İsviçre Lozan

İsviçre Lozan

Vaud kantonunun başkentidir.

Cenevre gölü kıyısındadır. Şehir, çarpıcı bir göl manzarasına sahiptir. Cenevre şehrine, 60 km. uzaklıktadır. Şehir merkezinde: Flon ırmağı yatağı bulunmaktadır. Ancak, ırmağın üstü, 19.yüzyılda kapatılmıştır.

Burası, Uluslar arası Olimpiyat Komitesinin (IOC) merkezidir.

Şehir: bale gösterileri ve klasik müzik ve caz konserleri, opera, tiyatro, sinema ve panayırlarıyla, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ayrıca, bu yörede, güzel şaraplar üretiliyor. Lozan şehri yakınlarında: Lavaux ve la Cote şarap üretim merkezleri bulunmaktadır.

Ülkemiz açısından, elbette Lozan şehrinin büyük önemi var. Çünkü: 24 Temmuz 1923 tarihinde “Lozan Antlaşması” : Lozan şehrindeki, Lozan Üniversitesinin salonunda imzalanmıştır. Hatta: Ankara’da-Ulus semtindeki eski Türkiye Büyük Millet Meclisini gezerken, bir masa görmüştüm. Masanın üzerindeki tanıtım yazısında: Lozan Antlaşmasının imzalandığı masa olarak yazılıydı. Sanırım: Lozan şehri insanları, bu masayı, anı olarak Türkiye Cumhuriyetine hediye etmişler. Güzel bir jest olduğunu düşünüyorum. Çünkü: Lozan Antlaşması, malum, genç Türkiye Cumhuriyetinin diplomatik bir başarısı olarak tarih sahnesinde yerini almıştır.

TARİHİ

Şehrin tarihi geçmişi, önemli bir ticaret yolları kavşağı olduğu, Roma dönemine kadar uzanıyor. Şehir, 12.yüzyılda, bir piskoposluk merkezi olarak öne çıkıyor. Ortaçağ dönemlerinde ise, ekonomik yönden gelişmiştir. 1537 yılında ise, Akademi kurulmuş ve şehir, büyük bir dinsel ve ekonomik merkez haline gelmiştir.

1874 yılından bu yana ise, Konfederasyonun en yüksek adli makamı olan “Federal Mahkeme” burada kurulmuştur. 1950’lerden, 1970’lere kadar, birçok İtalyan, Lozan şehrine göç ederler.

DİL

Fransızca, resmi dil olarak konuşuluyor.

İNSANLARI

Kent sakinleri çok çeşitlidir. Nüfusun, % 40’ı, yabancı uyruklulardan oluşur.

İsviçre Lozan Üniversitesi

LOZAN ÜNİVERSİTESİ (UNIL)

1537 yılında, bir ilahiyat okulu olarak kurulmuştur. 1890 yılında ise, Üniversiteye çevrilmiştir. Günümüzde, burada yaklaşık 10 bin civarında öğrenci eğitim görmektedir. Farklı milletlerden, yaklaşık 2 bine yakın öğrenci bulunmaktadır.

İsviçre Lozan Gezi Planı

GEZİ PLANI

İsviçre Lozan Ouchy Bölgesi

OUCHY BÖLGESİ

Göl kıyısında bulunan bu bölgede: parklar, restoranlar, kafeteryalar ve günümüzde otel olarak kullanılan şato ve “Olimpiyat Müzesi” bulunuyor. Şehrin en hareketli bölgesidir. Adeta, şehrin başkentidir. Burada: roller skating ve kaykay yapıyorlar.

İsviçre Lozan

Burada, yani “Ouchy” bölgesinde, 18 Ekim 1912 tarihinde, “Osmanlı-İtalya” savaşını sona erdiren barış antlaşması imzalanmıştır.

İsviçre Lozan

Burada

Bir kale var. “Ouchy Kalesi” Kale, günümüzde otel olarak hizmet veriyor. Ortaçağ döneminden kalmadır. Zaman içinde: gerek kale ve gerekse daha sonraki takip eden yıllarda hapishane olarak kullanılmıştır. 1609 yılında terk edilmiştir. 1885 yılında, Jean-Jacques Mercier tarafından, kalenin arazisi satın alınır. Yeni sahip: geçmiş dönemden sadece kuleyi ayakta bırakarak, geri kalan yerleri restore ettirir ve yapı, kale haline dönüştürülür. 1889 ve 1893 yılları arasında ise, yapı otele dönüştürülür.

İsviçre Lozan

Bölgedeki şatoya gelince: hemen rıhtımın ortasındadır. Neo-gotik tarzda, 1888-1893 yılları arasında, mimar Francis İsoz tarafından yapılmıştır.

Bölgeye hemen kısa mesafede, bir tiyatro binası var.

İsviçre Lozan Vidy Tiyatrosu

VİDY TİYATROSU

1964 yılında yapılan binada, Peter Brook ve Robert Wilson gibi ünlü yönetmenlerin eserleri sergileniyor. Yapının ilk yapılış amacı: Expo 64 fuarıdır. Yapının yolları için, göl doldurularak alan kazanılmıştır. Yapıda: heykeller ve gençlik vadisi, iki kapalı pavyon bulunuyor. Burası, ayrıca: günümüzde, Avrupa’nın prestijli bir tiyatro sahnesidir.

