İspanya’da,, Katalan bölgesinde, Valensiya özerk bölgesinin başkentidir. Aynı zamanda, İspanya’nın Madrid ve Barselona’dan sonra en büyük üçüncü şehirdir. Valensia limanı ise, Avrupa’nın en büyük beşinci limanıdır.
Şehrin isminin anlamı “güç-kuvvet” demektir. Endülüs döneminde, şehre verilen isim “Balansiya” dır. Şehrin tarihi merkezi, 169 dönümlük yerleşim alanı ile, İspanya’nın en büyüklerindendir.
Şehir merkezinin rakımı: 113 metredir. Şehirdeki yeşil alanlar, parklar ve bahçelerin toplamı: 8.4 kilometre karedir. Yıllık ortalama sıcaklık: 18.7 derecedir. Ortalama nem ise: % 66’dır. Yılın 217 günü, güneşlidir. Bulutlu gün sayısı: 58’dir. Yıllık ortalama 25 derecenin üzerindeki sıcaklık egemen gün toplamı: 154 gündür.
ŞEHİRDEKİ TATİL GÜNLERİ
1 Ocak Yılbaşı
22 Şubat San Vincente Martin günü
19 Mart San Jose günü.
5 Nisan San Vincente Ferrer, Paskalya
1 Mayıs İşçi Bayramı.
9 Ekim Milli gün-Sant Dionis
1 Kasım All Saints günü
6 Aralık Anayasa günü
İKLİM
Bölgede Akdeniz iklimi yaşanır ve buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise ılıman geçer. Dolayısı ile, bu şehre gitmek isterseniz en uygun zaman: Nisan-Eylül ayları arasındaki dönemdir. Bu aylar arasında, güneşin en bol olduğu günler yaşanır. Ancak, bu turistik sezon haricinde de, bu şehri ziyaret edebilirsiniz. Yoğunluktan kaçmak isterseniz, zaten bu önerilir.
ULAŞIM
İstanbul-Valensiya arasında, havayolu ile yaklaşık 3 saatte ulaşım mümkündür. Özellikle, THY’nın buraya seferinin olması büyük avantajdır.
Şehirdeki havaalanı, şehir merkezinin yaklaşık 8 km. batısındadır. Ülkenin en büyük sekizinci havaalanıdır. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım olanakları şunlardır: Otobüs kullanmak isterseniz: havaalanı içindeki otobüs duraklarından, şehir merkezine ulaşabilirsiniz.
Terminal çıkışındaki otobüs durakları: her yirmi dakikada bir hareket eden otobüsler ile, havaalanından şehir merkezine 40-45 dakikada sizi ulaştıracaktır. Ücret 1.25 Euro’dur.
Havaalanı içinde, ayrıca iki metro hattı var. Bunlar ile de, yaklaşık 45-50 dakika bir yolculuktan sonra şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Ücret 2 Euro’dur.
Son olarak, şehir merkezine ulaşmak için taksi tercih ederseniz: çıkış terminalinin hemen yanındaki bölümde bulunan taksileri düşünebilirsiniz. Bunlar, burada sıraya dizilmiş halde duruyorlar. Özellikle şunu bilmenizi isterim ki, taksiler Avrupa’nın birçok yerine oranla uygun fiyatlıdır.
Trafik yoğunluğuna bağlı olarak, havaalanı ile şehir merkezi arasındaki taksi yolculuğunuz, muhtemelen 30 dakika civarında sürecektir. Taksi ücretleri, 20 Euro civarındadır.
Havaalanında, Turist Bilgi Ofisi var, buraya uğrayarak “VLC-Turist Kartı” satın alabilirsiniz. Bu kart ile, havaalanından başlayarak, toplu ulaşım araçlarına ücretsiz binebilirsiniz.
Valensiya şehrinin diğer bir kısım şehre olan uzaklığı şöyledir.
