Hollanda Amsterdam Genel bilgiler

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler

GENEL

Amsterdam; Hollanda’nın başkentidir. Ama hükümeti barındırmaz. Yani idari başkent değildir. İdari başkent: Lahey’dir. Amstel nehrinin Zuider Zee’nin tuzlu sularla buluştuğu yerde kurulmuştur.

Şehri bölen kanallar nedeniyle, şehre “Kuzeyin Venedik” i tanımlaması oldukça uygundur. Dünyada görülebilecek en ilginç kentlerden biridir.

Venedik’ten daha çok kanala, Paris’ten daha çok köprüye sahiptir. Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Dünyanın en ünlü sanatçılarının eserlerinden, esrar tarihi müzesine kadar uzanan, 16-17 ve 18’nci yüzyıldan kalma, 6000 civarında binaya kurulmuş, 50 den fazla müze, bütün kültür meraklılarının susuzluğunu dindirecek kapasitededir.

Hollanda isminin anlamı: “Holl”. Bu kelime, eski Dutch dilinde: “Wooden” (ağaç, orman) anlamına geliyormuş. Yani: “Woodenlands” olarak ülke ismi geçiyor.

Evet; şehir merkezi, küçüktür. Geçmişten kalan mimari mücevherlerin çok azı, günümüze kadar gelmiştir.

TARİH:

Ren nehri boyunca ilerleyerek, burada bir yerleşim yeri kuranlar: eski bir Germen kabilesi olan “Bataviler” di. Daha ilk günlerden bu yana: suyun kontrol edilmesi gerekmişti.

Böylece: baraj kurma çalışmaları ve nehirlerin akışını düzenleme ve taşkınlar başlamış oldu. O günden bu yana da, su her zaman bir sorun olmuştur.

1200 civarında, terp denilen yapay tepeler üzerine, ilk ağaç evler yapıldı. Kasaba: düşman derebeylerine ve deniz sularına karşı düzenlendi. Günümüzde: Dam Meydanı olan Amstel Nehri üzerine, baraj inşa edildi.

Baraj, yalnızca gel-gitleri kontrol etmekle kalmadı, aynı zamanda, deniz aşırı gemilerin, nehir boyunca yüklenmesini engelleyerek ticarete de yön verdi.

1345 yılında, kasabada manevi bir olay meydana geldi. Ölmek üzere olan bir kişiye, komünyon ekmeği verildiğinde, adam bunu yutamadı. Ekmek ateşe atıldığında yanmayınca, bu olay, bir mucize olarak herkesçe duyuldu ve birkaç yıl içinde, Amstelredamme, gözde bir hac yeri haline geldi.

1452 yılında, kentte büyük bir yangın yaşanınca, bina inşaatlarında ahşabın kullanılması yasaklandı ve yerine tuğla kullanılmaya başlandı.

1600-1700 yılları arasında, Hollanda’da altın çağ yaşandı. Doğuyla yapılan ticaret ile zenginleşen Hollanda, Doğu Hindistan Kumpanyası sayesinde, dünyada yayılan bir imparatorluk kuruldu. Amsterdam’da, kanallar inşa edildi. Rembrant gibi ustaların eserleriyle, sanatta büyük ilerlemeler görüldü.

1889 yılında, Merkez İstasyon (Centraal Station) açıldı.

1940 yılında, Almanya, savaşta tarafsız kalan Hollanda’yı işgal ettir.

1986 yılında, “Stopera” kompeksi (Stadhuis ve Opera) tamamlandı.

1999 yılında: Van Gogh Museim’un yenilenme ve genişletilmesi çalışmaları tamamlandı.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Coğrafi Konumu

COĞRAFİ KONUMU:

Hollanda’nın kuzeyinde bulunan Amsterdam, Amstel nehrinin Zuider Zee’nin tuzlu sularıyla buluştuğu noktaya kurulmuştur. Üzerine yerleşilecek bu kadar az kuru toprakla, burada yaşamaya gelen ilk yerleşimcilerin neden burayı seçtiklerini anlamak pek mümkün değil. Yine de bunun yerinde bir karar olduğu söylenebilir.

Çünkü; Amsterdamlılar, yani “Amsterdammers” kısa sürede nehrin akışını kontrol etmeye ve nehir boyunca ticaret yapmaya başlamışlardır. Devasa Hollanda İmparatorluğunun merkezinde bulunan Amsterdam, tartışmasız bir şekilde, 17’nci yüzyılda, dünyanın en zengin kentlerinden biriydi.

Burada, diğer pek çok ürünle birlikte baharat, rom ve şeker kaşımı ticareti yapılırdı. Çünkü: kent sakinleri, her şeyin en iyisini talep ederlerdi. Bu dönemde “Altın Çağ” ını yaşayan Amsterdam, günümüz kentinin de kalbini oluşturur.

Evet, kent yürüyerek dolaşabileceğiniz kadar küçüktür. Kanalların kenarındaki sokaklar, tur otobüslerinin giremeyeceği kadar dardır. Böylece, görülmesi gereken yerleri hızla geçip gözden kaçırmazsınız.

Burada gerçekle aranıza bir otobüs penceresi girmez. Amsterdam’ı görmek için dışarı adım attığınız anda, yaz güneşinin sıcaklığını hissedebilir, buz gibi bir kış havasında, soluğunuzun buharını görebilirsiniz.

Eğer olur da bir kanal turuna katılırsanız, kendini suyun akışına bırakıp sessizce ilerleyen bir tekneyle, modern dünyadan uzaklaşma olanağı bulabilirsiniz.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Ne Zaman Gidilmeli

AMSTERDAM’A NE ZAMAN GİDİLMELİ:

Amsterdam’a yağmursuz bir zamanda gitmek isterseniz: Haziran-Ekim ayları arasındaki dönemi tercih etmeniz gerekiyor. Ayrıca: ünlü lale festivalini görmek isterseniz, Nisan-Mayıs ayları arasında gitmeniz gerekiyor.

