Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri

Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri

Amsterdam:750.000 kişilik bir nüfusa sahip olmasına rağmen, göz alabildiğine uzanan kırlara çıkmak için, 10 dakikalık bir yolculuk yapmanız yetiyor.

Kentin çevresini dolaşmak ve sevimli kasabaları görmek için, mutlaka arabayla dolaşmak gerekmiyor. Halk otobüslerinin sunduğu kolay ve anlaşılır ve ucuz hizmetten de yararlanın.

Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri

Amsterdam’ın kuzeyinde bulunan küçük kasabalar; hem kent manzarasıyla büyük bir zıtlık yaratıyor ve hem de böylece Kuzey Hollanda’daki tarımın kalbini görmüş olabiliyorsunuz.

Manzara; zaman zaman dar drenaj kanallarıyla bölünerek dümdüz uzanıyor. Arada: otlayan koyunları ve inekleri görebilirsiniz. Hatta, bazen balıkçıllar gibi su kuşlarına rastlamak bile mümkün. Ama: yüz metrede bir, tek katlı, birkaç ambarın yanında, bir çiftlik evi görülüyor.

BROCK İN WATERLAND:

Kentin çevresindeki ilk yerleşim yerlerinden biridir. Sevimli ama biraz eski, ahşap evler, kanallar ve doğal su kaynaklarıyla çevrelenmiş bir yer.

Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri Monnickendam

MONNİCKENDAM:

Biraz daha kuzeyde bulunuyor. 1932 yılında, Afsluitdijk tamamlandıktan sonra, asıl fonksiyonunu kaybeden Zuider Zee üzerindeki büyük balıkçı limanlarından biriymiş.

Bir zamanlar: balıkçıların yaşadığı ahşap barakalar olan sevimli çatılara sahip binalar: ana caddenin iki yanına dizilmiş. Küçük liman, halen balıkçı gemilerine hizmet veriyor.

Bunların pek çoğu, artık özel kişilerce işletiliyormuş, yaz sezonunda gezi tekneleri olarak da kullanılıyorlarmış. Ayrıca, güneşli hafta sonları, denize açılan yelkenli teknelerle dolan özel bir marina da var.

Eski limanın çevresini dolaşarak, geleneksel yaşam biçimine dair izlenimler edinebilirsiniz. Bazı aileler, hala, rıhtım boyunca uzanan küçük “fabrikalar” da, tuttukları yılanbalıklarını işliyorlarmış.

Yazları; kasaba tezgahlarında satışa sunulan günlük balıklardan satın alabilirsiniz. Limanda bulunan balık restoranlarına da gidebilirsiniz.

Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri Merken

MERKEN:

Monnickendam’ın 5 km. ilerisindedir. Bu yol üzerinde: yazları binlerce kuşun barınağı olan açık denize kadar yaklaşabilirsiniz. Yerel balıkçıllar, ördekler ve sutavuklarının yanı sıra, yazları kuzeye göç edip, kış yaklaşırken güneye gelen göçmen kuşları da görebilirsiniz.

Bu dümdüz uzanan yolda, aynı zamanda bisikletle dolaşmak ve yürümek de büyük keyfdir.. Issız bir kayalığa kurulmuş, eski deniz fenerine doğru güzel bir yürüyüş yapılabilir.

Evet, Merken kasabası: Hollanda’daki en sevimli kasabalardan biridir. Burada yaşayan Kalvenci Hollandalılar; gelenekleri yüzyıllarca geriye giden bir tarihe sahip olmakla övünürlermiş.

Bu kapalı toplumun yaşlı üyeleri, gündelik hayatlarında geleneksel Hollanda kıyafetleri giyiyorlar.

Köy; 1957 yılına kadar, dış dünyadan kopuk bir adada bulunuyormuş. Köyü anakaraya bağlayan yolun açılması, köyün sakinlerinin hayatlarını büyük ölçüde değiştirmiş. Merken’de: günümüz ziyaretçileri, memnuniyetle karşılansa da, arabaların, köyün eteklerinde bulunan geniş otoparkta bırakılması tercih ediliyor.

