Atatürk Bulvarı üzerinde, Sıhhiye Orduevinin hemen karşısında. 1927 yılında, İtalyan sanatçı Prof.Pıetro Canacına tarafından, İtalya-Torino’da yapılarak, buraya getirilmiş. Sanatçı; bu heykelden sonra, İstanbul-Taksim’deki anıtı yapmış.
Evet: anıtın alt kısmı: bronzla çevrili, sade, dikdörtgen prizması şeklinde. Mermer kaidesini yüksekliği 2 metre. Kaide üzerinde zafer çelengi var. 2 metre yüksekliğindeki kaidenin üzerindeki bronz Atatürk heykelinin yüksekliği ise, 1.70 metre.
Anıtın ön cephesinde; tören günlerinde yakılan, 2 meşale yerleri var. Törenlerde: yol ortasında kalması nedeniyle, sınırlı sayıda çelenk buraya konuluyor.
Atatürk; kaput giymiş ve ayakta duruyor. Kılıcını, iki eliyle kavramış ve yüz ifadesi: uzaklara bakar biçimde. Aslında: giysisi, duruşu ve yüz ifadesiyle; zafer kazanmış bir kumandan gibi nitelendirilmiş.
Belki de; Atatürk, bugün, Atatürk bulvarı isimli caddeye bakarken düşünüyordur. Yıllar önce, burada bu genişlikte bir cadde yapılmasını söylediği zaman, çevresindekiler, bu genişlikteki bir caddenin gereksizliğini düşünmüşlerdi.
Ya bugün, iyi ki, bu genişlikte bir caddenin yapılmış olmasının rahatlığını yaşıyoruz. Gerçekten; aslında kuşku yok ama, ileri görüşlü bir insanmış.
Geçerken, bir-iki dakika bakıp, bu büyük insana saygımızı ifade edelim.
Ankara’da bulunan onlarca alışveriş merkezi arasında bir konuda farklılıkları olduğunu belirterek öne çıkmak istiyorlar. Farklılık şu: burası yalnızca bir alışveriş merkezi değil, aynı zamanda ofis ve aynı zamanda rezidans olarak yapılmış.
Yani: insanlar burada gerek ofiste çalışma ortamı bulabilecekler, gerek Rezidans bölümünde günlük yaşamlarını sürdürecekler ve gerekse alışveriş bölümünde: alışverişlerini yapacaklar.
Düşününce ilginç geliyor. Ama: ben burada ofis veya rezidans edinmeyi veya daha doğrusu edinebilmeyi düşünmeden, düşünemeden (elbette ekonomik gereklilikler nedeniyle) burayı bir gezmek, görmek istedim.
Öyle ya: herkes burada ofis veya rezidans edinemez veya kiralayamazlar, ama herkesin buradan alışveriş yapmaya hakkı yok mu diye düşündüm,
Evet burası büyük olasılıkla belirli bir ekonomik gelir seviyesinin üstünde olmayanların burada, ne ofis edinebilmesi, ne rezidans edinebilmesi mümkün değil, bunları geçin alışveriş yapması da mümkün değil, çünkü burada marka satılıyor, ama yüksek fiyata satılıyor.
Böyle olunca elbette akla gelen şu: hani Avrupa’da bazı yerler hakkında da, şöyle yorumlar yapıyordum, benim yazıları okuyanlar hatırlayacaklardır: örneğin ……. şehrine gittiniz, ……. Sokağı veya caddeyi gördünüz, bu cadde/sokakta bulunan mağazalar marka ürünlerini çok yüksek ücretlerle, müşterilere sunuyorlar, gidin, görün alışveriş yapmasanız da, gidin-görün, bir dolanın diyorum.
Evet: işte, Ankara şehrimizin ülkemiz standartlarında en yüksek düzeyde bulunan Alışveriş Merkezlerinden biri olan “Next Level” alışveriş merkezini de, gidin-görün, alışveriş yapmasanız da bir kere de olsa gidin-görün.
Çünkü: sanırım Ankara’nın üst düzey ekonomik geliri olan şahısları için düzenlenen bu alışveriş merkezi: ne de olsa, birçok insan için istihdam sağlamış durumda.
Merak etmiyorum da değil: Ankara’nın üst düzey yaşam tarzını benimseyenler, sanırım marka alışverişlerini: İstanbul veya Avrupa’nın birçok şehirlerine rahatlıkla giderek yapmıyorlar mı?
