Rusya Moskova Tarih

Rusya Moskova Tarihi

Kremlin Sarayının dik kuleleri: bu şehirde, Borovitski Tepesinden, Moskova ırmağına doğru bakar. Bu tepenin yöneticileri: yaklaşık 1000 yıl önce, ilk ahşap siperi inşa etmek için çam ağaçlarının kesilmeye başlamasından bu yana; dünyanın en büyük ülkesi olan imparatorluğun gelişimini izlemişlerdir.

Moskova isminden tarihte ilk kez: 1147 yılından kalma el yazması bir kayıtta söz edilir. Bu kayıt: Suzdal Prensi Yuri Dolgoruki’nin hükümdarlığı zamanından kalmadır. Bu prense: rakiplerinden toprak kaptığı için: “dolgoruki” yani “uzun kollu” denilmiştir.

Prens: Neglinnaya ve Moskova ırmaklarına sokulmuş ve savunması kolay olan Borovitski Tepesine bir kale yaptırmıştır. Dolayısı ile: Moskova’nın kurucusu olarak anılır. Heykeli: Tverskaya Caddesi üzerinde, Moskova Belediye Binasının hemen karşısındadır.

Evet, daha sonraki süreçte, Moskova: Doğu-batı ve kuzey-güney istikametlerindeki ticaret yollarının kesiştiği bir bölgede olduğundan: ticaretten en iyi şekilde yararlanmıştır. Ama, bu stratejik konumun önemini fark eden Tatarlar; Moskova’ya göz dikerler ve “Altın Orda” step boyunca ilerleyerek tüm yerleşim yerlerini yakıp yıkar.

Rusya Moskova Tarihi;

Bu durumda.

Moskova prensleri; direnmektense, düşmanla işbirliği yapmanın daha karlı olduğuna karar verirler ve Tatarlara teslim olurlar. Tatarlar ile işbirliği yapanların başı: Kalita (para kesesi) lakaplı: Büyük Prens I. İvan’dı. Kurnaz I. İvan: Rus Ortodoks kilisesinin merkezinin Moskova’ya yerleşmesini sağlar.

Böylece: dini iktidarı: politik ve ekonomik güçlerle birleştirir. Tüccarlar, soylular ve zanaatkarlar: kilisenin ve kentin yeni genişletilen surlarının koruması altına girmek için, Moskova’ya akın ederler. Ancak: Prensliğin büyüdüğünü gören Tatarlar; Moskova’ya verdikleri desteği çekerler. Sonunda: Moskovalılar ile Tatarlar savaşa tutuşurlar, Büyük İvan liderliğindeki Moskovalılar, savaşı kazanır ve Tatarları yenerler.

Büyük İvan, İstanbul’un, 1453 yılında; Türkler tarafından alınmasından sonra: son Bizans imparatorunun yeğeniyle evlenir. Bunun üzerine: Moskova: Hıristiyanlığın son kalesi “Üçüncü Roma” olarak ilan edilir. Büyük İvan: aynı zamanda, Kremlin’in tuğladan surlarının ve kulelerinin yapımını sağlar ve genişleyen hakimiyetinin amblemi olarak da “Bizans’ın çift başlı kartalını” seçer.

Moskova büyümeye devam eder. Savunma surları yapılır. 16’ncı yüzyıla gelindiğinde: şehrin nüfusu: 100.000’in üstüne çıkar. Moskova: Avrupa’nın en büyük kentlerinden biri haline gelir. Bu arada: Kremlin çevresinde, imar faaliyetleri sürdürülmektedir. Bu dinamizmi ateşleyen kişi ise; daha çok “Korkunç İvan” olarak bilinen IV. İvan’dır.

Rusya Moskova Tarihi;

Korkunç İvan:

1533-1584 yılları arasında hüküm sürer. Tahta çıktığında: 3 yaşındadır. Hükümdarlığı, toplam 51 yıl sürer. Metropolit tarafından: 17 yaşında “Çar” ilan edilir. Böylece: bu imparatorluk unvanına sahip, ilk Rus hükümdarı olur. Moskova’ya ilk matbaa makinesini getirtir. Sanatçılar ve zanaatkarları teşvik eder.

Kazan ve Astragan’da: Tatarlara karşı zaferler kazanarak, imparatorluğun sınırlarını güneyde Hazar Denizine kadar genişletir. Bu büyük zaferlerini kutlamak için: Aziz Vasili Katedralini yaptırır.

Tüm bunların yanında ise: Rusya’nın ilk gizli polis örgütünü kuran, işkence ve kan dökmekten zevk alan ve muhaliflerini öldürerek ortadan kaldıran biri olarak tarihe geçer. Canavar ruhlu ve gaddar bir yönetici olarak hatırlanır. Hayatının sonlarında: şiddetli bir öfke nöbeti sırasında: kendi oğlunu öldürür. Sonuçta, bunca kan dökmesine rağmen, kendi ölümü doğal nedenlerle olur.

Rusya Moskova Tarihi;

Evet: Korkunç İvan’dan sonra:

Fyodor gelir. Ancak: bu, pek zeki bir yönetici değildir. 1598 yılında öldüğünde: 300 yıldır Moskova’yı yöneten hanedan, onunla birlikte biter.

Tahta: Korkunç İvan’ın üvey kardeşi: Boris Godunov çıkar. 1598-1605 yılları arasındaki 7 yıllık sürede iktidarda kalır. Godunov’un ölümünden sonra: ortaya çıkan siyasi belirsizlik ve hükümdar karşıtı davranışlar: Rus tarihine karışıklık dönemi olarak geçer. Bu dönemde: iç savaş, köylü ayaklanması ve Polonya ve İsveç istilaları görülür.

1613 yılında: yeni bir Çar seçmek üzere, ulusal bir meclis toplanır. Burada: 16 yaşındaki Mihail Romanov seçilir. Bu; gelecek 300 yıl boyunca, Rusya’yı yönetecek olan “Romanov” hanedanının başlangıcı olur. Yalnız: 18 Romanov hükümdarından, en etkili olan: Büyük Petro olarak da bilinen “I. Petro” olmuştur.

Çar I. Petro:

1682-1725 yılları arasında iktidarda kalır. Eski Rusya’nın dışına çıkmaya cesaret edebilmiş ilk çardır. Almanya, Hollanda ve İngiltere’yi ziyaret etmiş: sanayide, eğitimde, gemi inşasında ve askeri teknolojide en son gelişmeler hakkında, pek çok bilgiyle geri dönmüştür. Moskova’daki maiyetini Batılılaştırmış, onlara ne giyeceklerini söylemiş, sakal tıraşı olmayı kabul etmeyenlere, ceza olarak vergi koymuştur.

Ayrıca: yurt dışından teknik uzmanlar getirtmiş, askeri akademiler ve denizcilik okulları açıp, bir donanma kurmuş, maden çıkarma ve işleme sanayilerini geliştirmiştir. Kağıt, pamuk, yün ve ipek fabrikalarını kurmuş ve para birimi, takvim ve alfabe reformlarını yapmıştır.

Ancak, Petro’nun reformları halk arasında hoş karşılanmamıştır. Çünkü: bu reformlar, yalnızca yönetici sınıfına yöneliktir. Ülkedeki bütün kaynaklar ve insanlar: Petro’nun askeri emellerini gerçekleştirmek için kullanılır olmuştur.