Eğer: şehre hafta sonu giderseniz: Cuma günleri, pek çok müze, saat: 21.00 e kadar açık. Rahatlıkla gezebilirsiniz. Ayrıca: meydanlarda, açık hava konserlerini de izleyebilirsiniz.

Hollanda’nın iklimi, soğuk ve yağmurlu kışlar ile sıcak ve yağmurlu yazlardan oluşuyor. Yine de yıl boyunca güneşli günlere rastlamak mümkün. Amsterdamlılar ise genellikle, kışın ayazını özlerlermiş.

Böylece: çok sevdikleri kış sporlarını yapabiliyorlarmış. Paten kaymak onlar için büyük bir keyif. Ama; biz ziyaretçiler için, elbette havanın güzel olması en büyük tercih sebebi. Hava sıcaklıkları: özellikle Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında artıyor ve yaklaşık 20 derece civarında.

En soğuk aylar ise: Aralık-Ocak-Şubat. Ben bu aylarda, Hollanda’ ya gitmenizi kesinlikle önermiyorum, muhteşem bir soğuk var.

Dışarıda gezmek çok zor. En olumlu aylar: Nisan-Mayıs. Bu aylarda, gerek havanın nispeten ılık olması ve gerekse yağmurların az olması büyük avantaj.

Sonuçta: Hollanda’ya gelirken yaz aylarında bile gelseniz, yanınızda çeşitli türlerden giysiler almanızı öneriyorum. Genellikle kat kat giyinmek en iyi sonucu verir.

Bu şekilde, hava sıcaklığına bağlı olarak vücudunuzun ısısını dengeleyebilirsiniz. Ne zaman giderseniz gidin, yanınızda mutlaka su geçirmez bir yağmurluk ve şemsiye bulundurun.

Kalın bir palto ya da mont, rüzgarın ısıracak denli sert estiği kış mevsimi için ideal. Ilık yaz günlerinde: kısa kollu buluzlar ve tişörtler kullanışlı olabilir.

Rahat ayakkabılar, yılın her zamanı ve her mevsim için zorunlu.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Turizm

TURİZM:

Amsterdam, dünya üzerinde en çok ziyaret edilen 5’ci yerdir. Yıllık: 4.2 milyon turist ülke dışından, bu şehre gelir. Toplam 350 otel ve 45 bin yatak kapasitesi vardır.

TURİZM DANIŞMA BÜROLARI:

Çok az şehir Amsterdam kadar, turistlere yardımcı olacak donanıma sahiptir. Aslında Hollanda’nın genelinde, kapsamlı bir turizm büroları ağı bulunuyor.

Bir kamu kuruluşu olan Vereniging Voor Vreemdelingen-verkeer (Yabancı Trafiği Kurumu), fey-fey-fey olarak okunan: VVV dir. Ayrıca; Dutch Tourist İnformation Office (Hollanda Turist Danışma Bürosu) da ziyaretçilere yardımcı olur.

VVV ile ilgisi olmayan turizm bürolarına ve otel acentelerine dikkat etmelisiniz. Önerdikleri oteller: pahalı, kalitesiz ve bazen de hoş olmayan bölgelerde olabilirler.

Amsterdam’da 3 ve Hollanda’da 450’ye yakın, VVV bürosu vardır. Görevliler: cuzi bir miktar karşılığında: turistik yerler, eğlence, ulaşım, yürüyüş, tur ve etkinlikler hakkında, ayrıntılı bilgiler verir ve döviz bozup: otel, oyun, gösteri, konser ve geziler için adınıza kayıt yaptırabilirler.

VVV kitapçıkları ve haritaları, müze ve gazete bayilerinde bulunuyor. Yolculuğa çıkmadan önce, bilgi edinmek istiyorsanız, NBT nin (Hollanda Turizm Bürosu) bastırdığı broşür ve haritaları kullanabilirsiniz.

PARA:

Diğer Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi, Hollanda’nın para birimi Euro’dur. Yabancı ülkelerin paraları, bankalarda ve döviz bürolarında değiştirilebilir. Bunlar: Central Station, Leidseplain ve diğer alışveriş bölgelerinde yaygındır.

Döviz bürolarının çalışma saatleri, bankalardan daha uzundur. Central Station’da 24 saat açık, bir döviz bürosu var.

Bu işletmelerin camlarında: döviz kurları ve komisyon oranları belirtilmiştir. Belli başlı kredi kartları: otellerde, restoranlarda ve mağazalarda genellikle kabul ediliyor.

Mağazalarda, kredi kartıyla ödemelerde, bir alt sınırlama var. Şunu unutmayın, ki: fiyatları kendi ülke paramıza çevirmek gayet kolay. Doğrudan, iki ile çarpmanız yeter.

DİN:

Hollanda’da: Protestanlık ve Katoliklik başta olmak üzere, Hıristiyanlığın çeşitli mezhepleri yaygındır.

Ancak, son zamanlarda düzenli olarak kiliseye gidenlerin sayısında büyük düşüş yaşanmıştır ve buna bağlı olarak, aralarında Amsterdam’daki belli başlı kiliselerin de bulunduğu pek çok kilisede: artık, ayin düzenlenmemektedir.

Kentte, düzenli olarak ayinlere katılan küçük bir Yahudi topluluğu da varmış. Kent nüfusu barındırdığı çeşitlilik ölçüsünden, farklı din ve tarikatlara inananlar içinde çeşitli olanaklar sunmaktadır.

DİL:

Dünyada, 30 milyon kişinin konuştuğu Flemenkçe, Güney Afrika’daki “Afrikaner” dili ve Belçika’da konuşulan Flamancaya yapısal olarak benzer. Almanca ile ortak yanları vardır ama Flemenkçe’nin grameri daha kolaydır.

