Portekiz Lizbon Evora

Portekiz Lizbon Evora

Lizbon şehir merkezinden buraya ulaşmak için: Sete Rios terminalinden kalkan, otobüslere binmelisiniz. Yolculuk yaklaşık 2 saat sürüyor. Tren ile de gidebilirsiniz ki, tren yolculuğu da, yaklaşık 1 saat 50 dakika sürüyor. Lizbon şehir merkezi ve Evora şehri arasındaki uzaklık130 km. dir.

Evora : Portekiz’in en güzel ve en iyi şehirlerinden birisidir. Çok sayıda anıt ve bina ile, tam bir açık hava müzesi gibidir. Beyaz badanalı evler, kemerler ve diğer kalıntılar ki, bunların bir kısmı da, Magribi dönemi izlerini yansıtmaktadır.

Tüm bunlar nedeniyle: bir açık hava müzesi gibi olan şehir: 1986 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

Burada egemenlik kuran her uygarlık: Evora üzerinde iz bırakmıştır. Ancak: bölge Romalılar açısından özel bir öneme sahiptir. Roma imparatorluğu döneminde “Ebora Cerealis” olarak bilinen şehrin ismi İmparator Jul Sezar tarafından “Liberalitas” olarak değiştirilmiştir. Böylece Roma döneminde, şehir özel bir statüye kavuşmuştur.

Takip eden Keltler ve Magribi döneminin ardından, Portekiz kralları da buraya özel önem vermişlerdir. Portekiz kralı Afonso Henriques döneminde şehir Araplardan ele geçirilmiştir. Kral Joao II zamanında, kızı, düğün için burayı seçmiştir.

Ortaçağ’ın ileri dönemlerinde, kral Joao III ve kral Manuel I döneminde de, Evora şehri önemini yitirmemiştir. Sao Francisco Manastırı ve Kraliyet Sarayı bu dönemde inşa edilmiştir. Sao Francisco manastırı: Portekiz’in en iyi kiliselerinden biridir. Kraliyet Sarayı ise, İslam dekoratif etkisiyle Gotik tarzın, alışılmadık bir kombinasyonudur.

16’ncı yüzyıl, şehirde altın bir dönemin yaşandığı zamandır. Flanders, İtalya ve İspanya’dan gelen sanatçılar: buraya akın ettiler. Hatta: 1553 yılında kurulan ve hala fonksiyonları devam eden Üniversiteye katılmak için, Salamanca ve Paris bölgesinden birçok gelenler oldu.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 

Templo de Diana (Roma Tapınağı)

Yukarıda kısaca söz ettiğim gibi: Evora şehri; MÖ.80-72 yılları arasında, Romalı komutan Quintus Sertorius tarafından genel merkez olarak kullanılmıştır. Daha sonraki süreçte de, uzun yıllar, Roma askeri merkezi olarak kabul görmüştür. Çünkü: şehrin ismini bizzat veren Jul Sezar’ın bu şehre bahşettiği ayrıcalıklar vardır.

Bunun bir sonucu olarak: MS.2’nci yüzyılda: şehirde muhteşem bir tapınak yapılır. Tapınağın, geleneksel tanrıça “Diana” ile ilişkisi olduğuna inanılıyor. Başka bir olasılık ise; Yunan kültüründeki “Zeus” un, Roma kültüründeki benzeri “Jüpiter” için de yapılmış olmasıdır.

Evet: tapınak son derece iyi korunarak günümüze kadar ulaşmıştır. İber yarımadasında en iyi korunan Roma dönemi eseri olarak bilinir. Hatta: 1755 yılındaki büyük depreme bile dayanmış ve  etkilenmemiştir. Tapınak: 1870 yılında engizisyon ve bir aralar da mezbaha olarak kullanılmıştır.

Tapınak:3 metrelik bir taş platform üzerinde yükselir. Tepesindeki dekoratif oymaları ve 14 tane orijinal granit korint sütunu ilgi çekmektedir.

