Ankara Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Müzesi

Ankara Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Müzesi

Ankara Üniversitesi Keçiören Gümüşdere Yerleşkesindedir. Giriş ücretsizdir.

Ziraat Mektebi, 1892 yılında İstanbul-Halkalı’da kurulmuştur. 1898 yılında ise Ankara-Kalaba semtinde Çoban Mektebi açılmıştır. Bunları 30 Ekim 1933 tarihinde Ankara’da açılan Yüksek Ziraat Enstitüsü izlemiştir.

Dönemin erken modern mimarisinin ilk örneklerinden olan Yüksek Ziraat Enstitüsü binalarının mimarı Arnold Ernst Egli’dir.

Ülkemizde, tarım, çevre ve yaşam bilimleri alanında öncülük yapan fakülte, akademik özerkliğin ilk özgün örnekleri de bu kurumda yaşanmıştır. Enstitü, 1946 yılında Üniversite Yasasının kabulünün ardından, Ankara Üniversitesinin çatısı altında faaliyetlerini sürdürmeye başlamıştır.

Zaman içinde, müze kurulması konusu çeşitli dönemlerde dile getirilmiş ve çeşitli girişimlerde bulunulmuştur. Son olarak, 2005 yılında Prof. Dr. Akif Kansu başkanlığında kurulan komisyonda müze düşüncesi olgunlaştırılmıştır ve kurulan müze, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2007 yılında onaylanmıştır.

21 Kasım 2007 yılında açılan müzede: fakültenin 75 yıla dayanan yaşamından ve topluma yaptığı katkılardan kesitler sunulmaktadır. Sergilenen materyaller içinde, fotoğraflar ve belgeler özel bir yer almaktadır. İlk yıllarda fotoğraflarına, öğrenci işleri arşivinden ve diğer kaynaklardan derlenen ilginç yazışmalar ve belgeler eşlik etmektedir.

Binada: zemin katta, iki kapalı salon ile üst katta yer alan 10 oda ve 1 koridordan oluşur.

Bu salonlarda: Türkiye’de tarım eğitiminin itici gücü olan Yüksek Ziraat Enstitüsünden günümüze değin uzanan bir süreçte kullanılmış olan özgün ders araç ve gereçleri, işlik ders ve deneyim aleti, türlü böcek örnekleri, yine türlü tarım araç gereci zaman dizinsel olarak sergilenmektedir.

Ayrıca eski mikroskoplardan fotoğraf makinelerine, öğrenci levhalarından ölçme ve ölçü aletlerine, bitki ve hayvan maketlerinden cam malzemelere, tarım aletlerinden daktilo makinelerine kadar birçok obje müzede görülebilir. Bunların önemli bir kısmı: Yüksek Ziraat Enstitüsü işliklerinde dönemin en yetkin ustaları tarafından imal edilmiştir.

Ayrıca: Yüksek Ziraat Enstitüsü kurulurken Alman Hükümeti tarafından armağan edilen 18000 cilt kitaptan örnekler, bilimsel araştırma raporları, çiftçi el kitapları, uygulama klavuzları da sergileniyor.

Türkiye’nin ilk tohum bankası da bu müzededir.

Müzede; Bakanlık, Milletvekilliği, Rektörlük yapan mezunlarla ilgili pano da bulunmaktadır. Yine önemli kamu görevlerinde bulunan mezunlar tanıtılmaktadır.

Evet, Tarım Müzesinde kağnılar, ilkel biçerdöverler, Türk yapımı ilk traktör HSG(müzenin bahçesinde sergileniyor), hocalar tarafından kendi elleriyle yapılmış tahta üzerine kabartmalı eğitim materyalleri, öğrencilerin stajlarında buldukları bitkiler, böcekler, öğrenci kayıtları, üniversite öğrencilerinin terekeleri ve sayılamayacak kadar birçok eşya ziyaretçileri bekliyor. Müzenin en önemli hususu, ziyaretçilerin objelere dokunabilmesidir.

Ankara Gökyay Vakfı Satranç Müzesi

Ankara Gökyay Vakfı Satranç Müzesi

Ulus Samanpazarı Sakarya Mahallesi Basamaklı Sokak. No.3 adresindedir. Yani Hamamönün’de Altındağ Belediyesinin üst kısmında Eski Ankara kadılarından birine ait olan Ankara Konağında kuruludur. Altındağ Belediyesinin bulunduğu yerde otopark var. Bina girişindeki kaldırım taşı üzerinde “satranç taşı” dekoru var.