Ouchy bölgesinde: füniküllere binerek, 13.yüzyıldan kalma bir kilise çevresinde inşa edilen bir alışveriş meydanı olan “PLACE SAİNT-FRANÇOİS” e gidebilirsiniz. Burada: Rue de Bourg ve Rue Caroline caddelerini takip ettiğinizde: birçok butik sıralanmış bir alışveriş merkezine ulaşıyorsunuz.

İsviçre Lozan Place Saint-François

PLACE SAİNT-FRANÇOİS

1900’lü yıllarda oluşturulmuştur. Burada: mağazalar, oteller ve ofisler bulunuyor. Burası: trafik ve hava şartlarından korunan, bir geçit şeklinde, her tarafında çok sayıda pencere bulunan bir yer olarak öne çıkıyor. Güzel ve değişik bir yer. Mutlaka gidip görmelisiniz. Ortaçağ döneminden günümüze uzanan tarihi bir süreç söz konusu.

İsviçre Lozan St Francis Kilisesi

ST.FRANCİS KİLİSESİ

Katedral ile birlikte, şehirde, Ortaçağ’dan günümüze gelen başlıca eserdir. Kilise ve manastır: 1270 civarında inşa edilen, kentin güney kenarı ile bağlantılıydı. Çan kulesi, 15.yüzyılda yapılmıştır. Binanın, sade bir yapısı var.

İsviçre Lozan Marche Cathedrale Notre-Dame

MARCHE CATHEDRALE NOTRE-DAME

1170 yılında yapımına başlanmış ve birkaç aşamada inşa edilmiştir. Bugünkü kilise, 1215 yılında inşa edilmiştir. 1275 yılında ise: Habsburg imparatoru Rudolf ve Papa Gregory tarafından kutsanmıştır. 1536 yılında, Reformasyon adına, yapıda büyük değişiklikler yapılır.

Katedralin iç yapısı: çok renkli ve önemlidir. 1225-1235 yılları arasında yapılan: portal ve buradaki orijinal boyalı heykel, hala duruyor. Vitray pencereler, Avrupa sanatsal mirasının başyapıtları arasında yer alıyor. 2003 yılında burada bir müzik aleti (org) hizmete sokulmuş. Amerikan imalatı olan bu müzik aleti: 7000 boru ve 40 ton ağırlığı ve 150.000 saat süreli müzik yayını ile ilgi çekiyor.

Gotik katedralin içinde görmenizi önereceğim diğer yerler: koro koltukları, gül pencereleri ve 13.yüzyıldan kalma  unsurlar var. Burada, değişik bir yerel uygulama var. Daha doğrusu bir gelenek demek sanırım daha doğru olur. Akşamları, kilise kulesine bir görevli çıkıyor ve saat: 22.00 ile 02.00 arasında, her saat başında, şehre “saati duyuruyor”

Katedralin hemen yanında, bir saray var.

İsviçre Lozan Musee Historique De Lausanne

MUSEE HİSTORİQUE DE LAUSANNE (LOZAN TARİH MÜZESİ)

Burası, tarihi bir piskoposluk sarayıdır ve Bishops Katedraliyle karşı karşıyadır.

1918 yılında, müze olarak düzenlenmiştir. Ortaçağ’dan, 19.yüzyıla kadar olan döneme ait, şehrin tarihini açıklayıcı eserler sergileniyor. El sanatları koleksiyonlarında ise: şehrin zengin tarihi, sanayisi, ekonomisi ve uygulamalı sanatlarına ait, sosyal ve siyasi objeler tanıtılıyor. Sergilenen eserlerin toplam sayısının: 550 bin olduğu söyleniyor. Fotoğraf koleksiyonundaki eserler: 1840 yılından günümüze kadar olan dönemdeki, yaklaşık 300 bin fotoğraftan oluşuyor.

Bunun dışında, geçici sergiler de düzenleniyor. Müze kütüphanesinde, 5000 eser bulunduğu belirtiliyor.

Katedralden sonra: aşağıya doğru inen, üstü kapalı basamaklardan ilerlemelisiniz. Buradan devam ettiğinizde:

İsviçre Lozan Hotel De Ville

HOTEL DE VİLLE (BELEDİYE BİNASI)

17.yüzyıldan kalmadır. Çan/saat kulesi ve kemerleriyle, etkileyici bir görünüm sunar. Burada daha önce oteller bulunuyor iken, 1673-1675 yılları arasında, Lozanlı mimar İbrahim Crousaz tarafından inşa edilmiştir. Yapıldıktan sonra, kullanım alanları: çeşitli işlevleri karşılayan bir siyasi yer olarak kullanılmış, bir ara zemin katta buğday pazarı kurulmuştur. Özellikle: kuledeki çan, herhangi bir tehlike anında, şehirde yaşayanları uyarmak için kullanılmıştır.

Yapının ana cephesi: ince bir yapıya sahiptir. Çatı şekli ise, estetik olarak, geleneksel köylü evlerinin orijinal çatısını yansıtıyor.

İsviçre Lozan Art Brut

ART BRUT (İLKEL SANATLAR KOLEKSİYONU)

Giriş ücretsizdir. Beaulieu Sarayının hemen yanındadır. 13.yüzyıldan kalma bir şatoda kurulmuştur. İsviçre’nin en orijinal müzelerindendir. Burada: amatör sanatçıların eserlerine yer veriliyor. Genellikle, toplama eserler sergileniyor. Avrupa ve Amerikalı sanatçıların koleksiyonları var.

