İngiltere Londra Alışveriş

İngiltere Londra Alışveriş

İngiltere Londra Alışveriş; Şehrin büyük caddelerindeki fiyatlar ne kadar yüksek olursa olsun, hem yerli halk, hem de ziyaretçiler, gezip tozmaktan ve alışveriş yapmaktan geri kalmazlar. Her ne kadar, tam bir alışveriş cenneti olarak nitelendirilse de; Avrupa’nın en pahalı şehirlerinin başındadır.

Gerçekten, özellikle bizler için pahalı. Satın almaya niyetlendiğiniz her malın üzerindeki etiket fiyatını, bizim paramızın yaklaşık 3 misli olan bir rakamla çarpmanız gerektiğini sakın unutmayın.

Sonuçta

Londra’dan satın aldığınız herhangi bir tekstil ürününü kendi ülkemizde daha ucuza bulma şansınız çok yüksek.

Özellikle: Londra’da, çok özel bir alışveriş olarak lanse edilen, İngiliz kumaşından yapılan elbiseler ve özel deri ayakkabılar. Unutulmaması gerekir ki, bu tür üretim, bizim ülkemizde de gayet kaliteli olarak yapılıyor.

Evet, şehirde, alışverişlerde: % 17.5 vergi alınıyor. Lüks eşyalarda, bu oran iyice artıyor. Turistler: bir kerede, bir mağazadan 75 Sterlin ve üstünde alışveriş yaptıklarında: vergi iadesi alma hakkına sahip olurlar.

Bunun için: alışveriş yapılan mağazadan alınacak makbuzu: dönerken, İngiltere’deki, havaalanında “Tax-free Officer”e onaylatmak gerekiyor. Küçük meblağlar: havaalanında hemen işlenir veya adresinize bir çek ile yollanıyor.

KDV’nin yüksekliği ve rekabetin olmaması

Fiyatları Avrupa ve ABD’dekilerden yüksek tutar. Ancak: seçenekler çoktur ve kalite son derece etkileyicidir. Ayrıca: biri Haziran ve diğeri de Ocak aylarında olmak üzere, iki büyük indirim dönemi bulunmaktadır.

Sonuç olarak: nerelerden alışveriş yapılır, nerelerde hangi alışveriş mekanları var, aşağıda bunlardan ayrıntılı olarak söz edeceğim. Ama: Londra’da özellikle şunu alın veya bunu alın şeklinde herhangi bir önerim olmayacak.

Gezip dolaştığınızda hoşunuza giden ve fiyatını uygun bulduğunuz şeyleri satın alabilirsiniz. Bu belki bir gömlek, belki bir gravat, belki de başka küçük bir buraya has, hediyelik eşya, kupa, buzdolabı süsü, vs. olabilir.

Ama, unutmayın ki, alışveriş yapmasanız bile, özellikle ünlü alışveriş mekanlarını ve merkezlerini mutlaka gezin, mutlaka görün, özellikle Harrod’s, evet buraya mutlaka zaman ayırın.

Birkaç yıl öncesine kadar, Türkiye’de bu kadar yoğun alışveriş merkezi açıklamadan önce, elbette bu tür mekanlar yurt dışında daha çok ilgimizi çekiyordu, ama artık ülkemizde de aranan birçok şeyi ve hatta daha uygun fiyata bulmak mümkün.

Ancak, yine de, biraz önce söylediğim gibi, bu tür alışveriş mekanlarını gezip, görmek, belki farklı bir şeylerin keşfedilmesi açısından güzel olabilir.

İngiltere Londra Alışveriş Nerelerden alışveriş yapılır

NERELERDEN ALIŞVERİŞ YAPILIR

En eski ve en şık alışveriş semti: Mayfair ile St.Jame’s civarıdır.

BOND STREET

Burada: tasarımcı butikler, kuyumcular, pahalı dekorasyon mağazaları, antika ve sanat eseri satan yerler var.

REGENT STREET

Burada, ünlü Libert Department mağazası bulunuyor. Ayrıca: bu cadde üzerinde: İngiliz yünü, yağmurlukları, porselenler, keten gibi, belli alanlara yönelik mağazalar bulunuyor.

Hamleys

Hediyelik oyuncak almak için, Regent Street’teki bu mağazayı ziyaret edebilirsiniz. Bu oyuncak mağazası, her zaman kalabalıktır. Buraya geldiğiniz zaman, hemen çıkamazsınız.

JERMYN STREET

Burada, sipariş üzerine: kıyafet diken ve ayakkabı yapan mağazalar var. Bu ürünlerin kalitesi o kadar üstündür ki: müşteriler dünya kadar para ödeyip, aylarca, hatta haftalarca beklemeye razı olurlar.

OXFORD STREET

Burası: Londra şehrinde, sokaktaki vatandaşın tercihi bir alışveriş mekanı. Caddenin uzunluğu 2 km. ve Avrupa’nın en uzun caddesi olarak öne çıkıyor.

Burada, daha sade şeyler arayanlar için burada büyük mağazalar bulunuyor.

John Lewis, Debenhams ve Marks and Spencer buradadır. Buradaki Selfridge mağazası: tasarımcı kıyafetleri, kozmetik ve diğer lüks tüketim eşyalarının satıldığı bir yer olarak öne çıkıyor.

BROMPTON ROAD

Ünlü Harrod’s mağazası buradadır. Dünyanın en ünlü mağazalarından biridir. Harrod’s: bir alışveriş mağazasıdır. Burada: beşikten-mezara kadar, bir insanın her türlü ihtiyacını karşılayacak ürünleri bulmak mümkün.

Cadde üzerinde, bu mağaza dışında, daha çok zenginlerin tercih ettiği, dünya markalarının butikleri bulunuyor. Evet, Harrod’s mağazası: alışveriş için pahalı olduğu düşünülse  de, mutlaka görülmesi gereken bir yer.

1849 yılında: Henry Charles Harrod tarafından kurulmuş, taze meyve ve sebze satan ufak dükkan, günümüzde muhteşem bir binada bulunmaktadır. 20.yüzyılın başında, pişmiş topraktan yapılmış olan ünlü binanın cephesi, 11.000 ampulle aydınlatılıyor.

Mağazanın en çok ilgi çeken yerlerinden biri: 1902 parça seramikle, Edward tarzında, dekore edilmiş olan “Food Halls” dır.

Günümüzde, Londra sosyetesinin uğrak yerlerinin başında geliyor. Bu mağaza, dev bir labirent gibi, içinde kolaylıkla kaybolabilirsiniz.

Çok lüks giyim, aksesuar, mücevher, yiyecek markalarının bulunduğu bu mağazada, Prenses Diana ile Dodi heykelini ziyaret edip, hatıra defterine birkaç satır yazı yazabilirsiniz.

İngiltere Londra Alışveriş

KNİGHTBRİDGE

Ünlü Harvey Nichols buranın en ünlü mağazalarındandır. Burası: daha eski ve daha büyük olan, Harold’s dan daha popülerdir. Burada: aynı zamanda, birkaç zengin tasarımcı butiği ve dünyaca ünlü mağazalar var.

CHALSEA

Burada, modayı belirleyen King’s Road bulunuyor.

