Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti


Ülkemizin en küçük milli parklarından biri. Ancak: küçük olmasına rağmen, en çok ziyaretçi çeken parklarının başında. 1930’lu yıllarda bulunan, ancak tarihi süreç incelendiğinde, binlerce yıldır burada bulunduğu tespit edilen bu kuş cennetine sahip olmanın en güzel yolu; burayı ziyaret etmek, görmek ve insanların buraya ilgilerinin bulunduğunu, dünyaya hissettirmektir.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Yolunuz; buralardan geçerse veya yakınlarından geçerseniz, küçük bir değişiklik yaparak,, yarım gününüzü buraya ayırın, mutlaka keyif alacağınız bir değişiklik olacak, buna inanın. Gidin ve bu cenneti görün.

ULAŞIM

Manyas kuş gölü: Bandırma ve Erdek körfezinin güney kıyılarından: 15 km. içeride bulunmaktadır. Manyas ilçe merkezine: 10 km. uzaklıktadır. Bandırma’ya 18 km. uzaklıktadır. Parka: Balıkesir-Bandırma kara yolunun 15’nci km. den güneye sapan 3 km. lik bir yolla ulaşılır.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

GÖLÜN GENEL ÖZELLİKLERİ

Manyas gölü: Kuş gölü olarak da anılıyor. İdari olarak, Balıkesir İlinin Bandırma ilçesi sınırları içinde bulunuyor. Ülkemizin altıncı, Marmara bölgesinin ikinci büyük gölüdür.

Doğu ve batı doğrultusunda uzanan gölün uzunluğu: 20 km. ve genişliği ise 14 km. dir. Yüz ölçümü ise: 192 km. karedir.

Göl: ekolojik yönden eutrophic (bol gıdalı) ve limnolojik bakımdan ise argilotrophic (killi) bir sulak alandır. Suyu devamlı bulanıktır. Suları tatlı olan gölün, en derin yeri: kuzeyde olup, 4 metre civarındadır. Ortalama derinliği: 1-2 metredir.

Göl seviyesi: mevsimlere göre değişir. İlkbahar da, göl suları yükselerek kıyıları kaplamakta, yaz aylarında ise geri çekilmektedir. Bu ritmik olay; her yıl düzenli olarak tekrarlanmaktadır.
Göl suları: kışın da taşar ve çevresinde geniş bataklıklar oluşturur. Gölün normal su seviyesindeki alanı: 16 hektar civarındadır.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Gölün kıyıları: yer yer sazlık, kamışlık ve yer yer çayırlıktır. Kocaçay ve Sığırcı Derelerinin göle karıştığı yerlerde; söğüt toplulukları ile sazlıklar bulunmaktadır.

Gölün bitki örtüsü ve hayvan varlığı yönünden en zengin olduğu yer: Sığırcı Deresinin oluşturduğu deltadır. Deltada: binlerce kuşun gübresiyle zenginleşen topraklar, yazın suların çekilmesiyle gür ve yüksek otlarla kaplanarak, sayısız küçük canlının üreyip gelişmesine olanak sağlar. İlkbaharda, göl sularının tekrar yükselmesiyle birlikte, bu canlılar göl suyuna karışırlar.

Bu nedenle: Kuş cenneti kuşları için olduğu kadar, balıkların beslenmeleri ve üremeleri için de ideal bir ortam oluşturmaktadır. Zamanında, doğal yaşamı oldukça zengin olan ve değişik 20 çeşit balığı barındıran gölde, başlıca: sazan, yayın, turna, tatlı su kefali, çakmak, kavine, acıbalık, kızılkanat türlerinin yanı sıra, bol miktarda bulunan kerevitin, bugün birçok balık olmuş durumdadır.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Bandırma kuş cenneti milli parkının geniş kitlelere tanıtımının yapılabilmesi ve çevre kirliliği nedeniyle karşı karşıya kaldığı tehlikelere karşı kamuoyunun dikkatini çekebilmek amacıyla, 1987 yılından bu yana her yıl “Uluslar arası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali” adıyla bir festival düzenlemektedir.