İsviçre Lozan Quai D’Ouchy

QUAİ D’OUCHY (OLİMPİYAT MÜZESİ)

Burada, spor ve olimpiyat tarihine ait bir müze bulunuyor. Yılda yaklaşık 200 bin civarında kişi tarafından ziyaret edildiği söyleniyor. Yapının yapılması: 1980-2001 yılları arasında görev yapan “Juan Antonio Samaranch” tarafından düşünülmüştür. Müze içinde: bir kütüphane, video kütüphanesi, bir Olimpiyat Araştırma Merkezi, bir oditoryum ve panoramik restoran bulunuyor.

İsviçre Lozan Maison Du Sport International

MAİSON DU SPORT INTERNATİONAL

Burası, bir spor evidir. Bu spor alanında: 30 federasyon ve çeşitli şirket temsilcilikleri bulunuyor. Uluslar arası Olimpiyat Komitesi tarafından finanse edilmektedir. Yapı: 2003-2006 yılları arasında yapılmıştır. Bir giriş pavyonu ve arka tarafa dik olarak yerleştirilmiş, üç bar vardır. Arka taraftaki binalara, bir yer altı geçidiyle ulaşılıyor.

İsviçre Lozan Kule Ale

KULE ALE

Lozan şehrinin, Ortaçağ surlarından geriye kalan tek yapıdır. 21 metre yüksekliğindedir. Çapı ise, 8 metredir. İlk yapılışının, 1340 yılında olduğu sanılıyor. Tarihi süreç içinde, bir sığınak ve zindan olarak kullanılmıştır. 1890 yılında, kule, Belediye tarafından yıkılmak istenmiş, ancak büyük bir halk muhalefetiyle karşılaşılmıştır. 1900 yılında ise, tarihi bir anıt olarak koruma altına alınmış ve 1903 yılında restore edilmiştir.

İsviçre Lozan Mercier Evi

MERCİER EVİ

1826-1903 yılları arasında, endüstriyel faaliyetler, Mercier ailesi ve takip eden nesilleri tarafından yürütülmüştür. Bunlar: Montbenon sırtlarında, kuzey yamaçta inşa edilen bu ticari merkezi satın alırlar.

Yapının: salonu çok görkemlidir. Ev: o dönemlerde: idari ve ticari hizmetlerin yürütülmesinde, toplantı salonları ve spor salonları olarak kullanılmıştır. Bina, günümüzde de ticari ve idari faaliyetlerin yürütüldüğü bir yer olarak kullanılıyor.

İsviçre Lugano

20180201_134720
İsviçre Lugano

İtalyanca konuşulan İsviçre kantonu Ticino’nun en büyük şehridir. Nüfusu yaklaşık 60 bindir. Şehrin başlıca geçim kaynakları: turizm, uluslar arası finans, çikolata, sigara, ipek ve makine imalatı dahil bazı sanayi kollarıdır. Şehir nüfusunun çoğunluğu İtalyanca konuşur ve Roma Katoliğidir.

Yazılı kaynaklarda, şehir ismi ilk olarak MS 6’ncı yüzyılda geçer. 1499 yılında şehir Fransızlar tarafından işgal edilir ve 1512 yılında İsviçre tarafından geri alınır. 1798-1803 yılları arasında Helvetic Cumhuriyetinin Lugano kantonunun merkezi olur. Ardından yeni kurulan Ticino kantonuna geçer. 1888 yılında piskoposluk merkezi olur. İtalyanca konuşan İsviçre üzerinden yargı yetkisine sahiptir. 1848-1866 yılları arasında Lombardiya’dan Avusturyalıları sınır dışı etme mücadelesi sırasında, Lugano, İtalyan milliyetçi lideri Giuseppe Mazzini’nin merkezi olur.

Göl kıyısındaki Gandria ve Morcote denen bazı köylere yüzlerce yıldır araba ile ulaşılmaz, sadece göl üzerinden teknelerle ulaşılır. Burada göl kıyısında özellikle ilginç ağaçlar dikkatimi çekti. Sanırım siz de burayı ziyaret ederseniz, bu ilginç ağaçları hayretle izleyeceksiniz, çünkü bu tür ağaçları başka bir yerde görmedim. Şehir, pahalı bir yaşam standardı sunuyor. İnsanlar, burayı fantezi butikler, yürüyüş, göle girme ve birçok palmiye ağaçları ve bahçelerde çiçekler arasında güzel zaman geçirmek için tercih ediyorlar. Şehrin manzarası heyecan vericidir.

Şehir merkezini rahatlıkla yürüyerek gezebilirsiniz.

San Salvatore ve Monte Bre feribot istasyonları, şehir merkezine 20 dakika uzaklıktadır.

İsviçre Lugano gölü
İsviçre Lugano gölü
İsviçre Lugano gölü

LUGANO GÖLÜ

Ceresio gölü olarak da isimlendirilir. Bu isim: MS 590 yılında Gregory of Tours tarafından verildi. Bu kelimenin “kiraz” dan türetildiği ve bir zamanlar burada çok fazla kiraz ağacının bulunduğu biliniyor.

Como gölüne çok yakındır.

Como ve Milano arasında, Alp trafiğinin kontrolü için 1218-1225 yılları arasında yapılan savaş bu bölgede olmuştur. Yani, gölün bulunduğu yer stratejiktir.

İtalya ve İsviçre sınırındaki bir buzul gölüdür. Göl: İtalya ve İsviçre arasında paylaşılır. Ama büyük bölümü: İsviçre’dedir. Gölün % 67 si İsviçre ve kalanı İtalya tarafındadır. Gölün kuzeydoğu ve güneybatı bölümleri, İtalya Lombardiya bölgesindedir.

