Ukrayna Kırım Simferopol

Ukrayna Kırım Simferopol

İlk anda, bu şehir ve bulunduğu yer pek akla gelmiyor ama son aylarda THY: bu şehre ucuz uçuşlar gerçekleştiriyor ve böylece: bir zamanlar Osmanlı döneminde, gayet önemli bir merkez olan bu şehre olan turistik ziyaretler yoğunlaşmıştır.

Bu yüzden, şehri gezmeye niyetlenenler için: şehir hakkındaki bilgileri, aşağıda okurlara sunuyorum, ilginizi çekerse, şehri gezmek pek de masraflı değil, çünkü biraz önce de söylediğim gibi, THY, bu şehre gayet ucuz rakamlarla yolcu taşıyor.

Evet: şehir: Ukrayna’ya bağlı, Kırım Özerk Cumhuriyetinin başkenti olarak geçiyor. Osmanlı dönemindeki ismi ise “Akmescit”.

Coğrafi konumuna gelince: Salgır ırmağının kıyısında, Çatırdağ’ın kuzey yamaçlarında bulunmaktadır. Öte yandan: Sivastopol-Kharkiv demiryolu hattı, şehirden geçmektedir.

Ukrayna Kırım Simferopol

TARİH

1783 yılında, Ruslar tarafından işgal edilene kadar: şehir, Kırım Hanlığı ve Osmanlı İmparatorluğu egemenliğinde, uzun yıllar önemli bir ticaret merkezi olarak bulunmuştur.
1854-1856 yılları arasında, Kırım savaşında, burada; Rus imparatorluk ordusu yedekleri ve bir hastane konuşlanmıştır. Savaş sırasında ve sonrasında, 30 binden fazla Rus askeri şehir çevresindeki topraklara gömülmüştür.

13 Kasım 1920 tarihine gelindiğinde: Rus Kızıl Ordusunun, şehri ele geçirdiği görülür.
1921-1945 yılları arasında: şehir, Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinin başkenti olmuştur.

Bu arada: 1941 yılında, şehrin Nazi Almanya’sı tarafından işgal edildiği görülür. Bu işgal sırasında: şehir ve çevrede yaşayan yaklaşık 22 bin insanın öldürüldüğü söyleniyor. Nisan 1944 tarihinde Kızıl Ordu yeniden şehri ele geçirir. Ancak: bölgedeki tüm Kırım Tatarları ve aileleri: Orta Asya’ya sürgün edilerek topluca cezalandırılırlar.

Ancak: 1945 yılında, bölgede yaşayan Kırım Tatarları, çevredeki başka yerlere sürgün edildiler.
1991 yılında, Ukrayna’nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, sürgünde bulunan Kırım Tatarlarının bölgeye geri döndüler ve şehir, Kırım Tatarlarının siyasi başkenti haline gelmiştir.

Ukrayna Kırım Simferopol

ULAŞIM

Şehirdeki havaalanı, 1936 yılında inşa edilmiştir.
İstanbul-Simperefol havaalanı arasındaki uçuş, yaklaşık 1 saat 45 dakika sürüyor. Havaalanında, uçaktan indikten sonra, otobüs ile pasaport kontroluna gidiliyor.

Ukrayna Kırım Simferopol

 

Simferopol ile Yatla şehirleri arasında: troleybüs hattı bulunuyor ve bu hattın uzunluğu 87 km. dir. Bu hat: dünyanın en uzun ve en yüksekten geçen troleybüs hattı olarak biliniyor.

İki şehir arasında, dağları aşıp tren yolu yapmaktansa, 1950’li yıllarda, bu troleybüs hattı inşa edilmiştir. Çünkü: bu hat, hava kirliliği yaratmıyor ve oldukça ucuz maliyetlidir. İki şehir arasında, bu hatta yolculuk yapmak isterseniz, yolculuk yaklaşık 2 saat sürmektedir.

Ukrayna Kırım Simferopol

İKLİM

Şehirde: nemli, subtropikal iklim şartları hakimdir. Bun bağlı olarak: yazlar çok sıcak ve nemli, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. Bu yağışlar, genellikle kar şeklinde olur. Yani, bu şehri ziyaret etmeyi düşünenler, kesinlikle kış aylarında buraya gitmemelidir veya gitmek durumunda olanlar, kalın giysileri tercih etmelidirler.

Ukrayna Kırım Simferopol

PARA

Burada kullanılan para biriminin ismi “Gırivne” dir.
100 Amerikan doları, yaklaşık 800 Gırivne yapıyor.

 

İNSANLAR

Şehirde yaşayanların etkin kökenleri dağılımı şu şekildedir. % 67 Ruslar, % 22 Ukraynalılar, % 8 Kırım Tatarları, % 2 Belaruslular.

 

NE YENİR

Burada: ağırlıklı olarak hamur işleri bulunur. Çünkü: “Tatar hamursuz doymaz” şeklinde kullanılan deyim: burada ve bölgede hamur işlerine ne derece önem verildiğinin en büyük ifadesidir.

Hamur işlerinde ise başı çekenler: sarburma, kıygasa, tögerek, cantik, kobete, kulaç olacaktır. Ama, bu şehri ziyaretinizde, özellikle “çiğ börek” yemenizi öneririm. Zaten, birçok büfe ve restoranda, çiğ börek çeşitlerini bulabilirsiniz. Ama, şehirdeki en iyi çiğ böreği veya tatar böreğini yemek isterseniz “markur” isimli restorana gitmelisiniz ki, burada açık havada, tatar böreği yerken, şarap içebilirsiniz.

 

GECE HAYATI

Şehir: malum Ukrayna ülkesinde bulunuyor ve bu ülkedeki nüfus yoğunluğu incelendiğinde: 1 erkek, 7 bayan şeklinde bir sonuç ortaya çıktığı söyleniyor. Öte yandan: bu bölgede olduğu gibi, bu şehirde de yaşayan bayanlar gerçekten muhteşem güzeller.

Ancak: bunların hiçbirinin İngilizce bilmemesi, bir araya gelindiğinde, anlaşmayı zorlaştırıyor. Yine de: barlar ve gece kulüplerinde: bir parça İngilizce ve bir parça Rusça ve hatta, bir parça Türkçe bilen bayanlarla anlaşmak pek zor olmuyor.

Yine de: bu şehirde, birçok striptiz kulübü bulunuyor ve bunlarda, tahmin ettiğiniz gibi, her türlü işlem uygulanıyor. Çünkü: bu şehirde, içki, sigara ve seks ucuz.

Ukrayna Kırım Simferopol
Ukrayna Kırım Simferopol
Ukrayna Kırım Simferopol

 

TURİZM

Yukarıda sözünü ettiğim gibi, şehir “Salgir” nehrinin iki kıyısında kurulmuştur ve nehir kıyısında: park ve bahçeler bulunmaktadır.

Merkezi şehir ise: Eski şehir ve Yeni şehir olarak iki bölüme ayrılır. Şehir merkezi ise: trafiğe kapalı olan; Horkoho-Puşkin-Marks sokaklarının çevrelediği alandır.