Kuş cenneti milli parkını, her yıl ortalama 67 ülkeden 80 bin kişi ziyaret etmektedir.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

KUŞ CENNETİ MİLLİ PARKININ GENEL ÖZELLİKLERİ

Milli park, gölün kuzeydoğusunda yer almaktadır.

Kuş cennetinin eski adı: Aphmitis Limne’dir. Bu bölgede: Daskyleion denilen bir antik bölgenin bulunması için yapılan çalışmalar sonucunda: bölgenin, Kuş gölünün (eski adı: Daskylitis gölü) güneydoğusunda, Ergili Köyünün batısında yer alan: “Hisartepe” düşünülmüştür.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti Hisartepe

1952 yılında, Alman arkeolog Kurt Bittel, adı geçen yerde araştırmalar yapmış ve ele geçen arkeolojik buluntuları değerlendirmiş ve Hisartepe üzerinde, Heredot’un bahsettiği: Satraplık merkezinin yer alması gerektiğini söylemiştir. Hisartepe’de, 1954 yılında sürdürülen kazılarda: buranın Daskyleion olduğuna dair, başka buluntular ele geçirilmiştir.

Evet: Bandırma’nın 30 km. güneyinde, Aksakal Beldesinin 8 km. ve Ergili Köyünün 2 km. batısında bulunan Hisartepe; Kuşgölünün, güneydoğusunda, doğal bir kayalık üzerinde yükselmektedir. Göl’ün fazla suyunu boşaltan Karadere, Hisartepenin batı ve güney eteklerine eşlik eder.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti Hisartepe

Göl kıyısı, baharda yaklaşık 400 metre, yaz aylarında ise 200 metre uzaklıkta olmasına karşın, yağışlı aylarda, seviyesinden 25 metre yükselir ve yüz ölçümü 27 dönüme ulaşır. Bu büyüklükte bir tepe üzerinde, antik dönem yerleşiminin tümü değil, fakat yalnızca Satrap Sarayı bulunur. Yerleşim ise, Hisartepe’nin doğusunda, geniş bir alana yayılmaktadır.

Yani: MÖ.546 yılında, Anadolu’yu yöneten Akhamenid Satrapları, burada yaşıyordu ve bölge: antik dünyanın: Paradeisos diye anılan en eski, resmi parklarından biriydi. Satraplar: bu parkın bakımını üstlenmişlerdir. Park içinde, gezinti yolları oluşturmuşlar; değerli ağaç ve çiçekler üretmişler, aynı zamanda da, parkın bir bölümünü: aslan, yaban domuzu ve geyik gibi yabani hayvanların avında, av alanı olarak kullanmışlardır.

Soylu yöneticilerin katıldıkları yaban avları, onların yaşamlarından sahneler içeren mezar stelleri üzerinde tasvir edilmiştir. Antik yazarlar: ayrıca, Paradeisos’da, beyaz ve gri balıkçıl, kaşıkçı, pelikan, yaban ördeği gibi kuşların barındığını, gölde ve derelerde büyük yayın balıklarının ve midyelerin bulunduğunu da belirtmektedirler. Bu görkemli devlet parkından, günümüze yalnızca 640 dekar sulak alana gelen, 240 çeşit göçmen kuş kalmıştır.

Daskyleion kazısı: antik dönem omitolojisine ve zoolojisine ışık tutacak, özel bir koleksiyona sahiptir. Bu koleksiyonda: üzerinde kuş resimleri olan gümüş ve altın sikkeler, bazı antik yol kalıntıları da sayılabilir. Paradeisos; o gün için yalnız avlanma ve gezinti alanı değildi. Bu alanda yer alan Tümülüsler, parkın aynı zamanda soyluların gömüldükleri bir nekropol alanı olarak da kullanıldığını göstermektedir.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti


Evet, kuş cennetinin burada yerleşimi; gördüğünüz gibi, antik çağlara kadar uzanmaktadır. Tarihi süreç içinde, takip eden dönemde: 1939 yılında, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde görev yapan, Alman Prof.Curt Kosswig ve eşi Leona Kosswig, bölgeyi ziyaret ederler. 1952 yılında ise, burada bir biyoloji istasyonu kurarlar ve istasyon bekçisine yöreyi koruma görevi verirler. Yani: bu sahanın korunması, 1959 yılına kadar, Kurt Kosswig ve eşinin çabaları ile sürer. Bu etkili koruma: kuşların sayısını arttırır.