Geleneksel boyalı evler ile son derece sevimli bir limanın bulunduğu köyde dolaşabilirsiniz. Rıhtım boyundaki küçük müzede sergilenen denizcilik ve balıkçılık dünyasına ait koleksiyon görülmeye değer.

Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri Volendam

VOLENDAM:

Amsterdam’ın 40 dakika uzağında. Bunun için, merkez tren istasyonun bulunduğu yerde: otobüs bileti almalısınız. 110 numaralı otobüs bileti: gidiş-dönüş 8 Euro. Giderken: yol üstünde tarlalar, çiftlikler ve birçok köy benzeri mekandan geçeceksiniz.

Bu sayede, başka tip yaşam şartlarını da görmeniz mümkün oluyor. Yolun ortasında: bir peynir fabrikası var. Otobüsten inip, Hollanda peynirlerinin yapılışını izleyebiliyorsunuz.

Ayrıca, orada yaşayan kasaba insanları da çok cana yakın. Merken ve Monnickenden’ım kuzeyinde bulunan bu kasaba; Merken’in Katolik karşıtı. Yani burada yaşayanlar, Protestan.

Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri Volendam

Buradan: hediyelik peynir almayı unutmayın. Evet, Volendam kasabasına vardığınızda: önce marinaya gidin. Sahil tarafında kısa bir tur atarak, şehri tanıyabilirsiniz. Rıhtımda dizilmiş kafeler ve hediyelik eşya mağazaları, turistleri çok etkiliyor.

Birçok hediyelik eşyanın satıldığı mağazalara girip çıkabilirsiniz. Sonunda ise, yorgunluğunuzu bir balıkçı restoranında atabilirsiniz.

Evet: bir balıkçı restoranında ne yenir? Yemekten önce, karides ve şarap olabilir. Harika karidesten sonra: Fried Soles adı verilen ve Volendam’a has, meşhur dilbalığı düşünün. Balık sevmeyenler bile, bu güzel balığın tadına doyamazlar.

Yemek ile birlikte; kişi başına gelen 3-4 çeşit meze, masada oturan herkesin yeterinden fazla doymasını sağlıyor. Evet, bu tür bir yemeğin maliyeti, kişi başı yaklaşık 60 Euro.

Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri Edam

EDAM:

Burası: 1592 tarihli Kaaswaag (peynir tartı evi) ve peynirleriyle ünlü. Edam’daki, en dar ve eski köprü olan Kwalkelbrug adını taşıyan, tek kişilik köprüyü bulmaya çalışın, çok ilginç.

Alışılmadık şekilde döşenmiş olan, kasaba merkezi Damsiuis, 1540 tarihli Captain’s House yani Kaptanın Evinin biraz aşağısında kalıyor.

Kente geri dönmeden önce, güzel bir öğle yemeği yiyebileceğiniz, sevimli restoranları olan kasaba, dünya çapında tanınmasına karşın eski güzelliğini de korumayı başarmış.

Hollanda Amsterdam Günübirlik çevre gezileri St Bavokerk kilisesi

ST. BAVOKERK KİLİSESİ:

Muhteşem bir Gotik başyapıt olan St. Bavokerk kilisesi; 1735 yılında kurulan Avrupa’nın en güzel orglarından birine sahip. Yazları, Perşembe günleri öğleden sonra, kilisedeki resitallerde kullanılan orgun, bizzat Mozart ve Handel tarafından çalındığı söyleniyor.

Kiliseden çıktıktan sonra: Lepel straat’ı geçince; seksen yaşlarında bile resim yapan, kasabanın ünlü evladına adanmış “Frans Hals Museum” var. (Giriş ücretli) 1913 yılında açılan müze: 1603 yılından kalma Viesshall (et pazarı) ile kasabanın ileri gelenlerinin binasının bulunduğu yere açılmış.

Spaarne Nehri kıyısında, 1778 yılında, ipek tüccarı Pieter Teyler van der Hulst tarafından kurulan “Teylers Museum” bulunuyor. Buraya da giriş ücretli. Müzede sergilenenlerin, Hollanda’nın en eski halk koleksiyonu olduğu düşünülüyormuş.