Hollandalılar, genellikle çok iyi İngilizce bilirler. Diğer dilleri ise, şöyle böyle konuşabilirler.

GÜVENLİK:

Amsterdam, istatistiki olarak Avrupa’nın en güvenilir şehirlerinden biridir. Ama, yinede yankesicilik ve turistlere yönelik bagajların çalınması gibi suçlar gündeme gelmektedir.

Özellikle, havaalanı transferlerinde, Centraal Station’da ve otelinize giderken; çanta ve valizlerinize sahip olmalısınız. Kalabalık meydanlarda ve özellikle Kırmızı Fener Mahallesinde, eşyalarınıza göz kulak olmalısınız. Gerekli olmayan değerli eşyalarınızı, otelin kasasında bırakabilirsiniz.

Akşam hava karardıktan sonra, iyi aydınlatılmamış, ıssız yerlerden uzak kalmanızda yarar var. Eğer herhangi bir hırsızlık olayı ile karşılaşırsanız, mutlaka hemen polise bildirin.

TUVALETLER:

Kentte bulunan genel tuvaletlerin sayısı sınırlıdır. Mağazalarda ve Manga Plazalardaki tuvaletleri kullanabilirsiniz. Kullanım ücreti, genellikle 50 cent civarındadır. Bar ve kafeler de bu iş için kullanılabilir, ama tuvalete gitmeden önce, bir kahve ya da bira ısmarlamanız beklenir.

BAHŞİŞ:

Bütün bar, restoran ve otel faturalarına, hizmet bedeli dahil ediliyor. Ama yine de servisten memnun olduğunuzun göstergesi olarak, küçük bir miktar bahşiş bırakmak adettendir. Bar ve kafelerde, para üstünü masada bırakmak, alışılmış bir tutumdur. Aşağıdaki miktarlar, isteğinize bağlı olarak değişebilir.

Taksi ücreti: tutarı yuvarlayın. Otelde taşıyıcı: çanta başına, 1 Euro olabilir. Tuvalet görevlisi: 0.5 Euro. Tur rehberi: % 10-15.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Amsterdamlıların Genel Karakterleri

AMSTERDAMLILARIN GENEL KARAKTERLERİ:

Amsterdam kozmopolit bir şehir olduğu için, Amsterdamlılar, birden fazla dil bilirler ve hem de çabuk kaynaşmayı severler.

Çok çalışkan ve gayretlidirler. Onlar da, en az ziyaretçiler kadar: galerileri ve müzeleri gezmekten keyif alırlar. Zaten, bu nedenle, gösterimler için bilet bulmakta zorlanacaksınız. Hafta sonlarında parklarda piknik yapmaya giderler.

Guruplar halinde kent dışına çıkarak, bisiklete binerler. Restoranlar ve kafeleri doldururlar. İnsanlar, biraya gelmekten zevk alırlar. Ünlü “Kahverengi Barlar” koyu sohbetlerin yapıldığı yerlerdir.

Yazları: meydanlara ya da sokak kenarlarına atılan masalar, etrafı seyrederek bir şeyler içenlerle dolup taşar. Bir masada oturduktan sonra, çok geçmeden, kendinizi bir Amsterdamlı ile sohbet ederken bulabilirsiniz.

Birde gençlerde bir alışkanlık var. “Vuurwerk” adında bir nevi patlayıcı. Atom bombasının küçüğü denebilir. Çok feci ses çıkarıyor. Gençler o patlayınca çok seviniyorlarmış. Aslında bir tür havai fişek.

İLK BAKIŞTA GÖZE ÇARPANLAR:

Kuşkusuz, ilk bakışta, tarihi binalar göze çarpıyor. Sevimli çatıları ve pencereleriyle daracık, uzun binalar, ağaçların dizildiği kanalların kenarında yan yana sıralanmıştır. Binalar: 300 yıldır neredeyse, hiç değişmemiş, demir köprüler ve taş döşenmiş yürüyüş yollarıyla birbirine bağlıdır.

Ki, bu yollarda bir zamanlar: Rembrant gibi sanatçılar ile adını Tasmanya’ya vermiş olan Abel Tasman gibi gezginler yürümüş.

AMSTERDAM SOKAKLARI:

Sokak adları ve numaralarıyla belirtilen resmi adres sistemi: 1795 yılından beri kullanılıyormuş. Ondan önce, ticari binaların amacını ve evlerin yerini bildirmek için çatı taşları ve duvar plakaları kullanılıyormuş.

Adreslerde “Red Fox’dan sonraki üçüncü ev” ya da “yazan el işaretinin bittiği” gibi ibarelere rastlanıyormuş. Bu levhalar, o dönemde olduğu gibi, bugün de eski yerlerinde duruyor. Kanal boyunca dolaşırken, binaların cephelerine dikkatli gözle bakmayı ihmal etmeyin.

Unutmayın ki, şehir yürüyerek dolaşılabilecek kadar küçüktür. Kanalların kenarlarındaki sokaklar: tur otobüslerinin giremeyecekleri kadar dardır. Böylece: görülmesi gereken yerleri hızla geçip, gözden kaçıramazsınız.

Yalnızca: siz de kent sakinleri gibi, yumuşak ve rahat ayakkabılar giymelisiniz. Çünkü: kentin taşlık yollarında dolaşmak yorucu oluyor. Bir de, yağmurlu havalara karşı, ayakkabılarınızın su geçirmeyen bir cins olmasına dikkat edin, yoksa tatil sıkıntılı geçer.

