Bankok Rose Garden (Gül Bahçesi)

Rose Garden, diğer ismiyle Gül Bahçesi: çiçek ve yeşilliğin fışkırdığı bir yerdir.

Bu fuar alanını: göller ve havuzlar süsler. Kocaman bu araziyi, zengin bir adam, iki oğluna miras bırakmıştır. İki çocuk, bahçeye gereği gibi bakamayınca, devlet bahçeye el koymuş ve burayı turistik bir mekana dönüştürmüştür.

Tropikal Bahçe

Tropikal bahçe Bankok şehir merkezine 32 km uzaklıktadır.

Burada özellikle Thai orkideleri ve gülleri görmelisiniz. Ayrıca, yine buraya özgü minyatür ağaçlar yani bonzailer görülmelidir. Bahçede çok sayıda Orkide de vardır. Bütün bunlar nadir bulunan bitkilerdir, ama burada her bitkinin her türlü renkli çiçeğinin yetiştirildiğini göreceksiniz. Ayrıca yetiştirilme tarzları da ilginçtir. Orkidelerin kökleri, toprakta değil, daha değişik bir maddeye yerleştiriliyor ve bitki burada büyüyor. Kökleri görebiliyorsunuz. Çoğu zaman içinde bitki yetiştirilen saksı yüksekçe bir yerde, bir ipe asılıyor ve böyle muhafaza ediliyor.

Evet sonuç olarak bakımlı bir bahçedir. Bahçede bulunan restoranda açık büfe öğlen yemeği yenilebiliyor. Yemek fiyatları makul bence menüyü bir inceleyiniz.

Tai Dövüş Sanatları Gösterisi

Ziyaretçiler, Rose Garden (Gül Bahçesi) bölümünde, büyük bir çadırdan oluşturulan gösteri merkezine alınıyorlar. Çadır diyorum ama çadır klimalı, koltuklu ve oldukça konforlu bir gösteri merkezi haline getirilmiştir. Çadır yaklaşık 1000 seyirci kapasitelidir.

Çadırda: tiyatro sahnesinde kısa kısa piyeslerden oluşan Tayland kültür gösterileri sergileniyor. Bunlar: Thai kültürel dansları, Thai boksu, kılıç dövüşleri, halk dansları, bir düğün merasimi gösterisidir.

Gösterinin sonunda: gösteriye katılan dansçılar tarafından, topluca sahnede ülke bayrakları açılıyor, bu bayraklar arasında Türk bayrağımızda bulunuyor, bu şov gösteriye ayrı bir anlam katıyor.

Gösteriler her gün saat: 15.00’de başlıyor.

Filler

Çadır gösterisinden sonra, rap müziği eşliğinde dans eden fillerin bulunduğu bölüme geliyoruz. Filler, kocaman gövdeleriyle dans ediyorlar. Kütük üzerinde yürüyorlar, görevliler yere yattığında, onlara zarar vermeden üstlerinden adım adım geçiyorlar. Gerçekten ilginç ve güzel bir şov. Bu arada, fillerin insanların üzerinden geçmesi, Tayland kültüründe “Şans” demekmiş.

Fillerin bu gösterisinin sonunda: küçük bir ücret karşılığında, fillerin üzerine binme şansı var. Fillerin üzerinde 2 kişinin düşmeden güvenle oturabileceği sepetler var, fil bir parkura yaklaşıyor, ziyaretçiler balkon gibi bir yerden, filin üstündeki bu sepete binip oturuyorlar. Sonra, fil, görevlisi eşliğinde, ağaçlık bir alanda, kısa bir tur yapıyor ve yine aynı biniş noktasında ziyaretçiler fil üstünden indiriliyor.

Evet, bu filler gerçekten uysal, bunun en büyük sebebi ise, yapı olarak Asya fillerinin, Afrika fillerine nazaran daha uysal ve eğitilmeye müsait olmalarıymış.

Sampran (Timsah Çiftliği)

Sampran timsahlar

Bankok şehrine 25 km. uzaklıkta, bir gününüzü rahatlıkla geçirebileceğiniz, dünyanın en büyük timsah çiftliği olan Sampran a mutlaka gidiniz.

Burada, heyecan verici gösteriler, egzotik hayvanlar bulunan yürüyüş yolu ve tahta köprü üzerinde, kendi elleriniz ile besleyebileceğiniz timsahlar var.

Buraya girdiğinizde, sizi milyonlarca yıllık, taşlaşmış ağaç kalıntıları karşılıyor.