Zaten Lugano şehrinde cadde plakaları bir “Strasse” olur bir “Via” olur ve meydan isimleri bazen Piazza ve bazen Platz olur.

Göl kıyısındaki şehirler: Lugano, Melide, Campione d’İtalia, Ponte Teresa dır.

Çevresi dağlarla çevrili ve mükemmel manzarası olan güzel bir göldür. Alplerin eteğine doğru uzanan bir masal diyarı gibidir.

Gölün uzunluğu 35 km dir. Genişliği, en geniş yeri 3 km dir. Ortalama derinlik 135 metre, maksimum derinlik ise 290 metredir. Göl çok sayıda küçük dağ akıntısı ile beslenir ve kısa Tresa nehri tarafından Maggiore gölüne boşaltılır.

İsviçre Lugano gezilecek yerler
İsviçre Lugano gezilecek yerler
İsviçre Lugano gezilecek yerler

GEZİLECEK YERLER

İsviçre Lugano Meleklerin Meryemi Kilisesi

Meleklerin Meryem’i kilisesi

Burası, göl manzarası eşliğinde kurulu bulunan, Meleklerin Meryemi kilisesidir. Bu kilise: muhteşem fresklerle süslenmiştir. En ünlü fresk dizisi: 16.yüzyıl başlarında, ünlü sanatçı Leonardo da Vinci’nin öğrencisi Bernardino Luini tarafından yapılmış olan “İsa’nın Çilesi” dir. Bu sanatçının eserleri bir çoğu , Leonardo’ya atfedilmiştir.

İsviçre Lugano City Park-Parco Civico Villa Ciani

City Park-Parco Civico Villa Ciani

En güzel İsviçre parklarından birisi olarak kabul edilir. Lugano şehrinin yeşil merkezi olan bu park alanı, turistlerin uğrak yeridir. Park alanı içindeki yollar: güzel çiçek yatakları, heykel ve çeşmelerle süslenmiş, bakımlı İngiliz tarzı çimlerle bezelidir. Park iki alana ayrılmıştır.

Villa Ciani’ye yakın olan ilk bölüm: göl kenarının ucundaki ana girişten başlar. Bu noktada, bahçenin özellikleri kısmen İtalyan, kısmen İngilizcedir. Geniş çiçek tarlaları, tüm dünyadan parlak yeşil çimler, ağaçlar ve çalılar görülür. Parkın ikinci alanı: rıhtımdan Cassarate nehrine kadar uzanır. Burada vahşi ve yerel bitkiler ve özellikle meşe, çınar ağaçları vardır. bunlar, Ticino bölgesinin ormanlık alanlarının tipik bitkileridir. Bu ağaçlık alanda, çocuk oyun alanı bulunur. Ciani park içinde, ayrıca Villa Ciani, Covention Merkezi “Palazzo dei Congressi”, rıhtım, Cantonal Doğal Tarih Müzesi ve Cantonal kütüphane vardır. Parkın merkezinde bulunan Villa Ciani, güzel sanatlar müzesini barındırır.

İsviçre Lugano

Şehrin manzarasını etkileyen bir de dağ var. San Salvatore dağı, yüksekliği: 912 metredir. Buraya: füniküllerle çıkılıyor.

Füniküler

Eski şehir: gezi yerleri ve parklarla sınırlanan Lugano gölünün üzerindedir. 1890 yılında buraya monte edilmiştir. Feniküler, eski şehri, yukarıdaki tren istasyonuna bağlar. Eğer buraya trenle gelirseniz, aşağı şehre ulaşmak için feniküler kullanmanız gerekiyor.

Grand Cafe al Porto

Burası şehirdeki en eski kafedir. 1803 yılında açılmıştır. 19’ncu yüzyılda, Giuseppe Mazzini ve diğer İtalyan vatanseverler, burada toplanıyorlar ve İtalya’yı birleştirmek için planlar yapıyorlarmış. Daha sonra, II. Dünya savaşı ertesinde, ABD İstihbarat subayı (daha sonra CIA Başkanı olmuştur) Allen Dules: burada Nazi ve İtalyan temsilcileriyle toplanmıştır. Daha sonraki yıllarda, ünlü yıldızlar (Clark Gable ve Sofia Loren) de buranın müşterisi olmuşlardır.

Piazza della Riforma

Burası Lugano şehrinin merkezidir. Yıl boyunca: Paskalya festivali, Jazz ve Blues konserleri, Sonbahar festivali ve Noel kutlamaları bu meydanda yapılır. Geçmişte bu meydanda çeşitli siyasi olaylar yaşanmıştır. 15 Şubat 1798 tarihinde, düşman Lugano partizanları tarafından şehirden itildi. 12’nci kanton Ticino’nun bağımsızlığı ilan edildi. 16 Şubat tarihinde Luganolular, Piazza Grande’de özgürlük ağacı diktiler. 1830 yılındaki Anayasa reformu sonucunda meydan günümüzdeki ismini aldı. Meydandaki dev sarı bina Belediye Binasıdır.

Eğer buraya turla giderseniz, büyük olasılıkla tur burada serbest zaman verecektir. Bu meydan hareketli bir yerdir, meydanda bir çanta mağazası var, uygun fiyatlı, özellikle bayanların orayı ziyaret etmesi önerilir. Ayrıca meydanın hemen yan tarafında büyük bir alışveriş merkezi daha doğrusu mağazası var. Ayrıca yine burada, Mac Donalts var, tuvaletini kullanabilirsiniz ve serbest zaman bitiminde, burası buluşma noktası olarak veriliyor.