Amsterdam’lılar, kendi sorunlarına, herkesi memnun edecek bir takım çözümler bulmuşlar. Toprakta yerleşilecek yeterince yer kalmayınca, kanallarda ve tekne evlerde yaşamaya başlamışlar. Günümüzde, kentin su yollarında, 2500 den fazla tekne ev bulunuyormuş.

CİNSELLİK VE UYUŞTURUCU:

Yakın geçmişe kadar, büyük ölçüde önem verilen iki konu arasında: cinsellik ve uyuşturucu var. Amsterdamlılar, bu konulara pratik çözümler getirmeye ve iki konuda da, bir orta nokta bulmaya çalışmışlar. Buna karşılık, kent, bir fesat yuvası haline gelmemiş.

Bunun yerine: bazı konuları, kontrol edilebilir bir sınırda tutmaya çalışmışlar. Amsterdam’ı ziyaret ederken, bu tür serbestlikler aklınızda bulunmalı.

Ama yine de durum, sizin ya da sizinle beraber olan kişilerin bir zarar göreceği anlamına gelmiyor.

UYUŞTURUCU-MARİHUANA VE KENTTE KABUL EDİLEN MİKTARLAR:

Amsterdam’da; yetkililer, kentteki belli kahve evlerinde, marihuana tüketilmesine izin vermişlerdir. Bu uygulamayla: uyuşturucu tüketiminde, sözde yumuşak kimyasalların sert maddeler ile bağımlılık yaratan uyuşturuculardan ayrılmasını hedeflemektedirler.

Rastlantı sonucu girdiğiniz bir bar ya da kafede; bu tip bir manzarayla karşılaşmayı ummayın. Smokey Joe’s ya da Bad Man Smokey gibi adlar taşıyan bu tür “ Caffe Shop”ları, dış cephelerindeki renkli yazılardan, hatta buram buram tüten kokularından tanıyabilirsiniz.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Gezi Planı

GEZİ PLANI:

Kent merkezi, ilk bakışta, hiçbir plana sahip olmayan, minik cadde ve kanallardan oluşmuş bir labirent gibi görünebilir. Aslında: kentin planı, daha çok örümcek ağının hatlarını andırır. Yapının nasıl olduğunu anlarsanız, çok rahat dolaşırsınız.

Ama: sürekli yürüyeceğiniz için, yanınıza mutlaka rahat bir ayakkabı almanız gerekir. Ayrıca: özellikle kanallar bölgesinde, yerlerde kaldırım taşları ve oyuklar bulunduğundan, mutlaka önünüze bakarak yürüyün.

Elinde fotoğraf makinesi ve video kamerası ile çekim yaparak dolaşanlar; büyük olasılıkla, yere düşüyorlar.

Asıl merkez: Dam Meydanıdır. At nalı şeklindedir ve geniş caddelerden ve dar sokaklardan oluşur. Bu bölge: kanallarla kuşatılmıştır. Büyük çemberler oluşturan bu kanallar ağına: “gracht” denir.

Zamanla genişletilen kanallar ağının içten dışa sıralanışı şöyledir:

1. Heren grancht (Centilmen kanalı)
2. Kaizers grancht (İmparator kanalı)
3. Prinsen grancht (Prenses kanalı)

Kanallar bölgesinde kaybolursanız: kanalların bu dizilişi aklınızda kalsın, yolunuzu bulabilirsiniz. Hatta: baş harflerini unutmasanız yeter: H, K,P (Heren grancht, en içteki kanal)

Küçük caddeler (straats): köprüler ile kanalların üzerinden geçip, merkezden, dışa doğru yayılırlar.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler

Kentte gezinize başlamadan önce: mutlaka bir şehir haritası edinmelisiniz. Rahatlıkla gezebilmeniz için kenti 4 bölüme ayırdım.

Bu bölümleri: Amsterdam’da bulunacağınız bir gün olarak düşündüğümüzde, sanırım bu şehri dört gün de tamamen gezebilirsiniz.

Daha az bir zamanınız varsa veya tercihlerinize göre, gezi planında ayrıntılı olarak belirttiğim yerleri; bir yere yazın ve planı kendiniz de yapabilirsiniz.

Ama şehir merkezinde özellikle: gezmeniz ve görmenizi önereceğim yerler, şunlar:

1. Van Gogh Müzesi.
2. Anne Frank Evi,
3. Rembrant Evi,
4. Rıjk Museum. (Ulusal Sanat Galerisi)
5. Dam Meydanı
6. Jordan,
7. Madam Tussaud Müzesi,
8. Artis Zoo
9. Kanallarda tekne gezintisi.
10. Yel değirmenleri
11. Çiçek pazarı
12. İlginç ve özellikleri olan bir yer olarak, tercih sizin: Wallerjet. Kırmızı Fener Mahallesi (Ziyaretçilerin büyük çoğunluğu, buraya bir den öte, birkaç kez gitmektedirler, ancak elbette çocuklar için pek uygun bir ortam değil, hatırlatırım)

Amsterdam şehrinin yakın çevresinde: gitmenizi önerebileceğim yerler:

1. Volendam
2. Marken
3. Edam,
4. Haarlem ve Keukenhof lale tarlaları.
5. Alkmaar ve peynir pazarı.

Evet, Amsterdam’da iyi tatiller, mutlu geziler.

Hollanda Utrecht

Hollanda Utrecht

Şehir, Hollanda ülkesinin en kalabalık kalbidir ve Hollanda’nın dördüncü büyük şehridir.

Nüfus olarak ise, 2011 yılı sayımlarına göre, 312 bin kişinin yaşadığı görülür.

Ren nehri kıyısındadır. Güzel kanallara ve parklara, canlı restoranlara, ilginç müzelere ve özel tarihi binalara sahiptir.

Kuzey Hollanda’nın en önemli ticaret merkezidir. Aslında Hollanda altın çağına kadar ülkenin en önemli şehriydi ama daha sonra bu önceliğini Amsterdam şehrine kaptırdı.

