklığı 75 derecedir ve bu su, çamaşırlık denen mahalleye akar.

Balıkesir Bigadiç Hisarköy Kaplıcaları

Köyün 500 metre kuzeyinde çıkan acı suyun sıcaklığı 29 derecedir. Yukarı çeşme mevkiinde bulunan kokar suyun sıcaklığı 50 derecedir. Kaplıcanın suları gerek içmece ve gerekse banyo olarak kullanılır. Banyo olarak kullanıldığında: romatizma, deri ve kadın hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Termal sular içildiğinde ise: mide ve bağırsak hastalıklarına, hazımsızlığa iyi gelir. Ayrıca çamur banyosu da yapılabilir.

BİGADİÇ KALESİ

İlçe merkezinin doğusunda bir tepe üzerindedir. Bizans döneminde, 9’ncu yüzyıldan kalan kale, Bizans döneminde “Achyraos” kalesi olarak da bilinir. Oldukça fazla tahribata uğrayan kalenin dış surlarının bir kısmı sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Kale, Yunan işgali sırasında karargah olarak kullanılmıştır. Kale günümüzde harabe halindedir, umarım ileride restorasyon yapılarak turizme kazandırılır.

Balıkesir Bigadiç Yörücekler

YÖRÜCEKLER

İlçe merkezine 7 km uzaklıkta, Simav çayı kıyısında, Yörücekler köyünün tam karşısındadır. Burada devasa çınar ağaçları altında, 20 dönümlük geniş bir alan piknik yeri olarak düzenlenmiştir.

Balıkesir Bigadiç Cevizli

CEVİZLİ

Balıkesir-Bigadiç yolu üzerinde, ilçe merkezine 3 km uzaklıktadır. Burada: ceviz ağaçlarının gölgelediği, çok geniş bir çim alan bulunur. Bölge Belediye tarafından piknik alanı olarak düzenlenmiştir.

Balıkesir Bigadiç Evliya Çelebi-Lonca Camii

EVLİYA ÇELEBİ-LONCA CAMİİ

İlçe merkezinde Orta Mahallesi Lonca Caddesindedir.

1795 yılında Bigadiç Voyvodası Seyyid Hacı Hasar Ağa tarafından yaptırılmıştır. Temeli ve minare kaidesi orijinaldir. Kayıtlarda caminin vakfiyesi olarak Balıkesir’de bir terzi dükkanı görülmektedir.

Balıkesir Bigadiç Barak Baba Türbesi

BARAK BABA TÜRBESİ

İlçe merkezine 36 km uzaklıkta Topalak köyü mezarlığındadır.

Türk-İslam tarihinin ünlü simalarından olan Barak Baba: Hacı Bektaş-ı Veli’nin vasiyeti üzerine Bigadiç yöresine gelmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli’nin halifesi olma gibi bir misyon üstlenmiştir. Yüzlerce öğrenci yetiştirmiştir.

Geniş bir avlu içinde, Tekke ve Selçuklu dönemi mimarisi özellikleri taşıyan türbe, sekizgen kubbelidir. Türbenin civarında, 20 civarında mezar vardır. Bu durum, Tekke’de ölen müritlerin bu hazireye gömüldüğünü akla getiriyor.

Türbe içinde Selçuklu dönemine ait: tunç ve bakırdan keşkül tasları, uçları hayvan ağzı şeklinde alem, iki tane siyah bazalt mezar taşı, taşın üzerinde sekiz köşeli keçeden yapılma “Gülşen-i Takke” görülür. Üç tane mezar var.

Türbe dışında birkaç çeşme ve adak yeri bulunur. Bektaşilerin Türkiye’nin birçok bölgesinden Barak Baba türbesine gelip adak adama ve adakların kellesini adak taşına atma geleneği hale devam etmektedir.

Balıkesir Bigadiç Asar Alan

ASAR ALAN

İlçe merkezine bağlı ve 51 km uzaklıktaki Alan köyü karşısında bulunan bir arazidir.

