Antalya şehir merkezinde; nereyi gezelim, nereyi görelim, nereye gidelim? Evet; şehir içinde görebileceğiniz ilginç bir yapı: Hadrian Kapısı. Şehir içinde; doğuya ilerlerken, Atatürk Meydanı’nı geçtikten sonra, sağa dönen Atatürk Caddesi üzerinde ilerlerseniz , hemen sağ yanınızda kalıyor.
Şehrin merkezi yerinde, mutlaka önünden geçeceksiniz. Yürüyerek ulaşabilirsiniz. Hatta: bence kaleiçi bölgesini gezmek ve yat limanına gitmek için, başlangıç olarak, bu kapıyı seçmelisiniz.
Antalya Hadrian Kapısı
Evet; Hadrian Kapısı, Antalya’nın en iyi korunmuş tarihi yapılarından. Bir Roma eseri. MS.130 yılında, Roma İmparatoru Hadrian adına yaptırılmış. Bu Hadrian isimli imparator: en gezgin Roma imparatoru olarak biliniyor.
Yani: sürekli gezinmiş ve her gittiği yerde, ziyareti anısına, bu tür yapılar yapılmış. Ancak, bu kapı: uzun yıllar kullanılmamış. Çünkü; şehir surları, kapının dış kısmını kapatmış. Belki de, kapının günümüze kadar yıkılmadan gelebilmesinin en büyük nedeni bu. Yani; uzun yıllar kullanılmamış olması.
Şehir sur kalıntılarının yıkılması ile, kapı tamamen ortaya çıkarılmış. Üst kısmında: kubbe şeklinde, üç açıklık var. Sütunları hariç, tamamen mermerden yapılmış. Oyma ve kabartma süsleri, muhteşem güzellikte. Kapının orijinalinin iki katlı olduğu sanılıyor. Ama, yıkılmış olduğundan, üst kat hakkında bilgi yok.
Kapının iki yanında; kapı ile aynı zamanda yapıldığı düşünülen iki kule var. Bunlardan; güneydekinin adı: Julie Sancta kulesi. Süslemesiz, blok taşlardan yapılmış. Kuzeydeki kulenin ise, yalnızca alt kısımları antik çağdan yani kapının yapılış zamanından olduğu sanılıyor, üst kısımları Selçuklular zamanında yapılmış.
Kapının önünde durup, birkaç dakika düşündüğünüzde: kapının ön tarafında, Antalya şehrinin günümüzdeki modern yüzünü, arka tarafında ise, eski çağlardaki Antalya’yı görebilme şansınız var.
Aynı andaki bu iki görüntüyü izlerken, inanıyorum ki, kapının geçmişle günümüz arasında gerçekten bir köprü olduğunu düşüneceksiniz. Kapının içinden geçip, öbür yanına ulaştığınızda: şehrin “Kaleiçi” bölümü, yani eski daha doğrusu ilk kuruluş yıllarındaki bölümü karşınıza çıkıyor.
Yani: Hadrian kapısı, yukarıda da söylediğim gibi, şehrin modern ve eski kesimleri arasında bir geçiş yeri gibi olmuş. Özellikle: akşam olduğunda, kapı gayet güzel ışıklandırılıyor. Tarih meraklılarının mutlaka görmelerini öneririm.
Evet; Antalya’ya gelip de; biraz da, kültürel etkinliklere katılmak isteyen ziyaretçiler için, büyük olanak, cam piramitten söz etmek istiyorum. Aslında; elbette, şöyle denebilir; ” bu güneş, deniz, kum ve son yıllarda eğlence olanakları sunan cennet gibi kentte, kapalı mekanlardaki kültürel etkinliklere katılmayalım “.
Bu tercih konusu, inanın güzel ve tanınmış sanatçıların konserlerini izleme şansınız olabilir. Gitmeseniz de, mutlaka önünden, yanından geçeceksiniz, bu ilginç ve büyük yapının. Yeri. yüzüncü yıl bulvarı üzerindeki kültür parkta. Yeşillikler içinde. Havadar bir mekan.
Evet; cam piramit olarak isimlendirilen yapının temeli, 1996 yılında atılmış ve 1997 yılında inşaat bitirilerek, tesis hizmete açılmış. Burada yapılan en tanınmış organizasyon: Altın Portakal Film Festivali. Ayrıca; uluslararası düzeyde, çeşitli kongrelerde yapılmakta.