Valensiya-Alicante arasındaki uzaklık: 180 km. Valensiya-Barselona arasındaki uzaklık: 362 km. Valensiya-Bilbao arasındaki uzaklık: 747 km. Valensiya-Madrid arasındaki uzaklık: 356 km. Valensiya-Malaga arasındaki uzaklık: 622 km. Valensiya-Zaragoza arasındaki uzaklık. 325 km. Valensiya-Sevilla arasındaki uzaklık: 745 km.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI
Valencia şehrinde, şehir içi ulaşımı için “Valencia Tourist Card” satın alabilirsiniz. Katlar: 24.48 ve 72 saatliktir. Aileler için: “Valencia aile kartı” satın alabilirsiniz. Hatta: 5 farklı tür kart bulunmaktadır.
Bu kart ile: otobüs, metro, tramvay ve bir kısım müzelere ücretsiz girebilirsiniz. Ayrıca: bazı mağazalar, restoranlar, eğlence merkezleri ve turistik tesislerde indirimli ücretlerden yararlanabilirsiniz. Hatta: havaalanı ile şehir merkezi arasındaki yolculuklar da da kullanılabilir.
24 saatlik kart: 13.5 Euro, 48 saatlik kart: 18 Euro, 72 saatlik kart: 22.50 Euro’dur.
Gelelim otobüs seferlerine: şehirde her köşe başına ulaşan şehir içi otobüs seferleri bulunmaktadır. Otobüs seferleri, saat 04.00’de başlar ve 22.30 da biter. Tatil günleri, Cuma-Cumartesi ve Pazar günleri ise, gece saat: 03.30’da kadar devam eder. Normal zamanda ise, gece otobüs servisleri bulunmaktadır.
TARİH
Şehir ilk olarak Romalılar tarafından kurulmuş ve devam eden tarihi süreçte, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunlar arasında: Romalılar, Vizigotlar, Berberiler, Endülüs Arapları, Aragonlar sayılabilir.
1094 yılında, Rodrigo Diaz de Viar: şehri ele geçirir. Daha sonra, Murabıtlar ve ardından gelen Berberi hakimiyeti sonucunda, 1238 yılında, şehir Aragonlu James I tarafından ele geçirilir ve burada “Valencia” krallığı kurulur.
Şehir: 15 ve 16’ncı yüzyıllarda: Akdeniz kıyısında, önemli bir ticaret merkezi haline gelir. Bu dönemde, sanatsal faaliyetler de yoğunlaşır. 1874 yılında, Alfonso XII. Kuzey Valensia kralı seçilir.
NE YENİR
Valencia yöresine yolunuz düşerse: deniz ürünleri, taze meyve ve sebzeler, pirinç kullanılarak yapılan yemeklerden tatmanız önerilir. Özellikle: “Paella” yemelisiniz. Çünkü: Valensiya mutfağının dünyaca ünlü spesiyalidir. Bu yemek: pirinç, sebze çeşitleri ve isteğinize bağlı olarak: deniz ürünleri, tavuk-balık-tavşan etinden yapılır. Odun ateşi üzerinde pişirilir. Oldukça lezzetli ve sağlıklı bir yiyecektir.
Şehir merkezinde denemenizi önereceğim birkaç restoran: La Lonja, Colon sokaklarında ve çevresinde ve Plaza de la Reina ve Del Puerto bulvarlarındadır.
NE İÇİLİR
Valencia şehrinde en ferahlatıcı yudum: Horchata’dır. Sadece bu şehirde yetişen bir meyveden yapılan bu içeceği içmenizi öneririm. Hatta, yanında: geleneksel “fartons” denilen bir tür bisküvi de deneyebilirsiniz.
NE SATIN ALINIR
Valenciya şehrinin en popüler alışveriş merkezi: eski şehir bölgesinin güneyindedir. Alışverişin yoğun bulunduğu bazı sokaklar şunlardır: Jorge Juan, Colon, Cirilo Amoros, La Paz, Don Juan.
Şehirdeki en yoğun alışveriş mekanı ise, Mercado Central dır. Burada, 8 bin metrekarelik alanda kurulu çarşıda, her şeyi bulabilirsiniz.
Önerebileceğim bir diğer alışveriş mekanı ise: La Lonjadır. Şehirde satın alabileceğiniz en kaliteli ipek tekstil ürünlerini burada bulup satın alabilirsiniz.
