Balıkesir Marmara

Balıkesir Marmara

Giderek kirlenen Marmara denizinde, denize girilebilecek nadir yerlerden biri, işte burasıdır. Ayrıca: diğer adalara göre, daha sakin, daha yeşil, daha büyüktür. Ama söylediğim gibi, sakin bir yer. Eğer eğlence isterseniz, Avşa adasına gidip dönebiliyorsunuz. Ayrıca, burada hala mermer çıkarılıyor olması da, değişik bir olay. Öyle ki, yüzlerce yıldır kazıla kazıla mermer bitmemiş, hatta mermer ocakları deniz seviyesinin altına inmiş, ancak mermer molozlarının denize dökülmesi başka bir rezalet.

Balıkesir Marmara

ULAŞIM

İlçe, bir ada olduğu için, sadece deniz ulaşımı söz konusudur. Marmara adasına: Tekirdağ, İstanbul ve Erdek’ten, gemi ve motorlarla ulaşım sağlanmaktadır. İstanbul-Marmara adası arasındaki uzaklık: 73 deniz milidir. Bu uzaklık: yaklaşık 2.5 saatte alınabilmektedir. Ancak: Denizcilik İşletmelerinin vapuru, bu yolu, yaklaşık 5 saatte alıyor.

Adanın Erdek merkeze uzaklığı ise: 22 deniz milidir. Erdek ve Tekirdağ’dan, Marmara adasına motorlarla ulaşım sağlanırken, İstanbul’dan: deniz otobüsü ve gemi ile ulaşım sağlanmaktadır.

Son olarak: Marmara adası, il bağlantısı olarak, Tekirdağ iline daha yakın. Ancak: Balıkesir iline bağlı.

Balıkesir Marmara

TARİHİ

Adadaki ilk yerleşim: antik çağdaki Miletoslular tarafından sağlanmıştır. MÖ.400 yılları civarında: Batı Anadolu ve Yunanistan’daki birçok şehir devleti birleşir ve ayaklanır. İyon ayaklanması denilen bu olay üzerine, Persler, bölgeye gelirler ve ayaklanan şehirlerle birlikte onlara destek olan yerleri de, yani Marmara Adasını da, yakıp-yıkarlar. Adada, sadece genç erkekler ve kızlar, sağ kalır. Çünkü, genç kızlar, Pers saraylarına cariye, genç erkekler ise, hadım edilerek, yine saraylara gönderilirler.

Daha sonra, 15.yüzyıldan sonra ise, Türkler tarafından yerleşimin günümüze kadar sürdürüldüğü görülür. Ada halkının çoğunluğunu oluşturan Rumlar ise, yüzyıllarca Türklerle birlikte yaşamış olmalarına rağmen, mübadele döneminde, karşı taraftan gelen Türkler ile yer değiştirmişlerdir. Adada, 36 kilise ve manastır bulunmaktadır. Bunların bazıları tamamen harap olmuş, bazılarının ise sadece kalıntıları günümüze kalmıştır.

Bölge: antik çağlardan bu yana, burada bulunan “mermer yatakları” ile anılmaktadır. Bu mermer yatakları, ülkeyi imar etmek isteyen Romalılar ve Bizanslılar tarafından, yoğun olarak kullanılmışlardır.

Osmanlı döneminde, bölgede yapılan birçok cami ve sarayın mermerleri, buradan sağlanmıştır.

Balıkesir Marmara

GENEL

Marmara adaları: Kapıdağ yarımadası ile Şarköy arasındaki, sığ deniz alanında bulunmaktadırlar. Marmara denizindeki bu adaların en büyüğü: Marmara adasıdır. Ülke geneli düşünülürse, Gökçeada’dan sonra, ülkemizin en büyük adasıdır.

Adanın en büyük özelliği: zeytinlikleri, bağları ve yüksek kesimlerde bulunan çamlıkları ve makilerdir. Hemen yakınlarındaki Avşa adasında: eğlence doruğa çıkarken, Marmara adası, sakinlik düşleyenler için idealdir. Marmara adası: sakinlik ve mütevazilik sunar.