Antalya Cam Piramit; Yaklaşık; 4500 metrekarelik alan üzerine kurulu. Bodrum ve zemin kat olmak üzere, iki katlı. Üzeri: renkli ısıcam ile, piramit uzay çatı ile örtülmüş. Üç salonu var. Bunlar: Toros (200 kişilik), Meltem (440 kişilik) ve Düden (330 kişilik) Salonları. Ayrıca; 1500 stant kapasiteli, sergi ve fuar alanı var. Elbette; tüm salonlar, muhteşem ses ve ışık gösteri tertibatları ile donatılmış.
Evet, daha fazla ayrıntıya girmek, sanırım yersiz. Arzu edenler, zaten daha ayrıntılı bilgilere ulaşacaklardır. Benim burada söylemek istediğim şu: bu mekanda, ilginç bir mimari tasarım var.
Gidip görülebilir. Özellikle: basın, yayın organları veya çarşı içindeki bilet satış noktaları veya şehir içindeki bilboardlar takip edilerek, bulunduğunuz dönemdeki: konserler, festivaller, fuarlar, yarışmalar gibi etkinlikler görülebilir ve tercihinize göre bunlardan biri veya birkaçına katılınabilinir.
Çünkü; gerçekten güzel dizayn edilmiş bu mekanı görmenizde yarar var. Özellikle; konserlerdeki (gerek klasik, gerekse pop tarzı konserlerdeki) akustik harika.
Muratpaşa ilçesi, Antalya ilinin tam merkezindedir.
TARİHİ
İlçe ismini, yapım tarihi 1570 yılı olan Muratpaşa Camisine adını veren Karaman Beyi Murat Paşa’dan almıştır. Antalya’nın ilk yerleşim yeri olan “Kaleiçi”, ilçe sınırları içerisindedir. Bu yüzden, ilçede birçok tarihi eser bulunmaktadır. Muratpaşa ilçesinin tarihi, aynı zamanda Antalya ilinin tarihidir. Muratpaşa, 2008 tarihinde yürürlüğe giren kanun ile, Antalya Büyükşehir Belediyesi il sınırları içerisinde merkez ilçe niteliği taşıyan 5 yeni ilçeden birisidir.
Antalya Muratpaşa
GENEL
İlçe, 20 km sahil kıyı bandına sahiptir. İlçenin güneyinde Akdeniz, kuzeyinde Kepez, batısında Konyaaltı ve doğusunda Aksu ilçeleri bulunur.
GEZİLECEK YERLER
Antalya Muratpaşa Camisi
MURATPAŞA CAMİSİ
İlçe merkezinde, surlar dışında Kazım Özalp Caddesindedir. Çarşı içindeki meydandadır.
Cami, Sadrazam Kuyucu Murat Paşa tarafından, 1570 yılında yaptırılmıştır. Osmanlı tarihinde, aynı dönemde iki tane Murat Paşa bulunduğundan, camiyi hangisinin yaptırdığı konusunda net bilgi yoktur. Ancak Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde yazdıkları dikkate alınarak caminin Karaman Beyi Murat Paşa tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir.
İlk yapıldığında: camide bir imaret ve medrese bulunduğu bilinmektedir. Ancak: bunlar yani imaret, han ve medrese günümüze ulaşmamıştır. Caminin inşasında devşirme malzeme kullanılmıştır. Özellikle, son cemaat yerinin arkasındaki sütunlar ve onların korint nizamına göre yapılmış olan başlıkları, yapıdaki en önemli devşirme malzemelerdir.
Yüksek kubbesi, on kenarlı kasnak üzerine oturur. Son cemaat yeri, sivri kemerli ve üç kubbelidir. Sütunları renkli taşlarla süslenmiştir. Caminin bahçesinde asırlık çınar ağaçları bulunmaktadır. Minare: kuzeybatı köşededir. Minare: 1913-1914 yılları arasında inşa edilmiştir. Kesme taştan yapılmıştır. Silindirik gövdelidir, iki şerefeli ve kurşun külahlıdır. Bundan önceki eski minarenin ise, tek şerefeli olduğu bilinmektedir.
Antalya Muratpaşa Karatay Medresesi
KARATAY MEDRESESİ
Kaleiçinde Tuzcular Mahallesi Karadayı Sokaktadır.