Şehirden satın alabilecekleriniz: gümüş, mücevher, tığ işi örgüler, nakışlı ipek tekstil ürünleri ve özellikle el boyaması yelpazelerdir. Bu yelpazelerin fiyatları, 40-150 TL. arasında değişmektedir. Ayrıca, bu şehirden porselen satın almanızı öneririm. Dünyaca ünlü porselen firmalarından “Ladro” ya ait “Poeta Querol” caddesi üzerindeki fabrikadan, porselen ürünler satın alabilirsiniz.
YEREL ETKİNLİK-FESTİVALLER
Valensia şehrinde “Falles” festivali düzenlenmektedir. Bu: Saint Joseph anısına düzenlenen geleneksel bir etkinliktir.
Kutlamalar 5 gün, 5 gece sürdürülmektedir. Bu etkinliklerde: tarihsel alaylar, dini alaylar ve komedi alayları yani yürüyüş toplulukları oluşturulur. Kalabalık sokaklara dökülür. Havai fişek patlamaları, gün boyu duyulur.
Yine de, kutlamalar hakkında ayrıntılı bilgi vermek gerekirse: kutlamalar yukarıda belirttiğim 5 günlük süreçte: sabah saat: 08.00 de başlamaktadır. Canlı müzik toplulukları, her caddede yürümeye başlarlar. Arkalarındaki sokaklarda ise büyük havai fişekler atılır. Saat: 14.00 olduğunda, festival tüm mahallelere yayılır. Çanlar çalar, Belediye Başkanı Belediye Binasının balkonundan, özel giysilerini giymiş olarak festivale katılır.
GEZİLECEK YERLER
EL CARMEN-TARİHİ ŞEHİR
Şehrin bu tarihi bölümünde: birçok tarihi bina, kilise ve müze bulunmaktadır. Bu tarihi bina ve yapıların bir bölümü, günümüzde bar, kafeterya ve restoran olarak dizayn edilmiş ve kullanılmaktadır. Bu yüzden, buraya gece de gidebilirsiniz.
Özellikle: bu bölümün “La Reina” meydanında, fayton kiralayarak tarihi şehrin sokaklarında güzel bir gezintiye çıkabilirsiniz.
Gelelim bu bölgede görebileceklerinize:
Torres de Serranos
Serrano kapıları olarak bilinmektedir. Eski ortaçağ kent duvarlarında bulunan 12 kapıdan birisidir. Şehrin en iyi korunmuş anıtı olarak bilinmektedir. Kapı, 1865 yılında, vali II. Criilo Amoros zamanında yapılmıştır. Serranos kapıları, şehirdeki çeşitli etkinliklerde kullanılmaktadır. Özellikle: Şubat ayı sonlarında başlayan “Fallas Valencia” etkinlikleri, burada başlamaktadır.
Le Seu-Valensia Katedrali
1262 yılında, yapı bir cami olarak yapılmaya başlanmış ama daha sonra, bitirilemeden, bir Hıristiyan kilisesine dönüştürülmüş ve 1425 yılında tamamlanmıştır. Yapının bulunduğu yerde, daha önce bir Vizigot kilisesinin bulunduğu söyleniyor. Yapımı uzun yıllara dayalı olması nedeniyle, katedralin mimarisinde, birçok üslup kullanılmıştır.
Katedralin en ilgi çeken yeri: İsa’nın “son akşam yemeğinde kullandığı kutsal kase” nin muhafaza edildiği şapeldir.
Aslında bütün dünyada, Hıristiyanlar arasında bu kadeh ile ilgili çeşitli söylentiler olmasına rağmen, Valencia katedralinde bulunan kadehin, mevcut kanıtlar ile en olası aday olduğu söylenmektedir. Yine söylenenlere göre: Temmuz 2006 tarihinde, Papa Benedich XVI tarafından, bu 1’nci yüzyıldan kalma kadeh, katedrale hediye edilmiştir.
Bunun dışında, katedral içinde bulunanlar şunlardır: hazine odası, kutsal kase şapeli, tarihi ve dini belgelerin sergilendiği bir müze, resimler, dini duvar kabartmaları ve heykeller. Bu resimlerin 15’nci yüzyıldan günümüze geldiği, yerel sanatçılar tarafından yapıldığı bilinmektedir. 1931 yılında, kilise, İspanyol hükümeti tarafından, tarihi ve sanatsal korunması gereken eser olarak ilan edilmiştir.