Alanın çevresi, Bizans dönemine ait olduğu düşünülen surlarla çevrilidir. Tek giriş yeri, halk arasında “Demir kapı” olarak isimlendirilen, ana kayaya oyulmuş bir geçit noktasıdır. Giriş kapısından 300 metre ileride, Bizans dönemi yapısı 3 sarnıç bulunur. Birinci sarnıç: 7 metre derinliktedir ve içi Horasan sıvalıdır. Taştan yapılmış olup kalınlığı 2 metredir. İkinci sarnıç: 5 metre derinliktedir. Üçüncü sarnıç: Asar’ın güney eteklerinde ve 5 metre derinliktedir. Üstü, işlemeli tuğla ile örülmüştür.

Sındırgı tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Balıkesir tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Balıkesir Balya

Balıkesir Balya

Balıkesir Balya: İlçenin ulaşımı: Balıkesir-Çanakkale yolundan sağlanır. İlçe, Balıkesir il merkezine 52 km uzaklıktadır. Balya-Çanakkale arasındaki uzaklık: 170 km ve Balya-İstanbul arasındaki uzaklık: 224 km. dir. Balya-Gönen arası uzaklık: 52 km. Balya-Bandırma arası uzaklık: 90 km. Balya-İvrindi arası uzaklık: 26 km. Balya-Havran arası uzaklık: 65 km. dir.

TARİHİ

Balya’nın tarihi geçmişi incelendiğinde: tarihin ilk dönemlerinden bu yana, çinko ve kurşun başta olmak üzere manganez ve linyit madenlerinin işletildiği ve bu yüzden Balka yöresinin sürekli yerleşim yeri olarak kullanıldığı görülür.

Balya, 1317 yılında önce “Kocagümüş köyü” ismiyle bilinir ve Karesi Sancağına bağlı bir köydür. Aynı tarihte madenlerin işletilmesi için yurdun çeşitli yerlerinden gelen işçiler köyün nüfus yoğunluğunu arttırır. Bunun üzerine, köy, Ali Demirci köyünde bulunan bucak teşkilatının bulunduğu yere taşınmıştır. Kocagümüş ismi: kurşun madeninden gelir ve bu madenin ambalajlanmasından esinlenilerek “Balya” ismine dönüşmüştür.

1910 yılında Balya’da ilçe teşkilatı kurulur. 1920 yılında ise Yunan işgali görülür. Balya halkı: işgalden kurtulmak için Yunanlılarla savaşırken, aynı zamanda kuzeyde Anzavur Ahmet Çetesi ve batıda Gavur İmam çetesiyle savaşmak zorunda kalır. 6 Eylül 1922 tarihinde Yunan işgali biter. Balya ilçesi, 1940 yılı öncesinde bir maden şehridir. İlçe bir maden kasabası olarak faaliyet sürdürürken, bünyesinde 6-7 bin kişi barındırmıştır. Yani, halk geçimini tamamen maden işçiliğinden sağlamıştır.

İlçe 30 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline uğrayan ilçe, 6 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtarılmıştır.

Balıkesir Balya

GENEL

İlçe, Marmara bölgesinin Güney Marmara bölümündedir. İlçenin yüzde 70 kadarı dağlık ve kalan bölümleri de engebeli alanlardan oluşur. Kuzey batısında Konak, Batıda Ekizce, Doğuda Akçal dağları uzanır. Ortalama yükseklik 225 metredir. İlçenin en yüksek tepesi, Akçal tepesidir ve 642 metre yüksekliktedir. Yörede, dağlık ve platoluk alanlar, irili ufaklı birçok dere tarafından derin vadilerle yarılmıştır. Balya’nın en önemli akarsuyu: Koca Çay’dır.

