İngiltere Londra Hampstead

İngiltere Londra Hampstead

Hampstead her zaman biraz Londra’nın uzağında kalmıştır. George döneminden kalma görünümü, büyük ölçüde koruyan köy, başkentin kuzeyindeki sırttan aşağıya bakar.
Hempsted’i Highgate’ten ayıran korular, modern şehir karmaşasından zaten uzak olan bölgeyi daha da yalıtarak çekiciliğini arttırır. Köy sokaklarında ve korularda yapacağınız bir yürüyüş, unutulmaz bir deneyim olacaktır.

Londra şehrinin en pahalı konutlarından bazıları buradadır. İngiltere’nin bazı milyonerleri burada oturmaktadırlar.

 

FLASH WALK&WELL WALK

Hampstead’ın şehir merkezinden uzaklarda bir köy olduğu 18.yüzyılda, yörenin şifalı suları şişelenerek ziyaretçilere satılır ya da Londra’ya gönderilirdi. Mineral bakımından zengin suyun kaynağı: yakınlardaki “Well Walk” denilen yerdir. Buraya adını veren kuyunun yerinde, günümüzde kullanılmayan bir çeşme bulunur.

Pub’un tam karşısındaki Wells Tavern, evlilik dışı ilişkilerin mekanıydı. Bu yüzden kaplıcaların adı kötüye çıkmıştır.

Well Walk daha sonraları aralarında ressam John Contable, romancı D.H.Lawrance ve J.B.Priestley ile şair Keats’in de bulunduğu çok sayıda ünlüye ev sahipliği yapmıştır.

High Street’in sonunda bulunan Flask Walk, eski dükkanların sıralandığı dar bir sokaktı ve adını burada bulunan Pub’dan almıştır. Pub’ı geçtikten sonra yol Naiplik dönemi evleriyle çevrilir. Romancı Kingsley de burada yaşamıştır.

 

BURGH HOUSE

New England Square adresindedir. Pazartesi-Salı günleri kapalı olan müze: diğer günleri saat: 12.00-17.00 arasında açıktır.

Burgh House: 1704 yılında Kraliçe Anne döneminde inşa edilmiştir. Orada ilk yaşayanlar: Henry ve Hannah Sewel’dir. 1708 yılında Henry’nin ölümünün ardından, Hannah 1720 yılına kadar burada yaşamaya devam etmiştir.

Günümüzde: burası “SPA” olarak kullanılmaktadır. 1720 yılında Spa hekimi Dr William Gibbons: buraya taşınmıştır. Kendisi, burada çıkan demirli suların içilmesi için insanları teşvik etti ve her sabah 2-3 bardak içmenin gerekli olduğunu ileri sürdü.

Onun zamanında: Burgh House genişlemiş ve onun baş harflerini taşıyan mevcut ferforje kapı eklenmiştir.

1740 yılında: evde en uzun yaşayan Sarah ve İsrail Lewis’in buraya yerleştikleri görülür. 1822 yılında İsrail Lewis’in ölümünün ardından ev: Rev Allatson’a satıldı.

Kendisi: St Lawrence Yahudilerinin kilisesinin papazı idi ve 1856 yılında ölene kadar papaz olarak kaldı.

1906-1924 yılları arasında, portre minyatürleri konusunda uzmanlaşmış, uluslar arası bir sanat uzmanı olan Dr. George Williamson’un eşi işgal ettiği görülür. Kendisi burada 100 ün üzerinde kitap yazdı.

Burg House’ın son kiracısı yazar Rudyard Kipling’in damadı olmuştur. Kipling de 1936 yılına kadar zaman zaman burada kalmıştır.

Bina Hampstead Borough Council’in mülkiyetinde kaldıktan sonra, bağımsız bir kuruluş olan Burgh House Trust’a devredildildi. Vakıf, evi, 1979 yılından bu yana, yerel tarihin sergilendiği ve ünlü sakinlerinden bazılarının tanıtıldığı Hampstead Müzesi olarak işletilmektedir.

Evin salonlarından biri Hampstead Health’ten bulutların olağanüstü görünümlerini tasvir eden John Constable’ın hayatına ayrılmıştır.

Lawrence Keats, ressam Stanley Spencer ve bu bölgede yaşayıp çalışmış diğer kişilere ayrılmış bölümler ile 18. ve 19.yüzyıllarda bir kaplıca kasabası olarak Hampstead’in tanıtıldığı sergi görülmeye değer.

Burgh House, çağdaş yerel sanatçıların sergilerine de düzenli olarak yer vermektedir.

Büyük değişiklikler geçiren iç mekanda muhteşem oyma merdiven öne çıkar. 1920 yılında yenilenmesine karşın, bir başka evden getirilen 18.yüzyıl tarihli panolarla dekore edilmiş müzik salonu da görülmeye değer.

Açık hava bölümünde: evin güzel bahçesini seyredebileceğiniz bir kafe, bodrum katta hizmet vermektedir.

Günümüzde bu evde, çok sayıda düğün düzenlenmektedir.

 

Hampstead Museum

Müzede, 3000 den fazla nesne bulunmaktadır. Bunların çoğu: sosyal tarih, güzel sanatlar ve bölgenin eski sakinleriyle ilgilidir.

Sanat koleksiyonunun öne çıkan objeleri: CRW Nevinson, Fred Uhiman, Donalt Towner ve Duncan Grant gibi sanatçıların çalışmalarıdır.

Sosyal tarih koleksiyonunda ise: 1960 yılında yapılan, ünlü yerel yazarlar tarafından imzalanan “High Hill Penguin” gibi birçok değerli taşları içeren objeleri.

Müzede ayrıca küçük bir sözlü tarih koleksiyonu bulunmaktadır. 2006 yılında yerel sakinler ile Dünya Savaşı hakkında görüşülmüş ve bu görüşmelerin bazıları interaktif ortamlarda ziyaretçilere sunulmaktadır.

İngiltere Londra Hampstead

OLD BULL&PUSH

North End Way. Golders Green adresindedir.

Londra’nın en eski pub’larından biri olan bu pub’ın tarihi, binanın bir çiftlik evi olduğu 1645 yılına kadar uzanmaktadır.

Pub 1721 yılında bira satış ruhsatı almış ve ünlü sanatçıların ve yazarların mekanı olmuştur. Bunların arasında ünlü sanatçı William Hogarth ve yazar Austin Deoson bulunmaktadır.
Hogarth’ın pub’ın bahçesine bir ağaç diktiği söylenmektedir.

Hampstead Heath’in hemen yanındaki pub, öğlen ve akşam saatinde yemek servisi yapar. Yaz aylarında da bahçede mangal yapılır. İç mekan rahat bir atmosfere sahiptir.

 

FENTON HOUSE

Hampstead Gr adresindedir.
William ve Mary döneminden kalma malikane, 1667 yapımı bu muhteşem eski ev: National Trust tarafından idare edilmektedir. Hampstead bölgesindeki en eski evlerden birisidir. İçeride yazları halka açılan iki özel sergi bulunmaktadır.

Burada bulunan erken döneme ait klavyeli çalgılar koleksiyonu: dünya çapında ünlüdür.