Köylüler: tarlalarından ve ailelerinden koparılıp, savaşa gönderiliyorlar ve onların masraflarını karşılamak için kalanlara ağır vergiler konuluyordu. Ona karşı entrika çeviren askerler: işkence edilerek öldürülüyordu. Cesetleri ise, aylarca Kremlin surlarında sallandırılıyordu. Hatta: Petro, kendi oğlunu bile hapsettirip öldürttü. Üstelik Neva ırmağındaki büyük başkentin inşası; binlerce işçinin hayatına mal oldu.

Rusya Moskova Tarihi

Çar Petro:

Enerjisinin çoğunu: Baltık Denizinin çevresindeki toprakların kontrolünü elinde bulunduran İsveç ile yaptığı mücadelelere harcıyordu. 1703 yılında, Petro’nun kuvvetleri: Neva ırmağı yakınlarında, düşmanı yendiler. Birkaç hafta sonra: Irmaktaki bir adada, bir kale yaptırmaya başladılar.

Bu kale: Petersburg şehrinin çekirdeğini oluşturacaktır. Burada: 20.000 işçi çalışır. Binlerce insan: yorgunluktan, açlıktan ya da hastalıktan ölür. Kentin temellerinin: yapımında çalışan işçilerin kemiklerinden oluştuğu söylenir.

Petro: saray ve bahçeleri tasarlamaları için, yabancı mimarları buraya davet eder. 40.000 işçi daha, bunların inşası için çalıştırılır. O kadar çok inşaat malzemesi gerekiyordu ki, Rusya’nın diğer yerlerinde taş bina yapımı yasaklanır.

Rusya Moskova Tarihi

1712 yılında,

İmparatorluk kuzeye taşınır. Petro: Petersburg’u yeni başkent ilan eder. Moskova’dan ve onun modası geçmiş geleneklerinden kopuş gerçekleşir. Petro: adadaki kalesinin surları içinde, Rus mimari özelliklerinden tamamen farklı bir katedral yaptırır. Svitoy Pyotr ve Svitoy Pavel katedrallerinin; geleneksellerden farklı olarak, gökyüzüne doğru uzanan altın bir iğne gibi tek bir ince kule külahı bulunur.

Evet:

Petro’nun ölümünden sonraki dönem yine durgun geçer. 37 yıl sonra, 1762 yılında, Rus tarihindeki en ünlü imparatoriçe olan Büyük Yekaterina tahta geçer. Onun hakimiyeti: 1762-1796 yılları arasındaki dönemde sürer. Aslında: kendisi bir Alman prensesidir. Ancak: aşk hayatı, diğer başarılarını gölgelemiştir.

Hükümdarlığı süresince, 20 gözdesi olduğu söylenir. Kurnaz ve zekidir. Rus imparatorluğunun: Litvanya, Doğu Polonya, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Kırım’a genişlemesini sağlar. Kent planlamasını yeniden yapılandırmak için bir program geliştirir. Ayrıca: Petersburg’da görkemli saraylar yaptırır. Kendi özel sanat koleksiyonu, Hermitaj’ın temellerini oluşturur.

Katerina’nın oğlu Pavel; çariçenin ölümünden sonra, 5 yıl boyunca hükümdarlık yapar. Pavel’in baskıcı ve gerici tutumları Rusya’nın ilerlemesine engel olur. Hem soyluları ve hem de köylüleri kızdırır. 1801 yılında; sarayı basan bir gurup suikastçı tarafından, yatak odasında öldürülür.

I. Pavel’in

Suikastına karışan isimlerden birisi de, kendi oğlu: I. Aleksandr’dır.

Aleksandr: babasının baskıcı kanunlarının çoğunu değiştirir, gizli polis örgütünü dağıtır ve 1812 yılında; Napolyon’u savaş meydanında yener. Böylece: büyük bir üne kavuşur. Bu başarıdan söz etmekte yarar var, çünkü gerçekten ilginç.

Fransızlar, 600.000 kişilik bir ordu ile; Moskova dışında, Rus kuvvetleriyle karşılaşırlar ve yapılan savaş sonucunda Rus generaller, Moskova’yı Fransızlara teslim ederler. Napolyon: 3 Eylül 1812 tarihinde, karşısına kimse çıkmaksızın, Kremlin’in kapısından içeri girer.

Ancak: kent boşaltılmıştır. Fransız ordusu, tam bir hayalet kenti kontrolü altına almış olur. Ancak: o gece, kentte büyük bir yangın çıkar. Altı gün süren yangında: kentteki yapıların % 80’i yok olur. Savaş ganimetlerini toplayamayan ve yiyecek stokları azalan Napolyon: Rusya’nın dondurucu kışında; Moskova’dan çıkmak zorunda kalır.

Tekrar bir araya gelen Rus ordusu ise;

Yıpranmış Fransız ordusunu, Paris’e kadar, tekrar tekrar saldırarak kovalar ve onur kırıcı bir yenilgiye uğratır. “Anayurt savaşı” olarak bilinen bu olay; Rusya’da yurtseverliğin yeşermesini sağlar. Ayrıca: sonunda devrime yol açacak siyasi fikirlerin de, ülkeye gelmesine neden olur.

Evet: devrime doğru gidiliyor. Çarlık hükümetini yıkmak amaçlı ilk teşebbüs: 1825 yılının Aralık ayında: Çar I. Aleksandr’ın ölümü üzerine ortaya çıkar. Petersburg’un Senato Meydanında reformist subaylar tarafından bir ayaklanma gerçekleştirilir. Asi askerler: Anayasal  monarşi düzenini kaldırılmasını isterler.

Ancak: hepsi öldürülür.
6 ay süren sorgulamanın ardından: 5 aristokrat lider: Petro-Pavel kalesinde asılır. Bunlar: asırlar boyunca, Rus devrimcilerinin şehitleri olarak anılırlar. Meydana ise: onların anısına “Dekabristler Meydanı” adı verilir.

1905 yılının Ocak ayında: 150.000 işçi; Çardan bir talepte bulunmak amacıyla, toplanıp, Saray Meydanına yürürler. Tekrar bir siyasi gerginlik ortaya çıkar. Kalabalık; Çar’ın askerleri tarafından dağıtılır. Binlerce kişi ölür ya da yaralanır. “Kanlı Pazar” olarak da bilinen bu olay nedeniyle: bir gösteriler ve ayaklanmalar dalgası başlar. Devrim girişimi: sonunda bastırılır. Petersburg işçi konseyi liderleri tutuklanır. Fakat: değişimin tohumları ekilmiştir.

Rusya:

I. Dünya Savaşında, İttifak Devletlerine katılınca, vatanseverler başkentin ismini Alman ismine benzeyen Petersburg’dan; Petrograd’a değiştirirler. Ancak: Rusya’nın, Dünya Savaşına katılması, bastırılmış yığınlar için bardağı taşıran son damla olur. Yetersiz yönetim, yaralı sayısının yüksekliği, yiyecek sıkıntısı ve genel bir ümitsizlik hali, yeni grevler ve başkaldırı dalgasına sebep olur.

Şubat 1917 tarihinde: bir gurup, protestocu işçi, sonunda Çarın tahtı terk etmesine sebep olan bir ayaklanmada, Petrograd garnizonuna katılır. Şaşkın ve terk edilmiş Çar II. Nikolay; eski Pskov kasabasındaki demiryolu hattında bulunan vagonunda, 300 yıllık Romanov hanedanından vazgeçmiş olur.

Nihai devrim:

8 ay sonra: Petrograd’da gerçekleştirilir. 14 Ekim 1917 tarihinde: Kışlık Saray’a hücum eden Bolşevik liderler; Geçici Hükümette görevi devralarak, kansız bir ihtilal gerçekleştirirler. Köylülere “Barış, toprak ve ekmek”, işçilere de “güç” sözü veren “Vladimir İliç Lenin” dünyanın ilk komünist devletini şekillendirmeye başlar.