Şehrin bir başından öbür başına kadar yürümek, en fazla 1 saatinizi alacaktır. Bu yüzden, şehri yürüyerek gezmenizi öneririm.

Bu gezinizde: bir zamanlar, birçok cami bulunan şehirde, günümüze kalan tek cami olan “Camii Kebir” görülebilir. Bunun dışında, şehirde ziyaret edebileceğiniz birçok müze bulunuyor.

Ukrayna Kırım Simferopol

 

GEZİLECEK YERLER

 

Ukrayna Kırım Simferopol
Ukrayna Kırım Simferopol

 

CAMİ-İ KEBİR

Şehrin en büyük camisidir. 1804 yılında yapılan cami: özellikle komünist yönetim döneminde ağır hasar görmüştür. Hatta: uzunca bir dönem, cami olarak da kullanılmamış, başka amaçlarla kullanılmıştır. Bir dönem hamam olarak kullanılan cami: 1970’li yıllarda ise pornografik yayınların basıldığı bir matbaa olarak da kullanılmıştır.

Ancak: Kırım Tatarlarının bölgeye dönmeleri üzerine, restore edilerek yeniden ibadete açılmıştır.
Burada, özellikle “nikah töreni” ne denk gelirseniz, tören ilginizi çekecektir.

Ukrayna Kırım Simferopol
Ukrayna Kırım Simferopol

 

KARAY KENESASI

Camii Kebir’in hemen yanında, Karaimskaya sokağındadır. Burası: Karay Türklerine ait bir ibadethanedir. Ancak: geçmiş dönemde bir radyo istasyonu olarak kullanılmış, yakın zamanda ise, yeniden ibadethane olarak kullanılmak üzere değerlendirilmiştir.

 

TARİH MÜZESİ

Pazartesi günleri hariç, diğer günler açıktır. Burada: şehir sakinlerinden toplanan koleksiyon sergilenmektedir. Bu koleksiyonda: 19-20’nci yüzyıl sanatçılarına ait resimler, şehrin eski resimleri ve kartpostalları bulunmaktadır.

 

ÜLKE MÜZESİ-KIRIM CUMHURİYETİ BÖLGE MÜZESİ

Puşkin ve Hoholya sokaklarının kesiştiği yerdedir. Müzede: Kırım’ın tarihi haritaları, silahlar, yerel giysiler ve mezar taşları gibi objeler sergilenmektedir.

Ukrayna Kırım Simferopol

ETNOĞRAFYA MÜZESİ

Vul Puşkin bölgesindeki, küçük ve mütevazi müze: pazartesi ve Çarşamba günleri hariç, her gün saat: 09.00-17.00 arasında açıktır.
Burada bölgenin kabartma haritası ilgi çekmektedir. Bunun dışında, yine müzede 50 kadar küçük renkli heykelden oluşan bir koleksiyon sergilenmektedir.

Ukrayna Kırım Simferopol
Ukrayna Kırım Simferopol

 

ST ALEXANDER NEVSKY KİLİSESİ-ÜÇ AZİZLER KİLİSESİ

Etnoğrafya Müzesinin hemen yakınında; Rozy Lüksemburg St-Pobedy meydanındadır.
Kilise: kubbeli yapısı ile dikkat çeker. Şehrin ana dini mabedidir. Yapı: 1787 yılında, Aziz Alexander Nevsky’i onurlandırmak için: şehri ziyaret eden Rus İmparatoriçesi Catherina tarafından gündeme getirilmiştir.

Ancak, İmparatoriçe ölünce, katedral yapımı bir süre ertelenmiştir. 1804 yılına gelindiğinde ise: Rus İmparatoru I. Alexander’in onayı ile inşaat başlatılmış ve 1829 yılında tamamlanmıştır.

20’nci yüzyılın başında ise: 1918 yılında çan kulesi yıkılmış ve katedral bir süre kapalı kalmıştır. Bu dönemde: yapının içinde, Kırım’ın diğer bölgelerinden getirilen kilise aksesuarları muhafaza edilmiştir. 1930 yılında ise, katedral ve St.Alexander Nevsky parkı yeniden açılmıştır.

Ukrayna Kırım Simferopol
Ukrayna Kırım Simferopol

 

SİMFEROPOL SANAT MÜZESİ

Müze 1937 yılında kurulmuştur ve koleksiyonunda yaklaşık 6 bin eser bulunduğu söyleniyor. Ancak: özellikle II. Dünya Savaşı sırasında, Alman işgalciler tarafından müzenin yağmalandığı da belirtiliyor.

Bu yağmalamadan önce, müzenin Batı Avrupa sanatının en büyük koleksiyonuna sahip olduğu söyleniyor. İşin ilginç yanı: bu müzenin yağmalanmasının ardından, II.Dünya Savaşı sonunda Almanya’nın bir kısmını işgal eden Ruslar da: Aachen Müzesindeki eserleri karşılık olarak yağmalamışlar, almışlar ve bu müzeye getirmişlerdir.

Aachen Müzesinde, bir sanat koleksiyonundaki yaklaşık 200 eserin, II. Dünya savaşı sonunda, eski Sovyetler Birliği içinde kaybolduğu söyleniyor. Bu parçalar, daha sonraki süreçte, Ukrayna’da bu müzede ortaya çıkmıştır. Ukrayna Müzesi: bu resimleri, kendi yok edilen kültürel malları için bir tazminat olarak kabul ettiğini söylemektedir.

Ukrayna Kırım Simferopol

İSKİT NEAPOLİS

Şehir merkezinin 2 km. güneydoğusunda; Petrovsky vadisinde bulunan, bu antik şehir: İskit kralı Skyluros tarafından kurulmuş ve MÖ.3’ncü yüzyıldan, MS.5’nci yüzyıla kadar İskitlerin hakimiyetinde kalmıştır. Ancak: MS.5’nci yüzyılda, bölgeye gelen diğer kavimlerin ve özellikle Gotların akınlarıyla yıkılmış ve yok olmuştur.

Özellikle: 70’den fazla İskitli aristokratın gömülü bulunduğu mezar alanında günümüzde arkeolojik çalışmalar sürdürülmektedir. Bu mezar alanında: İskitli Kral Skyluros ve İskitli bir kraliçeye ait olduğu sanılan kemikler bulunmuştur.

Bölgede ayrıca: taş döşeli avlulara açılan odalardan oluşan ev kalıntıları görülür. Hatta: bazı yerlerde kalınlığı 11-12 metreye kadar ulaşan, yüksekliği 2 ile 7 metre arasında değişen surlar bulunur. Yukarıda resmi de görülen anıt mezar ise: dikdörtgen planlıdır, 8.65 x 8.10 metre ebatlarındadır. Duvarlarının yüksekliği 3 metredir.

Bu mezar yapısının içinde: biraz öncede söylediğim gibi, İskit hanedanına ait, 72 mezar bulunmaktadır. Buradaki sandukaların: ayakları düşsel yaratıklar şeklinde oyulmuş, diğer bölümlerinde ise çiçekler ve çelenkler görülür. Burada: ayrıca İskit silahları ve takıları bulunmuştur.