Daha sonra: Manyas Gölü kıyısındaki göçmen kuşları ve kuşların konak yerlerini korumak, zengin kuş çeşitlerini ve güzel manzarayı meraklıların ve ziyaretçilerin hizmetine sunmak amacıyla, Manyas Kuşgölü’nün kuzeydoğu sahilinde, 52 hektarlık alan, 1959 tarihinde Milli Park ilan edilir ve 1975 yılında Milli Park alanı: 64 hektara çıkartılır. Yine de, Türkiye’nin alan olarak en küçük milli parkı. Küçüklüğüne rağmen, Kuş cenneti, en çok ziyaretçi çeken milli parklarımızdan biridir.

64 hektarlık çok küçük bir sahada, 266 değişik türden, 2-3 milyon kuş türü, bir arada yaşamaktadır. Bu kuş türlerinden: 66’sı her yıl düzenli olarak burada kuluçka yapar, 22 türü bazı yıllar kuluçka topluluğuna katılır, geri kalan 178 türü ise, göç esnasında Milli Parka uğramaktadır.

Bu benzersiz güzellikteki tabiat, Kuş cennetinin yaşayan ve çok iyi korunan bir doğa mirası olduğu gerçeğini, Avrupa ve dünyaya kabul ettirmiştir. 1976 yılında, Avrupa Konseyi tarafından, tabiatın en iyi korunduğu yerlere verilen “A” sınıfı Avrupa Diploması, buraya verilir. Beş yıl süreli olan bu diploma: her yıl kontrol edilir ve yeniden verilir. 2001 yılında, çevre kirliliği nedeniyle askıya alınan diploma, 2005 yılında, gerekli önlemlerin alınması ile, yenilendi.

Ancak: günümüzde, göl ve kuş cenneti, sanayi atıkları ile kirlenmeye devam etmekte. Devlet Su İşlerinin, göl kıyısında yaptığı setler ile, eko sistem bozulmuş. Göçmen kuş türlerinde azalmalar olmakta, balıklar gölde yaşayamaz duruma gelmektedirler. Çevre Bakanlığının; Milli Park, birinci derece doğal ve arkeolojik SİT ve bir dünya mirası olan bu yöre için, ivedilikle ciddi koruma önlemleri alması gerekmektedir.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Mart ayında, gölün kuzeydoğu ucunda kuluçkaya yatan kuşlar; ağaçların gövdelerini saran sular nedeniyle, yüksek dallarda kendilerini güvende hissederek yavrular. Mayıs ayında, yumurtadan çıkan yavrular: Temmuz’da uçmaya başlar.

Burada kuluçkaya yatmış kuşlar, bir başka sulak alan olan “Uluabat Gölü”nde beslenirler. Uluabat Gölü: göçmen kuşların, Manyas Kuş Cennetine gitmeden önce, mola verip dinlenme amaçlı olarak da kullandıkları bir yerdir. Yani: Manyas Kuş Cennetinin devamlılığının sağlanması için, Uluabat Gölünün de korunması şarttır.

Gölün sahilinde, özel bir şahsa ait, Kuş Çiftliği bulunmaktadır. Burada:: bir çok kuşu canlı olarak görmek mümkündür. Turistik tesislere verilmek üzere, tavuskuşu yetiştirme çiftliği olarak da ünlenen kuş cenneti, turistlerin de gözde mekanları arasındadır.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

KUŞ GÖZLEME

Mart-Temmuz, Eylül-Ekim dönemleri, kuş gözlemek için ideal dönemlerdir. O dönemlerde, 200’ü aşkın kuş türünü izlemek mümkündür. Kuş Gözetleme Kulesinden: ilkbaharda: karabatak, beyaz pelikan, kaşıkçı kuşları, saz bülbülleri, çulha kuşu, bakır kargası gözlenebilir. Kış aylarında ise: en çok ördekler izlenebilir. Bu gözlemler: çeşitli bölgelere yerleştirilmiş 5 ayrı kamera ile veya dürbünler ile yapılabilmektedir. Ayrıca: kuş gözetleme kulesi de bulunmaktadır.