COVENT GARDEN

Burada, birçok trend mağaza, yemek yiyebileceğiniz yerler, kapalı Pazar ve sokak çalgıcıları var. Burada kurulan Jubilee Market, hem yerli halkın hem de turistlerin gözdesidir. Pazartesi günü, antikalar, Salıdan Cuma günüme kadar olan zamanda ise çeşitli eşyalar, giysiler ve yiyecekler, hafta sonunda ise el işi ürünler satılıyor.

İngiltere Londra Alışveriş Ne Zaman alışveriş yapılmalıdır

NE ZAMAN ALIŞVERİŞ YAPILMALI

Mağazaların çoğu: saat: 09.00 ile 10.00 arasında açılıyor ve saat: 17.30-18.00 arasında kapanıyor. Pazar hariç, her gün açıklar. Mağazalar, haftada bir gün, akşam saatine kadar açık kalıyorlar.

Yani: bir alışveriş merkezine gitmeden önce, oradaki mağazaların açık kaldığı saatleri mutlaka teyit etmenizde bence yarar var.

İngiltere Londra Alışveriş Pazar yerleri

PAZAR YERLERİ

PORTOBELLO ROAD

Greenwich bölgesindedir. Burası, her zaman gözde olmuş bir Pazar yeridir. Cumartesi günleri: antika objeler ve ıvır zıvır ile giysiler ve bir sürü ucuz eşya satılan tezgahlar kurulur.

Yani: ikinci el alışverişi tercih edenlerin gittiği bir yer. Burada mükemmel alışveriş yapabilirsiniz. Dükkanlarda, her şey satılıyor. Hafta içinde ise, meyve ve sebze satılıyor.

PATTİCOAT LANE

Pazar günleri, alışveriş yapmak için idealdir. Burada: deri ürünler de dahil, çeşitli mallar bulabilirsiniz. Hemen yanında, karman çorman ve bu yüzden daha da renkli olan “Brick Lane Market” bulunuyor. Semtin, ünlü cockney caffları arasında, ikinci el kelepir eşyalar satılıyor.

İngiltere Londra Alışveriş Neler satın alınır

NELER SATIN ALINIR

ANTİKALAR

Antika eşya satın alırken aldanmak çok kolay. Eğer antika almaya niyetli iseniz: LAPADA ve BADA etiketli, mallardan satın almalısınız.

Böyle bir alışverişi fazla pahalı buluyorsanız: Pazar merkezlerini tercih etmelisiniz. Özellikle, nakit ödeyeceğiniz alışverişlerde, pazarlık yapmayı sakın unutmayın.

GİYİM

Londra’da, bu şehre özel alışveriş yapmak isterseniz, el yapımı ayakkabılar ve giysiler düşünülebilir.

Kalite arayanlar ve tipik İngiliz çizgisinden hoşlananlar Mark and Spencer (Oxford Street) ve özellikle yünlüler için Scotch House (Regent St.) tercih edilebilir. Burberry, Mark and Spencer gibi markalar, İngiltere’de, tekstil için en başta hatırlananlar arasındadır.

DOKUMALAR

Liberty: baskı kumaşlarıyla, dünyanın dört bir yanında bilinmektedir. 214. Regent St. adresindeki mağazasını gezmek, pek zevkli. Zaten, mutlaka “İngiliz kumaşının” ününü duymuşsunuzdur.

Londra’da, kumaş satın alabilirsiniz. Çoğu kez de, satın aldığınız kumaştan kendiniz için güzel bir elbise diktirmek mümkün. Ama, sürekli olarak söylediğim gibi, bu güzellikleri yaşamak, gerçekten pahalı.

PARFÜMLER

Piccadilly bölgesindeki Crown Perfumery: İngiliz kraliyet aile üyelerinin kullandığı zarif parfümleri ve kolonyaları üretmektedir. Bunun dışında: İngiltere, ilginizi çekerse, güzel parfümler bulabileceğiniz bir ülke.

Özellikle: Londra’nın belli başlı alışveriş merkezlerinde, ülkede üretilmiş güzel parfümler bulup satın alabilirsiniz.

YAĞMURLUKLAR

İndirim sırasında, Burberry’s (Regent St) mağazasından, dünyaca ünlü kırmızı ve bej renkli, yağmurluklardan mutlaka satın almalısınız.

Belçika Brüj-Brugge

Belçika Brüj-Brugge

Brüj denilince ilk akla gelenler: çikolata, danteller (bunlara rahibe işi de denir) , kanallar, tarihi mimarisi ve Belçika birası. Tüm bu özellikleri, şehrin tarihi atmosferiyle birleşince, şehir: 2000 yılından bu yana, UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek, koruma altına alınmıştır.

Çünkü: şehrin ortaçağ mimarisi, II. Dünya savaşında her hangi bir tahribata uğramadan günümüze ulaşmıştır.

Şehrin isimleri: Bruges, Brugge, Bruges, Brügge.

Belçika Brüj-Brugge

ULAŞIM


Brüj şehri: ülkenin başkentine 90 km. uzaklıktadır.

Belçika Brüj-Brugge

TARİH

Şehir: tarihi süreç boyunca: Romalılar, Vikingler, İskandinavlar, Flamanlar, Normanlar ve İngilizlerin egemenliğine girmiştir. İlk kez, İmparator Julius Ceasar döneminde, MÖ.1.yüzyılda, korsanlara karşı korunması için, şehre surlar inşa edilmiştir.

9’ncu yüzyılda, bu kez Viking saldırıları görülür. Bu dönemde, şehirden: İngiltere ve İskandinav ülkeleriyle yoğun ticaret faaliyetleri yürütülmektedir.

1128 yılına gelindiğinde, yeni kanallar ve surlar inşa edilir.

Aynı yıllarda, çamurlanma nedeniyle, şehrin denize erişimi nispeten kaybolmaya başlar. 13’ncü yüzyıla gelindiğinde, bu kez yörede, yün kumaş üretimi önem kazanır.

Hatta: şehirdeki üreticiler, İngiltere ve İskoçya’dan yün ihraç ederler. 1302 yılında, şehirdeki Fransız garnizonu, Flaman milisler tarafından basılır.

Ayaklanmanın lideri olan Jan Breydel ve Pieter de Coninck’in heykelleri, günümüzde, Büyük Pazar meydanında bulunmaktadır.

15’nci yüzyılda, Şehir, Avrupa’nın birçok yerinden, sanatçılar ve diğer önemli kişiler için çekim noktası olmuştur. Buradaki: iplikçiler ve dokumacılar, bölgede önem kazanmış ve şehrin nüfusu, aynı dönemde 200 bin kişiye kadar ulaşmıştır.

17’nci yüzyılda, bu kez, şehirde “dantel” sektörü öne çıkar. Kanalların dolması ve şehrin denizden uzaklaşması ise, şehrin önemini azaltmaya başladı ve 1800’lü yılların sonunda, şehrin nüfusu, 50 bin kişiye kadar düştü.

19’ncu yüzyılın son yarısında ise, bu kez, İngiliz ve Fransız zengin turistler, bu sessiz ve sakin şehri, turizm amaçlı gezileri için tercih etmeye başladılar. 1907 yılında, Almanlar tarafından, askeri deniz güçlerinin kullanımı için, Zeebrugen limanı inşa edildi.