Çünkü: bu alışveriş merkezinde gördüğüm birçok mağazanın, Avrupa’da orijinal satış yerleri var ve bunlara ulaşım o kadar rahat ki, artık ülkemizde belli bir kesim: sanırım alışveriş yapmayı düşündüğünde, uçağa atlıyor ve kısa sürede, İstanbul veya Avrupa’nın birçok ünlü alışveriş merkezlerine rahatlıkla ulaşabiliyor. Bu giriş bölümünden sonra: gelelim şehrimizin bu yeni alışveriş merkezi hakkında bilgiler vermeye.
YERİ
Yeri konusunda olumlu konuşmak pek mümkün değil. Ankara’yı tanıyanlar için: Söğütözü-Ulusoy Terminali-Vatan Bilgisayar ve hemen karşısındaki Hastanenin hemen arkası/yanı denebilir. Ankara’yı bilmeyenler için: Eskişehir-Konya devlet karayolları kesişim noktasında demek uygun. Nasıl ulaşabilirsiniz?
Buraya giden mutlaka toplu taşıtlar bulunmaktadır ancak ben kendi özel aracımla gittim. Bu nedenle: toplu taşım araçlarının hangisinin buraya nereden kalkıp, nasıl ulaştığını söylemek mümkün değil, ama bir şekilde: Söğütözü Ulusoy Terminali önü veya yakınlarında inerseniz, 150-200 metre yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz.
OTOPARK
Alışveriş merkezi denilince, ilk olarak, elbette akla otopark geliyor.
Burada, yani Next Level alışveriş merkezinin otoparkında: kapalı otoparkında ücret alınmıyor. Kapalı otopark güzel, her araç park yerinde “kırmızı/yeşil” ışıklandırma yapılmış, araba varsa kırmızı, yoksa yeşil ışık yanıyor. Tepedeki bu ışıklara bakarak, boş araç park yeri bulmanız kolaylaştırılmış.
Güzel bir uygulama. Ayrıca: alışveriş merkezinde, arabanızı bıraktığınız yerin harf ve rakam kodunu mutlaka bir yerlere not etmenizi öneririm, sonuçta, dönüşte arabanızı uzunca bir süre aramak zorunda kalmayın. Otopark alanından alışveriş merkezine geçiş kolay ve pratik.
Evet: yine basında söylenenlere göre: buraya 500 milyon liralık bir yatırım yapılmış. Gerçekten büyük para, yani bu kadar para harcanmış ise, mutlaka diğerlerinden farklı bir şeyler olsa gerek diye düşünmemek mümkün değil.
Biraz sayısal bilgi vermek gerekirse: projenin arsa alanı: 20 bin metre karedir ve bu alanda, inşaat alanı 190 bin m. Karedir. Binada: büyüklükleri 98-158 metre kare arasında değişen 40 adet süit daire ve büyüklükleri: 148-248 metre kare arasında değişen 65 adet rezidans daire bulunuyormuş.
Ofis bölümünde ise: 30 kat ve 133 ofis bulunuyormuş. Ofis bölümünde: ayna efekti yaratan cephe tasarımı ilgi çekiyor. Rezidans binasında ise: cam cepheler ve teraslar öne çıkıyor. Yani: yapının özel peyzajı: 7.500 metre karelik bir bölüm oluşturuyor. 23 Ekim 2013 tarihinde açılışı yapılan, bu alışveriş merkezini, hep birlikte gezelim.
AÇILIŞ-KAPANIŞ SAATLERİ
Next Level: diğer alışveriş merkezleri gibi: saat: 10.00-22.00 arasında açık bulunuyor. Ancak: restoran ve kafeterya bölümlerinin olduğu Podyum Katının, hafta içi: 10.00-23.59 ve hafta sonu: 10.00-02.00 arasında açık bulunduğu belirtiliyor.
Hafta sonu, değişik bir kafeterya ortamı düşünenler için ilginç olabilir, elbette fiyatlar yani menü fiyatları önemli, denemek gerek.