NE ZAMAN GİDİLMELİ

Gölde: tombul pelikanlar, boz martılar, eşlerine yuva yapan kılıbık çulha kuşları, prenses edalı beyaz balıkçılar, mevsimin ilk göçmen kuşlarından sayılırlar. Balıkçıl ve kaşıkçı kuşları, çeltikçi, saz bülbülleri, yaz boyu sürecek konserlerine, bu gölde devam ederken, seramoniye Mayıs ayında yavrular da katılır ve Manyas inanılmaz bir kuş korosuna sahne oluyor.

Sonbaharda, güneye göç eden leylekler, gölün batı kıyılarında soluklanırken, tercihi kış olan pelikanlar, yaban kazları, tahtalı güvercinler ve kuğular, ancak uzaktan görülebiliyorlar. Son kafile olarak turnalar da geçip giderken, cennet artık su tavukları ve sakar mekelerine kalıyor. Gün batımında da, bulutlar halinde ördek sürüleri, geceleri ise cüce baykuşun kısık sesi, ıslıkları duyuluyor.

BURADA NE YAPABİLİRSİNİZ

Gitmeden önce: yanınıza mutlaka bir dürbün ve fotoğraf makinenizi almayı sakın unutmayın.

Park alanı içinde piknik yapılması ve hizmet araçları dışında araç girişi yasaktır. Ziyaretçi araçları için: Park Girişi önünde otopark bulunmaktadır.

Konaklama ve yiyecek hizmetleri yok. Ancak: bazı ihtiyaçlarınızı karşılamak için parkta bir büfe var. Konaklamak için: 1 km. uzaklıktaki: Sığırcıatik köyündeki pansiyonları kullanabilirsiniz. Milli Parkta, kuş yaşamının ilgi çekici dönemlerini izleme imkanı: Mart-Temmuz ve Eylül-Ekim ayları arasındadır. Gözetleme kulesinden, geniş bir çevre gözetlenebilir. Müze var, burayı gezebilirsiniz. Müze ve idare merkezinde, kuşlar hakkında geniş bilgi verilmektedir.

Milli parkta, bilimsel araştırmalar yapmak, park yönetiminin iznine bağlıdır. Gölde tekne kiralayarak, belli mesafelere kadar gezebilirsiniz. Gölün güney kıyılarında, derelerin oluşturduğu deltalarda, sizlerin keşfetmesini bekleyen, görülmeye değer birçok yer var.

Hediyelik eşyaların satıldığı bir satış yeri var. Oradan alışveriş yapabilirsiniz, üzerinde kuş resimleri bulunan birçok obje var.

Kuş türlerinin ve yörenin faunasını oluşturan canlılar sergilendiği, Kuş Müzesini gezebilirsiniz.

Tabiat ve doğa ile ve bunun kanatlı sahipleriyle geçireceğiniz bir gün, onların sesini dinlemek, onları uzaktan görebilmek, güzelliklerini hissedebilmek, inanın güzel bir gün geçirmenizi sağlayacak, mutlaka zaman ayırın.

Manyas tanıtımı hakkındaki yazım için.

Balıkesir tanıtımı hakkındaki yazım için

 

Balıkesir Havran

Balıkesir Havran

Balıkesir il merkezinden sonra, hemen Edremit körfezine yaklaşınca bulunması, yani konumu nedeniyle, Havran öne çıkıyor. Her ne kadar deniz kıyısında bulunmasa ve denizden 9 km. uzakta olsa da, istenildiğinde, çok kısa bir sürede denize ulaşılabiliyor olması, buranın artısı.

Yalnız: ülkemizde, Şanlıurfa taraflarında da, benzer bir ilçe var. Ama orası, Harran. Umarım: siz şu satırları okuduğunuzda, Harran değil, Havran’ı aramış olursunuz.

 

ULAŞIM

Havran-Balıkesir il merkezi arasındaki uzaklık: 78 km. Havran-Edremit arasındaki uzaklık: 9 km. Havran-Burhaniye arasındaki uzaklık: 2 km. Havran-İvrindi arasındaki uzaklık: 48 km. dir. Havran-İzmir arasındaki uzaklık: 200 km.