Özellikle: ünlü müzisyen Handel’in çaldığı söylenen 1612 tarihli bir “Harpkikord” ilgi çekmektedir. Kullanılabilir durumdaki enstümanlar, burada verilen konserlerde hala kullanılmaktadır.

Ayrıca: Benton-Flecther isimli eşsiz bir porselen koleksiyonu bulunur.

Bu porselen koleksiyonunun büyük kısmı: 1952 yılında: bu evi, içindekilerle birlikte National Trust’a bırakan Lady Binning tarafından oluşturulmuştur.

 

CHURCH ROW

Kuzey Hampstead bölgesinde Golden Hill Park karşısındadır.

Burası George dönemi izlerini en iyi koruyabilmiş sokaklardan birisidir. 18.yüzyıl evlerinin bulunduğu bu sokak: kendi orijinal dövme demir işçiliği olan kapıları, lambaları, Hampstead Parish Kilisesi, sivri kuleli St John kilisesi ile tanınır. Demir işleri gibi özgün ayrıntılar bugün de görülmeye değerdir.

Sokağın batı ucunda 1745 tarihli St John Hampstead’s köy kilisesi bulunur. Edgwate’deki Canons Park’tan getirilen demir kapılar ise daha eski bir tarihe aittir.

“Peter Pan” klasiklerine ilham veren Llewellyn Davies ailesinden JM Barrie, komedyen Peter Cook ve İşçi Partisi Lideri Hugh Gaitskell, burada gömülüdür.

Kilisenin içinde John Keats’in büstü bulunur. John Constable’ın mezarı kilisenin avlusundadır. Ünlü bölge sakinleri de mezarlığa gömülmüşlerdir.

İngiltere Londra Hampstead

DOWNSHİRE HİLL

Naiplik dönemi evlerinin sıralandığı bu güzel sokak, aralarında Stanley Spencer ve Mark Gertler’in bulunduğu, iki dünya savaşı arasında No.45 de bir araya gelen bir gurup sanatçıya adını vermiştir.

Televizyon dizisi Muphett Kukla gösterisinin yaratıcısı Jim Henson da No.2 de yaşamıştır.
Hemen yakınlarda yer alan kilise, Hill sakinlerine hizmet vermesi amacıyla 1823 yılında inşa edilmiştir. Kilisenin orijinal sıraları günümüzde de kullanılmaktadır.

 

KEATS HOUSE

Keats Gr. Adresindedir.
Bu ev 1816 yılında kısmen yapışık iki ev olarak inşa edilmiştir. Keats, bir dostunun ısrarlarıyla 1818 yılında daha küçük olan bölüme taşınmıştır. Büyük şair John Keats: 1818-1820 yılları arasında burada yaşamıştır.

Sanatçı burada iki üretken yıl geçirmiştir. En ünlü şiirlerinden biri olan “Ode to a Nightingale”, bahçedeki bir erik ağacının altında yazılmıştır. Bir yıl sonra büyük eve Brawne ailesi taşındı ve Keats, Brawneler’in kızı Fanny ile nişanlandı.

Ancak hiçbir zaman evlenemediler, çünkü ünlü şair Keats iki yıl sonra 25 yaşında tüberkülozdan kurtulamayarak Roma’da öldü.
Ev: dönemin mobilyaları ile, bir müze olarak restore edilmiş ve Temmuz 2009 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Müzede: Keats’ın Fanny’e yazdığı aşk mektuplarından biri, verdiği nişan yüzüğü ve Fanny’nin bir saç lülesi, günümüzde burada sergilenmekte olan eşyalar arasındadır.

Ziyaretçiler Keats’ın özgün el yazmalarının yanı sıra kitaplarından bazılarını da görebilirler. Bu sayede Keats’ın yaşamı ve çalışmaları bugün de hatırlanmaktadır.

 

HAMPSTEAD HEATH

Londra çevresinde, burası 320 hektarlık büyüklüğü ile en büyük yeşil alan olarak bilinir ve tanınır. Londra şehir ziyaretinizde, sadece biraz temiz hava almak ve sakin bir doğal çevre istiyorsanız, burayı ziyaret etmelisiniz.

8 kilometre karelik alana yapılan bu güzel parkı keşfetmek için en uygun zaman, yöre insanının gazete haberlerini tartışıp, öğle yemeğinde rosto yemek için evlerine çekildikleri bir Pazar günü öğleden sonrasıdır.

Tepenin üzerindeki Hampstead köyleriyle Highgate’i birbirinden ayıran koru, çayırlar, yaşlı ağaçlar, tepeler havuzlar ve göllerden oluşur.

Bu alan Londra’nın merkezindeki parkları süslediği düşünülen gelişigüzel yerleştirilmiş yapılarla ve heykellerle bozulmamıştır. Bu yüzden buradaki el değmemiş alanlar, çevreleri giderek kalabalıklaşan şehir sakinleri için daha da değer kazanmıştır.

Ayrıca resmi tatil olan üç hafta sonunda-Paskalya, bahar sonu ve yaz sonu- Heath’in güney yakasında düzenlenen eğlenceli panayıra katılmak çok zevklidir.

Yıkanma Havuzları

Burada, 3 önemli açık yüzme havuzu bulunmaktadır. Doğu kıyısındaki küçük göletler: Erkekler Göleti, Kadınlar Göleti ve Highgate havuzları olarak bilinir. Havuzlarda hem yüzebilir, hem de balık tutabilirsiniz.

Yüzme saatleri: mevsimsel şartlara ve yaşa bağlı olarak sık sık değiştirilmektedir, bu yüzden burayı ziyaret etmeden önce kontrol etmenizde yarar vardır.

Golders Hill Park

Parkın kuzeybatı bölümünde bulunan bu alan: küçük bir kuş kafesi ve hayvanat bahçesi ile özellikle çocukların ilgisini çekmektedir.

Hill Garden ve Pergola

Burası: Londralılar için West Heath üzerindeki gizli bir bahçedir. Bu büyüleyici bahçenin yaratıcısı: Edward döneminde sabun imalatçısı ve sanat hamisi Lord Leverhulme’dır. Önceleri: Lord’un evinin arazisine dahil olan bahçe: günümüzde Hampstead Heath’in bir parçasıdır ve çiçeklerin açtığı yaz aylarında pergolalı yürüyüş yolları büyük ilgi çekmektedir.

Kenwood House

Burada: 1660 yılından beri bir konut olduğu söyleniyor ve bugün görülen muhteşem ev: ormanlık ve büyük bahçelik alanın ortasındadır.

Bu ev: 1764 yılında Robert Adam tarafından, Mansfield Kontu Lord Şansölyesi için yeniden tasarlanmıştır. Adams: mevcut odaları yenileyerek, ilk binaya eklemeler yapmıştır. Başta kütüphane olmak üzere yapılan bu düzenlemeler bugün de görülebilmektedir.

Buranın bahçeleri bile görülmeye değerdir. Çünkü mükemmel bir 18.yüzyıl peyzajı hakimdir. Manzarası ile muhteşemdir, çünkü manzara gören bir alanda kurulmuştur.