Uzunluğu 160 km. dir. İlçe topraklarındaki arazinin yüzde 65 kadarı ormanlık ve fundalıktır. Balya yöresinde, iklim yazları sıcak ve kurak, kışları ise sert ve yağışlı geçer. Yağışlar kış aylarında kar ve yağmur şeklindedir. Balya, geçmiş yıllarda bir maden şehri olarak konumlanmış ve madene dayalı olarak ekonomik gelişme, madencilik faaliyetlerinin durması ile birlikte, her anlamda büyük bir gerileme yaşanmıştır. Yörede tarım arazilerinin de elverişsiz olması nedeniyle halk, hayvancılığa yönelmiştir.

MADEN YATAKLARI

Balya yöresinde: tarihi kurşun ve çinko yatakları vardır. Gönen ve Balya arasında: linyit, Balya Bengiler köyünde seramik sanayisinin hammaddesi olan kaolen, Ali Demirci yöresinde hallloysit, Değirmendere bölgesinde kuvars, Habibler bölgesinde Opal bulunur. Önceki dönemlerde, Fransızlardan kalan 100 yıllık maden ve yakınındaki hastane, o döneme ait mimari eserlerdir.

6 EYLÜL ŞENLİKLERİ

İlçenin düşman işgalinden kurtuluş günü olan 6 Eylül tarihinde her yıl kutlamalar düzenlenir. Bu kutlamalarda resmi tören ve ardından mahalli sporlardan olan değnek yarışları düzenlenir. Akşam ise, fener alayı ve havai fişek gösterisi ve konserler vardır.

GEZİLECEK YERLER

Balıkesir Balya Kadıköy Kalesi

KADIKÖY KALESİ

İlçede en önemli arkeolojik kalıntıdır. İlçe merkezinin 6 km kuzeybatısında Kadıköy beldesindedir. Kocaçay kenarında, Asarkale tepe olarak isimlendirilen tepe üzerindedir.

Kale: Romalılardan veya Geç Bizans dönemden kalmadır. Antik çağda: Troia-Mysia-Bythinia bölgesi kavşağında bulunması ile stratejik önem kazanmıştır. Cenevizliler bu kaleyi “hapishane” olarak kullanmıştır. Savaşlarda esir ettikleri sanatkarları, bu kalede sanatlarıyla ilgili olarak çalıştırdıkları söylenir. Kale içinde: bardak, çanak kırıkları bulunur. Kale altında: bir mahzen vardır. Mahzenin gizli geçitleri bulunduğu iddia edilmektedir.

Balıkesir Balya Kadıköy Camisi

KADIKÖY CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Kadıköy beldesindedir. Halen kullanılmaktadır. Eski olduğu bilinmesine rağmen ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Muhtemelen 19’ncu yüzyılda yapılmıştır ve söylentilere göre, cami 200 yıllıktır. Cami 1978 yılında tescil edilerek Sit alanı ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır.

Balıkesir Balya Ali Demirci Camisi

ALİ DEMİRCİ CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Ali Demirci köyündedir.

Köy alanında, 1815 yılında Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Kare planlıdır. Doğu ve kuzey cephesi revaklıdır. Kitabesi: mermer plaka üzerine, sülüs yazı tekniğiyle ve kabartma olarak, Osmanlıca dört satır yazılmıştır. 1885 yılına kadar nahiye merkezi olan Ali Demirci köyü: madenlerin açılmasıyla eski adı “Koca Gümüş” olan ve daha sonra “Balya” adını alan yerleşim yerine taşınmıştır. Caminin bahçesinde: Balya Tımar Ağalarına ait mezarlar ve kitabeler vardır. Köyün meydanın da ise, eski tarihli bir çeşme görülür.

 

KİLİSE

İlçe merkezine bağlı Ören köyü girişindeki mezarlığın üst tarafında bir kilise harabesi vardır. Günümüzde, burada bina kalıntısı yoktur, ancak yerlerde yazılı taşlar ve toprak eşyalar bulunur. Köylüler mezarlığın duvarını yaparken, bu kalıntılardaki taşları sökerek kullanmışlardır.