TARİHİ

Bölgenin tarihi çok eski dönemlere kadar gitmektedir. İlk yerleşimcilerin: Lelegler ve Pelaslar oldukları bilinmektedir. MÖ.546 yılında, Lydia devleti, Persler tarafından yıkılınca, burada, Pers egemenliği görülür. MÖ.334 yılında ise, bu kez, Makedonyalılar, Persleri yenerler ve bölgedeki hakimiyetlerine son verirler. MÖ.283 yılında, Bergama krallığı, buralarda hakim olur.

Antik  dönemde, Havran bölgesinin ismi “Aureline” yani “Altın ülkesi” olarak biliniyor. Altın elementinin simgesi olan “Au”, Latince “Avrum” dan gelmektedir. Havran isminin: zamanla, Aureline isminden geldiği, kuvvetli bir olasılıktır.

1071 yılında ise, Malazgirt zaferinden sonra, Türkler, bölgede görülmeye başlanır.

1175 yılında, bölgeye gelen Türkmenler, bölgeye yerleşerek nüfus yoğunluğunun artmasına neden olurlar. 1402 yılında, Ankara savaşında yenilen Osmanlı ordusunun askerleri, çekilerek, Kaz dağlarına saklanırlar.

Bunları takip eden, Timur’un torunlarından Şeyh Nurettin Mahmut, emrindeki ordularıyla, buralara geldiğinde, yörede birçok yerde olduğu gibi, Havran yerleşimini de, yerle-bir eder.

1890 yıllarına kadar, buralar, “Viraneli” olarak kayıt altına alınır. Daha sonra ise, yeniden onarılarak güzelleştirilen şehre “Huriler Diyarı” anlamına gelen “Havran” ismi verilir.

Osmanlı döneminde, Havran bölgesi: büyükçe bir köy olarak kayıtlara geçer. Çanakkale zaferinin kazanılmasında büyük katkısı olan, Koca Seyit Çavuş (Çanakkale savaşında, 275 kg. lık top güllesini tek başına kaldırmasıyla tarih sahnesinde yerini almıştır), Havranlıdır.

1919 tarihinde yörede Yunan işgali görülür ve işgal, 1922 tarihinde sone erdirilir.

Balıkesir Havran

GENEL

İlçe, Edremit körfezine doğru uzanan verimli topraklar üzerinde kurulmuştur. İlçenin çevresi, zeytinliklerle kaplıdır.

Denizden 33 metre yüksekliktedir. Buranın en büyük özelliği: 15 dakikalık bir yolculuktan sonra deniz kıyısına ulaşılması, ama yine 15 dakikalık bir yolculuktan sonra, bölgenin en büyük yükseltilerinden olan Eybek dağına ulaşılmasıdır.

Yani, özellikle kış mevsiminde, Hanlar bölgesinde kartopu oynamak mümkün iken, aynı anda, deniz kıyısına, sahile inerek, çay içmek te mümkündür.

İlçe ekonomisinde, zeytinlikler önemli yer tutmaktadır. Ayrıca, pamuk ve tahıl tarımı da yapılır. Sanayi tesisi olarak ise, zeytinyağı fabrikaları bulunmaktadır.

NE SATIN ALINIR

Havran yöresinden:  nar ekşisi, nar suyu, kuru incir,  leblebi satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Balıkesir Havran İnönü Mağaraları

İNÖNÜ MAĞARALARI

İlçe çevresinde, tarih öncesi kültürlerin aydınlatılmasını sağlayan önemli bir yerdir. İlçe merkezinin, yaklaşık 8 km. uzaklığındaki mağaralar bölgesi: Kocaçal tepesinin güney yamaçlarındadır.

Mağaralar: Devedamı, Karanlık, Aydınlık ve Andık isimlerini taşımaktadır.

Buradaki araştırmalar: 1949 yılında ilk kez yapılmış ve mağaralarda tespit edilen, üç tabakadan ikincisinde: Grek-Roman malzemesine rastlanmıştır.

Bu seviyelerin bir köşesinde ise: pişmiş topraktan yapılmış, içleri boş, eli davullu, karnında aslan kabartması bulunan, su taşıyan, çeşitli kadın ve erkek, adak heykelcikleri bulunmuştur.