Via Canova

Bu cadde, Belediye Binası yanından doğruca şehir parkına gider.

Museo Cantonale d’Arte

19 ve 20’nci yüzyıl sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapar. Giriş ücretlidir ve 8 İsviçre Frangıdır. Zaman zaman özel sergiler de açılır.

Piazza İndipendenza

San Rocco kilisesinin hemen ilerisinde bir park alanıdır. Burada bulunan dev başa benzer heykeller: Avrupa çapında meydanları süsleyen Polonyalı heykeltıraş Igor Mitoraj eseridir. Parkın sağ tarafından büyük bir kumarhane binası görülüyor.

Lugano Katedrali

Burada, 1078 yılında bir kilise kurulmuş olup, 1888 yılında katedral olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yapı: 1905-1910 yılları arasında, kapsamlı bir yenileme faaliyeti görmüştür. Yapının ana cephesi: beyaz taştan yapılmıştır.

İsviçre Lugano Göl kıyısı
İsviçre Lugano Göl Kıyısı

Göl kıyısı

İleride, göl kıyısındaki araç trafiğinin yasaklanması düşünülüyormuş. Sanırım bu uygulama, göl kıyısının daha da popüler olmasını sağlar. Göl kıyısındaki bu cadde: Haziran-Ağustos aylarında, saat 20.30’dan sonra ve konserler ile etkinlikler düzenlendiğinde trafiğe kapatılıyor.

Göl kıyısında bolca dut ağacı göreceksiniz. Çünkü burada ipekçilik çok meşhur ve doğal olarak dut ağaçları da bolca görülür.

Gölün karşı kıyısında: kum renkli ve gece ışıklandırılan bir bina görülüyor. Burası: Mussolini tarafından verilen özel yasal ayrıcalıklar sonucu kurulan, Avrupa’nın en büyük kumarhanesi “Casino di Campione” dir. Burası: her yönden İsviçre ile çevrili olan İtalya’nın küçük bir bölgesi olan Campione d’İtalia’ya hakimdir. Ancak bu kumarhanenin ilginçtir ki sahipleri İsviçre frangı kullanır, İsviçre telefon numaraları ve plakaları kullanırlar ve İsviçre’ye vergi öderler. Ancak İtalyan pasaportu taşırlar.

Via Nassa

Lugano şehrinin ana alışveriş caddelerinden birisidir. 270 metre uzunluktadır. Cadde üzerinde tipik butikler ve mücevher mağazaları görülür. Sağ yanda Coop mağazasından çikolata satın alabilirsiniz. Malum bu mağaza bir süpermarkettin ve fiyatlar nispeten uygundur. Buranın üst katında kafeterya var, burada yemek yiyebilirsiniz.

Chiesa Santa Maria Angioli kilisesi

Bu göl kenarı kilisesi, 1499 yılından kalma bir manastırın parçasıdır. Kilisenin içinde, şehrin en iyi fireskoları görülebilir.

Ticino bölgesinin ve İsviçre’nin en iyi Rönesans fireskosu, kilise içinde nefi sunak bölümünden ayıran duvar üzerinde bulunan “İsa’nın Tutkusu ve Çarmıha Gerilmesi” sahnesidir. Bu eser: 1529 yılında Milano Bernardino Luini tarafından boyanmıştır. Kendisi “Kuzeyin Raphael” i olarak isimlendirilir. Eser: sembolizmle doludur. Örneğin: haçın tabanında, Adem’in kafatası ve kaburgasına (Havva’nın yaratıldığı yerden) dikkat edin. İbadet edenler bunu gördüler ve Adem ile Havva’nın ilk günahı olmaksızın hayat sürseydi, fireskonun geri kalanındaki korkunç eylemin hiçbirine gerek kalmazdı. Sanatçı Luini, 10 yıl boyunca bu firesko üzerinde çalışarak, boyalarını her geçen gün, bir bölüm olarak, ıslak sıvalı ince tabakalar üzerinde uyguladı.

Son bir not: buradaki fireskoları yapan Bernardino Luini, İtalyan olduğu için, buraya İtalyanlar da sahip çıkıyorlar.

Devasa fireskoya bakarken, sol tarafa bakınız. Burası, keşiş yemekhanesinin duvarından alınıp tuval üzerine konulan Luini’nin “Son Akşam Yemeği” tablosudur.

Giardino Belvedere

Bu keyifli küçük park, açık hava modern sanat müzesidir. Binanın karşısındaki bina, bir zamanlar bir manastırdı ve daha sonra Grand Otel olmuştur. Burası gölün, göle bakan ilk otelidir.

Lugano Üniversitesi

Bir kamu üniversitesidir. 1996 yılında kurulmuştur. Dört fakültesi bulunmaktadır. Üniversitede öğrenim gören öğrenci profili: 2157 öğrencinin, yarısı civarı: İsviçre ve kalanları, özellikle İtalya’dan olmak üzere, diğer ülkelerdendir.

İsviçre Lugano Gölde tekne turu
İsviçre Lugano Gölde tekne turu
İsviçre Lugano Gölde tekne turu

Lugano gölünde tekne turu

Gölün sularında ilk gemi dolaşımı yapan kişi, 1848 yılında Ticino’dur.