Şehrin nekropolisinde bulunan oda şeklindeki mezarların duvarları ise: İskitlerin günlük yaşamlarına ait sahnelerle süslenmiştir. (bu sahnelerde: İskitlerin evleri, kulübeleri, ava gidişleri, ok atan İskitler görülür)

Evet: bölgede, halen arkeolojik kazı çalışmaları sürdürülmekte ve buradan çıkan eserler: Simferopol ve Moskova Puşkin Müzelerinde sergilenmektedir.

 

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi

Saray Mahallesinde: kraliyet sarayı Jong-hayır bulunur ve saray Joseon hanedanlığının 600 yıllık tarihi ve kültürünü göstermektedir. Changdeokgung yani saray: bir Koreli kraliyet ailesinin hayatı ve yaşamını göstermekte olup, bu yörede Bukchon Hanok köyü: aynı zamanda geleneksel yüzlerce büyüleyici evi barındırmaktadır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi

Burada Bulunanlar

1.Gwanghwamun
2.Gyeongbung Palace
3.Changdeokgung Palace
4.İnsa-dong
5.Samcheong-dong
6.Bukchon

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Gwanghwamun Meydanı

 

Gwanghwamun Meydanı

Meydan 1 Ağustos 2009 tarihinde yeniden tasarlanmış ve halka açılmıştır. Meydan: Gyeongbokgung Sarayı ve Bukaksan Dağı ile güzel ve uyumlu bir meydan haline dönüştürülmüştür. Gwanghwamun kapısı ve Cheonggye Meydanını birbirine bağlayan: Sejong-ro merkezindedir. Meydan; 6 bölüme ayrılmıştır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi

 

Kral Sejong heykeli: meydanın merkezindedir. Joseon hanedanlığından 4. ve en saygın kral olan Kral Joseon Kore alfabesinin yaratıcısıdır. Yine merkezde Kore’nin Japon istilası sırasında (1592-1598) Kore donanma komutanı olan Amiral Yi Sunshin (kendisi Japon donanmasına karşı zaferler kazanmıştır) heykeli bulunmaktadır. Meydanın her iki tarafında; popüler havuzlar, Seul şehrinin sembolü bir Haechi heykeli, bir çiçek halı ve Yeoksamulgil yani tarihi su yolu bulunur.

Meydan: Gyeongbokgung Palace ana kapısını bulundurmaktadır. Gwanghwamun (Gate) Joseon hanedanlığı döneminde: başkentlik yapmış olan Hanyang’ın merkezi olmuştur. Günümüzde burada hükümetin önemli idari birimleri bulunmaktadır.

Meydanın merkezinde “Kral Sejong” heykeli bulunur. Heykelin önünde: Kral Sejong hükümdarlığı sırasındaki ana buluşlar olan: Hangeul alfabesi, güneş saati, yağmur ölçer ve göksel dünya ile ilgili bilimsel aletler sergilenmektedir. Yakındaki bir galeride ise: Kral Sejong The Story yani bu büyük insanın kendi başarılarını tasvir eden eserler görülür.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi

Amiral Yi Sunshin heykeli yakınında: bir havuz ve Yeoksamulgil vardır. Havuz: Amiral Yi’nin 12 gemi ile 133 gemilik Japon donanmasını yendiği. 1597 yılındaki büyük zafer anısına yapılmıştır. Kendisi katıldığı 23 savaşta, yalnızca 1 yenilgi almıştır. Meydanın iki tarafından akan Yeoksamulgil: 2006 yılında kurulmuştur ve Joseon hanedanlığının 1392 yılı Kore tarihi anlatılmaktadır. Suyolu ve havuz, özellikle yaz aylarında çocuklar tarafından çok popüler tercih edilir.

Meydan: özellikle Kral Sejong: geceleri rengarenk ışıklandırılarak ayrı bir güzelliğe büründürülmektedir. Ayrıca KT Hall denilen yerde sanat sergileri düzenlenir ve konserler yapılır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Gwanghwamun kapısı

 

Gwanghwamun kapısı

Gyeongbukgung Sarayının ana kapısıdır. Onun adının anlamı “dünyayı aydınlatan ışık” tır. Granit kapı yapısının merkezinde Hongyemun adında bir gökkuşağı ve yukarısında bir kule bulunur. Gwanghwamun: Kore tarihinde acı bir geçmişe sahiptir.

Japon işgali sırasında, Korelilerin duygularını olumsuz etkilemek için Japonlar tarafından bu kapı yıkılmış ve kapının olduğu yere Japon hükümet binası inşa edilmiştir. 1968 yılına gelindiğinde ise kapı bugünkü görünümü ile yeniden inşa edilmiştir.

Kapı 5 saray kapısı içinde en güzelidir ve tamamen betondan inşa edilmiştir. Kapının üzerindeki bir tabelada bizzat o zamanki başkanı Park Jeong-Hui tarafından yazılmış kapının ismi bulunur. Evet burada kapı ücretsiz gezilebilmektedir. Ancak: Gyeongbokgung Palace: yetişkinler için 3000 won ve çocuklar için 1500 won ücret ödemek gerekir.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Gyeongbung Palace

 

Gyeongbung Palace

Burası kocaman bir alana yayılmış ama içi boş binalardan oluşan bir komplekstir. Saray: Joseon hanedanlığı tarafından yapılan ilk kraliyet sarayıdır ve 1395 yılında inşa edilmiştir. Şehir merkezindeki bu saray: Joseon hanedanlığının egemenliğini temsil etmesi açısından önemlidir. Bu hanedanlık döneminde 4 saray yaptırılmış olup bunlar:

1.Gyeonghuigung sarayı.
2.Deoksugung sarayı.
3.Changgyeonggung sarayı.
4.Changdeokgung sarayı.

Gyeongbokgung sarayı, hanedanlığın ana sarayı olarak yaptırılmıştır. Ancak: 1598-1592 yılları arasında ana saray olarak hizmet vermeye devam etmesine rağmen, 1910-1945 yılları arasındaki Japon istilasında ciddi zarar görmüştür. İşgal döneminde: binaların çoğu yıkıldı, Gwanghwamun kapısı taşındı ve Japon Genel Binası, sarayın ana alanı önünde inşa edildi.

Japon işgalinin ardından, Kore hükümeti 1990’lı yıllarda burayı restore etti ve restorasyon çalışmaları hala sürdürülmektedir. Çalışmaların 40 yıl sürmesi planlanmaktadır. Ancak yine de şu anda: Kore Ulusal Sarayı Müzesi olarak burası ziyarete açıktır. Binaların yalnızca yüzde kırklık bölümü restore edilmiştir. Yine de içeride görülebilecek bazı şeyler ilginizi çekebilir. İngilizce rehberli tura katılıp gezebilirsiniz.