Evde ise: Rambrant, Turner, Reynolds ve Vermeer gibi ustaların resimleri ve bahçede Henry Moore tarafından yapılmış önemli heykeller görülür. Rembrand’ın kendi portresi ilgi çekmektedir.

Her yaz burada: açık havada opera düzenlenir. Film meraklıları için de film gösterileri yapılır.

Parliament Hill

Parlamento Tepesi’nin adının, buradan kaynaklandığı söylenmektedir. Guy Fawkes ve arkadaşları: 5 Kasım 1605 yılında, Houses of Parliament’i havaya uçurma girişimlerinin sonucunu buradan izlemişlerdir.

Öte yandan: bu tepe, bu olaydan yaklaşık 40 yıl sonra yapılan iç savaş sırasında konumu nedeniyle öne çıkmış ve bu nedenle, bu ismi almış olduğu da söylenmektedir. Çünkü: iç savaş sırasında topçular, Londra şehrini, buradan tam karşıdan apaçık görebiliyorlardı.

Buradan: çok sayıda yüksek bina bulunmasına rağmen yine de şehrin güneye bakan manzarası muazzam görülür. Açık bir yaz günündeki havada: doğuda Canary Wharf ve batıda Battersea Power Station’a kadar bütün bölgeyi görebilirsiniz.

St Paul Katedralinin kubbesi, buradan belirgin şekilde görülür. Günümüzde burası; uçurtma uçurmak ve model tekne yüzdürmek isteyen Londralılarla doludur.

 

SPANİARDS INN

Spaniards Road adresindedir. Bu pub: İngiltere’deki pub’lar arasında birçok kez ödül kazanmıştır. 2009 yılında, Guardian tarafından “İngiltere’nin en iyi pub”larından” birisi olarak seçilmiştir.

Evet; Londra’nın en eski pub’larından birisi olarak bilinen ve 1585 yılında yapıldığı düşünülen bu mekan: 18.yüzyılın ünlü soyguncusu Dick Turpin’in sık sık geldiği bir yer olarak da önem kazanmaktadır. Hatta: Turpin’in babasının buranın bir önceki ev sahibi olduğu söyleniyor.

Haydut, Londra’ya gelen arabaların yolunu kesmediği zamanlarda atı Black Bess’i Kenwood ahırlarına bağlarmış. Bu yapının Turpin’in zamanından kaldığı kesindir. Pub’ın alt katları sık sık tadilat geçirmişse de, Turpin Bar’ın küçük üst katları, orijinal halini korumuştur.

Ünlü soyguncu pub’a 200 metre kala yakalanmış ve yolun sonundaki bir ağaca asılarak idam edilmiştir.

Tezgah gerisindeki bir çift silahın Gordon isyanları sırasında Lord Şansölyesinin Kenwood’daki evini yakmak üzere Hempstead’e gelen Katolik karşıtı isyancılardan alındığı söylenir. Lord, bira ısmarlayarak isyancıları sarhoş ettikten sonra silahlarını da almıştır.

Pub’ın ünlü müdavimleri arasında şairler Shelley, Keats ve Byron, oyuncu David Garrick ile ressam Sir Joshua Reynolds sayılabilir.

Geçiş parası alındığı günlerde yolcuların ücretini ödemeden geçmesini önlemek için yolun üzerine yapılmış olan kulübe ise restore edilmiştir.

 

VALE OF HEALTH

1770 yılında kurutulan bataklık, daha önceleri Hatches Bottom olarak anılırmış. “Sağlık Vadisi” anlamına gelen bugünkü adının kaynağı 18.yüzyılın sonlarında kolera salgınından buraya sığınan insanlar olabileceği gibi, 1801 yılında kayıtlara geçirilirken, kadastro görevlisinin bölgenin çekiciliğini arttırmaya çalışması da olabilir.

Bölgeyi edebiyat dünyası ile tanıştıran 1815 yılında buraya taşınan ve Shelley ile Keats’e ev sahipliği yapan şair James Henry Leigh Hunt’dır.

D.H.Lawrence de bir süre burada yaşamıştır. Stanley Spencer 1964 yılında yıkılan Vale of Health Hotel’in bir odasında kalmıştır.

İngiltere Londra Greenwich-Kraliyet Müzesi

İngiltere Londra Greenwich-Kraliyet Müzesi

Greenwich kraliyet müzesi: 4 siteden oluşmaktadır. Bunlar: Ulusal Denizcilik Müzesi, Kraliyet Gözlemevi, Kraliçenin Evi ve Cutty Sark.

 

1.NMR-NATİONAL MARİTİME MUSEUM

Park Row. Greenwich bölgesindedir. Müze, her gün saat: 10.00-17.00 arasında açıktır.
Ulusal Denizcilik Müzesi: 1934 yılında Parlamento Yasası ile kurulmuş ve 27 Nisan 1937 tarihinde Kral George VI tarafından ziyarete açılmıştır.

Buradaki ilk yapı: 1694 yılında Denizcilik Kraliyet Hastanesi olarak kurulmuştur. Painted Hall olarak bilinen bina, 1707-1726 yılları arasında ise: “Old Royal Naval College” isimli kültürel bir yer haline gelmiştir. 1823 yılında: 300 portre, resim ve eser toplanarak türünün ilk örneği olarak müzenin temelleri atılmıştır.

1873-1998 yılları arasında burada bulunan kolej: Royal Naval College” adı altında “Donanma Üniversitesi” ne dönüşünce, Deniz Müzesi de, hastane binalarına taşınmıştır.

1910 yılında: bağımsız bir ulusal deniz ve denizcilik müzesi kurma amacıyla Denizcilik Araştırma Derneği kurulur. 1927-1928 yılları arasında kurumun bünyesinde 11.000 den fazla ürün bulunmaktadır.

1864 yılında zengin üyelerden toplanan paralarla, Sir James Caird’in deniz koleksiyonu satın alınır. Ayrıca yine aynı dönemde eğitim gemisi Merkür ve birçok gemi modeli satın alma veya bağış yolu ile elde edilir.

1933 yılında, Greenwich Kraliyet Hastanesi okulu: Kraliçenin evi boşaltılmasıyla Sulfolk’a taşındı ve 1951 yılında müzenin dönüşümü süreci tamamlandı.

1999 yılında tüm müze binaları yükseltildi ve ana galeriler tamamen yenilendi.
2001 yılında ise, Ulusal Denizcilik Müzesi açıldı. Müzenin koleksiyonlarında: yaklaşık 2.48 milyon obje bulunmaktadır. Galeriler tematik olarak düzenlenmiştir.

Evet, denizler hem ülke savunması hem de uluslar arası genişleme açısından İngiliz tarihide önemli bir rol oynamıştır. Müzede bu ada ülkesinin denizcilik tarihinin kapsamlı mirası anlatılmaktadır.

Ağaç ve deriden yapılma en eski kayıklardan (ilkel oyma kanolar) Elizabeth dönemine ait kalyonların ilk modellerine, yük ve yolcu taşıyan gemilere ve savaş gemilerine kadar denizcilik tarihine ilişkin her türlü araç ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur.

Ticaret ve imparatorluk, Kaptan Cook ve Sir Ernest Shackelton’ın keşif seferleri ile Napolyon Savaşları da ayrı bölümler olarak sunulur.