Günümüzde, Lugano gölünde: köyden köye giden basit yolculukların yanı sıra, daha bir dizi ayrıntılı turlar da yapılır. Bu turlar: öğle yemeği, muhteşem tur, İtalya’ya alışveriş gezisi ve akşam yemeği gezisi olarak sıralanır. En iyi tekne turu: gölde yapılacak 1 saatlik döngü gezisidir. Bu gezi, gölün bir ucundaki birkaç ıssız lokanta ve yerde durur ve sonra Gandria’yı (burası romantik manzaralı restoranları olan huzurlu küçük bir balıkçı kasabasıdır.) ziyaret edilir ve sonra Lugano’ya geri dönülür. Tekne sadece göl kıyısında İsviçre sınırları içindeki yerlerde dolaşır. Bazen saat yönünde, bazen saat yönü tersinde gezinti yapılır.

Ücret: gidiş-dönüş yolculuk 27 İsviçre frangıdır. Her hangi bir noktada inebilir, çevreyi gezebilir ve bir sonraki tekneye binebilirsiniz. Ama bunun için tekne sefer tarifesini iyi incelemek gerekir.

Gandria

İlginç ve popüler bir yerdir. İtalyan sınırından önceki son İsviçre köyüdür. Birçok ev, birkaç romantik otel ve birkaç restoran, gölün üstünde asılı gibi dururlar. Merkezde iyi korunmuş bina cepheleri göl sularına yansır. Ticino’nun en güzel göl kenarı kasabalarından biridir. Sık hizalanın binalara merdivenler ve ara yollarla ulaşılır. Evlerin bazıları: 16 ve 17’nci yüzyıllara dayanır ve freskler ve alçı süslemelerle bezelidir.

Nucleo tarihsel koruma merkezi, dünyanın birçok yerinden, bu küçük köye ziyaretçi çekiyor. Nucleo: MÖ.800 yıllarından, Keltler’den, günümüze: gizemli işaretler, büyük bir taş bulunuyor. Gandria dağının hemen dibindedir.

Feribot iskelesinin hemen üstünde, son derece romantik bir ortamda Miralago Gandria restoranda uygun fiyatlı yeme yiyebilirsiniz.

Gandria’dan yürüyerek veya otobüsle Lugano merkeze dönebilirsiniz. Yürümek isterseniz, Gandria’nın restore edilmiş, zeytin bahçeleri arasında yürüyerek Lugano merkeze 45 dakikada ulaşabilirsiniz. Çok dilli tabelalar, zeytin yetiştiriciliğini anlatır. Tekne ve otobüsü kaçırırsanız, buradan bineceğiniz taksi, Lugano merkeze yaklaşık 40-50 İsviçre Frangı ücret ister.

Gölün en uzak tarafındaki duraklar: Cantine di Gandria ve Museo Doğanale’dir. Cantine di Ganria’nın geleneksel trattoriası ve şarabı ünlüdür. Cantine di Gandria’nın durağında inerseniz, yürüyerek 5 dakika uzaklıktaki Museo Doganale’ye ulaşırsınız. Burada İtalyan sınırında bazı sergiler görünür. Tekneler burada dönüşümlü olarak dururlar.

İsviçre Lugano Morcote

Morcote

Göl ve dağlar arasında, kiliseleri, şapelleriyle küçük bir cennet gibi parkıyla 2016 yılında “En güzel İsviçre şehri” unvanını kazanmıştır. Göl kıyısında, Ceresio incisi olarak da adlandırılan bu güzel kasaba: bir balıkçı köyü idi. Aynı zamanda: ülkelerinden uzakta yeteneklerini bulan sanatkarlara ev sahipliği yapıyordu. Buraya yolunuz düşerse: göl kenarında yürüyüş yapın, sıva kaplı bir cepheye sahip olan Palazzo Paleari (Paleari Sarayı) ve eşi benzeri bulunmayan pencereleri koruyan Torre del Capitano (Kaptan Kulesi) gibi asil evlerinin yanında basit mimari tarzları keşfedin. Merkezi ve dar sokakları geçtikten sonra, uzun bir merdivenle (yaklaşık 400 basamak) Santa Maria del Sasso kutsal bölgesine doğru çıkabilirsiniz. Yol boyunca, güzel bir çeşme, birkaç şapel ve son derece eşsiz fresk ile Saint Antonio Abate’ye adanmış bir dini yapı göreceksiniz. Komşu sekizgen şapel ve anıtsal mezarlık tarafından, Santa Maria del Sasso kilisesinin oluşturduğu kompleks, güzel bir manzaraya sahiptir. Kilisenin içinde: farklı dönemlerden kalma freskleri, güzel kubbeyi ve 1600’lü yıllardan kalma organı görebilirsiniz.

Alpose Çikolata Fabrikası

Lugano yakınlarındaki Caslano kasabasındadır. Alpose, İsviçre’nin daha küçük ve daha az tanınmış bir çikolata üreticisidir. Ancak fabrika, ziyaretçilere açıktır. Fabrikanın yanındaki mütevazi müzede, çikolatanın yapım sürecini anlatan 15 dakikalık film izlenebiliyor. Ayrıca, yine burada bulunan dükkanda, düşük fiyattan taze çikolata satın almak mümkündür.