Sampran timsah gösterileri

Timsah Gösterileri:

Timsah gösterileri, üstü kapalı, yanları açık ve tribün şeklinde oturma yerleri olan bir alanda yapılıyor. Ortada, kenarları yüksek duvarlarla çevrili bir platform var, bunun içinde ise, tam ortada yine beton zemin, bunun kenarlarında ise, muhtemelen 50 cm. yüksekliğinde, daire şeklinde su birikintisi bulunuyor.

Bu bölüme girdiğinizde, yüksek volümlü bir müzik, orta bölümde bir kısmının ağzı açık durumda ve hareketsiz, irili-ufaklı birçok timsah görüyorsunuz. Bir süre sonra, başlarında kırmızı bandanaları olan Taylandlı gençler bu orta bölüme tek tek geliyorlar.

Öğrendiğime göre, hayatları pahasına bu gösterileri sergileyen gençler, günlük 2 dolar ücret alıyorlarmış.

Ortaya gelen genç: bir süre kendi dilinde, dua benzeri bir şeyler mırıldanıyor ve sonra yine yüksek volümlü müzik eşliğinde, timsahlarla oynaşmaya başlıyor.

Timsahların kuyruklarından tutup, bir oraya bir buraya sürüklüyor. Sonra timsahı kucağına alıyor, platform üzerinde başlıyor gezinmeye. Ardından en heyecanlı gösteri zamanı: timsahın açık duran ağzına kağıt para atıyor ve sonra elini ağzından içeriye sokarak attığı kağıt parayı geri alıyor.

Sonra finalde en heyecanlı gösteri: timsahın açık duran ağzına: platform üzerinde bir süre kayarak geliyor ve ağzına kafasını sokuyor ve geri çekiyor.

Gerçekten muhteşem ve inanılmaz bu görüntüler, tüm ziyaretçiler fotoğraf ve video çekiyorlar.

Şöyle söylemek mümkün, gösteri arasında, şovmen genç sahnede yokken, beton blok üzerinde duran timsahlardan birisi ağzını açtı ve kapattı, inanın bu ses uzaklardan duyulacak kadar ürkütücüydü. Yani o çene kapanırsa, şov yapan gençlerin kurtulma şansı yok. Zaten bu durum gösterinin çekici olmasının baş sebebi.

Ancak gösteride bir ayrıntı dikkatimi çekti. Gösteri yapan gençlerin elinde sürekli olarak bir karış uzunluğunda, bir sopa bulunuyor. Bu sopa ile, timsahın açık ağzının içinde, sanırım belli noktalara temas ediyorlar ve ağzının kapanmasını önlüyorlar. Bu bir tahmin, bir varsayım. Ancak gösteriyi gözlerinize inanamayarak izleyeceksiniz, oldukça tehlikeli ve dünyanın başka bir yerinde izleme şansı yok.

Son bir not: yine öğrendiğime göre, her yıl bir veya birkaç genç, bu gösterilere hazırlık aşamasında timsahlar tarafından öldürülüyormuş.

Egzotik Hayvanlar

Park alanında: timsahlardan başka gezi yapılan bir bölge var.

Bunlar arasında olanlar: bakıcısının yanında sakin sakin oturan, ayağından zincirle bağlı bir kaplan ve kocaman ayı.

Bunlar bakıcılarının yanında sakin sakin oturuyorlar, ziyaretçiler bunların yanına oturup fotoğraf çektiriyorlar. Özellikle fotoğraf çektirirken, hayvanın saldırmama garantisi yok, yani ilginç bir tecrübe ve tercih. Hatta bazı ziyaretçiler hayvanların yanına oturmakla kalmıyor, fotoğraf çektirirken hayvanları sever ve okşuyor şekilde fotoğraf çektiriyorlar.

Sampran timsah besleme

Timsah Besleme

Yine merkezin arazisinde yürüyerek bir tahta platforma/köprüye ulaşılıyor. Bir göl, ama sular bulanık, yani gölde bulunan, suların altında bulunanlar görülmüyor. Burada ayrı bir düzen kurulmuştur. Ücreti karşılığında, size bir uzunca sopa/değnek veriyorlar ve ucunda bir ip ve ipin ucunda canlı olmayan, çiğ bir tavuk var.

Bunu hemen altta, 2 metre altta bulunan gölete yani bulanık sulara uzattığınızda, suyun içinde bu tavuğa doğru yükselen ve çok kısa bir sürede tavuğu kapan, birçok timsahı görüyorsunuz. Muhteşem bir görüntü, ancak bir taraftan da ürkütücü bir görüntü.