Aynı liman: 1970 ve 1980’li yılların başlarında, genişletilerek Avrupa’nın en önemli ve modern limanlarından biri haline getirilmiştir.

Yine aynı dönemlerde, turizm yoğunlaşmış ve 2002 yılında, yukarıda da sözünü ettiğim gibi, şehir “Avrupa Kültür Başkenti” olarak seçilmiştir.

Belçika Brüj-Brugge

GENEL


Belçika ülkesinin kuzeyinde, Flaman bölgesindedir. Şehir nüfusu: 120 bin kişidir.
Şehir: barındırdığı kanallarıyla, Kuzey Avrupa’nın Venedik şehri olarak betimleniyor. Kanallar arasında, uzunluğu 6 km. olan var. Kanallarda yapılan tekne turlarına, mutlaka katılmanız gereklidir.

İklim derseniz gayet ilginçtir. Çünkü: güneşli bir havada yürürken, aniden yağmur yağdığını görebilirsiniz. Yani, birkaç saat içinde, farklı hava olaylarına şahit olabilirsiniz. Özellikle: yoğun yağmur yağışına her an hazır olmanız şart.

Gece hayatı derseniz: bu şehirde, renkli bir gece hayatı bulma olasılığı yok. Şehir, akşam olunca, sessizliğe bürünüyor.

Son bir not: bu şehir gerçekten Avrupalı turistlerin yoğun olarak tercih ettikleri bir yer. Özellikle: hafta sonlarında buraya gitmemelisiniz, yoksa muhteşem bir kalabalık içinde, şehirden keyif almadan geri dönmek zorunda kalabilirsiniz. Özellikle, Pazar gününü kesinlikle tercih etmeyin çünkü dükkanların birçoğu kapalıdır.

Belçika Brüj-Brugge

TURİZM


Şehir: el değmemiş tarihi dokusu ile, Avrupa’nın önemli bir turizm merkezi olarak öne çıkıyor. Yani, tam anlamıyla bir “Ortaçağ şehri” görünümündedir.

Hatta: Flaman kültürünün en parlak örnekleri olan bir kısım anıtı, bu şehirde görmek mümkündür. Özellikle: Belediye Binası, Burg Meydanı görülmeye değerdir.

Bunun yanında: şehrin gezilmesi kolaydır. Çünkü: şehrin görülmesi gereken önemli yerleri, belli bir merkezde toplanmıştır ve siz, kesinlikle yürüyerek gezmelisiniz.

Nehir kıyısındaki parklarda yürüdüğünüzde, şehrin yaşamını hissedebilirsiniz.

Şehir: turistik anlamda, eski yapıların korunmuş olması nedeniyle, önem kazanıyor.

Belçika Brüj-Brugge

ŞEHİR KARTI


Şehir kartı: 48 saat kullanımlık: 34 Euro ve 72 saatlik kullanımlık: 39 Eurodur. Bu kart ile: şehirde bulunan 22 müzeye ücretsiz girebilirsiniz. Ücretsiz bir şehir haritası edinebilirsiniz. Bazı konserlerde, belli oranlarda indirim bulabilirsiniz.

Bisiklet kiralarken ve otopark ücretlerinde, yine indirim var. Tramvay ve otobüs biletlerinde ise, yine belli oranlarda indirim sahibi olabilirsiniz.

Belçika Brüj-Brugge

NE YENİR-NE SATIN ALINIR

Brüj şehri denilince, akla hemen “çikolata” geliyor. Şehrin sokaklarında gezinirken, inanın, muhteşem bir çikolata kokusu hissedeceksiniz. Çünkü: fabrikalar yanında, evlerde de çikolata imal ediliyor.

Özellikle: maharetli ustaların çikolatalara verdikleri şekiller, tam bir görsel güzelliktir. Noel öncesinde, çikolata dükkanlarının vitrinlerinde: siyah, beyaz, meyveli, fındıklı ve sütlü çikolatalardan oluşan heykeller, anıtlar, görsel güzellikler gerçekten muhteşem.

Çikolata ile önem kazanan bu şehirde, çikolata tatmanız için önerim: Stevin Plein bölgesindeki “Chocolate Line” denilen yer.

Burada, yine yerel tat olarak öne çıkan biraları tatmak isterseniz; yaklaşık 300’e yakın çeşidi bulunan biraları: “Kemelstraat üzerindeki Brugs Beetje” denilen yerde deneyebilirsiniz.

Belçika Brüj-Brugge

ALIŞVERİŞ YERLERİ

Şehirdeki en uygun alışveriş mekanları: Steenstraat’dır. Aradığınız veya bulmak istediğiniz her türlü marka ve ürün, bu caddedeki mağazalarda bulunabilir. Bu caddede: ayrıca her türlü çikolatanın satıldığı yerler de bulunuyor.

Evet, bu şehirde, herkesin bütçesine uygun alışveriş mağazaları bulunmaktadır. Özellikle: Batı Flanders bölgesi, en cazip alışveriş merkezidir. Noordzandstraat ve Zuidzandstraat arasında da “Zilverpand” denilen alışveriş merkezi bulunmaktadır ki önerebilirim.

Ancak, dikkat etmeniz gereken şu: pek çok dükkan ve mağaza, saat: 18.00’de kapanıyor. Sabah ise, 09.00’da açılıyorlar. Ana süpermarketler ise, şehir merkezi dışındadır.

Belçika Brüj-Brugge

GEZİLECEK YERLER

Belçika Brüj-Brugge

ÇAN KULESİ

Şehrin en ünlü ve sembol yerlerinden biridir. Yüksekliği: 83 metredir. 19’ncu yüzyıl sonunda, kulede; 48 çan bulunmak iken bugün 47 çan bulunmaktadır ve bunların ağırlığı: 27 tondur.
Kule: 1240 yılında, yapıldıktan sonra, hazine ve Belediye arşivleri olarak kullanılmış, 1280 yılındaki bir yangın sonucunda ise, gözlem kulesi olarak kullanılmıştır.

1483-1487 yılları arasında, kulenin üstü, tahta sivri bir çatı ile kapatılmıştır. 1493 yılında, bu üst bölüme yıldırım düşer ve çan yok olur. 1822 yılında, kulenin tepesine, çatı eklenir.

Kule: uzun yıllar boyunca, şehirde yaşayanlar için: yangın alarmı, çalışma saatleri, sosyal ve politik ve dini olayların zamanının belirlenmesi amacıyla kullanılmıştır. Daha sonra ise, bir saat mekanizması da eklenmiştir.

Kuleye çıkmak için: 366 basamaklı merdiveni tırmanmak gerekiyor. Giriş ücretlidir.

Belçika Brüj-Brugge

CHURCH OF OUR LADY-MERYEM KİLİSESİ

Burası, şehrin silüetinde etkilidir. Kilisede: Hz. İsa ve Meryem resimleri yanında, özellikle Michelangelo tarafından yapılan heykeller dikkat çekiyor.

Yapının kulelerinin uzunluğu: 122 metredir. Bu yükseklik nedeniyle, dünyanın en uzun tuğla kuleleri olarak önem kazanır.