Tapınağın hemen yanında ise: Roma su kemeri ve çevresinde kırsal manzaralı bir bahçe bulunmaktadır. Tapınağın kuzeyindeki bu bahçe, Roma duvarına kadar uzanmaktadır. Bu büyük düzlük: panoramik bir manzara sunmaktadır.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 Sao Joao Evangelista ve Loios Manastırı

Roma tapınağının hemen yanında; güneyindedir. Giriş ücretlidir, 3 Eurodur. Salı ve Pazar arasındaki günlerde: saat: 10.00-18.00 arasında ziyaret edilmektedir.

Burası: 15’nci yüzyıldan kalmadır. 1485 yılında, Kral Joao II emriyle, Kont Rodrigo Melo tarafından: burada bulunan Arap dönemi kalesi üzerine yaptırılmıştır. Ancak: 1383-1385 yılları arasındaki, devrim sırasındaki yangında tahrip olmuştur. 1755 yılındaki büyük depremde ise, yine tahrip olmuştur. Ancak,  daha sonra yeniden inşa edilmiştir.

1834 yılında ise, manastır, kraliyet emriyle, Portekiz’de bulunan diğer tüm manastırlarla birlikte kapatılmıştır. Son olarak ise, 1965 yılında kapsamlı bir yenileme faaliyetleri sonucunda “tarihi otel” olarak yeniden açılmıştır. Günümüzde burada “Loios County Hotel” bulunmaktadır.

Yapının özelliklerine gelince: cephede: parlak sarı ve beyaz boyalı büyük bir sundurma ve kule bulunur. Giriş: kulenin altındaki büyük gotik portaldandır. Burada bulunan kapı: ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Çünkü: 15’nci yüzyıl sonlarından kalmadır, gotik kapı, kiremitli/seramik kaplamaları muhteşem güzeldir.

Yapının içinde, tavan zemininde: Sao Lourenço Justiniano’nun hayatından sahneler bulunan ve 1700’lü yıllarda Antonio Oliveira Bernardes tarafından yapılan, resim ilgi çekmektedir. Bunun dışında yine manastır içindeki resimlerden ilgi çekenler: Afrikalıların şiddetine ait bir sahne, bir papa ve bir Hıristiyan misyoner (gözleri ve ayakları ile hareketli bir görüntü verilmiştir)

Manastırın içinde, önceki süreçte ikametgah olarak kullanılan “Cadaval en Dukes” denilen bölüm: Shields Sarayı olarak bilinir. Burası: iki heybetli kule ile çevrilidir. Dörtgen kule “Fernando” olarak bilinir ve Kral Joao II’ye karşı komplo düzenlemekle suçlanan Bragança: 1483 yılında, burada hapsedilmiştir.

Bu saray bölümünde: ilginç bir müze de bulunmaktadır. Diğer kule yani “Marqueses de Marialva” içinde ise “Dini sanat eserleri” bulunan bir müze bulunmaktadır. Burada: 1536 yılında bölgede kurulan engizisyon mahkemesi tarafından kullanılan araçlar bulunmaktadır ki, burada 22 binden fazla kişinin mahkum edildiği söyleniyor.

Portekiz Lizbon Evora

Şehir gezinize: ana meydan olan “Praça do Giroldo” dan başlayabilirsiniz. Bu meydan: engizisyon döneminde, etkin olarak kullanılmış olup, günümüzde burada mağazalar ve kafeler görülmektedir. Ayrıca: yine burada bulunan evlerin, demir balkonları dikkat çeker. Yine meydanın bir ucundaki: Rönesans dönemine ait “Santo Antao Kilisesi” önünde: 1571 yılından kalma bir havuz dikkati çeker.

Meydandan sonra: yürüyerek “Rua 5 de Outubro” denilen yere geçebilirsiniz. Burası: hediyelik eşya dükkanları ile doludur. Yürümeye devam ettiğinizde ise, Roma tapınağı ve Loios manastırını görebilirsiniz.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 

Evora Katedrali

Daha sonra “Se” yani “Katedral” görülüyor. Burası, tüm Portekiz’in en büyük katedralidir.