Marmara adasının ismi: mermer ve “Marmor”dan gelmektedir.  Adanın en yüksek yeri: Radar Tepesidir.

Ada: uzun süre, Erdek ilçesine bağlı bir bucak iken, 1987 yılından sonra, İlçe olmuştur. 4 köy ve 2 beldesi bulunmaktadır.

Adanın doğal yapısını oluşturan mermer: ilkçağlardan günümüze kadar, önemli bir ihraç ürünü olarak gündemde kalmıştır. Daha önce de söylediğim gibi, bu mermer ocaklarının tarihi: Roma dönemine kadar uzanmaktadır. Yani, yörede 2000 yıla yakın zamandır mermer çıkarılmaktadır. Adalar tamamen Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Evet, mermer yanında, Marmara adasının ekonomik getirisi: sofralık zeytin üretiminden de sağlanmaktadır. Balıkçılık ise, bir diğer geçim kaynağıdır.

NE YENİR. NE İÇİLİR

Burada yenebilecek başlıca lezzet: deniz ürünleri yani balık. Ama, tam anlamıyla, taze balık yiyebilirsiniz. Ama, yine de, buranın eski ortamını bilenler, günümüzde,  denizin kuruduğunu ve eski balığın kalmadığını söylüyorlar.

NE SATIN ALINIR

Marmara beldesinden: sofralık zeytin satın alabilirsiniz.

Balıkesir Marmara

GEZİLECEK YERLER

ÇINARLI KÖYÜ

Tarihi eser niteliğindeki çınarlarıyla öne çıkmaktadır. Ayrıca, balıkçılık yapılmaktadır. Turizm, bu köyde çok canlıdır. Köyde: otel ve motellerin yanında, çok sayıda pansiyon bulunuyor.

ASMALI KÖYÜ

Marmara merkeze, 15 km. uzaklıktadır. Köy sakinleri: genellikle, Sürmeneliler ve Bulgaristan göçmenleridir. Yat turizmine elverişlidir. Ayrıca: zeytincilik ve balıkçılık yapılmaktadır. Burada, eski ahşap Rum evlerini görebilirsiniz. Rumlardan kalan bu ahşap evler, koruma altındadır. Bunlardan bazıları ise, pansiyon olarak kiraya verilmektedir.

SARAYLAR KÖYÜ

Burası, mermer ocaklarının bulunduğu bir yer. Mermer ocaklarının bulunduğu yamaçlara baktığınızda, buralar köstebek yuvası gibi, tamamen delik-deşik edilmiş.

Burada: MS.2. ve 3.yüzyıllarda mermer çıkarıldığı, yani Romalılar döneminden bu yana mermer bulunduğu biliniyor. Yani: iki bin yıla yakın zamandır, burada mermer üretimi yapılıyor ve çıkarılan mermerler, dünyaca ün kazanmıştır. Burada: çıkarılan mermerlerin nakledilmesi için, büyük bir liman bulunuyor. Elde edilen çok kaliteli mermerler, hala ülke dışına ihraç ediliyor.

Ayrıca: bir açık hava müzesi bulunuyor. Bu açık hava müzesinde: adada yapılan kazılarda ortaya çıkarılan: lahit, mezar stelleri ve mermer parçaları sergileniyor.

Ayrıca: 1912 yılında yapılan “Mermer Fabrikası”, günümüzde tarihi değer olarak korunmaktadır.

GÜNDOĞDU KÖYÜ

Marmara merkeze, 5 km. uzaklıktadır. Bu köyde de, konaklamak için pansiyonlar bulunuyor. Yeşil doğallık, köyde hala ön planda.

Balıkesir Marmara Manastır Koyu

MANASTIR KOYU

Marmara adasının en güzel plajı buradadır. Ada merkezindeki meydandan buraya motorlar kalkıyor. Koydaki, deniz berrak, plajdaki kumu ise, ince kum değil. Nispeten çakıllı. Burada: rüzgar uygun yönden estiğinde, deniz anaları da bulunuyor.