Balıkesir Balya Siren Kulesi

BALYA SİREN KULESİ

İlçe merkezindeki bu kule, madenlerin işletildiği dönemde 1930 yılında yapılmıştır. Amaç: 2’nci Dünya Savaşı öncesinde çevre köylerle haberleşmeyi sağlamaktır. Dikdörtgen prizma planında, tuğla örgülü bir kuledir. Önde ahşap bir kapıdan giriş sağlanır. Ahşap merdivenler kısmen tahrip olmuştur. Üstte, dört cephede demir korkuluklu bir balkon ve altında kare aydınlatma pencereleri vardır. Üzerinde ise “Atatürk” heykelciği olup halen Belediyenin anons kulesi olarak kullanılmaktadır.

Balıkesir Balya Maden Sahası

BALYA MADEN SAHASI

Balya maden yatağı Osmanlı döneminde (1839) ve sonrasında yabancı sermayeli şirketlerce işletilmiştir. 1876 yılında Balya madeninin işletme hakkı, 99 yıllığına Fransız Royill şirketine verilmiş, sadece simli kurşun madeninin ihracının ihalesi yapılmış, diğer madenlerin ihracı engellenmiştir. 1892 tarihinde, Kocagümüş, Karaaydın ve Balya bölgesindeki simli kurşun madenini işletmek için “Balya Karaaydın Madenleri Osmanlı Anonim Şirketi” kurulmuştur.

Osmanlı-Fransız işbirliğiyle kurulmuş olan bu şirket, Balya’da: kurşun, çinko ve gümüş madenlerinden başka Mancılık’ta kömür, Patlak’ta kurşun, çinko, manganez madenlerinin işletme hakkını da almıştır. Şirket, 1901 yılında, Mancılık’taki kömür madeninde bir elektrik merkezi kurmuş ve Balya’ya elektrik getirmiştir. 1911 yılında şirkette 175 müstahdem ve 1165 işçi çalışmaktaydı. İşçi sayısıyla ilgili bu rakamlardan başka, madende asansör sisteminin ve elektriğin kullanılıyor olması, işletmenin büyüklüğü ve kullanılan teknolojinin seviyesi hakkında fikir verir.

Palamutluk’a kadar hayvanlarla çekilen dekovillerle nakledilen madenler, buradan Akçay iskelesine arabalarla naklediliyordu. Maden naklini hızlandırmak isteyen şirket, Palamutluk-Akçay arasına bir demiryolu hattı döşeyerek çıkarılan madeni, Akçay limanına ulaştırmıştır. Maden işletildiği dönemde, bölgede yaklaşık 200 km lik demiryolu ağı kuran Fransızlar, bu yollu Çanakkale Boğazına kadar uzatırlar. Savaş yıllarında bir müddet faaliyetlerini durduran şirket, 1920’de yeniden maden işletmeye başlar.

1923 yılından sonra şirketin ismi “Balya Karaaydın Maden Şirketi-Türk” olarak değiştirilmiştir. 1925 yılından sonra kurşun üretiminin azalması, 1927 yılında Arı Mağarasının asansöründe meydana gelen yangın, 1930 dünya ekonomik bunalımı sonucu kurşun fiyatlarındaki düşüş, Balya maden işletmesini olumsuz yönde etkilemiştir. 1931 yılında çalışmalar durdurulur. 1931 yılına kadar 5000 işçi çalışırken, sonraları bu sayı 500’e kadar düşer. Son olarak kurşun fiyatlarındaki düşüş nedeniyle şirket, 1939 yılında faaliyetine son vermek zorunda kalır.