Katedral, daha önce cami bulunan buraya, 1186 yılında yapılmaya başlanmış ve 1204 yılında tamamlanmıştır. Giriş ücretlidir, 1 euro. Katedral: Pazartesi günleri hariç hergün açık olup, saatleri: 08.30-13.00 ve 14.30-18.00 arasındadır. Elbette, giriş için kısa kollu üst giysileri, şort ve terlik kabul edilmiyor.

Vasco da Gama’nın : Hindistan yolculuğu öncesinde 1497 yılında gemilerinin bayrakları bu katedralde kutsanmıştır.

Mimari stil olarak: Romanesk ve Gotik karışımıdır. Portal üzerinde: 14’ncü yüzyıl yapımı, havari heykelleri görülür. Dışta bulunan ve cennete doğru uzanan asimetrik kuleler ilgi çekiyor. Kuzey kulede: eşsiz ve paha biçilmez dini sembollerin bulunduğu bir müzeyi barındırıyor.

Ülkede bulunan katedraller içinde en uzun nef bölgesi buradadır ve 70 metredir ve Cebrail heykeliyle dengelenmektedir. Katedralin taş cephesi: 1200 yılından kalmadır. Ana portalda, 12 havari heykeli bulunur. Bunlar: Portekiz’de gotik heykel sanatının başyapıtları olarak kabul edilirler. Yapının çan kulesi, sekizgendir. Sunak: pembe, siyah ve beyaz mermerden yapılmıştır. 13’ncü yüzyılın sonunda yapılan, merkezi kubbe ayrı bir güzelliktedir.

Yapının içinde: 15’nci yüzyıldan kalma: “Meryem” heykeli ilgi çekmektedir. İlginç olan, burada “Meryem” in, hamile olarak tasvir edilmiş olmasıdır. Yerel rahiplerin: doğurganlık üzerine odaklanılması için, böyle bir heykel yaptırdıkları düşünülmektedir. Günümüzde de: genç kadınlar, doğurganlık için dua etmek üzere, bu heykele gelirler. Hatta: zor gebelik için de, bu heykelde dua edenler bulunur.

Evet: burayı ziyaret etmek isterseniz: misyoner heykellerinin bulunduğu bir portal üzerinden yapıya giriliyor. Karanlık, dar koridorlar bulunuyor. Gotik dehlizlerden ilerleyerek, terasa kadar çıkabilirsiniz ve burada, yani terasta Evora şehrinin muhteşem bir görüntüsü izleniyor.

Portekiz Lizbon Evora

 

 

 

 

 Praça Conde Villa Flor

Bu meydanda: Evora Müzesinin bulunduğu Piskoposluk Sarayı görülmektedir. Meydanın sağında: Casas Pintadas sokağı bulunuyor. Bu sokakta: Cizvit rahiplerin oturduğu bir ev ve Vasco da Gama’nın, Hindistan yolculuğuna çıkmadan önce, 1519-1524 yılları arasında yaşadığı bir ev bulunmaktadır. Ziyarete açık bulunan evde: keşif seferleri için yaratıcı boyuttaki deniz kızları ve fantezi hayvanları tasvir eden küçük freskler görüldüğü küçük bir Manuelin manastırı dikkat çekiyor.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 

Museu de Arte Sacra de Evora-Evora Şehir Müzesi

Largo da Se-Ala Notre da Se Catedral de Evora adresindeki müze: hemen katedralin bitişiğinde Piskoposluk sarayındadır. Saray: Romanesk-Gotik mimari stilleri barındırmaktadır.

Piskoposluk sarayında, güney kulede bulunan müzede: 16’ncı yüzyıldan kalma resimler ve modern heykeller ve Evora’nın tarihine ait objeler sergilenmektedir.