Sarayın görülebilecek bölümleri hakkında bilgiler vermek istiyorum:

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Geunjeongjeon-İmparatorluk Throne Hall

 

Geunjeongjeon-İmparatorluk Throne Hall

Burası, sarayın taht salonudur. Burada kral resmi yetkililerle ve yabancı elçilerle görüşmüş, bildiriler yayınlamıştır. Ayrıca kraliyet ailesinin çeşitli taç giyme törenleri burada yapılmıştır.

 

Gyeonghoeur-Köşk

Köşk olarak isimlendirilen bu mekanın mimarisi çok güzeldir. Geleneksel Kore mimari tarzının sadeliği ve ihtişamı burada görülebilir. Dikdörtgen bir gölün ortasındaki yapay ada üzerindedir ve taş köprü ile saraya bağlanmıştır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Hyangwonjeong

Hyangwonjeong

Saray sitesinin kuzeyindedir. Bu altıgen köşk bir gölde yapay ada üzerinde, Kral Gojong’un emriyle yapılmış ve bir köprü ile saraya bağlanmıştır. Dinlenme ve eğlenme yeri olarak kullanılmıştır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Geoncheonggung-Saray

 

Geoncheonggung-Saray

Saray bir zamanlar Joseon hanedanlığı 26. imparatoru Gojong’un ve eşi imparatoriçe Myeongseong’un kraliyet ikametgahı olarak kullanılmıştır. Burası, 15 Ağustos 2010 tarihinde halkın ziyaretine açılmıştır. Sitede: Jangandang yani salon, imparator Gojongun odası ve imparatoriçe Myeongseong’un yaşadığı bölüm görülmektedir.

Saray 1887 yılında ilk olarak elektrikle ışıklandırılmış ve aynı zamanda imparatoriçe Myeongseong: Japon ajanları tarafından yine burada vahşice öldürülmüştür. Sarayın içinde kraliyet ailesinin kişisel eşyalarından bazılarını görebilirsiniz.

 

Gwanghwamun-Gate

Burası saray kompleksinin ana kapısıdır ve sarayın güneyindedir. Üç kemerli kapıdan oluşmaktadır. Burası da Japon işgali ve Kore savaşı sırasında hasar görmüştür. Hatta kapının konumu, başlangıçta bulunduğu yerden değiştirilmiştir. Ancak restore edilerek 2010 yılında ziyarete açılmıştır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Heungnyemun-Gate

 

Heungnyemun-Gate

Burası kompleksin ikinci büyük kapısıdır. Japon hükümeti, Kore Japon genel valisi için burada bir inşaat yaptığı zaman yani Japon işgali sırasında tamamen yıkılmıştır. Kapı 1995 yılında orijinal haliyle restore edilmiştir.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Kraliyet Muhafız Değişimi

Kraliyet Muhafız Değişimi

Kraliyet Muhafız değişimi törenleri her gün saat 10.00’da Heungnyemun kapısı önünde yapılmaktadır. Bu törenlerde kraliyet sarayı kapıları kapatılarak nöbet değişimi ve diğer bazı değişik törenler icra edilmektedir. Değişik bir tören, özellikle fotoğraf meraklılarının kaçırmamasını öneririm.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Changdeokgung Palace Comlex
G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Changdeokgung Palace Comlex
G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Changdeokgung Palace Comlex

 

Changdeokgung Palace Comlex

Changdeokgung palace: Gyenongbokgung sarayının doğusundadır ve bu yüzden doğu sarayı olarak bilinir. Saray 270 yıl boyunca Joseon hanedanlığı krallarının tercih ettikleri ikametgah olarak kullanılmıştır ve en uzun süre kullanılan saraydır.

Diğer saraylarla karşılaştırıldığında, burası iyi korunmuş ve hala orijinal özelliklerinin çoğuna sahiptir. Sarayın en önemli özelliği: binalarının çevresindeki peyzaj karışımına tam uyum göstermesidir. Sarayın arka bahçesi Kore bahçe tasarımının mükemmel bir örneği olarak kabul edilir.

1997 yılında saray UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Evet bu muhteşem saray, 1405 yılında Joseon hanedanlığının 3. kralı Kral Taejong tarafından yaptırılmıştır. Ana saray olan Gyeongbokgung Palace, 1592 yılında Japon işgali sırasında yakılarak tahrip edilmiştir. Bu nedenle, burası, Joseon hanedanını temsil etmesi açısından tek ve en popüler yerdir. Ulusal bir sembol olarak 1991 yılında restore edilmiştir.

Burayı ziyaret ederseniz, çevredeki manzaraya uyumlu Uzak Doğu saray mimarisinin eşsiz tasarımının örneğini görebilirsiniz. En büyük özelliği saray mimarisinin doğal araziyle uyumlu olmasıdır. Bahçede çeşitli türlerden 56.000 bitki örneği bulunduğu söyleniyor. Bunlar arasında yoğunlukta olanlar: ceviz, erik, Akçaağaç, kestane, gürgen, gingko, çam.

Evet, burayı gezmek isterseniz: genel tur “Huwon” yani “Arka Bahçe”den başlıyor. Aslında iki tur güzergahı bulunuyor ve ziyaretçiler bunlardan birini seçebiliyorlar. Genel tur yaklaşık 1 saat ve diğeri 90 dakika sürüyor. Rehberli turlarda: İngilizce, Çince ve Japonca anlatım bulunuyor. Rehber olmadan gezmek isterseniz, ücret ödemek gerekmiyor.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Huwon

 

Huwon

Saray binaları, Bugaksan denilen bir sırtın üzerindedir ve doğal çevreye uyum amacıyla çok az yapay özelliğe sahiptir. Huwon merkezinde “Buyongjeong” ve “Juhapru” denilen iki köşk ve geniş bir gölet bulunur. Çatısı ve gölette yükselen iki ayağı “Buyongjeong” yapısının tasarımını benzersiz kılar.

Kral Jeongjo’nun, saray çevresinde ve özellikle Buyongjeong köşkünde balık tuttuğu söyleniyor. Geçmişte “Juhapru”da bir kraliyet kütüphanesi bulunuyormuş ve kral ve saraylılar burada hem okuyor hem de siyaset tartışıyorlarmış. “Eosumun”: Juhapru için giriştir ve anlamı “balıklar su olmadan yaşayamazdır. Ancak buranın bir diğer anlamı “krallar her zaman ilk halkını koymalıdır” şeklinde de belirtilmektedir.

Huwon üzerinde bulunan “Ongnyucheon” Joseon döneminde birçok kralın özellikle sevdikleri bir yer olarak önem kazanmıştır. Buranın yanında duran Soyojeong köşkü, Taegeukjeong köşkü ve Chunguijeong köşkü gibi küçük pavyonlar, harika bir görünüm yaratmaktadır.
Ongnyucheon: Soyoam ortasında durmaktadır ve oyulmuş bir yuvarlak su kanalı ile bir kayalık yer ve küçük bir şelaleye sahiptir. Krallar ve saraylılar, burada yüzen bardaklardan şarap içerlermiş.