Ancak şehrin en büyük özelliği, 8’nci yüzyıldan bu yana, Hollanda ülkesinin dini merkezi olmasıdır.

Burada: kafeler ve suya bakan teraslar ve güzel kanallar görülür. Şehir: ortaçağdan kalma iki kanalın (Nieuwegracht ve Oudegracht) kesiştiği yerde kurulmuştur. Evet, burasının tam bir kanal şehri olduğu söylenebilir, öte yandan kanallar içinde bulunan restoranlar da ilgi çekmektedir. Kanalların hemen yanındaki bu restoranlarda: yemek yerken sanırım deniz özlemlerini gideriyorlar.

Şehir: Dom kulesinin çevresinde inşa edilmiştir. Dom kulesi dışında, şehirde antik üniversite de ilgi çeker.

Şehir merkezini yürüyerek keşfedebilirsiniz. İklime gelince: şehirde genellikle yağmurlu, rüzgarlı ve sert bir hava hakimdir. Yani, havası tam anlamıyla dengesizdir.

Şehirde büyük bir üniversitenin varlığı nedeniyle 20-30 yaş aralığında birçok genç nüfus bulunmaktadır.

Şehirde yaşayan insanların hemen hemen tamamı İngilizce konuşabilmektedirler. Zaten şehir bir öğrenci şehri olarak gündeme gelmektedir.

Hollanda Utrecht

ULAŞIM

Şehir, Hollanda ülkesinin tam ortasında bulunmaktadır. Bu nedenle: buradan, ülkenin her yerine trenle gitmek mümkündür. Amsterdam-Ultrecht arasındaki ulaşım ise, trenle yaklaşık 20 dakika sürüyor.
Şehrin tren istasyonu ise, tam bir devasa yapıdır ve özellikle yanındaki alışveriş merkeziyle birleştirilince iyice büyümüştür. Ama, bu büyük tren istasyonunun bir diğer özelliği de: şehirdeki bütün yolların bu tren istasyonuna çıkıyor olmasıdır.

TARİHİ

MS 50 yılında burada bir Roma şehrinin varlığı biliniyor. Roma döneminde Utrech kalesinin adı Traiectum idi. 275 yılında Cermen kabileleri saldırınca Romalılar şehri terk ettiler.

7’nci yüzyıl başlarında misyonerler burada yerleşik Frizyalıları, dinden döndürmek için yola çıktılar. Papa, Frizyalıların lideri Willibrordus’u piskopos ilan etti. 723 yılında yörede yerleşik Frank lideri Maratel, Utrech şehrindeki kaleyi ve çevresindeki toprakları, piskoposların üssü olarak bağışladı. O andan itibaren, Utrech şehri Katolik kilisesi için en etkili iktidar koltuklarından biri oldu.

850 civarında Utrech şehri yörenin en büyük ticaret merkezidir. Utrech doğumu Boeyens, 1522 yılında Papa seçilince, şehir Hıristiyanlığın başkenti haline geldi.

Hollanda Utrecht

EĞLENCE

Burada: eğlence için seks etkinliği arayanlar: su kanalında bulunan botlardaki “Red Light District” denilen yeri tercih edebilirler. Bunun dışında, şehir 24 saat canlı ve hareketlidir. Çünkü: başta da belirttiğim gibi, şehirde 40 bin öğrenci barınıyor. Yani: Hollanda’nın en büyük öğrenci kapasiteli şehri olarak biliniyor.

UYUŞTURUCU

Hollanda’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi, burada da: hafif uyuşturucu sınıfına dahil olan esrar, marihuana gibi uyuşturucu maddeler serbestçe satılıyor. Bunlar:”Koffieshop” denilen kahvehanelerde satılıyor ve içilebiliyor.

Ancak: satılması ve içilmesi serbest olan bu hafif uyuşturucular yanında: satışı ve kullanımı yasak olan diğer bir kısım ağır uyuşturucular da yine aynı mekanlar veya önlerinde satılıyor. Bu yüzden: özellikle gece geç saatlerde uyuşturucu satıcılarına dikkat etmekte yarar vardır.

Hollanda Utrecht

ALIŞVERİŞ

Şehirde, geniş bir mağaza yelpazesi ve butikler bulunmaktadır. Bunun dışında Hollanda’ya özgü: lale, yel değirmeni ve tahta terlikler ve bunların minyatürlerinden satın alabilirsiniz.

YEMEKLER

Şehirde, en tanınmış yiyecek “patates” olarak biliniyor. Kızarmış patatese: Patat ismini veriyorlar. Hollandalılar çarşıya çıktıklarında: patat ve balık yiyorlar. Bir külah patates: 5 Euro dur ve külahlar içinde satılan porsiyonlar doyurucudur.

Hollanda Utrecht

GEZİLECEK YERLER

Hollanda Utrecht

UTRECHT CATHEDRAL VE DOM KULESİ

Eski Roma kalesinin içindeydi. Mevcut bina, daha önceki ve bir yangın sonucu yok olana yapının yerine inşa edilmiştir. İnşaat 1254 yılında başlar ve 200 yıl sürer. Ancak parasızlık nedeniyle, katedral hiçbir zaman tam olarak bitirilememiştir. Hollanda Gotik mimarisinin muhteşem bir örneğidir.

İç mekan son derece sadedir. Çünkü 1580 yılında İkonoklazma sırasında yapının içindeki heykeller yıkılmış ve tüm Roma Katolik unsurları kaldırılmıştır. İç mekanın bu sadeliği, dışarıdaki zarif süslemelerle tezat oluşturur. Katedralin içinde günümüzde birkaç antik mezar ve İmparator Condrat II ve Henry IV mezarları bulunmaktadır.