Erdek tanıtım yazısı.

Bandırma tanıtım yazısı.

Balıkesir tanıtım yazısı.

 

Balıkesir Sındırgı

Balıkesir Sındırgı

Küçük bir yer. Ulaşımı kolay. Balıkesir’den her saat araba bulmanız mümkün. Kütahya, Simav ve Manisa-Akhisar’dan ise günde en az 4 araba ile ulaşım sağlanıyor. Belki de, Balıkesir ilçeleri içinde, ulaşım problemi olmayan başlıca bir yer Sındırgı.

Evet: bunun yanında; Sındırgı denilince: Yağcıbedir halıları ve Emendere kaplıcaları ile birlikte, Kurtuluş Savaşında, buranın insanının verdiği mücadele, vatan sevgisi akla geliyor.

Balıkesir Sındırgı

ULAŞIM

Sındırgı ilçesi, il merkezi olan Balıkesir’e, 63 km. uzaklıktadır. Eski Balıkesir-İzmir kara yolu, buradan geçmektedir.

Sındırgı-İzmir arasındaki uzaklık ise: 145 km. dir. Sındırgı-Bigadiç arası uzaklık: 25 km. Sındırgı-Ayvalık arası uzaklık: 198 km. Sındırgı-Bandırma arası uzaklık: 159 km. dir. Sındırgı-Akhisar arası: 57 km. Sındırgı-Simav arası uzaklık: 87 km.

Yazının başında belirttiğim gibi, ulaşımı gayet kolay bir yöremiz.

TARİHİ

Bölgenin tarihi geçmişi, çok uzun yıllara kadar uzanmaktadır. Antik dönemlerde, buradaki yerleşim yerinin adı “Carsea” olarak bilinmektedir. Bu dönemde, bölgede yerleşik toplumlar, sırasıyla: Frig, Lidya, Helenistik, Roma ve Bizans.

Özellikle: ilçe merkezinde, Helenistik dönemlere ait: Tümülüsler, oda mezarları, kaya mezarları bulunmaktadır. Bölge: takip eden dönemlerde, 200 yıl kadar süreyle, Pers egemenliği yaşar. Daha sonra ise, Bergama krallığı ve Romalılar, bölgede etkin unsur olurlar. Takip eden dönemler: Bizans, Selçuklular ve Karesi Beyliğinden sonra ise, Osmanlılar görülür.

1884 yılında, bölgede, Belediye teşkilatı kurulur ve 1913 yılından itibaren ise, İlçe olur.

1920 tarihinde, Yunan işgaline uğrayan yöre, 1922 yılında, işgalcilerden temizlenir.

Balıkesir Sındırgı

GENEL

İlçe, denizden 250 metre yüksekliktedir. Ormanlık ve dağlık bölgenin Simav çayı geçen yerlerinde, geniş düzlükler uzanır.

Yörede, Akdeniz iklimi hakimdir. Kışlar yağışlı ve ılık, yazlar ise kurak ve sıcak geçmektedir.

İlçe arazisinin: %51’i ormanlık, % 24’ü tarıma elverişli alan ve % 22’si ise dağlık alandır.

Ekonomik yönden, bölge değerlendirildiğinde: başta tütün olmak üzere, tarımsal faaliyetlerin etkin olduğu, susam, buğday, kavun, karpuz ve çeşitli hayvansal ürünlerin üretildiği görülmektedir. Bunun yanında: dokumacılık yaygındır. İlçe merkezinde, sanayi yatırımı olarak, sadece 2 yün iplik fabrikası var.

Sındırgı; ulusal anlamda, Türk sporuna 2 büyük pehlivan kazandırmış olup, bunların ikisi de, Kırkpınar’da altın kemer alırlar. İsimleri: Şerif Ünal ve Mehmet Gacaroğlu. Ama, Sındırgı şehir meydanında: Şerif Pehlivanın heykelini görebilirsiniz.