Mirasçısı olmayan Teyler, kazandığı serveti sanat ve bilimin ilerletilmesi için, ülkesine hediye etmiş. Müzede: diğer el yapımı ürünler ile birlikte, ilgi çekici bir bilimsel araçlar koleksiyonu da sergileniyor.

Ayrıca: minerallerden, fosillere, madalyalardan sikkelere kadar uzanan koleksiyon, görülmeye değer.

Her yıl: Nisan ortalarından Mayıs sonuna kadar; Haarlem ile Amsterdam arasında, göz alabildiğine uzanan tarlalar; gökkuşağının renklerine bürünüyor.

Ünlü Hollanda laleleri, binlerce ziyaretçiyi büyüleyerek kendisine çekiyor.

Lille Kasabası yakınlarında “Keukenhof Bahçeleri” var. 28 hektarlık bir alana yayılan çiçek bahçeleri, kapılarını halka açıyor.

Çiğdem, sümbül ve nergis çiçekleri ve yalnızca hayallerinizde görebileceğiniz renkli laleler yan yanalar. Yer yer sevimli yel değirmenlerini de görebiliyorsunuz.

Burada: lale soğanı, çiçekler ve diğer Hollanda’ya özgü hediyelik eşyaların satıldığı bir mağazada bulunuyor.

Hemen yakınlarında bulunan; Legmeerdijk’teki “Bloemenveiling” yani “çiçek müzayedesi” ne de gidebilirsiniz.

Burada ; her gün açık arttırmayla satılan binlerce çiçek, birkaç saat içinde, dünyanın dört bir yanına dağıtılıyormuş.

Müzayedeyi izlemek çok keyifli, çünkü çiçekler alıcıların rahatça görebilmesi için, mini bir trenle müzayede salonuna getiriliyor.

Duvardaki büyük bir elektronik tabelada, açık arttırma oranları gösteriliyor. Bütün bunlar; birkaç dakikada bir tekrarlanıyor. Müzayede salonunun devasa boyutları var, izleyicilerin yürüyüş yolunun uzunluğu: 1.6 km.

Hollanda Amsterdam Kırmızı Fener Mahallesi

Hollanda Amsterdam Kırmızı Fener Mahallesi Wallerjet

Wallerjet.

Küçük duvarlar. Kırmızı Fener Mahallesi. Evet: burası, Amsterdam’da bulunan, dünyaca ünlü bir genelev. Yani: bir seks mekanı.

Şehrin tam merkezinde. Herhangi bir kapı, polis gibi önlem olmadığından, şehri gezerken, birden kendinizi, yakınlarınız ile birlikte burada bulabiliyorsunuz.

Camlı vitrinlerde dans eden veya bekleyen veya müşterilerinin ilgisini çekmeye çalışan, yarı çıplak kadınlar.

Hollanda Amsterdam Kırmızı Fener Mahallesi Coffeshop

Evet: aslında, Amsterdam Belediyesinin genelevler ile ilgili simgesi:

Kırmızı bir kalkan üzerinde, üst üste üç tane; beyaz çarpı işareti. O çarpılar: size kırmızı noktalı bölgenin ışıklarını çağrıştırsın. Yanınızda çocuklarınız ile, Amsterdam’a giderseniz de, bu işaretin olduğu yerlerden çocukları uzak tutmakta yarar var.

Hollanda Amsterdam Kırmızı Fener Mahallesi

Burası: Amsterdam’ın merkezinde, birkaç yan yana dar sokaktan oluşan bir bölge. Bazı kapılarda: üst üste üç kırmızı ışığın bulunduğu işaretler var.

Eskiden, ülkemizdeki televizyonlarda; gece yarısından sonra gösterilen; kırmızı noktalı filimler vardı ya, benzer bir mantıkla kapıları işaretlenmişler.

Ama girişinden geçerken, sokağın kırmızı noktalı bölge olduğunu anlamak mümkün değil.