Yeni Sovyet Hükümeti: 1918 yılında, Kremlin’e taşınır. Moskova: bir kez daha Rusya’nın başkenti olur. Ekim Devriminin ardından: çarlığı geri getirmek için savaşan Beyazlar ile iç savaş patlak verir.

Kremlin’in emirleri üzerine: Çar Nikolay ve ailesi idam edilir ve Kızıl Ordu, devrim karşıtlarına karşı zafer kazanır. 1922 yılında: Komünist Partinin Genel Sekreteri İosif Stalin (1922-1953) Rus olmayan Sovyet Cumhuriyetlerini, Rus Cumhuriyetiyle federasyona zorlar ve böylece Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) kurulmuş olur.

Lenin’in 1924 yılında ölümünden sonra: Petrograd ismi; Lenin’in şerefine Leningrad olarak değiştirilir. Stalin de; Sovyet iktidarı üzerindeki sıkı denetimini arttırmaya başlar. Komünist Parti: planlı bir ekonomi ve zorlu bir sanayileşme programı ile, Sovyet yaşamının her köşesini kontrol etmeye başlar.

Muhalif sesler: Stalin’in kurduğu ve KGB’nin öncülü olan gizli polis örgütü tarafından susturulur. 1930 lu yıllarda, gerçekleştirilen büyük temizlik harekatında, milyonlarca insan hapsedilir, sürgüne gönderilir ya da idam edilir.

“Büyük Kurtuluş Savaşı” olacağı düşünülen,

II. Dünya Savaşı, 15 ila 20 milyon Sovyetli’nin hayatına mal olur. Hitler’in tankları: 22 Haziran 1941 tarihinde, SSCB’ye saldırır. Moskova kapılarına kadar giderler, fakat bir Sovyet karşı saldırısıyla geri püskürtülürler. Çetinliğiyle ünlü Rus kışı: Almanların planlarını bozar. Rus ordusu toparlanır ve Hitler, ilk yenilgisini alır. Leningrad’da daha uzun süre dayandıysa da; Moskova kadar şanslı değildir. Almanlar; 900 gün boyunca kenti kuşatma altında tutarlar. Yaklaşık 1 milyon vatandaş perişan olur. Eğer: Ladoga Gölü üzerinden yardım sağlanmasaydı, çok daha fazla insan kentte, açlıktan ölecekti.

SSCB; II. Dünya Savaşından bir dünya süper gücü olarak çıkar. Stalin, Batılı müttefiklere karşı duyduğu şüphe ile birlikte: karşılıklı güvensizlik dönemi olan “Soğuk Savaş” başlar. Stalin: 1953 yılında öldükten sonra, Nikita Kruşçev (1953-1964) yönetimi, Stalin rejiminin kötü yönlerini kabul etmez ve uluslar arası ilişkilerde, hafif bir yumuşamaya öncü olur.

Ancak: Leonid Brejnev’in Rusya’da “duraklama” olarak bilinen, uzun hükümdarlığı sırasında (1964-1982): iktidar yine bir tek kişinin elinde toplanır. Yozlaşma, adam kayırma ve baskı geri gelir. Yaşam standartları düşer ve ekonomik kriz baş gösterir.

1982 yılında:

Brejnev’in ölümüyle: vaktini doldurmuş “eski tüfek” komünist neslin sonu gelmiş olur. Mihail Gorbaçov: 1985 yılında, iktidara geldiğinde: ekonomi yönetimini merkezden tabana yaymak amacıyla “glasnost” ve “Prestroika” politikalarını gündeme getirir. Bunlar: açıklık ve yeniden yapılanma demektir.

Ayrıca: Komünist Partinin gücünü elinden alıp, serbest girişimi teşvik eder. 26 Mart 1989 tarihinde: Sovyet halkı, 1917’den beri ilk kez, ulusal seçimlerde oy kullanır. Doğu Avrupa’daki komünist rejimler, birer birer devrilir. Berlin Duvarı yıkılır ve Baltık ülkeleri bağımsızlıklarını ilan ederler.

Boris Yeltsin:

1991 yılında: komünistler tarafından düzenlenen bir darbe girişimini engeller. Ulusal kahraman haline gelir. Halkın isteklerine boyun eğen Gorbaçov; 25 Aralık 1991 günü istifa eder ve 70 yıllık Sovyet idaresi son bulur. SSCB dağılır ve Yeltsin; Rus Cumhuriyeti’nin başkanı seçilir. Bir zamanlar, Kremlin surları üstünde dalgalanan kırmızı bayrak, Rusya’nın beyaz, mavi ve kırmızı çizgileriyle değiştirilir.

Böylece, Rusya’da: ekonomide yeniden yapılanma ve politik sistemde reformlarla yeni bir dönem başlamış olur. Ülke: demokrasi ve serbest piyasa koşullarının zorluklarıyla mücadele ederken, iyimser bir hava hakimdir. Fakat; Ağustos 1998 tarihindeki ekonomik kriz ülkeyi sarsar ve 1999 yılında Çeçenistan’da ikinci savaşın çıkışı: korkunç bir sarsıntı yaratır. 1999 yılında Rusya’nın başbakanı seçilen Vladimir Putin; 2000 yılında federasyonun başkanı olur.

Moskova Kızıl Meydan

Rusya Moskova Kremlin

Moskova Kremlin Çevresi

Rusya Moskova Gezi planı

Tayland Phuket

Tayland Phuket

Tayland’ın güneybatısında ve Andaman Denizinde bir adadır. Tayland ülkesinin dünyaca ünlü turizm adasıdır. Adanın arazi alanı, 500 kilometre kareden fazladır ve kuzey-güney istikametinde 50 km uzunluğundadır. Adanın bir ucundan diğer ucuna yaklaşık 1 saatte gidiliyor.

Başkent: Phuket City şehridir. Hava alanı: adanın kuzey ucunda, merkeze 45 km uzaklıktadır.

Tayland’ın en büyük köprüsü olan Sarasin köprüsüyle, ana karaya bağlanmıştır. Bangkok-Phuket arasındaki uzaklık: 840 km dir ve karayolu ile 12 saatlik yolculuk gerektirir.

Batı kıyısı boyunca birçok plaj vardır. Doğu sahili ise daha çok mangrov ormanları, balıkçı köyleri, tekne marinaları ve karides çiftlikleriyle doludur. Adanın iç kısımlarında ise: özellikle adanın kuzey kesiminde büyük ölçüde tarım yapılmakta, kauçuk ve ananas tarlaları görülmektedir.

Adanın en yüksek yeri, deniz seviyesinden 540 metre yüksekliktedir. Para birimi: Tayland Bahtı ve elektrik 220 voltdur. Nüfusun geneli Budisttir. Şehrin esas ismi: bir alışveriş merkezinin ismi olarak da kullanılan “Jungceylon” dur.

Ana gelir kaynağı turizmdir. Ancak buradaki kalay madenciliği, 16’ncı yüzyıla kadar uzanır. Diğer gelir kaynakları: lateks, ananas, dondurulmuş balık, kaju fıstığı ve hurma yağıdır.

Tayland Phuket

Önemli hususlar

Tayland ülkesinde yasalar gereği alkol sadece; 11.00-14.00 ve 17.00-24.00 arasında mağazalarda satılabilir. Yani, bir öğleden sonra bira veya alkollü içki içmek isterseniz, önceden almanız gerekir.