Balıkesir Sındırgı Yağcıbedir Halıları

YAĞCIBEDİR HALILARI

Yağcıbedir halıları, dünyaca ün kazanmıştır. Bunlar: Yörük aşiretinin: örf, adet ve geçmişlerini yansıtır. Çok ince, yün ipliklerle dokunurlar. Ömürleri çok uzundur. Günümüzde, Sındırgı yöresinde: 10 bin civarında tezgahta, bu halılar dokunmakta olup, birçok ülkeye ihraç edilmektedir.

Bu halıların ünü özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Halıların özellikleri: ipinde kök boya kullanılması nedeniyle, renkleri asla solmaz. Genelde: bunlarda, 4 renk (lacivert, kırmızı, koyu kırmızı, beyaz) hakimdir. Halılar kullanıldıkça yani eskidikçe, renkler daha güzelleşir ve değer kazanır. Normal bir halının ömrü: 150-200 yıl kadar uzayabilmektedir.

Peki, bu ilginç isim nerden gelmiştir? Yağcıbedir ismi, bölgede yerleşik Yağcıbedir Yörüklerinden gelmiştir. Günümüzde: Yağcıbedir Yörükleri: Sındırgının bazı söylerinde yaşamakta ve halıları, orijinaline bağlı kalarak dokumaktadırlar.

NE YENİR. NE İÇİLİR

Sındırgı yöresinde: sazan dolması, alabalık, kabak ve höşmerim tatlısı deneyebilirsiniz. İlçeye özgü bir pide çeşidi var: otlu pide. Özellikle: sevenler için, otlu pide öneriyorum.

NE SATIN ALINIR

Bu bölgeden, Yağcıbedir halısı satın alabilirsiniz. Halı düşünmezseniz: tarhana, erişte veya buraya özel, zeytin kolonyası satın alabilirsiniz.

Balıkesir Sındırgı

GEZİLECEK YERLER

ŞERİF PAŞA MEYDANI

İlçe merkezindeki bu meydan, tüm etkinliklerin düzenlendiği bir yer olarak öne çıkıyor.

Balıkesir Sındırgı Emendere Kaplıcaları

EMENDERE KAPLICALARI

İlçe merkezine, 8 km. uzaklıktadır. Bölgede, 28 odalı bir termal otel bulunmaktadır. Kaplıca bölgesinde: 1 açık ve 2 kapalı havuz var. Diğer gerekli altyapı tesisleri de bulunmakta olup, komple bir termal sosyal tesis olarak hizmet verilmektedir.

Kaplıca suları: sedef, mantar, uyuz, egzama gibi hastalıkların tedavisinde tercih edilmektedir. Yani: vücut yaralarına iyi geliyor. Suyun çıkış sıcaklığı: 32 derecedir. Dünyada: radyoaktivitesi, en yüksek kaplıca suyu olarak bilinmektedir.

Balıkesir Sındırgı Hisaralan Kaplıcaları

HİSARALAN KAPLICALARI

İlçe merkezine 8 km. uzaklıktaki, Emendere kaplıcalarının sağ tarafında, 200 metre ilerideki bir tepeden çıkmaktadır. Bu tepe üzerinde: 20 civarında kaynak çıkıyor. Sıcaklıkları: 90 derece civarındadır.

Bir tanesi, tümsek üzerinde küçük bir havuz oluşturuyor ve buradan aşağıya akarken, aktığı yamaçlarda, beyaz bir çökelti bırakıyor. Evet, çevre, suların çökeltilerinden oluşmuş, küçük peri bacası görünümlü yerlerle  dolu.

Buradaki sular: romatizma, siyatik ve kadın hastalıkları ve ağrılı batın rahatsızlıklarına iyi geliyormuş. Konaklamak için pansiyonlar var.