BEGUİNAGE

Burada, ortaçağ döneminde yapılmış, birçok küçük bina görülmektedir. Bunlar arasında bulunan, Katolik kilisesi: 13’ncü yüzyılda yapılmıştır. Bu konutlarda: rahibeler oturmaktadırlar.

Burası, ilk olarak 12’nci yüzyılda kurulmuş ve aynı dönemde, yani 1245 yılında, kadınların bir dini hareketi olarak değerlendirilmiştir.

Çünkü: bölgedeki: askeri savaşlar ve şiddet, birçok erkeğin canını almıştır ve bunların erkekleri savaşlardan geri dönmeyince; gelip buraya yerleşmişler, rahibe hayatı sürdürmeye başlamışlardır.

Şehrin zengin hayırseverleri ise, bunlara çeşitli yardımlar yapmışlardır.
Giriş kapısı: her gün saat: 18.30 da kapanmaktadır. Giriş ücretsizdir.

Belçika Brüj-Brugge
Belçika Brüj-Brugge

 

HOLY BLOOD BAZİLİKASI

Burası, küçük bir Roma Katolik kilisesidir. 12’nci yüzyılda: alt ve üst şapel olarak inşa edilmiştir. Alt şapel: hemen hemen hiç değişmeden günümüze kadar kalmıştır. Üst şapel ise, 19’ncu yüzyılda yenilenmiştir.

Kilisenin ismi: kutsal kan kilisesi olarak geçiyor. Bunun nedeni: bazilikanın deposunda: kanlı bir bez bulunuyor. Bu kanlı bezin: Hz. İsa’ya ait olduğu söyleniyor. 12’nci yüz yılda, II. Haçlı seferi sırasında; Kudüs alınarak, Alsace Thierry tarafından buraya getirildiği belirtiliyor.

Kanlı bez parçası: bir Bizans dönemi parfüm şişesi içinde bulunuyor. Buraya getirildikten sonra, hiç açılmamıştır. Üzerinde altın bir iplik ve kırmızı mum ile mühürlenmiştir. Silindir şeklindedir.
Her yıl: bu kutsal emanet, şehrin sokaklarında, bir gün gezdirilir.

Bu sırada: 1600 mil uzunluğundaki törene katılanlar: ortaçağ şövalyeleri ve Haçlı kıyafetleri giyerler. Tören alayı: görsel bir gösteriye dönüşür.

Kiliseye giriş ücretsizdir, ancak hazine odasına girmek isterseniz, 1.5 euro ödeneniz gerekiyor.

Belçika Brüj-Brugge
Belçika Brüj-Brugge

 

ST. SALVADOR KATEDRALİ

Şehrin ana kilisesidir. Şehre yapılan saldırılardan zarar görmeden kurtularak, günümüze sağlam olarak gelmiştir. İlk yapılışı: 10’ncu yüzyıla kadar uzanmaktadır. Belediye binasının tam ters istikametinde, şehrin merkezinde bulunmaktadır.

1834 yılında kilisenin statüsü, katedrale dönüştürülmüştür. Ancak, yapının dış görünümü, katedral görüntüsü vermez. 1839 yılında, katedralin çatısı, bir yangında çöker. 12’nci yüzyılda yapılan kulesi orijinal halinde bırakılarak, aynı yıllarda, katedralde büyük restorasyon çalışmalarına girilir.

Katedralin içinde, görmenizi önereceğim bir yer obje: duvardaki halı. 1731 yılında, Jasper van der Borch tarafından yapılan bu duvar halısı: muhteşem güzeldir. Yapının, koro bölümü ise: 1717-1719 yılları arasında yapılarak günümüze ulaşmıştır.
Katedral ve hazine bölümüne giriş ücretsizdir.

Belçika Brüj-Brugge

BEİSBROEK GÖZLEM EVİ

Burası bir rasathanedir. Buradan: yıldızlar, güneş ve gezegenler görülebilir. Gözlemevi gayet iyi donanımlıdır ve güzel bir gece de, gökyüzünde birçok yeri izlemek mümkündür. Giriş ücreti, 4 Eurodur.

Belçika Brüj-Brugge

BREWERY DE HALVE MAAN-BİRA FABRİKASI

Şehrin geleneksel bira markası, öte yandan gururu: 1546 yılına tarihlenmektedir. Bu lezzetli bira: malt, şerbetçiotu ve maya ile yapılmaktadır. Biranın üretim süreci ve geçmişi hakkında bilgi almak isterseniz, fabrika içindeki rehberli turlara katılabilirsiniz. Her saat başı yapılan bu turlar, yaklaşık 45 dakika sürüyor. Giriş ücreti, 6 Euro’dur.

Belçika Brüj-Brugge

CONCERTGEBOUW-CONCERT HALL-KONSER SALONU

Şehrin en büyük salonudur. Tasarımı: yenilik ve modernliği bir arada sunmaktadır. Mimarları ise: Paul Robbrecht ve Hilde Deam. Çağdaş bir kültür salonu olarak, 2002 yılı Avrupa Kültür Başkenti seçimi öncesinde yapılmıştır. Yapının genişliği 50 metre, uzunluğu ise 120 metredir.

Yükseklik ise 28 metredir. 8 katlıdır. Kule bölümünde, 300 seyirci kapasiteli, oda müziği konser salonu bulunmaktadır. Esas konser salonu ise, 1300 koltukludur. Burada, her yıl, 100’den fazla klasik müzik, caz konseri, müzikal tiyatro ve görsel sanatlar alanında etkinlik düzenlenmektedir.

Belçika Brüj-Brugge

MARKT MEYDANI

Burası, şehrin en göz alıcı mekanıdır. Kare şeklindedir. Ortaçağ döneminde, şehrin merkezi olarak kullanılmıştır.

Meydanın çevresi, şirin kafelerle çevrilidir. Meydanın ortasında ise, 14’ncü yüzyılda; Fransa’ya karşı yapılan savaşta ölen, Flaman kahramanlar Yan Redil ve Peter De Caning’in heykelleri var. Bu şahıslar, Altın Spurs savaşında, büyük kahramanlık göstermişlerdir.

Meydan: şehirlilerin bir buluşma noktasıdır. Ayrıca, şehre gelen turistler de, çoğunlukla zamanlarını bu meydanda geçirirler.

Hatta: çoğu kez, meydanda bir gurup tarafından klasik müzik konserleri bile verilmektedir. Ekim 1996 yılından itibaren, buranın trafiği iptal edilmiştir, yani araç girememektedir.

Belçika Brüj-Brugge

ADALET SARAYI

Klasik-barok tarzda: 19’ncu yüzyılda yapılmıştır. Yapı ilk olarak: 1787 yılında yapılmış olmasına rağmen, 1878 yılındaki bir yangında yok olunca, günümüzdeki bina yapılmıştır.

Belçika Brüj-Brugge

MİNNEWATER-AŞK GÖLÜ

Burası, şehir merkezinde, Bilhenhof caddesi üzerindedir. Mine: Flemenkçe de “aşk” anlamına gelmektedir. Kanalize bir göldür. Sakinliği ve romantikliğiyle, burayı mutlaka görmelisiniz.