Çünkü: biraz önce de söylediğin gibi, bu bölgenin önünde polisler filan yok, ışıklar da çok uzaklardan seçilemiyor, sanki normal bir sokak.

Sokakların iki yanını kaplayan, küçük vitrinlerin arkasında duran yarı çıplak kadınların arasında yürüyen, yüzlerce turist var.

Bu turistler: arada bir, buradaki barlara ve coffe shoplara giriyorlar. Siz de yorulunca, buradaki coffe shoplarda veya barlarda yorgunluk atabilirsiniz.

Yalnız:

Söylenenlere göre, burada erkek olup ta, daha sonra kadın olmayı seçmiş olanları görmek de mümkünmüş.

Malum: Hollanda, ülke çapında bu konudaki özgürlüklerin yoğun olarak uygulandığı bir ülke. Eşcinsel yaşam ve eşcinsel evlilikler, gayet normal sayılıyor.

Burada da, vitrinlerdeki ışık kırmızı ise içerideki bayan, mavi ise transeksüel imiş. Böylece: ışık renklerine göre vitrinlere bakabilirsiniz.

Hollanda Amsterdam Kırmızı Fener Mahallesi Sexmuseum

Perdeleri kapalı gördüğünüz pencereler, müşterilerini bulmuş olanlar. Sokaklar boyunca uzanan genelevler sıralarında: sanki kumsalda geziniyormuş gibi gezebiliyorsunuz.

Evet; genelevlerin bulunduğu bu sokaklarda, turist gibi geziyorsunuz. Tur ile gitti iseniz: bir de düşünün ki, rehber eşliğinde genelev gezisi.

Hollanda Amsterdam Kırmızı Fener Mahallesi

Biraz önce burada çok miktarda:

Coffe shop bulunduğunu da söylemiştim. Ama, bunlar değişik mekanlar. Şöyle ki: bu mekanlar, yasal olarak uyuşturucunun satıldığı yerlerdir. Bu ülkede: serbest esrar satışı; çılgın şehir Amsterdam kavramı altında sunuluyormuş.

Bence, bu konu tartışmaya açık, yani kabullenmek zor. Bu caffe shoplarda, küçük miktarlarda: Hint keneviri satılıyor ve bu resmi izinli.

Ayrıca: bu satış, devlet tarafından vergilendiriliyormuş. Sözüm ona, 18 yaşından küçüklere, hint keneviri satılmıyormuş, caffe shopları anladım da, sokak satıcılarının buna uymadıkları kesin.

Neyse, coffe shoplarda, yetişkinlere satılabilecek miktar, resmen: 5 gr. İmiş. Alışkanlık yaratan, eroin tarzı maddelerin satılması ise kesinlikle yasakmış.

Yine, sokak satıcıları aklıma geldi, ya bunların denetimi, gördüğüm kadarı ile, tam bir denetim yok gibi.

Hollanda Amsterdam Kırmızı Fener Mahallesi Esrar

Bunun yanında: Amsterdam’da bol miktarda sokak satıcısı da var. Yani: yolda yürürken, yanınıza biri yaklaşıp; uyuşturucu isteyip istemediğinizi sorabiliyor. Olumlu cevap verdiğinizde, mutlaka size hemen orada satış yapacak.

Ayrıca: Amsterdam’da, yediğiniz yemeklere ve keklere bile dikkat etmenizde yarar olduğu konusunda söylentiler duydum. Şöyle ki, özellikle, keklere, hafif miktarda uyuşturucu katılıyormuş.

Çünkü: şehre gelen müptelalar, bunu istiyorlarmış. Hatta; alışveriş bölümünde söz ettiğim gibi; turistlere yönelik, içinde light uyuşturucu bulunan ürünler (sakız gibi) bile satılıyormuş.

Bu bölgede, tuhaf olan bir şey daha var. Tuhaflık: burada bir kısım hostel olması. Bu kadar çok coffeshop ve gece hayatı olan yerde, hostelin olması, üstelik Hıristiyan bir Hostel’in olması.