ALIŞVERİŞ BÖLÜMÜ
Aslında: burası hakkında yazılanları okumadan: alışveriş merkezine girdiğimde, dikkatli gözlerle çevreyi incelerken: merkezin tavanında, camlı bölümde, suların bulunduğunu gördüm ve şaşırdım, acaba yağmur suyumu diyerek, ama sonradan incelediğimde, bu suların: bir konsept sonucu “şeffaf tabanlı süs havuzu” olarak yapıldığını öğrendim.
İlginç: geldi, çünkü: dünyanın birçok yerinde, birçok alışveriş merkezi gördüm, böylesini ilk kez görüyorum. Evet: tepenizde, camlı bir bölüm var, buranın gün ışığından yararlanılmak için yapıldığını düşündüm, ama aynı zamanda, burada sular bulunuyor, bu suları da, suyun hafif dalgalanması ve hareketi ile sezebiliyorsunuz.
Umarım, güneşli bir günde, güneş ışığının bu suyun içinden süzülerek, alışveriş merkezinin içinde gezen ziyaretçilerin üzerine değişik bir şekilde düşecektir, ilginç. Bunun dışında: oturma yerleri ilgimi çekti.
Katların bir bölümünde: gayet rahat ve konforlu koltuklardan oluşan, yuvarlak oturma bölümleri oluşturulmuş. Buraya oturunca, tüm yorgunluğun gideceği kesin, ama bu tertemiz koltuklar bir süre sonra, ne hale gelir bilinmez, bakalım bekleyip göreceğiz, ama şu an bu oturma bölümleri gayet rahat ve keyifli.
Bunun dışında: yani bu oturma bölümlerinin dışında ( 2 yerde bu oturma guruplarını gördüm) oturup dinlenebilmek için bir bank veya başkaca düzen yok. Bunların dışında oturup dinlenmek isteyenler, yakınlarını bekleyenler: bölümlerin ortasındaki boşluğun çevresindeki sert zemine oturarak zaman geçiriyorlar.
Temizlik: güzel, her katta temizlik görevlileri, ellerinde paspaslar ile yerleri temizliyorlar, temizlik konusunda hassas olduklarını düşünüyorum, gayet güzel.
145 tane olduğu söylenen alışveriş yerleri: evet, buranın konsepti “aranan her şeyin bulunabilmesi” tabii buna bakında: süpermarketten tutun, elektronik zincir markete ve birçok diğer alışveriş mekanlarına ulaşmak mümkün. Ama: alışveriş mekanlarının hemen hemen hepsi: dünya çapında ünlü zincir markaların şube mağazaları olarak dikkatimi çekti.
Hatta: burada bulunan 20 markanın, Türkiye’de ilk defa, Türk tüketicilere doğrudan ulaşacağı söyleniyor, ama elbette: yurt dışından ithal bu mağazaların sattığı ürünlerin fiyatları da yüksek, yani alışveriş yapacak veya yapmayı düşünenlerin, belli bir ekonomik seviyenin üstünde olmalarının gerektiği kesin.
YEMEK
Yemek bölümü: podyum katında: yine diğer alışveriş merkezlerinde olduğu gibi, Ankara ve dünyanın önemli zincir markalarının fast-food birimleriyle donatılmış.
Kafe-Restoran olarak da; önemli dünya marka zincirlerinin kafe-restoranlarını burada bulmak mümkün. Ama: ben, burayı ziyaret ettiğimde, üst katta: balkon bölümüne çıktım, sanırım burayı sigara içenler için ayırmışlar, ama aynı zamanda burada çay içmek ve aperatif bir şeyler yemek te mümkün, ancak: sigara içenler için ayrılmış bu bölümde, masalara sigara tablası konulmaması sanırım ilgililerin gözünden kaçmış önemli bir eksiklik, işin ilginç yanı, burada bir temizlik görevlisinin “a buraya sigara tablası konulmamış” demesi de ayrıca ilginç idi.
SİNEMA
Alışveriş merkezinde, kendine ait müstakil bölümde bir sinema bulunduğu söyleniyor ama ben göremedim. Görenlerin yorumlarını bekliyorum, burada okurlarla paylaşalım. Sanırım 3 bin m. karelik müstakil alanı bulunduğu söylenen sinema henüz açılmamış.
TUVALETLER
Burada, diğer alışveriş merkezlerinden farklı olarak: “Aile Tuvaleti” adı altında özel bölümler ayrılmış. Sanırım: buralar, özellikle çocuklu aileler tarafından kullanılacaktır. Yani: diğerlerinde görmedim, iyi düşünülmüş bir uygulama diyorum.