Balıkesir Sındırgı Cüneyt Köprüsü

CÜNEYT KÖPRÜSÜ

Cüneyt vadisinde, ormanlık bir alandadır. Ancak, kitabesi bulunmadığından, kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Ancak, yapı stili bakımından, Karesi Beyliği zamanında yapıldığı tahmin edilmektedir. Yaptıran ise: Cüneyt Bey.

Köprü: moloz ve temse taştan yapılmıştır. Oldukça geniş bir kemerli, tek gözden oluşmaktadır. Günümüze kadar, sağlam olarak gelebilmiştir.

Bigadiç tanıtımı yazısı.

Simav tanıtımı yazısı.

Balıkesir tanıtımı yazısı.

 

Balıkesir Ayvalık Altınova

Balıkesir Ayvalık Altınova


Altınova, İzmir ve Ayvalık’a yakın olması nedeniyle, önem kazanmış bir belde.

ULAŞIM

Altınova: İzmir-Çanakkale karayolu üzerindedir. İzmir’e 144 km. uzaklıktadır. Balıkesir’e ise: 150 km. uzaklıktadır.

Balıkesir Ayvalık Altınova

GENEL

Altınova: dümdüz bir ova üzerinde kurulu. Sahili ve pırıl pırıl denizi, görülmeye değer eşsiz güzellikler sunuyor. Yaz aylarında; birçok yazlıkçı, buraya yerleşmekte ve bölgenin nüfusu aşırı artmakta.

Deniz: tertemiz. Derin değil, Deniz içinde, yaklaşık 125 metre ilerlediğinizde, anca boy seviyesine ulaşılıyor. Kıyı şeridinde: sörf, yelken, kano, su kayağı, balık avcılığı, su altı sporları yapmak da mümkün. Özellikle: tüplü veya tüpsüz dalış merakı olanlar için, Altınova sahillerinde, denizaltında keşfedilmeyi bekleyen, muhteşem güzellikler var.

Balıkesir Ayvalık Altınova

Kumsal: granit kayalardan oluşmuş olan incecik kumlarla örtülü. Deniz ve kumsal yani kıyı seviyesi aynı. Bu özellik: dünyada ender rastlanan bir durum olması nedeniyle ilginç.

Ayrıca: burada, ülkemizde ender bulunan doğal bir mendirek de var. Kumdan bir mendirek oluşmuş. Bu mendirek, Altınova’nın önünü kapatarak, balıkçı tekneleri için bir barınak oluşturmuş. Bu mendireğin; Midilli Adasına bakan dış tarafında, gündüz denize giriliyor, gece ise amatör balıkçılar, balık tutuyorlar.

Altınova’nın denizden komşusu ise: Yunanistan’ın Midilli Adası. Midilli Adası, Altınova’ya, yaklaşık 12 mil uzaklıkta. Hava uygun olduğu takdirde: bu adayı görmek ve hatta ada üzerindeki evleri seçebilmek mümkün. Özellikle: akşamları, ada üzerindeki evlerin ışıkları, rahatlıkla görülüyor. Tabii, bu ışıkları izlerken, hemen dibimizdeki böyle bir adanın, Yunanistan’a ait olmasının handikap yaşamamakta mümkün değil.

Evet, Altınova; genel anlamda: aşırı hareketlilikten yorulan ve bunalanlar için, sessizlik ve sakinliği tercih edenler için, ideal bir tatil yeri.

GEZİ PLANI

Altınova’ya girdiğinizde, kendinizi yerleşim yerlerinin ortasında buluyorsunuz. Hiç iniş-yokuş yok. Her yan dümdüz. Altınova caddeleri, bisiklete binmek için biçilmiş kaftan. Yerleşim yerlerini geçiyorsunuz, birkaç virajdan sonra, iskele mevkiine çıkıyorsunuz.

Çok miktarda, yazlıkçı konutları ve siteler var. Daha sonra: iskele yönünde ilerleyin, 1.5 km. kadar gittikten sonra, muhteşem üçlü olan: plaj, köprü ve Dalyan’ın yanına varacaksınız. Plaja özel arabanız ile giderseniz, iskele yanındaki otopark dan yararlanabilirsiniz.