Tayland ülkesinde fuhuş yasadışı olarak kabul edilmektedir. Ancak Patong’da olduğu gibi bazı yerlerde tolöre edilmektedir.

Eğer ulaşım için bir tuk-tuk kullanmayı düşünüyorsanız, binmeden önce mutlaka pazarlık yapın. Pazarlık Tayland ülkesinde her konuda geçerlidir, örneğin bir tekne gezisi için sizden 4000 baht isterler, siz sonuçta o tekne gezisine 1200 bahta gidersiniz.

Tayland Phuket

İKLİM

Tayland ülkesinde iki mevsim vardır. Bunlar: yüksek ve alçak mevsimdir. Burayı ziyaret için en uygun mevsim: Aralık-Mart ayları arasındadır. Ancak bu sezon yani yüksek sezonda oteller için daha fazla ücret ödemeniz gerektiğini unutmayın.

Bu sezonda, her gün yağmur yağmaz. Bunun dışındaki sezonlarda (Haziran, Eylül-Kasım ayları arasında) sık sık yağmur yağar, hatta bazen durmaksızın yağmur yağar.

Yağmur yağdığında, o güze mavi deniz, bulanık olur. Ancak son zamanlarda, yüksek sezonda bile yağmur yağdığı görülmektedir. Muson ilginç bir yağmur, bir anda başlıyor, durmaksızın yağıyor ve hatta bazen tüm gün boyu sürüyor, hatta şemsiye fayda etmiyor, sanki başınızdan aşağı kovayla su döküyorlar.

İlginç olan o anda hava sıcaklığının 40 dereceden fazla olması, ama ıslanınca tabii bütün güzellikler kayboluyor ve nem insanı rahatsız ediyor. Hava sıcaklığı 20 derece olduğunda, yerliler havanın çok soğuk olduğunu söylerler.

Tayland Phuket

ALIŞVERİŞ

Burada alışveriş için büyük bir mekan ararsanız, Jungceylon Alışveriş Merkezini seçebilirsiniz. Bağnla yolunun tam karşısında, şehir merkezindeki bu alışveriş kompleksi, Patong’daki alışveriş alışkanlıklarını tümden değiştirmiştir.

Kompleksin iki ana mağazası: parıldayan iyi aydınlatılmış  “Robinson” ve “Big C” süpermarketidir.

Alışveriş merkezindeki 200 mağazadan: kıyafetler, gözlükler, kozmetik, cep telefonu ve aksesuarları, elektrikli ürünler ve parfümeri satın alabilirsiniz. Alt katta: bir Keşmir yapımı halıların satıldığı yer bulunuyor.

Robinson: kadın ayakkabısı ve aksesuarları ile, muhtemelen Tayland’ın en büyük kadın iç çamaşır serisini sunmaktadır. Buranın ayakkabı bölümü de çok güzeldir, mutlaka uğrayınız, Pierre Cardin, Lacoste, Matino ve Polo gibi markaların güzel ayakkabılarını uygun fiyata bulup satın alabilirsiniz.

Big C’nin üst bölümü: spor aksesuarları, televizyonlar, dijital kameralar ve bilgisayar aksesuarlarına ayrılmıştır. Alt katta, büyük bir yemek yeri, süpermarket, bir dergi ve DVD standı ve ev eşyaları satılan yer bulunuyor.

Alışveriş merkezinin ana girişi yanında, iki büyük spor mağazası vardır. SuperSports ve Sport World isimli bu mağazalarda, her türlü ürünü bulup satın alabilirsiniz.

Tayland Phuket Patpong Gece Pazarı
Şimdi Phuket içindeki gece pazarlarından söz etmek istiyorum:

Phuket içindeki gece pazarları her zaman eğlencelidir. Bunlar: Chillya Market, Naka Weekend Market ve Phuket Town’daki Sunday Walking Market’tir.

Gece pazarlarının ortak özellikleri: kalabalık, renkli, şaşırtıcı, kokulu, dağınık, labirent gibi karmaşıktır. Gece pazarlarının kuruluş nedeni, gecenin serinliğinden yararlanmaktır.

 

Chillya Market

Adadaki en yeni Pazar yeridir. Tesco Lotus ve Phuket şehir merkezi arasındadır. Perşembe günleri saat: 17.00-23.00 arasında açıktır. Özellikle Taylandlı gençler burayı çok tercih ederler. Pazar yerinde, eski konteynerler kullanılıyor. Konteyner bölümü, her gün saat 17.00-23.00 arasında açıktır.

 

Sunday Walking Market

Buraya yerel halk “Lard Yai” der. Günümüzde Phuket şehrinin en popüler pazarıdır. Şehrin tarihi kısmı olan Thalang yolundadır. Burada çok sayıda: sahte taklit tişört ve ucuz kot pantolon satılmaktadır. Burası, her Pazar günü, saat: 14.00-22.00 arasında Thalang Road’da yani şehrin tam ortasında açıktır.

 

Naka Weekend Market

Bu aşırı büyümüş Phuket şehri gece pazarına, turistler “Naka Market” ismini verirler. Yerliler ise “Car Boot Sale” anlamına gelen “Talad Tairod” ismini verirler. Naka market, son zamanlarda bayağı popüler olmuştur. Bankok şehrindeki devasa hafta sonu pazarına referans olarak kullanılıyor. Phuket kasabasının eteklerinde bulunan bu Pazar yeri: Cumartesi ve Pazar günleri, saat: 16.00-21.00 arasında açıktır.

patong.jungceylan.1
Tayland Phuket Jungceylon

 NEREDE NE YENİR

Jungceylon alışveriş merkezinde, hem alışveriş hem de yemek yiyebileceğiniz harika mekanlar vardır. Ayrıca, yine şehirde Liman Meydanı, Silang Bulvarı ve Çin Phuket bölgesi olarak bilinen bölgenin çevresinde Tayland, Avrupa, Kore, Japon ve Çin yemekleri sunan çeşitli restoranlar bulunur.

Sino Phuket bölgesi: bir açık hava restoranları bölgesidir. Burada: aslında kapalı ama çatısı açık, ancak yüksek olduğundan fark edilemeyen çoğu mekanda yine yemek servisi yapılmaktadır. Buralar açık havada oturup bir şeyler yemek için idealdir.

Yöresel yiyeceklere ait, bir-iki önerim:

Pad Thai yani kızarmış erişte düşünebilirsiniz.

Som Tam, yine buraya özgü papaya’dan yapılan bir tür salatadır.

Ancak unutmayın ki, burada yiyebileceğiniz yöresel yemeklerin, birçoğunda domuz eti kullanılmaktadır.

Tayland Phuket
Tayland Phuket
Tayland Phuket

 

GECE HAYATI

Şehirde Soi Bangla denen yer bayağı kalabalık oluyor ve bu kalabalık içinde dolaşmak gerçekten zordur. Neon ışıkları ve sağır edercesine yüksek sesle çalınan müzik ve barlar, buranın en ilgi çeken özellikleridir.

Bangla yolunun yanı sıra, Patong Plajı, iki ana şeridi olan Rat-U-Thit yolu ve Thaweewong yolu boyunca, yine ilginç gece kulüpleri bulunmaktadır. (Paradise Complex denen yer, eşcinsellerin gece hayatı merkezidir.)

Hard Rock Cafe ve Hooters gibi uluslar arası markaların mekanlarında güzel zaman geçirmek mümkündür. Banana Disco, 1993 yılında, Patong’da açılan ilk dans kulübüdür.