Diğer tuvaletlere gelince: gayet modern ve şık, lavabolar zarif yapılmış ve tuvaletler temiz, yenilikten mi olsa gerek, bilmiyorum, zamanla kullanıla kullanıla, bu temizlik duygusu devam eder mi zaman gösterecek, yoksa şu an için tuvaletler gayet temiz ve güzel.
Sonuç: değişik bir konsept, ofis ve rezidans bölümleri hakkında bir şeyler yazmam söz konusu değil, zaten okurlarım da sanırım o konularla pek ilgilenmezler, o konularla ilgilenenler bu satırları okumazlar. Benim veya okurlarımın büyük yoğunluğunun amacı: alışveriş ve sinema ve fast-food yerleri hakkında bilgi edinmek.
Alışveriş bölümünde, marka ürünler satılıyor, yani fiyatlar ucuz değil, mağazaların açılışından birkaç gün geçmesine rağmen “indirim” etiketleri konulmuş, galiba “önce arttırım, sonra indirim” mi olsa gerek, çünkü indirimli fiyatlar bile yüksek, takdir ziyaretçilerde. Sinemayı görmedim, görünce düşüncelerimi yazarım, fast-food bölümü de diğerlerinden çok farklı değil.
Bence buranın en büyük farkı: Ankara’nın ekonomik refah seviyesi yüksek kesimine gerek ofis, gerek rezidans ve gerekse alışveriş olarak hitap etmek, takdir ziyaretçilerin.
Ankara’da son yıllarda, Demir Yolları Genel Müdürlüğünün hemen karşısında, Türk Hava Kurumu Müzesinin hemen yanında, Ulus merkeze yakın bu modern görünümlü büyük binayı görmemek mümkün değil, Ankaralıların bir çoğu mutlaka bunun yanından geçmiş ve hatta içine girmişlerdir, çünkü burada birçok etkinlik düzenleniyor.
Evet: Ankara Arena, çok amaçlı bir spor salonudur. Ama önce isim kargaşasını gidermek lazım, burayı ilk yaptıklarında “Ankara Arena” dediler, sonra “Arena” kelimesi beğenilmedi “Ankara Spor Salonu” dediler, peki buranın yapılış amacı neydi, “Atatürk Spor Salonu” yıkılacak burası onun yerine kullanılacak peki niye buraya “Atatürk Spor Salonu” ismi verilmez?
Evet: 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası için yapılmıştır. 10 bin seyirci kapasitelidir.
Tüm cephesi şeffaf olarak tasarlanarak, dışa dönük mekanlar yaratılmıştır. Şeffaf fuaye, tüm binayı sarar.
Mekanda yaratılan farklı katmanlar ve bu katmanlara farklı malzeme ve renkler atayarak, derinlik etkisi arttırılmıştır. Dışarıdan bakıldığında, fuayenin derinliği algılanıyor. Fuaye alanında: seyirciler için kafe, büfe, restoran ve mağazalar bulunmaktadır.
Bina kütlesine göre daha hafif görülüyor. Fuaye camları yatay ve dikey güneş kırıcılarla çevrilerek, güneş kontrolü sağlanmış ve cepheye renk katılmıştır. Bu güneş kırıcılar, cepheye ritim katar. Binaya dışarıdan bakıldığında, bakış açısına göre, farklı derinlikler ve katmanlar hissedilir. Ayrıca çevre binalara uyum sağlaması açısından bina yüksekliği minimum da tutulmuştur.
Salon, Türkiye’nin ilk yürüyen merdivenli spor salonudur. Parabolik tribün yapılarak tüm izleyicilere eşit görüş sağlanmıştır.
Yapı 2 bölümden oluşmaktadır. Ana spor salonu binası 34 bin metre kare ve binanın toprak altında bulunan otopark bölümü ise 21 bin metre karedir. Otopark alanında: 545 tanesi kapalı olmak üzere, toplam 925 araç park yeri vardır. Otopark sayısı az tutularak, yaya ulaşımı hedeflenmiştir.
Bina: basketbol, voleybol, buz hokeyi, boks vb temel spor aktiviteleri için tasarlanmış olsa da, konser ya da kongre gibi kültürel aktivitelere de ev sahipliği yapmaktadır.