Ardahan Göle

 

Ardahan Göle

İlçenin Ardahan il merkezine uzaklığı 45 km dir. Göle Kars arası uzaklık: 77 km. Göle Artvin arası uzaklık: 174 km. Göle Erzurum arası uzaklık: 173 km. Göle Yusufeli arası uzaklık: 132 km. Göle Çıldır arası uzaklık: 101 km.

TARİHİ

1878 yılındaki Rus işgalinden sonra, kaza merkezi, günümüzdeki ilçe merkezi yani Merdinik köyü olur. 30 Eylül 1920 tarihinde Rus işgalinden kurtarılır ve 40 yıllık esaret biter. Göle 1992 yılında Ardahan iline bağlanmıştır. Belediye teşkilatı 1926 yılında kurulmuştur.

Ardahan Göle

GENEL

Ardahan ilinin en büyük ve önemli ilçesidir. İlçe merkezinin rakımı, 2038 metredir.

Düz bir arazide kurulmuştur. Köyleri ise düz ve kısmen engebeli arazidedir. Arazinin bir kısmı ormanlıktır ve kalan bölüm ise çayırlıktır buna istinaden “Yeşil Göle” diye de tanınır. Kışlar uzun ve sert geçer, yazları ise ılık ve yağışlıdır.

Kış döneminde sıcaklık eksi 30-35 derecelere kadar iner. Kar kalınlığı ise 1 metre civarındadır. İklim denince, Göle’de iklimle ilgili bir deyiş vardır “8 ay beyaz, 3 ay ayaz, 1 ay yaz”

NE YENİR

Buraya yolunuz düşerse, kaz etli üçlü pilav yemelisiniz. Bunun püf noktası, kaz eti pişirildikten sonra fırında kızartılmasıdır.

Ardahan Göle

GEZİLECEK YERLER

Ardahan Göle Kalecik Kalesi

KALECİK KALESİ

İlçe merkezine bağlı Kalecik köyünün 450-500 metre güneyindedir.

Köyden gelen derenin oluşturduğu vadi ile Kura vadisinin kesiştiği noktada sarp bir alana kurulmuştur. Kalenin MÖ 8’nci yüzyılda Urartular tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.

Ardahan Göle Yaylalar

YAYLALAR

Okçuoğlu Yaylası

Köroğlu dağlarının eteklerindeki bu yayla, birçok çeşitli bitkileri ve yabani hayvan varlığı ile doğal bir güzellik sunmaktadır.

Canibek Yaylası

Burada her yıl “Canibek Yayla Şenlikleri” yapılıyor. Şenlikler Temmuz ayının ilk haftasında iki gün olarak düzenleniyor. Bu şenliklerde: Canibek yaylasının mis kokulu orman havası, güzel çiçekleri, acı suyu (maden suyu), yayla inişinin kaymaklı gevrekleri, yufka ekmeği, katmeri ve çağ kebabını mutlaka tatmak gerekir. Ayrıca burada Köprülü Belediyesinin doğal kaplıcası ve maden suyu da bulunuyor.

DEDEŞEN KÖYÜ CAMİSİ

Kitabesi yoktur, ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmez. Ancak mimari üslup değerlendirildiğinde, 15’nci yüzyıldan kalma olduğu düşünülür. Yavuz Sultan Selim’in, 1514 yılında Çaldıran seferinden dönerken burada konakladığı söyleniyor.

Burada Şeyh Ahmet’in ikramlarından memnun kalmış ve beğenisini “Dede Şen Olasın” diyerek ifade etmiştir. Bu olaydan sonra köyün ismi Dedeşen köyü olmuştur. Dedeşen köyünde, Osmanlı döneminden kalma bir külliye bulunur.

Bu külliyede: cami, türbe, çeşme, hamam ve medrese bulunur. Cami ve türbe günümüze ulaşmış, diğerlerinden sadece harap haldeki hamam ulaşmıştır ki o da samanlık olarak kullanılmaktadır Medrese ile ilgili hiçbir kalıntı yoktur.

Cami tek kubbeli, kare kaideli, kesme taştan yapılmıştır. Caminin üzeri bir kubbe ile örtülüdür. İç mekanda mihrap ve minberin sanatsal ve tarihi değeri yoktur. İç mekanın kuzeybatı köşesinde bulunan orijinal minareye merdivenle çıkılır.

Bu merdivenden bugün kadınlar mahfiline çıkış sağlanır. Batıdaki girişin solunda, 1993 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından silindirik gövdeli ve tek şerefeli minare eklenmiştir.

Caminin yanında, 19’ncu yüzyıldan kaldığı düşünülen sanat tarihi yönünden önemli mezar taşları vardır.

Ardahan Çıldır