Dom Kulesi;

Kule, Sen Martin katedralinin bir parçasıdır. 2000 yıl önce Utrech şehrinin kurulduğu noktadadır. 1321-1382 yılları arasında inşa edilmiştir. 14’ncü yüzyılda Avrupa’da inşa edilen en büyük kulelerden biridir.

Utrech şehrindeki kilisenin gücünü göstermek için planlanmıştır. Kule tamamlandığında yani 1382 yılında 109 metre yükseklikteydi. Ancak, 1910 yılında yapılan restorasyon sırasında yükseklik arttırıldı. Bugün kulenin yüksekliği 112 metredir. Hollanda’nın en yüksek kilise kulesidir. 1674 yılında “nef” yıkıldığında, Dom kulesi, bağımsız bir kule olarak kalmıştır.

Evet, kule üzerinde çok daha hafif bir fener bulunan iki kare bloktan oluşmaktadır. Bir çan kulesi olmasının yanı sıra, birinci katta Utrech başpiskoposunun özel bir şapeli vardır. Aynı zamanda gözetleme kulesi olarak da kullanılmıştır.

Alt kare bloğunun ikinci katında ise, kule muhafızları bulunuyor. Günümüzde kulenin tepesine 465 basamakla tırmanmak mümkündü. Asansör yoktur. Kulenin tepesinden açık bir havalı günde, hem Rotterdam hem de Amsterdam şehirlerini görmek mümkündür.

Çanlar

Kulede 32 ton ağırlığında 14 zilden oluşan bir çan vardır. İlk çanlar 1505 yılında yerleştirilmiş, sonra 1982 yılında yeni çanlar eklenmiştir. En büyük çanın ağırlığı 8200 kilodur.

Nef

Katedralin nefi, hiçbir zaman tam olarak bitirilemedi. 1674 yılındaki bir fırtınada, katedralin bu bölümü yok oldu. Ancak kule hasar görmedi. Daha sonra kule ve katedral hiçbir zaman yeniden bağlanamadı. 1836 yılındaki bir fırtınada kulenin üst katı ağır hasar gördü.

Hollanda Utrecht

KANALLAR:

Şehir tamamen kanalize edilmeden önce, Ren nehrinin bir kısmı şehir merkezinden geçiyordu. Şehri bu kadar benzersiz kılan özelliklerin birisi de, iki seviyeli kanalardır.

11 ve 14’ncü yüzyıllardan kalan Oudengracht yani eski kanal ve Nieuvengrach yani yeni kanal; kanalları alt katta 13’ncü yüzyıldan kalma depoların bulunduğu yerlerdir. Su seviyesinde günümüzde restoran ve kafeler bulunuyor.

Eski Kanal

Güneyden kuzeye, tüm şehir merkezi boyunca uzanan kanal, 2 km uzunluğundadır. Eski kanal boyunca uzanan şehrin bu bölgesinde, eskiden tüccarlar tarafından depo ve kiler olarak kullanılan bir çok mahzen vardı. Ancak günümüzde bu binalar: barlar, restoranlar ve mağazalara dönüştürülmüştür.

Eski kanal kıyısında yürüyerek şehrin en güzel ve hareketli bölgelerine ulaşmak mümkündür. Kanalda tekne gezintileri de yapılıyor, üstü camlı bu teknelerde 1 ve 1.5 saatlik turlar düzenleniyor, ücret 15.50 euro.

Hollanda Utrecht

ÜNİVERSİTE

1636 yılında kurulan üniversite, sadece ülkenin en eskilerinden değil, aynı zamanda Avrupa’nın en büyüklerinden biri olarak kabul edilir.

RİETVELD SCHRÖDER EVİ

Burası: mimar Gerrit Rietveld tarafından tasarlanmış ve Truus Schröder-Schrader’e konut olarak kullanılmak üzere yapılmıştır. Yapılış tarihi: 1924 yılıdır. Bu ev: 2000 yılında, UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Evet burası erken modern dönemin bir örneği olarak önem kazanmaktadır. Evin esnek alanlarında, renkler ve çizgiler ile nasıl oynandığını görebilirsiniz. Evi ziyaret etmek isterseniz, rehberli turlara katılabilirsiniz, tur yaklaşık 1 saat sürüyor.

DİCK BRUNA HUİS

Burası, tamamen “Miffy” ve onu yaratan “Dick Bruno”ya adanmıştır. Bu beyaz tavşan hakkındaki hikayeler: 40 farklı dile çevrilerek yayınlanmış ve bu kitaplar, dünya çapında 85 milyondan fazla satılmıştır.

Bunun dışında: müzede, Dick Bruno’nun resimli kitap kapakları, afişler, haritalar ve grafik tasarımlar bulunmaktadır ki, bunların sayısı 120 dir. Evet: ülkemizde pek tanınmasa da, hem çocuklar ve hem de yetişkinler “Miffy” yi seviyorlar.

CATHARİJNECONVENT-VREDE UTRECHT

Burası, şehir merkezinde eski bir ortaçağ manastırıdır. Burada: Hollanda’da, Hıristiyanlığın tarihi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Hıristiyanlığın dünü, bügünü ve geleceği: tarihi eserler ve multimedya ile açıklanmaktadır.
Dünya üzerinde, bu müzeyi ilginç kılan bir diğer özellik: Protestan ve Katolik toplama objelerinin bir çatı altında sergilenmesidir.

Ayrıca: azizlere ait altın ve gümüş heykelleri içeren koleksiyon önem kazanmaktadır. Daimi koleksiyon yanında, müzede, İncil temaları ve birçok geçici farklı koleksiyonlar sergileniyor.