1740 yılı yapımlı köprü üzerinden, şehrin harika-panoramik manzarasını izleyebilirsiniz. Gölün ilk yapılış amacı: kanallar içindeki su düzeyini, tercih edilen seviyede tutmak içindir.

Bu gölde: şehrin sembolü olan “beyaz kuğular” yüzmektedir. Bunlarla ilgili bir efsane var: 1488 yılında, Bruges düşesi Mary ve kocası: kendilerinin halefi, şehir yöneticilerini idam ettirirler.

Şehir yöneticilerinden Pieter Lanchals: uzun boyunlu anlamına gelen bir isimle anılmaktadır. Göller ve kanallar üzerinde, sonsuzluğu kadar öldürülen bir şahıslar, birer kuğu olarak yaşayacaklardır.

Gölün çevresindeki kaliteli restoranlarda, buraya özgü, yöresel lezzetlerden tadabilirsiniz. Bu arada, arzu ederseniz, göl çevresinde “fayton” turuna da çıkabilirsiniz.

Belçika Brüj-Brugge

GROENİNGGE MÜZESİ

Burası: Flaman ve Belçikalı sanatçıların resimlerinin sergilendiği bir yer. Rönesans ve barok ustalarının resimleri, genellikle 18 ve 19’ncu yüzyıllardan kalmadır. Burada eserleri bulunan sanatçılar: Jan van Eyck, Gerard Davit, Hironymus Bosh.

Belçika Brüj-Brugge

DANTEL MÜZESİ

Müzenin bulunduğu bina: 15’nci yüzyılda, Kudüs şapeli olarak Adornes ailesi tarafından yaptırılmıştır.

Müzede: dantel gereçleri ve birçok dantel örneği sergilenmektedir. Ayrıca: bir de dantel satış mağazası bulunuyor.
Giriş ücretlidir, 2.5 euro.

Belçika Brüj-Brugge

CHOCO-STORY- ÇİKOLATA MÜZESİ

Şehir merkezindeki, tarihi Sint-Jansplein binasındadır. Geçmişte, bu binada bir şarap evi, pasta fırını ve mobilya üreticileri barınıyormuş.

Müzeyi ziyaret ederseniz: çikolatanın sağlık için yararları ve çeşitleri gibi, değişik etkinlikleri izleyebilirsiniz. Çikolatanın: Mayalar ve Aztekler tarafından, kakao çekirdeklerinin işlenerek günümüze kadar olan gelişimi izlenebiliyor. Giriş ücretlidir: 7 Euro.

Belçika Brüj-Brugge

PATATES-FRİES MÜZESİ

Müze binası, şehrin en eski ve en iyi korunmuş tarihi binalarındandır. Yapı: 1399 yılında yapılmıştır. Dünyada, benzeri bulunmamaktadır. Bu müzede: ilk patates kızartması ve patates kökenli birçok obje sergilenmektedir.

Bunlar arasında: patatesin ekimi sırasında kullanılan makinalar, hasat, soyulma, kızartma aşamalarında kullanılan objeler var.

Müzenin bodrum katında ise: muhteşem lezzetli soslar eşliğinde, Belçika patates kızartmalarından tadabiliyorsunuz. Giriş ücretlidir ve 6 Eurodur.

Belçika Brüj-Brugge

LUMİNA DOMESTİCA MÜZESİ

Burası, bir aydınlatma müzesidir. Müze içinde: aydınlatma araçlarının tüm geçmişi görülebilir. Bu uzun yolculukta: meşale ve kandilden başlanıyor ve elektrik, Led ampulleri ve günümüze kadar ulaşan aydınlatma teknolojisi ürünleri sergileniyor. Sergilenen toplam ürün sayısı: 6000 civarındadır. Giriş ücreti: 6 Euro’dur.

Belçika Brüj-Brugge

ELMAS MÜZESİ

Müze: Avrupa’nın eski elmas merkezlerinden biri olan şehrin, geçmişini sergilemektedir. Burayı ziyaret ederseniz: Belçika ülkesinin en önemli ihraç ürünlerinden olan elmas hakkında, ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.
Giriş ücretli olup, 7 Euro’dur.

Belçika Brüj-Brugge

DALİ GALERİSİ

Burası: ünlü sanatçı Salvador Dali’nin: grafik sanat, heykeller ve çizimlerinden oluşan; fantastik bir koleksiyonun bulunduğu galeridir. Yani, aslına bakarsanız, bu eserler ünlü sanatçının eserlerinin kopyalarıdır. Ama, gerçeğe çok yakın kopyalanmışlardır. Giriş ücreti: 10 Euro.

Belçika Brüj-Brugge
Belçika Brüj-Brugge

 

SEA PARK-DOLPHİNARİUM


Burada: bir akvaryum içinde, yunus gösterileri sergileniyor. Yunuslar: büyük bir havuz içinde tutuluyorlar. Burası: ilk olarak, 1938 yılında açılmıştır.

 

Hırvatistan Zagrep

Hırvatistan Zagrep

Zagreb şehri, gündüz alabildiğine sıkıcı, akşam ise bir nebze hareketlenen bir yer.

Dümdüz ve sakin bir Hırvat şehridir.

Nem oranı, özellikle yaz aylarında insanı rahatsız edici boyutlara ulaşır.

Şehirde, geçireceğiniz zamanı, en fazla 2 gün ile sınırlamanız yeterlidir.

ULAŞIM

İstanbul-Zagrep arasındaki havayolu uçuş süresi: 1 saat 45 dakikadır. Özellikle, belli dönemlerde, THY dan, çok ucuza uçak bileti bulmanız mümkündür. Zagreb havaalanı, şehir merkezine 17 km. uzaklıktadır. Havaalanı ile şehir merkezindeki bu uzaklık: 20-25 dakikada alınabilmektedir. Şehir merkezinden havaalanına gitmek isterseniz: otobüs terminali Merkez Otogar Marin Drzic Caddesi üzerinden araç bulabilirsiniz.

Havaalanından, şehir merkezine ulaşım için otobüs kullanabilirsiniz. Otobüsler ile: şehir merkezine ulaşım ücreti, 1 kişi: 30 kuna.

VİZE

Ülkeye giriş için: vize isteniyor. Çünkü Hırvatistan ülkesi Avrupa Birliği üyesidir.

PARA BİRİMİ

Ülkede, para birimi olarak: Kuna kullanılıyor.
1 Euro = 7 kuna.

GENEL

Şehir: Hırvatistan ülkesinin başkenti ve aynı zamanda en kalabalık şehridir. Şehirde, yaklaşık 1 milyon üstünde kişi yaşıyor. Bunların büyük çoğunluğu ise, Hırvattır. Ülke başkanı, hükümet ve parlamento, bu şehirde bulunuyor.

Şehrin hemen içinden “Sava” nehri geçiyor. Nehrin üzerinde, 7 tane trafik köprüsü bulunuyor. Şehrin, deniz yüzeyinden yüksekliği, yani rakımı: 122 metredir.

Şehrin iklimi nispeten ılımandır. Yani: kış aylarının en soğuk günlerinde bile, şehirdeki hava sıcaklığı 1 derecenin altına düşmez.