En gözde sergilerden biri Lord Horalt Nelson’un Ekim 1805 tarihinde Trafalgar Savaşında vurulduğu sırada üzerinde bulunan üniformadır.

Kurşun deliğini ve kan izlerini görebilirsiniz.
Hükümdarlık tekneleri de ilgi çekici sergidir. 1733 yılında Prens Frederic için yapılan tekne, yaldızlı deniz kızları, deniz kabukları, çelenkler ve Galler Prensini temsil eden tüylerle dekore edilmiştir.

19.yüzyılda, denizcilerin çocukları için bir okul olarak yapılan müzede, incelikli gemi modelleri ve tarihi resimler görülmeye değerdir.

Görülmesi gerekenler

 

Turner ve Deniz

Turner’in tasvirleri arasında: gün batımı, fırtınalar ve batıkların dramatik tasvirleri resmedilmiştir. Sergideki “Temeraire” İngiltere’de görülen en favori resim seçilmiştir. Koleksiyonda: Van de Velde, Vernet, Constable ve Gainsborough dahil olmak üzere diğer büyük sanatçıların ikonik eserleri yanı sıra, deniz manzaralarını keşfedebilirsiniz.

İngiltere Londra Greenwich-Kraliyet Müzesi

 

Nelson’un Trafalgar Üniforması

Horatio Nelson Burnham Thorpe: 1758 yılında Norfolk şehrinde doğmuştur. Onun deniz kariyeri 12 yaşında iken başladı ve 21 Ekim 1805 tarihinde Trafalgar savaşında ölümü ile sonuçlandı. Nelson: Fransa’ya karşı kazandığı deniz zaferleriyle en popüler İngiliz kahramanı haline geldi.

Müzedeki koleksiyonda: Amiral Horatio Nelson’un hayatı, ilişkileri, savaşları ve mirasına ilişkin birkaç bin öğe bulunmaktadır. Trafalgar savaşında, Nelson’un ölümü haberleri, halk üzerinde büyük bir tepkiye neden oldu. Kendisi için büyük bir cenaze töreni düzenlendi ve büyük kalabalıklar eşliğinde Grenwich St Paul Katedraline gönüldü.

Trafalgar savaşında 1805 yılında, yıpranmış Nelson ceketi müzede sergilenmektedir. Ölümcül mermi tarafından delik, ceketin omzunda hala görülebilmektedir.

 

Büyük Harita

Büyük harita, İngiltere denizcilik tarihinin en ünlü ve heyecan verici bazı olayları hakkında ziyaretçilere bilgi vermektedir. Haritanın yüzeyi üzerinde yürüyebilir, gemicilik hikayelerini interaktif-dokunmatik ekranlarda izleyebilirsiniz.

 

Şişe içinde Gemi

Burada müze önünde, şişe içinde dünyanın en büyük gemisi bulunmaktadır. Yinka Shonibare isimli sanatçı: şişelerin içine gemi modelleri koyarak insanları şaşırtmaktadır. Yinka: Londra’da doğmuş ve 3 yaşındayken Nijerya-Lagos’a taşınmıştır. Kendisi zamanla güzel sanatlar öğrenimi için Londra’ya dönmüştür. Kendisi halen Londra şehrinde East End’de çalışıyor.

 

Traders

Burası: Doğu Hindistan Şirketi ve Asya Doğu Hindistan Şirketi tarafından oynanan rol üzerine yoğunlaşmıştır. Asya ile İngiltere’nin deniz ticaretini keşfetmek isteyenler, burayı ziyaret etmelidirler. 250 yıldan fazla süredir, Doğu Hindistan Şirketi, İngiltere ve Asya arasındaki ticareti yönlendirmiştir. Galeri, bu konudaki ilişkileri ve şirketin ticari gücünü yansıtmaktadır.

 

Pusula Longue

Geniş koleksiyonu keşfetmek için ücretsiz wifi rahatlığını burada yaşayabilirsiniz. Yeni teknoloji kullanarak müzenin nesnelerini ve arşivlerini açmak ve farklı geçmişleri ve insanlar arasındaki bağlantıları görebilirsiniz. Bu arada bir şeyden daha söz etmek istiyorum: müzeye girişte, üzerinde bir barkod numarası olan, kredi kartı büyüklüğünde bir pusula kartı veriliyor.

Her ziyaretçi kendisine has olan bu kartı kullanarak galerilerde yerleştirilmiş interaktif objelere kolayca erişim sağlamak mümkündür.

Atlantik, Kölelik, Ticaret

Bu galeri: 17. ile 19.yüzyıl arasında: insanların, malların ve Atlantik Okyanusu çevresindeki fikirlerin hareketiyle ilgilidir.

 

2.ROYAL OBSERVATORY GREENWİCH-KRALİYET GÖZLEMEVİ

Kraliyet Gözlemevi: “Grenwich Mean Time” evi ve Başbakan Medirian hattı: dünyanın en önemli tarihi ve bilimsel sitelerinden birisidir. Site: 1675 yılınad Charles II tarafından kurulmuştur. Buradan geçen meridyen:; uluslar arası kararname ile, resmi başlangıç noktası olmuştur.

Charles II: ilk olarak Mart 1675 tarihinde; John Flamsteed’i Kraliyet Astronomi bilim başkanı olarak atamıştır. Gözlemevi: denizde navigasyon geliştirmek ve boylamları bulmak için inşa edilmiştir. Denizde ve astronomide araziyi görme dışında kişinin tam pozisyonu, doğu ve batı olarak burası vasıtasıyla anlaşılır. Ayrıca, burası zamanın doğru olarak ölçülmesi ile de 19.yüzyılı takiben dünya üzerinde meşhur olmuştur.

1707 yılında denizde bir felaket olunca 2000 kişi olur ve navigasyonun daha güvenilir bir araç olarak kullanılması istenir. 1714 yılında Parlamento uzmanlarından oluşan bir heyet: denizde boylam sorununu çözmek için büyük para ödüllü bir yarışma sunmuştur.

Yaklaşık 60 yıllık bir çalışmanın sonunda, ünlü bir astronom bilim adamı ve matematikçi değil, az bilinen Yorkshireli bir marangoz John Harrison: konuyu çözüme kavuşturmuştur. Harrison: H4 sonsuzu navigasyon ile değiştirdi ve gözlemevinde onun bu çalışmalarına ait objeler görülebilmektedir.

Evet: Kraliyet Gözlemevinin de kaynağı olan “0” meridyeni buradan geçmektedir. Dünya üzerinde her yerde, bu hat uzaklığı doğu ve batı açısından ölçülebilir. Çizgi: dünyanın doğu ve batı yarımkürelerini böler. Aynen: Ekvator’un kuzey ve güneyyarımkürelerini böldüğü gibi.
19.yüzyıldan bu yana Greenwich Meridyeni: zaman hesaplanması için koordine üssü olarak hizmet vermiştir.

Bundan önce, dünyanın hemen hemen her şehri, kendi yerel saatini tutuyordu. Orada zamanı ayarlamak için herhangi bir ulusal veya uluslar arası sözleşme yoktu. Ancak 1850 ve 1860 larda demiryolu ve iletişim ağlarının büyük genişlemesi ve uluslar arası bir zaman standardı belirlenmesi ihtiyacı ortaya çıktı.