Evet, bu heykelcikler, Kyble kültürünün bir yansıması olarak önem kazanmaktadır. Bakır devrine ait olduğu sanılan, ikinci katta ise: siyah çömlek ve küçük boy değirmen taşları bulunmuştur.

Bunun altındaki tabakada ise: kap kırıkları, seramik parçaları, çakmak taşı ve kemik eşyalar bulunmuştur.

Tüm bunlardan anlaşıldığına göre: MÖ.50 bin yıllarından itibaren, bu bölgede yerleşim izleri görülmektedir.

Evet, ben bunları yazdım, size İnönü Mağaralarını anlattım, burada sizler, hemen gidip bu mağaraları görmelisiniz.

Elbette, neden diye seslendiğinizi düşünüyorum. Evet, yurdumuzdaki birçok antik alan gibi, burası da, bir süre sonra sular altında kalacak ve siz, ben, gelecek nesiller, bir daha buraları göremeyecekler.

Evet, Havran Sulama Barajının yapımı son hızla sürüyor ve bittiğinde, yani gölde su toplanmaya başladığında, bu mağaralar da sular altında kalıp, yok olacaklar. Ayrıca: bu mağaralarda, başka bir yaşam daha var. Yarasalar yaşıyorlar.

Hatta, Avrupa’nın en büyük yarasa kolonisinin, bu mağaralarda yaşadıkları söyleniyor. Bu yarasaların toplam sayısının: 10 bin den fazla olduğu söyleniyor.

Tür sayısı ise, 7 civarındaymış. Tarıma büyük faydası bulunan yarasaların, bölgede, sulardan etkilenmeyecek başka bir mağara bölümüne yerleştirilmesi, bu yeni ortamlarına alıştırılmalarına çalışılıyormuş, umarım alışırlar.

Balıkesir Havran Koca Seyit Köyü

KOCASEYİT KÖYÜ

Çanakkale kahramanı bu büyük kişi: ilçe merkezine 10 km. uzaklıktaki Kocaseyit köyünde doğmuştur.

Günümüzde, bu köyde: 2006 yılında hizmete açılan “Kocaseyit Anıtı ve Müzesi” bulunmaktadır. Ayrıca: Kocaseyit’in mezarı da ziyaret edilebilir.

Mutlaka biliyorsunuz dur, ama yine de bir iki cümle ile, Kocaseyit kimdir, söz etmek istiyorum.

Koca Seyit: Çanakkale savaşında, tek başına kaldırdığı 276 kg. lık mermi ile, İngilizlerin ünlü “Ocean” zırhlısını batırır.

Daha sonra, fotoğraf çektirmek üzere, aynı ağırlıktaki mermiyi kaldırması istendiğinde, bunu başaramaz. Yani, savaşın o anki ruhi haliyle, yapılan kahramanlık, böylece tarihe geçmiş olur.

İşte, Çanakkale savaşı tarihine geçmiş, bu kahraman Havranlı ve Kocaseyit köyünden.

Balıkesir Manyas

Balıkesir Manyas

Balıkesir Manyas: Manyas, Balıkesir arası uzaklık: 82 km. İlçe merkezi Manyas gölüne 10 km uzaklıktadır. Manyas, Susurluk arası uzaklık: 37 km. Manyas, Edremit arası uzaklık: 170 km. Manyas, Gönen arası uzaklık: 34 km. Manyas, Bandırma arası uzaklık: 46 km.

TARİHİ

Ünlü coğrafyacı Strabon’a göre: bu yörede ilk yerleşimciler “Dolionlar” dır. İlçenin eski ismi “Miletopolis” veya “Pemaninos’ dur. Bu bölgede 1952 yılında yapılan arkeolojik araştırmalarda: 6 ve 7’nci yüzyıllara ait seramik parçaları bulunmuştur. Ayrıca: ilçe merkezinin 2 km güneybatısında, Macar değirmeni, hamam ve büyükçe bir alana yayılmış şehir harabesini andırır kalıntılar vardır. Osmanlı döneminde, yöre toprakları Karesioğullarına bağlıdır. 1877-1878 Osmanlı Rus savaşı sonrasında Kırım Tatarlarından oluşan bir kafile, Romanya üzerinden göçerek buraya gelmiş ve bunun üzerine bölgede buraya “Tatar köyü” ismi verilmiştir. Takip eden dönemde de Anadolu’ya ülke dışından gelen göçerler, buraya yerleştirilmiştir. Manyas yöresinde, Kurtuluş Savaşı sırasında, Aznavur ve Çerkez Ethem ayaklanmaları olur. 14 Eylül tarihinde Manyas düşman işgalinden kurtulur.