Günümüze kalıntı halde ulaşmıştır. Batı cephesinde taç kapısı bulunur. Kapı: sokağa açılan cephesi sivri kemer gözünden ibaret bir eyvan halinde tasarlanmıştır. Basık kemerli kapı aralığından: sivri beşik tonozla örtülü giriş eyvanı vasıtasıyla, avluya girilir. Avlu: dikdörtgen planlıdır, kuzey-güney yönünde uzanır. Taç kapıda bulunan kitabeye göre: yapı, Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus zamanında ve 1250-1251 yıllarında inşa edilmiştir.
Antalya Muratpaşa Karatay Medresesi
Yapıyı yaptıran: yani banisi: aynı yıllarda Atabek olan ve Saltanat Naipliği yapan Celaleddin Karatay’dır. Ünlü vezir: Konya’daki medresesi için, 1253 yılı Mayıs ayında düzenlenen vakfiyesinde: Antalya’daki yapıya atfen “Antalya yolu üzerinde, cami bulunan kalenin dışında yaptığı Darü-Süleha” denilmiştir. Yani, bu yapının inşası, kale dışında gerçekleşmiş ve Kale içindeki yapının taç kapısının da muhtemelen yıkılmış olan eski yapının bir hatırası olarak sökülüp şimdiki yerine nakledildiği düşünülmektedir.
Antalya Muratpaşa Oyuncak Müzesi
OYUNCAK MÜZESİ
Müze: Kaleiçi bölgesinde Yat Limanındadır. Adını bahçesindeki üç palmiyeden alan bir handadır. İstanbul ve İzmir ardından ülkemizde açılan 3’ncü oyuncak müzesidir. Müzenin kuruluşuna şair ve yazar Sunay Akın öncülük etmiştir. Kendisi, Türkiye’nin ilk oyuncak müzesi olan “İstanbul Oyuncak Müzesi” nin de kurucusudur. Müzenin tasarım ve dekorasyonunu ise, sahne tasarımcısı Ayhan Doğan yapmıştır.
Antalya Muratpaşa Oyuncak Müzesi
Müze 23 Nisan 2011 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müzede 3 bin civarında oyuncak bulunmaktadır ve bu oyuncaklar yerli ve yabancı üretimli oyuncaklardır. Bu oyuncaklar: 1860 ile 1980 yılları arasındaki dönemlere aittir ve antika değeri taşırlar. Müzeye ilk girdiğinizde: müzenin de sembolü olan kağıttan bir gemi karşılıyor. Bu kağıt gemi, tarihi liman ile örtüşmektedir. Daha sonra: sizleri Nasreddin Hoca ve eşeği karşılar, sonrasında Kül kedisi ve balkabağı arabası, Red Kit, Daltonlar, Micky Mouse, Şirinler, Keloğlan, Temel Reis gibi birçok film ve masal kahramanı müzede görülebilir. Evet bu müze çocuklar kadar anılarını canlandırmak isteyen büyükler için de oldukça uygundur.
Antalya Muratpaşa Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi
Suna ve İnan Kıraç: eski Antalya merkezi olan Kaleiçi bölgesinde, korunması gereken kültür varlığı olarak tescilli, iki bina satın alınmış ve 1993-1995 yılları arasında restore edilerek müze yapılmış ve 18 Mayıs 1996 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Müze: geleneksel Antalya Evi ve Aya Yorgi kilisesi olmak üzere iki binayı kapsamaktadır.
Antalya Muratpaşa Geleneksel Antalya Evi
Geleneksel Antalya Evi
Müzenin birinci bölümüdür. Burası: 19’ncu yüzyıla ait geleneksel Antalya evinin iki katlı bir örneğidir. Bu kısımda, Türk kültüründen geleneksel sahnelerin mizansenleri sergileniyor. Müze olarak düzenlenen ev, 19’ncu yüzyılda inşa edilmiştir. Dış sofalı, iki katlıdır. Aya Yorgi Kilisesiyle aynı avluyu paylaşır. Girişte ziyaretçiyi eski Antalya evlerinin vazgeçilmez günlük yaşam alanı olan mozaik zeminle karşılar. Konyaaltı kıyısından toplanmış çakıl taşlarının, özel bir harç üzerine yerleştirilmesiyle oluşturulan bitkisel ve geometrik bezemeli bu mozaikler, aynı zamanda çakıl taşları arasında gün boyu kurumadan kalabilen ıslaklık sayesinde, kentin sıcak iklim koşullarında istenilen serinliği sağlar.
