Arnavutluk İşkodra

Arnavutluk İşkodra

Avrupa’nın ve Arnavutluk Cumhuriyetinin en eski şehirlerinden birisidir. Günümüzde, Arnavutluk ülkesinin en büyük 5’nci şehridir. Aynı zamanda, ülkenin kuzey kesiminin önemli sanayi ve kültür merkezidir.

Tiran ile karşılaştırıldığında, İşkodra çok daha samimi bir kasaba havasındadır. Tarihi doku halen korunmaktadır, sayısız tescilli tarihi binaların yanı sıra, onlarca cami, müze ve kilise bulunur. Şehir, biraz Anadolu’yu andırır. Akşamları oldukça canlıdır.

Özellikle eski Belediye binasının önündeki cadde çok hareketlidir. Burada, Türk tekstil mağazaları da bulunuyor. Yolun kıyısında, kafeler çoğunluktadır. Tarihi dokusu, dar sokakları, eski evleriyle şehir, Arnavutluk’a gelen turistlerin gözdesidir.

Arnavutluk İşkodra

Tarihçe

Şehir, 1467 yılında Osmanlı hakimiyetine girer. Fatih Sultan Mehmet döneminde, Rumeli Beylerbeyi Mahmut Paşa tarafından şehir fetih edilir.  1468 yılında Türk egemenliğinin kurulmasıyla da Rumeli Beylerbeyine bağlı bir sancak haline gelir.

Bugünkü karakteristik dokusunu da o dönemde alır. Osmanlı döneminde, ticaret ve el sanatları yönünden oldukça gelişmiş bir şehirdi. Bu dönemde bir Osmanlı paşası tarafından yönetilen şehir: bölgenin merkeziydi.

1913 yılında Karadağlılar, şehri işgal etti. I. Dünya savaşı sırasında ise, sık sık el değiştirdi. II. Dünya savaşının ardından, Komünist yönetim, İşkodra’daki tarihi eserlerin bir çoğunun yok olmasına sebep oldu. 1979 yılında büyük bir depremle, şehir oldukça zarar gördü. Daha sonra yeniden inşa edildi.

Arnavutluk İşkodra

Para

Burada Arnavutluk’un resmi para birimi olan “Lek” kullanılıyor. Euro yaygın olarak kabul ediliyor.

1 Euro: 137 Lekdir. 1 dolar: 121 Lekdir.

Arnavutluk İşkodra

 

GEZİLECEK YERLER

Meydan

Meydan adlı sokak, Osmanlı döneminde burası İşkodra pazarı olarak bilinirdi. Osmanlı dönemi evleriyle çevrilidir. Meydanda: Balkan savaşında İşkodra’daki Türk birliklerine komuta eden Hasan Rıza Paşanın anıtı görülür.

Arnavutluk İşkodra Hasan Rıza Paşa Anıtı
Arnavutluk İşkodra Hasan Rıza Paşa Anıtı
Arnavutluk İşkodra Hasan Rıza Paşa Anıtı

 

Hasan Rıza Paşa Anıtı

İşkodra şehrine ulaştığınızda, tur ile buraya geldiyseniz, büyük olasılıkla sadece Hasan Rıza Paşa anıtını göreceksiniz. Zaman darlığı bahane edilerek, İşkodra şehrinde başka bir yer göremeyeceksiniz. Yine de ben müstakil gidenler için İşkodra kalesi ve İşkodra gölü hakkında kısa bilgiler vereceğim.

Hasan Rıza Paşa: 1912-1913 yılları arasında yaşanan Balkan savaşı sırasında, İşkodra’yı savunmuş, Osmanlı paşasıdır. Aslen Kastamonu’nun Tosya ilçesinden olan Paşa, Bağdat ve Kastamonu valilikleri yapmış olan Namık Paşa’nın oğludur.

1911 yılında, İşkodra Fırka Komutanlığına atanmış, 1912 yılında İşkodra valisi olmuştur. Aynı yıl başlayan Balkan savaşında, neredeyse tüm Rumeli’nin elden çıkmasına rağmen, Karadağ ve Sırbistan saldırıları karşısında İşkodra bölgesini can siperane savunmuştur.

Uzun süreli bu savunmanın ardından, şehir elden çıkmış, Hasan Rıza Paşa, 30 Ocak 1913 günü akşamı, bir suikast sonucu şehit edilmiştir. İşkodralılar, ertesi günü, Paşa’nın cenazesine topluca katılarak kendisine duydukları saygıyı göstermişlerdir.