Aslında Patpong gece hayatı hakkında yazılacak pek bir şey yok, Tayland Pattaya şehrini ziyaret edenler varsa, burası da oranın bir benzeri, yani özellikle akşam saatlerinde, genç kızlar cadde ve sokakları dolduruyorlar, amaç belli.

Öte yandan, barlarda içtiğiniz içkilere özellikle dikkat edin, içkinin kapağının yanınızda açılmasını görün, aksi halde içkinize uyku hapları veya diğer uyuşturucular rahatlıkla karıştırılabiliyor.

 

GEZİLECEK YERLER

patong.genel.3
Tayland Phuket Patong

Patong

Patong bölgesini anlatmaya başlamadan önce, bir önemli husustan söz etmek istiyorum. 26 Aralık 2004 tarihinde, Patang Plajı, Phuket ve Tayland’ın batı kıyıları, Hint Okyanusu depremi sonucu oluşan Trunami tarafından vuruldu, dalga sahil ve iç kısımlarda büyük yıkımlara sebep oldu ve birçok kişi öldü. Ancak Tsunaminin ardından, Patong büyük ölçüde yeniden düzenlendi.

Burası, Phuket adasındaki en ünlü sahil beldesidir. Nemli sıcak sokaklar, neon ışıkları ve Patong’un kaotik atmosferi, egzotik Doğu’da bulunduğunuzu hemen hissettiriyor.

Çok çeşitli aktiviteleri ve gece hayatıyla hareketli bir yerdir.

Özellikle gece, burada yüzlerce restoran, bira barı ve gece kulüpleri, ziyaretçilere hareketli bir gece hayatı sunuyor.

Gece hayatı özellikle Soi Bangla yolu çevresinde yoğunlaşıyor. Gece hayatında, Tayland’ın diğer şehirlerinde olduğu gibi, seks ağırlık kazanıyor.

patong plajı.1
Tayland Phuket Patong Plajı
patong.beach.1
Tayland Phuket Patong Plajı
patong.beach.23
Tayland Phuket Patong Plajı

 

Patong Beach-Plajı

Plajlardan söz açılınca hemen şunu söylemek istiyorum. Adanın doğusunda gel-git nedeniyle kayalıklar ortaya çıkıyor ve bu yüzden yüzmek mümkün olmuyor.

Yani, adanın sadece batı bölümünde yüzülebiliyor. Eğer oteliniz adanın doğu bölümünde ise, denize girmek için batı bölümüne gelmeniz gerekiyor.

Plajı anlatmadan önce, birçok kaynakta gördüğüm bir hususu sizinle paylaşmak istiyorum. Burada: denizin kirli olduğu söyleniyor.

Özellikle Patong çevresindeki okyanusun oldukça kirli olduğu, denize girdiğinizde, kendinizi plastik torbalar içinde bulabileceğinizden söz ediliyor. Hatta Kasım 2017 tarihinde, deniz kirliliğine önlem için, plajda sigara içmek yasaklanmıştır.

Yani, denizin keyfini çıkarayım derken, denizdeki kirlilik nedeniyle hasta olabilirsiniz. Ayrıca, sahil boyunca birçok cankurtaran olmasına rağmen, iyi bir yüzücü değilseniz, denize girmeden önce iyi düşünün.

Çünkü denizde bazen akıntılar ve güçlü akımlar olabiliyor. Mayıs-Ekim ayları arasındaki muson mevsiminde, Patong çevresindeki okyanus, gayet vahşi olabiliyor. Bu durumda, deniz kıyısındaki plajlarda, kırmızı bayrak çekiliyor, denize girerken buna dikkat etmelisiniz.

Evet, bu uyarılardan sonra, Patong plajı hakkında bilgiler:

Yaklaşık 3 km uzunluğundaki altın kum şeridinden oluşan Patong plajı: Hindistan cevizi, hurma ve tropikal badem ağaçları dizili, Phuket’in en geniş plajlarından biridir.

Yüksek sezonda: plajın kuzey kısmında deniz çok sığ ve temizdir.

Mayıs’tan Ekim’e kadar (güneybatı Muson zamanında) büyük dalgalar ve tehlikeli şişlikler görülür. Bazı günlerde, denize girmeden önce kırmızı bayraklara dikkat etmelisiniz.

Plaj boyunca: küçük tezgahlar ve gezgin satıcılar görülür. Bunlar: çeşitli yiyecekler, içecekler, atıştırmalıklar ve dondurma satıyorlar. Ayrıca: plajda kullanmak için yer örtüsü, güneş gözlüğü ve el işi hediyelik eşya satıcıları da bulunuyor.

“Beach Road” büyük kısmı, MacDonalts, KFC ve Burger King gibi uluslar arası zincir markaların fast food restoranları ve kafelerle doludur. Sahilde: Sole Mio (eski Barefoot Beach Shack), Chez Bernard, Patong Beachfront Food Court, Beach Seafood ve daha fazlası olmak üzere, birçok restoran ve bar seçenekleri görebilirsiniz.

Gelelim gece hayatına: Phuket adasındaki en iyi gece hayatı buradadır. Simon Cabaret (Asya’daki en büyük travesti gösterisi), Patong Boks Stadyumu, Kathu Şelalesi, Wat gibi doğal ve insan yapımı, cazibe merkezlerinin yanı sıra, çok çeşitli eğlence aktiviteleri sunulmaktadır. Patong Tapınağı, Kathu Madencilik Müzesi de bu bölgenin görülmesi gereken yerlerindendir.

Plaj tesislerine

Plajın popülaritesi yoğun olduğundan, iyi bir yer tutabilmek için sabah erken saatlerde gelmek uygundur. Plajın bazı bölgelerinde şezlonglar bunuluyor. Plaj boyunca, kendi minderinizi veya havlunuzu da yere koyarak oturabilirsiniz. Plaj boyunca genel tuvaletler bulunuyor.

Plajın kuzey ucunda, kayaların bulunduğu bölgede şnolkerle yüzmek mümkündür ve gerekli ekipmanları kiralayabileceğiniz bir yer bulunuyor. Ayrıca yine plaj boyunca: geleneksel “Tay masajı” yaptırabilirsiniz. Masözler, ağaçların altındaki gölgelik alanlarda bulunuyorlar.

Yine plaj bölgesinde jet ski ve parasailing deneyebilirsiniz. Bunlar, Bangla Yolunun bitiminden birkaç yüz metre ötededir. Ayrıca: muz botu, su kayağı, rüzgar sörfü de yapılabiliyor.

Bangla Boks Stadyumu

Burada haftada 3 gece, düzenli Tay Boksu (veya Muay Thai) düzenlenir. (Çarşamba, Cuma ve Pazar günleri) Bu ringde, sadece gerçek müsabakalar yapılır ve burası profesyonel bir Muay Thai promoter ekibi tarafından yönetilir.

Boks stadyumu, binanın ikinci katındadır ve iyi bir şekilde aydınlatılmış, büyük açık alan, tüm bahisçilere ringi ve içindeki maçı en net şekilde görebilecekleri şekilde düzenlenmiş, konforlu koltuklara sahiptir.

Maç sırasında, geleneksel Sarama-hipnotik Muay Thai geleneksel müziği çalınır ve müzik gerek boksörleri ve gerekse izleyicileri bambaşka havaya taşır. Maç öncesi, bir tür ritüel dansı olan wai kru ram muay dansı yapılır. Boks maçları, saat 21.00 de başlar ve gece yarısına kadar devam eder. 12-14 yaş arasındaki genç boksörler, gösteriyi başlatırlar. Daha sonra diğer tecrübeli boksörler ringe çıkarlar.