Balıkesir Ayvalık Altınova

 

Burada: köprüler var. Karadan plaja geçmeyi sağlayan köprüler. Kumsal: ince ve ufak kumlu.

Çoğu insan, buraya emekli mekanı diyor. Yine de, bu tatil yöresi, büyük-küçük herkesin ilgisini çekiyor. Genellikle: Ankara, Kütahya, İstanbul, İzmirli ve sakinliği seven insanlar, kendi bütçelerine göre düzenledikleri evlerinde: bahçe eğlencesini ve zevkini yaşıyorlar. Denizden, sahilden, kumdan yararlanıyorlar. Bar, disko gibi yerler olmadığından, gürültü yok. Sakin, rahat, huzurlu bir tatil cenneti burası.

Burada: gün batımı yaklaştığında, sahilde, özel kafelerde dinlenen insanlar, yaz mevsimi geldiğinde yayalara da açılan köprüden geçip, kumsalın istedikleri yerinde denize girebiliyorlar. Granit taşlardan oluşmuş kumda, neredeyse, hiç toprak yok. Yine, bu kum, 125 metre denizde yürüdüğünüzde, ancak boy veriyor. Yani, deniz çok sığ.

Evet, Altınova da, akşam bittiğinde, güneşin eşsiz dansıyla vedasını gözlemleyin. Hava uygun ise, sabaha kadar, insanlar yine bu plaja gelip oturuyorlar. Sohbet ediyorlar ve serinliyorlar. Ayrıca, havanın açık olduğu günlerde, Midilli Adasında bulunan evlerin ışıkları da, çok net olarak izlenebiliyor.

ZEYTİN ÜZERİNE, BİR YAZI

Evet, bu bölgede, zeytin ve zeytin yağı çok önemli. Bölgenin insanı, özellikle zeytin ve zeytinyağını bol olarak tüketiyor.

İzmirli Homeros: bir gün Ege kıyılarını gezerken yorulur. Bir zeytin ağacının gölgesine oturur. Zeytin ağacı, Homeros’u hemen tanır ve kulağına, şöyle fısıldar : “ Herkese aitim ve kimselere ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım”. Son yıllarda; Batı Anadolu’da üretilen, bütün zeytinyağlarını “Ayvalık Zeytinyağı” diye pazarlıyorlar. Zeytinyağı, evet herkesin ama Ayvalık’ta üretilen yağ, farklı.

Çünkü: Ayvalık’ta kış aylarında yaşanan karayel ve poyraz fırtınalarının yarattığı, büyük ısı farklılıkları, zeytinin kalitesini olumlu yönde etkilemekte. Bunun sonucunda: zeytin, berekettir, sağlıktır. Özellikle: zeytinyağının, kalp rahatsızlıklarını önlediği söyleniyor. Zaten: yöre insanı, kalp rahatsızlıkları en az olan insanlar.

Bunun sonucunda: Altınova’da ne alalım, hediyelik ne satın alalım diye düşünürseniz, tek önerim olacaktır. Zeytinyağı alın. Gerçek anlamda, zeytinyağını buradan başka yerde bulamasınız. Burada; birçok restoranda yapıldığı gibi, siz de buradan satın aldığınız zeytin yağını bir kaba koyun ve üzerine, birkaç baharat ilave ederek, ekmek ile tüketin. Önce, garipsense de, inanın muhteşem bir damak tadı. Mutlaka deneyin. Ayrıca: buraya özel, Ayvalık Tostu yemeyi de unutmayın. Bu tost, son yıllarda, çoğu yerde yapılıyor olsa da, buraya has bir tat olması nedeniyle, özellikle burada denemenizi öneriyorum. Tadı, muhteşem.