Resimler arasında dikkati çekenler: 15’nci yüzyıl yapımı “Paradise Our Layd” yani “Madonna ve Çocuk” tablosudur. Ayrıca: 12’nci yüzyıldan kalma, fildişi kaplı, yakut, safir, elmas ve zümrüt gibi taşlarla süslü ve yaldızlı gümüş kutu içinde, dini hazineler bulunur. Hatta: bu dini hazinelerden en değerlisinin; gerçek haç (İsa’nın çarmıha gerildiği haç) dan bir parça olduğu söyleniyor.

Müzede bulunan: 16-18’nci yüzyıllar arasındaki döneme ait dini mobilyalar: Portekiz’in en etkileyici koleksiyonlarından birisidir.

Portekiz Lizbon Evora

Evora Üniversitesi

Katedralin arkasına doğru yürürseniz, bu kez karşınıza “Cizvit Üniversitesi” çıkacaktır. 1559 yılında kurulan üniversite: zarif Rönesans dehlizleriyle dikkati çeker ve sınıf girişlerinde, öğretilen konuların yazıldığı çini panolar bulunmaktadır. Günümüzde, bu tarihi bina “Evora Üniversitesi” olarak kullanılıyor.

Katedralin yanından: bir merdiven ile “Porta da Moura” meydanına inebilirsiniz. Burada: 1556 yılından kalma: Magribi mimarisi egemendir ve ilginç bir küresel Rönesans havuzu dikkati çeker.

 

Sao Francisco Kilisesi

Şehir gezinizde, özellikle “Sao Francisco Kilisesi” nin kaçırılmaması önerilir. 1510 yılında: Manuelin ve gotik stillerin kullanımı ile yapılan bu kilisede, efsanevi Portekizli denizci Gil Vicente gömülüdür. Kilisenin duvarları, mavi renkli çinilerle döşenmiştir. Sunak ise altın rengindedir.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 

Bones the Chapel-Capele dos Ossos

Ancak, burada bundan daha önemli bir özellik var. Kilisenin hemen yanında bulunan bir şapel var. Şapelin ismi “Capele dos ossos” dur. “Kemiklerin şapeli” olarak da biliniyor. Giriş ücretli, giriş ücreti 1 eurodur. Pazartesi-Cumartesi günleri, saat: 09.00-12.45 ve 14.30-17.45 arasında açıktır. Yani, Pazar günleri kapalıdır.

Şapele: boyalı bir kafiye/yazı taşıyan büyük bir kemer altından giriliyor.

16’ncı yüzyılda: şehirde bulunan mezarlıkların çok yer kaplaması üzerine, rahipler, buna bir çözüm bulmak isterler ve sıra dışı bir çözüm bulurlar. Mezarlarda bulunan tüm kemikleri, bir şapelde toplamaya karar verirler. ( Ara not: Fethiye’de bulunan Rumlardan kalma “Kayaköy” e giden varsa, orada bir kilise var, kilisenin arka bahçesinde bir kuyu var, kuyunun içi insan kemikleriyle dolu, çünkü: mezarlıkta yer kalmayınca, gömüldükten sonra 5 yıl geçen mezarları açıp, kemikleri, bu kuyuya atıyorlar, oraya da yeni gömü yapıyorlarmış)

Evet: biz gelelim yine Ossos şapeline. Hayatta olan insanlara “ölümün kaçınılmaz” olduğunu hatırlatmak ve göstermek isterler. Bu yüzden: kemikleri kapalı bir yerde değil de, sergilemeye karar verirler.

Hatta: bunu açıklayan bir yazıyı, şapelin hemen giriş kapısı üzerine asarlar ki, bu Latince yazının (Nos ossos que aqui estamos, pelos vossos esperamos) tercümesi “Biz, buradaki kemikler, sizinkileri bekliyoruz” Girişin hemen sağında ise, asılı halde, kurutulmuş bir çocuk cesedi görülüyor. İçeride de bir insanın kurumuş cesedi daha görülüyor. Diğerleri kemik halinde iken, bu iki cesedin, niye bu şekilde kaldığı konusunda ise söylenenler şunlar: “bunlar kıskanç bir eş tarafından lanetlenen bir adam ve onun küçük çocuğuna ait imiş”

Her ne kadar ürkütücü de olsa: şapelin içine girdiğinizde, 5000 kadar insan kemiğinin, duvarlarda ve sütunlarda sergilendiğini, asılı bulunduğunu görüyorsunuz. Bunların: bir savaşta ölen askerler veya bir salgın hastalıkta ölenler oldukları yönünde söylentiler de bulunmaktadır. Ancak: kemikler arasındaki çimento kalıntıları nedeniyle, tam olarak insan iskeleti görünümü vermiyor.