Şehir

Uluslararası bir ticaret ve iş merkezi olarak öne çıkıyor. Ülke genelinden ayrı olarak, burada yaşayan insanların milli geliri, çok daha yüksektir. Ülke firmalarının üçte biri, bu şehirde yaşamaktadır. Ülke ihracatının da, büyük bölümü, bu şehirden yapılır.

Şehir: özellikle “The Upper Town” bölümünde: barok stil eserlerle süslü mimari anıtlar, müzeler, çeşmeler, yeşil alanları ile; Avrupa’nın en öne çıkan turistik merkezlerinden biri haline gelmiştir.

Hırvatistan Zagrep

TARİHİ GEÇMİŞİ

Bölgedeki ilk yerleşimin, 1’nci yüzyılda olduğu söyleniyor. Tarih kayıtlarında ise, şehrin ismi ilk kez: 1094 yılında görülüyor. 1851 yılında: Kaptol ve Gradel şehirleri birleşerek, Zagrep şehrini oluştururlar.

1242 yılında ise, Cengiz Han saldırıları sonucu, şehir olumsuz etkilenir ve zarar görür.
1699 yılına gelindiğinde, bu kez şehirde açılan üniversite ve devamında, veba salgınları, büyük sıkıntılar doğurur.

20’nci yüzyılda ise: Yugoslavya’nın dağılması sonucu: şehir, yine tam bir savaşın ortasında kalır. İç savaş öncesinde, gerginliği arttıran en büyük olay: 13 Mayıs 1990 tarihinde yapılan: Dinamo Zagreb-Kızılyıldız futbol takımları arasındaki maçtır.

Sırplar, savaşın başlarında, uçaklarıyla, şehre birkaç bomba atmışlar ve bunun dışında, şehir iç savaştan fazla etkilenmemiştir.

ARABA KİRALAMA

Havaalanından araba kiralayabilirsiniz. Günlüğü: 20 Euro. Araba kiralamaktan korkmayın, çünkü trafik gayet güzel ve rahat. Çünkü: yollarda özellikle kamyon göremiyorsunuz.

Hatta: yollarda görebileceğiniz arabalardan büyük bölümünün yabancı plakalı olmasına alışmanız gerekir. Ancak, araba kiralamanın tek olumsuz yani: şehir merkezlerinde otopark ücretlerinin çok çok yüksek olmasıdır, bunu göze almanız gerekiyor.

 

GECE HAYATI

Şehirde: gece hayatı, oldukça hareketlidir. Çünkü: çok sayıda birahane, gazino, kulüp, bar, diskotek ve caz kulübü bulunuyor.

Akşam yemeğinden sonra: Maraschino’da geceye başlayabilir ve ilerleyen saatlerde ise, göl kıyısındaki kulüplere gidebilirsiniz.

Ancak: özellikle “Aquarius” denilen gece kulübünden uzak durmanızı öneririm. Göl kıyısında: özellikle “Piranha” seçilmelidir.

OTELLER

Zagrep bölgesindeki otellerde: otel ücreti dışında, ilaveten vergi alınıyor. Yani: otelin günlük ücreti: iki kişi: 330 kn. İken, ilaveten 7 kn. Vergi ödeniyor. Şehir merkezindeki otellerin birçoğunda, iki kişilik oda fiyatı: 60-90 Euro arasında değişiyor. Hostellerin oda fiyatları ise: 15-20 Euro arasında değişiyor. Ancak, elbette gitmeden önce, internet üzerinden rezervasyon yaptırmanız şart.

Şehirde, konaklama için birçok alternatif bulunuyor.

Bunlar:
5 Yıldızlı Tesisler: The Regent Esplanade Zagreb Oteli, Sheraton Zagreb Oteli, The Westin Zagreb Oteli.
4 Yıldızlı Tesisler: Arcotel Allegra Zagreb Oteli, Palace Hotel, Hotel Dubrovnik.

NE YENİR

Şehir: pastaneleri ve kahve evleriyle ünlüdür. Burada: özellikle kalp şeklindeki “Paprenjak” yani “Bahatlı Bisküvi” yemelisiniz. Yemek olarak ise: Zagreb Bifteği (peynir ve jambonlu dana eti ile hazırlanan) deneyebilirsiniz.

Şehre özgü diğer lezzetlerin başında: krpice sazeljem (kavrulmuş lahana), kotlovina (komposto et), strukli (bir tatlı çeşidi) önerebilirim. Pazar meydanının yanında: birkaç güzel et lokantası bulabilirsiniz. Ayrıca: Leonardo denilen bir restoranda deniz ürünlerinin tadına bakmalısınız. Hatta, burada mutlaka “kalamar” yemenizi öneririm.

İçki olarak ise, buraya has bir bira türü var: Ozujsko. Bu bira: pek hoş değil. Karlovacka birası, nispeten daha güzel. Ancak, unutmamalısınız, bunların biralarının alkol oranı: % 11, yani bizim ülkemizdeki biraların alkol oranının çok üstündedir. Biranın yanında: patates kızartması veriyorlar.

Bu arada: özellikle kış aylarında, sokaklarda satılan kestanelerden, bir külah alıp, yiyebilirsiniz. Son olarak: alkolsüz içecek olarak, yörede en çok kullanılan içki: kava. Bu bizim bildiğimiz Türk kahvesidir. Buna: aynı zamanda espresso da deniliyor.

İçme suyuna gelince, buradaki insanlar genellikle içme sularını çeşmelerden sağladıklarından, şişe ile satılan içme suları biraz pahalıdır.

Son olarak, bu şehirde “bureg” denilen kıymalı böreği denemenizi öneriyorum.

NE SATIN ALINIR

Şehirde: birçok butik, dükkan, alışveriş merkezi ve hediyelik eşya satılan mağazalar var. Buralarda: kaliteli giysiler, şaraplar, kekler, hasır yada hasır sepetler ve kristal objeler satın alabilirsiniz.

Ama, ilginizi çekerse, bu şehirden mutlaka şarap satın almalısınız. Ayrıca: şehirden, kravat veya boyunluk eşarp satın alabilirsiniz.

Alışveriş merkezlerini bulabileceğiniz yerler: Branimir Centar, Kaptol Centar, İmportanne Centar, Rotonda ve City Centar Varteks.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI

Sokaklarının birçoğu araç trafiğine kapalıdır.

Zagreb şehir içi ulaşımında, tramvayın büyük önemi var. Tramvay: şehrin birçok bölgesine ulaşımı sağlıyor. İlk olarak, 5 Eylül 1891 tarihinde kurulan tramvay hatları, zamanla tüm şehre yayılmıştır.

Şehirde: düzenli şehir turları da bulunuyor. Zagreb temalı şehir turları: eğlenceli ve interaktif tur olarak düzenleniyor ve fiyatı: 90 kuna.

Tramvaylarda, bütün kapılardan giriş-çıkış yapılabiliyor. Çoğu kişi de, bu yüzden tramvay parasını ödemiyormuş. Ancak, kontrol elemanlarına yakalanma durumunda, ceza ödemek zorunda kalınıyor.