ALTINOVA YEMEK KÜLTÜRÜ

Ayvalık’a özgü yemekleri arasında: karadiken (deniz kestanesi), Ayvalık’a antik çağdaki adını veren: Kidonia, yeşil zeytinyağında ahtapot salatası ve kağıtta düğmeli ahtapot güveci bulunuyor. Elbette, başta akız olmak üzere, onlarca antioksidan ot da masaları süslüyor.

TARİH

Altınova beldesinin eski adı: Ayazmend’tir. Kelime anlamı olarak: “Kutsal ve Şifa getirici kaynak” anlamına geliyor.

Altınova’nın tarihi: MÖ.3000 yıllarına kadar dayanıyor. Yel değirmeni höyüğünde yapılan kazılarda çıkan arkeolojik buluntular: Balıkesir Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Yel değirmeni Tepesi olarak da isimlendirilen, Ayazmend şehrinin kurulduğu yerin, o zamanlar, önemli bir tekstil merkezi olduğu tahmin ediliyor. Evet: Yel değirmeni Höyüğü. Altınova kasaba merkezinin 2 km. güneybatısında bulunuyor. Denizden, 2.5 km. içeride, 8 metre yükseklikteki ova tabanında, 5 metre kadar yükselen, küçük bir tepe.

Altınova Hisar Mahallesi, Ayazmend’in ilk kurulduğu yer olması bakımından önem taşıyor. 16’ncı yüzyıla kadar, bu mahallede, sur kalıntıları varmış.

Bizans’ın, bölgeyi terk etmesinden sonra, yoğun bir Türkmen nüfusu, bölgeye yerleşir. Bunlar, bölgede Karesi Beyliğini kurarlar. 1361 yılında, Karesi Beyliği, Osmanlı topraklarına katılır. Fatih Sultan Mehmet; Midilli kuşatmasında, karargahını Altınova’ya kurar.

Yeniçeriler, donanma gemileriyle, Kadırga iskelesinden , Midilli Adasına geçerler. I. Dünya Savaşında, Osmanlı İmparatorluğu yenilince, 29 Mayıs 1919 tarihinde, bölge, Yunanlılar tarafından işgal edilir. 14 Eylül 1922 tarihinde kurtarılana kadar, Altınova, Yunan işgali altında kalır. Mustafa Kemal Atatürk: 1934 yılında, burayı ziyaret eder. Ovada, uçsuz bucaksız sapsarı buğday başaklarını görünce, buranın ismi “Altınova” olmalı, çünkü ovalar, altın gibi sapsarı ve verimli der. Bunun üzerine, eski adı Ayazmend olan beldenin ismi, Altınova olarak değiştirilir.

Balıkesir Ayvalık Altınova

SONUÇ

Altınova: size, tertemiz ve bir deniz, deniz altında renkli bir dünya ve dalış imkanları, tatilinizi geçirdiğiniz yerde, yüzlerce yıl önce insanların yaşamış olmasının yarattığı tarihi geçmiş sunmaya hazır. Hem denizi, hem de yeşili seviyorum ve tatilimi böyle bir ortamda geçirmek istiyorum diyorsanız, gidin Altınova’ya. Tatilinizi, olağanüstü denizi ve kumsalı ile, yemyeşil ovasında gezintiler yaparak geçirebileceksiniz. Özellikle, güneşin batışını seyredin, muhteşem bir güzellik göreceksiniz.

Küçük bir yer. Bir caddeden oluşan çarşısında dolaşın. Bu arada, bir süre önce, burada meydana gelen ve bölgede sıkıntı yaratan olayları belki hatırlayacaksınız. Bu tür olaylar, burada pek sık rastlanan cinsten değildir.
Buraya gelmenizi olumsuz yönde etkilememeli.

Güzel bir yer. İyi tatiller.

Ayvalık tanıtım yazısı.

Balıkesir tanıtım yazısı.

Edremit tanıtım yazısı.

Burhaniye tanıtım yazısı.

Menemen tanıtım yazısı.

Aliağa tanıtım yazısı.