Önce müzenin kuruluş hikayesinden söz etmek istiyorum. Müzenin kurucusu Akın Gökyay: 1975 yılında satranç koleksiyonu yapmaya başlar ve sahip olduğu 412 satranç takımı ile, 2012 yılında Guiness Rekorlar kitabına girer.

Yani, ülkemizin tescilli, ilk ve tek satranç koleksiyonu bu müzede sergileniyor. Müze 2013 yılında ziyarete açılmıştır. Gökyay, hukukçu kimliği yanında iyi bir tasarımcıdır da. Gökyay, satranç takımlarını toplarken oyun için değil, tematik olanları seçtiğini söylüyor.

Dünyanın çeşitli yerlerinde üretilmiş, yaklaşık 708 satranç takımı sergileniyor. Bunlar dünya üzerinde 110 ülkeden temin edilmiştir.

Bunlar arasında: Asteriks, Harry Potter ve benzeri çocukların tanıdıkları tematik satranç takımları, tarihi ve politik karşılaşmaları yansıtan satranç takımları bulunuyor. Bu satranç takımları: cam, seramik, ahşap, metal, mermer, sabun taşı, keçe, polyester, mermer tozu ve balık kemiği gibi maddelerden yapılmıştır.

Ankara Gökyay Vakfı Satranç Müzesi;

Satranç takımlarından öne çıkanlar şunlardır: Çanakkale zaferini anlatan bir satranç seti, Kazakistan’dan alınmış “Türklerin Ergenekon’dan çıkışını” anlatan takım, Osmanlı Padişahlarının oynadığı ve asla Topkapı Sarayında sergilenen satranç takımı, Las Vegas’tan alınmış kumar aletlerinin minyatürlerinden oluşan satranç takımı, Harry Porter, Şirinler, Red Kit, Yüzüklerin Efendisi karakterlerinden oluşan satranç takımı, Devlet Başkanlarının yer aldığı satranç takımı, savaşları konu alan satranç takımı, Atatürk’ün tedavi gördüğü kaplıcası ile ünlü Karlovy Vary’den alınmış ve koleksiyonun en büyük parçasını oluşturan satranç takımı.

Ancak burası sadece bir müze değildir. Müzede, eğitimden iş dünyasına organizasyonlar, toplantılar, seminerler, sergiler ve dinletiler düzenleniyor. Söylenenlere göre, burası müze ziyaretçisinden çok müze kullanıcısına doğru bir trent sürdürülüyor.

Müze girişinde, dubalar dahi at, kale, vezir gibi satranç öğeleri şeklinde yapılmıştır.

Chaturanga Cafe

İsmini: Hindistan’da bulunan Satranç ile ilgili bir belgeden almıştır. Yazlık ve kışlık mekanları ile hizmet vermektedir. Salı-Pazar günleri arasında saat 10-18 arasında hizmet vermektedir.

Hediye Mağazası

Müze mağazasında, satranç temalı seçkin tasarım ürünleri, ev ve ofis eşyaları, hediyelik eşyalar satılıyor. Satrançla ilgili kitaplar ve satranç takımları da bulunuyor. Hediyelik eşya satılan yerden, satranç takımı satın alabilirsiniz. Hatta Fransa ve İngiltere’de üretilmiş satranç takımları da satın alabilirsiniz.

Sonuç; bence gidin bu güzel müzeyi görün, özellikle toplumumuzda satranç kültürünün geliştirilmesi için mutlaka görülmesi gereken bir müze, kişisel çabalarla oluşturulmuş bir koleksiyon müzede sergileniyor, görmek gerek, özellikle okul öğrencilerinin götürülmesinin uygun olacağını düşünüyorum, hatta bu tür ziyaretlerde giriş ücreti alınmaması için müze ile görüşülebilir.

Ankara Anıtkabir

Ankara Kalesi

Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi ve Paraşüt Kulesi

Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi ve Paraşüt Kulesi

Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi ve Paraşüt Kulesi: 

Hipodrom caddesinde, Devlet Demir Yolları Genel Müdürlük binasının karşısındadır. Müze alanı içinde bulunan tarihi paraşüt kulesi, şehrin birçok yerinden rahatlıkla görülebilecek yüksekliktedir.

19 Mayıs 2002 tarihinde ziyarete açılan bu müzede: Türk Hava Kurumunun çalışmalarına ait belge, fotoğraf ve maketler sergileniyor.

Müze 3 bölümden oluşuyor.

Bunlar: açık alan, kapalı alan, paraşüt kulesidir.

Müze 287 metre kare kapalı alan ve 7294 metre kare açık alandan oluşuyor. Açık ve kapalı alanlarda: THK ve Türk Sivil Havacılık tarihine ait 743 eser, belge ve fotoğraf sergileniyor.