Çünkü: bu coffeshoplarda daha önce söylediğim gibi: bir tür uyuşturucu olan otlar içiliyor. Ancak: bu hostelde, sigara ve içki içmek yasak ve yine her gece bu hostelde İncil okunarak, dileyenlerin katılımı ile dua yapılıyor.

Son olarak: burada, resim çekmek ve kamera ile görüntü alınmasından pek hoşlanmıyorlar. Elinizde cep telefonu bile bulundurmayın. Aksi halde, vitrinlerde bulunan kadınlar, olağanüstü tepki gösteriyorlar ve sokakta bulunan serseriler, hemen yanınıza gelip kamera veya cep telefonunuzu almaya yelteniyorlar, sonuçta burası pek de öyle emniyetin bulunduğu bir yer değil, bu yüzden kesinlikle çekim yapmayın.

Özellikle: gece sakın resim veya video çekmeye kalkmayın.

Sonuçta; Amsterdam’ı ziyaret eden, her turist burayı da ziyaret ediyor. Hatta, insanlar burada kaldıkları süre boyunca, burayı birkaç kez ziyaret ediyorlar.

Ama: özellikle akşamları, neon ışıklarının yanması ile, görüntü daha bir güzel hale geliyor. Tercihinize göre, ziyaret edebilirsiniz. Sonuçta Amsterdam şehri, burası yani Kırmızı Fener Mahallesi ve uyuşturucunun serbestçe kullanıldığı kafeleriyle öne çıkan bir şehir. Ama yukarıda söz ettiğim gibi, çekim yapmazsanız kimse bir şey demez, bu arada yanınıza sık sık gelip uyuşturucu isteyip istemediğinizi soran serseriler de olacaktır, bunlar ağır uyuşturucu satanlar, çünkü kafelerde sadece hafif uyuşturucular var. Ağır uyuşturucular, elbette burada da yasal değil.

Hollanda Amsterdam Kanallar

Hollanda Amsterdam Kanallar yapısı ve kıyılarında yürüyerek gezinti

KANALLARIN YAPISI VE KIYILARINDA YÜRÜYEREK GEZİNTİ

O kadar çok ve güzel kanallar var ki, Kuzeyin Venedik’i de deniliyor, bu şehre. Kanal halkası: birbirinin etrafına dizilmiş, dört kanaldan oluşmakta. Bir zamanlar, ortaçağ kentinin dış duvarları olan Singel ile Amsterdam’ın “Altın Çağ” ın da inşa edilen Herengracht, Kaizergracht ve Prinsengracht Kanalları, Grachtengordal olarak bilinen kuşağı ya da halkaları oluşturur.

Kentin batısında ve doğusunda birbirine paralel olarak uzanır.

Hollanda Amsterdam Kanallar

Kanal kıyısında dolaşırken; neredeyse bütün binaların dimdik yükselmediğini göreceksiniz. Aslına bakarsanız, bazıları gerçekten de emniyetsiz açılara sahipler. Binaların battığını düşünerek, onların eğildiklerini sanmayın.

Bu şekilde, kanala doğru eğik olacak şekilde inşa edilen evlerde, çatılardaki vinçle eşya taşınırken, eşyaların duvarlara hasar vermesi önlenmeye çalışılmış.

Ne yazık ki, bazı binalar çok fazla eğilmiş ve 1565 yılında çıkarılan bir yasa ile, eğilme oranı 1;25 olarak belirtilmiş.

Sonuç olarak: bu şehirde: yaklaşık 16 kanal ve 1200 köprü bulunuyor.

Hollanda Amsterdam Kanallar boyunca dolaşırken dikkat edilmesi gereken yerler

Kanal boyunca dolaşırken, dikkat etmeniz gereken yerler şunlar

Hollanda Amsterdam Kanallar Singel Gracht

SİNGEL GRACHT

7 numaralı ev: şehirdeki en dar evdir.
295 numaralı ev: Hala, bir genelev olarak kullanılmaktadır. Yalnızca kapısının üzerindeki kocaman lamba, evin gizini ortaya çıkarıyor.

Oude Lelie straat kavşağındaki köprünün yanında inşa edilmiş bir cezaevi var. Demir parmaklıklı pencereleri dikkati çekiyor.