Şapeli kuran rahiplerin kemikleri de şapelde bulunuyor, ancak onların kemikleri diğerleri gibi duvarlara asılmamış, mihrabın yanındaki lahite konulmuştur.

Evet: bu binlerce insanın kemikleri: hergün binlerce insan tarafından ziyaret ediliyor.

Portekiz Lizbon Evora

Tren istasyonu yolunda, şehir duvarlarının dışında: ortaçağ kalesi görümündeki bir yapı dikkati çeker. “Ermita de Sao Bras” isimli bu olağanüstü binada: büyük siperler, canavarlar ve yuvarlak payandalar görülmektedir. Bu yapı, 1485 yılında “veba” dan kurtuluşun anısına dikilmiştir.

Portekiz Lizbon Evora

Burada görmenizi önereceğim son ilginç yer: büyükçe 7 taştan oluşan ve ulusal bir anıt olarak değerlendirilen,6 metre yüksekliğindeki taşlardır. Bunların: 2000-4000 yıllık olduğu düşünülüyor. Yuvarlak, granit yekpare taşların üzerine, sembolik işaretler kazınmıştır.

Son bir not:

Evora’nın restoranlarının yemekleri çok ünlüdür. Geleneksel yemekleri mutlaka tatmanızı öneririm.

 

 

Portekiz Lizbon Ericeria

Portekiz Lizbon Ericeria

Ericeria isimli balıkçı köyü: Atlantik Okyanusuna bakan kayalıklar üzerinde kurulmuş, büyüleyici atmosferiyle ilgi çekmektedir. Kasaba: Lizbon şehir merkezinden 50 km. uzaklıktadır. Bu yol yaklaşık 30 dakika sürmektedir.

Portekiz Lizbon Ericeria
Portekiz Lizbon Ericeria

 

Kasaba içinde: mavi kenarlı ve beyaz badanalı şapel ve beyaz evler, dar sokaklar, kumlu plajlar ziyaretçileri cezp etmektedir. Buraya yolunuz düşerse: birçok popüler restoranlardan birinde, mükemmel deniz ürünlerinden oluşan bir yemek yiyebilirsiniz.

Portekiz Lizbon Ericeria
Lizbon Ericeria

 

Ama, Ericeria denildiğinde ilk akla gelen elbette bunlar değil, ilk akla gelen “su sörfü” dür. Denizdeki sörf dalgaları: dünyaca ünlü “Ribeira das ihlas” plajını, Avrupa’nın en iyi sörf noktalarından biri haline getirmiştir. Hatta: Dünya Sörf Şampiyonası da burada yapılmıştır. Kıyıda, yaklaşık 8 km. bölümü kapsayan dünya çapında bir sörf bölgesi bulunuyor.

İlk sörf: 1970 yılı ortalarında, Ericeira plajlarına gelmiştir ve o günden buyana, Portekiz’in sörf için odak noktası haline gelmiştir. Ericeira bölgesinde: sörf ile ilgili işletmeler ve okullar da bulunmaktadır. Bölgede dalgaların çeşitliliği: zorluk derecelerine göre, yeni başlayanlardan profesyonellere kadar, tüm düzeyler için iyi sörf koşulları sağlamaktadır. Tek sıkıntı: deniz suyunun bütün mevsim boyunca soğuk olmasıdır.

Lizbon Ericeria
Lizbon Ericeria

 

Kasabanın sahilinde kayalıklar hakimdir. Ancak, küçük koylarda ünlü plajları bulunmaktadır. Kasabanın 20 km. kuzeydoğusunda ise, daha güzel plajlar bulunur. “The Beach Santa Cruz” özellikle güzeldir ve “Porto Novo” ise geniş kumlu plajı ve golf sahası ile önem kazanmaktadır.