Bunun sonucunda: Greenwich Meridyeni 1884 yılında “Dünya Meridyeni” olarak seçildi. Washington şehrinde 25 ülkeden bir araya gelen 41 delege uluslar arası Meridyen Konferansında Greenwich Meridyeni “0” boylam olarak kabul edildi. Çünkü: ABD kendi ulusal saat dilimi sistemi için temel olarak Greenwich meridyenini seçmiştir.

Gözlemevi, günümüzde “Ulusal Denizcilik Müzesi”nin bir parçası ve en ünlü özelliklerinden birisidir. 1997 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Gözlemevi ziyaretçileri: kendi ayaklarını iki yana yerleştirerek aynı anda hem doğu ve hem de batı yarımkürede durma şansına sahip olurlar ve bu durumu fotoğraf çektirerek belgelerler.
Christopher Wren’in tasarladığı orijinal bina, Flamsteed House, yakınlarda yeniden düzenlenmiştir. Binanın tepesinde, dışarıdan kare biçiminde duvarlarla gizlenip iki kuleyle taçlandırılmış sekizgen salon bulunur.

Denizcilerin ve kronometre imalatçılarının saatlerini ayarlamaları için 1833 yılından beri her gün 13.00 te kulelerden işaret verilirdi.

İngiltere Londra Greenwich-Kraliyet Müzesi

 

3.QUEEN’S HOUSE-KRALİÇENİN EVİ

İtalya’da üç yıl geçiren, Roma ve Rönesans mimarisi okuyan İnigo Jones’un tasarladığı konut, 1637 yılında tamamlanmıştır. İngiltere’de görülen ilk tam klasik bina olmuştur.

I.James’in karısı Danimarkalı Anne için yaptırılan ev, Anne’in yapım çalışmaları sürerken Nisan 1618 tarihinde yaşamını yitirmesi üzerine James’in oğlu I. Charles’ın kraliçesi Henrietta Maria’ya kalmıştır.

Yapı: 1635 yılında tamamlanmıştır. Sarayın tasarımında Rönesans fikirleri yansıtılmaktadır. Bina kırmızı tuğla kullanılarak yapılmış ve o yıllarda İngiltere’de mimari stil bir devrim olarak değerlendirilmiştir.

Dekoratif tavan panelleri: Avrupa’nın önde gelen ressamlarından Jordaens ve Orazio Gentileschi tarafından yapılmıştır. Klasik heykeller ise Charles Martua Gonzaga koleksiyonundan temin edilmiştir.

Mermer zemin 1635 yılı yapımıdır. Kraliçenin durum odasına çıkan spiral merdiven, İngiltere’de merkezi desteklenmeyen ilk spiral merdiven olarak dikkati çeker.

Henrietta Maria burayı sevmiş ve zevk sarayı adını vermiştir. Ancak yine bu sıralarda, 1642 yılında iç savaş patlar vermiştir. Katolikliğinden şüphe duyulan kraliçe, Fransa’ya sürgüne gönderilir ve kocası kral Charles 1649 yılında idam edilir. Yeni rejim onun mallarına el koyar.

Ev: bir resmi hükümet ikametgahı olur ve Riverside Tudor sarayı çürümeye terk edilir. Kraliçe Henrietta: 1669 yılında Paris’te ölür, oğlu Charles II: 1662 yılında yaptığı restorasyonlar sonucu: geçici kullanım için geçici olarak eve yerleşir.

1673 yılında ise, ev: Hollandalı bir baba ve oğul sanatçıya tahsis edilir. Onlar: Charles’ın davetlisi olarak İngiltere’ye gelirler ve İngiliz Boyama Okulunu kurarlar.

1805 yılına gelindiğinde buranın denizcilerin yetim çocuklarını eğitmek için bir yurt haline getirildiği görülür. 1933 yılında ise, yurt Suffolk bölgesine taşınır ve ev: Royal Hospital Okulunun bir parçası haline getirilir.

1934 yılına gelindiğinde, buranın müze olarak kullanılmaya başlandığı görülür. 1933-1937 yılları arasında müzenin ilk koleksiyonları ziyarete açılır. 1998-1999 yılları arasında ise büyük restorasyonların yapıldığı görülür.

Ev, geç 17.yüzyıl tarzına uygun biçimde restore edilip parlak renkli duvar halıları ve kumaşlarla yeniden döşenmiştir.

Woolwich-Deptford yolunun iki tarafına, iki bölüm olarak yapılmıştır. Bir köprü, bu iki binayı birbirine bağlar. Binaları bölen yolun rotası değiştirilmişse de orijinal güzergahı, saray avlusuna yerleştirilen parkelerden anlaşılabilir.

Ana salon, üç yanı 12 metre uzunluğunda bir küp biçimindedir. Sarayın bir başka özelliği, ortadan destek almadan yılankavi bir biçimde yukarı doğru kıvrılan “lale merdiven” dir.

 

4.CUTTY SARK

Bu muhteşem gemi; 19.yüzyılda Atlantik ve Pasifik Okyanuslarını geçen hızlı gemilerin günümüze kalan örneklerinden birisidir.

1869 yılında çay taşımak üzere denize indirilmiştir. 1871 yılında Çin-Londra arasında her yıl yapılan hızlı gemi turlarını 107 günle kazanmıştır. Şık hatları ve muazzam yelkeni ile Ümit Burnu aracılığı ile Çin’e ulaşmış ve iplik ve çay ticaretinde öncülük etmiştir.

Ancak: bu gemi, daha doğrusu bu hızlı geminin Ümit Burnunu kullanarak Çin’e ulaşması, Akdeniz ve Anadolu’dan geçen ipek yolunun önemini azaltmış ve dünya üzerinde büyük sonuçlar doğurmuştur.

Bunda: yelkenli gemilerin Süveyş Kanalını geçememeleri de etkindir. Geminin son çay seferi 1877 yılında gerçekleşmiştir. Daha sonra: 1885-1895 yılları arasında bu defa: Londra-Sydney arasında yün ticaretinde kullanılmıştır.

Gemi: 1920 yılında Portekizlilere satıldı ve yeni sahipleri gemiyi: Lizbon-Rio arasında çalıştırdılar. 1922 yılında Londra’da tamir geçiren gemi, Falmouth limanında bir fırtınada, barınağa sürüklendi ve ardından Portekizlilerden geri alındı, gemi İngiliz mülkiyetine geri döndü.

1938 yılında gemi: Thames Denizcilik Eğitim Kolejlinin eğitim gemisi olarak kullanılmaya başlandı. II. Dünya Savaşının ardından ise Greenwich’e çekildi ve 1954 yılında özel olarak yapılan kuru bir dok a yerleştirildi.

Restorasyon çalışmalarının ardından, 1857 yılında ziyarete açıldı. O zamandan günümüze kadar olan süreçte, geminin 3 milyon kişi tarafından ziyaret edildiği söyleniyor.