Ama, İspanyol iç savaşı sırasında, yapının bir kısım dekoratif öğesi ortadan kaybolmuştur. Koro kısmı, 1940 yılında sökülmüş ve yüksek sunak altına taşınmıştır.
Katedralin çan kulesi olan “Miguelet” in en üst bölümünden, şehrin muhteşem güzel manzarası izlenebilmektedir.
Virgen de los Desamparados Bazilikası
Bazilika: şehrin en yüksek bölümündedir. Katedral ile birlikte, tarihi eski şehrin en önemli sitelerinden biridir.
Valensiya Modern Sanat Enstitüsü
İspanya ülkesindeki en başta gelen modern sanat enstitülerinden biri olan yapı: 1970’lerden günümüze kadar olan sürece ait, çeşitli sanatçıların koleksiyonlarını barındırmaktadır. Bunun dışında: özellikle, ünlü İspanyol sanatçı “Julio Gonzales” in metallerden yaptığı heykeller ve sanat eserleri bulunan koleksiyonu da ilgi çekmektedir.
La Lonja
Burası, tarihi ipek çarşısıdır. UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilerek koruma altına alınmıştır. İpek pazarı: 1469 yılında kurulmuştur. Pazarın kurulduğu yapı: şehrin en göz alıcı mimari eserlerinden biridir. Üslup olarak, gotik mimari tarz kullanılmıştır. İşin ilginci, tarihi yapı, günümüzde de bir alışveriş merkezi olarak faaliyetini sürdürmektedir. Özellikle: antika pul ve para koleksiyonu gibi bir merakınız varsa, bu tarihi alışveriş merkezi içinde, Pazar günleri kurulan pazarı ziyaret etmenizi öneririm.
Mercado Central
Burası: egzotik bir alışveriş merkezidir. Yapı: 20’nci yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Ancak, günümüzde, yine de, Avrupa’nın en iyi çalışan gıda pazarlarından birisidir. Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen, Pazar, yine her zamanki gibi canlıdır. Gerçek Valencia şehrinin günlük yaşamını ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, burayı ziyaret etmenizi öneririm. Burada: çeşitli restoranlar, tapas barları ve hediyelik eşya satan dükkanlar var.
Iglesia Convento del Carmen-Carmen Kilisesi
Şehirde, bu kiliseyi bulmak pek mümkün değildir, çünkü kilisenin büyük bir turistik statüsü yoktur ve ıssız ve otantik bir atmosferde gizlenmiştir. Kilise: sessiz bir meydanda, önünde kuleleriyle görülür. Cephesi klasik ve barok özellikler taşır. Büyük çan kulesine, Valencia şehrinin en eski binalarından biri denilebilir. Birçok ünlü İspanyol sanatçısı, bu tarihi bina üzerinde çalışmışlardır.
Evet, bu güzel yapı, 1281 yılında inşa edilmiştir. Günümüzde kilise etkin olarak kullanılmaktadır ve manastır içinde ise “Museo del Carmen” isimli küçük bir sanat sergisi mekanı bulunuyor.
Santa Catalina Kilisesi ve Çan Kulesi
Santa Catalina meydanı üzerindedir. Valencia şehrinin simgesel yapılarından birisidir. Kilisenin içi: renkli ve küçük pencereler ile süslenmiştir. Yapı: 14’ncü yüzyıl da yapılmıştır.
Çan kulesi: hemen kilisenin yanındadır. Kule, yapıya 18’nci yüzyılda eklenmiştir.
CİUDAD DE LAS ARTES LAS CİENCİAS-SANAT VE BİLİM ŞEHRİ KOMPLEKSİ
Burası: Turia nehri yatağının ucunda: 1996-1998 yılları arasında yapılmış ve şehrin en önemli mimari sembollerinden biri olan yapılar topluluğudur. 1957 yılında bir sel felaketi sonrasında, Turia nehri boşaltılır. Eski bir dere yatağı, muhteşem bir park haline getirilir. Mimarları: Santiago Calaltrava ve Feliks Candela. Eğlence tabanlı bir kültürel ve mimari komplekstir. Biraz önce sözünü ettiğim gibi: 16 Nisan 1998 tarihinde açılmıştır.