Evet, Bangla Boks Stadyumu, Tayland’ın en popüler sporuna tanıklık etmek için harika bir yerdir. Tayland’da yasa dışı olmasına rağmen, her maçta, bahisçiler, kırmızı veya mavi üzerine bahis oynarlar.

 

Boon Kaw Kong Tapınağı

Burası, bir Çin tapınağıdır. 1980 yılında inşa edilmiştir. Yapı çok büyük olmamasına rağmen, yerel halk arasında büyük saygı görür. Burayı ziyaret edenler adak adarlar, adakları kabul edildiğinde ise, genellikle ateş karakterleri kurarak tapınağı saygılarını gösterirler. Bazı ziyaretçiler, türbenin bakımı için para bağışlarlar, tapınak içinde fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktır.

 

Amari Phuket Breeze Spa

Amari Phuket belgesindedir. Burada, ziyaretçiler için masaj ve spa terapisi yapılmaktadır. Sadece ziyaretçilere açık (yerel halka açık değil) bu mekanda, herkes tropikal ormandaki keyifli uygulamaların tadını çıkarabilir.

 

Dragonjet Tekne Yolculuğu

Patong’da heyecan verici bir yolculuktur. 20 dakikalık bu yolculuk boyunca, su üzerinde bir rollercoster üzerinde 360 derece keskin dönüşler ve yıldırım hızıyla hareket ediliyor. Tüm aile için güvenli, bir metre boyunda minimum bir yükseklikte olan herkes buna binebiliyor.

 

Özgürlük Plajı-Freedom Beach

Phuket’in batı kıyısında, mükemmel bir plajdır. 300 metre uzunluğunda, beyaz kum şeridi, granit kayalarla süslü ve kalın ve bereketli ormanlarla kaplı tepelerle çevrili muhteşem bir koyda yer alır.

 

Karon Viewpoint-Kata Viewpoint

Burası: Kata Plajına 10 dakika ve Nai Ham Plajına 10 dakika yürüme mesafesindedir.

Karon Viewpoint; Phuket adasında en çok ziyaret edilen yerlerden biridir. Ayrıca, yine burası, Phuket’te en çok fotoğraf çekilen yerdir.

Buradan, adanın muhteşem manzarası görülebilir. Nai Harn ve Kata Noi plajları arasında uzanan manzara, yılın çoğu günü büyük kalabalıklarla birlikte izlenir.

Burada çok sayıda park yeri vardır. Hatta, park yerleri kalabalıklaşınca insanlar yol kenarlarına park ediyorlar. Gölge için büyük bir çardak ve altında içecekler ve aperatiflerin sunulduğu stantlar bulunuyor.

 

Phuket Town Khao Rang (Rang Hill)

Şehir merkezinin kuzeybatı kesiminde bulunan bu zirve, şehrin üzerinden adanın güneyine, komşu adalara ve üzerinde etkileyici Big Buddha’nın bulunduğu adanın omurgasını oluşturan tepelere kadar uzanmaktadır.

Burada 2014 yılında inşa edilmiş park alanında: çocuk oyun alanı, üç restoran ve bar, fitness parkı bulunur.

 

Wat Khao Rang

Sumnak Song Khao Rang: Khao Rang tepesinin yamacında popüler bir tapınaktır. Burası ziyaretçilerin “Büyük Altın Buda” yı görebilecekleri bir yerdir. Ancak buraya hafta sonu gitmeyin çünkü ada yerlileri, hafta sonunda burayı dolduruyorlar.

 

Khao Rang Viewoint

Phuket çevresindeki birçok seyir alanının en ünlülerinden birisidir. Tepenin kenarında, güvenlik için korkulukları bulunan büyük bir izleme platformu bulunmaktadır.

Büyüleyici konum, adanın ana şehri karşısında ve uzaktaki tepelerin üzerinde bulunan Büyük Buda’ya kadar güneyde eşsiz manzaralar sunar. Hatta, Phuket adasının doğu kıyısındaki küçük adaların bazıları da görülebilir. Tüm alan peyzajlı bahçeler ve kauçuk ağaçlarıyla doludur. Buraya yolunuz düşerse, küçük bir kafe var, orada dinlenme için mola verebilirsiniz.

 

Tung Ka Cafe-Restaurant

Phuket adasında, batı kıyısında, gün batımının en iyi izlenebileceği yerlerden birindeki restorandır. Ancak batı sahilinin bu ve benzeri yerleri, saat 18.30’dan itibaren çok kalabalık olmaktadır. Ancak Phuket tepesindeki Rang Hill veya Khao Rang, Tung Ka Cafenin bulunduğu yerler, nispeten daha sakindir.

 

Khao Rang Breeze

Adada, güneybatıya bakan bu restoran, Phuket şehir merkezi Rang Hill’in zirvesinde, günün her saatinde muhteşem manzaralara sahiptir. Burada, birçok Phuket restoranından farklı olarak, Khao Rang Breeze, menü çeşitleriyle oldukça uluslararasıdır. Yani Tayland yemekleri yanında, birçok farklı çeşit yemek de bulunmaktadır.

Buranın en büyük özelliği: ahşap zemin kaplaması ve restoranın koruyucu çıtasından itibaren yerleşmiş bulunan birkaç ağaçtır. Bunlar güçlü dallarla, restoranın çevresini sarmıştır.

 

Khao Rang Hill Restoranları

Zirvede, şehrin muhteşem manzarasını sunan üç restoran ve King Rama V’in saltanatı sırasında, Ratsada Korsimbi Na Ranong’un ön plana çıkan valisinin Bronz heykelleri görülür. Burada, piknik yapmak için çimenlik alanlar vardır.

2014 yılında Phuket Town Belediyesi, kentin olağanüstü manzaralarını sunan geniş bir platform ve açık bir Tay pagoda tarzı kule inşa ederek, bölgenin seyir terasını güzelleştirdi.

Burada bulunan restoranların her birinin kendine has çekiciliği vardır. Kullanılmayan raylı traverslerden yapılmış basamaklarla “Tung Ka Cafe” ye çıkılıyor. Burada güzel şaraplar, Batı ve Tay yemekleri sunuluyor. Phuket View Restoran ise, daha geniş ve neredeyse aynı manzaraya sahiptir.

Khao Rank Breeze: bakış açısı olma konusunda oldukça iyidir. Her üç restoran da gayet havadar ve güzeldir. Özellikle geceleri Phuket’in ışıkları açılıp aşağısı pırıl pırıl parladığında, muhteşem manzara da da güzelleşiyor.

 

Layan Plajı

Adanın batı tarafında, Bang Tao plajının sonundadır. Burası geniş bir ormana uzanmakta ve sıcak güneşte, bolca gölgeli köşeler sunmaktadır.

 

Phuket Trickeye Museum

Loch Palm Golf Kulübü ve İngiliz Uluslar arası Okulu arasındaki yolda, Kathu’da bulunan Phuket Madencilik Müzesi, adanın en ilginç müzelerinden birisidir. 2008 yılında açılan bu müze, yeterli ölçüde turist çekmeyi başaramamıştır. Bunun en büyük sebebi, Patong merkezine uzak inşa edilmiş olmasıdır. Zaten buraya giden yol bile gayet kötü durumdadır.

Müzenin büyük çift kemerli giriş kapısı ve göl boyunca uzanan anıtsal Çin-Portekiz mimari özelliklerini yansıtan pembe binası vardır.