Kedi Balıkları

Gölün bu bölümü geçildikten sonra, diğer bölümde kedi balıkları vardır. Bunları yine aynı yerde satılan bir tabak yemle besleyebilirsiniz. Görüntüleri ilginç, ayrıca kedi balıklarını dünyanın başka bir yerinde bu kadar yakından görme şansı olmadığı söyleniyor.

Son olarak, yürümeye devam ettiğinizde: telli koruma duvarlarının ardında, birçok timsahın bulunduğu bir yere geliniyor. Burayı da görünce, buranın dünyanın en büyük timsah çiftliği olduğuna kuşku kalmıyor. Bu soğuk yüzlü, hareketsiz, tehlikeli olduğu kesin hayvanları bu kadar çok ve yakından, başka bir yerde izleme şansı yoktur.

Evet son olarak burayı da gördükten sonra çiftliği terk ediyoruz.

Bangkok Hindistan Cevizi Çiftliği

Bangkok Hindistan Cevizi Çiftliği

Tur gurupları, Bangkok şehrinden Yüzen çarşıya giderken, yol üzerinde bulunan bu çiftliğe mutlaka uğrarlar.

Burada: Hindistan cevizinden elde edilen ürünlerin nasıl işlendiği anlatılıyor. Çünkü ülke malum Hindistan cevizi açısından oldukça zengindir.

Hindistan cevizi toplanması

Hindistan cevizini eskiden ağaçlardan eğitilmiş maymunlar toplarmış, artık çengelli ayaklı adamlar ağaçlara tırmanıyorlarmış.

Hindistan cevizi ürünleri

Ardından toplanan Hindistan cevizleri: yüz çeşit işe yarıyormuş.

Öncelikle: suyu içiliyor, genelde Tayland’da çoğu yerde ve özellikle otellere girişte, ilk geldiğinizde, resepsiyonda mutlaka Hindistan cevizi suyu ikram ediliyor. Hindistan cevizinin tepesini kesip, içine pipet takıyorlar ve buradan suyunu içmek mümkün oluyor.

Hindistan cevizi suyu, bizim damak tadımıza pek uygun değil ama yine de demek gerekir.

Evet, Hindistan cevizini, suyunun içilmesi yanında, içindeki beyaz tabaka yenerek tüketiliyor. Bu beyaz tabaka rendelenip kurutulduktan sonra, bizim bildiğimiz Hindistan cevizi tozu elde ediliyor. Kabuğu ise yakarak kullanılıyor ve bazı yerlerde Hindistan cevizi kabuğundan çanta yapılıyormuş.

Bangkok Hindistan Cevizi Çiftliği nde; bu işlemlerin nasıl yapıldığı gösterildikten sonra: satış şovu başlıyor. Burada ziyaretçilere, Hindistan cevizinden yapılan çeşitli ürünler satış için sunuluyor.

Bu ürünler arasında en çok öne sürülen Hindistan cevizi yağıdır. Hindistan cevizi yağını, saçlara sürmek için öneriyorlar. Çünkü, özellikle Hindistan cevizi yağı, özellikle Tayland ülkesi genelinde, tüm erkekler tarafından canlı tutmak ve parlak görünmesi için saçlara sürülüyor. Bunu duyunca yani Hindistan Cevizi yağının saçları beslediğini duyunca, fiyat da uygun olunca elbette birçok ziyaretçi Hindistan cevizi yağı satın alıyor. Ancak unutmamak gerekir ki, bunun kokusu oldukça yoğun, yani bunu saça sürüp bulunulan ortamda yoğun ve rahatsız edici bir Hindistan cevizi kokusu çekilmiyor. Taylandlılar, Hindistan cevizi yağının ağır kokusuna alışmışlar, bu yağı saçlarını sürmek yanında yemeklerde de kullanıyorlar, zaten Tayland ülkesinde birçok yerde, sokaklar ve caddeler ağır yani bizlerin alışık olmadığı bir koku ile kaplıdır. Bu koku Hindistan cevizi yağı kokusudur, çünkü biraz önce belirttiğim gibi Hindistan cevizi yağını yemeklerde de kullanıyorlar.

Bu yüzden, satın almayınız. Yoksa ülkeye gelince çöpe atarsınız.

Evet, Hindistan cevizi ağaçlarını da izledikten sonra, yola devam ediyoruz.