CENTRAL MUSEUM

Şehir merkezindeki bu müze: her insana hitap eden sanat eserleri ve çeşitlilik taşıyan koleksiyona sahiptir. Müzede bulunan koleksiyon içinde öne çıkanlar şunlardır: Miffy yaratıcısı Dick Bruna’nın yaratıcı çalışmaları, Utrech şehrinde yaşamış eski ustaların eserleri, Utrech şehrinin tarihine ait objeler, çağdaş moda, tasarım ve sanat eserleridir.

SPEELKLOK MÜZESİ

Burası: dünyanın en müzikal müzesi olarak bilinir. Buranın daimi koleksiyonunda: müzik kutuları, organ saatler, piyanolar, sokak ve panayır müzik aletleri ve dans müzik aletleri gibi çeşitli müzik aletleri sergilenmektedir.
Müzeyi ziyaret ederseniz, rehberli turlarda: müzenin müzik koleksiyonunu ve özelliklerini görebilirsiniz. Müzede sergilenen objeler arasında: şarkı ve müzik yanı sıra, müzik kutularının işçiliklerine de dikkat etmenizi öneririm.

LEPELENBURG PARKI

Bu park: şehri çevreleyen kanallar boyunca yer almaktadır. İlk zamanlar, burası, şehrin savunma bölgesi olarak görev yapmıştır.

Ancak: geçmiş yüzyıllarda bir eğlence yeri olarak kullanılmıştır. Tamamen çim kaplı olan park alanında, Utrechliler yazın güneşlenmektedirler. Ayrıca: öğrenciler, aileler: yaz günlerinde, burada piknik yapıyorlar. Parkın merkezinde bulunan kırmızı-beyaz bando: bazen müzik yapıyor, Pazar günleri canlı müzik dinleyebilirsiniz.

Hollanda Utrecht

KANALLAR-YUVARLAK S İNGEL UTRECHT

Bu kanallar: 12. yüzyılda şehri savunmak için inşa edilmişlerdir. Kanallar üzerinden şehre giriş bağlantısı: 4 kapı üzerinden olur. Kanallar, ayrıca surlar, duvarlar, kuleler ve kaleler ile güçlendirilmiştir. Evet, bu savunma sistemi: 19. yüzyıla kadar geliştirilerek varlığını sürdürmüştür.

Hollanda Utrecht

19. yüzyılda ise: Jan David Zocher isimli bir mimar: kanalları ve çevresini cazip bir park haline getirdi. Sökülen ağaçlar ve çalılar yerine, İngiliz tarzı peyzaj yapıldı ve Utrecht şehrinin çevresi, tamamen değişti. Evet, yeşil kanallarla çevrili şehirde: rehberli turlara katılarak gezebilirsiniz. Bu turlar, 5 km. uzunluğundaki kanallar boyunca, şehrin en güzel noktalarını gezerek sürüyor.

TRAJECTUM LÜMEN

Burası: ulusal ve uluslar arası sanatçılar tarafından: tarihi şehir merkezi boyunca ışıklandırılan bir yer olarak önem kazanıyor. Ünlü binalar, köprüler ve sokaklar: burada, akşamları muhteşem güzel bir görüntü oluşturuyorlar. Bu hat boyunca yapacağınız bir yürüyüşte: tarihi yerlerin, binalar ve cephelerinin değişik vurgularla ışıklandırılmış halini görebilirsiniz.

Kendiniz yürüyebileceğiniz gibi, rehberli bir yürüyüş turuna da katılabilirsiniz. Bu tur: 10 Euro’dur ve yürüyüşte: Flemenkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca tanıtım yapılmaktadır.

DEMİRYOLU MÜZESİ

Bu müze: 1927 yılında kurulmuştur. Bulunduğu binaya ise, 1954 yılında geçmiştir. 21. yüzyılın sonunda ise, müzede yeni ve modern binalar inşa edilerek yenileme yapıldı. Yani: Maliebaan istasyonu: bekleme salonları ve iki restoranı ile müze olarak tanzim edilmiştir.
Müzede: buharlı lokomotifleri ve Hollanda’da ilk kullanılan treni ziyaret edebilirsiniz. Müze: Salı-Pazar günleri arasında, her gün saat: 19.99-17.00 arasında açıktır.

UTRECHT PAZARLARI

Şehir merkezinde, haftanın her günü: meyve-sebze pazarı, kumaş pazarı ve çiçek pazarı olarak bölümlere ayrılan Pazarlar kuruluyor. Bu pazarların: 400 yıldır kurulu bulunduğu söyleniyor.
Her cumartesi günü, saat: 08.00-13.00 arasında kumaş ve bez pazarı kuruluyor. Çiçek pazarı ise: iki yerde kuruluyor. Janskerkhof’da bulunan büyük çiçek ve bitki pazarı: her Cumartesi günü, saat: 07.00-17.00 arasında kuruluyor.

Aynı zamanda: Old Canal köprüsü ve devamında Baker üzerinde de bir çiçek pazarı kuruluyor. Burada, çiçekler ve buketlerin satıldığı 12 tezgah bulunuyor. Genel Pazar ise: Vredenburg denilen yerde kuruluyor.

Burada: balık, et, sebze-meyve, ekmek, kemer, ceket, aksesuar ve elektronik cihazları bulup satın alabilirsiniz. Ayrıca: ringa balıklı sandviç, taze şeker pekmezi, meyan kökü de tadabilirsiniz. Pazar: her Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri kuruluyor ve özellikle Cumartesi günü çok kalabalık oluyor.

OUDAEN

Bu yapı: 1280 yılında varlıklı bir aile tarafından inşa ettirilmiştir. Taş ev: Dom kulesi inşa edilmeden önce, şehrin en yüksek binası olarak bilinmektedir ve bu özelliği, yaklaşık bir yüzyıldan fazla sürmüştür. 1758 yılında, kale ev: yoksul insanların barınması için Protestan kilisesi tarafından satın alınmıştır.