21 Mayıs 2007 tarihinde çıkan bir yangında gemi zarar gördü. Yaklaşık 5 yıl sonra, gemi yine ziyarete açıldı.

Gemiyi ziyaret ederseniz: bordoda denizcilerin uyuduğu, yemek yediği ve yaşadığı yerler görülebilir. Yelkenli gemiler ve Pasifik ticaretinin tarihine ilişkin örneklerin yanı sıra, oyma gemi figürleri koleksiyonu da ilgi çekicidir.

Ayrıca: son kalan çay kesme makinası da burada görülebilir. Gemide: Early Grey veya Cutty çay, ekmek, çikolata, kek gibi ev yapımı ürünlerin çeşitlerini bulabilirsiniz. “Keel Cafe” isimli geminin altındaki kafe de bunları bulabilirsiniz.

İngiltere Londra Greenwich ve Blackheath

İngiltere Londra Greenwich ve Blackheath

Dünya zamanının belirlendiği Greenwich; gerek kara ve gerekse nehir üzerinde, şehrin doğu girişini belirler. Burada: National Maritime Museum ve Queen’s House görülmeye değer yerler arasında öne çıkar.
Greenwich zarif kitapçılar, antika mağazaları ve kalabalık pazarlarıyla dikkate değer. Hemen güneyde ise “Blackheath” bulunur.

 

ST ALFEGE CHURCH

Bu kilise dev sütunları ve urnalarla süslenmiş alınlıklarıyla Nicholas Hawksmoor’un hemen fark edilen güçlü tasarımlarından biridir.

1012 yılında Danimarkalı istilacılar tarafından burada katledilen Canterbury Başpiskoposu Aziz Alfege onuruna yapılmış daha eski bir kilisenin yerine 1774 yılında inşa edilmiştir. O zamanlar ,Greenwich Gent St Peter manastırı: pagan Vikinglere karşı, Hıristiyanlığın ana savunucusu olarak bilinen kiliseye aitti ve başpiskopos Vikingler tarafından kaçırılarak öldürüldü.

Kilise: Henry VIII, Thomas Tallis, General James Wolfe ve John Flamsteed gibi İngiliz tarihindeki birçok ünlü figür ile bağlantılıdır. Son inşa edilen kilise: Wren’in ünlü öğrencisi Nicholas Hawskmoor tasırımıdır.

Yapının içi 18.yüzyıl işçilik ve tasarımının güzel örneklerini içerir. Özellikle, ahşap oymalarının bazıları Grinling Gibbons’a ait olması önem taşır.

Bunlar II. Dünya Savaşında hasar gördüğü için restore edilmiştir. Altar ve galerinin demir parmaklıkları orjinaldir ve Jean Tijou’ya atfedilmektedir.

Girişte VIII Henry’nin eski kilisede vaftiz edilişini anlatan bir reprodüksiyon, 1759 yılında Quebec’te Fransızlar’a karşı savaşırken çarpışma sırasında ölen General Wolfe’un mezarını betimleyen pirinç levha ile 16.yüzyılda buraya gömülen besteci ve org sanatçısı Thomas Tallis’in anısını yaşatan pencere görülebilir.

 

RANGER HOUSE-WERNHER COLLECTİON

Chesterfield Walk Blackheath adresindedir. Greenwich park içindedir. Giriş ücretlidir, yetişkinler için 6.70 paund ödemek gerekir.

1700 yılında “Palladian” tarzında inşa edilmiştir. Özgün sahibi Amiral Hosier 1727 yılına kadar evi işgal etmiştir. 1748 yılında ise daha sonra Dışişleri Bakanı olacak olan Chesterfield Earl tarafından kullanılır.

1782 yılında yeni sahip Richard Hulse dir. 1850-1912 yılları arasında yaşamış elmas patronu Alman doğumlu Sir Julius Wernher’in ikametgahı olarak kullanılmıştır. 2002 yılından itibaren Wernher Koleksiyonu: burada teşhir edilmeye başlanmıştır.

Koleksiyon 12 oda boyunca yerleştirilen yaklaşık 700 eserden oluşmaktadır. Bu tablolar, porselen, gümüş ve mücevherler çarpıcı bir guruptur. Resimlerde özellikle eserleri bulunan sanatçılar: Gabriel Metsu, Filippino Lippi, John Hopper, George Romney, Sir Joshua Reynolds.

Ortaçağ döneminden kalma Bizans piyanosu, duvar halıları, mobilyalar ve porselenler de ilgi çekmektedir. Bergonzoli tarafından yapılan mermer heykel: “Melekler Aşkı” ismini taşır ve bir başkuş şeklinde Hindistan cevizi kabuğu içindeki yarı çıplak kadınla öpüşen bir melek figürü betimlenmektedir. Ayrıca: opal kertenkele ve mineli bir kafatası ilgi çekmektedir.

 

OLD ROYAL NAVAL COLLEGE

Bu deniz kolejli: 1873 yılında buradan ayrılmış ve yapıdaki tüm koğuş alanları, konferans salonları, derslikler ve ofisler müze odaları olarak kullanılmıştır. Müze odalarında bulunan objeler, 1937 yılında Ulusal Denizcilik Müzesine taşınmıştır.

Evet: Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri personeli kolejleri birleştirilince, Greenwich bölgesindeki bu binaların ne yapılacağı konusunda uzun tartışmalar yapılmış ve ardından bu binalar hükümet tarafından, 1996 yılında Royal Naval College Greenwich Vakfı’da verilmiştir. Kraliyet Donanması, Aralık 1998 tarihinde bu siteden ayrılmıştır.

Evet: Sir Christopher Wren’in tasarladığı bu iddialı binalar VIII Henry, I Mary ve I Elizabeth’in yaşadığı 15.yüzyıldan kalma bir kraliyet sarayının yerine inşa edilmiştir.

Okulun şapel ile salon bölümleri halka açıktır. Batı cephesi Vanbrugh tarafından tamamlanmıştır.
Wren’in şapeli 1779 yılında yangında yıkılmıştır. James Stuart’ın eseri olan Yunan Canlandırmacı tasarım sayesinde iç mekan zarif alçı bezeklerle aydınlık ve havadardır.

 

Placentia Sarayı

Old Royal Naval College’nin üzerinde bulunduğu arazi: tarihi süreç içinde çeşitli alanlarda kullanılmıştır. 1427 yılında bu arazi: nehir yakınlarında bir saray inşa ettirmeyi düşünen Gloucester ve Regent Dükü tarafından seçilmiş ve saray inşaatına başlanılmıştı. Dikdörtgen kapalı ve Greenwich park olarak isimlendirilen arazi alanı içinde: şimdi Old Royal Naval College ve Ulusal Denizcilik Müzesi siteleri bulunmaktadır.

Dük: 1447 yılında öldüğünde: malikane/saray: Henry VI’nın eşi Anjou Margaret’in ikametgahı oldu. Saray: özellikle Henry VII döneminde, yeniden inşa edildi ve sonraki 200 yıl boyunca, Kraliyet Sarayı haline geldi.

Kral Henry VIII: 1491 yılında bu sarayda doğdu ve Aragonlu Katherine ve Anne Bolayn ile yaptığı evlilikler sırasında, zamanının çoğunu bu sarayda geçirdi. I. Elizabeth’de 1533 yılında, bu sarayda Anne Boleyn’den doğmuştur.