Hollanda Amsterdam Kanallar Heren Gracht

HEREN GRACHT

366 numaralı ev: 1662 yılından kalma iki ev, günümüzde, ilk baskı İncillerin ve arkeolojik buluntuların sergilendiği “Bijbels Museum”dur.

479 numaralı ev: 19 kere, Amsterdam Burgomaster’ı yani Belediye Başkanı olan Jan Corver için, 1665 yılında inşa edilmiştir.

502 numaralı ev: hala, Amsterdam Burgomaster’ının (Belediye Başkanı) resmi ikametgahıdır.
507 numaralı ev: 1696 yılında, Burgomaster Jacob Boreel yeni vergilen koyduğunda, isyanlara ve ayaklanmalara sahne olmuştur.

Hollanda Amsterdam Kanallar Kaizers Gracht

KAİZERS GRACHT

Kutsal Roma-Germen İmparatoru I. Maximilian’ın adını taşıyor.

123 numaralı ev: Burada yakalanıp, idam edilen altı hırsızı temsil eden büst nedeniyle, Altı Kafa Evi olarak biliniyor.

137 numaralı ev: Arkadaşlarından birinin evi olan bu binada, Rus Çarı Büyük Petro kalmıştır.

345.A. numaralı ev: İki büyük komşusu, tarafından sıkıştırılmış gibi görünen dar evi, bulmaya çalışın, görmelisiniz.

353, 354 ve 357 numaralı evler: 18’nci yüzyılın başından kalma çatılarıyla dikkati çekiyor.
385 numaralı ev: Sanatçı Jacob de Wit, 1754 yılındaki ölümüne kadar, burada yaşamış.

Hollanda Amsterdam Kanallar gündüz tekne gezintisi

KANALLARDA GÜNDÜZ TEKNE GEZİSİ

Kanallarda, tekne gezintisi yapabilirsiniz. Bu tekne turu ile, Amsterdam’ı en iyi şekilde görebilir, kentin güzelliklerinin tadını çıkarabilirsiniz.

Kanal gezisi için, Hollanda İnternational firmasından, bir saatlik tekne turunu seçebilirsiniz. Bu tur: yaklaşık 10 Euro civarında ve gerçekten mükemmel.

Birçok farklı kanalın içenden geçerek, kanallar hakkında bilgi veren bu güzel tur, hem tarihi hem de belli bir miktarda romantizmi aynı anda yaşatıyor.

Bu turda ayrıca: kanal evlerini göreceksiniz. Kanal evlerinde su-elektrik gibi günlük yaşantıya ait bütün ihtiyaçların karşılanabildiği ekipmanlar var.

Elbette, ilginç olanı, suyun üzerinde süregelen bu yaşamın nasıl olduğu. Suyun üzerinde uyumak, sınırları aşan şehre yakışan bir seçim olsa gerek.

Yalnız bu evleri, ufak bir sandal olarak düşünmeyin. Fiyatları oldukça uçuk rakamlarda olan bu evlerde kalmak, bir ihtiyaç değil, özel bir lüks halini almış.

Bu arada: kanallarda gezinti için, güzergahını kendiniz belirleyebileceğiniz, su taksilerini de kullanabilirsiniz. Ancak; elbette fiyatları yüksek, yaklaşık 60 Euro civarında.

Hollanda Amsterdam Kanallar gece tekne gezintisi

KANALLARDA, GECE TEKNE GEZİNTİSİ

Amsterdam’ın harika ve romantik bir gecesini yaşamak için; kanal boyunca yapılan akşam yemekli gece turlarına katılabilirsiniz. Pek çok köprü ve tarihi bina, geceleri aydınlatılıyor ve böylece kente büyülü bir hava hakim oluyor.

Rederij Lovers firmasının farklı büyüklükteki tekneleriyle, yalnızca şarap ve peynir sunulan gezilere ya da akşam yemekli turlara katılabilirsiniz.

Hollanda Amsterdam Kanallar
Hollanda Amsterdam Kanallar