1936 yılında Bandırma’ya bağlı bir bucak olan Manyas ilçe yapılarak Balıkesir iline bağlanmıştır. 6 Ekim 1964 tarihinde, Manyas civarında 7 büyüklüğünde deprem olmuştur. Bu depremde: Manyas gölü güneyi, Karacabey ve Mustafa Kemal Paşa arasında uzanan şerit şeklinde dar bir bölge etkilenmiştir. Ayrıca Manyas ilçe merkezinde birçok konut ağır hasar görmüştür. Bu kötü anıdan sonra, Manyas tarihinde güzel bir anı daha var, Manyaslı Keriman Halis, 31 Temmuz 1932 tarihinde Belçika’da yapılan yarışmada “Dünya Güzeli” seçilmiştir.

Balıkesir Manyas

GENEL

Marmara bölgesinin güneyindedir. Balıkesir iline bağlı ilçelerden en küçük olanıdır. İlçenin kuzeyinde bulunan Manyas Gölü, idari olarak Bandırma ilçesine bağlıdır. İlçe merkezi denize 46 km uzaklıktadır. Güney ve güneybatısındaki tepeler, fundalıklarla kaplıdır. Doğu bölümü Susurluk ve Karacabey ovalarına kadar uzanır. Manyas ovasının en derin yeri Manyas gölüdür. Gölün eski ismi “Aretitis Linne” dir. İlçe bölgesinde topraklar çok verimlidir ve buna bağlı olarak tarım ve hayvancılık yapılır. Sulu araziden yılda iki kez ürün almak mümkündür. Yörede karasal iklim hakimdir ve buna bağlı olarak yazlar sıcak, kışlar ise soğuk geçer. Bölgenin en önemli akarsuyu Manyas gölüne dökülen “Karacabey” ve Ulubat gölüne dökülen “Kocaçay” dır.

Balıkesir Manyas Meslek Yüksek Okulu

MANYAS MESLEK YÜKSEK OKULU

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesine bağlıdır. Okul 2008 yılında açılmıştır. Okul 2009 yılından itibaren kendi binasında eğitime devam etmeye başlamıştır.

Balıkesir Manyas Kelle Peyniri

NE YENİR

İlçenin süt ve süt ürünleri, özellikle de “kelle peyniri” ile yoğurdu meşhurdur. Evet, buraya yolunuz düşerse Manyas peyniri denemelisiniz. Biraz tuzlu ve serttir, sarımtırak rengi vardır. Kelle peyniri: koyun sütünden yapılır. Tadı kaşar peyniri gibidir. En büyük özelliği bir yıl dayanabilmesidir. Yenmeden önce, 15-20 dakika soğuk suda bekletmek gerekir. Aksi halde, oldukça tuzludur. Manyas yöresinde yoğurt ta oldukça meşhurdur. Yoğurdun özelliği, yağının çıkartılmaması ve kaymağının kalın olmasıdır. Yoğurt sert olduğu için buzdolabında diğer yoğurtlara göre daha fazla dayanır.

MANYAS SÜT ÜRÜNLERİ FESTİVALİ

Her yıl Eylül ayı ortalarında Manyas ilçesinde, Süt ürünleri festivali düzenleniyor. Festival, Manyas’ın düşman işgalinden kurtuluş günü olan 14 Eylül tarihinde başlar. Festivalde: Atatürk anıtı önündeki alanda konserler, otopark alanında çocuklara yönelik şişme oyun parkuru, animatör gösterileri, bando konserleri ve fener alayı düzenleniyor. Daha sonra ise, damızlık hayvan yarışmaları yapılıyor. Yarışmada dereceye giren hayvan sahiplerine çeşitli hediyeler veriliyor.