Mezar 1996 yılında restore edilmiş, anıt ise 2006 yılı Nisan ayında, İşkodra Belediyesi tarafından yaptırılmıştır.

Hasan Rıza Paşa anıtı, şehrin hemen merkezindedir. Belediye binasının yanındaki yolun hemen başındaki anıt: Türk ve Arnavut bayraklarıyla görülüyor. Bu anıt: Arnavutluk İşkodra şehrinde, ordularımızın komutanı Hasan Rıza Paşa’ya olan saygı nedeniyle yapılmıştır.

Yani: kendisi İşkodra müdafii olarak bir kahraman olarak kayıtlara geçmiştir. Çünkü Osmanlı, bu paşa sayesinde, burada uzun süre kalabilmiştir, yoksa şehir 15’nci yüzyılda Osmanlı egemenliğinden çıkacakmış. Anıtta: biraz önce de söylediğim gibi, hem Türk ve hem de Arnavut bayrakları dalgalanmaktadır.

 

Eski Rozafa kalesi

Antik çağda inşa edildiği düşünülen bu anıtsal yapı, günümüze kadar Roma ve Osmanlı dönemleri boyunca varlığını sürdürmüştür. Rozafa efsanesi, Arnavutluk ülkesinin ana sembollerinden birini temsil eder.

Bu efsaneye göre: kalenin inşaatı, tanrılar tarafından lanetlenmiştir. Kale duvarlarının ayakta durması için, tanrılar, duvarlarda yaşayan bir aileden bir fedakarlık yani bir kurban isterler.

Ailenin en büyük erkek çocuğun aldatıcı taktikleriyle, tanrılar tarafından istenen kurban: haksız olarak, ailenin en genç gelini olan “Rozafa” seçilir. Rozafa, tanrılara kurban edilir, ancak kalenin duvarlarına gömülmeden önce, vücudunun yarısının açıkta bırakılmasını, böylece bebeğini beslemeye devam edebileceğini söyler.

Daha fazla ayrıntıya girmiyorum. Ancak: kaleyi ziyaret ederseniz, Rozafa’nın güzel bir heykelini, kalenin ana girişinde, duvarın içine oyulmuş olarak görebilirsiniz.

Kalenin üç ana avlusu vardır. Ana girişten girildiğinde, bir bahçe görülür. Bu bahçede, kalenin ilk yapıldığı dönem, yani İlirya dönemine ait bir duvar görülür. İlk avlu boyunca, ortaçağdan kalma sarnıçlar görülür. Ayrıca, günümüzde bir cami olan, Aziz Stephen kilisesi kalıntıları görülür.

1865 yılında terk edilen bu kilise-cami kalıntısı, tarihin izlerini simgeler. Kalenin üçüncü ve son avlusu: Venedik hükümdarlarının ikametgahı olan ve “Capitol” olarak bilinen, üç katlı bir Venedik binasıdır.

 

Aziz Stefan kilisesi

1479 yılında Osmanlılar İşkodra şehrini fetih ettikten sonra, camiye dönüştürülmüştür. Cami, Fatih Sultan Mehmet camisi adıyla bilinir. Ancak 1967 yılında Enver Hocanın Komünist yönetimi, camiyi yıktırır.

Ebubekir camii

1990 yılında inşa edilmiştir. Çifte minaresiyle dikkat çeken yapı, eski Osmanlı camisinin bulunduğu yere yapılmıştır.

 

Shkodra Gölü

İşkodra gölü, Ohri gölünün yaklaşık iki katı büyüklüktedir. Kışın yağan yağmurların eriyiklerine göre, çok büyük olabilmektedir. Gölün en büyük özelliği: rakımının deniz seviyesinden 7 metre daha aşağıda olmasıdır.

Dolayısıyla, birçok nehrin beslediği ve yer altı su kaynakları bulunan göl: devasa bir alanı kapsamaktadır. Hatta, gölün büyüklüğü Arnavutluk’tan ziyade Karadağ’dan görülür. Çünkü göl, Arnavutluk ve Karadağ arasındadır. Yani, Arnavutluk ülkesinin güneyinde Ohri gölü, kuzeyinde ise İşkodra gölü vardır.