 

İnjeongjeon

Burası sarayın taht salonudur. Yeni kralların taç giymesi dahil, yabancı elçiler burada karşılanır, devlet etkinlikleri burada düzenlenirmiş. Joseon hanedanlığının sekiz kralı burada taç giymiştir. 1405 yılında Joseon hanedanının üçüncü kralı Kral Taejong tarafından inşa edilen burası yok edilince, yeniden inşa edilmiş ve birçok kere restore edilmiştir. Yapının çatısı: erik çiçek motifleriyle süslüdür ve bu motifler Kore imparatorluğu döneminde (1897-1910) Kore imparatorluk ailesini temsil eder.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Geumcheongyo-Köprü

Geumcheongyo-Köprü

Burası sarayın girişinde bulunan bir köprüdür. Saray birçok savaş ve yangına uğramasına rağmen, bu köprü, tarihsel değerini ve özgün şeklini koruyarak günümüze ulaşmıştır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Daejojeon

Daejojeon

Burası müştemilatıyla çevrili özel bir kraliyet alanıdır. Kore Japonlar tarafından işgal edilince özel tarihsel alanı olan buraya da zarar verilmiştir.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Insa-dong
G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Insa-dong
G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Insa-dong

 

Insa-dong

Burası da turistler için bir cazibe noktasıdır. Insa-doğ: Anguk-dong Rotay ve Tapgol Park arasındaki 700 metrelik bölümdedir.

Şehrin merkezindeki Insa-dog: eski ama değerli ve geleneksel ürünlerin sergilendiği önemli bir yerdir. Çevredeki sokaklar, Insa-dong denen yere açılır. Sokaklarda: galeriler, geleneksel restoranlar, geleneksel çay bahçeleri ve kafeler bulunur.

Bölgede: 100 civarında galeri vardır ve bu galerilerde Kore ince sanatının heykel ve resimleri görülebilir. En ünlü galeriler: Gana Sanat Galerisi ve Hakgojae Gallery’dir. Kore el sanatlarının % 40’lık bölümü, Insa-dog denilen burada değiştirilir. Bazı ürünler hatta en popüler öğeler binlerce dolarlık fiyatlarla satılarak el değiştirirler.

Çay evleri ve restoranlar: galeriler için mükemmel tamamlayıcıdır. İlk başta onları bulmak belki zor olabilir ama çevrede dolaşmak için mutlaka zaman ayırın, çünkü her biri eşsizdir ve Insa-dog denilen bu yerdeki tüm mağazalar, her yaş gurubu için çok popülerdir. Sanat eserleri yanında: burada kaligrafi malzemeleri, antika mobilyalar, hanbok, çaylar, hediyelik eşya ve sevimli aksesuarlar satılmaktadır.

Bölgedeki bazı sokaklar, Cumartesi ve Pazar günleri, saat 14.00-22.00 arasında trafiğe kapatılır ve alanda kültürel etkinlikler düzenlenir. Bu sırada, mağazalar dışarıya kabinler kurarlar, geleneksel gösteriler ve sergiler düzenlenir. Bu yüzden, özellikle yabancı turistler için, burası çok popüler bir yer haline gelir. Geleneksel Kore kültürünü burada görmek mümkündür. Ayrıca yine geleneksel Kore el sanatları ürünleri de burada satın alınabilir. Sokaklarda: Kore macunu ve geleneksel pajeon (Kore gözlemesi) yenebilir.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Samcheong-dong

 

Samcheong-dong

Burası Seul şehrinde en eşsiz yerlerden birisidir. Feng-Shui ilkelerine göre, Samcheong-dong kesinlikle ideal konuma sahiptir denilmektedir. Çünkü: kuzeyinde Gyeongbokgung Palace, güneyinde Cheong Wa Dae (Rektörlük) ve Insa-dong ve diğer yanda Joseon Hanedanlığı döneminin ikincil sarayı Changdeokgung Sarayı bulunmaktadır.

Samcheong: kelime anlamı olarak “üç” anlamına gelmektedir. Genel olarak “temiz su, güzel komşu dağlar ve iyi kalpli sakinler” anlamına gelir. Burada: şık galeriler, restoranlar, kafeler ve aksesuar mağazaları bulunur. Bunlar farklı kafeler, mağazalar, galeriler ve evlerdir. Sanatseverlere olağanüstü sanat eserleri sunarlar.

Kafeler Avrupa tarzıdır ve şık mağazalar geleneksel peyzaj içindedir. Samcheong-dong ve Hwagae-gil caddelerinde ve Main Street boyunca renkli aksesuar mağazaları bulunur.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Bukchon

 

Bukchon

Burası geleneksel bir Kore köyüdür. Gyeongbok ve Chandeok sarayları arasında kalan bu köy: geleneksel Kore ahşap evlerinden oluşmaktadır. Güzel küçük avlular, dekoratif dış duvarlar ve karanlık kiremitli çatılar gibi mimari özellikler, sokaklardaki evler arasında dolaşırken ziyaretçileri çok eski dönemlere götürüyor.

Bunun dışında mahallede popüler kafeler, sanat galerileri ve restoranlar bulunur. Galeriler içinde “Sonje Sanat Galerisi” öne çıkmaktadır. Restoranlar arasında ise “Wood-Brick” öne çıkar ve burada ıstakoz yemeniz önerilir.

Evet bu bölgenin en önemli yeri olan köy: Joseon hanedanlığı döneminde, aristokrat sınıfın eski başkentin kuzeyinde yaşadığı yer olarak biliniyor. 21.yüzyıl gökdelenleri arasında, Giwa yani kiremit çatılar ilgi çekiyor. Oldukça bakımlı, sakin, şehrin gürültüsünden ve karmaşasından uzak burayı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

 

BÖLGEDE GEZİLECEK DİĞER YERLER

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Kore Savaşı Anıtı

 

Kore Savaşı Anıtı

Kore savaşı anıtı: 25 Haziran 1950 ile 27 Temmuz 1953 yılları arasındaki Kore savaşını hatırlamak ve Kore’nin barışçıl yeniden birleşme arzusunu sembolize etmek için kurulmuştur.
Müzede 6 sergi salonu, anıt heykelleri, savaş deneyim odası ve bir açık sergi alanı bulunmaktadır.

Müzede açık teşhir alanında, güneybatı köşesinde bulunan “Brothers” heykeli: Kore savaşını ve yeniden birleşme umudunu sembolize etmektedir. Heykelde tasvir edilen “bir ailenin en büyük oğlu, bir Güney Koreli asker ve kardeşi Kuzey Kore askerinin buluşmasıdır.

Onların kucaklaşması: uzlaşma, sevgi ve bağışlamayı ifade eder.

Anıtın çevresindeki geniş bir bahçe alını bulunur ve bahçede bir yapay şelale ve göl vardır. Müze evlerde, kapalı ve açık sergi alanlarında yaklaşık 10.000 den fazla nesne bulunduğu söyleniyor.

Müze gezisi turu yaklaşık 3 saat sürmektedir.