Antalya Muratpaşa Aya Yorgi Kilisesi
Aya Yorgi Kilisesi
Müzenin ikinci bölümüdür. Kaleiçi’nin anıtsal nitelikli kültür varlıklarındandır. Bu kısımda Suna-İnan Kıraç Koleksiyonuna ait Çanakkale seramikleri sergilenmektedir.
Kilise: Kaleiçi bölgesinde bulunan 5 Ortodoks Rum kilisesinden bir tanesidir. Doğu giriş kapısı üzerinde bulunan Aya Yorgi’nin ejderhayı öldürme sahnesinin de yer aldığı mermer yazıtın Karamanlıca adı verilen Yunan alfabesiyle Türkçe yazılmış bölümleri ilgi çeker. Bu yazıtta, kilisenin 1863 yılında yapıldığı yazılıdır. 1920’li yıllardaki nüfus mübadelesi sonucunda, kilise cemaatini kaybeder ve uzun süre depo olarak kullanılır. Bu dönemde bazı eklentiler harap olur. Özgün ahşap elemanlar yok olur. Bina 1991 yılında Suna ve İnan Kıraç tarafından satın alınır ve iki yıllık restorasyon çalışmasının ardından 1996 yılında Kaleiçi Müzesinin bir sergi salonu olarak ziyarete açılır. Kilisede, Azizin büyük bir ikonası asılıdır. Mahallenin Rum sakinleri, bazı gecelerde Azizin atının nal seslerini duyduklarını iddia ederler. Antalyalı Rumlar, Aya Yorgi’ye çok önem verirler. Yortusunda, kilisede dini tören düzenlenir, isim gününde sabahlara kadar dualar okunur. Rum çocukları: ağızlarında veya dişlerinde bir ağrı hissettiklerinde bu kiliseye gelirler, dış kapısının halkalarını, mandallarını iyileşmek için ısırırlar.
Antalya Muratpaşa Antalya Lisesi
ANTALYA LİSESİ
Atatürk Caddesi üzerindedir.
Antalya ilinin bilinen ilk eğitim ve öğretim kurumudur. Lisenin bulunduğu bina: 1889 yılında, bakkal iki kardeş tarafından, ev olarak yan yana iki tane iki katlı yapılmıştır.
Antalya Muratpaşa Antalya Lisesi
1891 yılında, binalar eğitim kurumuna çevrilmiş ve Antalya Lisesi’nin ilk hali bunlardır. 1932 yılında, eğitim kurumu, Antalya Lisesi ismini almıştır. Lisenin içinde, Cumhuriyet Müzesi bulunmaktadır. 1940 yılından itibaren öğrenci sayısının artmasıyla ihtiyacı karşılamak için üç ayrı blok ilave edilmiştir.
Antalya Muratpaşa Falez Parkı
FALEZ PARKI
Falez oluşumları, yerine göre 14 metreden 25 metre derinliğe kadar iner. Daha sonra dip yapısı yerini kumluğa ve mil tabakasına bırakır. Bu yüzden enteresan noktalar, ilk 20 metre civarındadır. Daha ileri gitmek çölde gezinti yapmak gibidir. Konyaaltı’na inen varyantın altında kayalık kesim 25 metreye kadar iner ve suyun altındaki falezleri ve üzerindeki canlı yaşamı görmek mümkündür.
Antalya Muratpaşa Düden Kıyı Şelalesi
DÜDEN KIYI ŞELALESİ
Düden kıyı şelalesi: Lara Plajı yolu üzerindedir.
Yemyeşil Düden Parkı içinden akar, parkın içinden geçtiği yerde, hemen kıyısında kafeler bulunur. Şelale: yaklaşık 40 metre yükseklikteki falezlerden denize dökülür. Dökülürken oluşan görüntü muhteşem güzeldir ve şehrin birçok yerinden görülebilir. Hatta, gezinti tekneleri şelalenin denize döküldüğü yere gezi düzenler.
Antalya Muratpaşa Yat Limanı
DİĞER GEZİLECEK YERLER
Muratpaşa ilçesi sınırları içerisinde kalan:
Cam Piramit
Yivli Minare
Kale içi ve Yat Limanı
Kesik Minare ve Hıdırlık Kulesi
Hadrian Kapısı-Üç kapılar
Antalya Müzesi
Terracity Alışveriş Merkezi
Doğu Garajı Attaleia Nekropolü
Yine bu sitede, daha ayrıntılı gezi yazıları şeklinde bulabilirsiniz.