Greenwich parkında: sürekli oynadığı “meşe” ağacı: ülke çapında tanındı ve “Kraliçe Elizabeth’in Meşe” si olarak tanındı. Bu ağaç: 19.yüzyılda şiddetli bir fırtına sonucu ölünceye kadar, dik tutuldu.

I.James ve Charles I. dönemlerinde: Kraliçe Evi, sarayın bir parçası olarak inşa edildi. Ancak, saray: 1660 yılında bakımsızlıktan kurtarılması için yeniden inşa edildi. Queen Anne bloku altında eski sarayın kalıntıları görülebilir.

 

Royal Naval Hastanesi

William II. Greenwich’de yaşamak istemiyor, Kensington’u tercih ediyordu. Bunun üzerine: Kraliçe Mary ve Kral Charles: eski sarayın bulunduğu sitede blokları birleştirerek bir “Kraliyet Deniz Hastanesi” inşa ettirmeye karar verdiler. Sir Chriptopher Wren: bilirkişi olarak görevlendirildi.

Wren: hastanenin dört blok halinde yapılmasına karar verdi ve diğer önde gelen mimarlarla birlikte: 1696-1712 yılları arasında hastanenin inşaatı tamamlandı. Ancak, hastanenin tam olarak hizmete girmesi, 1752 yılına kadar uzadı.

Binalar: dört ayrı blok ve merkezde bir avludan oluşmaktadır. Nehir boyunca: King Charles ve Queen Anne blokları bulunur. Önde ise kubbeli binalar King William Blok ve Queen Mary Blokları bulunur.

 

Painted Hall

Burasının dekorasyonu tam bir başyapıttır. Sanatçı Sir James Thornhill: yapının iç dekorasyonunu 1727 yılında 9 yıllık bir çalışmanın ardından tamamladı. Burası: 1939-1998 yılları arasında Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılmıştır. 1806 yılında Amiral Nelson’un cenazesi, St Paul Katedraline gömülünceye kadar burada bekletilmiştir.

18.yüzyılın başından kalma Resimli Salon James Thornhill’in zengin süslemeleriyle ilgi çeker. Göz yanıltıcı tavan resimleri, sütun ve frizler dikkate değer. Thornhill, batı duvarında yer alan resimlerden birinin alt kısmında, para almak için elini uzatmış bir halde kendisini de betimlemiştir.

TRAFALGAR TAVERN

Trafalgar Tavern: 1837 yılında inşa edilmiştir. Buranın bir zamanlar müdavimleri arasında bulunanlar: Charles Dickens, William Thackeray ve Wilkie Collins gibi seçkinlerdir. Burası: Charles Dickens’ın en çok sevdiği uğrak yerlerinden birisiymiş. Hatta: romanlarını resimleyen ünlü gıravür sanatçısı George Crukshank ile burada içki içip sohbet ederlermiş.

Ayrıca: bakanlar ve diğer ileri gelenler, önemli olayları kutlamak için “Westminster” ve “Charing Cross” dan nehir yoluyla buraya gelip, kendilerine balık ziyafeti çekerlermiş. Thames nehri, günümüzde kirlenmiş olsa da, mevsimi geldiğinde pub menülerinde yine balık hala ilk sıradadır. Çünkü; buranın o yıllardan günümüze kalan en meşhur yemeği ise “Whitebait” denilen küçük bir balık ve buzlu şampanya.

19.yüzyılın sonlarına doğru, bina sırasıyla denizci tüccarların mekanı, bir erkek kulübü, apartman daireleri için bir enstitü olarak kullanılmıştır. Ancak, 1965 yılında, yeniden restore edilerek Victoria tarzı bir pub olarak yeniden açılır.

Pub: büyüleyici panolarıyla öne çıkar.

 

GREENWİCH PARK-ROYAL PARK

Burası Londra şehrinde mevcut 8 Royal Park’tan birisidir. Her yıl Londralılar ve şehir ziyaretçileri burayı sık sık ziyaret ederler.

Orijinal olarak bir kraliyet sarayının arazisi olan ve günümüzde de kraliyet mülkü sayılan parkın çevresi 1433 yılında çitle çevrilmiş, tuğla duvarlar ise I.James döneminde inşa edilmiştir.

Daha sonra 17.yüzyılda, Versailles bahçelerini yaratan Fransız saray bahçevanı Andre Le Notre, Greenwich’e davet edilmiştir. Bunun sonucunda günümüzde hala burada birçok Fransız tarzı ağaçlar görülmektedir.

Güneyden tepeye doğru çıkan bu geniş cadde, onun tasarımının bir parçasıydı. Nehir tepeden tüm güzelliğiyle görünürken, havanın açık olduğu bir Londra manzarası izleyebilirsiniz. Özellikle: Docklands ve Blackheath ve Thames Nehri arasında Londra şehri, Thames nehri boyunca etkileyici manzaralar izlenebilir.

Parkın güneydoğu ucunda ve parkın gül bahçesinin kıyısında yer alan Ranger’s House, günümüzde büyüleyici Wernher Collection’u barındırmaktadır.

Tepenin eteğinde yer alan Greenwich köyüne giderken inmeniz gereken yokuş nedeniyle, güzel Blackhealth köyüne yapılacak görece kolay ve düz yürüyüşü tercih edebilirsiniz.

Park alanı günümüzde: Meridyen Hattı, Kraliyet Gözlemevi, Ulusal Denizcilik Müzesi, Old Royal Naval College ve Greenwich Denizcliik Dünya Mirası’na ev sahipliği yapmaktadır.

 

BLACKHEATH

Bu geniş koruluk, bir zamanlar, Londra’ya giren 1381 yılındaki köylü ayaklanmaları sırasında Wall Tyson’a bağlı isyancılar gibi büyük guruplar için bir toplanma noktası olmuştur.
Burası aynı zamanda İngiltere kralı I. James’in , İskoçya’ya ait bir oyun olan golfü İngilizlere tanıttığı yerdir.

Bugün bu koruluk alan görkemli George dönemi evleri ile çevresindeki sıra evler için de görülmeye değer. Johnny Deep tarafından “Karaip Korsanları” filmi burada çekilmiştir. 2012 Londra Olimpiyat Oyunlarında oyuncuların kalma yerleri buraya yapılmıştır. İlk Londra maratonu: 29 Mart 1981 tarihinde yapılmış ve buradan başlamıştır.

Güney yönünde yer alan Tranquil Vale’de kitap, el yazması ve antikaların satıldığı dükkanlar bulunur.

Evet: Blackheath: Londra’nın gerçek köylerinden birisidir. Burada: genellikle bir okul cazibesi bulunur. Güney doğu Londra’nın göbeğinde, Blackheath olarak adlandırılan bu odak noktasında: bir çiçekçi de dahil olmak üzere, köy mağazaları, fırıncılar, kasaplar, Blackheath Galerisi ve hatta bir manav, bir Pazar ve görkemli ve tarihi fundalık bulunmaktadır.