 

Birinci katta

Buradaki sergi salonunda, Kore savaşına kadar olan tarih öncesi çağlardaki savaşlara ait bir geçmiş sunulmaktadır.

 

Üçüncü katta

Savaş tecrübesi odası, ziyaretçilere özel efektler aracılığı ile savaş simüle edilerek yaşam ve ölüm durumları gösterilmektedir.

 

Savaş Tecrübe Odası

Burada çeşitli özel efektler kullanılarak, askerlerin 1951 yılında Kore savaşı sırasında geceleri neler yaşadığını gösteren bir ortam sunulmuştur. Gösteri 6 dakika sürmektedir. Saat: 09.30-16.50 arasında açıktır.

 

Dış Sergi Alanı

Burası: zırhlı araçlar, tanklar, toplar, denizaltılar ve roketatar dahil: II. Dünya savaşında, Kore Savaşında ve Vietnam Savaşında kullanılan askeri ekipmanın geniş bir yelpazesini sunar. Ziyaretçiler burada zırhlı muharebe aracına binebilirler. Ayrıca ekranlarda denizaltı ve hava teknesi görülür.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Savunma Sanayi Odası

 

Savunma Sanayi Odası

Burası ikinci kattadır ve Kore teknolojisiyle yapılmış uçaklara ve gaz maskeleri dahil birçok savunma ekipmanına ait çeşitli görüntüler sunulur. Burası müzenin en geniş salonudur ve 813 nesne sunulmaktadır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Bongeunsa-Temple

 

Bongeunsa-Temple

Burası bir Budist tapınak sitesidir ve Budist Silla döneminde 794 yılında kurulmuştur. Tapınak: Avatamsaka Sutra arasında, tahta oymalar da dahil olmak üzere, birçok ilginç tarihi ve kültürel özelliklere sahiptir.

Buda’nın doğum günü her yıl Mayıs ayında “Bongeunsa Lotus Lantern Festivali” olarak Samseong-dong sokaklarında kutlanır. Bu dönemde Seul şehrini ziyaret ederseniz, bu eşsiz törenleri izleyebilirsiniz.

Evet tapınak, çeşitli dillerde geleneksel Kore Budist kültürü ile ilgili çeşitli programlar sunan çok popüler bir turistik yer olarak önem kazanmaktadır.

 

Bongeunsa hazineleri

Tapınak, 1000 yıllık geçmişi boyunca birçok hazineler toplamıştır. Bu hazineler: günümüzde “Dongguk Üniversitesi Müzesinde görülmektedir. Özellikle “bronz buhurdanlık” ilgi çekmektedir.

Tapınağın Panjeon denilen salonu: Joseon hanedanlığı döneminde bir akademisyen ve ünlü hattat olan Kim Jeong-hui eseridir. Kim Jeong-hui çalışmalarının son parçası, ölümünden 3 gün önce yazılmış ve onun saflığı ve sadeliğini öven bir kaligrafidir.

Panjeon salonu: 1939 yılında, diğer birçok binaların yandığı yangından kurtulan tek yapıdır. Aynı zamanda, Avatamsaka Sutra’ya adanmış, Budist sutraların yani değerli tahta oymalarının deposudur.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Maitreya Buda Heykeli

Maitreya Buda Heykeli

Bu büyük Buda heykeli, 23 metredir ve Bongeunsa’nın gururu haline gelmiştir. Heykelin yapımına 1986 yılında başlanmış ve tam 10 yıl sürmüştür. Heykelin bulunduğu avlu, çeşitli törenler ve kültürel etkinlikler için kullanılmaktadır.

G.Kore Seul Saraylar Mahallesi Geleneksel Kore Budist Kültürü-Temple kal

 

Geleneksel Kore Budist Kültürü-Temple kal

Bongeunsa adil bir tapınak olarak bilinir. Yoğun şehrin yorgun insanları burada dinlenebilirler ve aynı zamanda kendileri üzerinde yeni yansımalar sağlarlar. Templestay programı: geleneksel Kore Budist kültürünü ve uygulamalarını içerir.

Tapınakta, günlük yaşamı tanımayı ve yaşamayı sağlar. Ziyaretçiler: bir günlük şafak hizmeti, Kore Zen meditasyon, Dado (çay içme töreni) ve Balwonogongyagn (geleneksel kase ile bir Budist yemeği yeme) gibi bazı basit Budist uygulamaları yaşayabilirler.

Program bir kısa ve bir uzun şeklindedir ve 2 ile 5 saat sürer. Bu turlar: yabancı ziyaretçiler için her Perşembe düzenlenir ve bu turda: lotus fener yapımı, dado ve bir keşiş ile konuşma fırsatı bulunur. Tüm aktiviteler İngilizce yapılır. Tur ücreti 1.000 wondur.

G.Kore Seul Genel

G.Kore Seul Genel

Şehir Güney Kore ülkesinin başkenti ve en büyük şehridir. Kuzey Kore sınırının 50 km güneyindedir. Ülkede 10.195.000 bin kişi yaşamaktadır. Güney Kore ülkesinin nüfusu ise 50.948.000 kişidir. Ülke nüfusunun beşte biri Seul şehrinde yaşamaktadır.

Aynı zamanda dünyanın en kalabalık şehirlerinden birisidir. Şehir, ortasından akan Han nehri ile ikiye bölünmektedir. Nehir üzerinde 28 tane köprü bulunmaktadır. Bu köprüler genelde düz köprü şeklindedir, yani herhangi bir görüntü güzelliği bulunmuyor.

Bu durum Avrupa şehirlerini andırıyor malüm Avrupa’da da birçok şehir nehir kenarlarına kurulmuştur. Nehir bayağı geniş, hani İstanbul Boğaziçi kadar var. Ama nehir kenarından genellikle otoyollar bulunuyor, yani nehir kenarını cazibe merkezi olarak kullanmamışlar.

Şehrin sonradan imar edilen güney kesimi daha gelişmiş ve modern olarak görülür. Burada geniş caddeler ve yüksek binalar bulunur. Ancak şehir merkezinin kuzey bölümünde: büyükelçilikler, resmi daireler ve yabancıların daha yoğun olarak yaşadığı konutlar bulunur. Şehirde yerleşim alanı fazla olmadığından genellikle büyük apartmanlar şeklinde, çok katlı yapılar bulunuyor. Şehir çok sayıda dağ zirvesiyle çevrili, doğal bir havzada bulunmaktadır.

Şehirde: antik ve modern, geleneksel ve moda yan mükemmel bir karışım yaratmaktadır. Modern cam, beton ve çelik mimarinin gölgesinde ahşap evler görebilirsiniz. Güçlü bir Budizm geleneği ve muhteşem alışveriş merkezleri bir aradadır.

G.Kore ülkesinin diğer başlıca şehirleri olarak: Busan ve İncheon bulunmaktadır.

 

TARİHÇE

Yapılan arkeolojik çalışmalara göre: bölge ilk çağlardan bu yana iskan görmüştür. İlk devlet, MÖ.2333 yıllarında bölgedeki ilk devlet, Çosun halkı tarafından kurulmuştur.
Devam eden süreçte, çeşitli hanedanlıklar tarafından yönetilen ülke, daha sonra bölgenin iki güçlü ülkesi olan Çin ve Japonya arasındaki mücadelelere sahne olmuştur.