LUGANO GÖLÜ ÇEVRESİNDEKİ İTALYAN YERLEŞİMLERİ

Bısuschio

Lugano ve Varesa gölü arasında kalan bu köyde: yüzlerce yıldır sahip olduğu bir ailenin yaşadığı İtalyan görkemli bir ev olan Villa Cicogna Mozzoni’ye ait ev görülebilir. Burası aynı zamanda: Rönesans döneminin en iyi korunmuş birkaç yapısından biridir.

Sacro Monte

Bölgenin en çok turist çeken yerlerinden biri olan “The Sacro Manto” ya da “Holy Mountain”: 14 Rosary’nin Gizemlerini temsil eden heykeller bulunan, çakıl taş döşeli geniş bir dağ yolunun bulunduğu barok şapel vardır.

Varese

Burası: yemyeşil yapısı ile zengin aileler için Milano şehrinin Versailles ya da Windsor’dur. Burada: İtalya’da çağdaş sanatın en iyi koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan, 18’nci yüzyıl yapımı “Villa Panza” ve bazı çarpıcı villalar bulunur. Villa Panza’nın sahibi: Count Giseppe Panza di Biumo: 1960’lı yılların başından itibaren ABD minimalist sanat eserlerini toplamaya başladı ve 1996 yılında villanın bir bölümünü ve koleksiyonun bir parçasını: İtalya’nın Fondo Per L’Ambiente İtaliano’ya miras bıraktı.

Melide

Güneyde bulunan bu kasabanın özelliği: 100’den fazla ulusal anıtın küçültülmüş örneklerinin bulunduğu “Swissminiatur” bulunmasıdır. Burası; 1959 yılından bu yana, pek çok ziyaretçi tarafından gezilmiştir. Muhteşem güzel bir yer. Trenlere biniliyor. Trenler, tüneller ve  dağ eteklerinde ilerliyor ve bu ilerleyiş esnasında, muhteşem bir gösteri sunuluyor.

İsviçre Neuchatel

İsviçre Neuchatel

2011 yılında, Neuchatel şehrinin, 1000’nci yılı kutlandı.

Evet, gelelim, şehir hakkında kısa bilgiler vermeye:

Göl kıyısındadır. Ülkenin saat yapım endüstrisinin merkezi, burasıdır. Bu çalışmalar, Neuchatel Kronometrik Gözlemevi tarafından yürütülür.

Şehrin, İsviçre ülkesinin diğer belli başlı şehirlerine olan uzaklıkları şöyledir: Bern ile arasındaki uzaklık: 58 km. Cenevre ile arasındaki uzaklık: 122 km. Basel ile arasındaki uzaklık: 131 km. Zürih ile arasındaki uzaklık: 153 km. dir. Şehirde bulunan yüksek hızlı trenle: Paris’e 4 saatte ulaşmak mümkün.

Burada, küçük bir havaalanı bulunuyor. Şehir merkezinin 4 km. dışında bulunan havaalanı ile, şehir merkezi arasındaki uzaklık, 6-9 dakika arasında alınabiliyor. Ancak, bu havaalanının ticari uçuşları yok.

İsviçre Neuchatel

Şehirde: son derece dik ve çekici sokaklarda dolaşabilir ve mimarinin güzelliklerini, sokaklarda bulunan birçok çeşmeyi keşfedebilirsiniz.

İsviçre Neuchatel

2002 yılında, şehirde, Expo fuarı düzenlenmiştir. Bunun dışında, şehirde, şarap hasat zamanlarında “Fete des Vendanges” festivali düzenleniyor.

İsviçre Neuchatel Tarih

TARİHİ

1815 yılında konfederasyona katılan şehir, bu döneme kadar: Kutsal Roma-Germen imparatorluğu, Burgonya dükleri ve Prusya krallığının egemenliği altında kalmıştır.

İsviçre Neuchatel Gölü

NEUCHATEL GÖLÜ

Tamamı İsviçre sınırları içindedir. Uzunluğu: 38 km. ve genişliği: 6-8 km. deniz yüzeyinden yüksekliği: 430 metre ve derinliği ise: 150 metredir. En kalabalık bölümü: kuzeybatı sınırıdır. La Tene isimli, antik yerleşim yeri, gölün doğu ucunda bulunmaktadır. Göl kıyısında yürüyebilirsiniz. Hatta, tekne bile kiralamak mümkün.

DİL

Burada, Fransızca konuşuluyor.

İsviçre Neuchatel Ne satın alınır

NE SATIN ALINIR

Şehirde: Wodey-Suchard Neuchatel denilen yerden, çikolata satın almalısınız. Çünkü, burası, yörenin en ünlü kakao-çikolata üreticisi ve ilk şekeri yaratandır.

Burada, aynı zamanda: bir bar, küçük bir çay salonu ve kafe bulunuyor. Burada: pralin isimli tatlıdan tatmalısınız.

GECE HAYATI

Şehirde gece hayatı etkin değil. Sadece, Noel döneminde, gece hayatı hareketleniyor.

İsviçre Neuchatel Gezi Planı

GEZİ PLANI

İsviçre Neuchatel

CROİX DU MARCHE

Burası: 16. ve 18.yüzyıldan kalan yapıları ve çeşmeleriyle ilgi çekiyor. En orijinal bina ise: MAİSON DES HALLES. Bu yapı: 1575 tarihinde yapılmış olup, önceden pazaryeri olarak kullanılmıştır.

İsviçre Neuchatel

Evet, bu tarihi şehirde: eskiden kilise, hapishane ve yönetim binası olarak hizmet gören, Ortaçağ yapılar topluluğu yoğunluktadır.