Mimari stil: buranın ve mimarlarının dünya çapında ün kazanmalarına neden olmuştur. Bu kompleks içinde bulunanlar şunlardır:
L’Oceanografic
Avrupa’nın en büyük okyanus akvaryumudur. 110 bin metrekarelik bir alana kurulmuştur. Mimari görünümü: “nilüfer” şeklindedir ve mimarı: Felix Candela’dır. Burada: 40 milyon litre su içinde, 500 civarında farklı türden, 45 bin su canlısı bulunduğu söyleniyor.
Dev akvaryumun içi: Akdeniz, Kızıldeniz, Kutup denizi ve Tropik deniz ekosistemleri olarak ayrı ayrı bölümlerden oluşmaktadır. Her bölümde ise, o eko sisteme ait canlılar yaşamaktadır. Burada, ayrıca sulak kuş türleri de bulunuyor.
L’emisferic
Burası, gökyüzü gözlem evidir ve yuvarlak göz şeklindeki kubbesiyle ilgi çekmektedir. Burada, aynı zamanda “lazer gösterileri” yapılmaktadır. Bir de sinema bulunuyor. Yapı: 13 bin metrekarelik alandadır. Sanat ve Bilim şehrinde, 1998 yılında tamamlanan ilk yapı olmuştur. Yapının tasarımında, çevresindeki su havuzunun ayrı bir yolu var. Havuzun altında bulunan cam bölüm, bir göz yanıltması yaratıyor. Yapının uzunluğu 110 metre ve genişliği 55 metredir. Yani, yarım bir küre şeklindedir.
El Palau de les Arts Reina Sofia
Burası, bir opera evidir. Yani, sanata ve müziğe ayrılmış bir yerdir. Yapı: 87 bin metrekarelik bir alana yerleşmiştir. Bu sanat merkezinde: tiyatro ve müzik gibi birçok etkinlik düzenlenmektedir. Bina iki destek üzerindedir. Uzunluğu 230 metre, yüksekliği 70 metredir. Dışında, metal bir dış çatı bulunmaktadır.
El Pont de I’Assut de I’Or
Burası, şehrin en yüksek noktası olan “Minorka Street” üzerindeki, güney bölümü buraya bağlayan 125 metre uzunluğunda bir köprüdür.
L’Agora
Burada, konser ve spor etkinlikleri düzenlenmektedir. Ayrıca, kongreler, uluslar arası spor toplantıları gibi etkinlikler de düzenlenir. Evet, şehrin birçok etkinliği burada düzenleniyor.
El Museu de les Ciencies Principe Felipe-Prens Felibe Bilim Müzesi
Bu müzenin en ilgi çeken yönü: dev balina iskeletidir. İskelet: 40 bin metrekarelik bir alanı kapsar ve 3 katta sergilenmektedir.
Bunun dışında: yine geçici sergiler için 3 kat kullanılıyor. Birinci katta: Turia bahçeleri, güzel bir görünüm sunuyor. İkinci katta: Bilim Mirası isimli bir sergi bulunuyor. Üçüncü katta: yine çeşitli sergiler bulunuyor.
Binanın mimari üslubu: geometrik yapıdır. Malzeme kullanılırken, doğaya uygun malzeme kullanması ile önem kazanmaktadır. Yapının uzunluğu 80 metre, genişliğ ise 55 metredir. Yükseklik: 220 metredir. İspanya’nın günümüzdeki bu en büyük sergi alanını ziyaret etmenizi öneririm.
L’Umbracle
Burada, şehre özgü bitki ve çiçeklerden oluşan büyük bir bahçe ve yürüyüş yolları bulunmaktadır. Ayrıca, bahçe içinde modern ressam ve heykeltıraşların eserlerinden oluşan bir açık hava galerisi bulunmaktadır. Burası: Sanat ve Bilim şehrinin girişi olarak tasarlanmıştır.
Burası: 55 kemerli, 18 metre yüksekliğinde, 320 metre uzunluğundadır. Bahçedeki bitkiler: mevsimlerin renklerine göre dikkatlice seçilmiş ve yerleştirilmiştir. Bahçede: birçok palmiye ve turunç ağacı bulunuyor.