Bu müze, Phuket’in kalay madenciliği döneminde neyle ünlü olduğu konusunda açıkça fikir vermektedir.

Müzenin en ilgi çeken üç bölümü: birincisi, muhtemelen yüzlerce heykelcik kullanılarak yapılan, bir madenin ölçekli modelidir. En çok fotoğraf burada çekilir. İkinci özel bölüm: muhtemelen ziyaretçileri korkutmak için, köşelerin arkasına saklanan, tarih öncesi mağara insanlarına ait balmumu heykellerdir. Üçüncü ilginç bölüm: mavnalar, dükkanlar ve atölyelerle canlandırılan eski Phuket kasabasının küçük bir örneğidir.

 

Sirinat Milli Parkı

Phuket’te iki milli parktan biridir. Adanın kuzeybatı kenarı boyunca, 8 km uzunluğunda bir plajı kaplamaktadır. Mangrov ormanları ve kuzeye doğru beyaz, kumlu Hat Sai Kaeo plajı mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Burası Phuket havaalanına yakındır.

 

Khao Phra Taew Milli Parkı

Adanın diğer tarafındadır. Phuket’in son kalan bakir yağmur ormanlarını barındırır. Burada: geyikler ve maymunlar gibi vahşi yaşam için doğal, bozulmamış bir yaşam alanı vardır.

Tayland Phuket Hayvanat Bahçesi

Phuket Zoo

Phuket körfezi yakınında, Muang bölgesindedir. 1997 yılımda kurulan hayvanat bahçesi, giriş 500 baht olduğu için, bazı ziyaretçilere pahalı gelebiliyor. Ancak özellikle aile olarak Phuket adasını ziyaret edenlerin, buraya mutlaka gitmesini öneririm.

Çünkü burada bir sürü gösteriler (fil, maymun, timsah, papağan gibi) izleyebilirsiniz ve bu gösteriler özellikle çocukların ilgisini çekiyor. Buranın bir diğer en önemli özelliği, hayvanlarla birlikte ziyaretçilerin fotoğraf çektirebilmesidir, ama unutmamak gerekir ki, bu hayvanlar, uyuşturuluyor ve insanlara saldırmıyor, fotoğraf çektiriyorlar.

patong.madencilik müzesi.0
Tayland Phuket Madencilik Müzesi
patong.madencilik müzesi.1
Tayland Phuket Madencilik Müzesi
phuket.chincparca hause.1
Tayland Phuket Madencilik Müzesi

 

Chinpracha House

Burası: Muang ilçesinde, Talat Nuea bölgse Krabi yolunda, zengin Phuket doğumlu Çinli bir aileye ait konuttur.

Yapı: Kral Rama V döneminde, 1903 yılında, Hokkienchinese işadamı Phra Pitak Chinpracha tarafından yaptırılmıştır. Ailesi, Phuket’te kalay madenciliği ve Penang’da diğer ticaret işleriyle uğraşıyordu.

Yapı: Phuket’teki ilk Ang-Portekiz evidir. Günümüzde, güzel bir Phuket mimari tarzı ile, bu konut halkın ziyaretine açıktır. Bu binada: panjurlu pencereler ve kesikli altın kapı panelleri gibi ilginç özellikler görülür.

Havalandırma amaçlı açık alanlar ve Çin tarzına göre inşa edilen merkezi alanda küçük bir havuz bulunur. Evin en büyük özelliği: Tayland, Çin ve batı kültürleri arasındaki karışımı mükemmel şekilde yansıtmasıdır. Bu konut, bazı düğün törenlerinde ve film çekimi gibi kültürel aktivitelerde kullanılmaktadır.

 

Khao Phing Kan Adası-James Bond Adası

1974 yılı yapımı James Bond filmi “The Man with Golden Gun” burada çekilmiştir. Adanın Tayca kelime anlamı: “birbirine yaslanmış tepeler” demektir. Çünkü sahilden yaklaşık 200 metre uzaklıkta, denizin ortasında, dimdik duran meşhur kayalık bunu kanıtlıyor.

 

Wat Suwan Kuha Tapınağı

Bir mağaranın içindeki bu tapınağın en ilgi çeken yanı, hemen girişinde bulunan yüzlerce maymundur. Bu yüzden, tapınak gezisine giderken, elinizde veya omuzda çanta, torba gibi şeyler sakın taşımayın, çünkü maymunlar bunları kapıp kaçıyorlar.

Öte yandan, bu maymunlarla fazla yakın olmamaya özen gösterin çünkü herhangi bir temas açıkçası ısırılma halinde, bu maymunlardan çeşitli virüslerin (hatta AİDS gibi) geçme olasılığının fazla olduğu söyleniyor, en azından böyle bir durum olursa mutlaka sağlık biriminde aşı olmayı unutmayın.

Mağaranın içinde “Altın Buda Heykeli” bulunuyor. Yatan durumda görülen heykel, sarı rengiyle altın görünümü yaratıyor. Burada, aynı zamanda yerel halkı ve Budist rahipleri de görebilirsiniz.

 

Big Buddha-Büyük Buda Heykeli

Heykel: Phuket adasının en yüksek noktası olan Chalong ve Kata bölgeleri arasında kalan Nakkerd Tepeleri üzerindedir. Adanın en yüksek noktasındaki heykel, 45 metre yüksekliktedir. Buradan aynı zamanda, adanın tüm çevresini, 360 derece panoramik şekilde izleyebilirsiniz.

Heykelin bulunduğu yerde: Dharma müziğinin ve rüzgarlı havada rüzgarın sesini dinleyebilirsiniz. Heykel, New York şehrindeki özgürlük heykeliyle aynı boydadır.

Bu yüzden, adanın güney tarafından, nereden bakarsanız bakın, mutlaka heykel görülür.

Hindistan Ahmedabat-Gujarati

Hindistan Ahmedabat

Şehir, 1411 yılında, Sultan Ahmet Şah tarafından kurulmuş ve Gujarat Sultanlığının başkenti olmuştur. İngiliz sömürgesi döneminde ise, burada bir İngiliz kışlası kurulur ve şehrin altyapısı modernize edilmiş, aynı zamanda şehir genişletilmiştir.

Daha sonra, Gujarat eyaletinin kurulması ile, 1960 yılından sonra, şehir tamamen yenilenmiş ve klasik ve sömürgesi Avrupa tarzı binalar ile hareketli bir metropol haline gelmiştir.

Eyaletin en büyük şehridir. Nüfusu, yaklaşık olarak 6 milyon civarındadır. 2010 yılında, Forbes Dergisinde yapılan bir araştırmada: Ahmedabat şehrinin, dünya üzerinde, dünyanın en hızlı büyüyen üçüncü şehri olduğu tespit edilmiştir.

İklim değerlendirildiğinde: bölgede sıcak, yarı kurak tropikal savan ikliminin egemen olduğu görülür. Üç ana mevsim yaşanmaktadır. Bunlar: muson, kış ve yaz. Muson mevsimi dışında, hava son derece kurudur. Mart ayı boyunca, ortalama sıcaklık 27 derece civarındadır. Kasım-Şubat dönemindeki ortalama sıcaklık ise, 30 derece civarındadır. Eylül ayı ortalarında ise, nemli iklim hakimdir.

Ahmedabat mutfağı ve yerel lezzetlerden söz etmek gerekirse: yörenin en popüler yemeğinin ismi “Gujarati Thali” dir. Bunun içinde: pirinç, körü, pişmiş sebze, turşu ve kavrulmuş patates bulunmaktadır. Bunun yanında, yine popüler içecek olarak sunulanlar: çay ve ayrandır. Tatlı olarak ise: laddoos ve mango önerilir.