Hırvatistan Zagrep

GEZİLECEK YERLER

Zagreb şehri: özellikle Avusturya, Almanya ve İtalya’dan olmak üzere, yılda 1 milyon turist almaktadır.

Bir zamanlar: şehrin kralı, şehirdeki otoritesini güçlendirmek için: şehrin en yüksek yerine bir top koydurur ve bu topun: her öğlen vaktinde, bir kere ateşlenmesini emreder.

Bu uygulama: 1 Ocak 1877 tarihinden, günümüze kadar aynen devam ediyor ve her gün öğlen saat: 12.00’de, top ateşleniyor, bu sesi duyduğunuzda şaşırmamalısınız.

Bu konuda son bir not: bu top, sözüm ona “Türkler geliyor” anlamında, her gün ateşlenip, halkın dikkati çekiliyormuş.

Şehirde, muhteşem bir tramvay düzeni var ve her dakika, her yöne tramvay gidiyor. Ancak: şehir gezinizi, yürüyerek de yapabilirsiniz. Yürüyerek birçok önemli merkezi görebilirsiniz.

Şehir: iki bölümden oluşmaktadır. Bunlar:

1. Gornji grad
2. Donji grad.

GORNJİ GRAD – THE UPPER TOWN

Burası: şehrin, ortaçağ eserlerinin yoğun olarak bulunduğu bölgesidir. Kaptol ve Gradec bölgeleri, buradadır.

Şehirdeki gezimize: kent merkezinde bulunan “Trg Ban Jelacica” meydanından başlıyoruz. Burası: şehrin tam merkezidir.

Hırvatistan Zagrep

Hırvatistan Zagrep

 

TRG BAN JELACİCA MEYDANI

Şehrin merkezindedir. Bu meydanda: “Ban Josip Jelacic” heykeli görülüyor. Ban: vali demektir. Kendisi, heykelinde: at üzerinde, kılıcı havada durur görülüyor. Kendisinin, Macarlarla yapılan savaşlarda şehri korumaya çalıştığını, ancak başarılı olamadığını söylüyorlar.

Yine de, heykeli buraya dikilmiş. Ancak: Yugoslavya devleti yönetimi sırasında, Meraşal Tito tarafından heykel, Hırvat milliyetçiliğini anımsatıyor diye yerinden kaldırılmış, 1990 yılında ise, Hırvatistan bağımsızlığını kazanınca, heykel, yeniden yerine konulmuştur.

Noel kutlamaları: burada düzenleniyor. Ayrıca: burada insanlar buluşuyor, kafeteryalarda oturup gazete-kitap okuyorlar, gelen geçeni seyrediyorlar.

Meydanı gezdikten sonra: hedefimiz bir katedral.

Hırvatistan Zagrep

Hırvatistan Zagrep

 

ST.STEPHEN – ZAGREB KATEDRALİ

Söylenenlere göre: 1242 yılında, Tatarlar ülkeyi işgal ettiklerinde, burada bulunan katedrali yıkmışlar ve yaklaşık 10 yıl sonra, yeniden inşa ederken, Fransa Troy şehrinde bulunan St. Urban kilisesini örnek almışlar.

İki tane, gotik tarz kulesi görülüyor. Kulelerin uzunlukları, 100 metreyi aşmaktadır. Anıtsal yapı olarak önem kazanmaktadır. Katedralin hemen önünde: altın renkli, dört sütun bulunuyor. Bunlar: Melek ve Meryem Ana sütunlarıdır.

St. Stephen Katedrali gördükten sonra, yine kentin en hareketli yerlerinden biri olan bir pazar yerine ulaşıyoruz. Dolac Pazarı.

Hırvatistan Zagrep

DOLAC PAZARI

Şehrin en canlı bölgesidir. Hırvatistan’ın her yerinden gelen insanların ürünlerini sattıkları bir yer olarak biliniyor. Buradaki tezgahlar arasında gezinebilirsiniz. Burası: her türlü sebze, et, meyve, peynir, şarap, hediyelik eşya vs. nin satıldığı dükkan ve tezgahların bulunduğu bir yer olarak önem kazanıyor.

Burası da, çok hareketlidir. Burada: özellikle öğlen yemek yemek ve kahve molası vermek için güzel yerler bulunuyor. Pazar çevresindeki küçük dükkanlarda ise, el yapımı hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

Hırvatistan Zagrep

Pazarı gezdikten sonra: Tkalciceva Ulica sokağına giriyoruz. Burada, bir kent kapısı ve taş geçit var. Kamenita Vrata isimli bu geçit içinde: bir kent kapısı görülüyor. Kapı: 13’ncü yüzyıldan günümüze kalmıştır.

Geçit üzerinde, bir de küçük şapel var. Şapelin duvarlarında: Meryem Ana ve bebek İsa’nın resimleri görülüyor. Söylenenlere göre: bir yangında, bu resmin tahta çerçevesi tamamen yanmış, ancak resme herhangi bir şey olmamıştır.

Bu nedenle: resmin kutsal olduğuna inanılıyor. İnananlar: bu resmin önünde ve geçidin diğer yerlerinde: mumlar ve çiçekler arasında, diz çöküp dua ediyorlar.

Daha sonra: şehrin diğer bölgesine geçiyoruz.

DONJİ GRAD

Burada: devlet başkanı makamı olan Banski Dvori binası görülüyor. Devamında ise: St. Mark kilisesi var.

Hırvatistan Zagrep

ST. MARK KİLİSESİ

Kilisenin tavanındaki freskleri görmenizi öneririm. Kilise: 13’ncü yüzyılda inşa edilmiştir. Üç kubbelidir. Avrupa’nın bu bölgesindeki en özgün dini yapıların başında gelmektedir. Kilisenin çatısı: Hırvat bayrağını andırır bir şekilde, seramiklerle kaplanmıştır.

Bu özelliğiyle, başka bir benzeri yoktur. Kırmızı, beyaz ve mavi damalı zemin üzerinde, iki tane hanedanlık arması görülüyor.

Bunlardan: sağdaki arma: Zagreb şehrini, soldaki arma ise: Hırvatistan, Slovenya ve Dalmaçya üçlü krallığını temsil ediyormuş. Yani: ilginç ve güzel bir çatı yapılmış.

Şehir manzarasını izlemek isterseniz, bu bölgedeki bir kuleye çıkmanız gerekiyor.

LOTRSCAK KULA – HIRSIZ KULESİ

Buraya çıkış için: isterseniz yürüyerek, isterseniz feniküleri kullanabilirsiniz. Özellikle, yaklaşık 100 yıllık, feniküleri kullanmanızı öneririm. Burası: yapıldığı dönemde, şehirdeki hırsızların gözlenmesi için yapılmış bir kuledir.

Günümüzde ise, buradan harika şehir manzarası izlenebiliyor. Özellikle: çatıların fotoğraflarını çekmek mümkündür.

Daha sonra: yorgunluk atmak için: bir park tercih edebilirsiniz.

Hırvatistan Zagrep

Hırvatistan Zagrep

MAKSİMİR PARK

Park, şehir merkezine biraz uzak bulunuyor. Avrupa’nın en büyük doğal parkı olarak biliniyor.
Parka ulaşmak için: tramvay kullanmanız ve Buckovacka durağında inmeniz gerekiyor. Park içinde: 1853 yılında yapılan, Anton Dominik Fernkorn’un; bir heykeli var. Bu heykelde: bir ejderha öldürme sahnesi temsil ediliyor.