 

CROOM’S HİLL

Burası, 17. ve 19. yüzyıl başlarında düzenlenen Londra sokakları arasında en iyi korunmuş olanıdır. En eski binalar güney kısımdadır. Croom’s Hill’in ünlü sakinleri arasında İrlandalı aktör Daniel Day Lewis vardır.

Nevada caddesi, Burney caddesi ve Stockwell caddesi ve Greenwich parkınun bulunduğu bölge: Crooms tepesi olarak bilinir.

 

FAN MUSEUM

12.Crooms Tepesi. Adresinde, Greenwich alanının kalbinde ve Dünya Mirası içindedir. Müze: Salı-Cumartesi günleri arasında, saat 11.00-17.00 arasında açıktır. Pazar günleri ise saat 12.00-17.00 arasında açıktır. Müzeye giriş ücretli olup, yetişkinler için ( 10 kişilik gurup ile birlikte girilebilmektedir) 3 paund.

Londra’nın en tuhaf ve dünyada bir eşi daha bulunmayan Yelpaze Müzesi, 1991 yılında burada açılmıştır.

Helene Alexander’in çabalarıyla kurulan müzenin 17.yüzyıldan bugüne dünya çapında 4.000 yelpazeden oluşan koleksiyonu yapılan bağışlarla genişlemiştir.

Bunların arasında çeşitli sahne yelpazeleri bulunur.

Eğer oradaysa size sergiyi bayan Alexander gezdirecektir. Salı ve Pazar günleri öğleden sonraları: müzenin ziyaretçileri geleneksel ikindi çayı keyfini yaşarlar.

 

GENERAL WOLFE HEYKELİ

General James Wolfe’un heykeli: Old Greenwich Kraliyet Gözlemevi gibi aynı tepenin üzerinde nehre doğru bakmaktadır.

General Wolfe: Fransızlara karşı, Quebec’de İngiliz kuvvetlerine komuta etmiş ve hayatı pahasına büyük bir zafer kazanmıştır. Greenwich St Alfege kilisesinde gömülüdür.

Heykeli, 1930 yılında dikilmiştir. Yazıtta “Bu anıt, Kanadalı insanların bir hediyesidir ve Marques de Montcalm tarafından açılmıştır” yazmaktadır.

 

VANBRUGH CASTLE

1719 yılında, Kraliyet Deniz Hastanesinde Surveyor iken: mimar ve oyun yazarı Sir John Vanburgh tarafından inşa edilmiştir. Dışarıda mavi bir plakada “1719-1726 yılları arasında Sir John’un burada yaşadığı yazılıdır”

Kale: 1690-1692 yılları arasında İngilizler tarafından Fransa’daki Bastille cezaevinden modellenmiştir.

Modern zamanlarda, yapı: 1975 yılında öldürülen RAF personeli oğulları için Kraliyet Hava Kuvvetleri Hayırsever Fonu tarafından işletilen bir okul olmuştur. 1977 yılında bina restore edilmiştir.

 

BLACKWALL TÜNELİ

Tünel: East Greenwich ile Doğu Hindistan dock yolu arasında, Thames nehrinin altından bir yol sağlamaktadır. Tünelin ilk deliği, 22 Mayıs 1897 tarihinde açılmıştır. İkinci delik ise 2 Ağustos 1967 tarihinde açılmıştır.

Artan trafik yoğunluğu nedeniyle ikinci delik yani tünel açılmıştır.

Tünel açıldığında o anda, dünyanın en uzun sualtı tüneli olarak önem kazanmıştır. Tünel bölümünde yaşayan insanların evleri yıkılmış ve onlara belediye tarafından başka evler tahsis edilmiştir. Çünkü: 6 yıllık inşa süresi sırasında 641 kişi evinden olmuştur.

Tünel: yalnızca nehir yatağından 1.67 metre derinliktedir. Tünel içinde basınçlı hava kullanıldığından bazen baskı çok fazla hissedilir.

 

FOOT TÜNNEL

Bu tünel: Köpekler adası üzerinde: Cutty Sark Gardens ile Island Gardens arasındadır ve Thames nehrinin altından geçer.

Tünelin uzunluğu 371 metredir. Yükseklik 2.5 metredir.

Onun asıl amacı: Londra’nın güneyinde yaşayan halkın, Köpekler adası üzerinden geçerek Milwall Doklarına yani rıhtım çalışmalarına katılmalarıdır.

Sir Alexander Binnie tarafından tasarlanan tünel: 4 Ağustos 1902 tarihinde açılmıştır. Tünel: 200.000 camlı beyaz çini ile süslenmiştir.

Kırmızı tuğlalı ve cam kubbeli dairesel giriş binası: nehrin her iki tarafında da birbirine benzer ve bir asansör ve uzun sarmal bir merdiven içerir. Asansörler 24 saat açıktır.

Elbette şehir gezginleri için bu tünel ilginç gelebilir ama güvenlik kameraları olmasına rağmen, gece burada bulunmamanız önerilir.

 

GREENWİCH MARKET

Pazar 1831 yılında bugünkü yerinde kurulmuştur. 1958 yılında ise yalnızca meyve-sebze pazarı haline dönüşmüştür. 1984 yılında ise el sanatları, sanat ürünleri, gıda ve içecek pazarı haline gelmiştir. Pazarın kenarındaki yuvarlak dükkanlar depoya dönüştürülmüştür.

 

DÜNYANIN İLK DÜKKANI

Burasının dünyanın ilk dükkanı olduğu elbette bir iddiadır ama meridyene yakın olması bu iddiayı güçlendirmektedir. Dükkan: King William Walk ve Romney Road köşesindedir.

 

MİLLENİUM DOME ARENA

2000 yılında yapının üstündeki kubbe: ülkede milenyum kutlamalarının odak noktası olmuştur. Tüm dünyadan gelen uçaklar, Londra havaalanına inmeden önce burayı görürler. Yapının kubbesinin yüksekliği 50 metre, çapı ise 300 metredir.

Tüm dünyada, 10 milyondan fazla ziyaretçi, Millenium fuarını ziyaret etmişlerdir. 2000 yılı sonunda fuarın kapanmasından sonra, 5-6 yıl boyunca yapı boş durmuştur. Daha sonra ise bir eğlence kompleksine dönüştürülmüştür.

Arenanın bir bölümünde: konserler için büyük bir alan, küçük bir müzik mekanı, bir sinema kompleksi, restoran ve barlar, bir sergi merkezi ve kışın buz pisti haline dönüştürülen bir plaj bulunmaktadır.

Birçok ünlü gurup ve şarkıcı, burada konserler vermiş ve vermektedirler.
2012 Olimpiyat oyunlarında basketbol yarışmaları burada yapılmış, ayrıca yine Arena, buz hokeyi müsabakalarına ev sahipliği yapmaktadır.

İngiltere Londra Greenwich ve Blackheath EMİRATES TELEFERİK

 

EMİRATES TELEFERİK

Thames Cable Car olarak da bilinir. Teleferik hattı: Emirates Havayollarının sponsorluğunda yapılmıştır. Thames nehri boyunca ilerler. Hizmet: 28 Haziran 2012 tarihinde açılmıştır. Teleferik hattı: Thames Nehrinin diğer tarafında Kraliyet Dock (Arena yakınlarındadır) ile Greenwich arasında çalışır.