COLLEGİALE KİLİSESİ

Kilise yapısının yapımına, 1185 yılında başlanmış ve 1276 yılında tamamlanmıştır. Erken gotik tarzıdır.

Burada, şehir kontlarının heykelleri var. Bir de şato bulunuyor. Şato: 12.-16.yüzyıllar arasında inşa edilmiştir. Günümüzde ise, kanton idaresinin merkez binası olarak kullanılmaktadır. Buranın 15.yüzyılda yapılmış, hapishane kulesinden: şehrin en güzel manzarası görülür. Batı girişindeki, dev vitray pencere, muhteşem. 15.yüzyıl kemerleri üzerinde: çeşitli şövalye ve bayan resimleri var. Burayı rehberli turlarla gezebilirsiniz.

Şehirde, batıya doğru ilerlediğinizde: Rue Saint Nicolas üzerinde, bir müze var.

MUSEE D’ETHNOGRAPHİE (ETNOĞRAFYA MÜZESİ)

Egzotik ağaçların bulunduğu, muhteşem bir parktadır. Özellikle: Afrika kültürüne ait objeler var ve bunların toplamının 30 bin civarında olduğu söyleniyor. Ayrıca: Asya, Eskimo ve Okyanusya kültürlerine ait parçalar, müzik aletleri ve Avrupa dışından ve antik Mısır’dan toplanan objeler sergileniyor.

Liman yakınlarında, başka bir müze daha var.

İsviçre Neuchatel Musee D’Art Et ”Hıstoire

 

MUSEE D’ART ET D’HISTOİRE

İsviçreli sanatçıların eserleri ve dinsel ortaçağ tabloları sergileniyor. Ayrıca: değerli İsviçre seramikleri, 16.yüzyıldan kalma saatler, silahlar, madeni paralar ve madalyonlar sergileniyor. Görsel ve dekoratif sanatlardan oluşan koleksiyonlar: ilginizi çekebilir. Giriş ücretli. Galerilerde: Ortaçağdan bu yana, Neuchatel şehrinin gelişimini görebiliyorsunuz. Tarih bölümünde: gravürler, çizimler, fotoğraflar, kartpostallar ve resimler var. Bunlar, şehrin tarihini anlatıyor.

MUSEE D’HISTORİE NATURELLE’DE: DOĞA TARİHİ MÜZESİ

Şehrin en popüler müzelerindendir. Yıllık ziyaretçi sayısı: 80 bin civarındadır. Giriş ücretli, 6 frank. Burada: iki bölüm var. Birinci bölüm, Dioramas bölümü: memeliler, su kuşları ve diğer birçok hayvanın doldurulmuş örneği bulunuyor. İkinci bölümde ise: her türlü canlı hayvan bulunuyor ve burası özellikle çocukların çok ilgisini çekiyor. Burada: birçok canlı hayvanı gözlemek mümkün.

Şehirdeki bir diğer müze: Latenium müzesidir.

İsviçre Neuchatel Latenium Museum

LATENİUM MUSEUM

Bir arkeoloji müzesidir.

Şehirde diğer gezilebilecek yerler

HOTEL DE VİLLE (BELEDİYE SARAYI)

Burası, kral 16.Louis’in baş mimarı Pierre-Adrien Paris tarafından tasarlanmış ve 1790 yılında yapılmıştır.

İsviçre Neuchatel Kalesi

NEUCHATEL KALESİ

Nehir ve göl arasındaki burunda, kayalık üzerinde kuruludur. Burada, ilk kale yapısı: 10.yüzyılda oluşturulmuştur. Takip eden süreçte, birçok yapı eklenerek, günümüzdeki görünüme ulaşılmıştır. Günümüzde, burada, üst düzey resmi görevlilerin çalışma ofisleri bulunuyor.

Ayrıca, Kanton idaresinin 115 üyesi, burada toplanıyor. Kantonun: adalet, sivil mahkeme ve geçici mahkemeleri de burada hizmet vermektedir. Kaleyi, ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Sundurma altında buluşma noktasında buluşuluyor ve rehberli turlar düzenleniyor.

İsviçre Neuchatel Gölü Çevresi

NEUCHATEL GÖLÜ ÇEVRESİ

GRANDSON KASABASI

Burada: 1476 yılında, konfederasyon orduları, Burgonya Dükü Charles karşısında büyük bir zafer kazanmışlardır. Bu olay, günümüzde, şatoda, kurşun askerlerle canlandırılmaktadır. Şatonun: 13.yüzyıldan kalma surlarına çıkabilirsiniz. Ayrıca: 1923 model “Rolls Royce” un da aralarında bulunduğu, antika otomobiller sergisini de gezebilirsiniz.

YVERDON-LES-BAİNS KASABASI

Burası, Roma döneminden beri, hamamlarıyla ünlüdür. Kasaba merkezindeki şatoda: Belediye Müzesi var. Bu müzenin salonlarından birisi: burada bir okul kuran, pedagojinin önde gelen isimlerinden “Pestalozzi” ye adanmıştır.

ESTAVAYER-LE-LAC

Gölün güney kıyısındadır. Bu kasaba, surlarla çevrilidir ve farklı mimari tarzlı yapılarıyla öne çıkar. Kent merkezindeki, Saint Laurent kilisesi, 13.yüzyılda inşa edilmiş olup, ilgi çekmektedir. Kasabanın en ilginç yeri: Kurbağa Müzesi. Burada: 100’den fazla, doldurulmuş kurbağa sergilenmektedir.