Ankara Pursaklar

Ankara Pursaklar

Pursaklar, Ankara’da yaşayan veya hava yolu ile Ankara’ya gelip-gidenlerin mutlaka gördükleri, gelip-geçtikleri bir yer olarak dikkati çekmektedir. Dar anlamda ise, yerli halkın mülk zengini olduğu ve evlerin çok pahalı olduğu bir yer. Hemen karşısında: bir çam ormanı görülüyor.

ULAŞIM

Pursaklar, Ulus merkeze 12 km. uzaklıktadır.

 

 

TARİH

Pursaklar, Ankara’nın en eski köylerindendir. Yazılı kaynaklarda, bölgenin ismine, ilk olarak 1463 yılında, Osmanlı döneminde rastlanır. Bu dönemde, yörenin ismi “Busaklar” olarak geçer. Ancak, zamanla bu isim türetilerek, günümüze “Pursaklar” olarak gelmiştir.

Bu köyün, ilk olarak 150-200 yıl kadar önce, Eski köy ismiyle Çubuk ovası kenarında, Kavacık menba suyunun kenarında kurulmuş olmasına rağmen, daha sonra, eşkıya baskısı sonucu bugünkü yerine taşındığı söylenmektedir. İsim hakkında başka söylentiler de var.

Örneğin: Ankara savaşında Timur fillerini burada saklamış ve “filsaklar” ismi, zamanla “Pursaklar” olarak değişerek günümüze ulaşmıştır. Bir diğer söylenti: “Şapka devrimi” sırasında, şapka giymeyi kabul etmeyen Ankaralı pirlerin bir kısmı, buraya gelip saklanmış ve buranın ismi “Pirsaklar” dan türeyerek günümüze “Pursaklar” olarak ulaşmıştır.

Yörenin imar durumu hakkındaki en büyük etkinlik, Melike Hatun döneminde yaşanmıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, vakıf kurucuları arasında çok sayıda kadın bulunmaktadır.

Bunlardan bir tanesi de, Melike Hatun dur. Melike Hatun, 14’ncu yüzyılda yaşamış, varlıklı bir aileye mensuptur. Ankaralıdır ve öldüğünde: geriye: cami, medrese, hamam, çeşme ve bahçeden oluşan çok sayıda hayır eseri bırakmıştır.

Bu eserlerin en öne çıkanı ise, Melike Hatun Medresesidir ki, halk arasında, bu yapıya “Kara Medrese” ismi verilmiştir. Yapının inşaatında kullanılan taş nedeniyle, yapıya bu isim verilmiştir. Medresede, bir zamanlar, Hacı Bayram Veli’nin dersler verdiği söylenir.

Pursaklar, 2008 yılında ilçe olmuştur.

 

GENEL

Pursaklar, Ankara ilinin kuzeyine düşmektedir. Kıraç arazi üzerinde kurulmuştur. Ancak, beldenin 4 km. yakınlarında, Çubuk-I barajı bulunmaktadır.

Ayrıca: Esenboğa hava alanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşımı sağlayan Protokol yolunun buradan geçmesi önem kazanmaktadır.

Yörede karasal iklim hakimdir. Ancak, rakım Ankara’nın birçok yerine göre daha yüksek olduğundan, kışlar, sert ve serin geçmektedir.

Ankara Polatlı Duatepe

Ankara Polatlı Duatepe

 

Evet, her vatandaşımızın özellikle öğrencilerin, çocukların mutlaka görmesi gereken bir yer. Atatürk’ün söylediği gibi “Türk’ün makus talihinin sona erdiği” bir yer.

Bugün bu topraklar üzerinde: özgür ve hür yaşayabiliyorsak, bunun hangi şartlarda sağlandığını mutlaka bilmemiz lazım. Biliyorsak da, görmemiz gerek, işte görmek kelimesi, burada canlanıyor, Dua tepe, mutlaka görmelisiniz.

Ankara’da; okul öğrencilerinin gerek Sakarya ve gerekse Kurtuluş Savaşının geçtiği yerler hakkında bilgilendirilmeleri için, götürülebilecekleri en yakın ve en uygun yer.

Çünkü; burada gerçekten savaş yaşanmış olması ve tepenin ulaşım sorununun bulunmaması ve o günleri anımsatan çeşitli anıt ve heykellerin bulunması, Duatepe’yi ilginç ve gidilmesi, gezilmesi gereken bir yer haline getiriyor.