 

Sao Lourenco

Burası, bölgenin en iyi plajlarından birisidir ve dalgalı denizde, sörf yapılabilmektedir.

Portekiz Lizbon Cascais hakkındaki gezi yazım için  Lizbon Cascais

Portekiz Lizbon Mafra

 

Portekiz Lizbon Mafra

Buraya ulaşmak için, Lizbon Campo Grande otobüs terminalinden, otobüse binmeniz gerekir.

Kasaba: orta-batı Portekiz’de bulunmaktadır. Atlantik okyanusuna 29 km uzaklıktadır. Bölgede: tarım ve ticaret önem kazanmaktadır. Ayrıca: kireçtaşı, bazalt, granit, mermer ve su mermeri yatakları bulunmaktadır.

Eşsiz ve kültürel bir doğal çeşitlilik sunmaktadır. Burada: ulusal avcılık faaliyetleri sürdürülmekte olup: geyik, alageyik, yaban domuzu avcılıkları yapılmaktadır. Sahil ise, su sporları için gayet uygundur. Portekiz ülkesinde, sörf yapmak isteyenler, burayı tercih ederler. Bölgenin “Ericeira” isimli limanı da ilgi çekmektedir.

Ama, Mafra denilince ilk akla gelen “Mafra Barok kraliyet sarayı” dır. Yani: Mafra bölgesini ziyaret ederseniz, burada, saraydan başka görecek bir şey yok, ama saray muhteşem ve ilginç, özellikle Brezilya’dan sömürge döneminde getirilen tonlarca altının nasıl kullanıldığının en büyük kanıtı olarak ziyaret için ilgi çekiyor.

Portekiz Lizbon Mafra
Portekiz Lizbon Mafra

 

Palacio Nacional de Convento de Mafra-Kraliyet Sarayı

Bu anıtsal saray: 1717 yılında, kral Joao V tarafından kızının doğumunu kutlamak için yaptırılmış ve içinde bir manastır ve bazilika bulunmaktadır. Zaten, buraya yaygın olarak “Mafra Manastırı” sarayı deniliyor.

Saray: manastır, kütüphane ve bazilika içeriyor. Burada: Portekiz’in Brezilya’yı sömürdüğü ve Brezilya’nın tonlarca altınının buraya taşındığı yıllarda yapılmış olması nedeniyle, muhteşem bir lüks hissedilmektedir. Evet, Salı günleri hariç her gün saat 10.00-16.30 arasında ziyarete açık olan saraya giriş ücreti 4 eurodur.

Bu abartılı saray yapısında: 45 bin erkek çalışmış ve birçok sanatçı, 7000 askerin işgücü nezaretinde, yurt dışından gelerek saraya sanatsal katkılarını sunmuşlardır. Bazilika ile birlikte yapının cephe uzunluğu 200 metredir.

Portekiz Lizbon Mafra
Portekiz Lizbon Mafra

 

Yapının inşaatına: 1717 yılında, Alman mimar Johann Friedrich Ludwig tarafından başlanılmış ve 1730 yılında bitirilmiştir. 1720 yılında, bölgeyi ziyaret eden Fransız elçisi: sarayın bitirilmesi için gerekli paranın bulunamadığını yazar, ancak Brezilya’nın zengin maden yataklarından ülkeye akan altın, 1730 yılında sarayın bitirilmesini sağlamıştır.

Yapının uzunluğu doğudan-batıya 213 metre, kuzeyden güneye 244 metredir.
Sarayın: 4500 kapısı, 2500 penceresi, 880 salonu ve odası, 154 merdiveni, 29 avlusu ve iki çan kulesi bulunur. Çan kulelerinin yüksekliği: 57 metredir. 18’nci yüzyılda, Belçika-Antwerp bölgesinde yapılan çan: dünyanın en büyüklerinden birisi olarak kabul edilir ve sesi, 24 km. uzaklıktan duyulmaktadır.