Günümüzde burayı ziyaret edebilirsiniz. Burada: rehberli bir tura katıldığınızda, tur, içkili bir akşam yemeği ile birleştiriliyor. Bunun dışında, yine bu taş evde: çoğu zaman toplantılar ve düğünler düzenlenir.

UTRECHT KALE

Şehirde, 8 tane kale bulunmaktadır. Özellikle güzel yerde bulunan Ultrcht kaleye ilgi büyüktür. Kale: su hattında bulunmaktadır ve su hattı, savunmanın bir parçasıdır.

UTRECHT SHOP SİNKEL

Burası, Hollanda ülkesinde açılan ilk mağazadır. Eski kanal boyundaki bu mağazayı: Sinkel bölgesinde bulabilirsiniz. Mağaza: 1839 yılında açılmıştır ve aklınıza gelebilecek hemen hemen her şey satılmıştır. Böylece, Hollanda genelinde ünlü olan mağaza: günümüzde görkemli bir kafe ve restoran ve akşamları kulüp olarak kullanılmaktadır.

Dükkanın bulunduğu yapı: 19. yüzyıl başında, İngiltere’de yapılan dört büyük heykelle süslenmiştir ve ülkenin başka bir yerinde böyle bir yapı yoktur. Dükkan hakkında “Anton Sinkel” tarafından bestelenen bir şarkı da bulunuyor.

Hollanda Utrecht AKADEMİ BİNASI

AKADEMİ BİNASI

Katedral meydanında bulunan bu bina: Utrcht Üniversitesinin ünlü ana binasıdır. Bina: törenler, söylevler, mezuniyet, konferanslar, akşam yemekleri ve kültürel etkinlikler için kullanılmaktadır.
Bina: 19.yüzyıl başlarında gotik tarzda inşa edilmiştir. Tavan ve duvarlarda, cephe ve resimlerde zengin süslemeler dikkat çekmektedir. 2010 yılında, Üniversitenin ilk kadın öğrencisinin (Maria van Schurman) onuruna: özel yüksek çan sesi bulunan yeni saat yapıya eklenmiştir.

KASTEEL DE HAAR

Şehir merkezinin yaklaşık yarım saat dışında bulunan kale: Hollanda’nın en büyük kalesidir. Kale: kuleleri, hendekleri, kapıları ile her şeye sahiptir. Buna ek olarak, onun güzel bahçeleri, bir şapel, birçok sanat hazinesi bulunmaktadır.

Kaleyi ziyaret etmek mümkündür. Bir uzman rehber eşliğinde yapacağınız bu ziyarette: inşaat ve iç tasarımın detayları hakkında bilgi alabilirsiniz. Evet burayı ziyaret ederseniz, ortaçağ döneminin yeniden canlandığını görebilirsiniz.

Hollanda Rearmond

Hollanda Rearmond

Hollanda da bir şehir.

Her gün saat 10.00-20.00 arasında açıktır. Hafta sonlarında saat 21.00de kapanıyor.

Bu şehrin en büyük özelliği, oldukça büyük bir Designer Outlet bölgesinin olmasıdır.

Merkez 2001 yılında açılmıştır.

Şu anda burada 200 mağaza bulunmaktadır.

Burada: en sevilen ve bilinen tasarım markaları, en son trendler ve çeşitli şık yemek seçenekleri bulunmaktadır.

Ulaşım:

Eindhoven ve Maastricht şehirlerine araba ile sadece 45 dakika uzaklıktadır. Düsseldorf ve Köln (90 km uzaklıktadır) şehirlerinden de buraya ulaşmak kolaydır.

Otopark:

Burada: otopark sıkıntısı yok, oldukça geniş bir otopark alanı var.

Sadece 5 Euro karşılığında tüm gün otopark kullanılabilir. Kartla veya nakit ödeme mümkündür. İlk 30 dakika ücretsizdir.

İnternet:

Merkez genelinde ücretsiz internet vardır.

Şemsiye:

Nike girişi yanındaki Misafir Hizmetlerinden ücretsiz olarak şemsiye ödünç alabilirsiniz.

Tuvaletler:

Alışveriş merkezi genelinde 5 farklı noktada tuvalet bulunmaktadır.

Hollanda Rearmond

Mağazalar:

Mağazalardan birkaç örnek vermek gerekirse: Adidas, Armani, Asics, Boss, Burbery, Calvin Klein, Columbia, Crocs, Fossil, Gant, Gucci, Guess, Lacoste, Nike gibi,

İnanın adını sayamadığım daha birçok ünlü markanın burada mağazası var.

Tamam, tüm marka mağazalar var ama daha da önemlisi, bu mağazalarda satılan ürünlerin inanılmaz düşük fiyatları.

Tax Free:

Ayrıca: yine buradan yaptığınız alışverişler için, Tax free yani vergi iadesi almak için, burada alışveriş bölgesi içinde bir ofis var.

Bu ofise giderek yaptığınız alışverişlere ait fatura ve tax free formlarını kolayca onaylatabiliyorsunuz.

Ancak Tax Free alabilmek için bazı kurallar var. Bunlar:

1-AB dışında kalıcı olarak ikamet etmek.

2-Satın alma tarihinden itibaren 90 gün içinde AB den ayrılmak.

3-Aynı mağazada aynı gün en az 50 Euro harcamak. (Yani, 50 Euro altındaki alışverişleriniz için vergi iadesi yok.)

Evet, bu durumda, her fatura için mağaza personelinden vergi iadesi formu isteyin, mağaza personeli formun doldurulmasına yardımcı oluyor, ancak bazı mağazalar bu formun doldurulması öncesinde pasaport istiyorlar, yani pasaport yanınızda olmalı.

 

Dönme Dolap:

Roermond şehrini farklı bir perspektiften görmek için yapılmış, biniş ücreti 6.5 Euro.