1960 yılında bir Türk madencilik şirketi, maden arama ve 10 yıl süre ile işletme ruhsatı alır. 1979 yılında Etibank Balya Kurşun-Çinko Tesis Müdürlüğü adı altında, bölgede madencilik faaliyetlerine başlar. 2009 yılında ise Ezzacıbaşı Esan Balya-Balıkesir bölgesinde kurşun-çinko yeraltı işletmesi faaliyete geçer. Halen bu şirketin Çinko işletmesine ait olan büyük bir atık havuzu bulunuyor. Günümüzde, toprak üzerinde katmanlar halinde maden atıkları bulunmakta, atıkların arasından geçen dere sarı renkte akmakta, asit belirtileri görülmektedir.

Evet, konu fazla ayrıntılı oldu, ama bu maden sahasının Balya tarihinde önemli bir yeri var ve halen yani günümüzde madenlerin Fransızlar tarafından işletildiği dönemlerden: üretim tesisleri, idari ve hastane binası kalıntıları kalmıştır. Özellikle hastane o yıllarda (1876-1940) Ege ve Güney Marmara bölgesinin en büyük ve modern hastanesidir. Ancak maden ocaklarının kapatılmasıyla: binalarda bulunan demir, tuğla ve kullanılabilecek malzemeler talan edilmiş, hastane binası günümüze harabe halde ulaşmıştır.

Öte yandan, gümüş, kurşun, çinko çıkarılan ve uzun yıllardır kapalı bulunan maden sahasında çevresel zararlar sürüyor. Bugün dahi, vadideki kükürtten kaynaklanan çok yoğun ve rahatsız edici bir koku vardır.

Balıkesir Balya Dağ Ilıcası

DAĞ ILICASI

Balıkesir ve çevresinde çok tanınan bir kaynaktır. İlçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Sülerya dağları olarak bilinen “Solarya Dağları” nın güney eteklerinde Ilıca beldesindedir. Sıcak sular, alüvyonlu araziden çıkar. İyon değerleri olarak: sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve lityum içerir. Suyun sıcaklığı: 61 derecedir. Günümüzde, Dağ Ilıcası, özel bir şirket tarafından şeklinde işletilmektedir. 120 odalı ve 4 kapalı termal havuzlu bir otel bulunmaktadır.

Gönen tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Havran tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Balıkesir tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Balıkesir Savaştepe

Balıkesir Savaştepe

Savaştepe, Balıkesir arası uzaklık: 24 km. Savaştepe, Soma arası uzaklık: 29 km. Savaştepe, Bergama arası uzaklık: 63 km.

 

TARİHİ

Bölge MÖ 5 ve 4’ncü yüzyıllarda, kuzey ve güney arasındaki bir yol güzergahında olması nedeniyle oldukça önemlidir. Ticaret kervanlarının uğrak yeri olmuştur. Bugünkü ilçe merkezinin 2 km doğusunda bulunan “Halkapınar” denilen yerde “Kerasai/Kerasa” isimli kent kurulmuştur. Bölge takip eden tarihi süreçte: Persler, Bergama krallığı ve Roma egemenliği altında kalmıştır.

1330 yılında Türkler bölgeyi ele geçirirler. 1354 yılında ise Osmanlı egemenliği görülür. 19’ncu yüzyılda Osmanlı devleti, Yörük aşiretlerini iskana zorlamasıyla Savaştepe bölgesinde bugünkü köyler oluşmuştur. 1949 yılında Lalelik Tepesinde, Savaştepe Anadolu Öğretmen lisesi öğrencileri tarafından “Şehitler Anıtı” yapıldı.

Çomaklı yani Savaştepe cephesindeki kanlı çatışmalar ve Kuvay-ı Milliyeci şehitler adına: belde halkını onurlandırmak için Atatürk’ün teklifi ve TBMM tarafından 10 Ekim 1934 tarihinde eski adı “Giresun” olan beldeye “Savaştepe” ismi verilmiştir. 4 Mart 1954 tarihinde çıkarılan bir yasa ile 1 Haziran 1954 tarihinde Savaştepe, ilçe merkezi olur.