MANYAS PANAYIRI

Panayır her yıl iki kere (İlkbahar ve Sonbaharda) yapılmaktadır. 1936 yılından bu yana düzenlenen panayır, ilkbaharda 6 Haziran ve sonbaharda ise 18 Eylül tarihlerinde yapılır. İlçe merkezinde Yenimahalle Panayır çayırında yapılmaktadır.

GEZİLECEK YERLER

MANYAS GÖLÜ VE KUŞ CENNETİ

Manyas gölü ve Kuş cenneti hakkındaki ayrıntılı gezi yazımı, yine bu sitede ayrı bir başlık altında bulabilirsiniz.

Manyas Kuş Cenneti tanıtımı hakkındaki yazım için.

 

Balıkesir Manyas Soğuksu Kalesi

MANYAS-SOĞUKSU KALESİ

İlçe merkezinin güneyindeki Soğuksu köyü yakınlarında bir tepenin üstünde, bir kule enkazı vardır. Yöredeki ilk yerleşimin burada olduğu yani buranın eski Manyas olduğu düşünülüyor.

Bu harabe muhtemelen Bizans dönemine aittir ve “Poemaneun” ismini taşır. Bizans devrinden kalan bu kale, 1336 yılında Osmanlı idaresine geçmiştir. Günümüzde: güney, güneydoğu ve kuzeydoğuda: üç kule köşesi ve bunları birbirine bağlayan sur kısımları vardır. Ayrıca yine kalıntıların bulunduğu bu alanda, oldukça büyük taşlar vardır. Güneybatı köşede bulunan bir taş üzerinde, Yunanca yazıt görülür. Kale kalıntılarının güney doğusunda ikinci bir kule varlığı anlaşılır. Her yere hakim durumdaki bu kulenin yanında Osmanlı döneminde yapılan bir cami ve türbenin harabeleri bulunuyor. Cami yapısının sadece iskeleti mevcuttur, başkaca hiçbir iz yoktur. Bu iskelette: binanın dört köşeli olduğu, yuvarlak kubbeli olduğu tahmin edilmektedir. Bu yapının yaklaşık 15 metre kuzeyinde, içi boş mezarlar bulunan bir türbe harabesi vardır. Binanın kitabesi yoktur. Fakat mimari stil, Osmanlı dönemini yansıtır.

Balıkesir Manyas Kaplıcalar

KAPLICALAR

Kaplıcalar, ilçe merkezine 6 km uzaklıkta Kızık köyü yakınlarında, Gönen yolu üzerinde İbrahim Tepe mevkiindedir. Günümüzde 6 kuyudan çıkan kaplıca suyunun sıcaklığı 45-50 derecedir. Yapılan tahlillere göre: kükürt oranı düşük, kalsiyum maddesi bol kaplıca suyunun: içildiğinde sindirim sistemi hastalıklarına iyi geldiği ve böbrek taşlarını düşürdüğü anlaşılmıştır. Çünkü kaplıca suyu içindeki mineraller, böbrek ve bağırsakları çalıştırır, idrar söktürür, gastrit ve ülsere iyi gelir. Termal banyo olarak kullanıldığında ise: deri hastalıkları, romatizma, kemik erimesi, kadın hastalıkları, eklem rahatsızlıkları, yorgunluk, iskelet bozuklukları, bel-boyun ve sırt ağrılarına iyi geldiği öne sürülmektedir. Kaplıca bölgesinde, özel bir şirkete ait devre-mülk tesisi ve Kızılköy tüzel kişiliğine ait konaklama tesisi vardır.

Balıkesir Manyas Maltepe Şehitler Anıtı

MALTEPE ŞEHİTLER ANITI

Manyas Maltepe’de bulunan anıtın altında gömülü bulunan şehitler, Manyas çevresindeki Şah İsmail ve Anzavur isyanlarını bastırmak için mücadele eden askerlerimdir. Özellikle 174’ncü Alay mensubu Tavşan Tepe olaylarında yerli çetelerin saldırısına uğrayan askeri gurubun fertleridir.

Gönen tanıtımı hakkındaki yazım için.

Susurluk tanıtımı hakkındaki yazım için.

Balıkesir tanıtımı hakkındaki yazım için.