1904-1905 Japon-Rus savaşını, Japonlar kazanınca Kore bu ülkenin etkisine girmiş ve ülke 1910 yılında Japonya tarafından ilhak edilmiştir. Ancak II. Dünya savaşında Japonlar yenilince, 35 yıl süren işgal dönemi bitmiş ve 1948 yılında bağımsız Kore Cumhuriyeti kurulmuştur. Ancak bölgede 38. paralelin kuzeyinde ise, SSCB denetiminde Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.

Kuzey Kore’nin Haziran 1950 tarihinde güneye saldırmasıyla Kore Savaşı başlamıştır. Kuzey Kore’nin yanında: SSCB ve Çin yer alırken, Türkiye’ninde aralarında bulunduğu 16 devlet Güneylilerden yana taraf olmuştur. 3 yıl süren savaş, 1953 yılında imzalanan ateşkes andlaşması ile son bulmuştur. Bu savaşta 3 milyon Koreli ölmüştür. Ülkemizden ise, savaşa katılan 21.212 askerden, 1005 kişi şehit olmuştur.

G.Kore Seul Genel

ULAŞIM

Ocak 2012 tarihinden sonra, Kore’ye giriş yapmak isteyen 17 yaş üstü herkesten zorunlu olarak parmak izi alınmakta ve yüz taraması yapılmaktadır. Bu arada: uçakta iken size verilen “varış kartını” doldurmayı unutmayın, çünkü pasaport kontrolünde bu varış kartı da isteniyor. Yaklaşık 10 saatlik bir uçak yolculuğu sonrası, dünyanın en iyi havaalanlarından birisi olan “İncheon” havaalanına ulaşılır.

Bu havaalanı zaten uzun yıllar arka arkaya dünyanın en iyi havaalanı seçilmiştir. Havaalanı şehir merkezine 1 saatlik uzaklıktadır. Havaalanı şehir merkezi arasında otobüs veya tren kullanarak gidebilirsiniz. Ancak trenle birkaç kez aktarma yapılıyor.

Trenle şehir merkezine ulaşımı düşünürseniz yaklaşık 80 dakika sürmektedir. Otobüs fiyatı 10.000 wondur.  Otobüslerde 4 dilden anonslar (Korece, Çince, Japonca, İngilizce) anons yapılıyor, ineceğiniz durağı kaçırmamak için iyi takip etmeniz gerekir.

Öte yandan otobüs şöförlerinin pek çoğunun İngilizce bilmediğini bilmelisiniz. Burada ilginç bir konudan söz etmek istiyorum. Seul havaalanından cep telefonu ve hat kiralayabilirsiniz.

Pasaport ve kredi kartı ile kiralayabileceğiniz cep telefonu kira ücretini dönüşte nakit veya kredi kartı ile ödeyebilirsiniz. Bir not daha, şehrin kuzeybatı kesiminde “Gimpo” denilen bir havaalanı daha bulunuyor ve burası şehir merkezine 30 dakika uzaklıktadır.

G.Kore Seul Genel

METRO

Şehir 398 istasyon ve 527 km uzunluğu ile dünyanın en uzun metro ağına sahiptir. Metrolarda: durak isimleri LCD ekranlarda yazılı olarak gösteriliyor. Metroları çok gelişmiş ve konforludur. Metrolarda cep telefonu kullanabilirsiniz. Hatta wifi bile kullanmak mümkündür. Metro çok ayrıntılıdır, ancak bazen iki aktarma noktası arasında uzunca yürümek zorunda kalıyorsunuz ve bu insanı yoruyor ve sıkıyor. “t Money” kart kullanırsanız, metro ve otobüslere binebilirsiniz.

 

TRAFİK

Sanırım Seul şehrinin en kötü yanı, berbat trafiğidir, trafik yoğun olup sıkıştığında çekilmez olur.

 

OTOBÜSLER

Otobüs biniş ücretleri 1100 won (1.8 TL) dir. Metro biniş ücretleri de aynıdır.

 

TAKSİLER

Şehirde taksiler genellikle ucuzdur.

 

İKLİM

Şehirde, sıcaklık yönünden karasal ve yağış yönünden muson iklimi hakimdir. İlkbahar yağışlı ve ılımandır. Yaz ayları sıcak ve nemli geçmektedir. Sonbahar buranın en güzel mevsimidir. Kış mevsimi kuru ve soğuk geçer. Ağustos en sıcak aydır. Ocak ise en soğuk aydır. Bazen Ocak ve Şubat aylarında ısı eksi 15 derecelere kadar düşer.

 

ELEKTRİK

Ülkede 220 volt elektrik kullanılır. Kullanılan prizler, iki yuvarlak delikli yani ülkemizdeki gibidir.

 

GÜVENLİK

Seul son derece güvenli bir şehirdir. Suç oranı dünyanın diğer şehirlerine oranla çok düşüktür. Acil durumlarda telefon ile 112 veya 119 ile 120 aranabilir.

 

ALKOL

Ülkede alkol içme yaşı 19 dur. Alkol içmek yasak değil ama sarhoş olup ahlaka aykırı davranışlarda bulunmak ağır para cezaları ödemeyi gerektiriyor.

 

PARA BİRİMİ

Ülkede “Kore Wonu” (KRW) kullanılmaktadır. Kağıt paralar: 1000, 5000, 10.000, 50.000 lik banknotlar şeklindedir. Bozuk paralar ise, 1-5-10-100-500 won dur.
1 Amerikan doları = 1.055 Wondur. 1 ve 5 lik bozuk paralar, piyasada yaygın değildir.
10.000 won = 16 TL.
1 TL = 625 won

 

DİN

Kore 4. yüzyılda Budizm ile tanışmıştır. Bu yüzden şehirde birçok Budist tapınağı bulunmaktadır. Kore ülkesinde baskın din Budizm ve Hıristiyanlıktır. Ülke nüfusunun % 32 Hıristiyan (bunların büyük bölümü Protestan, sonra Katolik), % 24 Budist ve kalan bölüm diğerleri şeklindedir.

Koreliler Budizm ile ilk olarak 372 yılında Goguryeo krallığı hüküm sürerken Kral Sosurim zamanında tanışmışlardır. Daha sonra Budizm, Baekje ve Silla krallıklarında da güçlü bir etki yaratmıştır. Tarih boyunca Kore kültürünü önemli ölçüde etkileyen Budizm’in izlerini Kore’de birçok bina, heykel, resim ve el yapımı aletlerde görebilirsiniz.

 

ZAMAN-SAAT

Kore zaman dilini (+9 saat) ileri şeklindedir ve günışığı tasarrufu sistemi uygulanmamaktadır. Yani bu ülkeye giderken saatlerinizi 9 saat ileri almak gerekiyor.