LADRO PORSELEN MÜZESİ VE FABRİKASI
Valensiya şehri porselenleriyle ünlüdür. Bu ince ve zarif porselenler, dünyaca ünlüdür ve bazı parçalarının değeri çok yüksektir.
Porselen Fabrikasında, porselen yapımını görebilir ve bu işin ustası sanatçılarla tanışabilirsiniz. Fabrikanın hemen yanında bulunan ve müze olarak kullanılan yer ise: bu şirketi kuran ve ilk tasarımları yapan Ladro kardeşlere ait bir evin restore edilmesiyle oluşturulmuştur. Bu müze evin içinde: ilk porselen tasarımları yanında, 19 ve 20’nci yüzyıllara ait çeşitli ressamların resimleri de bulunmaktadır.
BİOPARK
Burası bir tür hayvanat bahçesidir. 2008 yılında ziyarete açılmıştır. 10 bin metrekarelik bir alana yayılmıştır.
Bahçe: yapay bir göl kıyısında kurulmuştur ve burada, 250 farklı hayvan türünden, 4000 civarında canlı bulunduğu söylenmektedir. Park alanı, hayvanların doğal ortamlarında özgürce yaşamalarını sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Ancak, bu hayvanat bahçesinin en büyük özelliği: ziyaretçiler ile hayvanlar arasındaki engellerin ustaca gizlenmiş olmasıdır. Bunun sonucunda, ziyaretçiler, sanki hayvanların arasında dolaşıyormuş gibi bir duygu oluşturulur.
INSTTİTUT VALENCİA D’ART MODERN-IVAM
Burası: Modern Sanat Enstitüsüdür. 1989 yılında açılmıştır. Burada: geçici sergiler düzenleniyor ve güncel sanatın diğer alanlarıyla ilgili koleksiyonlar, tartışmalar, dersler, konferanslar, çalıştaylar ve konserler düzenlenmektedir.
MUSEO ARQUEOLOGİCO E LA ALMOİNA-LA ALMOİNA ARKEOLOJİ MÜZESİ
Müze: Plaza de La Almoina bölgesindedir. Giriş ücretlidir, ücret 2 Euro’dur. Cumartesi, Pazar ve resmi tatil günlerinde giriş ücretsizdir.
ŞEHİR DIŞINDA VE ŞEHİR MERKEZİNDE GEZİLECEK DİĞER YERLER
ALBUFERA GÖLÜ
Şehir merkezinin 12 km. güneyindedir. Burası bir tatlı su gölüdür ve birçok farklı türden kuşu barındırır. Yani bir anlamda, kuş cenneti gibidir.
Gölün hemen yanında bir köy var. “El Parmar” isimli bu köyde yöreye özgü yerel tatlar-lezzetler tadabilirsiniz. Çünkü, burada birçok restoran bulunuyor. Hatta: İspanya ülkesinin en ünlü yemeği olan “Paella”nın ana vatanının burası olduğu söyleniyor ki, mutlaka tatmalısınız. Zaten köyün çevresi, paella yemeğinin ana maddesi olan “pirinç” tarlaları ile çevrilidir.
EL SALER-PİNEDO PLAJLARI
Şehir merkezinin 12 km. güneyinde, Albufera gölüne yakın bir yerdeki bu plajlar, mavi bayraklıdır. Yani, bölgenin en güzel kumsalı ve en temiz denizi buradadır.
Ama plajlar, yazın özellikle kalabalıktır. Plaj yakınlarında lüks otellerde konaklama imkanı da bulunmaktadır.
Denize girmek için burayı mutlaka denemenizi öneririm.
PLACA DE AJUNTAMENT
Şehrin en önemli meydanlarından birisidir. Burada: Belediye Binası, “La Filmoteca” yani “Sinema”, birçok bar ve restoran bulunmaktadır.
TURİA BAHÇELERİ
Burası bir parktır ve park alanı içinde: çocuk bahçeleri, spor kompleksleri ve bir çeşme bulunmaktadır.
PALACİO DE LA GENERALİTAT
Burası, Rönesans dönemi mimari özelliklerini taşıyan, altın süslemeli tavanları olan, doğu etkilerinin de gözlendiği bir yerdir.