Bunlar arasında: 1920’lerde aktif üretimde olan Türkiye’nin ilk uçak fabrikası TOMTAŞ Fabrikasının görüntüleri,  Türk Hava Kurumunda kullanılan üniformalar, madalya ve bröveler, THK havacılık faaliyetlerinin yürütüldüğü Türk kuşu Genel Müdürlüğü ve İnönü Eğitim Merkez Müdürlüğünün maketleri bulunuyor.

Türk Hava Kurumu Müzesi ve Paraşüt Kulesi;

Ayrıca: Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kendi yaptığı kanatlarla Galata kulesinden Üsküdar Doğancılar’a uçuşu ve gene Sultan IV. Murat döneminde yaşamış olan bilim adamı Lagari Hasan Çelebi’nin 64 kg barutla çalışan, yedi kollu roketi ateşleyerek Sarayburnu açıklarından göğe doğru yükselişini gösteren maketlerin yer aldığı vitrinler ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Yine müzede: Büyük Önder Atatürk’ün kaleme aldığı Nutukun ilk basımı, Uluslararası Genç Ressamlar Resim Yarışmasında dereceye giren gençlerin yaptığı resimler, THK tarafından bugüne kadar bastırılmış olan pullar, 1’nci Dünya Hava Oyunları standı görülebilir.

Yine müzede: ilk Türk kadın akrobasi pilotu Edibe Sayın, ilk Türk kadın paraşütçü Yıldız Eruçman ve ilk kadın pilot Sabiha Gökçen’in heykel ve büstleri bulunuyor.

Müze yerleşkesi içinde; tarihi paraşüt kulesi bulunuyor.

Tarihi paraşüt kulesi

Kulenin yüksekliği 41 metredir.

Kulenin ihalesi 15 Ağustos 1936 tarihinde yapılmış ve 1 Aralık 1937 tarihinde bitirilmiştir. Maliyesi: 43 bin TL. dir.
Tarihi paraşüt kulesi, Rus ve Türk mühendisler tarafından yapılmış ve 1937 yılında dönemin Başbakanı Celal Bayar tarafından hizmete açılmıştır.  

Türkiye’de aynı dönemde yapılan ikinci paraşüt kulesi, İzmir fuar alanındadır.

Kule içten merdivenlidir. Ayrıca asansörlüdür.

Atlayışlar her yıl 1 Mayıs-31 Ekim tarihleri arasında, kulenin 3’ncü katından, 38 metre yükseklikten yapılıyor. Amaç: Uluslararası Havacılık Federasyonu tarafından belirlenmiş ve havacılık spor disiplinlerinden biri sayılan “Serbest Paraşütçülüğü” özendirmektir, standartlara uygundur. Paraşüt atlama sistemi: çift ağırlıklı ve çift konsollu atlama vinçlidir.
Paraşüt kuleye bağlı ve zaten açık oluyor. 38 metreden ilk atlayışta, kişi 1 saniyede yaklaşık 3 metre kadar düşüyor ve bu düşüşten sonra, kişi paraşüte bağlı olarak inmeye başlıyor, yani gerekli emniyet önlemleri alınmıştır.
Sadece, ilk 3 dakikalık düşüş adrenalin yaratıyor. Yani korkmadan kuleye çıkın, zaten eğer kuleye çıktığınızda tedirgin olursanız, atlamanız için kimse ısrar etmiyor, atlamadan geri dönebilirsiniz.

 

Özellikle gençlerin tercih ettiği atlayışlar, ücretsiz yapılıyor. Ancak atlayış yapacak kişilerde yaş ve kilo özellikleri aranıyor. Ayrıca meteorolojik şartların yani hava durumunun uygunluğuna bakılıyor. 16 yaşından küçüklerin atlamasına izin verilmiyor. Atlayış yapacak kişinin 45-90 kilo arasında ağırlıkta olması isteniyor.

Ayrıca, atlayış yapacak kişinin ayağında spor ayakkabısı olması aranıyor. Kuleden atlayanlara rozet veriliyor, 5 atlayış yapanlara ise sertifika veriliyor.  Evet, muhteşem bir keyif, buradan atlayış yapıp ta havacı olan çok insan olduğu söyleniyor, hiçbir sorun yaşanmıyor. 

Bir aralar kule atlayışlara açıktı, ama sınırım günümüzde atlayışlar yapılmıyor.

Ankara Arena Kapalı Spor Salonu

Ankara Beynam Atatürk Ormanı