Askeri yetkililer buraya bir bekçi görevlendirmişler. Keşke; buralarda yaşananları olduğu gibi anlatabilecek bir rehber de görevlendirseler. Gelen kafileler için; kesinlikle çok güzel bir uygulama olur.

Çünkü: insanlar buraya, tepenin üstüne çıkıp çevreyi seyretmeye veya tepenin üstündeki heykelleri görmeye gelmiyorlar. Buraya geliş amacının temelinde; burada yaşananlar var, ama yaşananları bilen kimse olmayınca, gelen grupların bilmesi mümkün mü?

Gerek okul bazında ve gerekse Bakanlık düzeyindeki yetkililer tarafından; özellikle, Ankara ve çevresindeki okul öğrencilerin ; ulusal bilincin geliştirilmesi açısından, buraya götürmesi ve burada yaşananları anlatılması, buranın havasını teneffüs etmelerinin sağlanmasını; kendi adıma, özellikle rica ediyorum.

Evet, biz Duatepe’yi anlatmaya devam edelim. Polatlı’nın 15 km. uzağındadır. Ankara-Eskişehir kara yolundan, Polatlı’yı geçtikten sonra, tabela ile gösterilen yola girilerek de gidilebilir.

Asfalt ve güzel, temiz, bakımlı bir yol. Zaten, anladığım kadarı ile, Genelkurmay Başkanlığınca, buranın bakımı için her türlü gayret gösterilmekte. Pırıl pırıl ve tertemiz bir yer.

TARİHSEL SÜREÇTEKİ ÖNEMİ


Ankara Polatlı Duatepe; 22 gün süren Sakarya Savaşı sırasında: 21 Ağustos 1921 günü, dua tepe düşman tarafından ele geçirilir.

Duatepe’nin kaybedilmesi, düşmanın Ankara’ya sadece 40 km. yaklaşmış olması açısından önemlidir. Yunanlılar, saldırıya başlamadan önce, 5 Eylül’de Ankara’da buluşalım diye gazetecilere ve İngilizlere randevu verirler. Randevu günü, Ankara’yı güneybatıdan çevreleyen Polatlı ve Haymana önlerine takılıp kalırlar ve kurtulma çareleri aramaya başlarlar. 

Yunan Alayı tarafından savunulan tepe, 10 Eylül 1921 sabahı yapılan karşı saldırı ile 38’nci Alay tarafından geri alınır.

Yakın çevredeki, çarpışmalarda; 5377 şehit verilir.

Büyük Taarruz öncesinde, düşmandan alınan ilk tepe olması açısından önem taşır. Buranın: Sakarya Meydan Muharebesi içinde, moral ve stratejik anlamda özel bir yeri vardır. 

 Türk karşı taarruzunda düşmandan geri alınan ilk yerdir. Yani, Viyana önlerinde başlayan geri çekilme, 238 yıl sonra burada bitmiştir. 

Ayrıca, Dua tepe: Mustafa Kemal Paşa’nın, Gazi Tepe’de atından düşmesi sonucu kaburga kemikleri kırılmasına rağmen, görevini ısrarla sürdürdüğü ve bu nedenle Türk’ün azim ve kararlılığının simgesi olmuştur. 

Büyük Türk yazarı; Halide Edip Adıvar’ın; ” Türk’ün Ateşle İmtihanı ” adlı eserinde; dua tepenin alınışını şöyle anlatır. ” Mustafa Kemal Paşanın, muharebeyi idare ettiği siperlere girdiğimde, gelin hanımefendi, harp ediyoruz, dua tepeye hücum ediyoruz” dedi.

Biraz sonra, dua tepe alınmıştı. Üstünde, tek bir Türk askerinin, güneşin batışında, elinde bayrakla, ayakta durduğunu gördüm. İşte o an ; TÜRK’ÜN MAKUS TALİHİNİN, ARTIK DEĞİŞTİĞİNİ hissettim.”

DUA TEPE ANITI


Ankara Polatlı Duatepe; Güzel, bakımlı ve asfalt bir yoldan, dönerek ve yukarı doğru çıkıyorsunuz. Tepeye vardığınızda, tüm Polatlı ve bölge, ayaklar altında. Muhteşem bir manzara sizi bekliyor.

Ayrıca: buranın alınması için yaşananlar ve verilen şehitlerimizin hatırası sanki hala canlı. Doğrudan karşınızda, simsiyah bir dağ göreceksiniz, burası: kara dağ. Tüm bunlar, tüm bölge, gerçekten; Türk’ün kahramanlıklarına ve fedakarlıklarına şahitlik etmiş, birçok şehidin verildiği yerler. O anki kahramanlıkları ve atalarımızın bizlere miras bırakmak için canlarını düşünmeden feda ettikleri bu toprakları görelim ki, bu toprakların değerini daha iyi anlayabilelim.