Sarayın merkezinde, iki çan kulesi ile çevrili bazilika bölümünün barok cephesi ve kenarlarındaki soğan kubbeleri ilgi çekmektedir. Portekiz ülkesinde Barom mimarinin dönüm noktasıdır.

Evet, burayı gezmek mümkündür. Rehberli turlarda, sarayın diğer ucunda, kubbeli bazilikadan 250 metre uzaklıktaki odası, görkemli barok kütüphanesi görülebiliyor. Abartılı odalarda: 18’nci yüzyıla ait mobilyalar ve tablolar görülüyor. En göz alıcı odalardan birinde, boynuzlar ve hayvan derisinden yapılan avizeler muhteşem güzelliktedir.

 

Kütüphane

Mafra manastırının doğu kanadında bulunan kütüphane bölümü ise: değerli mermer ve egzotik ahşap dekoru ile Avrupa’nın en iyilerinden birisidir. 83 metre uzunluğundaki ana oda: karmaşık ve uzunluğu ile dikkati çekmektedir. 1819 yılında, kütüphanede bulunan tüm kitapların başlıklarını içeren bir katalog hazırlanmıştır.

Burada: 1514 yılından kalma, üç dilde İncil, değerli el yazması eserler ve Yunanca Homer’in en eski sürümü de dahil olmak üzere, yaklaşık 35 bin kitap bulunduğu söyleniyor. Ayrıca: 16-17 ve 18’nci yüzyıla ait birçok kitap ve 41 harita bulunmaktadır. Ünlü Portekizli şair Luis de Camoes tarafından yazılan “Os Lusiadas” isimli eserin ilk baskısı da burada bulunmaktadır.
Evet, burayı mutlaka görmelisiniz.

 

Bazilika

Kraliyet bazilikası: burası aynı zamanda kaliteli pembe ve gri mermerler ile döşenmiş olarak dikkat çekmektedir. Burada: dünyanın en büyük kubbelerinden birinin bulunduğu söyleniyor. Bazilika içinde, 10 tane şapel bulunuyor.

 

Hastane-Eczane

Sarayın ziyarete açık diğer bölümlerinde görülebilenler ise: hastane, tuhaf tıp aletleri bulunan eczane, izleyici odası ve Chapterhouse bulunuyor.

Portekiz Lizbon Mafra
Portekiz Lizbon Mafra

 

 

 

 

 

Av Bahçesi

Sarayın arka kısmında ise, eski kraliyet av sahası vardır. Bu doğa parkı da ziyarete açıktır. Burada: domuz dahil olmak üzere bir kısım yaban hayatı hayvanı ve İber kurt koruma merkezi bulunmaktadır. Hatta: antika atlı arabaların bulunduğu küçük bir müze de görülüyor.

Kral: ülkeyi işgal eden Napolyon ve Fransız ordusundan kaçmak için: 1807 yılında Brezilya’ya kaçtı ve sarayın iç mobilyalarının büyük bölümü de, Brezilya’ya kaçırıldı.

Portekiz Lizbon Mafra

Joao V Heykeli

Jaoa V (1689-1750) sarayı yaptıran kraldır. Kendisi: Ekim 1708 tarihinde, Avusturya ile ittifakı güçlendirmek için: Avusturya kralı Leopold I’in kızı Mary Anne ile evlenmiştir. Saltanatı boyunca: din adamları ile iyi geçinmiş, en sadık kral olarak Portekiz tarihinde yerini almıştır.

Portekiz Lizbon Mafra

Malveira yel değirmenleri

Malveira, Mafra ilçesinin küçük bir köyüdür ve merkeze 8 km. uzaklıktadır. Bu köyde, tepede, yel değirmenleri görülmektedir.

Portekiz Lizbon Mafra

Igreja de Santo Andre

Bu küçük tapınak, Aziz Andreye adanmıştır. 13’ncü yüzyıldan k alma Romanesk-Gotik mimari özellikler taşımaktadır.