GENEL

İlçe, Balıkesir sanayi bölgesine yakınlığı, Ege denizi ve sahillerine yakın olması sebebiyle, turistik geçit halini alan bir yerdir. Ege Soma Linyit İşletmeleri kömürlerinin taşıma hattı olan demir yolu ve karayolu buradan geçer. İlçe arazisi çok engebelidir. Rakım 253 metredir. İlçenin en dağlık bölümü doğu ve kuzeyidir. Bu dağlık bölgelerde: yabani at ve büyük, küçük baş hayvanlar yaşamaktadır.

İlçenin en verimli toprakları güney batısındadır. Bu topraklar Sarıbeyler barajı tarafından sulanmaktadır. İlçe arazisinde 6 dere vardır. İklim olarak bölgede Marmara ve Ege bölgesi iklim özellikleri görülür. Yazları kurak ve sıcak, kışları soğuk ve yağışlı geçer. İlçe halkının ekonomik durumu tarım ve hayvancılığa dayanır. Tavuk yetiştiriciliği de yoğun yapılır.

PEYNİR FESTİVALİ

İlçeye has Mihaliç kelle peynirinin tanıtımı için yapılan festival, her yıl düzenlenir. Kurtuluş törenleriyle birlikte düzenlenen bu festival, her yıl 4-6 Eylül tarihinde yapılır. Bu festivalde: yağlı güreşler, halk konserleri, toplu sünnetler yapılmaktadır.

Balıkesir Savaştepe Mihalıç Kelle Peyniri

NE YENİR

İlçede üretilen peynirler “Mihalıç kelle peyniri” adı altında ülke çapında meşhurdur. Bu sert peynir türüdür, kesit yüzü homojen olmayan delikli bir yapıya sahiptir. Dışta sert bir kabuğu vardır. Bunun alt kısmında, peynire karakteristik bir görümüm veren sarımtırak renkteki orta kısım ve kenarlara doğru gittikçe azalan delik oluşumu gözlenir.

GEZİLECEK YERLER

KAPLICA

Balıkesir-Savaştepe yolunda, 7 km uzaklıkta, Roma döneminden kalma bir kaplıca bulunur. Burası, günümüzde de kaplıca olarak hizmet vermektedir.

Balıkesir Savaştepe Peri Bacaları

PERİ BACALARI

İlçe merkezine 4 km uzaklıktaki Su Çıktı Mevkiinde, Karaçam ormanı içindedir. Peri bacalarının geçmişi hakkında ise herhangi bir bilgi yoktur. Burada her biri birer abideyi andıran irili ufaklı 15 tane taş, çevredeki vatandaşların ilgisini çekince buraya “Peri Bacaları” ismini vermişlerdir. Yöredeki insanlar, buraya piknik yapmaya gidiyorlar.

Balıkesir Savaştepe Yazören Mağarası

 YAZÖREN MAĞARASI

İlçe merkezine bağlı Konakpınar Mevkiinde bulunan Yazören köyündedir. (uzaklık 15 km. dir)

Girişi oldukça büyüktür. Uzunluğu 3.5 km dir ve ilk 600-700 metresi açık ve geniş çıkışı vardır. Türkiye’nin en uzun 9’ncu mağarasıdır. Mağaranın giriş tavan yüksekliği 25 metredir. Geniş bir bölgenin yüzey suları bu mağaradan boşalır ve bu yüzden yarı aktif bir mağaradır. Kış ve bahar aylarında etkili su akışı olur.

Balıkesir Savaştepe Yazören Mağarası

Suyun binlerce yıldır süren bu macerasını mağara duvarındaki izlerden görmek mümkündür. Mağaranın orta kısımlarında sarkıt ve dikitler bulunuyor. Bu olağanüstü oluşumlar, yüzeyden süzülerek mağaraya ulaşan kireçli sular tarafından yaratılmıştır. Son bir not, mağarada oldukça yoğun bir yarasa kolonisi yuvalanmış durumdadır.

Balıkesir tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Soma tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.