 

SU

Korede musluk suyu diş fırçalamak, yüz yıkamak ve diğer amaçlar için hijyeniktir rahatlıkla kullanabilirsiniz. Şişelenmiş su bulmak ta çok kolaydır. Tüketim için genellikle şişelenmiş su kullanmanız önerilir.

 

ÖLÇÜLER

Kore’de metrik sistem kullanılır. Ağırlık gram cinsinden, uzunluk ise metre cinsinden ölçülür.

 

MİLLİ BAYRAMLAR

1 Ocak Yılbaşı
1 Şubat Seollar-Lunan yeni yıl günü.
1 Mart Bağımsızlık hareketi günü
8 Nisan Lunar-Buda’nın doğum günü
5 Mayıs Çocuk günü
6 Haziran Özgürlük günü
15 Ağustos Kurtuluş günü-Lunar-

G.Kore Seul Genel

GECE HAYATI

“sinchon” denilen semtte birçok gece kulübü bulunuyor.

G.Kore Seul Genel

İNSANLAR

Koreliler aslında çok sıcakkanlı olmasalar da, oldukça saygılı ve kibardırlar. Ancak: özellikle İngilizce konuşmaya başladıklarında oldukça zorlanırlar ve siz de anlamakta zorlanırsınız. Ama tek bir gerçek, Türk olduğunuzu duyduklarında gülümsemeleri ve ayrı bir saygı göstermeleridir.

G.Kore Seul Genel

 

ALIŞVERİŞ

Şehirdeki alışverişlerde pazarlık yapmak gelenektir. Şehirde çok sayıda alışveriş merkezi yanında, açık pazarlar da bulunur.

Hediyelik bir şeyler satın almak isterseniz, özellikle “inseadong” önerilir. Bu cadde boyunca onlarca dükkan bulunuyor.

Elektroniklere merakınız varsa, “yongsan park” alışveriş merkezi, “coex” ve “yongsan” alışveriş merkezlerini ziyaret etmelisiniz.

Özellikle “Namdaemun”, “ınsadong hwanghakdong” ve “Dongdaemun” bölgelerindeki açık pazarlar yani bit pazarları yani halk pazarları ilgi çekiyor. Bu pazarlarda fiyatlar oldukça ucuzdur. Pazarda gezerken yol kenarlarında oturan önlüklü yaşlı kadınlar dikkatinizi çekecektir, bunlar aynı zamanda seyyar döviz bürosudur ve para bozdurabilirsiniz.

 

İnsadong

Burası turistik ıvır zıvır satılan bir yerdir. Hediyelik eşya satın almak isteyenlerin burayı mutlaka ziyaret etmesi gerekir. Ancak ucuz fiyat yakalamak için mutlaka biraz dolaşmalısınız ve pazarlık yapmalısınız, nakit ödeme yaptığınızda bayağı indirim yapıyorlar. Kredi kartında ise indirim düşünmüyorlar.

 

Namdaemun pazarı

Binden fazla dükkan, açık tezgah, sokak satıcısı ve restoran bulunur. Burada: her türlü hediyelik eşya, deri ürünleri, giysiler, çanta, bavul, takı ve akla gelebilecek her şeyi bulup satın alabilirsiniz.

 

Dongdaemun pazarı

Burada genellikle manifaturacılar toplanmıştır. Burada uygun fiyatlı ipek ve ipekli ürünler, kıyafetler, çanta ve ayakkabılar bulup satın alabilirsiniz. Burası her gün sabah 05.00 e kadar açıktır ve kadınlar için özellikle bir alışveriş cennetidir ve genelde her şey Koreli kadınlara göre yapıldığından küçük bedendir.

 

Ginseng

Burada yani Kore’de özel bir öneme sahiptir ve resmi tekel idaresi tarafından satışı yalnızca izin verilen mağazalarda yapılmaktadır. Seul şehrinde yalnızca ginseng satan birkaç mağaza bulunmaktadır.

 

DİL

Şehirde “Korece” resmi dil olarak kullanılır. Tüm halk bu dili kullanmaktadırlar, değişik şiveler bulunmamaktadır. Okullarda ise İngilizce dil eğitimi verilmektedir. Gençler genellikle İngilizce konuşabilirler.

Kore’nin resmi alfabesi olan Hangeul: Joseon hanedanı zamanında Kral Sejong tarafından bulunmuştur. Yani alfabe 1443 yılında icat edilmiş ve kral tarafından 1446 yılında ilan edilmiştir. Alfabe 24 harften oluşmaktadır.

Özellikle taksi şöförleri kesinlikle İngilizce bilmiyorlar, yani kaldığınız yerin Korece yazılı bir kartını mutlaka yanınızda bulundurun.

 

NE YENİR

Şehirde yemek kültürü oldukça zengindir. Özellikle “kimchi” denilen sağlıklı yemekleri dünyaca ünlüdür. Ayrıca yiyecekten konu açılınca, hemen şunu bilmekte yarar var, Koreliler bolca “sarımsak” tüketiyorlar.

Hatta sabah kahvaltıda, sarımsağı çiğ olarak yiyorlar ve geceyi yine onunla noktalıyorlar, ama elbette bu sarımsak kokusu şehirde ve insanlar üzerinde bayağı yerleşmiş. Öte yandan ülkede sarımsağın bu kadar yaygın olarak kullanılmasının en büyük nedeninin geçmişte tüm Asya kıtasını sarsan sars giribinin Korelileri etkilememiş olması ve bunun nedeni olarak sarımsak düşünülüyor.

Evet Koreliler denizden ne çıkya yiyorlar. Ama farklı tarzda pişiriyorlar ve tuhaf kokulu soslarla yiyorlar.

“Bibimpab” ve “bulgogi” özellikle pilavın yeşillik ve et katılmış bir şekli denilebilir. Bunlar sipariş verdiğinizde özel olarak pişiriliyor.

Eğer et seviyorsanız, şehirdeki barbekü restoranlarına uğramalısınız. Bu restoranlarda “kendin pişir kendin ye” sistemi açık büfe şeklinde çeşitli et ürünleri sunuluyor.

“dakgalbi” tavuklu pilav türü bir yöresel lezzettir. Ama bunun en özel yanı, aşçılardan birinin masanıza gelip, yemeği masanızda gözünüzün önünde hazırlamasıdır.
“galbi”: bir tür kızartılmış pirzolalardır.

Eğer sokak yemeklerini denemek isterseniz, bu kere “myeong-dong” caddesine gitmeniz gerekir. Bu cadde boyunca sokak yemeklerini tadabileceğiniz yüzlerce yer bulunuyor. Özellikle “tavuk döneri” yemenizi öneririm. Çünkü çok özel bir sos ile yapıyorlar.

Bir diğer öneri “ginsengli tavuk haşlama” dır ve oldukça lezzetlidir.

Koreliler turşuyu seviyorlar ama kimchi denilen turşuları “tatlı” dır.

Çay çeşitleri ise şunlardır: “sujeonggwa” bir tür zencefilli çaydır. “Nokcha” yeşil çay ve “boricha” arpa çayıdır.