Park içinde: yemek yiyebilir ve kahve içebilirsiniz. Hatta: orman ve göl kıyısında, uzun yürüyüşler yapabilirsiniz. Aynı zamanda, bisiklet binmek te mümkündür. Gölde: su sporları yapılıyor.

Park içinde: bir de, 85 yaşında olan hayvanat bahçesi bulunuyor. Hayvanat bahçesi, özellikle çocuklar için ilginç bir gezi oluyor.

Bunların dışında: Zagreb şehrinde gezebileceğiniz diğer yerler ise şunlardır:

ZAGREB MÜZESİ

Müze: şehir tarihini ortaya koyan çizimler, el sanatları ve dökümanların sergilendiği bir yerdir. Müzenin bulunduğu yapı ise: 17’nci yüzyıldan, günümüze kalan, St. Clair Manastırıdır.

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Şehrin, önemli sergilerinin başındadır. Müze: Zrinski meydanındadır. Müze koleksiyonlarında, yaklaşık 450.000 çeşit arkeolojik eser bulunmaktadır. Bu eserler, uzun yıllar boyunca farklı kaynaklardan toplanmış, Hırvat varlığının kaynaklarıdır.

Bunların en ünlüsü: Mısır bölgesinden toplanan eserlerdir. Müzede, özellikle “Zagreb mumyası” görülmelidir. Ayrıca: eski Etrüsk yazıt koleksiyonu da ilgi çekmektedir.

Hırvatistan Zagrep

ÇAĞDAŞ SANAT MÜZESİ

1954 yılında kurulmuştur. Müzenin koleksiyonları içinde: Hırvat ve yabancı çağdaş sanatçılara ait eserler sergileniyor. Müzenin günümüzdeki binası ise, 2009 yılında açılmıştır.

Hırvatistan Zagrep

MİMARA MÜZESİ

Müzede: 20’nci yüzyıla kadar, tarih öncesinden kalan eserler sergilenmektedir. En ünlü sergiler: Lorenzetti, Raffaell, Giorgione, Caravaggio, Canaletto ve Hollandalı Rembrant, Van Goyen gibi sanatçıların eserlerine aittir.

Hırvatistan Zagrep

MİROGOJ

Burası, Zagreb şehrinin mezarlığıdır. Şehir merkezinin kuzeyindeki mezarlık, 1876 yılında açılmıştır. Burada: Hırvatistan’ın geçmişinde önemli yer almış kişilerin mezarları bulunmaktadır.

Hırvatistan Zagrep

BOTANİK BAHÇELERİ

Tomislav meydanının güneyinde, Hotel Esplanade yakınlarındadır.

Hırvatistan Zagrep

MODERN GALERİ – MODERNA GALERİ

Zrinjevaç parkı bölgesinde, 1934 yılında yapılan, tarihi Vranyczany Sarayındadır.

Burada: önemli ve kapsamlı koleksiyonlar sergileniyor. Bu koleksiyonlar içinde: 19 ve 20’nci yüzyıl Hırvat sanatçılarına ait tablolar, heykeller ve çizimler bulunuyor.

Hırvatistan Zagrep

 

HIRVATİSTAN ULUSAL TİYATROSU

1895 yılında yapılmış ve Avusturya İmparatoru I. Franz Joseph tarafından açılmıştır. Şehrin en önemli tiyatro merkezidir. Bu güzel mekanda: muhteşem bir dekorla desteklenen, her türlü sahne etkinlikleri, kongreler ve oturumlar düzenlenmektedir.

Hırvatistan Zagrep

ZAGREB ÜNİVERSİTESİ

1669 yılında kurulan Zagreb Üniversitesi, Hırvatistan ülkesinin en eski üniversitelerindendir. Kuruluşundan bu yana sürekli büyüyen üniversite, günümüzde 28 fakülte bulundurmaktadır. Bu fakültelerde: 200 binden fazla öğrenci eğitim görmektedir.

2011 yılında, Dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına girmiştir. Güzel bir bahar günü: üniversitenin karşısındaki büyük parkta, piknik yapmanızı ve hatta çimenler üzerinde dinlenmenizi öneririm.

Hırvatistan Zagrep

JARUN GÖLÜ

Şehrin, Jarun mahallesinin güneybatısındadır. Sava nehri girişi tarafından oluşturulmuştur. Gölde: kürek, yelken, sörf, yüzme, koşu, paten ve kaykay gibi açık hava etkinlikleri düzenlenmektedir.

Göl çevresindeki çakıllı plajlardan, göle girilerek yüzmek mümkün ve güneşlenmek mümkündür.

Göl kıyısında: birçok restoran ve gece kulübü bulunmaktadır.

Hırvatistan Zagrep

VATROSLAV LİSİNSKİ

Burası, şehrin en ünlü konser salonudur.

ULUSAL PARK – PLİTVİCKA JEZERA- NATİONAL PARK

Burası, dünyaca ünlü bir park olarak öne çıkmaktadır. Tam bir cennet denilebilir. Giriş ücretli: 110 kuna.

Birçok ziyaretçi, sırf bu park için, şehri ziyaret etmeyi tercih etmektedirler.

Ahşap bilet gişelerinden bilet alarak girdikten sonra: büyükçe bir göl karşımıza çıkıyor. Gölün öbür ucuna ulaşmak için tekneye binmek gerekiyor. Teknenin motoru yok, çelik bir halat üzerinde gidip geliyor. Karşı kıyıya çıktıktan sonra, parkı gezmeye devam edebilirsiniz.

Parkın her noktası, ayrı bir güzelliktedir. Toplam: 260 km. karelik alanda muhteşem güzellikler sizi bekliyor. Tek sahip olmanız gereken, kuvvetli bacaklar. Küçük yürüyüş parkurunun bitiminde, bir kafeterya var ve burada küçük bir dinlenme molası vererek, kahve içebilirsiniz.

Milli parkın içinde: 15 tane göl olduğu söyleniyor. Bunlar: 10 km. karelik bir alana yayılmışlardır. Göller: şelaleler yardımıyla, birbirlerine bağlanmış durumdalar. Aralarındaki yükseklik farkı: 140 metre civarındadır.

Ayrıca: su kanalları var. Bunların yanında: biraz önce söylediğim gibi, insanlar rahat yürüsün diye ahşaptan yürüyüş yolları yapılmış. Ama, bu yürüyüş yolları, ziyaretçilerin tercihine göre değişiyor.

Yani: 1 saatlik bir yürüyüş te yapabilirsiniz, 10 saatlik bir yürüyüş te mümkün. Hatta bu yürüyüş sırasında, çeşitli hayvanlarla, geyik ve tavşanlarla karşılaşma şansınız da varmış.

Bitki derseniz, park tam bir bitki cenneti. Park içinde, broşürlerde yazdığına göre: 75 çeşitten, 1400 civarında bitki çeşidinin bulunduğu yazılıdır. Özellikle: 50 çeşit civarında orkide bulunuyormuş.