Şehirde, dünyanın ilk vejateryan “Pizza Hut” restoranı açılmıştır. Diğer dünya markası fast-food restoran zincirinin halkaları da şehirde bulunmaktadır.

Şehrin turistik yapısı gereği: eski şehrin bulunduğu “Manik Chovk” bölgesinde yürüyüşler yapabilirsiniz. Bu cadde üzerinde: ahşap oyma balkonlar, pencereler ve göz alıcı kapıları bulunan evler göreceksiniz. Bunların zemin katında ise, kuyumcu ve kumaş dükkanları bulunuyor. Şehirde, tarihi binalar yanında, çarpıcı modern binalar da görülmektedir.

Şehir, Eyalet başkenti Gandhinagar şehrine, 32 km. uzaklıktadır. Ancak, 1960 yılına kadar, başkent burası imiş. Şehir: nehir kıyısındadır. Sabarmati nehri: yaz aylarında sık sık kurur ve küçük bir akarsu görünümü alır. Her iki kıyı arasında, nehir üzerinde: Ellis köprüsü bulunmaktadır. Ayrıca, modern “Nehru köprüsü” bulunmaktadır.

NEHRU KÖPRÜSÜ ve PATANG

Hindistan Ahmedabat;  nehri üzerinde, önemli bir köprüdür. Hindistan ülkesinin ilk başbakanı Nehru adına adanmıştır. Şehrin, ünlü turistik mekanlarından olan “Patang döner restoranı”, Nehru köprüsünün hemen yanında, Sabarmati nehri kıyısında bulunmaktadır.

ELLİS KÖPRÜSÜ

Hindistan Ahmedabat; İlk köprü, 1870 yılında, İngiliz mühendisler tarafından inşa edilmiştir. Bu ahşap yapılı köprü, 1882 yılında çelik yapılı hale getirilmiştir. Ancak, orijinal köprü: dar ve ağır tonajlı araçların geçişi için uygun değildir. Bu nedenle: modern uzantılar eklenerek, köprünün kullanım alanı genişletilmiştir.

Nehrin doğu kıyısında: şehrin merkez ilçesi bulunur. Bu kısımda: çarşılar, kümelenmiş binalar, ibadet yerleri görülür. Ayrıca: ana tren istasyonu, posta ofisi ve İngiliz sömürge döneminden kalma birkaç bina bulunmaktadır.

Nehrin batı kıyısında: şehir bu kıyıda genişlemektedir. Bu bölümde: eğitim kurumları, modern binalar ve iyi planlanmış yerleşim yerleri, alışveriş merkezleri ve yeni iş merkezleri görülmektedir.

Şehirde birkaç küçük tepe dışında, genellikle her yer düzlüktür. Şehir sınırları içinde, iki göl bulunmaktadır. Bunlar: Kankaria ve Vastrapur gölleridir.

KANKARİA GÖLÜ

Hindistan Ahmedabat; Şehrin en büyük gölüdür. Şehrin güney kesimindedir. Gölün belli bölümleri, akşam saatlerinde aydınlatılmaktadır ve merkezi bahçesinde: restoranlar ve kafeler bulunmaktadır.

Özellikle, burada akşam güzel zaman geçirebilirsiniz. Özellikle: Mart-Haziran ayları arasındaki yaz döneminde, çok keyiflidir.

Bunun dışında, göl çevresindeki 4.5 kilometrelik yolda, düşük hızla çalışan bir de tren bulunuyor. Atal Ekspres isimli bu tren: göl çevresinde, 150 yolcu kapasite ile geziler yapıyor. Ayrıca, bölgede: hayvanat bahçesi, akvaryum ve çeşitli bahçeler bulunuyor. Şehir ziyaretinizde, buraya mutlaka uğramanızı öneririm.

VASTRAPUR GÖLÜ

Şehrin batı kıyısındadır. Özellikle hafta sonlarında, birçok insan, göl bölgesine ziyarete gidiyor. Burada bulunanlar: bir açık hava tiyatrosu, çocuk parkı ve gezinti tekneleridir. Özellikle, sabahın erken saatlerinde göl çevresinde yürüyüş yapan insanları görebilirsiniz

VİCTORİA GARDEN

Şehrin en çok ziyaretçi alan parkıdır. Park içinde, kraliçe Victoria’nın bir heykeli bulunuyor.

NAVARATRİ KUTLAMALARI

Bu bir Hindu festivalidir. Kelime anlamı “dokuz” demektir ve 9 gece 10 gün boyunca kutlanır. Tanrıça Durganın enerji ve gücünün bahar ayının başlaması ile tezahür etmesi kutlanır. Yılda, beş kez kutlanır. İlk kutlama: Mart-Nisan aylarında yapılan, Vasanta Navaratri festivalidir.

ŞEHİRDEKİ MÜZELER

GANDHİ SMARAK SANGRAHALAYA MÜZESİ

1951 yılında kurulmuştur. Müzenin yeni binası ise, 1963 yılında yapılmıştır. Müzenin koleksiyonu daha çok: Mahatma Gandhi’nin kişisel hatıralarının sergilenmesine yöneliktir. Yani: Gandhinin hayatı, canlı ve tarihsel belgeler ile betimleniyor.

Kitaplar, el yazmaları ve onun tarafından yapılan yazışmaların kopyaları, yağlıboya tabloları, kendi ördüğü giysileri, sandaletleri, fotoğrafları, gözlükleri ve yazı masası sergileniyor.

Gandhi, politik bir mücadele şekli olarak “şiddete karşı” yöntemlerini burada geliştirmiştir.

CALİCO TEKSTİL MÜZESİ

Ülkenin önde gelen tekstil müzesidir. Kendi türünde, dünyanın önde gelen müzelerinden birisidir.

DOORDARSHAN KULESİ

Ülkenin en büyük yayın kuruluşlarının stüdyoları ve vericileri, bu kulede bulunmaktadır. Kule: 1959 yılında yapılmıştır.

ŞEHİR YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER

GUCERAT

Şehrin kuzeybatısındadır ve Pakistan sınırı boyunca uzanır. Burası: büyük tuzlaların bulunduğu, çorak bir bölgedir. Buranın tarihi geçmişinde büyük bir yıkım var. 2001 yılında, 8 şiddetindeki deprem sonucu, bu bölgede, 25 bin kişi ölmüştür.

PORBANDAR

Kathiavar yarımadasının batı kıyısında, Mahatma Gandhinin doğduğu yer olarak önem kazanmaktadır. Gandhi, atalarından kalma bu evde, 1869 yılında doğmuştur. Ev: daracık odaları, oymalı balkonları ve kafesli pencereleriyle ilgi çekmektedir. Gandhinin hayatına ilgi duyanlar burayı ziyaret edebilirler.

SOMNATH

Burası, Umman denizi kıyısındaki, en kutsal Şiva tapınaklarından biridir. Tapınak, kuzeyden gelen istilacılar tarafından, her seferinde yağmalanmış, harap edilmiş olmasına rağmen, yeniden inşa edilmiştir.

SASAN GİR ASLAN KORUNAĞI

Somnath denilen yerin 40 km. kuzeyindedir. Burası: dünya üzerinde Asya aslanlarını görebileceğiniz nadir yerlerden biridir. Aslanlar, doğal ortamlarında yaşamaktadırlar. Bu doğal ortam: Gir ormanıdır. Gir ormanında, günümüzde 350 civarında aslan bulunduğu söyleniyor.

Delhi

Genel