Duatepe de: Ekim 1999 tarihinde başlayan çalışmalar, bölgeye 20 bin ağaç dikilmiş ve anıt tamamlanarak 12 Eylül 2000 tarihinde ziyarete açılmıştır. 

Duatepe de bulunan anıtların ve heykellerin yaratıcısı; Devlet Sanatçısı Heykeltıraş Metin Yurdanur.

Anıt; simgesel olarak, Anadolu halkının, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde, yüzyılların geri çekilişini tersine çevirerek, dua tepe de coşkun ırmak gibi zaferlere ve uygarlığa koşmasını tasvir ediyor. Anıt duvarlarında ise, dua tepede şehit olan 81 kişinin bilgileri, pirinç harfler ile yazılı.

Mustafa Kemal Paşa’nın, şahlanan atı üzerindeki figür, Türk milletinin önderi olmaktan duyduğu gurur ve mutluluğu ifade etmekte.

Geri planda bulunan: Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak heykelleri ise: emir-komuta birliğini ifade eder. Halide Edip Adıvar’ın heykeli ise: Türk kadınının, Kurtuluş Savaşına olan katkısını anlatır.

Atatürk ve yaverinin (Salih Bozok), dürbünle ovayı izledikleri hali ise, birazdan kazanılacak zaferi ve ardından gelecek bağımsızlığı umutla bekleyen Türk ulusunu ifade eder.

Anıtta bulunan iki bayraktan biri, burayı ele geçiren 38’ncu Alayın sancağını, diğeri ise Türk Bayrağını sembolize ediyor.

Evet; dua tepe, işte böyle. Gerçekten, olayın tarihi sürecini inceleyince, Türk’ün makus ve kötü talihinin tersine döndüğü bir yer olarak burayı değerlendirmek mümkün.

Çünkü; aksi olsaydı, sanırım bugün Yunan işgali, Ankara’ya kadar ve hatta Anadolu’nun birçok yerine kadar ilerleyecek ve kesinlikle, şu an sahip olduğumuz başta özgürlüğümüz olmak üzere, birçok hakkımız, hukukumuz var olmayacaktır.

Dua tepeyi ziyaret etmeli ve bizlerin bu günlere ulaşmamızı sağlamak için canını veren, kanını döken atalarımızı, şehitlerimizi rahmetle anmalıyız.

 

 

Ankara Polatlı

Ankara Polatlı

Ankara Polatlı; “Polad” kelimesi Farsçadır. “Demir-kuvvet” anlamına gelir. Osmanlı belgelerinde “POLAD, POLADLAR, POLADLI” kelimesi, Türkmen yörük cemaatlerine verilen addır.

Ankara’nın en yakın ilçesidir. Merkeze uzaklık 76 km dir.

Bölgede ilk yerleşim, MÖ 3000 yıllarında Gordion şehrinde kurulmuştur.

Bugünkü yerleşim ise, 1860 yılında kurulmuştur. Ancak, yerleşimin asıl gelişimi, 1892 yılında, Ankara-İstanbul tren yolunun buradan geçmesiyle oluşur.

Kurtuluş savaşının en önemli muharebelerinden olan Sakarya Meydan Muharebesi burada yapılmıştır.

Günümüzde burası Türkiye’nin en önemli tahıl ambarlarından biridir. Aynı zamanda, en aktif tahıl borsası buradadır. Bu yüzden, Polatlı borsasında, ilçede üretilen tahılın 2 katı kadar tahıl alım-satımı gerçekleşir.

Topçu ve Füze Okul Komutanlığı

Polatlı ilçesinin bu simge kurumu: 1941 yılında Polatlı ilçesine yerleşmiştir.

Polatlı’da Gezilecek Yerler

Polatlı tarihi ve turistik açıdan, özellikle Sakarya Meydan Muharebesi ve Gordion antik kalıntıları açısından zengin bir yerdir. Bu ayrıntıları, yine bu sitede, gitmek istediğiniz yerin ismini yazarak bulabilirsiniz.

 

Duatepe hakkındaki yazım için.

Kartaltepe Mehmetcik anıtı hakkındaki yazım için.

Kurtuluş savaşı ile ilgili gezilecek yerler hakkındaki yazım için.

Gordion şehri ve Midasın mezarı ile Gordion Müzesi hakkındaki yazım için.